***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

22 Kasım 2009 Pazar

Çorlu’da domuz gribi semineri düzenlendi

Sosyal sorumluluk bilinci ile kamuoyunu sağlık konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacı ile düzenlenen sağlık seminerleri devam ediyor. Son olarak Çorlu Özel Şifa Hastanesi ve Çorlu Halk Eğitim Merkezi Sağlık Kulübü tarafından ”Domuz gribi” konulu seminer düzenlendi.Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hilmi Kalan, “H1N1 virüsü domuzlar arasında görülen grip virüslerine çok benzediği için domuz gribi olarak adlandırılıyor. H1N1 virüsü yani halk arasındaki adı ile domuz gribi yeni bir grip virüsü ile oluşan bir hastalıktır. İnsanlar bu virüsle daha önce karşılaşmadıkları için hastalığa karşı bağışık değillerdir. Kuru öksürük, zor nefes alma veya nefes darlığı, 3 günden uzun süren ateş, balgam, ishal ve kusma domuz gribinin belirtileridir. Bu belirtilere rastlandığı zaman acilen bir hekime başvurulmalıdır.” dedi.0-2 yaş arasındaki çocuklar, hamileler, obezite olan kişiler, kronik kalp ve akciğer hastalıkları olanlar, 65 yaşın üzerindeki kişilerin risk gruplarını oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Kalan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Domuz gribine yakalanmamak için en önemli konu kişisel hijyene dikkat etmektir. Hapşırırken, öksürürken tek kullanımlık kağıt mendil ile ağzımızı kapatalım, daha sonra mendili atalım, ellerimizi sık sık bol sabunlu su ile yıkayalım, bağışıklık sistemimizi güçlendirelim ve eğer hastalanmışsak bu hastalığı başkalarına bulaştırmamak için maske kullanalım. Bu hastalıktan korunmanın diğer bir yolu aşı yaptırmaktır. Eğer risk grubu içerisine giriyorsak domuz gribi aşısı yaptırmalıyız.” dedi.Kalan, katılımcıların yönelttiği soruları da cevaplandırdı. Uzm.Dr.Hilmi Kalan’a seminer sonunda Halk Eğitim Merkezi Müdürü İsmail Karacar bir çiçek verdi.

Özel Çorlu Şifa Hastanesi Genel Koordinatörü Yuşa Saltoğlu; “Sistemden Mağdur Olmayan Yok”


Tablo İç Açıcı Değil, Hastaneler Sistemden Çıkabilir”

Özel Çorlu Şifa Hastanesi Genel Koordinatörü Yuşa Saltoğlu, 1 Ekim 2009 tarihi itibariyle Maliye Bakanlığı`nın, tedavi katılım payının uygulanması konusunda tebliğ yayınladığını ve bu tebliğin yürürlüğe girdiğini söyledi.

Saltoğlu, bu tebliğe göre; bir vatandaşımızın Özel bir Sağlık Kurumuna gittiği vakit 15 TL, Devlet veya Üniversite Hastanelerine gittiğinde 8 TL, Sağlık Ocağı’na gittiğinde ise 2 TL katılım payı ödeyeceğini anımsatarak; “Bundan önce böyle bir katılım payı yoktu, katılım payının olmamasını savunmak mümkün değildir. Sosyal Güvenliğin sürdürülebilirlik ilkesinin işleyebilmesi için katılım payı olması şarttır, ama eşit olmalıdır. Vatandaşlarımız, Özel Kurumlara gittiklerinde farklı, Devlet Kurumları’ na gittiklerinde ise, farklı fiyat ödememelidir. Eğer verilen hizmetin aynı olduğunu düşünüyorsak, katkı payı da eşit olmalıdır. Kaldı ki Devlet’ in T.C. Anayasasına göre, vatandaşlarına eşit muamele yapması gerekir. Özel hastaneye gidince farklı katılım payı, Devlet Hastanesi’ ne gidince farklı katılım payı Anayasa’ da ki eşitlik ilkesine aykırıdır” dedi.

Anayasamızın 56. maddesi gereği; Devlet, Sosyal Hizmet ilkesi gereğince, Kamu ve Özel kuruluşları planlayarak, denetleyerek görevini yerine getirmesi gerekir diyen Yuşa Saltoğlu; “Ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın da sağlık giderlerinin şartsız karşılanması gerekir. Yeni düzenleme ile ödeme gücü olmayanlara verilen yeşil kartlılarında Sağlık Ocakları’ nda 2 TL, Devlet Hastaneleri’ nde ise 8 TL katkı payı ödemesi şartı getirilmiştir. Yani ödeme gücü olan vatandaşlarımızla, ödeme gücü olmayan vatandaşlarımız aynı düzenlemede eşit olmayan durum ile karşı karşıya bırakılmıştır. 2001 yılından bu yana “Sağlıkta Dönüşüm Reformu” adı altımda hastanelerin tek elde birleştirilmesi özel sektörün teşvik edilmesi sağlanarak, ciddi yatırımlar yapılmış ve kimsenin inkar edemeyeceği ciddi mesafeler kat edilmiştir. Ancak tüm bunlar yapılırken sistemin sürdürülebilirlik ilkesi yerine getirilmemiştir. Şimdi ciddi bir Sosyal Güvenlik açığı ile karşı karşıya kalıp ödeme gücü olmadığı için, yeşil kart verdiğimiz vatandaşlardan bile katkı payı alınmaktadır. Yeşil kartın rengi kırmızıya dönmüştür. Biz Özel Hastaneler, kaliteli hizmet verebilmek için aldığımız ücretten herkes şikayetçi iken, şimdi Devletin; Hastaneleri, Sağlık Ocakları ödeme gücü olmayan vatandaşlarımız dahil herkesten katkı payı almaktadır. Çıkan tebliğde, Devlet Hastanesi’ ne gidenler 8 TL, Özel Hastane’ ye gidenler ise 15 TL ödemektedir. Şimdi biz Özel Hastaneler olarak, Devletin bize gelen vatandaşlarından %100 daha fazla katkı payı almamızı neye bağlamamız lazım. Devlet, Özel hastaneye giden vatandaşlardan 15 TL katkı payı alınmasını sağlayarak vatandaşlar arasında eşitsizliğe yol açmaktadır. Tahsil edilen bu paralar, Özel Hastanelere kalmadığına göre, vatandaşa katılım payından ziyade bir cezadır” diye konuştu.

Saltoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “2001 yılından bu yana yatırım teşvikleri ile sermayesini sağlık sektörünün hizmetine sunmuş olan müteşebbisler, bugün çok yüksek seviyeli sıkıntı içerisindedirler. Sosyal Güvenlik Kurumu’ nun Özel Hastanelerin fark ücretlerine müdahale etmiş olması, gelişimi ve büyümeyi engelleyici Yönetmeliklerin çıkmış olması sıkıntıyı hat safhaya ulaştırmıştır. Özel Hastaneler’ in kendi başlarına personel alması kısıtlanmış, Özel Hastaneler için kaçınılmaz olan teknoloji yatırımları ise, Bakanlık müsaadesine bağlanmıştır. Sosyal Güvenlik Yasası çıktığı günden bugüne kadar yasanın %80’ i değişmiş durumdadır. Bir yasa çıktıktan sonra revize olması çok doğaldır. Ancak, 5 ( beş ) yıl önce yayımlanmış bir Yönetmeliğin gelişen dünya ve ihtiyaçlarla beraber yürürlükten kalkmış olması doğal karşılanabilir, ama 1 yıl önce çıkan Genelge, Yönetmelik ve Kanunların %70, % 80’ ini değişmiş ise, o zaman bir problem olduğu kesindir.”

Para Var Fiş Yok
Saltoğlu; “Vatandaş, her muayene olduğu vakit bu paraları cebinden çıkartıp veriyor, hastaneler de bu paraları devlet adına tahsil ediyor ama bu paralar bizim kasamıza girmiyor. Bilançoya dahil olmayan bir para için, kasamıza girmeyen bir para için fiş veremeyiz. Maliye Bakanlığı fiş verilmeyecek diyor, vatandaş parayı veriyor, fiş alamıyor ve vergi ziyanına neden oluyor. Vatandaş para veriyor ve karşılığında fiş istiyor ve biz de vatandaşın bu isteği karşısında “ veremeyiz, genelge var” diyoruz. Vatandaşın bize bu durumda karşılığı ise, “ne demek genelge var, böyle şey olur mu?” oluyor. Vatandaş 15 TL para ödüyor ise, fişini de almalıdır. Bu paralardan fiş isteyen vatandaşa “bu genelgeyi gösterin” deniliyor. Önce eczaneler bu parayı tahsil ediyordu, şimdi ise bu tahsilât işini biz yapıyoruz. Tek kalem oldukları için “hayır” dediler, başardılar, bundan dolayı bu iş yönetmelik değişikliği ile hastanelere kaldı. Fakat eczanelerde de sıkıntı halen devam ediyor. Daha önce ki uygulamayla hastanede tedavi gören vatandaşın katılım payları hala sistemde kayıtlıdır. Bugün hastanelerde muayene olan ve katılım payı ödeyen hastalar eczanelere gittiklerinde 200 TL’ ye varan oranlarda halen eczaneler vatandaştan sistem gereği alacaklı görünüyor ve sistemde böyle göründüğü için de eczane haklı olarak para istiyor. Bu durumda eczane vatandaş, vatandaş hastane üçlü sacayağında çok ciddi bir kaos meydana geliyor. İnsanlar nereye ve niye para verdiğini bilmiyor. O paranın karşılığında da çok çeşitli engellemelerle karşı karşı karşıyalar. OECD Ülkeleri verilerinde, vatandaşın muayene ortalaması yılda 6.1 oranındadır, Türkiye’ de bu rakam 5.2 oranındadır. Daha arada ki farkı bile kapatamamışken, bütçe hiç umulmadığı kadar açık veriyor. Bir vatandaşın medeni seviyede ortalama 6 kez muayene olma hakkı var, ama maalesef biz hala o seviyelere ulaşamamış bulunmaktayız” dedi.

Teçhizat Almak İçin Bakanlığın Onayı Gerekiyor
İşe hekim alamıyoruz, sadece 65 yaş üzerinde hekim almamız serbest diyen Yuşa Saltoğlu; “Bakanlık bizlere kadro vermiyor ama emekli olmuş hekimleri işe alabilsin diyor. Kamu kaynaklarının rantable kullanımı hakkında Genelgeye göre, cihaz alımlarımız Bakanlık denetiminde ve oldukça kısıtlı durumda, ama bu sadece Özel Sağlık kuruluşları için geçerli. Bu Genelge, Devlet ya da Üniversite Hastaneleri’ ni kapsamıyor ve Kamu kaynaklarını sadece biz kullanıyormuşuz gibi bir düşünce hakim. Özel sektörün Kamu ile ne alakası var ki! Devlet ve Üniversite Hastaneleri istediği cihazı kimseye hesap vermeden, sormadan alabiliyor. Örneğin; Kuruluşumuza gelen hastalara tomografi çekim hizmeti vermek istiyorum ve bu tomografi cihazını almak istiyorum, bununla ilgili olarak Bakanlığa yazı yazıyorum ve Bakanlık bu tomografi cihazını almama izin verirse, ben o ihtiyacım olan cihazı alabiliyorum. Özel Hastanelerin İşletim sistemleri, Sağlık Bakanlığı’ nın Genelge ve Yönetmeliklerine bağlı ve bunun dışına çıkılamaz. Bu durumda bize kalan sadece Yönetim ve Mali politika. Ama bu Yönetim ve Mali politika sisteminde ne kadar ücret almamız gerektiğini, ihtiyaç olan malzemenin ne kadar alınacağını, bunların hepsini Bakanlık belirliyor. Bu malzemeyi bu fiyata alırsan ancak ödeme yapabilirim diyor. Örneğin; maske almamız lazım, ancak beklenmeyen durum karşısında maske satışlarında yaşanan patlama sonucunda piyasada maske kalmamış. Maske normalde 1 TL. Ama Kamu İhale Kurumu bunun bedeli 0.75 kuruştur, sen bunu 1 TL’ ye alırsan, ben bunun parasını sana ödemem diyor. Gidip 0.75 kuruşa bulacaksın diye bir şart konuluyor. Ama şu durumda piyasada 2 TL’ye maske bulamıyoruz. Hemen her durumda Bakanlıktan izin almamız gerekiyor. Siz böyle bir yapıya “özel” diyebilir misiniz?” diye konuştu.

Tarım Bağ-Kurluları Sorunlar Yaşıyor
Saltoğlu; “Tarım Bağ-Kurluların prim borçları varsa, hafta sonu ve özel günlerde sağlık kurumlarına başvurmaları halinde provizyonları alınamıyor. Provizyon alamadığımız hastayı maalesef biz de kabul edemiyoruz. Diğer taraftan Sağlık Mevzuatı da diyor ki, “kapına gelen kim olursa olsun herkesi alacaksın”, kabul edince de “niye aldın” diye hesap soruluyor. “Provizyonu olmayan kişiye tedavi uygulayarak bana fatura kesiyorsun ve para istiyorsun” deniliyor. Hizmeti sınırlı olan bir Kamu Hastanesi’ ne başvuran bir hastanın kurumu olsun olmasın, sevki en yakın Sağlık kuruluşuna yapılıyor. Hasta tetkik ve tedavisi yapıldıktan sonra, kurumu var ise fark ücretini, yok ise özel ücretini ödemek zorundadır. Bu durum hasta ile hastaneyi karşı karşıya getirirken, hastanın da mağdur olmasına sebep oluyor. Bu durum ancak bir sevk işlemi sonucunda ortaya çıkıyor. Örneğin; Devlet Hastanesi hastanın tedavisine ben cevap veremiyorum, seni “x” Özel Hastanesi’ ne gönderiyorum diyor, ancak o sevkin resmi bir geçerliliği yok. Hastanın bir sağlık kurumu ve parası de yoksa ben hastanın faturasını keserek devlete gönderemiyorum. Bu durumda Devlet diyor ki; o sevk resmi değildir. Sağlık Kuruluşu’ nun diyelim ki yoğun bakım ünitesi yok. O zaman bu sağlık kuruluşu yoğun bakım ünitesi olan en yakın hastaneye gönderelim. Bir sevkin daha nasıl resmi olması gerekir ki?
Bakın bir başka örnek vereyim. Durumun sadece özel hastane tarafını değil, vatandaş tarafını da sizlere aktarıyorum. Bir hastanın işitme cihazı kullandığını düşünün ve bu cihazın ömrü 5 yıl. Kaybetmesi ya da çalınması durumunda bu 5 yıl dolmadan cihazı hiçbir şekilde karşılanmıyor. Vatandaş 5 yıldan geri kalan zamanını duymadan geçirmek zorunda kalıyor ya da maddi gücü var ise, cebinden yenisini almak zorunda kalıyor.”

Sistemden Mağdur Olmayan Yok
Özel Çorlu Şifa Hastanesi Genel Koordinatörü Yuşa Saltoğlu; “Bu sistemden şu durumda vatandaş, İktidar, Sosyal Güvenlik Bütçesi, Sağlık Bakanlığı, sektörün çalışanları ve vatandaş mağdur ve kârlı bir taraf yok. Sektör olarak Özel sektör eridi bitti, ama buna karşılık vatandaş da rahatlamadı. Fark ücretleri acil ve yoğun bakım hizmetler ile bir takım hayati tehlike bulunan hizmetlerden alınmıyor. Fark ücreti ancak % 30 oranında alınabilir deniliyor. Bütçe uygulama talimatnamesi bir kişiye 14 TL veriyor, ben 14 TL’ ye bu işi nasıl yapabilirim? Bu paranın vergiler düşüldükten sonrası yarısı hekime veriliyor, geri kalanı ise hastane bütçesine giriyor” dedi.

Tablo İç Açıcı Değil, Hastaneler Sistemden Çıkabilir
Saltoğlu; “Özel Hastane sektörü olarak, geçmişte kalan 9 aya baktığımızda ekonomik anlamda tablonun hiç iç açıcı olmadığı aşikardır. Biz yapı olarak güçlü bir kuruluşuz, geçmiş bir deneyimimiz var ve şu anda geçmiş deneyimlerimizden faydalanıyoruz. Devlet anlaşması olmadan 14 yıllık bir geçmişimiz var, bu tecrübe son 6-7 yıllık devletle anlaşma döneminde pekişti. Şimdi ise SGK Yasalarının bize göre aleyhimize olan tarafları, küresel ekonomik krizin de etkileri ile de birleşince çok hesaplı, tasarruflu ve ince ayarlı çalışma yaparak yürüyoruz. Harcamaların tamamını yatırıma yönlendirmiş bulunmaktayız. Daha rantable bir yönetim ilkeleri sergiliyoruz, kurumun bütününe bakıyoruz, ileride ne olacağını bilemiyoruz ve bu durumu da ne yazık ki hiç kimse bilemez. 2010 yılının sıkıntılı geçeceğini elde ki verilerden görebiliyoruz. İstatistiklerimize baktığımız da hasta sayımızda herhangi bir değişiklik söz konusu değil, fakat gelir kaybımız var. Giderlerimiz sürekli artarken, maalesef gelirimiz bu durumda artış göstermiyor. Bizim baz aldığımız Bütçe uygulama Talimatı fiyatları 5 yıldır değişmedi. Oysa ki ülkenin 5 yıllık değerlerine baktığımızda enflasyon rakamı % 40’ ların üzerinde seyretmektedir. Bu durum Diyaliz Ünitelerimiz için de aynı durumda, artık bu hizmet yürütülemez hale gelmiş bulunmaktadır. Diyaliz Üniteleri çok zor ayakta duruyor. 2010 yılı boyunca sistem böyle devam ederse, birçok hastane bu sistemden çekilir. Biz Çorlu Şifa Hastanesi olarak bunlardan biri olur muyuz? diye sorarsak büyük ihtimalle olur. Türkiye’ de 1 Ocak itibari ile yapılacak olan yeni anlaşmayı çok ciddi sayıda ki hastane bu şartlar altında yapamaz” diyerek sözlerini tamamladı.

THK’da Vekâlet Kurban Alımları Başladı

Türk Hava Kurumu (THK) Çorlu Şube Başkanı Servet Aktaş, THK’nın vekalet kurban alımlarına başladığını söyledi.

THK Çorlu Şueb Başkanı Servet Aktaş, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde yaptığı basın açıklamasıyla, “Türk Hava Kurumu Çorlu Şubesi olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da Et ve Balık Kurumu işbirliğiyle güveninize layık bir şekilde vekaleten kurban kesimi yapılacaktır. Birlik ve beraberliğimizin, toplumsal yardımlaşmamızın örneklerinden biri olan Kurban Bayramında; hem dini vecibenizi hem de yoksullara, afetzedelere ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunabileceksiniz. Vekalet kurbanlarınızın tamamı kesimli olup, vekalet kurban etleri Et ve Balık Kurumu tarafından kavurma yapılmaktadır. THK Çorlu Şubesi aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktadır. Son beş yıl içerisinde ülke genelinde 422 bin aileye vekalet kurban etlerinden yaptırılan kavurmaların dağıtımı sağlanmıştır. Kurban bedellerinizi T.C.Ziraat Bankası, T. Halk Bankası, T.İş Bankası, T. Vakıflar Bankası, Akbank, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, Finansbank, Fortis, ING Bank, TEB Şubeleri kurumsal tahsilat ekranından hesap numarası ve şube adı bildirmeksizin yatırabilirsiniz. Bankalar aracılığıyla Kurban Bedellerinizi 26 Kasım 2009 mesai bitimine kadar, Türk Hava Kurumu Çorlu Şubesine ise 28 Kasım 2009`a kadar yatırabilirsiniz” dedi.
Aktaş ayrıca THK Çorlu Şubesi`nin sorumluluk bölgesinde Marmara Ereğlisi ilçesi ile Sultanköy ve Yeniçiftlik Beldeleri`nin de bulunduğunu belirtti. Vatandaşların vekalet kurban kampanyasına ilgi gösterdiklerini de sözlerine ekleyen Aktaş, dileyenlerin 280 TL bedelle vekaletle kurban kesimine katılabileceğini dile getirdi.

Emniyetten Sahte Para Uyarısı Kalpazanlara ‘Bayram’ Yaptırmayın

Tekirdağ ilinin Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kurban bayramının yaklaşmasıyla birlikte hareketlenen piyasada sahte paranın önüne geçilebilmesi için adeta seferber oldu.

Omurtak Caddesi, Kumyol Caddesi, Aslan Sokak, Şinasi Kurşun Caddedi, Şehit Teğmen Yavuzer Caddesi, Saray Caddesi ve Atatürk Bulvarı gibi bölgelere faaliyet gösteren alışveriş yerlerinin çevresinde aldığı tedbirleri arttıran Çorlu polisi, esnaf ve vatandaşları sahte para konusunda uyarıyor. Paranın sahte olup olmadığının tespiti için paranın Atatürk resmi bulunan ön yüzü ve arka yüzünde dikkat edilmesi gereken hususları işletme yetkililerine aktaran polisler, para üzerinde bulunan kabartmalara dikkatli bakıldığında görünen Atatürk resmi ve paranın rakamsal değeri ve para üzerinde yer alan şeritler hakkında bilgiler verdiler.
Ekipler, gizli Atatürk resmi ve parlak şeridin de kalpazanlar tarafından kısmen taklit edilebildiğine işaret ederek, parlak orta şerit üzerinde paranın değerini bildiren yazının sahte para ile gerçek parayı ayırt etmede etkili olduğunun altını çizdiler.

Polis ekipleri bayram öncesinde yapılan yüklü miktarlardaki alışverişlerde kullanılan çeklerle ilgili olarak da Bankaların aranarak çekin karşılığının bulunup bulunmadığının sorulması gerektiği tavsiyesinde bulundular.

Elektrik Arızası Yangın Çıkardı

Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinin Hıdırağa Mahallesi’ndeki gecekondu da elektrik şebekesinden çıktığı belirlenen yangın korku yarattı. İtfaiye ekiplerinin kısa süredeki müdahalesi evi tamamen yanmaktan kurtardı.

Hıdırağa Mahallesi’nde meydana gelen yangın olayı vatandaşlara korku dolu anlar yaşattı. Bitişik nizam olan gecekondular itfaiyenin kısa sürede müdahalesi sonucu yanmaktan kurtuldu. Elektrik şebekesinden çıktığı belirlenen gecekondu da eşyalar kullanılmaz hale gelirken, diğer evlere sıçramadan yangın kontrol altına alındı. Ş. A.’ya ait olduğu öğrenilen evde yaşayan anne ve 4 çocuğu vatandaşların yardımı ile olay yerinden uzaklaştırıldı. İtfaiyenin müdahalesi ile söndürülen yangın sonrasında inceleme başlatıldı.

Çorlu`da Doğalgaz Kullanımı Her Geçen Gün Artıyor

Çorlu Doğalgaz Dağıtım A.Ş. (ÇORDAŞ) Genel Müdürü İbrahim Kapucu, kentte doğalgaz kullanımının her geçen gün arttığını belirterek, doğalgaz abone oranının % 50`yi aştığını söyledi.

Çorlu`da doğalgaz çalışmalarına 2005 yılında başladıklarını belirterek; “Aradan geçen 5 yıllık süreç içerisinde Çorlu`da büyük mesafe kat ettik. Bağımsız bölüm bazlı 43 bin, sayaç bazlı da 40 bin abonemiz mevcut. 80 bin aboneye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

2005 yılı süresince 2 bin 861 abonelik işlemi gerçekleştirerek yola koyulduklarını da kaydeden Kapucu; “2006 yılında 13 bin 643 abonelik işlemi gerçekleştirdik en büyük abonelik artışı 2006 yılında yaşandı. 2007 yılında 9 bin 996 yeni abonemiz daha oldu, 2008 yılında da 8 bin 121 abonelik gerçekleştirdik 2009 yılının geride kalan bölümünde de 40 bin abone sayısına eriştik. Çorlu`da ki abone sayısını baz aldığımızda potansiyel abone sayısının % 50`sine ulaştığımızı söyleyebiliriz” diye konuştu.

Isı Yalıtımı Doğalgaz Tüketiminde Yüzde 50 Tasarruf Sağlıyor

ÇORDAŞ Genel Müdürü İbrahim Kapucu ısı yalıtımı ile yıllık yakıt tüketiminde en az yüzde 50 tasarruf sağlandığını da söyledi.
Doğalgazı ekonomik kullanmanın pratik yollarına değinen ÇORDAŞ Genel Müdürü Kapucu; “Yalıtım binalarda ve tesisatlarda ısı kaybını önlemek veya minimuma indirmek için yapılan işlemlerdir ve ülkemizde enerjinin yaklaşık yüzde 29’u bina ısıtmada kullanılmaktadır. Türkiye enerjisinin yüzde 60’ını ithal eden bir ülke olduğuna göre ısı yalıtımı enerjiyi verimli ve etkin kullanmak açısından çok önemlidir” dedi.
Kapucu sözlerini şöyle sürdürdü; “Örneğin binanızda yaptıracağınız bir çatı yalıtımıyla, çatı katı tavanlarında nemlenme ve yoğuşma önlenebilecek, bununla beraber bina ömrü uzayacak, çatı katlarında daha konforlu bir ortam oluşacaktır. Binaların dış duvarlarının ısı yalıtımlı olması neticesinde ise çatlak, kabarma, pullanma, nemlenme ve yoğuşma olmaz. Isı yalıtımı önlemleri, binanın toplam inşaat maliyetinin en fazla yüzde 3'ünü bulmasına rağmen, yıllık yakıt tüketiminde en az yüzde 50 tasarruf sağlamaktadır. Böylece kış aylarında meydana gelen hava kirliliğinin de önüne geçilmiş olacaktır.”

Türkiye İyilikte Birleşiyor Kızılay`la Kurbanlarınız Amacına Ulaşıyor

Türkiye Kızılay Derneği Çorlu Şubesi tarafından, vekalet kurban kampanyası için Orion Alışveriş Merkezi`nde stant açıldı.

“Türkiye İyilikte Birleşiyor” ve “Kızılay`la Kurbanlarınız Amacına Ulaşıyor” sloganları ile yürütülen kampanya ile ilgili olarak bilgiler aktaran Türkiye Kızılay Derneği Çorlu Şubesi Başkanı Selime Dodurka, Kızılay`ın vekaletlerle yüz binlerce insanın yüzünü güldürdüğünü şimdiki hedefin milyonların yüzünü güldürmek olduğunu söyledi.
2008 yılında on binlerce kişi, kurbanlarının vekaletini Kızılay`a verdi diyen Dodurka; “Vekaleti alınan kurbanlar Et ve Balık Kurumu kombinalarında, noter huzurunda, din adamları gözetiminde dualarla kesildi; kavurma ve konserve yapılarak, yıl boyunca Türkiye`nin dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Yardımsever halkımızın kurbanların yüz binlerce aileye ulaştırdık. Şimdi hedef çok daha fazlası. Sizin kurban vekaletleriniz ve bizim hizmet aşımızla bu bayram da el ele verelim ve milyonlarca aileyi sevindirelim” dedi.
Kızılay`ın kurban taahhüdünü de aktaran Dodurka; “Vekaleti alınan bütün kurbanlar eksiksiz olarak, dini şartlara ve sağlığa uygun bir biçimde kesilecek, konserve yapılarak yıl boyunca ihtiyaç sahibi yüz binlerce aileye dağıtılacak” diye konuştu.

Dodurka kurban vekaletini Kızılay`a vermek isteyenlerin, tüm bankalardaki Kızılay hesapları aracalığı ile, www.kizilay.org.tr internet sitesiniden, 168 numaralı ücretsiz danışma ve bağış hattından, 2868 numaralı Kızılay Posta Çeki hesabı ile postanelerden ve yurt genelinde bulunan Kızılay Şubeleri`nden bu işlemi gerçekleştirebileceğini kaydetti. Dodurka, 275 TL olarak belirlenen kurban bedelinin kredi kartı ile 4 taksitte de ödenebileceğini sözlerine ekledi.

Birleşik Metal-İş Sendikası Çorlu Şubesi Açıldı

Birleşik Metal – İş Sendikası Çorlu Şubesi düzenlenen törenle açıldı. Şube açılışına Sendikanın Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Tekstil İş Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak da katıldı.

Açılışta konulan ve Trakya Bölgesi`nden iyi sendikacılar çıktığını söyleyen Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu; “Burada görev yapacak arkadaşlarım işçi sınıfına inanan, kendi çıkarlarını düşünmeyen anlayışın temsilcileri olacaktır. İşverenler sendikacılara karşı antipatik bir tavır ortaya koyuyor. Bazı kesim ev ev dolaşıp insanları sendikalardan vazgeçirmeye çalışıyor. Bir ülkede örgütlenme yoksa toplumu siyasi iktidarlar kontrol eder. Dikkat edin kriz de 5 bin yeni milyoner oluşmuş. Krizde yeni zenginler oluşuyor, bankaların karı artıyor fakat olan işçiye oluyor. Herkes bizlere inansın. Buralara kolay gelmedik. Sizler için gece gündüz çalışacağız” dedi.

Serdaroğlu`nun ardından söz alan Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan da Türk insanının özelliğinin, özellikle 80 ihtilalinden sonra çok değiştiğini dile getirerek; “Türkiye`de yapılan her ihtilal hep sağ iktidarken yapılmıştır ama hep sola vurmuştur. Sağ hükümetler vardır ama hep sol darbeyi yemiştir. 12 Eylül ihtilali çok daha sert bir şekilde sola ve düşünceye zincir vurmuştur. Bizim kendi ortak düşüncemiz daha çağdaş, daha demokratik, laik ve ekonomik olarak geleceğini düşünmeyen toplum yaratmaktır. Bizim istediğimiz, sizin istediğiniz budur. Bu çerçeve içinde, bu şemsiye altında toplanamazsak, dağılırsak hepimizi yerler. Bunun da bir bedeli vardır. Bedelsiz iş olmaz. Hiç kimse kimseye ‘al’ demez, çok uğraşmak gerekecektir. Belki bazı arkadaşlarınız çok eziyet çekecek. Hiç kimse bu yerlere kolay gelmemiştir. Başkanımız bu makama kolay gelmemiştir. Biz de kolay gelmedik, kimse ‘gel buraya’ demedi. Hayatımızın üçte ikisi siyasette geçti. 12 Eylül`den evvel neler verdiğimizi, bedenimizden etrafımızdan neler kaybettiğimizi o gün etrafımızda olan arkadaşlarımız biliyor. Sonunda başarmak istiyorsak muhakkak tırnaklarımızla kazıya kazıya gelmemiz lazım. Zor elde edilen başarıların getirdiği mutluluklar çok büyük olur o bakımdan moraller bozulacaktır, sinirler bozulacaktır ama şu var sizlere öncülük eden başkanlarınız her zaman yanınızda olacaktır. Bizde üzerimize düşen bir görev varsa sosyal demokrat bir düşünceye sahip bir belediye başkanı olarak geçmişte işçilere nasıl sahip çıktıysak yine sahip çıkmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Açılışta konuşan DİSK Tekstil İş Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak da kısa süre içerisinde aranızdan arkadaşların da bulunacağı bir heyetin İsveç`e gideceğini ifade ederek; “İsveç`in nüfusu 8 milyon. Sendikalı işçi sayısı ise 1,5 milyon civarında. Türkiye ise 70 milyonluk ülke sendikalı işçi sayısı 600 – 700 bin civarında. İsveç`te yöneticiler, her şeyi istediğim gibi düzenlerim, sağlık sistemini, ülkeyi istediği gibi yönetirim diyemiyor. Çünkü İsveç`te yaşayan insanların her biri, 3 – 4 – 5 tane ayrı ayrı dernek, kuruluş, sendikalara üye durumda” dedi.

Budak; “Türkiye`nin bu kadar alt üst olduğu, hayat pahalılığının bu kadar yüksek olduğu, işsizliğin bu kadar tırmandığı bir dönemi hiç yaşamadık. Bu kadar umarsız, duyarsız bir siyasi iktidar da yaşamadık. Hükümetlerin başarısı, başarısızlığı, işsizlik, üretim ve ekonominin başarısına bağlı. Çorlu`da 200 bin nüfus var işsiz sayısı 35 bin. 2`yle çarparsanız 70 bin çocuklarıyla hesap ederseniz 100 bin. Toplumun yarısı işsizlik sigortalarıyla falan bugüne kadar getirdi ama bugünden sonrası yok. Onun için hiç kimse siz istemeden, örgütlenmeden, bu örgütlenmeyi ortaya koymadan, merhamete gelip ‘yahu ben Müslümanım bu insanlar benim işçilerim, ben bunlara iyi haklar veriyim’ demez.
Siz örgütlüyseniz, inancınız bir yana inanın, iyi Müslüman olun, ben Müslümanım, işverenim Müslüman bana hakkımı verir diye beklemeyin bu noktada sendikalı olacaksınız. Sendikacılık çalışmak ister, her işyerindeki arkadaşımızı birer sendika çalışanı, örgütçüsü gibi görmek istiyoruz. Benim bu çevrede oturup kalkmadığım bir tek kahvehane girip çıkmadığım sokak, gezmediğim köy yok. Sizin örgütlü olmanız yetmiyor, sizin çevrenizdeki işçilerin de sendikalı, örgütlü olması lazım. Sizin bir fabrikada sendikalı olmanız, sizi korumaya yetmiyor şeklinde konuştu.

Budak sözlerini şöyle sürdürdü; “Toplumun örgütlenmesi lazım. Sermayenin TÜSİAD`ı var. TÜSİAD toplantı yaptığı zaman bütün basın orada. Bunlar veriliyor ama Türk-İş Kongresine Başbakan giderse, DİSK kongresine Bakan giderse gösteriliyor. Bu sizin o ülkedeki etkinliğinize ve egemenliğinize bağlı. Siz cebinizdeki parayla etkin ve egemen olamazsınız ama siz Türkiye`nin üretenleri olarak her an sendikal örgütlülüğünüzle o etkinliği sağlayabilirsiniz.”

Diyanetten Vekâleten Kurban Organizasyonu

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğiyle Kurban Bayramı dolayısıyla vekalet yolu ile kurban kesimi organizasyonu başlatıldı.

Konu ile ilgili bilgi veren Çorlu İlçe Müftüsü Nazmi Söğüt, 2009 yılına ilişkin vekalet yoluyla kurban kesim bedelinin, tüm masraflar dahil 290 TL olarak belirlendiğini söyledi. Müftü Söğüt, vekaletle kurban kesmenin herhangi bir sakıncasının olmadığını ifade ederek; “
Türkiye Diyanet Vakfı'nın, ''Kurbanlarımızla kardeşliğimizi güçlendirelim'' sloganıyla başlattığı kampanya kapsamında, kurbanlar kesim merkezlerinde oluşturulan komiteler nezaretinde, dini esaslara uygun olarak kesilecek. Türk Diyanet Vakfı’nın vekaletle kurban kesim fiyatının 290 TL olarak açıklandı. Hali vakti yerinde olan ve imkanı olan bütün müminlerin kurban kesimini yerine getirmesi gerekir. Güvenilir kuruluşlara vekalet verilmek kaydı ile kurban kesimi de gerçekleştirilebilir” dedi.

Müftü Söğüt, 26 Kasım 2009 tarihine kadar belirlenen banka hesap numaralarına para yatırabileceklerini kaydederek; “Dileyen, bankalara müracaat edebilir dileyen ise Müftülüğümüze gelerek bu işlemin yapılmasını isteyebilir. Kesilen kurbanlar ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılacak” diye konuştu.

Çorlu`ya Hilton Garden Inn Yapılacak

Ekonut A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Örsoğlu
“Hilton Oteli Çorlu`da Çorlupark Bünyesinde Tahsis Edilen Yerde Yapılacak”

Ekonut A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Örsoğlu, Hilton Garden Inn Oteli`nin Çorlu`da Çorlupark bünyesinde tahsis edilen 4 bin metrekarelik alanda inşa edileceğini ve gerekli anlaşmaların yapıldığını söyledi.

Yıldız kavramı ile tanımlanmayan ama Hilton standartlarında hizmet verecek olan şehir oteli, business otel de denilen iş oteli tek ilçe olarak Çorlu`da yapılacak diyen Ekonut A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Örsoğlu; “Uluslar arası otel geliştirme firması olan Amplio A.Ş. bu konudaki çalışmalarına başladı. Hilton markasının Çorlu`da olması Çorlu için büyük kazanç. Bizim projemizde yer alması bizim içinde kazanç” dedi.

Örsoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Otel yapıp kendimiz işletecek değildik, bazı firmalarla bu konuda görüşmeler oldu bir başka firmada olabilirdi, Hilton oldu. Şirket bize, ‘4 bin metrekare arsa verin, bize satın’ şeklinde taleple geldi. Bizde bu sözleşmeyi yaptık ve istedikleri yeri kendilerine verdik. Şirket, burayı Hilton adına yapacak Bizimle sözleşmenin ardından Hilton`a kabul ettirmeleri gerekiyordu bunu da yaptılar. Amplio`nun bu projeyi uyguladığı tek ilçe Çorlu olacak. 4 bin metrekare arsanın satışını yaptık onların yatırım planlarına uygun olarak yapılacak. Ne zaman uygun görürlerse Hilton Garden Inn Oteli inşasına başlayacaklar.”

Hilton Garden Inn Oteli`nin Çorlu`da Çorlupark bünyesinde tahsis edilen yerde yapılacağını dile getiren İbrahim Örsoğlu; “Görselleri, tip projeleri var hazırlıklarını yapıyorlar piyasa koşullarına göre yatırımlarını yapacaklar. Bazı markalar vardır ki reklama ihtiyaçları yoktur. Otel deyince ilk akla gelen Hilton`dur, Türkiye`de bu böyle ezberlenmiştir. Hilton Çorlu için büyük kazanç. Şehre dışarıdan gelen yatırımcılar büyük değerler katarlar. Konusunda uzman olanların şehre yatırım yapması o şehre artı katar. Çorlu sürekli olarak gelişiyor sadece bugün için düşünmemek gerekir. Sanayi gelişecekse öncelikle konaklama imkanlarının sağlanması gerekir. Çorlu çok şeyi hak ediyor. Nüfus ve potansiyel itibariyle ciddi büyük ve güçlü bir yer. Sanayi için cazibe merkezi ulaşımın her türlüsü Çorlu`da var. Sanayinin gelişmesi için Çorlu hazır. Çorlu iyi şeyleri hak ediyor. Hilton`un projeye katkısından çok Çorlu`ya katkısı olacak” şeklinde konuştu.

Çorlu`da Kurban Kesim Yerleri Belli Oldu

Tekirdağ iline bağlı Çorlu`da toplanan Kurban Hizmetleri Komisyonu kurban bayramı süresince alınacak tedbirleri, uygulanacak kararlar ve yaptırımları belirledi. Komisyon kararlarında Çorlu`da kurban kesim yerleri de açıklandı.

Çorlu Kaymakamı Ali Dursun`un başkanlığında Çorlu İlçe Müftüsü Nazmi Söğüt, Çorlu Belediyesi Veteriner İşleri Müdür Vekili Nedim Testereci, Tarım İlçe Müdürlüğü Veteriner Hrkimi Mahmut Özbezek ve Sağlık Grup Başkanlığı Çevre Sağlık Teknisyeni Yunis Demirel`den oluşan Kurban Hizmetleri Komisyonu kurban kesiminin yapılabileceği yerleri belirledi.

Kurban kesim yerleri ile ilgili olarak bilgiler veren Çorlu İlçe Müftüsü Nazmi Söğüt, Belediye Mezbahası`nın yanı sıra, Emlak Konutları Esentepe Mahallesi Adnan Doğu Caddesi üzerindeki park alanı, Atakent de Rumeli Mahallesi Bülent Ecevit Bulvarı`nda ki park alanı,
Eski Tekirdağ yolu sonu hayvan sayasını önü, Perşembe Pazarı Cemaliye Mahallesi Pazar Yeri Alanı, Sağlık Mahallesi Tonguçlar Camii arkası, Sağlık Mahallesi Işık Caddesi ile Girne Caddesi arası park alanı, Muhittin Mahallesi Bağlariçi 2. Sokak, Ünilever Kooperatifi karşısı park alanı ve Selimiye Camii yanı, Silahtarağa Mahallesi Selimiye Camii yanındaki boş alanın Çorlu`da kurban kesim yerleri olarak belirlendiğini söyledi.

Belirtilen yerlerin dışında kesim yapılmaması için gerekli tedbirlerin de alınacağını kaydeden Müftü Söğüt; “Kesim yerleri dışında özel mülklerinde kurban kesmek isteyenlerin, insan ve çevre sağlığı ile hijyenik kurallara uymalarına, belirtilen şartlara uymayanların ise 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre haklarında gerekli işlemler yapılacak. Kurban kesim yerleri dışında kalan okul veya camii bahçeleri, site veya binalar ile kamuya ait yerlerde park, meydan, sokaklarda, kurban kesimleri yasaklandı. Yasaya aykırı hareket edenler kolluk kuvvetleri tarafından tutanakla tespit edilecek ve tutanak komisyona sunulacak” diye konuştu.

Park Halindeki Araç Yandı

Tekirdağ iline bağlı Çorlu`da meydana gelen olayda, park halinde bulunan bir araç alevlere teslim oldu. Yangında araç kullanılamaz hale geldi.

Edinilen bilgilere göre Şeyhsinan Mahallesi Ferhat Kalfa Sokak üzerinde park halinde bulunan 59 PK 974 plakalı minivan, önceki gece 03.00 sıralarında alev alev yanmaya başladı. Kısa sürede yükselen alevler mahalle sakinlerine korku dolu anlar yaşattı. Olay yerine ulaşan itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile kontrol altına alınan yangında kundaklama ihtimaline karşı polis ekipleri bir süre inceleme yaptı. Sahibi tespit edilemeyen aracın bir süredir park halinde bulunduğu öğrenildi. Olayla ilgili inceleme sürdürülüyor.

Ekonut A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Örsoğlu; “Bugün Al Yarın Taşın Noktasındayız”

Ekonut A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Örsoğlu, Çorlupark projesinde bugün al yarın taşın noktasında olduklarını söyledi.

İddialı olan şeyler hakkında doğruda eğride konuşmalar olur ancak önemli olan doğrunun ne olduğudur diyen Örsoğlu, Çorlupark projesi ile ilgili olarak pek çok şey konuşulduğunu dile getirdi. Pek çok şey konuşuldu ama yersiz olduğu ortaya çıktı diyen Örsoğlu; “Yapılacak, yapılmayacak denildi ama artık bu konuşmaların hiç biri yok çünkü 9 bloğun 9`u da ortaya çıktı. Projemiz konut olarak % 80 oranında tamamlandı. Şu anda 3 blokta 70 aile yaşıyor. Bu ailelerin her şeyleri karşılandı, eksikleri yok herkes teşekkür ediyor. Biz biliyoruz ki işimizi, doğru, kaliteli ve iyi yapıyoruz. Para veren insan hakkını arar, mutsuzlukları olsa söylerlerdi. Satışa çıkardığımız 3 blok büyük oranda satıldı. Diğer bloklarda henüz satış yapmadık. Sene sonuna kadar orta peyzaj alanlarını, basketbol sahası, kafeterya gibi alanları ortaya çıkaracağız” dedi.

Örsoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “9 blokta toplam 560 daire var. 3 blokta ki 168 daire tamamlandı. Yaşam başladı 70 aile bilfiil oturuyor. 3 bloğun % 100`ünün tamamlandığı projenin konut bölümü geneli itibariyle de % 80 oranında tamamlandı. Hava şartları uygun olduğu takdirde orta peyzaj bölümü bu sene bitecek. Havuzun şekli ortaya çıktı. Şartlar uygun olursa insanlar Mayıs – Haziran ayında yüzebilecekler.”

Şehrin bir miktar dışında olmak bu tip projeler için avantaj diyen Örsoğlu; “Şehrin gürültüsünden uzak, planlı gelişime açık bir bölgedeyiz. Çorlu`da konut alanında eşik atlandı. Çorlupark ile birlikte devam eden 3 proje Çorlu`nun çehresini değiştirdi. Dairelerimiz gerek işçilik gerekse de malzeme olarak kaliteli ne kullandığımızı deklare ediyoruz. Önemli olan insanların memnuniyeti bunu da sağladık. Çorlupark konut, alışveriş merkezi ve otel olarak 3 üniteden oluşuyor. AVM çerçevesinde 1 + 1 stüdyo tipi rezidanslar olacak. Proje 64 bin 573 metrekare alanda gerçekleştiriliyor. Bunun 34 bin 319 metrekarelik bölümü konut alanı ve bu alanda 9 blok yer alıyor. 5 bin 500 metrekare olan bölümü yapıların oturum alanı geri kalan 29 bin metrekare yol, otopark, sosyal alan ve yeşil alanlar. Projede, AVM 26 bin 253 metrekareyi kapsıyor. AVM`nin cephesi 244 metre olacak. 40 bin metrekarelik kiralanabilir alan olacak yani 200`e yakın kiralanabilir mağaza yer alacak. Çorlupark`tan daire alan sadece daire almıyor. 3 + 1 daire alan aynı zamanda ortak alandan 65 metrekarede yer almış oluyor. 4 + 1 daire alanlar 74 metrekare alanın sahibi oluyor. Yüzme havuzu, sosyal tesisleri, çocuk oyun alanları, projenin konut konusunda neyi varsa ortağı oluyorlar” şeklinde konuştu.

ÇORDAŞ Genel Müdürü İbrahim Kapucu; “Karbonmonoksit Alarm Cihazı Hayatınızı Kurtaracaktır”

Çorlu Doğalgaz Dağıtım A.Ş. (ÇORDAŞ) Genel Müdürü İbrahim Kapucu, alınacak her türlü güvenlik önleminin sağlık ve yaşam için önemli olduğunu söyledi.

Kombi cihazlarının bakımlarını ve baca bağlantılarını her yıl kontrol ettirmelerini tavsiye ediyorum diyen ÇORDAŞ Genel Müdürü Kapucu; “Daire içinde apartmanda ya da sokakta doğalgaz kokusu duymaları halinde, Acil 187 nolu telefonu aramalarını istiyoruz. Yeni çıkacak olan mevzuatla artık geriye dönük, doğalgaz cihazlarının bakım kontrolü, tesisat kontrolü ve baca temizliği işlemleri zorunlu hale getirilecek. Çalışmalar devam ediyor. Bunların denetlemesi dağıtım firmaları tarafından yapılacak. Karbonmonoksit zehirlenmesinin fakir yanma sonucu oluştuğu biliniyor. Çorlu`da yaşanan karbonmonoksit zehirlenmeleri doğalgaz harici yakıtlardandır. Bunlara kömür sebep olmaktadır. Tavsiyem vatandaşlar bilinçli tüketici olsunlar ve yakıtların kullanım şekline göre hareket etsinler. Bilinçli kullansınlar ve baca temizliği yaptırsınlar” dedi.

Kapucu sözlerini şöyle sürdürdü; “Karbonmonoksit ölçüm cihazı ya da bilinen adıyla alarm cihazı çok pahalı değildir. Her türlü yakıt kullanıcısının evlerine taktırmalarını tavsiye ediyorum. Üzücü olaylar yaşanmadan ufak maliyetlerle alacağımız bu cihaz belki de hayatımızı kurtaracak. Karbonmonoksit alarm cihazı hayatınızı kurtaracaktır. Alınacak her türlü güvenlik önlemi, sağlık için ve yaşam için önemli.”

Armada City Plus Açılıyor

2008 yılında başlayan Armada City projesinin 2. etabı olan Armada City Plus düzenlenecek törenle açılacak. Tören 21 Kasım Cumartesi (bugün) gerçekleştirilecek.

Armada City`den konuya ilişkin yapılan açıklamada, Çorlu'nun en büyük projesi Armada City, inşaat sektörünün önde gelen firmalarından Mimart Yapı imzasıyla Çorlu'nun kalbinde hayat bulduğu kaydedildi.

Açıklamada; “Armada City İstanbul’a doğru büyüyen Çorlu'nun alışveriş ve sosyal hayatının yoğun olarak yaşandığı şehrin merkezinde inşaa ediliyor. Çorlu'daki en önemli alışveriş merkezleri olan Orion ve Kipa alışveriş merkezleri yürüme mesafenizde ve Armada City'den Çorlu'nun her noktasına ve şehirlerarası bağlantı yollarına ulaşımınız son derece kolay, Armada City Çorlu’nun merkezinde, tam kalbinde. Armada City 106.126m² alan üzerinde, zemin + 11 katlı 37 blokta toplam 1.702 daireden oluşuyor. Armada City projesindeki sosyal aktivite alanlarının çeşitliliği ve yeterliliği Armada City'de yaşayacak herkesi memnun edecek seviyede. Dört adet yarı olimpik yüzme havuzundan tenis kortlarına, futbol sahalarından çocuk oyun alanlarına, Türk hamamından saunaya kadar her türlü aktiviteyi Armada City'de yaşayacaksınız. Bizler, yaşayacağınız evi seçerken sadece evinizin konfor ve kalitesine değil, aynı zamanda sitenizin ferah, çağdaş,sizin ve ailenizin boş zamanlarınızı eğlenceli kılacak aktivitelerle dolu olmasına da dikkat ettiğinizi çok iyi biliyoruz” denildi.

Armada City projesinin radye temel, tünel kalıp sistemiyle üretildiği kaydedilen açıklamada; “Armada City'de bina güvenliğiniz yanında aile güvenliğiniz de aynı titizlikle maksimum seviyede düşünüldü. Bu çerçevede projede; 4 adet site giriş noktasında güvenlik personeli ile kontrollü giriş çıkış, 24 saat kameralı güvenlik kontrolü, site çevresini saran güvenlik duvarları, güvenlik personelinin kontrollü misafir kabulü, kapalı otoparklarda yangın söndürme sistemi, site içi dâhili telefon hattı ve diyafon sistemi kişi ve aile güvenliğini maksimum seviyede sağlayacak düzeyde. Armada City projesinin vaziyet planını incelediğinizde bir evden çok bir yaşam konseptine sahip olacağınızı fark edeceksiniz. İstisnasız her daireye sağlanan kapalı otopark imkânından, her türlü sporu yapabileceğiniz spor alanlarına, ortak dostlukların hayat bulacağı geniş ve ferah yeşil alanlara kadar gerçek bir yaşam konsepti sunan Armada City, tam da hak ettiklerinizin karşılığını bulabileceğiniz örnek bir site. Armada City dairelerinde kalite ve konfor standart. Daire içi kullanım alanları ferah ve geniş. Dairelerde; ankastre hazır mutfak (ankastre ürünler: fırın, set üstü ocak, davlumbaz), vestiyer, banyo dolabı standart olarak mevcut. Daireler arası ses ve ısı izolasyonu yanında, evinizin parkesinden seramiğine, kapılarından armatürlere kadar her şey 1.sınıf olarak sizin konfor ve rahatınız için estetikten taviz verilmeden iç mimar kadromuz tarafından titizlikle seçildi” ibarelerine yer verildi.

İlgi Konfeksiyon`dan Bayrama Özel 32. Yıl Kampanyası

Tekirdağ iline bağlı Çorlu`da faaliyet gösteren erkek giyim mağazası yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde müşterilerine 32. yıl armağanı sunuyor. Mağaza fiyatı ne olursa olsun, takım elbise alan müşterilerine gömlek, kravat ve kemer hediye ediyor.

Takım elbise alan herkese gömlek, kravat, kemer hediye ediyoruz diyen İlgi Konfeksiyon Sahibi Musa Köse, bu elbiseleri bu fiyatlara bulmanın mümkün olmadığını söyledi. Köse; “Trakya halkına ucuz ve kaliteli ürünleri kendi imalatımız olarak sunuyoruz. Ekonomik kriz de bizde fiyatlarımızı indirdik. Vatandaşların bütçesine bir nebze olsun destek vermek istiyoruz” dedi.
Köse; “Erkek giyiminde 32 yıldır Trakya halkına hizmet veriyoruz. Başarımızın nedenleri arasında kendi üretimiz olması ve güler yüzlü personelimiz yer alıyor. Kampanya çok büyük ilgi görüyor. Kaliteyi çok uygun fiyata satıyoruz. Bayramda kimse takım elbisesiz kalmasın, hedefimiz kimsenin bütçesini zorlamadan kaliteli ve ucuz giydirmek” diye konuştu.

Zen Kahve Açıldı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Çorlu İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Çalım’ın eşi Neze Çalım tarafından hizmete başlayan Zen Kahve, AK Parti İl Başkanı Soner Çizen tarafından açıldı.

Reşadiye Mahallesi Çoban Çeşme mevkiinde hizmete giren Zen kahvenin açılışı, yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. AK Parti Çorlu İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Çalım’ın eşi Neze Çalım tarafından işletilen Zen Kahve, şık ve nezih bir ortamla müşterilerine hizmete başladı. Açılışa Misinli Belediye Başkanı Ziyamettin Yaman, AK Parti İl Başkanı Soner Çizen, İl Teşkilat Başkanı Mehmet Yurdanur, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İhsan Erik ve belediye meclis üyeleri ile davetliler katıldı.

AK Parti İl Başkanı Soner Çizen tarafından açılışı gerçekleştirilen Zen Kahve, nezih, şık ve kaliteli mekanda tüm kahve çeşitleri ile kahvenin tadını ve keyfini yaşatacak.

THK Çorlu Şubesi`nden Kurban Derisi Uyarısı

Türk Hava Kurumu (THK) Çorlu Şube Başkanı Servet Aktaş, yaklaşan kurban bayramı öncesinde, kurban derisi toplama yetkisinin sadece THK`da olduğunu anımsattı. Aktaş, başka kurum yada kuruluşların kurban derisi toplama yetkisinin bulunmadığını kaydetti.
Kurban Bayramı süresi içerisinde Çorlu şehir merkezi ile bağlı beldeler, köyler ve aynı zamanda Marmara Ereğlisi, Sultanköy ve Yeniçiftlik de THK`ya bağlı ekipler Kurban Derisi toplama işlemini sürdürecek diyen THK Çorlu Şube Başkanı Aktaş; “Deri toplama yetkisi sadece Türk Hava Kurumu`ndadır. Başka kurum yada kuruluşların kurban derisi toplama yetkisi yoktur. Dernekler, tüzel kişiler, kuruluşlar ve özel kişilerin deri toplamalarına izin verilmeyecek, deri toplama işi gerçekleştirenler hakkında yasal işlem yapılacaktır. Vatandaşlar, derilerini makbuz karşılığında versinler. Tüm araçlarımızda deri toplama işi makbuz karşılığında yapılacaktır. Vatandaşlar muhakkak verdikleri derilerin makbuzlarını alsınlar. Makbuzsuz deri vermesinler. Kurban Bayramı süresince THK Çorlu Şubesi açık kalacaktır. 651 19 37 ve 654 19 26 nolu telefonlardan yardım alabilirler” diye konuştu

Tekirdağ İl Genel Meclisi Üyesi Şişman`ın Acı Günü

Tekirdağ İl Genel Meclisi Üyesi Şişman`ın Acı Günü

Tekirdağ İl Genel Meclis Üyesi Recep Şişman`ın babası Adil Şişman geçirdiği ani rahatsızlık sonucu hayatını kaybetti. Baba Şişman`ın cenazesi Önerler Köy Camii`nde kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığında defnedildi.

Tekirdağ İl Genel Meclisi Üyesi Recep Şişman`ın Çorlu`ya bağlı Önerler Köyü`nde ikamet eden babası Adil Şişman (82) geçirdiği ani rahatsızlık sonucu önceki gün hayatını kaybetti. Adil Şişman`ın cenazesi Önerler Köy Camii`nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Şişman`ın cenazesine Tekirdağ İl Genel Meclisi Genel Sekreteri Mustafa Yel, Çorlu Kaymakamı Ali Dursun, Tekirdağ İl Genel Meclisi Başkanı Münür Karaevli, Çorlu İlçe Emniyet Müdürü Ayhan Taş, Çorlu Belediye Başkan Yardımcıları Serhad Çatalkaya, Oktay Çolpan ve Ahmet Sarıkurt, CHP Çorlu İlçe Başkanı Emre Köprülü, Tekirdağ İl Genel Meclisi üyeleri, Çorlu Belediyesi Meclis üyeleri, Önerler Köyü sakinleri, Şişman ailesinin yakınları, eş, dost ve akrabaları katıldı.

Tefecilik İddiasıyla Gözaltına Alınan 3 Kişi Serbest Bırakıldı

Tekirdağ iline bağlı Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekiplerinin Çorlu Cumhuriyet Savcısı`nın talimatıyla gerçekleştirdikleri operasyonda tefecilik yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 3 kişi çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Edinilen bilgilere göre Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı`nca yürütülen soruşturma kapsamında merkezi İstanbul`da bulunan bir faktoring şirketinin Çorlu`da bulunan yetkilileri Ö.K., Ö.K., ve M.K., Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan kişilerin, suç işlemek amacıyla örgüt kurup faiz karşılığı borç para vermek suretiyle tefecilik yaptıkları iddia edilmiş, şahısların ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bilgisayarlara da el konulmuştu. Emniyet Müdürlüğü`nde gözaltında tutulan 3 kişi sevk edildikleri Çorlu Adliyesi`nde hakim karşısına çıkarıldı. Nöbetçi mahkeme 3 kişiyi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Olayla ilgili inceleme sürdürülüyor.

ADD BABAESKİ ŞUBESİ 4.800 KĞ ATIK KÂĞIT TOPLADI…


Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği Babaeski Şube Başkanlığı’nca iki saat içerisinde 4 ton 800 kg atık kâğıt toplandı.
ADD Şube Başkanlığı’nca, saat: 10.30 ve 12.30 arası düzenlenen İlçe Merkezi’nde ki etkinlikte, sisli ve olumsuz hava şartlarına rağmen, ücretsiz araçlarını tahsis eden esnaf, gönüllü Vatandaşlar ve MYO Öğrencileri’nin katılımı ile 4 ton 800 kg atık kâğıt toplandığı açıklandı.
Yapılan etkinlikle İlçede ki amaçlarının vatandaşlara çevre bilincini yerleştirmek olduğunu ifade eden Babaeski ADD Şubesi Başkanı Hüseyin Taşkın, günlük yaşantımızda çöpe atılarak ya da yakılarak boşa harcanan kâğıtların, yeniden değerlendirilmesinin hem çevrenin korunması açısından hem de ekonomik açıdan Ülkemize büyük bir kazanım getirdiğini belirtti.
1 ton kullanılmış kâğıdın tekrar kâğıt üretiminde kullanıldığı takdirde, 17 adet yetişmiş (20 yaşında) çam ağacının kesilmesini, 38,8 ton suyun israf edilmesini, 36 ton sera gazının atmosfere atılmasını, 4800 kw elektrik enerjisinin israf edilmesini, 3–4 metreküp depolama alanının tasarruf edilmesini ve 85 metrekarelik ormanlık alanın tahrip edilmesini önleyeceğini vurgulayan Taşkın, konuşmasında şunları kaydetti.
“Uygulanan bu çalışmada, hedefimiz kâğıttan yapılan mamullerin geri kazanımını sağlayarak, başta ormanlarımız olmak üzere doğal kaynaklarımızı korumak, yok olmasına engel olmaktır. Yaşadığımız çevrenin bize miras değil, bir emanet olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Bunun sonucu elde edilen geliri Eğitim-Öğretim alanında başarılı muhtaç öğrencilerimize burs vermek üzere değerlendireceğiz. Kampanya’ya destek veren herkese Yönetim Kurulum adına çok teşekkür ediyorum.”

TRAKYA KADINLARI KÜLTÜR, KALKINMA ve DAYANIŞMA DERNEĞİ’ndenTEKİRDAĞ VALİSİ ZÜBEYİR KEMELEK’e ziyaret

Trakya Kadınları Kültür, Kalkınma ve Dayanışma Derneği kurucu üyelerinden Semanur Özay ve Handan Var, Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek’e nezaket ziyaretinde bulundular.
Kurdukları derneği tanıtarak, kuruluş amaçlarını açıklayan Handan Var ve Semanur Özay, dernek olarak Trakya bölgesinde gerçekleştirmek istedikleri proje fikirleri hakkında Vali Kemelek’e bilgi verdiler.
TRAKYA Kadınları Kültür, Kalkınma ve Dayanışma Derneği olarak bölgenin özelliklerini ve ihtiyaçlarını belirleyerek, Trakya için bir model oluşturmak istediklerini, hayata geçirmeyi planladıkları projeler ile bölgeyi cazibe merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını söylediler. Yerel ve uluslar arası kaynaklardan destek almayı planlayan dernek üyeleri yeni işbirlikleri başlatmak, karşılıklı deneyim paylaşımlarını değerlendirmek ve bu konularda bölgede öncü olmak istediklerini vurguladılar.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

AK PARTİ ÇORLU KADIN KOLU BAŞKANI CANDAN VAR “AK PARTİ, “KADINA KARŞI ŞİDDET” MÜCADELESİNİ KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYOR” dedi


AK Parti Çorlu Kadın Kolu Başkanı Candan Var, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü” nedeniyle bir açıklama yaptı.
“Kadın Hakları ve Kadına Yönelik Şiddet” AK PARTİ hükümetlerinin öncelikli konularından biri olmuştur diyen AK Parti Çorlu Kadın Kolu Başkanı Var, bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Ayrıca Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği projelerden söz etti.
2002’DEN BU YANA “AİLE İÇİ ŞİDDET” E YÖNELİK ALDIĞIMIZ MESAFELER…
2003 yılından bu yana, “Kadın Hakları Ve Kadına Yönelik Şiddet” AK PARTİ hükümetlerinin ve parlamentonun öncelikli çalışma konularından biri olmuştur.
Buradan hareketle; Aile Mahkemeleri kuruldu. 17 Mayıs 2004 tarihinde Anayasanın 10. ve 90. maddesinde yapılan değişikliklerle kadın-erkek eşitliği anayasaya girdi.
9 Temmuz 2004 tarihli Belediyeler Kanunu'yla nüfusu 50.000'i aşan belediyelere sığınma evi açma zorunluluğu getirildi.
Sığınma evlerini arttırdık
AK İcraatlar çerçevesinde, SHÇEK ait kadın konukevi sayısı 26’ya yükseldi. Valilikler ve belediyelerce işletilenlerle birlikte ülkemizde toplam kadın konukevi sayısı 52 oldu. Aile danışma merkezi sayısı 42’ye toplum merkezlerinin sayısı ise 79’a ulaştı.
26 Eylül 2004 tarihinde kabul edilen yeni “Türk Ceza Kanunu”nda yapılan düzenlemeyle kadına karşı işlenen suçlar bireye karşı işlenen suçlar kapsamına alındı ve cezalar ağırlaştırıldı.
“Töre ve Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu” çalışmalarına başladı, bu tür cinayetlerin önlenmesi için başbakanlık genelgesi çıkarıldı.
“Ailenin Korunmasına Dair Kanunun" uygulanması için de başbakanlık genelgesi çıkarıldı ve bu konu ile ilgili yönetmelik yürürlüğe girdi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi ve Ulusal Eylem Planı gibi Yargı Mensuplarını, Polisi, Sağlık Personelini ve Din Görevlilerini kapsayan eğitim projeleri başlatmıştır.

“Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” başlıklı çalışmalar devam etmektedir.
Başkan Var, özellikle en son hayata geçirilen çalışmalardan biri olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün, mağdur kadınların ilk başvuru yapacakları yerlerde kadına karşı şiddetle mücadele eğitimi başlattığını, “Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Polisin Rolü ve Uygulanacak Prosedürler Eğitimi Projesi Protokolü” kapsamında 40 bin 400 karakol polisine eğitim verildiğini hatırlattı.
AK Parti Çorlu Kadın Kolu Başkanı Candan Var: Yapılan düzenlemelerle artık şiddete maruz kalan kadın veya herhangi bir bireyin “etkili bir şekilde” korunacağına olan inancımız sonsuzdur. Ancak AK Parti olarak bundan sonraki çalışmalar elbette ki “şiddetin önlenmesi” yönünde olacaktır, dedi.

HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

KARINCANIN EKMEK KAVGASI


Hani bir masal vardır Lafontenden Karınca ile Ağustos böceği .İşte onun canlı Örneği Karınca yükünün ağırlığına bakmadan evine ekmek taşıyor. İşte Hayat mücadelesi insanda olsa.Hayvanda olsa canlı yaratıkların yemeye ihtiyacı var.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...