***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

20 Haziran 2009 Cumartesi

KIRKLARELİ GAZETECİLER CEMİYETİ’NDE, BAŞKAN TİRAN GÜVEN TAZELEDİ




Kırklareli Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığının 8.Olağan Genel Kurulu’nda, mevcut Başkan Selim Tiran yeniden seçimi kazanarak üyelerine karşı güven tazeledi.
Kırklareli Gazeteciler Cemiyeti Lokalinde gerçekleştirilen Genel Kurulda, seçime tek listeyle gidildi.
Genel Kurula, oy kullanma hakkı bulunan 35 kayıtlı üye’den 21’i katıldı. Toplam 21 kişinin oy kullandığı seçimde, 1 oy ise geçersiz sayıldı.
Divan Başkanlığını Şaban Ercan, Kâtip Üyeliklerini ise Metin Karakuş ve Buse Babacan’ın yaptığı Genel Kurulda, Başkan Selim Tiran, 20 oyla, 8.dönem sonucunda yeniden başkanlığa seçildi.
Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine ise, Mustafa Şumnulu, Ergin Dayanç, Savaş Eskici, Şaban Ercan, Mürvettin Geyik ve Metin Karakuş seçildiler.
Denetleme Kurulu Asil Üyeliklerine ise; Erol Şengün, Buse Babacan ve Haşim Ukal seçildiler.
Başkan Selim Tiran, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı konuşmasında, Kırklareli Gazeteciler Cemiyeti Başkanlık görevine 8.dönemde de kendisini layık gören üyelere öncelikle teşekkür etti.
Tiran, daha sonra konuşmasında Cemiyet olarak tüm imkânsızlıklara rağmen her ay düzenli Gazete çıkardıklarını belirterek, şunları kaydetti;
“Cemiyetimizi günün her saatinde üyelerimize karşı açık tutmaya özen göstermekteyiz. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullardan Gazeteciler Cemiyeti olarak bizlerde etkilendik. Malum dernekler üye aidatı ve bağışlarla ayakta duran kamu yararına çalışan kuruluşlardır. Ben bu zorlukları bundan sonra birlikte aşacağımıza inanıyorum. Yeni Yönetim Kurulu arkadaşlarımız ile daha sosyal etkinlikler düzenleyerek sizlere hak ettiğiniz değerin en iyisini ve en güzelini vermeye çalışacağız.”
Genel Kurulun sonucunda, üyelere, pasta ve meyve suyu ikramında bulunuldu.
HABER VE FOTO:METİN KARAKUŞ

GÖKYÜZÜNDE TANIŞAN ÇİFT DÜNYA EVİNE GİRDİ




Gökyüzünde tanışan Ezgi Topuz ve Seymen Gürşah Kayahan çifti 2 yıldır devam eden birlikteliklerinin ardından düzenlenen törenle dünya evine girdiler.
Babaeski İlçesi’nde Askerlik Şube Başkanlığında Sivil Memur olarak çalışan Zehra ve Ertan Topuz çiftinin biricik kızları Ezgi Topuz, Emekli Öğretmen olan Gülgün ve İbrahim Hakkı Kayahan’ın oğulları Seymen Gürşah Kayahan ile önceki akşam Çamlık Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen muhteşem törenle dünya evine girdiler.
Türk Hava Yolları ve ASU Havayolları şirketlerinde kabin memuru olarak çalışan çiftin düğünlerine, 600’e yakın seçkin davetli katıldı.
Gece’de, yerel sanatçı Rumelili Basri, güzel müziği ve bir birinden güzel eserleri ile çiftin düğününe ayrı bir renk kattı.
HABER VE FOTO:METİN KARAKUŞ

ARKADAŞINI UNUTMADILAR







Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde kurulu bulunan Ç.E.T.D Çorlu Eczane teknisyenleriDayanışma ve Yardımlaşma Derneğinin gönüllü üyesi Eczacı Başı -Zenitiva Sağlık ürünleri İstanbul-Çorlu Bölge uzman Tıbbi Tanıtım sorumlusu Beysim Vatansever ölümünün Birinci yılında Ç.E.T.Derneği üyeleri tarafından Çorlu Süleymaniye camiinde mevlit okutuldu. Mevlit sonrasıda Kabri başında ziyaret edildi.Dernek arkadaşları Beysim Vatansever bizler için unutulmayacak bir arkadaştı. İnsanları sadece yaşarken anımsamak olmaz.Bizler Derneğimiz olarak böyle bir olayı gerçekleştirdik.Süleymaniye camiinde okuttuğumuz mevlitle arkadaşımızın ruhunu şaad ettik dediler.






HABER VE FOTO.RECEP KARAGÖZ

SÜLOĞLU İLÇESİNDE YAPIMINA 2008 YILINDA BAŞLANAN YAĞMURLAMA SULAMA SİSTEMİ FAALİYETE GİRDİ







Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK beraberindeki Edirne Milletvekili Necdet BUDAK, Süloğlu Kaymakamı Levent YAZICI, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet ÇETİN, Süloğlu İl Genel Meclis Üyeleri ve köylü vatandaşlarla birlikte 2008 yılında Sülecik Gölet’inden yararlanılarak yapılan yağmurlama sulama sistemini yerinde inceledi. Süloğlu Kaymakamı Levent YAZICI Domurcalı Köyü’ndeki projenin gerçekleştirildiği arazide, proje ile ilgili bilgi verdi. Kaymakam YAZICI yaptığı açıklamada, ‘’ 2008 yılında Sülecik Göleti’nden yaralanılarak yaptığımız yağmurlama sulama sisteminden Domurcalı köyü sınırlarında bulunan 89 kişiye ait 145 parselde toplam 144.637 m2 tarım arazisi ve Sülecik köyü sınırlarında bulunan 42 kişiye ait 58 parselde toplam 40.925 m2 tarım arazisi sulanma imkânına kavuşmuştur. Söz konusu bölgede genel olarak buğday ve ayçiçeği yapılmakta ve yapılan projemizin de bölgedeki tarla sahiplerine dekar başına yaklaşık 100-200kg ürün artışı, 50-150TL fazla gelir sağlayacağı hesaplanmaktadır. Ayrıca söz konusu arazilerde sulamaya dayalı olarak ceviz, badem, kiraz, erik vs. gibi meyve üretimi ile salatalık, marul, çilek, kabak, kavun, karpuz vs. gibi sebze üretimi yapma imkânı ortaya çıkmıştır. Söz konusu sebze ve meyve yetiştiriciliği ikinci ürün olarak da değerlendirildiğinde ek kazanç getireceği tespit edilmiştir. Söz konusu projenin hayata geçirilebilmesi için yapılan %30 artış ve KDV dahil 289.105,00TL harcama yapılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan harcamaların maksimum 5 yıl içersinde ülke ekonomisine geri döneceği düşünülmektedir. İlçemiz Yağcılı köyünde ihale aşamasında bulunan yağmurlama sulama inşaatı tamamlandığında 1300 dönümlük arazinin sulanması söz konusu olup, 4. kuyunun açılması ve %30'luk artışın yapılması durumunda 1700 dekar arazinin sulaması yapılabilecektir. Söz konusu yatırımın maliyeti 240.000,00TL olup, geri dönüşümü de yukarıda belirtildiği üzere maksimum 5 yıldır’’ dedi. Kaymakam YAZICI’nın yaptığı açıklamamın ardından Vali Mustafa BÜYÜK sulama sisteminin vanasını açarak sistemini faaliyete geçirdi. Arazide de incelemelerde bulanan Vali BÜYÜK çiftçilerle de sohbet ederek isteklerini dinledi. Sulama sistemini yerinde inceleyen Vali BÜYÜK daha sonra beraberindekilerle birlikte Domurcalı, Sülecik ve Taşlısekban Köylerini ziyaret ederek vatandaşlarla sohbet etti. Domurcalı Köyü’nde yine yapımına 2008 yılında başlanan Domurcalı Köyü düğün Salonunun tamamlanmış halini yerinde gören ve inceleyen Vali BÜYÜK salonla ilgili Kaymakam YAZICI ve Köy Muhtarı’ndan da bilgi aldı. Süloğlu Köyleri’ni ziyaretlerinin ardından Organize Sanayi Bölgesine (OSB) giden Vali BÜYÜK, beraberindeki Edirne Milletvekili Necdet BUDAK ile birlikte yeni faaliyete giren kolonyalı mendil üreten bir fabrikada incelemelerde bulundu.

TEKİRDAĞ ANA SU HATTI GÜZERGAHI DEĞİŞİYOR

Tekirdağ’ın Muratlı’dan gelen an su hattı güzergahı çevreyolu çalışmaları sebebiyle değiştiriliyor.
İlin çevreyolunda inşaatı devam etmekte olan yol genişletme çalışmaları nedeniyle çevreyolunun Muratlı yolu ile Hayrabolu yolu arasında kalan bölümde Muratlı’dan içme suyu temin edilen ana su hattının güzergah değişim çalışmaları başladı ve tüm hızıyla devam ediyor.
Ekiplerin gece gündüz çalışmalarını büyük bir titizlikle sürdürdüklerini belirten Tekirdağ Belediyesi Su ve Kanalizasyon Müdürü Şeref İkbal, çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Bu çalışmayla birlikte yaklaşık 550 metrelik Q 600mm çapında çelik boru döşenecek olup ayrıca 40 metre civarında da Q 400mm depo bağlantı hattı yapılacak

GÜNEYDOĞU AVRUPADA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA KONULU PANEL TEKİRDAĞDA BAŞLADI
















Balkan Çevre Derneği -Balkan Environmental Association- (B.EN.A) tarafından organize edilen ve ilk üç günü Namık Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan Sustainable Development In Southeast Europe (Güneydoğu Avrupa da Sürdürülebilir Kalkınma) konulu kongre,Tekirdağ ilindeki Namık Kemal Üniversitesi Piramit Salonunda başladı.11 ülkeden yaklaşık 100 bilim adamının çeşitli sunumlarla yer alacağı kongrenin açılışında Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü ve Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan birer konuşma yaptı.Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, nüfus artışı ve hızlı sanayileşme ile dünya genelinde ortaya çıkan çevresel sorunlara dikkati çekerek, Çevre Yönetimi ve Sürdürülebilirlik kavramlarının dünyanın önemli gündem maddeleri arasına girdiğini ifade etti.Balkan Çevre Derneği (B.EN.A) Başkanı Prof. Dr. Fokion K. Vosniakos da çevre sorunlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade ederek, küresel ekonomik krizin etkisiyle sürdürülebilir çevre yönetiminin askıya alınmasının, ileri aşamalarda çok daha büyük problemler doğuracağına işaret etti. Prof. Dr. Fokion K. Vosniakos, Balkanların da bu durumdan en çok zarar görebilecek bölgeler arasında yer aldığını kaydetti.Vali Aydın Nezihi DOĞAN ise yaptıkları konuşmalarında şunları kaydetti: 3 gün devam edecek ve 10 bölümde icra edilecek olan; çevreyi dolaylı ya da doğrudan etkileyebilecek ve içinde yaşamakta olduğumuz bu bölgeyi yakından ilgilendiren son derece hayati konuların tartışılacağı, bu müstesna Konferansın bir bölümüne, ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğumuzu belirtmek isterim.

Bu toplantı Tekirdağ ımızda 2009 yılında yapılan dördüncü toplantı.

İlk toplantı içeriğinde daha çok ekonomik konuların tartışıldığı, 45 yerli ve yabancı bilim adamının katıldığı ve Valiliğimizin organizasyonundaki II. Balkan Kongresi;

İkincisi barışın kalıcı kılınmasını hedefleyen ve daha çok diplomatlardan oluşan Balkan Network ü Dönem Toplantısı;

Hemen akabinde Namık Kemal Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşen I.Küresel Isınma ve Tarım Konferansı;

Şimdide BENA tarafından organize edilen Güneydoğu Avrupa’da Sürdürülebilir Kalkınma konulu bu Konferans.

Bu durum, düşünen herkes için Tekirdağ da bir şeylerin değişmekte olduğunu ifade etmektedir.

Şüphesiz bu değişim trendinin yakalanmasında, pek çok kişi ve kurumun emeği var. Ama unutmamak lazımdır ki, ortam değişime dirençli olsa idi, bu kadar uluslar arası çalışmayı, önemli kısıtlara rağmen, yılın ilk altı ayına sığdırmak mümkün olamazdı. Bu nedenle ben izninizle buradan Tekirdağlılara kocaman bir teşekkür göndermek istiyorum.

Tabiatıyla teşekkür edilmesi gereken başka pek çok kişi ve kurum var. Ama Tekirdağ Valiliği ve Namık Kemal Üniversitesi bu performansın arkasındaki öne çıkan kurumsal yapılar.

Ama unutmayalım ki, bu daha çok kamu kurumlarının öncülüğündeki bu yaklaşım sürdürülebilir değildir. Daha canlı bir sivil toplum desteğine, özellikle de uluslar arası projelerde ve bilimsel çalışmalarda ihtiyaç duyulmakta.

Beni bu toplantının çerçevesini önemli ölçüde zorlayan bu beyanlarda bulunmaya teşvik eden husus; çok yakında Tekirdağ daki görevimin son bulacak olmasıdır. Tekirdağ’ın içinde bir yerlerde saklamakta olduğu potansiyelin harekete geçirilebilmesi adına, gördüğüm bu temel eksikliği; sorumlu bir kamu görevlisi olarak ifade etmeden geçmeyi, Tekirdağ’a vefasızlık saydığım için söylemek durumundaydım.

Bu ifadeleri bu toplantıda kullanmak için bir başka haklı gerekçem de BENA nın ta kendisidir. B.E.N.A nın toplam 20 ülke ve 1000 i aşkın üyesi bulunan, bilimsel amaçları olan bir sivil toplum kuruluşudur. B.EN.A, 1998 yılından bugüne kadar üye ülkelerde, 4 tanesi Türkiye de olmak üzere, 32 Uluslararası Konferans ve Çalıştay gerçekleştirmiştir.

İzninizle örnek alınacak ciddiyetteki bu kurumu ve değerli yöneticilerini kutlamak istiyorum.

Plansız sanayileşme, tarımda aşırı kimyevi madde kullanımı, ölçüsüz artan nüfus ve kentleşmenin yarattığı çevre sorunlarıyla boğuşmakta olan bir İl olarak, Tekirdağ ın önemli bir tecrübe birikimine sahip olduğunu ifade etmek isterim.

Tekirdağ biriken önemli çevre sorunlarına rağmen, bunu aşmak için ciddi adımlar atmakta olan bir İl olarak karşımıza çıkmaktadır. Attığı en önemli adım, şüphesiz çevre düzeni planı hazırlamaktır. Bununla beraber, kentlerin ürettiği katı atıkların daha düzenli toplanması konusunda da önemli mesafeler katedilmiştir. Şimdi sırada, evsel ve endüstriyel atık suların bertaraf edilmesinde daha bütüncül bir model arayışı olmalıdır.

Nitekim iki yıldan fazla bir süredir, su kaynaklarının ve atık suların etkin yönetimi için alternatif çözümler üzerinde pek çok tartışma gerçekleştirilmiştir. Valiliğimizin bu konuya ilişkin tespiti kamuoyuyla paylaşılmış, su yönetimindeki çok başlılığın giderilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.

Bu noktada Türk kamu yönetiminin uzun yıllar tecrübesi ile geliştirdiği modelleri atlamamak; Valiliğimizin önerisinin omurgasını oluşturmaktadır. Bir başka ifadeyle yeni ve bütüncül bir yönetim modeli kurmak; kaçınılmaz olarak ilk defa kullanılan bir çözüme işaret etmemektedir. Öneri daha çok, Türkiye pratiğinin bize gösterdiği çözüme odaklıdır.

Tekirdağ çevre sorunlarını daha iyi yönetebilmek için, büyükşehir belediye modeline ihtiyaç duymaktadır.

Tekirdağ da yaşanan ve buraya odaklanan çevresel sorunlar yalnız Tekirdağ için değil, bütün Trakya ve İstanbul için önemlidir. Bu bakımdan çözümde de bu saydığımız yerlerin desteği gerekmektedir.

Aslında bu Konferansın içeriğinde yukarıda işaret ettiğim hususlarla yakından ilintili konular bulunuyor olması bizim açımızdan önemli bir kazançtır. Tekirdağ, Trakya ve İstanbul u içine alacak tebliğleri sunacak değerli bilim adamlarımızın burada zikrettiğim hususlara işaret edeceklerini ummaktayım.

İnsanoğlunun doğaya aşırı müdahalesiyle yaşamakta olduğumuz çevre sorunlarının geldiği nokta; sorunlar sıralamasında birinciliktir. Ama hemen şunu ifade edeyim ki, sorunlar ne kadar derinden hissediliyorsa, çözümler o kadar çok aranır. İnanmak istediğim husus ise, aradığımız ortak çözümü insanlık adına bulmak ve günlük hayatımıza uygulamaktır.

Şüphesiz çözüm arayışları için en uygun kişiler bili adamları, en uygun mekânlar Üniversiteler, en uygun düzenleyiciler ise sivil toplum kuruluşlarıdır. Bugün bu Konferansımızda bütün bu uygun ölçekleri tutturduğumuzu düşünüyorum.

Son olarak emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum. Bu Konferansın hazırlanmasında şüphesiz en büyük pay sahibi; BENA’nın değerli Başkanı Bay Vosniakos’tur. Toplantının bir bölümünün Tekirdağ da organize edilmesini sağlayan BENA Türkiye Başkanı Sayın Hayri TOK hocamızı unutamayız.

Sponsorluk yapan başta Çevre ve Orman Bakanlığımız olmak üzere, Üniversitemizi, Türk Kimya Sanayicileri Derneğini de akıldan çıkartamayız. Ama galiba Konferansa renk veren, düşüncelerini, çalışmalarını bizimle paylaşan değerli bilim adamları asıl kahramanlar.

Toplam beş gün sürecek olan kongre, ilk üç gün Namık Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde, son iki gün ise İstanbul DSİ Konferans Salonunda devam edecek.

TEKİRDAĞDAN KISA KISA

Buğday tarlasında yangın
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki yangında 20 dönüm buğday tarlası zarar gördü.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesindeki yangında 20 dönüm buğday tarlası zarar gördü. Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi arkasındaki buğday tarlasında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Çevredeki vatandaşların haber vermesiyle olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına alarak söndürdü. Yangında 20 dönüm buğday tarlasının zarar gördüğü belirlendi.

Halk yolu kapattı,
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Yenice beldesinde bir grup, trafik kazalarını protesto etmek için eylem yaptı.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Yenice beldesinde bir grup, trafik kazalarını protesto etmek için eylem yaptı. Yenice beldesi D-110 kara yolu üzerinde üst geçit yapılmasını isteyen yaklaşık 250 kişi, yolu kısa süre ulaşıma kapattı. Eyleme müdahale eden jandarma ekipleri ile vatandaşlar arasında kovalamaca ve kısa süreli arbede yaşandı. Eylem yapan grup, ''Bu mevkide çok fazla kaza oluyor. Devletimiz buraya üst geçit yapsın, bu kazaların artık bir sonu gelsin'' diyerek sitem etti. Jandarma ekipleri bir süre sonra eylem yapanları dağıttı.


Kumbağ yaz turizmine hazır

Uzunlar, yaptığı açıklamada, belde nüfusunun yaz döneminde 100 bini aştığını söyledi.
Tekirdağ'ın Kumbağ beldesinde, yaz sezonunun başlamasıyla birlikte sezon hazırlıklarının da tamamlandığı bildirildi. Kumbağ Belediye Başkanı Hüseyin Uzunlar, yaptığı açıklamada, belde nüfusunun yaz döneminde 100 bini aştığını söyledi. Sezonunun, belde ekonomisine de önemli katkılar sağladığını ifade eden Uzunlar, ''Yerli ve yabancı turistlerin gelmesiyle canlanan sahiller, ekonomik yönden de esnafın yüzünü güldürüyor'' dedi. Uzunlar, Kumbağ'da tatil sezonunun haziran ayı itibariyle başlayıp, eylül sonuna kadar devam ettiğini ifade ederek, beldede bulunan motel ve pansiyonlarda yaklaşık 10 bin tatilcinin konaklama imkanı bulduğunu kaydetti. Yaz döneminde, evini pansiyona dönüştürerek tatilcilere hizmet veren çok sayıda ailenin olduğunu da bildiren Uzunlar, Kumbağ'a gelen tatilcilerin yerel ekonomiye önemli ölçüde katkı sağladığını belirtti.
DENİZ ANASI TATİLCİYİ KORKUTMADI
Uzunlar, son günlerde Marmara Denizi ve Tekirdağ kıyılarında görülen zehirli deniz anaları yüzünden tatilcilerin programını değiştirmediğini dile getirdi. Denizdeki ve kıyıdaki deniz analarının tümünün temizlendiğini bildiren Belediye Başkanı Uzunlar, ''Zehirli deniz analarının oluşturduğu tehlike ve alınması gereken tedbirler hakkında Valiliğimiz ile Sağlık İl Müdürlüğü'nce yapılan uyarıları her yere astık. Belediye olarak da gerekli tüm önlemleri aldık. Kumbağ sahillerinde zehirli deniz anası kalmadı'' şeklinde konuştu. Beldede ulaşım, konaklama, yeme, içme, eğlence ve güvenlik yönünden sıkıntı yaşanmadığını ifade eden Hüseyin Uzunlar, binlerce tatilciyi en iyi şekilde ağırlamak için tüm hazırlıklarını tamamladıklarını ifade etti. Uzunlar, Kumbağ'da tatilciler için deniz ve kumsalın dışında doğa yürüyüşü gibi çeşitli aktivitelerin yapılabilmesi için de çalışmalarının devam ettiğini sözlerine ekledi.

138 kişinin yeşil kartı iptal

Malkara ilçesinde, 2009 yılının Ocak ayından bu yana toplam 138 kişinin yeşil kartı iptal edildi.
Malkara ilçesinde, 2009 yılının Ocak ayından bu yana toplam 138 kişinin yeşil kartı iptal edildi. Malkara Sağlık Grup Başkanı Dr. Refet Çeviker, yaptığı açıklamada, sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmak için yeşil kart çıkartan vatandaşlardan yılın ilk 5 ayında, ölen ve durumları yeşil kart alma şartlarını kaybeden 138 vatandaşın yeşil kartının iptal edildiğini söyledi. Çeviker, yeşil kartların Malkara Kaymakamı Salih Yüce Başkanlığındaki bir heyet tarafından yapılan değerlendirmeden sonra verildiğini, ölen veya yeşil kart alma vasıflarını kaybeden vatandaşların yeşil kartlarının da ayni heyet tarafından iptal edildiğini kaydetti.


Şehit yakınlarına Hac kolaylığı

Kurada adı çıkmayan şehit ve gazi yakınlarının da hacca gönderileceği bildirildi.
Hacca gideceklerin belirlenmesi amacıyla çekilen kurada adı çıkmayan şehit ve gazi yakınlarının da hacca gönderileceği bildirildi. Çerkezköy İlçe Müftüsü Mahmut Emin, hac kesin kayıtlarının devam ettiğini duyurdu. Emin, Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı yeni bir açıklamaya göre, bu dönem için ön kayıt yaptıran fakat kurada adı çıkmayan şehit anne ve babaları, eşleri, gazilerin eşleri, emekli din görevlileri ile eşlerinin hacca gönderileceğini belirtti. Emin, bu durumda olanların en yakın ilçe veya il müftülüğüne başvurmaları gerektiğini kaydetti.

Kapıkule Sınır Kapısı açıldı


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sınır kapılarının modernizasyonunun projelerini, Gümrük Müsteşarlığı ile TOBB öncülüğünde, 137 oda ve borsanın da katıldığı, yap-işlet-devret modeliyle yürütüldüğünü belirterek, ''Dünyanın 15. büyük ekonomisi olan Türkiye, büyüklüğüne yakışır gümrük kapılarına sahip olmak durumundadır'' dedi. Hisarcıklıoğlu, modernize edilen Kapıkule Sınır Kapısı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, hükümetin verdiği güç ve destek, Gümrük Müsteşarlığının kararlılığı ve gayreti ile İpsala, Habur, Cilvegözü ve Sarp gümrük kapılarını kısa sürede tamamlayarak, hizmete açtıklarını, Nusaybin, Dereköy, Esendere, Dilucu ve Akçakale, Türkgözü, Yayladağı, Karkamış, Öncüpınar gümrük kapılarına ilişkin proje çalışmalarına da devam edildiğini söyledi. Bu projelerde elde edilen başarıların, kamu-özel sektör işbirliğinde, tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir model ortaya çıkarttığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi: ''Bugün ulaştığımız nokta son derece gurur vericidir ve Türk kamu yönetimi ve özel sektörümüz için iftihar vesilesidir. Zira gümrük kapıları, ülkelerin itibarını ve gücünü yansıtır. Dolayısıyla dünyanın 17. büyük ekonomisi olan Türkiye, büyüklüğüne yakışır gümrük kapılarına sahip olmak durumundadır. Türkiye'nin kara sınır kapılarından yılda 5 milyon araç ve 15 milyon yolcu geçmektedir. 2008 yılı itibari ile 330 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmimizin yüzde 40'ı, kara gümrük kapıları aracılığı ile gerçekleşmektedir. Bugüne kadar bu yatırımları gerçekleştirmek için 270 milyon lira harcadık. Bunu yaparken devletimizin kasasından bir kuruş çıkmadı. Gümrük kapılarında kullanılan ve bugüne kadar hep ithal edilen, büyük boyutlu X-Ray cihazının ülkemizde imal edilebilmesi amacıyla da, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ile birlikte çalışmalara başladık. Diğer yandan, başlangıcından bugüne kadar bu kapılardan elde edilen gelirlerden de, devletimize 35 milyon lira vergi geliri sağladık. Gümrük kapılarında ortalama bekleme süresi 30 dakikadan 10 dakikaya indirildi. Araç kapasitesi 4 milyondan 14 milyona çıktı.'
' KAPIKULE İÇİN 130 MİLYON LİRALIK YATIRIM
Hisarcıklıoğlu, modernizasyon çalışmaları çerçevesinde Kapıkule gümrük kapısı için 130 milyon liralık yatırım gerçekleştirildiğini belirterek, ''Kapıkule sınır kapısı 334 bin metrekare alana yayılmış olup, toplam inşaat alanı 41 bin metrekaredir. İnşaatın yatırım süresi 18 ay olarak belirlenmesine rağmen 14 ayda tamamlanmıştır'' dedi. Hamzabeyli Sınır Kapısı için de 10 milyon liralık yatırım yapıldığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: ''Kapıkule sınır kapısı Türkiye'nin Bulgaristan'a bu yolla da tüm Avrupa'ya açılan kapısı olup, aynı zamanda dünyanın ikinci, Avrupa'nın ise en yoğun sınır kapısı konumundadır. Türkiye'nin de en işlek sınır kapısı olan Kapıkule, Avrupa ile gerçekleştirilen tüm ihracat ve ithalat sağlandığı kapı olması nedeniyle ülke ekonomisinde önemli rol oynamaktadır. Modernizasyon öncesi 1,2 milyon olan araç geçiş kapasitesinin 5 milyona çıkması hedeflenmektedir.''
TAŞIMACILIKTA KOTA SORUNU
Hisarcıklıoğlu, karayolu taşımacılığında Avrupa'nın en büyük filosuna sahip olan Türk şirketlerinin, Avrupa Birliği ülkelerinde giderek ağırlaştırılan taşıma kotaları yüzünden iş yapamaz hale getirildiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Türk karayolu taşıma şirketlerinin maruz bırakıldığı bu tip tarife dışı engeller hem etik değildir hem de adil rekabet kavramına aykırıdır. Buna benzer şekilde, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin, anlaşmalara aykırı bir şekilde uyguladıkları vize de, ayrımcı ve hukuksuzdur. Bu nasıl bir gümrük birliği anlayışıdır ki, malların serbest dolaşımı sağlanacak ama bu malları üretenlere ve taşıyanlara kısıtlama getirecek. Türk iş dünyasının sorunlarına her zaman duyarlılık gösteren ve çözüm arayan hükümetimizin, bu konularda da sektörümüze destek vereceğine inanıyoruz. AB ülkelerini ve kurumlarını da, kendilerinin hep büyük önem verdiklerini vurguladıkları, birlik hukukuna ve anlaşmalara saygı göstermeye, altına imza attıkları ahde bağlı kalmaya davet ediyoruz.''
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...