***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

30 Eylül 2009 Çarşamba

Turkuaz Sirk 2 Ekim'de gösterilerine başlıyor







Şenlik kültürümüzün özgün bir örneğini oluşturan ve yüzyıllarca halkın yegâne eğlencesi olan geleneksel sirk sanatları, Turkuaz Sirk gösterisi ile Edirne’de yeniden canlanıyor…
Edirne Belediyesi Kültür Etkinlikleri kapsamında davet edilen Turkuaz Sirk gösterisi, Tuzcular Otomotivin katkılarıyla Trakya Birlik yanına kurulan sirk çadırında 02-11 Ekim tarihleri arasında hafta içi günlerde saat 19.00’da ve 21.00’de, Cumartesi ve Pazar günleri ise saat 12.00’de, 14.00’de, 16.00’da, 19.00’da ve 21.00’de sahnelenecek.
Sirkin kurucusu ve sanat yönetmeni Tiyatro Sanatçısı Servet Yalçın; bilinenin aksine toplumumuzda sirk sanatlarının çok köklü bir geçmişe sahip olduğunu, ancak bu değerlerin zaman içinde kaybolduğunu belirtti. Yalçın sözlerine; “Anadolu Selçukluları döneminde Orta Asya göçleriyle gezgin sirk sanatçılarının da guruplar halinde Anadolu’ya geldiği, göç yollarındaki kervanlarda, hangahlarda, düğünlerde ve pazar yerlerinde atlarla ve develerle akrobasi gösterilerinin yapıldığı, canbazların ip gerip değişik hüner gösterileri yaptığı, maskarabazların ve madrabazların taklitler yapıp halkı güldürdüğü, destancıların, nakkalların, ozanların ve dengbejlerin anlattığı hikâyelere kuklalar, gölge oyunları, müzik ve atraksiyon unsurlarını da katarak "Körmük" kültürünü yaşattığı bilinmektedir” diye devam etti.
Modern anlamda sirk sanatları tarihi Batıda 250-300 yıllık çok kısa bir geçmişe sahipken, "Körmük" ismiyle Orta Asya kültürlerinde binlerce yıl yaşandığını ifade eden Yalçın, sirk sanatlarının tarihteki en gelişmiş örneklerinin Osmanlı’ya başkentlik yapan kentlerde; önce Bursa’da, sonra Edirne’de ve İstanbul’da her gösteride binlerce insanın katıldığı, tarihe “Osmanlı Şenlikleri” olarak geçen kitlesel halk şenliklerinde rastlandığını belirtti.
Sirk sanatları kültür mirasımızın öz tiyatromuzun ve geleneksel halk tiyatrosunun önemli bir unsuru olarak görülmesi gerektiğini, binlerce yıl Orta Asya’da ve Anadolu’da yaşamış olan bu kadim sanatların batıdan gelen yabancı bir kültür olarak algılanmasının büyük bir talihsizlik ve kendi değerlerini bilmezlik olarak algılanması gerektiğini vurguladı. Sirk ve gösteri sanatlarının ‘somut olmayan’ kültür mirasımızın önemli bir bölümünü oluşturduğunu ifade eden Servet Yalçın, “Turkuaz Sirk” adlı gösterinin bu geleneksel sanatların ülkemizde yeniden canlandırılması için bir ilk adım olduğunu belirtti. Servet Yalçın, “Edirnelilerin böylesi bir etkinlikle tanışmalarını sağlayan Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’ye, katkılarından dolayı Tuzcular Otomotiv A.Ş. Yönetim Kuruluna ve bu organizasyonda tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz, halkımızdan destek bekliyoruz” dedi.
Yaklaşık 60 dakika sürecek olan gösterilere ilginin çok yoğun olması beklendiği için katılımcıların biletlerini daha önceden sirkin önündeki gişeden temin edebilecekleri belirtildi.

Yıldırım Kule projesi için toplantı yapıldı




Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, Yıldırım Kule Projesi'nin yapılacağı bölgede tarlası bulunan vatandaşlarla toplantı yaptı. Sedefçi, toplantıda yaptığı konuşmada, Yıldırım Kule Projesi'nin yapılacak bölgenin kaderini değiştireceğini belirtti. Yıldırım Kule'nin yapılacağı alanda tarlası olan vatandaşlarda makul bir ücret karşılığı tarlalarını istediklerini ifade eden Sedefçi, şunları söyledi: “Bizim yasa gereği sizin yerlerinizi istimlak etme şansımız var ama ben bunu yapmak istemiyorum. Bugün sizlerle anlaşarak, sizlerin o bölgede olan yerlerinizi alarak 2012'ye kadar kuleyi dikmek istiyoruz. Bizim yasa gereği sizlerin yerlerinizi istimlak etme şansımız var. Anlaşma yapmadan mahkemeye başvurup bilir kişinin vereceği fiyattan alma şansımız var. Ben bunu yapmak istemiyorum. Şimdiye kadar yaptığım tüm istimlakler da hep uzlaşarak vatandaşların ahını almadan çözüm üretmeye çalıştım. Sizleri üzmek itemiyorum. Konuşalım ve dönüm başına belirleyeceğimiz bir fiyatla ‘yerim belediyeye helal olsun’ diyin ve tarlanızı alalım. Eğer ortak bir fiyat belirlersek istimlak bedeli fiyatını mahkeme kararıyla değil, belirleyeceğimiz rakamdan sizlere vereceğiz” diye konuştu. Yıldırım Kule'nin yapılacağı mevkide toplam 30 dönüm arazinin istimlak edileceğini ifade eden Sedefçi, Yıldırım Kule'nin yapımının tamamlanmasıyla Yıldırım Mahallesi'nin tamamının değer kazanacağını belirtti. Başkan Sedefçi'nin tarlalarını satmalarını istedikleri yaklaşık 25 kişiden bazıları tarlalarını para karşılığı satabileceğini belirtirken bazıları da kamulaştırılacak arazileri için başka bir bölgeden arsa talep etti.

581 bin 724 TL 40 KR kazanan talihli Çorlu da Tekstil fabrikasında çalışan işçi oldu

Milli Piyango İdaresi'nin düzenlediği ''On Numara Oyunu''nun bu haftaki çekilişinde 10 bilen talihli,Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde tekstil firmasında çalışan biri olduğu talihli ikramiyesi Çorlu da bulunan bir banka müdürü tarafından Milli piyango idaresinde alındığı belirtildi.Talihlinin 25-30 yaşlarında olduğu bu para ile önce evini yapacağı ardından da evleneceği bildirildi.
On Numara Oyunu'nun bu haftaki çekişilişinde 10 numarayı tek başına bilerek 581bin 724 TL40 Kr kazanan talihlinin 25-30 yaşlarında ve düğün hazırlığında olduğu belirtildi.Talihlinin Çorlu da bulunan bir banka aracılığı ile ikramiyesinin alındığı belirtilirken evlilik hazırlığı yaptığı ikramiye kazanması ile evinin tamamlayıp evleneceği belirtildi.Çıkan büyük ikramiye nedeniyle çalıştığı iş yerinden yine çalışmaya devam edeceği belirtilen talihlinin Çorlu ya bağlı bir köyde oturduğu bildirildi.Talihlinin kuponunu Çorlu da Cumhuriyet meydanında bulunan Mey Shop şans oyunları bayiine yatırdığı belirtilirken Şans oyunları bayii çalışanı Sedat Adıyaman ise talihli kadar mutlu olduğu belirti.Talihlinin parasını iyi günlerde iyi değerlendirmesini isteyen bayi çalışanı Sedat Adıyaman “ ON numara şans oyunun 373 .hafta büyük ikramiyesi bizim makinamızdan oynanmıştır.Büyük ikramiyenin bizim makinamızdan oynanması bizleri mutlu etmiştir.Çorlu ya çıktığını duyduğumuzda sevinmiştik.Bu paranın ihtiyacı olan birine çıkması diledik.Milli piyango idaresinden bizleri arayarak büyük ikramiyenin bizim makinamızndan oynandığını söylediklerinde sevindik, kazanan talihliyi tebrik ediyorum.İkramiyeyi kazanan talihlinin Sağlıklı huzurlu günlerde parasını harcar ve ikramiyesini iyi değerlendirir”dedi
HABER VE FOTO:Samet AKSOY

Bağ bozumu başladı

Şaraplık üzümleriyle ünlü olanTekirdağ iline bağlı Şarköy ilçesinin Mürefte beldesinde bağ bozumu başladı.
Mürefteli üreticiler, bağlarındaki son üzüm salkımlarını toplayarak tahta kasalara yüklüyorlar. Şarap firmaları, Kendilerine teslim edilen üzümlerin, işlenerek şaraba dönüştürülmesi sürecinde şarap firmaları, şarabın bağdan sofraya uzanan yolculuğuna tanık olmak isteyenler için, Mürefte beldesine turlar düzenlemeye başladı.
Geziye katılanlar, burada üzüm bağlarını gezerek, şarap üretim tesislerinde üzümün işlenmesi, fermantasyon, durultma ve dinlendirme işlemlerini yerinde görme olanağına tanık oluyorlar.
Üzümlerin istenilen olgunluğa ulaştıktan sonra başlayan toplama işlemine bağ bozumu denildiğini belirten Kutman Şarapları üçüncü nesil yöneticisi Cahit Kutman, bağlardaki üzümlerin toplanmasına ve üretim aşamasına getirilmesine tanık olmak isteyenler için her yıl Mürefte beldesine turlar düzenlediklerini anlattı.
Yaklaşık 113 yıldır Mürefte'de bağcılık ve şarapçılıkla uğraşan Kutman'da hala geleneksel metotlar ile şarap üretimi yaptığını ifade eden Cahit Kutman, şaraplık üzümler olan Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah ile Chardonnay ve Sauvignon Blanc gibi üzüm türlerini yetiştirdiklerini bildirdi. Ürettikleri üzümleri şarap yapımında kullandıklarını aktaran Kutman, şöyle konuştu; “Ülkemizde Anadolu'nun çeşitli yörelerinde yetişmekte olan değişik yerli üzüm türleri de şaraplarımızın harmanı içerisinde yerlerini almaktadırlar. Kırmızı şaraplık olarak, Trakya Bölgesi'nin Şenso ve Karasakız türleri, Denizli'nin Çalkarası, Manisa'nın Allicante, Ankara'nın Kalecik Karası, Elazığ ve Diyarbakır yörelerinin Öküzgözü ve Boğazkere üzümleri, beyaz şaraplık olarak da Nevşehir Bölgesi'nin Emir, Manisa'nın Sultaniye, Trakya'nın artık yerli sayılan türü Semillon üzümleri şaraplarımızın harmanında vazgeçilmez unsurlarıdır.”
KAYNAK:TRAKYA GAZETESİ

“Kampı kötüleyerek kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorlar”

Kırklareli merkez ilçeye bağlı Kavaklı Beldesi’nde bulunan Gazi Osman Paşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi ile ilgili olarak çıkan olumsuz haberlere Kırklareli Valiliği’nden açıklama geldi
Kırklareli Valiliği tarafından yapılan açıklamada 26-28.09.2009 tarihleri arasında yazılı ulusal basın ve internet ortamında Gazi Osman Paşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi ile ilgili olarak Mülteci Kampında Polis Dayağı İddiası, Polis Hamile Mülteciyi Dövdü gibi olumsuz iddiaların titizlikle incelendiği belirtilerek şu açıklamada bulunuldu: Gazi Osman Paşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezimiz Mülteci Merkezi olarak belirtilmiş ise de; esasen burası ilk kuruluş aşamasında Bulgaristandan göç eden Soydaşlarımızın misafir edilebileceği bir göçmen kampı olarak hazırlanmıştır. Daha sonraları Yugoslavyanın dağılması sürecinde meydana gelen iç karışıklık sırasında ülkemize sığınan Bosnalı ve Kosavalıları misafir etmek için kullanılmıştır. Buradan anlaşıldığı üzere, iddia edildiği gibi Barınma Merkezimiz hiçbir şekilde insanların soyutlanması, dışlanması amacıyla veya hapishane benzeri hürriyetin kısıtlandığı bir yer değildir. Bir misafirhane mimarisinde inşa edilmiştir.Merkezimizde barındırılan yabancılar 35 metrekarelik ranza sistemli yatakhanelerde her bir kişiye bir yatak düşecek şekilde dörder kişi olarak barındırılmaktadırlar. Yabancıların barındırıldıkları oda kapıları sürekli olarak açık bulunmakta, blok giriş kapısı ise akşamları kapatılmaktadır. Kampta ikamet eden misafirler sabah saat:09.00 dan, akşam saat:21.00 e kadar, kampın bahçesinde rahatlıkla gezebilmekte, kantinden alış veriş yapmak suretiyle ihtiyaçlarını karşılamakta ve sportif faaliyetlerde bulunmaktadırlar. (Voleybol, Basketbol ve Futbol gibi) 18.09.2009 günü saat: 15.10 sıralarında Gazi Osman Paşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezinin B Blokta bulunan koğuşundan yoğun dumanların çıktığı görülmesi üzerine, 110 nolu Alo Yangın telefonu ile İtfaiye Müdürlüğünden ekip ve 112 nolu Acil telefonu ile Ambulans talep edildikten sonra, görevli Polis Memurları tarafından burada ikamet etmekte olan misafirleri can güvenliklerinin korunması için tahliye edilmiş, tahliyeleri sonrasında mevcut olan yangın söndürme tüpleri ile yangına ilk müdahale yapılmıştır. Yangın söndürüldükten sonra B blokta yapılan incelemede 2 adat yatak ve ranzanın yanarak kullanılamaz hale geldiği tespit edilmiştir.Aynı gün saat: 15.30 sıralarında ise tekrar D Blokta yoğun dumanların çıktığının görülmesi üzerine, tekrar yapılan söndürme faaliyetleri neticesinde burada da 2 adet yatak ve ranzanın yakılmak suretiyle yangın çıkarılmak istendiği anlaşılmıştır.İl Merkezinden olaya takviye olarak gelen ekiplerimiz kontrolünde, Merkezimizde yangına hassas maddelerin bulunması ve bu kargaşa esnasında firarların olabileceği ihtimaline karşı sayım yapılmak istenmiştir. Yapılan bu kontroller esnasında A Blok içerisindeki boş koğuşlarda demir çubuklar ve firar amacıyla battaniyelerin kesilip örülerek hazırlanan halat iplere rastlanmıştır. Ayrıca C Blok koridorunda takılı bulunan izleme kamerasının kırıldığı görülmüştür.Saat:21.00 de kontrollerin ve sayımın yapılmasından sonra koğuşlarına girmeleri için talimat verilmesine rağmen, C ve D bloklar arasında bir grup kadın ve erkek koğuşlarına girmeyip, görevli personele karşı, alınan önlemlerle ilgili tepki göstermişlerdir. Gruba mütercim vasıtasıyla sükunete davet edilmişse de, hareketleri ve konuşmaları ile çevresindekileri mukavemet etmeleri için tahrik eden İran uyruklu Mansour Dıvdaru, Pejman Khorami, Mahmoud Shamı ve Muhammed Ebu Seba Kazimini isimli şahıslar biber gazı sıkılmak suretiyle zor kullanılarak kontrol altına alınmışlardır. Bahse konu iddialarda sözü edildiği üzere; bu müdahale sırasında bu topluluğun dışında bulunan ve hamile olan Suriye uyruklu Leyla Sceh isimli bayan sıkılan biber gazından etkilenmiş olup, olay esnasında hazır bulundurulan ambulansta ilk tıbbi müdahalesi yapılmıştır. Tıbbi müdahalesi yapıldıktan sonra görevli Doktorun Hastaneye sevk edilmesine gerek olmadığını beyan etmesi üzerine, ikamet ettiği koğuşuna götürülmüştür.Olayların bastırılmasından sonra koğuşlarda yapılan kontroller esnasında misafirlerimizin içeri alınmayarak, soğukta bekletildikleri iddiası ise, tamamen asılsız olup, yangın olayının başladığı 15.00 ile koğuşların kontrol işlemlerinin bittiği 21.00 saatleri arasında en yüksek hava sıcaklığı 21.8 C, en düşük hava sıcaklığı ise 19.2 C olarak ölçüldüğü Kırklareli Meteoroloji İstasyon Müdürlüğünün 28.09.2009 gün ve 280 sayılı yazılarından anlaşılmaktadır.Yine iddialar arasında bulunan Hamile Bayanın Polis tarafından dövüldüğü ve çocuğunun öldüğü ise tamamen gerçek dışı olup, olay günü yapılan tıbbi tedavisinin ardından 23.09.2009 günü İlimiz Kırklareli Devlet Hastanesinde 548792 protokol no ile yapılan tedavi ve testlerde Gebelik Muayenesinde; 4 aylık gebeliği vardır.CKS ( + ) Gebeliği canlıdır tanısı konulmuş olup, ayrıca iddiaların gündeme geldiği 28.09.2009 günü İlimiz Kırklareli Devlet Hastanesinin 11989 defter kayıtlı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanının vermiş olduğu raporda Canlı Gebelik (+), Normaldir tanısı konulmuştur. İddia edildiği gibi gebeliğinde herhangi bir sorunu bulunmadığı gibi, sağlığı da yerindedir. Kaldı ki; Merkezimizde bulunan revirimizde Devlet Hastanesinden her gün gelen Doktorlarca rahatsızlığını beyan eden tüm yabancı misafirlerimizin ilk muayeneleri yapılmakta, ilaçları ilimizde bulunan eczanelerden temin edilerek görevlilerce verilmektedir. Tedavisi merkezimizde kurulu revirde yapılamayan misafirlerimizin sevki İlimiz Devlet Hastanesine yapılmaktadır. Tedavi süreci gerektiğinde Edirne İli Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi ile İstanbul İli hastanelerine götürülerek tedavilerinin yaptırılması sağlanmaktadır.Merkezimizde misafirlerin ikamet ettiği bloklar, ortak kullanım alanları ( banyo, tuvalet,vs..) ve çevre temizlikleri; temizlik şirketine ait 3 personel ve İl Emniyet Müdürlüğümüzden 2 Teknisyen Yardımcısı tarafından yaptırılmaktadır. Kampta görevli personel tarafından, kampta barındırılan yabancılara karşı şiddet uygulandığı iddiası tümüyle gerçek dışıdır. Kampta barınanlara zorunlu misafir muamelesi yapılmakta, istek ve ihtiyaçları imkânlar ölçüsünde karşılanmaktadır. Her gün hizmet veren kamp doktoruna bu güne kadar şiddet uygulaması iddiası ile başvuran, rapor isteyen olmamıştır.Kötü muamele ve şiddet uygulandığına ilişkin olarak tarafımıza intikal eden her türlü bilgi, ihbar kabul edilip titizlikle incelenip, araştırılmaktadır. Sıralı Amirlerce kamp sakinlerinin özel alanları hariç olmak üzere her tarafı günün 24 saati kameralarla izlenmektedir.Kamptaki misafirlere yardım etmek isteyen sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine izin verilmektedir. İl İnsan Hakları Kurulu da zaman zaman Merkezimizde denetim yapmaktadır. Bazı kamp sakinlerinin, kamp ortamından kurtulmak, ülkemizde özgürce dolaşmak ve çalışmak amacıyla kamptaki mevcut hali kötülemeye, karalamaya çalıştıkları, ülke içi ve dışında bulunan benzeri kamplardan hiç eksiği bulunmayan kampımızdaki görevlileri suçlamaya, barınma şartlarını çarpıtarak kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştıkları değerlendirilmektedir.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

ÇORLU BELEDİYESİ’NDEN HURDA SATIŞI




Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi Şantiye Deposu’nda bulunan 80 ton hurda toplanarak İzmir Makine Kimya İşletmesi Müdürlüğü’ne satıldı.
Depoda biriktirilen hurdaya çıkmış iş makineleri, artık metaller, profiller, çim biçme makineleri, el arabaları, konteynır makineleri, kondansatörler, kompresörler ve atölye atık malzemeleri tartım işlemlerinin ardından beş tane tıra yüklenerek güvenlik görevlileri eşliğinde İzmir Makine Kimya Müdürlüğü’ne sevk edildi.
Hurda satışıyla ilgili açıklamalarda bulunan Çorlu Belediyesi Depo Sorumlusu Recep Ömürveren, “Depoda toplanan hurdaları toplu bir şekilde İzmir Makine Kimya İşletmesi Müdürlüğü’ne gönderdik. Bu malzemeler aynı zamanda stok sistemimizden de çıkarıldı. Depomuzda da oldukça geniş bir alan açıldı. Stoklarla ilgili çalışmaları titiz bir şekilde yürütüyoruz.”dedi.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

Babeski Belediye Başkanı Hacı’dan “Dünya Yaşlılar Günü Mesajı”

Haber: Metin KARAKUŞ
Kırklareli iline bağlı Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, “1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü” nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı.
Belediye Başkanı Hacı, mesajında şunları kaydetti; “Her zaman başımızın tacı olan yaşlılarımıza sadece Dünya Yaşlılar Günü olarak ilan edilen 1 Ekim tarihinde değil diğer günlerde de sevgimizi, saygımızı ve minnettarlığımızı göstermeliyiz. Hayatın çeşitli safhalarından geçmiş olan yaşlılarımız, her insan gibi zamanın etkilerine yenik düşmüş, vaktiyle dimdik olan beller bükülmüş, istirahat vakti gelmiştir. Her evlat gibi bize düşen görev yaşlılarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak onların bu istirahat zamanlarında rahat etmelerini sağlamaktır. Türk Kültürü Türk evladını aileye saygılı yetiştirmiş ve diğer ülkelerde olduğu gibi yaşlılar bir kenara itilmeyerek başlara taç edilmiştir. Yaşlılar yaşanmışlıklarıyla geçmişimiz, tecrübeleriyle geleceğimizdir. Elbette ki çeşitli sebeplerle yalnız kalan, bakıma muhtaç olan yaşlılarımız vardır. Bizler her zaman onların yanındayız. Unutmamak gerekir ki, bugünün yaşlıları geçmişte toplumsal yaşamın her alanında önemli hizmetlerde bulunmuş ve görevi kendilerinden sonra gelenlere devretmişlerdir. Bizler de bugünün gençleri, yarının yaşlı adaylarıyız. Yaşam, yaşlanma ile ilgili kayıplara rağmen güzeldir ve anlamlıdır. Esas olan, yaşama sevincini kaybetmemektir. Öyle ise yaşlanma sürecini doğal bir olgu olarak karşılayıp, bu dönemi de yaşamın diğer dönemlerinde olduğu gibi yaşama aktif olarak katılarak geçirmek gerekir. Tüm yaşlılarımızın Dünya Yaşlılar Günü Kutlu Olsun
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...