***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

5 Eylül 2009 Cumartesi

BAŞKAN HACI, ŞEHRİN EN ÖNEMLİ SORUNUNA İLLER BANKASINDAN ONAY ALDI…






BABAESKİ’DE YENİ SU KUYULARI AÇMA ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI…
Haber: Metin KARAKUŞ
Babaeski Belediye Başkanlığı 5000 m3’lük, büyük ana servis deposu yaptırılması için 29 Aralık 2008 tarih ve 471 – 576 sayılı yazısı ile müracaat ettiği İller Bankası 1.Bölge Müdürlüğü’nden, “İçme Suyu Projesi Yapımı” işinde yeni su kuyuların açılması için kredi talebine onay aldı.
Proje ihale aşamasını imzalayan Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, makamında yaptığı açıklamada, “İçme Suyu Projesi Yapımı” işinin Babaeski Belediye Başkanlığı’nca planlandığını belirtti.
Hacı, şehrin en önemli sorunlarından biri olan içme suyu ile ilgili İller Bankasından onay aldıklarını belirterek, şunları kaydetti;
“İlçemizde bugün tarihi itibariyle içme suyu şeytan dere ve çimenli dere havzalarından karşılanabilmektedir. Şuanda (2007 yılından bu yana) İlçemizde Çimenli dere havzasındaki 4 adet derin kuyu ile içme ve kullanma suyu karşılanmaktadır. Şeytan dere bölgesinde 2007–2008 yıllarında kuyularda yapılan arsenik ölçüm değerleri 30 mikrogram / litre değerlerinde bulunmuştur. Yeni yönetmelik uyarınca alt sınır 10 mikrogram/litre olduğundan, bölge arsenik değeri içme suyu standardına uygun çıkmamıştır. Kuyulardan tekrarlanılarak alınan analizlerde benzer değerler elde edilmiş, bu koşullarda arsenik değeri yüksek olan kuyulardan yararlanılamayacağı anlaşılmıştır. Çimenli dere havzasında açılmış olan kuyularda arsenik değeri 8–10 mikrogram/litre değerleri arasında ölçülmektedir. Ancak bu havzadaki kuyular hem eski ve işletme ömrünü tamamlamaya yakın hem de imar sanayi sahası içinde kalmaktadır, yani kirlenmeye yatkın bölge. Ayrıca yeni yapılacak olan tesisler tamamen farklı bir bölgede farklı kriterlerde oluşturulacaktır. Belediye ve İller banksı elemanlarınca yapılan değerlendirmeler sonucunda ya mevcut Şeytan dere havzasındaki kuyularda arıtma yapılarak arsenik değeri standardın altın indirilmesi ya da yeni bir havzada yer altı suyu üretmek yoluyla sağlıklı sular elde edilmesi hususunda görüş birliğine varılmıştır. Arıtma işlemi hakkında yapılan araştırmalarda sistemin çok yüksek maliyetli bir tesis gerektirdiği anlaşılmış ve öncelikli olarak yeni bir havza belirlenerek bu havzada bir araştırma kuyusunun açılarak bu kuyudan elde edilecek kimyasal donelere göre etütlerin yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Nisan ayında başlanılan yeni araştırma kuyusu Karamesutlu-Osmaniye köyleri arasındaki yolda olup, 02.06.2009 tarihinde su örnek analizleri İstanbul Hıfzıssıhha Enstitü Müdürlüğü’nden alınmıştır. Kuyudan 120 metre kil tabakanın altından su alınmış olup 210 metre derinliğinde 20 litre/saniye debisindedir. Arsenik değeri 8 mikrogram/litre olan suyun içimi oldukça lezzetlidir. Bu çalışmalarda bizlere yardımlarından dolayı o dönemde DSİ 11.bölgenin Etüt ve Plan Şube Müdürü olan Jeofizik Yüksek Mühendisi Necmettin Mülahim Bey’e katkılarından dolayı teşekkürü de ayrıca bir borç biliriz. Yeni açılan kuyu analizleri doğrultusunda yeni belirlenen havzada jeofizik destekli hidrojeolojik etütler yapılarak tüm kuyuların bu yeni havzada açılması yönünde çalışmalar yapılmıştır. İçme suyu ihtiyacının karşılanması amacı ile 8 adet kuyu yeri belirlenmiştir. Bu kuyulardan 25–30 lt/sn su alınması öngörülmektedir. İlk etapta 4 adet kuyu açılarak yaklaşık 100–120 lt/sn su elde edilmesi yoluna gidilecektir. Bu miktardaki suyun 2025 yılındaki nüfusun ihtiyacının tamamını karşılayabileceği düşünülmektedir. Yeni kuyuların açılmasına başlanmış olup, 2009 yılında bitirilecektir. Bu kuyuların yapılacak ana depoya oradan da şebekeye bağlanması ile yeni içme suyunun İlçemizde kullanılması en geç 2012 en erken ise 2011 yılında olması beklenmektedir.”

ADD’DEN PANCARKÖY ŞEHİTLİK ANITI’NA ZİYARET…





Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Babaeski Şubesi Yönetim Kurulu ve Kadın Kolları, geçtiğimiz günlerde askeri törenle açılışı yapılan Pancarköy Şehitlik Anıtını ziyaret ederek, yeni ekilen çim, çiçek ve fidanları suladılar ve de şehitlere dua okudular.
İlçe merkezinde ve kırsal alanlarda yaptığı faaliyetlerle halkın takdirini toplayan ADD Babaeski Şubesi Yönetimi, Pancarköy’de Kadın Kolları’ndan 25 Üyesi ile birlikte yine anlamlı bir etkinliği daha gerçekleştirdi.
ADD Üyeleri; 1981 yılında icra edilen tatbikata, Bandırma 6.Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan katılan F–5 savaş uçağının, Babaeski İlçesine bağlı Pancarköy Karabatak Mevkii’nde tatbikat yapan Askeri Birliğin üzerine düşmesi sonucu hayatını kaybeden 1 Pilot Yüzbaşı ve 64 Er’in anısına, günümüz şartlarına uygun olarak 5’inci Kolordu İstihkâm Alay Komutanlığı’nca yeniden düzenlenen ve Askeri törenle hizmete açılan, “Şehitlik Anıtı’nı” ziyaret ederek, yeni ekilen çim, çiçek ve fidanları suladılar ve de şehitlere dua okudular.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Babaeski Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Taşkın, ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, “ADD Yönetim Kurulu ve Kadın Kollarımızdan 25 Üyemiz ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1981 yılında şehit düşen 65 Mehmetçiğimizin Şehitlik Anıtını ziyaret ettik. Yeni ekilen çiçekleri, çimleri ve fidanları evlerimizden getirdiğimiz pet su şişelerimiz ile suladık ve mezarları başında dua okuduk. Ben şahsen ve Yönetim Kurulum adına bu Şehitlik Anıtı’nın yapılmasında katkısı olan ve emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. Biz ADD Yönetim Kurulu olarak burasını zaman zaman ziyaret ederek, bölgemizde ki insanlarımızın bu kahraman Şehitlerimizi anmalarına özen göstereceğiz.” Dedi.

—KESİMOĞLU, 11 YILDIR TATİL YAPMADIM, HER FIRSATTA SEÇİM BÖLGEME GELDİM…


Özel Haber: Metin KARAKUŞ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 22’inci dönem Kırklareli Milletvekilimiz Mehmet S. Kesimoğlu’nu yine halkın içinde gördük.
Etrafına; esnaf, çiftçi, işçi, işsiz ve genç temsilcileri toplanmış ülke’nin sorunlarını konuşuyorlar, tartışıyorlar. Konuşmasının bir bölümünde “Paylaşmak çözümün yarısıdır” diyor, Kesimoğlu. “Ama tüm kurallar muhalefet için tüm istisnalarda iktidar için” diye de ekliyor. “Keşke yalnızca sorusunu değil, nasıl çözdüğümüzü paylaşsak” diyor. “İnancım yüksek, bunları başaracak ve halkın gerçek iktidarını sağlayarak ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıyacağız” diyerek kararlılığını ortaya koyuyor.
Dinleyenlerin yüzlerine bakıyoruz, memnuniyet var, hüzün var ve özlem var. “Biz Kesimoğlu’nu seviyoruz ve yeniden parlamento da görmek istiyoruz” diyorlar. “O, bizden hiç kopmadı, hep bizim içimizde. Milletvekili iken de böyleydi, milletvekili değilken de ona inanıyoruz ve çalışmalarını takdirle izliyoruz. “O her zaman bizim sesimiz, gözümüz, bizim her şeyimiz.” diyorlar. Bir yandan dinliyorlar, bir yandan fırsat buldukça çocuklarına iş istiyorlar, aş istiyorlar, Türkiye’nin her tarafında ki ana baba gibi.
Fırsatını yakalayınca bizde Kesimoğlu’na yöneliyoruz. “Halkın bu sevgisi nereden kaynaklanıyor” diye soruyoruz? Başlıyor anlatmaya Kesimoğlu; “11 yıldır tatil yapmadım, ne zaman fırsat bulsam seçim bölgeme geldim. Köy, Belde, Şehir demeden, genç, yaşlı ayırmadan, çiftçimiz ile işçimiz ile esnafımız ile kısaca; toplumun yaşayan tüm kesimleri ile iç içe oldum. Memur ailesinin çocuğuyum. Yokluk nedir bilirim, insan vardır generaldir, çavuş rütbesi ile gezer. Ben hep çavuş rütbesi ile gezdim. Gerçek rütbemi bağrında büyüdüğüm halkım verdi. Halkın içinde, halkla birlikte, halk için çalıştım. Gittiğim her yerde sevgi saygı gördüm, kabul gördüm, büyük adam olmayı değil, adam olmayı tercih ettim. Evinde, dükkânında, hatta tarlasında düşüncelerimi paylaştım, sorunları tartıştım. Paylaşmak çözümün yarısıdır, diyerek paylaştım. Muhalefette siyaset yapmak gerçekten zor… Bütün kurallar muhalefet için, bütün istisnalar da iktidar için. Yılmadım, bıkmadım, yorulmadım, empati yaptım. Talepte bulunanın yerine kendimi koydum. Çünkü bende babayım, dayıyım, amcayım. Ama inanıyorum ki; çözüm getireceğimiz günler de gelecek. Çünkü toplumumuzun tüm fertleri çağdaş, refah bir ülkede yaşamayı hak ediyor. Rakamlara yalan söyleterek, günü kurtaran bir iktidar var. Ergenekon’da Kürt sorunuydu, mayındı, Ermenistan kapısıydı diyerek, gerçek gündemden, uzaklaşarak kendi gündemini adım adım yaşama geçiriyorum. Mehter marşı ile gidiyor. İki adım ileri, bir adım geri… Ama her seferinde bir adım ileri.
İddia edildiği gibi Türkiye’ nin en önemli sorunu Kürt sorunu değildir. Ülkenin gerçek gündeminin 1’inci sırada ekmek var, iş var, aş var. İnsanlar bunları tartışmasın diye suni gündem maddeleri ile meşgul ediliyor. Ne oldu Ermenistan kapısı? Ergenekon ne âlemde? “ Belge” ne oldu? İçeriksiz samimiyetsiz, demokratikleşme şemsiyesi ile terör durdurula bilecek mi?
Hedef: Halkı sindirmek, pasifize etmek, yarın da, yarınla ilgili karamsızlığa sürüklemek. Rejimin güvencesi Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya yönelik girişimler, bilgi kirliliği yaratmak, kafa karıştırmak, cambaza bak diyerek, kendi gündemini ya da “deniz aşırı” yerlerden gönderilen gündemi aşama, aşama yaşama geçirmek.
Halkımız bunları, görüyor, inanmıyor. Bu görüşmeler çok yararlı oluyor.
Bakıyoruz Kesimoğlu’nun, performansı her zamanki gibi yerinde 2007 ve 2009 seçimlerinde bunu hepimiz bir kez daha yakından gördük. Ama işler bizi bekliyor müsaade isteyip biz kalkıyoruz. Cevabımızı aldık. Bu sevginin nedenlerini dinleyenlerin yüzünde gördük, okuduk. Biz yavaş yavaş uzaklaşırken Kesimoğlu’nun demokrasi, eşitlik ön seçim diyen cümleleri sokakta yankılanıyordu.

**ERGİN, “YEREL BASIN’DA BAZI GAZETELER DOĞRULARI YANSITMIYOR”


Haber: Metin KARAKUŞ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Genel Meclisi Üyesi Alaaddin Ergin, Yerel bir basında, İl Genel Meclisi Toplantı kararı ile ilgili yer alan bir haberin doğruları yansıtmadığını iddia ederek, yazılı bir basın açıklaması yaptı.
İl Genel Meclisi Üyesi Alaaddin Ergin, yaptığı açıklamada, “aldığımız karar ile ilgili bütün ayrıntılı gerekçeler ortada iken, haberin içerisinde Cumhuriyet Halk Partili İl Genel Meclisi Üyelerini Eğitime karşıymış gibi göstermek en hafif tabiriyle insafsızlık” olduğunu belirtti.
Ergin, 03.09.2009 tarihinde yayınlanan Yerel bir Gazetenin başlığını okuduğunda hayrete kapıldığını belirterek, şunları kaydetti;
“Başlık aynen şuydu; “CHP Grubu’ndan Eğitime Yine Ret.” İl Genel Meclis toplantılarını aralıksız takip ettiklerini bildiğim basın mensubu arkadaşlarımızın böylesine haksız ve çarpıtılmış haberler yapması beni gerçekten çok üzmüştür. Otuz yılını Milli Eğitime adamış emekli bir öğretmen olarak gazetenin yazdıklarına asla katılmıyorum. Gazetenin vermeye çalıştığı haberin aslı şudur; “ İl Genel Meclisinin 05.06.2009 tarih ve 91 sayılı kararına istinaden, Kırklar Özel Eğitim Hizmetleri A.Ş. tarafından, İlimiz Merkez İlçe, Asılbeyli Köyü, Kavaklı Kırı Mevkii’nde, 26 parsel numaralı 61839.60 metre kare yüzölçümlü taşınmaz üzerinde yapılacak olan “Eğitim Tesisi” için onaylanmış imar planında, emsal hesaplamaları esas alınmak üzere plan revizesi yapılması hususunda İmar ve Bayındırlık Komisyonu tarafından bir rapor hazırlanması istenmiştir. Benimde üyesi olduğum komisyon söz konusu yeri mahallinde, dosya üzerinde ve ilgili yasa ve yönetmelikler üzerinde incelemeler yapmış ve şu sonuçlara ulaşmıştır. Değişik tarih ve sayılar ile izin vermede yetkili olan Müdürlüklerle birçok yazışmalar olmuş, bu yazışmaların bazılarından olumlu görüşler alınmış olmasına rağmen Tarım Reformu Edirne Bölge Müdürlüğü tarafından bu yerin birinci sınıf tarım arazisi olduğu gerekçesiyle yapı kullanma izni verilmemiştir. Daha sonra vasıf değişikliğine gidilmiş ve yer arsaya dönüştürülmüştür. 61839.60 metre kare yüz ölçümlü yerin 5000 metre karelik bölümüne Kırklar (Hızırbey Eğitim Hizmetleri) A.Ş. tarafından Eğitim Tesisi yapılması uygun görülmüştür. Ancak İl Genel Meclisinden talep edilen 61839.60 metre kare yüz ölçümlü taşınmazın esas alınması istenmektedir. Şehir Plancısı Hasan Yaprak, tarafından hazırlanan ilgili alan ile ilgili 1/1000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu açıklama raporunda “Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı” hükümleri çerçevesinde hazırlanan 16.05.2008 tarihli uygulamalı imar planı revizyon’unun da emsal 0.50 yükseklik 14.00 metre ve 4 kat esas alındığı belirtilmektedir. Kırklareli İl Özel İdare Kurulu’nun 14.09.2009 gün ve 725 sayılı kararında 5000 metre karelik alandan emsal 0.50 yükseklik 14 metre (maksimum) yapı yaklaşma sınırı 5 metre ve 3 kat olarak onaylandığı belirtilmektedir. İkisi arasında çelişki olduğu görülmektedir. Ayrıca 1/100000 ölçekli “Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı” plan notları değişiklikleriyle yapılar ile verilen 7/3, 5 kırsal yerleşme alanlarıyla çeliştiği görülmüştür. Yine ilgili şirketin talebi 54.03 sayılı toprak koruma ve arazi kullanma kanunun 1.4.5.6.9 ve 13. maddeleriyle uyumlu değildir. Yine ilgili taşınmazın 20.03.1995 tarihinden günümüzde tapu senetlerinde her iki tapuda değişik isimler adı altında tasdik edildiği görülmekte, tapunun birinde Kırklar Özel Eğitim Hizmetleri A.Ş, diğerinde ise Hızırbey Eğitim Hizmetleri A.Ş, olduğu görülmüştür. Bu da Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nün yaptığı tahsis ile çelişkilidir. Bütün bu gerekçelere dayanarak “İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nca” Kırklar Özel Eğitim Hizmetleri’nin” ilgili parsel üzerinde talep ettiği plan revizesinin reddine oy çokluğu ile karar verilmiştir. Bütün bu gerekçeler ortada iken Cumhuriyet Halk Partili İl Genel Meclisi Üyelerini eğitime karşıymış gibi göstermek en hafif tabiriyle insafsızlıktır.”

Kırklareli Belediyesi Su İşleri Müdürlüğü tarafından vatandaşların suyu tasarruflu kullanmaları konusunda uyarıda bulunuldu.

Kırklareli Belediyesi Su İşleri Müdürlüğü tarafından vatandaşların suyu tasarruflu kullanmaları konusunda uyarıda bulunulduYapılan uyarıda su kullanımında tasarruf edilmediği takdirde Kırklareli halkı olarak Manganlı Suya muhtaç duruma düşülebileceği belirtilerek şunlar kaydedildi: Kırklareli Barajının su tutma kapasitesi 113 milyon m3 olup bunun %14 kısmı içme suyu, kalan miktarı ise sulama suyu için tahsis edilmiştir. Baraj kapasitesinin %14 lük kısmı içme suyu için düşünülmüş olmasına rağmen barajdan içme suyu içme suyu arıtma tesisi tarafından yılda çekilen su miktarı ortalama 5,5 milyon m3 kadardır (baraj suyunun en fazla %5 ‘i ) Barajda yıl boyunca depolanan su miktarının büyük orandaki bölümü tarla sulaması sezonu boyunca tarımsal sulama için bırakılmalıdır.Tarımsal sulama için verilen suyun ise çok verimsiz bir şekilde kullanıldığı bir miktarının tarla içinde yanlış sulama sistemi nedeniyle boşa harcandığı, bir kısmının da arızalı su kanalı ve kanaletlerden boşa aktığı bilinmektedir.Buda göstermektedir ki şehre verilen şebeke suyunun kullanımında ne kadar tasarruf edilirse edilsin, sulama için verilen su, verimli olarak dağıtılıp kullanılmadığı sürece fazla bir değer ifade etmeyecektir.Bununla birlikte her yıl genellikle ağustos eylül ve ekim aylarında doğal nedenlerden ötürü baraj suyundan mangan açığa çıkmaktadır.Mangan suya açık kahverengi renk veren, ortaya çıktıktan sonra sulardan uzaklaştırılması oldukça güç olan bir ağır metaldir. Suda bulunması durumunda insan sağlığına zararı yoktur. Ve şuanda Türk Standartları limitlerinin altındadır. Yaptığımız araştırmalar neticesinde manganın en yüksek oranda barajın dip seviyesinde, en az oranda da en üst seviyede olduğu göstermektedir. Bu nedenle mangan açığa çıkan aylarda arıtma tesisine barajdan pompalanacak suyun, normalde alış noktası olan dip savak yerine, baraj yüzeyine kurulan platform vasıtası ile yüzeyden alınması sağlanmaktadır.Diğer yandan baraj doluluk seviyesi ne kadar fazlaysa üst seviyede bulunan mangan oranı o kadar azalmaktadır. Hatta doluluk oranı %70 ve daha yüksek olduğunda üst seviyede mangan oranı <> olmakta, % 30dan aşağı düştüğünde de konsantrasyon arttığı için dip kısım ile üst seviye arasında fark kalmamaktadır. Bu da baraj doluluk oranının su kalitesi açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.Geçtiğimiz günlerde yerel basında vatandaşlarımızın şikâyetleri üzerine çıkan haberlerde, su kanallarının durumları ortaya konmuştur. Çiftçilerimiz su kullanımı karşısında bilinçlendirilmediği ve su kooperatifleri bozuk kanalları onarmadığı ve ilgili kurumlar denetleyiciliklerini yapmadığı takdirde; en yaşamsal madde olan su her zaman Kırklareli Halkının karşısında sorun olarak duracaktır. Öncelikle kurumlar üzere çiftçi vatandaşlarımıza kadar her kesimi sorumluluğa çağırıyoruz. Çözüm; suyun tasarruflu kullanımı gerekmektedir. Aksi takdirde gelecekte manganlı suyu bulmakta da zorluk çekeceğiz.
KAYNAK:YEŞİLYURTGAZETESİ

ÇORLUDA 7 BİN KORSAN CD YAKALANDI


Tekirdağ iline bağlı Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği ekiplerinin gerçekleştirdiği operasyon sonucunda 7 bin 520 adet korsan CD, DVD ve VCD ele geçirildi.
Yapılan ihbarları değerlendiren Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri alınan mahkeme kararı ile bandrolsüz olarak CD ve DVD satışının yapıldığı yerlere baskınlar düzenledi. 5 farklı iş yerine yapılan baskınlarda korsan olarak çoğaltılan toplam 7 bin 520 adet CD, DVD ve VCD ele geçirildi. Gerçekleştirilen korsan CD operasyonu sonrasında 5 iş yeri sahibi ifadelerinin alınmasının ardından Çorlu Adliyesine sevk edildi.
KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ

TAGİD`den İftar Yemeği


Trakya Aktif Genç İşadamları Derneği (TAGİD) tarafından düzenlenen iftar yemeğine İstanbul`da ki iftar programının ardından gecikmeli de olsa Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu'da katıldı.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu AK Parti`nin doğudaki oy oranının da MHP ve CHP`nin oy oranı seviyesine gerilemesi durumunda DTP`nin gelecek dönemde ana muhalefet partisi olarak meclise girebileceğini söyledi. TAGİD tarafından Çorlu`ya bağlı Vakıflar Köyü`nde yer alan Shiva Et Lokantası`nda düzenlenen iftar yemeğine AK Parti`nin İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut gecikmeli de olsa katıldılar. TAGİD`in iftar yemeğine katılan konuklara yönelik olarak konuşma gerçekleştiren AK Partili vekiller demokratik açılımla ilgili olarak açıklamalarda bulundular. İstanbul`da katıldığı iftar programının ardından Çorlu`ya gelerek TAGİD`in davetine icabet ettiğini belirten AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, demokratik açılım konusunda AK Parti`nin görüşleri konusunda açıklamalarda bulundu.
70 milyon insanımızla kardeşlik, birlik ve beraberlik kimsenin vazgeçemeyeceği konulardır diyen Müezzinoğlu; Ülkemizin birlik ve beraberliğinden, ay yıldızlı bayrağımızın altında hür ve bağımsız yaşamaktan asla vazgeçemeyiz. 20 – 25 yıldan beri var olan sorunlar hala devam ediyorsa siyasette çözüm üretilememesindendir. Bunlara çözüm üretmek siyasetin, siyasetçinin görevidir. 20 25 yıldan bu yana hadiseyi büyük oranda Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerine havale edilerek yaşadık. Kan ve gözyaşı sürekli devam etti. 1970- 80 döneminde de benzer konular yaşandı. Salonun bir tarafında oturanlar faşist milliyetçileri diğer tarafında oturanlar da komünistler olarak adlandırıldı. 10 yılda 10 bin gencimizi kaybettik. Ardından 12 Eylül Askeri Darbesi geldi. Darbeden sonra olaylar çözüldü. Ancak geçen 10 yılda bedel ödendi. Bu bedeli anneler – babalar ödedi. Siyasetçilerin hiç biri bedel ödemedi. O dönem siyaset yapanlardan biri hak baki oldu diğeri ise hayatta hala siyasette ‘nereye gelirimin’ hesaplarının peşinde. 10 bin gencimiz hayatta olsaydı içlerinden nice işadamı, siyasetçi, bilim adamı çıkmaz mıydı? dedi.
Müezzinoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;Doğuda CHP`nin 20 yıldan bu yana oy oranı % 4 5 civarında seyrediyor. MHP`nin bölgedeki oy oranı % 1,5. Diyarbakır`da CHP % 0.5, MHP ise % 0.2 oy alıyor. Ancak AK Parti o bölgede % 54 oranında oy aldı. Siirt AK Parti ve Recep Tayip Erdoğan`a % 84 oy verdi. AK Parti`nin % 54 olan bölge ortalamasının yanında CHP ve MHP`de Türkiye ortalamalarının yarısı kadar oyları o bölgeden alsaydı % 75 - % 80 oy ederdi ki DTP diye bir partinin meclis grubu olmazdı. AK Parti`nin de oy oranları CHP ve MHP`nin seviyesine gelirse, DTP gelecek dönemde meclise ana muhalefet partisi olarak girer birileri de bu salonlarda milliyetçilik yapar.
TAGİD`in iftar programına gecikmeli de olsa katılan ve konuşma gerçekleştiren İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut ise TAGİD`in iftarının adeta bütün Çorlu`yu bir araya getirdiğini belirtti ve İftarlar ülkemizde gelenek halini aldı. Birlik ve beraberliğin, güzel şeyleri konuşmanın mekanları iftar sofraları oluyor. Bu geleneğin devamını umuyorum dedi.
Türkiye`nin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirten ve demokratik açılım süreci ile ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Akbulut; Ülkemizde terör sıkıntısı 30 yıldır devam ediyor. Terör olaylarında 35 bin insanımız hayatını kaybetti. Ülkemizin bu olayları kaldırmaya artık takati kalmadı. 300 milyar doları aşkın para harcadık. En önemlisi de şahitlerimizden ötürü analar ağlıyor. Bu ızdırap, bu kan, bu göz yaşı durmalı bu sorun bir an evvel çözülmeli. Bu ortak bir sorundur, ülkenin sorunudur. 300 350 milyar dolar ülkemizde kalsaydı doğusu ile batısı ile ne hale gelirdi. Ülke olarak muhalefetiyle iktidarıyla tüm siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bu sorunun bitirilmesinden yana hükümetimiz tavır koydu. Yıllarca yapılan yanlış politikalar nedeniyle düşmanlık tohumları ekildi ama şimdi çok ciddi çalışmalar var bu çalışmalara sizlerin de katkı vermesini istiyoruz şeklinde konuştu. Çorlu`da yapılan çalışmalarla ilgili olarak da bilgiler veren Akbulut; Çorlu Havaalanından uçak seferleri başlamadan önce Anadolu Jet firması sürekli olarak zarar edeceğini düşünüyordu. Ancak % 30 doluluk oranıyla başlayan uçuşlarda şimdi % 80 90 doluluk oranına ulaşıldı. 115 kişilik uçaklar en az 100 kişiyle sefere çıkıyor. Çorlu her konuda olduğu gibi bu konuda da bizi mahcup etmedi. Devlet Hastanesi inşaatı hızla devam ediyor. Okul konusunda da ciddi mesafeler alındı. 550 600 derslik yapıldı. Sınıflar normal hale dönmeye başladı. En önemli sorunlardan biri olan Çorlu Tekirdağ yolunda Çorlu Şerefli yolunun plan ve projeleri yapıldı. Büyük istimlak ve güzergah değişikliği nedeniyle uzun sürdü ama çözüldü. Hükümetimizin Çorlu ve bölgeye önemli yatırımları oldu bu yatırımlar devam edecek dedi.
TAGİD`in düzenlediği iftar programında bulunmaktan büyük zevk aldığını belirten Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek ise konuşmasında; TAGİD esasında zaten işadamları arasında var olan dostluk, kardeşlik ve işbirliğine katkıda bulunuyor. Yurt dışı fuarlara katılarak ilimizi ve ilçelerimizi temsil ediyorlar hem de sorunlarımıza çözüm arıyorlar bu bakımdan da kendilerine teşekkür ediyorum dedi.
Çorlu`nun en genç kuruluşlarından biri olan TAGİD`in yöneticilerine böyle bir iftar sofrası tertipledikleri için teşekkür ve takdirlerini ileten Çorlu Kaymakamı Ali Dursun da TAGİD üyelerine iş hayatlarında başarılar dilediğini söyledi.
TAGİD`in geleneksel hale gelen iftar sofrasında yeniden bir araya gelmekten büyük onur duyduklarını belirten TAGİD Yönetim Kurulu Başkanı Talat Kılıç da; Derneğimiz henüz 3 yaşında çok genç bir dernek ancak genç olmamıza rağmen 95 üyemiz bulunuyor ve üyelerimizle Çorlu`da 9 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Faaliyet alanlarımız çok geniş bilgilendirme seminerleri düzenliyoruz. Geliştirdiğimiz proje ile AB`den 240 bin avro bağış aldık. 650 metrekare büyüklüğünde yeni yerimize taşındık şeklinde konuştu.
TAGİD`in yeni üyelerine sertifikalarının da verildiği iftar yemeğinde Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, Çorlu Kaymakamı Ali Dursun, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü ve Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Yemişçi`ye günün anısına şilt verildi.

KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...