***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Tarım ve Hayvancılık Komisyonu Şarköy'de

Tekirdağ İl Genel Meclisi Tarım Ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı Nazmi Duygu ve beraberindeki heyet, Şarköy Kaymakam Nuri Ziya Türkdoğan'ı makamında ziyaret ederek bilgi alışverişinde bulundu.Şarköy'ün geçiminin turizm ve tarım gelirleriyle sağlandığını belirtenKaymakam Türkdoğan, ancak her ikisininde yeterli düzeyde olmadığını söyledi.
Yörede yetişen tarım ürünlerinin değerlendirilebilmesi için tesislere ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Türkdoğan, şöyle konuştu; “Şarköy ve yöresinin tarımına bakıldığında en önemli ürün üzüm ve zeytindir. Tarımda ayçiçeği ve buğdayın yanı sıra son yıllarda bahçe tarımına da önem verilmektedir. Ancak tüm bu yetiştirilen ürünler tesis olmadığından değerlendirilememekte, üretici alın terinin karşılığını alamamaktadır. Üzüm üreticileri son yıllarda çok mağdur edildi. Üzümün fiyatı şarap imalatçısının dudağından çıkacak rakama bağlı. Zeytin üreticisinin ve diğer tarım ürünleri üreticilerinin de bundan farkı yok. Bu sorunların ortadan kalkması için tesis kurulması şart. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Eriklice Köyüne bir yağ fabrikası kuruldu. Mursallı köyünde Şarap Fabrikası yapım çalışmaları devam ediyor. Ancak sorunu çözmek için bu tür tesislerin köylerimize kurulması gerekir.”
Komisyon Başkanı Duygu da Tekirdağ ve tüm ilçelerinde tarım ve hayvancılık potansiyelini, yapılması gerekenleri belirmek amacıyla çalışmalara başladıklarını belirterek şöyle konuştu; “Şarköy'ün tarım ve hayvancılıkla ilgili bilgilerini gözden geçirdiklerini belirten Duygu; “Daha sonra tüm bilgileri rapor haline getireceğiz. Bu çalışmalarımız diğer ilçelerimizde de devam edecek. Elde edilen bilgiler doğrultusunda tarım ve hayvancılığın kalkınması için projeler üretilecek.” dedi.
KAYNAK:TRAKYA GAZETESİ

GÜRSOYLAR KOLEJİ ŞENLİĞİNDEÇOCUKLAR DOYASIYA EĞLENDİ











Özel Gürsoylar Koleji tarafından sosyal sorumluluk projesi kapsamında düzenlenen çocuk şenliklerinin ilki, 29 Ağustos 2009 Cumartesi günü, Çorlu Emlak Konutları 1. Kısım Çocuk Oyun Bahçesinde gerçekleştirildi. Okul Öncesi Eğitimi desteklemek ve erken yaşta eğitimin önemini ailelere vurgulamak amaçlı yapılan etkinlerin ilk ayağında çocuklar gün boyu yapılan etkinliklere ve yarışmalara katılarak, doyasıya eğlendiler.
Kurulduğu günden bu yana öğrencilerin ve bölgenin gelişimini göz önünde bulunduran çalışmalar ile bölge halkının gelişimine olumlu katkılar sağlayan Özel Gürsoylar Koleji, kurum olarak üstlendiği misyon çerçevesinde sosyal sorumluluk projelerimize devam ediyor.
Kurum, gerçekleştirdiği projelerde, çocukları sosyal bireyler olarak yetiştirmek adına, onlara kültürel, sportif ve sanatsal aktiviteleri sevdirmeyi, grup içinde kendilerini ifade edebilmelerine olanak sağlamayı, kendilerini tanımalarına yardımcı olmayı ve okul öncesi eğitime destek vermeyi amaçlıyor.
Bütün bu amaçlarla yola çıkan Özel Gürsoylar Koleji okulların açılmasına az bir zaman kala düzenlediği etkinlikte, yarattığı atmosfer ile çocukları okul ortamına hazırlarken aynı zamanda onlara gönüllerince eğlendikleri bir gün armağan etti. Gerçekleştirilen etkinlikte, çocuklar müziğin ritmiyle coşarken, katıldıkları çeşitli yarışmalarda eğlenerek ödüller kazandılar. Kariyer Merkezinde kendilerini tanımaya ve geleceklerine yön vermeleri açısından yeni açılımlar yakalamaya çalışırken, kum boyama ve yüz boyama stantlarında renklerin dünyasıyla buluştular. Eğlence ve yarışmalar sayesinde birlikte ve birlik olmanın duygusunu yaşayan çocuklar, etkinlik boyunca hoşça vakit geçirdiler.
Özel Gürsoylar Koleji Kurucu Temsilcisi A. Berk GÜRSOY etkinlik ile ilgili olarak; “Eğitimin, özellikle erken yaşta başlayan eğitimin önemini tüm ailelerin kavraması ve öncelik haline getirmesi amacıyla kurum olarak bu etkinliklerin düzenlenmesinin faydalı olduğunu düşünüyoruz. Bizler, burada gerçekleştirdiğimiz etkinliklerin birçoğunu ve daha da fazlasını okulumuzda, öğrencilerimize sürekli uyguluyoruz. Kurum olarak eğitimdeki en önemsediğimiz kavram; yaparak ve yaşayarak öğrenme. Kendi öğrencilerimizle paylaştığımız çalışmalarımızın ancak bir kısmını taşıyabildiğimiz bu etkinlik alanlarını fazlalaştırarak Çorlu’da ve civar bölgelerde de projelerimize devam edeceğiz.” diyerek, düşüncelerini dile getirdi.
Özel Gürsoylar Koleji
Kurumsal İletişim Birimi

KEŞAN BELEDİYE BAŞKANI MEHMET ÖZCAN 1 EYLÜLDÜNYA BARIŞ GÜNÜ’NÜ KUTLADI

Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeni ile ilgili bir açıklama yaparak Dünya Barış Günü’nü kutladı.
Özcan, Türkiye’nin , Atatürk’ün ortaya koyduğu ve tüm milletince de benimsenen "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini, temel ve vazgeçilmez bir ilke olarak aldığını ve her platformda savunmuş ve bu barışçı tutumuyla, dünya ülkeleri arasındaki saygın yerini de almış olduğunu belirterek “ Dünyamızda savaş çığlıklarının çok sıkça atıldığı ve ülkeler arası gerginliklerin yaşandığı bir dönemden geçmekteyiz.Biz dünya üzerinde yaşayan tüm insanlar olarak bu savaş çığlıklarına ve naralarına karşı durmalı ve yeryüzünde barışın ve kardeşliğin hakim olmasını sağlamak için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Barışın ve dünyada kardeşliğin sağlanması tüm insanlarımızın sorumluluğundadır. Yapılan yanlışlara dur diyerek ve tepkimizi göstererek barışın gelişmesine ve ayakta kalmasını sağlayabiliriz. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Ben bu vesile ile herkesin 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyor. Selam ve saygılarımı sunuyorum.”

SU ÜRÜNLERİ AV SEZONU AÇILIYOR

01/09/2008-31/08/2012 tarihleri arasında dönemde 2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ kapsamında;
Denizlerimizde devam eden gırgır ağları ve algarna ile karides avcılığı av yasağı 01 Eylül 2009 tarihinden itibaren serbest olacaktır.
Marmara Denizi ve Karadeniz’de, Gırgır Ağları ile Hamsi Avcılığı 16.00-08.00 Saatleri arasında yapılır. Gırgır ağları ile hamsi avcılığı yapacak balıkçı gemileri için, gemi ruhsat tezkeresinin verildiği il müdürlüğünden avcılık "İzin Belgesi"nin alınması zorunludur.
Hamsi, sardalya ve istavrit balıkları, karaya çıkarılışlarından itibaren, en fazla Net Ağırlığı 12 Kg. (+%10)’ı Geçmeyen Kasa veya Kutularla nakledilebilir.
Avlanan karidesler için "Menşe Belgesi"nin alınması ve avlanan ürünlerin il müdürlüklerince belirlenecek ve ilan edilecek yerlerden karaya çıkarılması,
Uzatma ağları ve diğer istihsal vasıtalarında, Bakanlıkça belirlenecek esaslar dahilinde, 1 Eylül 2010 tarihinden itibaren, ait olduğu balıkçı gemisinin ruhsat kod numarasını gösterir bilginin bulunması zorunludur.
Her türlü patlayıcı, öldürücü, bayıltıcı, uyuşturucu, uyutucu, uyarıcı, zehirleyiciaşındırıcı kimyasal maddeler, karpit, sönmemiş kireç, balık otu v.b ile su ürünleri avcılığı yapılması, bu maddelerin gemilerde ve av mahallerinde bulundurulması,
Tüp, nargile, maske, zıpkın ile dalış yapılarak, şnorkel ve sualtı tüfekleri kullanılarak su altında ticari amaçla balık avcılığı,
Tırıvırı-paraşüt olarak adlandırılan av aracının üretimi, satışı, istihsal yerleri civarında bulundurulması ve su ürünleri avcılığında kullanılması,
Marmara denizinde su ürünleri avcılığında frekans çıkışı 20 Khz (dahil) ve daha aşağı olan sonarların kullanılması,
Limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde su ürünleri avcılığı yasaktır.
Balıkçılarımıza bol ve bereketli bir sezon olması dileğiyle rastgele dileklerimizi bildirir, 2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ’de yer alan yasaklara uyulmasını önemle rica ederiz.
TEKİRDAĞ VALİLİĞİ AÇIKLAMASI

ÇORLU SANAYİ SPOR BAŞKANINDAN 30 AĞUSTOS MESAJI

''Türkiye Cumhuriyeti'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 87. yıldönümünde, tüm Türk milletini ve Çorlu'lu hemşerilerimin Zafer Bayramı'nı kutluyorum''. ''Bu vesileyle Çorlu Sanayi Spor Kulübü olarak Ulu Önder Atatürk'ün izinde olduğumuzu bir kez daha tekrarlarken, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum''.
Muammer SERT

ÇORLU SANAYİ SPOR YÖN.KUR.BAŞK.

ÇORLU BELEDİYESİNDEN GIDA YARDIMI


Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi, ramazan ayı münasebetiyle 7000 aileye gıda yardımında bulunuyor.
Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne, muhtarlıklardan alınmış “İhtiyaç sahibidir” belgesi ile yapılan müracaatlar sonrasında Çorlu Belediyesi’nin ilgili birimleri tarafından gerekli incelemeler yapılarak fakir ve yardıma muhtaç 7000 aile belirlendi. Yapılan ihale sonucunda satın alınan paket gıda malzemelerinin ilk bölümü 750 aileye evlerine götürülmek suretiyle teslim edildi. Gıda yardım paketlerinin tamamı ramazan ayı içerisinde dağıtılması hedefleniyor.
Gıda Yardım paketlerinin il etapta Sağlık ve Yeşiltepe mahallelerinde dağıtımı yapılması planlandı. Bu mahallelerde dağıtım bitince Çorlu içinde ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak. Çorlu Belediyesi ekiplerince dağıtımı yapılan Gıda yardım paketleri en kısa süre içinde hak sahiplerine verilecektir.
Belediyemizce Ramazan ayında fakir ve yardıma muhtaç ailelere dağıtılması planlanan yedi bin paket Gıda Yardım malzemelerinin içinde Sıvı yağ, Zeytin, Taze Kaşar Peyniri, Makarna, Margarin Yağ, Toz Şeker, Kırmızı Mercimek, Pirinç, Un, Çay, Nohut, Domates Salçası ve Tuz bulunmaktadır.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

30 Ağustos 2009 Pazar

Mehtap öğretmen bayramdan sonra evlenecekti


15 Ağustos'ta 8 yıldır birlikte olduğu gençle nişanlanan Mehtap öğretmen, görev yeri Çorlu'ya dönüşünde anne ve babasıyla birlikte geçirdiği kazada hayatını kaybetti. Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde cumartesi günü kullandığı otomobilin kamyonla çarpışması sonucu anne ve babasıyla birlikte hayatını kaybeden anaokulu öğretmeni Mehtap Bayar'ın, 15 Ağustos'ta nişanlandığı ve bayram sonrasında evlenmeyi planladığı ortaya çıktı. Arkadaşları, 24 yaşındaki Mehtap öğretmen için sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta grup oluşturup taziye mesajlarını gönderirken, talihsiz öğretmenin sitedeki son mesajı ise "Çorlu yolcusu kalmasın" oldu. Mehtap öğretmenden geriye nişan töreninde çekilmiş mutluluk fotoğrafları kaldı.
İki yıl önce üniversiteyi bitirince Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine atanan anaokulu öğretmeni Mehtap Bayar, geçtiğimiz yıl 125. Yıl İlköğretim Okulu'nda, bu yıl ise Çorlu İlköğretim Okulu'nda görev yaptı. Okulun tatile girmesiyle birlikte Mehtap öğretmen, İzmir'in Menemen ilçesinde oturan ailesinin yanına gitti. Mehtap Bayar, 8 yıldır birlikte olduğu İzmirli Tolga Olgun ile 15 Ağustos 2009'da İzmir'de gerçekleştirilen törenle nişanlandı. Bir süre önce girdiği KPSS'yi kazanan Tolga Olgun, nişanlısına yakın olmak için tercih ettiği Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu'na memur olarak atandı. Olgun bir hafta önce görevine başladı. Çift, bayramın ardından evlenmeyi ve Mehtap öğretmen için de Kırklareli'ne tayin istemeyi planlıyordu.
Mehtap Bayar, yeni eğitim öğretim yılının başlayacak olması nedeniyle kendi kullandığı 35 MFD 93 plakalı otomobille, annesi ve babasıyla birlikte Çorlu'ya dönmek üzere yola çıktı. Ancak Çorlu'ya 10 kilometre kala Çiftlikler mevkiinde direksiyon hâkimiyetini kaybeden genç öğretmenin otomobili, karşı yönden gelen Fikri Kibar idaresindeki 59 SA 851 plakalı kamyona çarptı. Kazada Mehtap Bayar, annesi Figen (53) ve babası Bahri Bayar (58) hayatlarını kaybetti. Kısa süre içinde mutlu bir yuva kurmayı planladığı nişanlısının ölüm haberini alan Tolga Olgun, sinir krizleri geçirdi

KAYNAK:www.habercorlu.com

Çorlu`da 30 Ağustos Coşkusu Askerin ‘Üniter Devlet’ Mesajı






30 Ağustos Zafer Bayramı`nın 87. yıldönümü ve Türk Silahlı Kuvvetleri günü Çorlu`da törenlerle kutlandı.
Sabah saatlerinde Atatürk Meydanı`nda yer alan Atatürk Anıtına çelenklerin sunulması ile başlayan törenlerde daha sonra 5. Kolordu ve Garnizon Komutanı Korgeneral Ümit Dündar Subay Orduevi`nde tebrikleri kabul etti.
Kutlamalardaki resmigeçit töreni ise Omurtak Caddesi`nde yapıldı. Çorlu Kaymakamı Ali Dursun, 5. Kolordu ve Garnizon Komutanı Korgeneral Ümit Dündar ve Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan`ın Atatürk Meydanı`ndan başlayarak cadde boyunca sıralanan vatandaşlar ile askeri birliklerin bayramını kutlamasıyla başlayan törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan 5. Kolordu Komutanlığı personeli Yüzbaşı Erhan Yahşi ‘üniter devlet’ mesajı verdi.
Tek bir ülke üzerinde, tek bir milletin tek bir egemenliğe tabi olması anlamına gelen üniter devlet vurgusunu konuşması içerisinde sık sık tekrarlayan Yüzbaşı Yahşi, 30 Ağustos zaferinin Türk ordusunun yüksek kudret ve kararlılığının bir göstergesi olmakla kalmadığını, ulusal birlik ve beraberliğinin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. 30 Ağustos zaferinin milletimiz açısından var oluş, diriliş ve özgürlüğünü devam ettirme yönlerinin yanı sıra 2 önemli yöne daha vardır diyen Yahşi; “Bunlardan birincisi 30 Ağustos Zaferinin ardından Türkiye`nin bir kültür devrimi yaparak çağdaş dünyaya kararlı adımlarla yürümeye başlamasıdır. 30 Ağustos da sadece var olma mücadelesine bağlı bir zafer kazanılmamış bu zafere müteakip kurulan Türkiye Cumhuriyeti Atatürk önderliğinde laik, ulus devletine dönüşümü sağlayarak bir devrim gerçekleştirmiştir. 30 Ağustos Zaferinin ikinci önemi ise Ordu – Millet dayanışmasının en üst seviyede gerçekleşmesi ve milletimizin bu var olma mücadelesinde topyekûn bir bütün olarak yerini almasıdır. Nitekim Ulu Önder Atatürk 10. Yıl Nutkunda ‘Az zamanda çok büyük işler yaptık bu işlerin en büyüğü temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. Bundaki başarıyı Türk Ulusunun ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimle yürümesine borçluyuz demektedir. Atatürk`ün burada vurguladığı gibi Türk ordusu milletin ordusudur. Ordu demek millet demek, millet demek ordu demektir” dedi.
Yüzbaşı Erhan Yahşi sözlerini şöyle sürdürdü; “Türk ordusu tarihin her döneminde, gücünü milletinden almış kendisini milletin hizmetine adamış, milletini ve onun devletini canından aziz bilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletiyle olan bağını, ona olan muhabbet ve sadakatini ancak tarihini özümsemiş bu milletin evlatları bilir. Bu yüzden yüce Türk ulusu da ordusunu kendi gözü gibi korur, evladı gibi sever. Ordusuyla gurur duyar onu güçlü kılar çünkü bu millet bilir ki güçlü ordu caydırıcılık demektir. Caydırıcılık güven getirir. Güvenlik ortamı varsa ekonomik ve kültürel gelişme olur. Bugün ekonomik ve kültürel anlamda ülkemizi düne göre gelişmiş hissediyorsak bu bilgi çağının bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmelerinden yararlanarak yeteneklerini daha üst seviyelere taşıyan Türk Silahlı Kuvvetlerinin her zaman, her yerde vatanımız ve Cumhuriyetimizi koruma kararlılığından kaynaklanmaktadır. Bu yapısıyla Türk ordusu dosta güven, düşmana korku vermektedir. Dün yokluk ve kıtlıklar içinde canını seve seve feda ederek, milletiyle birlikte bağımsızlık savaşı veren ve bu savaştan zaferle çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri bugünde Türkiye Cumhuriyetinin ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısını korumaya kararlıdır.”
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmanın ardından tören birliklerinin geçişi ile resmigeçit töreni sona erdi. Yüzde 100 Türk sermayesi ve Türk mühendisliği ile üretilen askeri araçların da katıldığı geçit töreninde Mehmetçikler her zaman olduğu en büyük alkışı aldı.




HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

KARPUZUN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR


Yaz mevsiminin vazgeçilmez meyvelerinden karpuz, içeriğinde bol miktarda bulunan ''laykopen'' maddesi nedeniyle kanser türlerine karşı etkisinin yanı sıra kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının düzenlenmesine de yardımcı oluyor. Karpuzun yüzde 95'inin sudan oluştuğunu bildiren uzmanlar, temizleyici özelliği nedeniyle böbrekleri çalıştırdığını ve idrar söktürdüğünü belirtti. Yaz mevsiminde insanlara bol miktarda karpuz tüketmelerini tavsiye eden uzmanlar, ''laykopen'' maddesinin antioksidan özelliği nedeniyle kansere karşı koruma sağladığını ifade etti. Kansere yol açan en büyük sebeplerden birinin doku ve organların zararlı maddeler nedeniyle hasar görmesi olduğuna dikkat çeken uzmanlar, karpuzun içeriğinin zararlı toksinlerin sağlıklı doku ve organlara bağlanmasını engellediğini bildirdi.
-ZAYIFLAMAK İÇİN İDEAL-
Uzmanlar, karpuzun besin değerinin kabuğunda saklı olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: ''Bu nedenle, olabildiğince kırmızı etli kısmın altındaki beyazımsı kısmı tüketmeye bakmalısınız. Kısa sürede çok kilo vermenin bir yolu da karpuz rejimi yapmaktan geçiyor. Bol miktarda su içermesi, şeker barındırması ve boşaltımı hızlandırması gibi özellikleri nedeniyle kilo vermeyi sağlayabiliyor. Ancak süreyi kısa tutmak ve tek yanlı bu beslenmeye yüklenmemek koşuluyla.'' Karpuzun besin değeri açısından da oldukça zengin bir meyve olduğunu belirten uzmanlar, orta boy bir karpuzdan kesilen ince bir dilimin 6.4 gram kanbonhidrat, bir miktar protein ve yağ ile 26 kalori içerdiğini bildirdi. Karpuzun yüksek miktarda su içerdiğini ve hazmı kolay olan bir meyve olduğu için de sık tuvalete gidilmesini ve buna bağlı olarak vücuttan atık maddelerin daha sık dışarı atılmasını da sağladığını anlatan uzmanlar, karpuzun bu özelliklerinden yararlanmak için yemeklerden çok önce, mide boşken tüketmek gerektiğini söyledi. Karpuz çekirdekleri de içinde bulunan ''cucurbocitrin'' adlı maddeyle kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olduğunu ifade etti. Uzmanlar, yağ ve kolestrol içermemesi ve kalorisinin de düşük olması nedeniyle yaz aylarında yapılan diyetlerde özel bir yeri bulunan karpuzun tüketilmesi için olgunlaşmış olmasına özen gösterilmesi gerektiğini bildirdi. Tatlı, sulu ve olgun bir karpuz seçmek için kabuğunun renginin parlak değil, mat olmasına ve tırnakla hafifçe kazındığında yeşil kısmının kolayca çıkmasına, toprağa oturan kısmının renginin açık sarı olmasına dikkat edilmesi gerektiği belirtildi. Uzmanlar, kesilerek alınan karpuzun içinin renginin parlak kırmızı, çekirdeklerinin de koyu kahverengi veya siyah renkte olmasına dikkat edilmesini istedi.

DEDEOĞLU, “ARAZİ KULLANIM PLANI YAPMAMIZ GEREKİR…”


Haber: Metin KARAKUŞ
TEMA Vakfı Lüleburgaz İlçesi Gönüllüsü Hakan Dedeoğlu, bir daha asla keşke dememek İçin; ”Ülkemizde arazi kullanım planlaması” kesinlikle yapılması gerektiğini belirtti.
Konu ile ilgili muhabirimize önemli açıklamalarda bulunan Dedeoğlu, şunları söyledi.
“Keşke; tarım arazilerimizi amacı dışında kullanmasaydık… Keşke; sanayi tesisleri ve yerleşim için uygun bölgeleri seçseydik… Keşke; çarpık kentleşmeye ve göçlere dur deseydik… Keşke; verimli tarım alanlarını, ormanlarımızı, meralarımızı korusaydık… Keşke; Geliyorum diyen felakete hazırlıklı olsaydık… Deprem doğanın bir parçasıdır. 10 yıl sonra, yarın ya da birkaç saniye sonra olabilir. Ne zaman, nerede olacak bilmeye imkân yoktur. Ama hazırlıklı olmak, hasarı ve kayıpları en aza indirmek, doğru seçimleri yapmak elimizdedir. TEMA Vakfı’nın amacı ülke topraklarımızı tehdit eden erozyon ve çölleşme ile mücadelenin devlet politikası haline getirilmesine katkı sağlamak ve başta topraklarımız olmak üzere sahip olduğumuz doğal varlıkları korumaktır. Bu misyon çerçevesinde gerçekleştirilen faaliyetler depreme karşı hazırlıklı olmamıza ve depremle birlikte yaşamayı öğrenmemize hizmet etmektedir. Ülkemiz öncelikle arazi kullanım planlamasını yapmak zorundadır. Planlama yapılmadığı için tarım arazilerinin üzerine sanayi tesisleri kurulmakta, ormanlar yakılmakta, işgal edilip yapılaşmaya açılmakta veya tarla olarak kullanılmakta, sulak alanlar kurutularak tarlaya çevrilmektedir. Bu yanlış seçimler örneğin 17 Ağustos 1999’daki Marmara Depremi’nde Sakarya’da çok büyük yıkım ve can kayıplarına neden olmuştur. Sakarya ili, Sakarya Nehri’nin getirdiği kalın alüvyonlu toprak tabakası sayesinde bölgenin en verimli ovalarından biri olan Akova üzerine kurulmuştur. Sakarya Nehri, karların eridiği Mart ve Nisan aylarında taşarak Akova’yı basmakta, ovada taban suyu yüksek olduğundan taşan sular çekildikten sonra bile su birikintileri ve bataklıklar uzun zaman kalmaktadır. Tarım için çok elverişli bu alan yapılaşmaya açıldığında ve taban suyu yüksek alüvyonlu toprak üzerine kat kat binalar yapıldığında yaşananlar acı bir şekilde ortadadır. Aynı depremde Kocaeli Gölcük’te deniz doldurularak elde edilen alanlar üzerine inşa edilen yerleşim alanları hala sular altındadır. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. TEMA Vakfı, deprem ile ilgili önlemler alınırken yapılaşmaya açılacak olan alanların seçiminin hayati önem taşıdığının altını çizmektedir. Tarım alanlarımızın, ormanlarımızın, meralarımızın, sulak alanlarımızın korunarak amacı doğrultusunda yararlanılması ve yerleşime açılabilecek diğer alanların da uzmanlar tarafından tespit edilmesi en doğru yöntem olacaktır. Bunun için de öncelikle üretilemeyen bir varlık olan topraklarımızı nasıl kullanmamız gerektiğini belirleyecek arazi kullanım planlamasını yapmamız gerekmektedir.

“Okumak istiyorum”

Kırklareli iline bağlı Lüleburgaz'da okumak isteyen fakir bir ailenin çocuğu kursa katılabilmek için, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hayrettin İnce'yi ziyaret ederek, kurs görmek için destek istedi.Kuştepe’de oturan ve bu yıl Şaban Öğünç İlköğretim Okulu'nun 8/B şubesine geçen Yunus Özdemir, kendisinden kursa katılabilmek için yardım talebinde bulundu. Yunus Özdemir: "Müdürüm ben bu yıl Şaban Öğünç İlköğretim Okulu'nun 8/B şubesine geçtim. Okumak istiyorum. Kendimi yetiştirebilmek için kursa katılmak istiyorum. Yaz tatilim boyunca simit satarak 300 TL. para topladım. Maddi durumumuz bozuk olduğu için kazandığım 300 TL.'yi babam elimden aldı. Elimde para olmadığı için dersha-neye gidemeyeceğim. Oysa ben okumak isti-yorum. Matematiğim de çok iyi. Test çözmeyi öğrenip, kendimi hazırlamak istiyorum. Bu konuda sizden destek bekliyorum" dedi. Yunus Özdemir isimli öğrencinin okuma hevesi karşısında duygulanan Milli Eğitim Müdürü Hayrettin İnce, Yunus’un dershane sorununu çözdü.
KAYNAK:LÜLEBURGAZ HÜR FİKİR GAZETESİ

Çorlu KENT KONSEYİ toplandı


Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde kurulan Kent Konseyi Konsey Başkanı Orhan Yavaşoğlunezninde toplandı. Yavaşoğlu “Kent Konseyi Yürütme Kurulumuz toplantılarını planlı hale getirdi” Çorlu Kent Konseyi geçtiğimiz günlerde belediye Tamer Levent Tiyatro Salonun da seçimlerini yaparak Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulunu belirlemişti.
Geçtiğimiz hafta sonu ÇORLU KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU Tekirdağ yolu üzerindeki belediye binasında ilk toplantısını yaptı.
Toplantıya Kent Konseyi Başkanı Orhan Yavaşoğlu ve Konsey Yürütme Kurulu üyeleri: Servet Aktaş, Ramadan Cesur, Erdal Özcan, Feyzullah Aktepe ve Zeki Gücer katıldı.
Kısa dönemde yapılacak çalışmalar tek tek gözden geçirilirken, kurulacak çalışma gruplarının (Meclis) önemlileri ilk etapta belirlendi.
Kadın meclisi
Gençlik meclisi
Çocuk meclisi
Gençlik ve Spor çalışma grubu
Alt yapı, imar, planlama ve Trafik çalışma grubu
Eğitim, kültür ve Sanat çalışma grubu
Afet ve kriz yönetimi çalışma grubu
Turizm ve tanıtma çalışma grubu
Toplum ve Sosyal dayanışma grubu
Sanayi ve Ticaret çalışma grubu
Çevre ve Sağlık çalışma grubu
İnsan ve Tüketici haklarını koruma çalışma grubu
Engelliler çalışma grubu
Esnaf ve Sanatkarlar çalışma grubu
Tarım ve Gıda çalışma grubu
HABER:ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

CHP, AK PARTİ’NİN TARIM POLİTİKALARINDAN ŞİKÂYETÇİ…

Haber: Metin KARAKUŞ
CHP Babaeski İlçesi Yönetim Kurulu Üyesi ve çiftçi Abdullah Eraslan, büromuzda yaptığı ziyarette, AK Parti İktidarının uyguladığı Tarım Politikalarından şikâyetçi olduğunu belirtti.
İlçenin Yeniköy’ünde ikamet eden ve çiftçilikle geçinen ve CHP Babaeski İlçesi Yönetim Kurulu Üyesi olan Abdullah Eraslan, AK Parti iktidarının tarım politikasından çok şikâyetçi olduğunu belirterek, muhabirimize şunları söyledi;
“Tarım insan yaşamının olmazsa olmazlarından biridir. Tarım üreticilerine, efendi dediğimiz bu insanlara, daha saygılı olmak gerekirken, ürettiklerini pazarlaması aşamasında ona yardımcı olmak, onun işini kolaylaştırmak gerekirken, bu sezonda, tam tersini yaşadık. Bu sezonda Trakya’da buğday verimi çok düşük gerçekleşti. Hükümet bu durum karşısında üreticiyi koruması gerekirken bir darbe de o vurdu. AK Parti Hükümeti’nin verdiği taban fiyat 4–5 yıl öncesinin fiyatıdır. Ancak ekim sırasında toprak altına atılan gübreler de ateş pahasıydı. 20/20 dediğimiz gübre 500 TL iken bize 1400 TL’ye satıldı. Bu fiyat üzerinden borçlandık. Ardından gübre yine aynı fiyata çekildi. Ama bizim borcumuz 1400 TL üzerinden geçerliliğini koruyor. Bu acımasızlıktır. İnsafsızlıktır. Bu acımasız vurgundan kimler palazlanıyor? Çok merak ediyorum. Biz köylüler çok sakin ve uslu insanlarız. Yudumumuzu ağzımıza atarken, üstüne konan sineğe bile dokunmayız. Ancak yanlış anlaşılmasın. Canımıza tak deyince de tepkimiz sert olur. Çiftçinin kara gün dostu denilen TMO üreticiden buğday alımını zorlaştırmak için çaba harcıyor. Önce buğday dolu arabanla 4–5 kilometre dışarıda olan borsaya gidip, kalite tahlili yaptırıyorsun. Günün orada geçiyor. Fiyat belirlendikten sonra, yine TMO’ya dönüyorsun. Orada da sıraya giriyorsun. Ofis’te alımlar yavaş seyredince bir günün de orada geçiyor. Bu arada köyde işler kalıyor. Bundan yılgınlık duyanlar da doğruca tüccara gidiyor. Ucuz buğday satmak zorunda kalıyor. Sistem böyle kurulmuştur. Ürettiğimiz buğday, yemlik buğday olarak değerlendiriliyor. Fiyatı daha da azalıyor. Bizler, tarım girdilerinin çiftçiyi zarar ettirecek boyutta arttırılmasına karşıyız. Ürün bedellerinin buna göre ayarlanmasını istiyoruz. Toprak Mahsulleri Ofisi’ni satmaya çalışmak yerine biz daha da yararlı hale getirilmesini beklemekteyiz. Borsa’nın aradan çıkarılarak doğrudan Ofisi tarafından değerlendirme yapılmasını istiyoruz. Ofis’in günümüzün koşullarına uygun, modernleşmesini, teknolojisinin geliştirilmesini bekliyoruz. Türk çiftçisinin Atatürk’ün özlediği gibi, gerçekten efendi gibi yaşamasının sağlanmasını istiyoruz. Ben Ülkede ki sorunların tek çözümünün CHP’nin iktidara gelmesi ile halledileceğine inanıyorum.”

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Vali Aydoğdu, Trakya Araştırmalar Merkezi'ni ziyaret etti




Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu, Ahmetçe Köyü’nde bulunan Trakya Araştırmaları Merkezi’ni ziyaret ederek, Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’dan bilgiler aldı
Vali Aydoğdu, 28 ağustos Cuma günü Aşağıpınar ve Kanlıgeçit Mevkiilerinde yapılan arkeoloji kazıları sırasında çıkarılan, tarihi eserlerin sergilenerek arşivlendiği Ahmetçe Köyündeki Trakya Araştırmaları Merkezini ziyaret etti. Babaeski Kaymakamı Mustafa Demir, İl Emniyet Müdürü M. Behzat Canbazoğlu ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Raif Kelep ile Ararştırma Merkezini gezen Vali Aydoğdu, Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’dan bilgiler aldı
Vali Aydoğdu, yapılan çalışmalardan dolayı Kazı Ekibini tebrik ederek yapılan arkeolojik kazıların Kırklareli için büyük önem taşıdığını, bu çalışmaların bir müze halinde sergilenmesi gerektiğini, Valilik olarak yapılan çalışmaları sonuna kadar desteklediğini ve ne gerekirse yapılacağını belirtti. Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan ve Kazı Ekibi de Vali Aydoğdu’ya, gösterdiği ilgiden ve verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti.

Başkan Sedefçi basın toplantısı düzenledi


Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi “Biz TREDAŞ’a iyi niyetli davranıyoruz onlar bize art niyetli davranıyor” dedi. Sedefçi, Edirne Belediye Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında Trakya Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TREDAŞ) belediyenin borcu nedeniyle 15'e yakın kent aydınlatması, süs havuzları, fıskiyeler ile asfalt şantiyesinin elektriğini kestiğini hatırlattı. TREDAŞ'ın Edirne Belediyesi, asfalt şantiyesi ve süs havuzlarını elektriğini keserek Edirne halkına zarar verdiğini anlatan Sedefçi, TREDAŞ'ın, kendilerine sunduğu taksitlendirme önerisini ise kabul etmediklerini belirterek, şöyle devam etti: “Biz TREDAŞ'a iyi niyetli davranıyoruz onlar bize art niyetli davranıyor. Buradaki TREDAŞ personeliyle sorunumuz yok. Bizim Ahmet Erdoğan ile sorunumuz var. Kendisi siyasi davranıyor. Turistlerin yoğun olarak geldiği bir mevsimde, özellikle ramazan ayında elektrikleri kesmeleri bana göre aymazlıktır, haksızlıktır” diye konuştu.

HAYRABOLU GÖLETİNE EKİLEN FİDANLAR TUTTU


Tekirdağ iline bağlı Hayrabolu Belediyesi tarafından gölet bölgesine ekilen fidanlar tuttu.Belediye Başkanı Hasan İrtem yaptığı açıklamada, mayıs sonlarında ve haziran ayında gölet bölgesine ekilen fidanların büyük çoğunluğunun tuttuğunu belirterek;” Ağaç dikim mevsimini geçtiğimiz halde gölet bölgesine diktiğimiz 2500 adet fidan ile mesire alanına diktiğimiz 150 adet tüplü çınar fidanlarının büyük bölümü tuttu. Mevsimi olmamasına rağmen diktiğimiz fidanların bakımları periyodik olarak bakım ve sulama çalışmaları ekiplerimiz tarafından sürekli olarak yapılıyor. Bu sayede fidanlarımızın % 98’lik bölümü tuttu. Hayrabolu halkının çok sık ziyaret ettiği mesire yeri olan göletimizin etrafına her yıl fidan dikmeye devam edeceğiz. “ dedi.

HAYRABOLU’YA YENİ İÇME SUYU KUYUSU AÇILIYOR


Tekirdağ iline bağlı Hayrabolu Belediye Başkanlığı ilçeye yeni içme suyu kuyusu açıyor.Belediye Başkanı Hasan İrtem yaptığı açıklamada, yüklenici firma tarafından içme suyu kuyusunun sondaj çalışmalarına başladık. İlçemizin ova bölümünde bulunan su kuyularımız, kış mevsiminde sürekli olarak su altında kalma riski ve dere taşması sonucu ilçeye su vermede sıkıntılar yaşanıyordu. Ayrıca kuyulardan çıkarılan su burada terfi istasyonu marifetiyle yukarıda bulunan depolara basılıyordu. Bu da belediyemize ayrıca mali bir külfet getiriyordu. Biz şimdi yeni kuyumuzu Uzunköprü caddesinde yeni yapılan su deposunun bulunduğu mevkide açtırıyoruz. Böylece su direkt olarak yeni su kuyusuna basılarak elektrik masrafları düşecek, hem de kışın su baskını ve dere taşması gibi olaylarla karşılaşılmayacaktır. “dedi.Belediye Başkanı İrtem, su kuyusu açma çalışmalarına devam edildiğini, gelecekte su kuyularının kademeli olarak yeni su kuyusunun bulunduğu bölgeye kaydırılmasının planlandığını kaydetti.

HAYRABOLU'DA “ HOŞ GELİŞLER OLA “ ADLI OYUN AÇIK HAVADA SAHNELENDİ








Tekirdağ iline bağlı Hayrabolu’da Belediye Başkanlığının 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle düzenledikleri kültürel faaliyet çalışmaları kapsamında, Utku Erışık’ın “Hoş Gelişler Ola” adlı tek kişilik tiyatro oyunu Belediye Kültür merkezi teras bölgesinde açık havada kurulan sahnede oynandı. . . . İki buçuk saat süren iki perdelik oyunda, bugüne kadar gündeme getirilmemiş ve bilinçli politikalar sonucu bazı gerçeklere ışık tutan bilgilerin, yaklaşık 200 fotoğraf eşliğinde tiyatro sahnesine taşınan oyun büyük ilgi gördü. Oyun içinde oyunun yazarı ve oyuncusu Utku Erışık, o dönemlerde Türkiye topraklarını savaşarak almak isteyenleri savaşlarla ve stratejilerle engellediklerini, ancak o günkü işgalcilerin bu gün Türkiye’de istedikleri yerlerde kendi yabancı isimleri altında işyerleri ve mekânlar açtıklarını dile getirdi. . . .Oyunu, ilçe Kaymakamı Ali Fuat Türkel, Garnizon Komutanı Topçu Kurmay Albay Levent Ünal, Belediye Başkanı Hasan İrtem, Cumhuriyet Başsavcısı Sezer Binay, bazı belediye meclis üyeleri, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar izledi.

FORTİS BANKTAN ÇORLULU ŞÖFÖRLERE KREDİ

Fortis Bank Türkiye'nin, anlaşma yaptığı işletmeler arasına Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası üyeleri de katıldı.
Fortis Bank Türkiye'nin, anlaşma yaptığı işletmeler arasına Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası üyeleri de katıldı. Fortis Bank'tan yapılan açıklamada, Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası ile imzalanan kredi anlaşması kapsamında, oda üyelerinin Fortis Bank Türkiye'nin 10 bin lira ile 50 bin lira arasında sunduğu krediden 36 aya varan vade seçenekleriyle faydalanabilecekleri bildirildi. Açıklamada, işletmelerin, kendileri için Fortis Bank Türkiye tarafından oluşturulacak limit çerçevesinde taahhüt, mal alımı ve bayilik konularında garanti vermek üzere lehlerine düzenlenmiş, teminat mektuplarını da temin edebilecekleri belirtildi. Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası üyeliği ile birlikte, Türkiye çapında toplam 100'den fazla meslek kuruluşuna mensup KOBİ'lerin, Fortis Bank Türkiye'nin avantajlı kredi seçeneklerinden yararlanabildikleri kaydedildi.

DENİZDE KAYBOLAN GENÇ HALA BULUNAMADI

Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesinde, 8 gün önce şişme botla denize açılan ve kendisinden haber alınamayan genci arama çalışmalarına devam ediliyor. Marmara Ereğlisi Kaymakamı İrfan Demiröz, yaptığı açıklamada, Marmara Ereğlisi Dereağzı Mahallesi'ndeki Yeğen-1 sitesinin önünden şişme botla arkadaşı Elvan Doğan (23) ile birlikte denize açılan Murat Akan'ın (20), 8 gündür sürdürülen arama çalışmalarına rağmen henüz bulunamadığını söyledi. Kaybolan genci bulmak için devletin tüm imkanlarının seferber edildiğini ifade eden Demiröz, ''Marmara Ereğlisi ve adalar bölgesinde sahil güvenlik ile sivil savunmaya ait 3 botla, arama çalışmalarına devam ediyor. Bölgemiz haricinde Çanakkale ve Bandırma'da da arama yapıyoruz. Akan'ı bulana kadar bu çalışmalar devam edecek'' dedi. 20 Ağustos'ta Murat Akan'la birlikte denizde kaybolan Elvan Doğan, 22 Ağustos'ta Kumbağ açıklarında botun içinde ölü bulunmuştu.

KOMŞU KAVGASI CİNAYETLE SONLANDI

Tekirdağ'ın Saray ilçesinde bir kadın, çıkan kavgada üst kat komşusunu tabancayla öldürdü. Alınan bilgiye göre, Ayaz Paşa Mahallesi'nde, Türkan Avcıoğlu (38) ile alt kat komşusu Gülşen A. (30) arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Sinirlenerek sokağa çıkan iki komşu, burada tartışmaya devam etti. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine evinden eşine ait ruhsatlı tabancayı alan Gülşen A, komşusu Avcıoğlu'nu göğsünden vurdu. Avcıoğlu, Saray Devlet Hastanesine kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Gülşen A, sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutukladı

EDİRNE BELEDİYESİNDEN YENİ MEZARLIK YERİ

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, kentin mezarlık ihtiyacını karşılamak için 56 dönümlük mezarlık yeri aldıklarını bildirdi. Sedefçi, yaptığı açıklamada, Edirne'de Yeniimaret Bademlik, Yıldırım, Karaağaç, Buçuktepe ve Acıçeşme mezarlıklarının kullanıldığını, bu mezarlıklarda cenazeleri defnedecek yer bulmakta güçlük çektiklerini ifade etti. Mezarlıklarla ilgili planlar yaptıklarını anlatan Sedefçi, şunları söyledi: ''Yeni mezarlık yerimizi belirledik. Yerle ilgili istimlak çalışmalarımız sürüyor. Yeni mezarlığımız 56 dönümlük bir alana yapılacak. Peyzaj mimarlarına 'yeni mezarlık projesini hazırlayın' diye talimat verdim. Yakın bir zamanda yeni mezarlığımız Avrupa'da gördüğümüz gibi her mezarın yanından yollar geçen kavisi olmayan çok düzenli ve parsel parsel ayarlanmış mezarlıklar olacak.'' Sedefçi yeni mezarlığın çok güzel olacağını “Herkesin yatmak isteyeceği bir mezarlık olacak” sözleriyle vurguladı
KAYNAK:www.22haber.com

Çorludaki vaka:Domuz Gribi değil, kulak iltihabı

Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde Domuz Gribi şüphesi ile Çorlu Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne müracaat eden bir kişinin, kulak iltihabına bağlı yüksek ateşi olduğu belirlendi.
Malta'dan Çorlu'ya gelen 19 yaşındaki G.T. (19) yüksek ateş şikayetiyle Çorlu Devlet Hastanesi Acil Servisine başvurdu. Hemen tedavi altına alınan G.T.'nin domuz gribine yakalanmış olabileceği şüphesiyle yapılan tetkik ve incelemeler sonucunda, kulak iltihabına bağlı yüksek ateşi olduğu belirlendi.
Hastanın yüksek ateş şikayetiyle acil servise müracaat ettiğini belirten Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Recep Selvioğlu, görevli doktorların domuz gribi olabileceği şüphesiyle gerekli önlemleri aldığını söyledi.
Selvioğlu; “Hastanın kulak iltihabına bağlı yüksek ateş nedeniyle rahatsızlandığını belirledik. Hastaya gerekli müdahaleyi yaparak, taburcu ettik.” dedi.

Tekirdağ ilinde Kamulaştırılan mezarlık, başka yere taşınacak


Tekirdağ' ilinde çevre yolu çalışması kapsamında eski şehir mezarlığının bir bölümünün kamulaştırılması nedeniyle, buradaki 361 mezarın dini görevliler eşliğinde bir başka mezarlığa nakledileceği bildirildi. Tekirdağ Belediye Başkan Yardımcısı Haldun Güler, 2 yıldır devam eden Tekirdağ Çevre Yolu çalışmaları çerçevesinde, Karayolları 18. Şube Müdürlüğünün, eski şehir mezarlığının bulunduğu alanın bir bölümünde kamulaştırma çalışması yaptığını, yol yapımının sürdürebilmesi için mezarlığın bu bölümünün boşaltılması gerektiğini söyledi.
Kamulaştırılan alandaki mezarlarda toprağa verilenlerin ailelerine ulaşılmaya çalışıldığını kaydeden Güler, mezarların dini kurallara uygun şekilde Kayı köyü yakınlarında 2005 yılında oluşturulan yeni şehir mezarlığına nakledileceğini kaydetti.
400 BİN TL'YE MAL OLACAK!
1965 yılından bu yana kullanılan eski mezarlıktan nakil için yeniden mezarlar açılacağını bildiren Güler, şöyle konuştu; “Ölenlerin hepsinin mezar taşları sökülerek yer belirlemesi yapılacak. Dini görevliler eşliğinde mezarlar açılarak, ölüler yeniden kefenlenecek ve titizlikle yeni mezarlığa nakledilecekler. Defin işleminin ardından mezarlara mermer kabir yapılacak.
361 mezarın nakil işlemi 300-400 bin TL'ye mal olacak. Bu işlem için cenazenin yakınlarından herhangi bir ücret almayacağız. Bütün maliyeti belediyemiz karşılayacak. Mezarların nakil işlemine 10-15 gün sonra başlayacağız.”
Mezarlıkta aile mezarlığı ve daha önceden satılan yerler de olduğunu anlatan Güler, bu mezarların ailelerin rızası alınarak taşınacağını söyledi.
Tekirdağ Müftüsü Ahmet Okutan, dini açıdan mezarı başka bir yere taşımanın bazı şartları olduğunu belirtti. Okutan, İslam dinine göre kamu yararı olan çalışmalarda, saygısızlık edilmemek şartıyla mezar uygun bir yere taşınabilir. Ancak bu taşıma işlemi için de ölen kişinin en az 30 yıl önce o mezarlığa gömülmesi gerekir.” dedi.

KAYNAK:TRAKYAGAZETESİ

28 Ağustos 2009 Cuma

TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANI ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİNİ ZİYARET ETTİ

Tekirdağ Belediye Başkanı Op. Dr.Adem dalgıç Belediye Başkan Yardımcısı Haldun Güler ve Meclis üyesi Hüseyin Uysal ve Oral Çelikkol’la beraber Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğini ziyaret etti. Oda başkanı Yılmaz Çimen ve Yönetim kurulu üyeleriyle görüşen başkan Dalgıç oda yetkililerinin isteklerini dinledi.Dalgıç’ Eleştirilerinize ve isteklerinize her zaman açığız. Değerlendirmeye alacağız’ dedi. Bir soru üzerine Seyyar satıcıların durumları konusunda açıklama yapan Başkan Dalgıç ‘Ana cadde üzerindeki satıcıları kaldırdık. Ara sokaklardaki seyyar satıcılarımıza da uygun yer bulduğumuz takdirde onları da kaldıracağız’ diye konuştu.
KAYNAK:TEKİRDAĞ BELEDİYESİ İNTERNET SİTESİ

TEKİRDAĞ VALİSİNE YURT DIŞINDAN ZİYARETÇİ




Romanyanın Erdel bölgesinden Kovansa, Zagon ve Sepsisentgyörgy vilayetleri İl Genel Meclis üyeleri TekirdağValisine nezaket ziyaretinde bulundu.
Ziyarete gelen Genel Meclis üyeleri ziyaret sırasında İllerini tanıtan broşürler ile İl Genel Meclis Başkanının Sayın Valimize yazmış olduğu mektubu takdim ettiler.
Tekirdağ Valiside ziyarete gelen misafirlere Tekirdağ ı tanıtan broşürler ile Karacakılavuz el dokuması hediye etti.
KAYNAK:TEKİRDAĞ VALİLİK SİTESİ

On milyonda bir rastlanan hastalığa yakalandı


Tekirdağ iline bağlı Çorluda yaşayan evli ve 2 çocuk annesi 33 yaşındaki Nevin Kösenin, 5 yıl önceki regl döneminin ardından vücudunun çeşitli yerlerinde çıkan yaralara doktorlar teşhis koyamıyor Çok sayıda hastaneye giden ve profesörlerle görüşen Köseye yapılan testlerden sonra hastalık var, teşhisi yok denildi. Nevin Kösenin eşi Alaaddin Köse, Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, Tekirdağ Valiliğine dilekçeler yazdığını fakat kimsenin geriye dönmediğini söyleyerek, haklarında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.Nusratiye Mahallesi'nde oturan ve bir fabrikada işçi olarak çalışan Nevin Köse'nin, 2004 yılı Şubat ayında regl döneminin ardından vücudunun sırt, baldır ve karın kısımlarında bir santimetreden başlayan ve 15 gün içerisinde 7 santimetre büyüklüğüne ulaşan yaralar çıktı. Bu yaraların geçmemesi üzerine Nevin Köse eşi Alaaddin Köse ile birlikte tedavi için önce Çorlu Devlet Hastanesi Cildiye Bölümüne gitti. Burada yapılan ilk muayenenin ardından Köse Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanenin Cildiye servisinde yapılan muayene sonrası hastalığa teşhis konulamadı.

KAYNAK:www.habercorlu.com

Trakyalılar Tek Rumeli TV’ye kilitlendi

Tek Rumeli TV ve Lüleburgaz Belediyesi’nin katkılarıyla LüleBurgaz ilçesi Kongre Meydanı’nda 26 Ağustos 2009 Çarşamba akşamı saat 21.00 de “Faruk YILMAZ ile Türkülerle Rumeli” programı canlı olarak yayınlandıPrograma, Belediye Başkanı Emin Halebak, İlçe Emniyet Müdürü Emir Bilget Büyükkarıştıran Belediye Başkanı Lütfü Kahraman, Sakızköy Belediye Başkanı Naci Tarım, Evrensekiz Belediye Başkanı Halil Abanoz, , Lüleburgaz Belediye Başkan Vekili Şehbender Öztürk, Başkan Yardımcıları Kevser Özkan ve Hüseyin Kırcıoğlu, Belediye Meclis Üyeleri, Oda Başkanlarının yanı sıra kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.Balkan Ve Rumeli Türkülerini seslendiren ünlü Sanatçı Faruk Yılmazın sunduğu program Tek Rumeli kanalından canlı olarak yayınlandı ve tüm Trakyalıları ekranları başına kilitlendi.Tek İhtiyacımız, birlik ve beraberlikGecede Faruk Yılmazı başarılarından dolayı kutlayıp çiçek hediye eden Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, yaptığı konuşmasında halkı birlik ve beraberlik içinde yaşamaya davet etti. Halebak Burası soyadı kültür olan bir kenttir. Bu öyle kolay olmuyor. Burada herkes düşüncesini özgürce ifade edebiliyor. Demokrasinin en güzel örneklerinin yaşandığı kentimizde üniversiteye yerleştirmedeki oranlara baktığımızda en yüksek yerler arasında yer alıyoruz. Biz buna alıştık. Tek İhtiyacımız olan şey birlik ve beraberlik. Ne yazık ki bunu bozmak isteyenler var. Ama biz bunların da üstesinden geliriz. Bu vatana sahip çıkmak hepimiz görevidir dedi.Türkülerimize sahip çıkalım Türkülerimizin önemine de değinen Halebak, Tarihimizi bilmek kadar türkülerimizi bilmek de önemli. Severek dinlediğimiz, bizi biz yapan türkülerimize sahip çıkalım dedi.Halebak konuşmasının devamında sahnenin hemen arkasında bulunan Kızılayın kan alma aracını göstererek Kan, fabrikada üretilemeyen tek maddedir. Bunun önemini çok iyi bilen Lüleburgaz halkına teşekkür ediyorum. Çünkü bizler kan verme konusunda da önde olan yerler arasındayız diyerek kan vermenin önemini vurguladı. Daha sonra tüm vatandaşların Zafer Haftasını kutlayarak sahneden ayrıldı.Başkanın konuşmasının ardından Lüleburgaz Roman Halk Dansları Ekibi yaptığı gösterilerle geceye renk kattılar ve izleyenleri coşturdular. Ayrıca gecede sahne alan yerel sanatçılar, Duygu, Ersoy Gürsel ve Özlem Güven söyledikleri Rumeli Türküleri ile Lüleburgaz halkının beğenisini kazanarak bol bol alkış aldılar

Balıkçılar “Vira Bismillah” demeye hazırlanıyor

Su Ürünler Av Yasağı 01 Eylül 2009 Salı günü sona eriyor. Kırklareli’nin İğneada ve Kıyıköy Beldeleri’ndeki Balıkçılar “Vira Bismillah” demeye hazırlanıyor. Ülkemizde Su Ürünleri Av Yasağı 01 Eylül 2009 Salı gününden itibaren sona eriyor. Kırklarelinin Karadenize kıyısı bulunan Demirköy ilçesinin İğneada Beldeleri ile Vize ilçesinin Kıyıköy Beldelerinde Balıkçılıkla geçimlerini sağlayanlar son hazırlıklarını yapıyorlar. İlimizin Kırklarelinin Karadenize kıyısı bulunan Demirköy ilçesinin İğneada Beldeleri ile Vize ilçesinin Kıyıköy Beldelerinde su ürünü avcılığı yapılıyor. Avlanan su ürünleri Kıyıköy veya İğneada Balıkçı Barınağından karaya çıkarılarak, buradan bekletilmeden İstanbul Balıkçı Haline pazarlanıyor. Gerek işgücü istihdamı gerekse yöre halkına sağladığı maddi gelir nedeni ile Su Ürünleri Sektörü bölgemiz için çok önemli bir yer kaplıyor.Halen Kırklareli il genelinde 200 civarında Balık Avlama Teknemis ile yaklaşık bin 300 kişi dönemsel olarak; Trol, Uzatma ve Bırakma Ağları ile Kıyı Balıkçılığı yapıyorlar. İlimizde yaygın olarak avlanan Su Ürünlerini; Palamut, Mezgit, Tekir, Çinekop, Lüfer, Kalkan, Deniz Salyangozu ve Beyaz Kum Midyesi oluşturuyor. Bölgemizde her boyda gemi için Su Ürünleri Avcılığının en yoğun yapıldığı Eylül, Ekim ve Kasım aylarında ağırlıklı olarak Palamut Avcılığı gerçekleştiriliyor. Avcılığın bilinçli olarak yapılması, belirli araştırma ve değerlendirmeler sonucu oluşturulan kurallara uyulması hem balıkçılarımızın, hem ülkemizin hem de tüketicilerin menfaatine olacağı belirtiliyor.Ülkemizde Genel Av Yasaklarının sona ermesi ve yeni Av Sezonu olan 2009/2010 Su Ürünleri Avlanma Döneminin 01 Eylül 2009 Salı günü başlaması nedeni ile tüm balıkçılarımıza bereketli bir sezon geçirmelerini ve bol kazançlar dileriz.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

Kırklareli’nde su alarmı!


Kırklareli Belediyesi bir ay sonra Kırklareli’ni büyük bir su sıkıntısı beklediğini belirtti.Kırklareli Belediyesi Kırklarelinin içme suyu hakkında bilgi verdi. Verilen bilgiler arasında en çarpıcısı ise, barajdaki su seviyesinde eksilme devam ettiği takdirde bir ay içerisinde Kırklarelinde çok büyük su sıkıntısı yaşanacağı oldu. Dün Kırklareli basınını belediyeye davet eden Kırklareli Belediyesi, basın mensupları ile birlikte içme suyu arıtma tesislerine giderek Kırklarelinin içme suyu hakkında bilgi verdi. Tesis sorumlusu Vecdi Yücel; Geçtiğimiz yıl içme suyunda görülen mangan, barajda su seviyesinin azalmasıyla Ağustos ayı ortası itibari ile etkisini göstermeye başladı. Geçtiğimiz yıl aldığımız tedbirleri tekrarlayarak barajın üst seviyesinden su almaya başladık. Böylelikle dipte toplanan mangandan fazla etkilenmiyoruz. Fakat barajda su seviyesi hızla düşüyor. Düşüş bu hızla devam ettiği takdirde en geç bir ay içerisinde Kırklarelini büyük bir içme suyu sıkıntısı bekliyor. Şuan barajın doluluk oranı %40 ile %50 arasında. Geçtiğimiz yıl bu oran %25e kadar düşmüştü. İçme suyumuzu şuan Karacaibrahim, Bademlik ve Karahıdır Mahallerindeki kuyularımızdan destekliyoruz dedi.
Kırklareli saniyede 200 litre su harcıyor
Şuan mangan oranının normal olduğunu belirten Yücel; Şuan Kırklareli saniyede 180 ile 200 litre arasında su tüketiyor. Mangandan dolayı barajdan su alamadığımızı düşünürsek. O zaman sıkıntı daha da büyük olur. Çünkü kuyular saniyede en fazla 50 litre su pompalayabiliyor.Diğer yandan kuyu çalışmalarımız devam ediyor. Açılan kuyuların şuan analizleri yapılıyor. Analiz sonuçları yeterli ve olumlu çıktığı takdirde kuyuları devreye sokuyoruz şeklinde konuştu.
Su tasarruf edilmeli
Kırklarelinde su sıkıntısı yaşanmaması için suyu tasarruflu kullanmak gerektiğini belirten Yücel; Az öncede söylediğim gibi, Kırklareli Barajında su seviyesi önemli ölçüde düştü ve hızla düşmeye devam ediyor. Evlerde içme suyu, tarlalarda sulama suyu tasarrufu yapılmalı. Yoksa çok daha büyük sıkıntılar yaşanabilir dedi.
Suyumuz içilebilir düzeyde
Yapılan son analizlerde suyun içilebilir seviyede olduğunu belirten Vecdi Yücel; Yaptığımız son analiz sonrası içme suyumuzda %0,009 oranında mangan tespit ettik. İçilebilir manganlı sudaki oran en fazla %0,5 olmalı. Şimdilik biz bu oranın çok altındayız. Yapılan analizde suyun kokulu olduğunu da tespit ettik. Fakat sudaki koku suyun içinde bulunan bir maddeden değil, barajın kendisinden kaynaklandığını tespit ettik. Kokulu su içilmez su değildir. Yapılan analizler sonrası Kırklareli gönül rahatlığı ile çeşmesinden su içebilir diyebiliriz şeklinde konuştu.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

GÜRSOYLAR KOLEJİ İLEÇOCUKLAR! HAYDİ EĞLENCEYE

Özel Gürsoylar Koleji olarak, kurulduğumuz günden bu yana öğrencilerimizin ve bölgenin gelişimini göz önünde bulunduran çalışmalar ile bölge halkının gelişimine olumlu katkılar sağladığımızı düşünüyoruz. Kurum olarak üstlendiğimiz misyon çerçevesinde sosyal sorumluluk projelerimize devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projelerde, çocuklarımızı sosyal bireyler olarak yetiştirmek adına, onlara kültürel, sportif ve sanatsal aktiviteleri sevdirmeyi, grup içinde kendilerini ifade edebilmelerine olanak sağlamayı, kendilerini tanımalarına yardımcı olmayı ve okul öncesi eğitime destek vermeyi amaçlıyoruz. İşte bu hedeflerle yola çıkarak, Ağustos ve Eylül 2009 tarihleri içerisinde, çeşitli merkezlerde bir dizi etkinlik programı gerçekleştireceğiz. İlk durağımız olan Emlak Konutları 1. Kısım Çocuk Oyun Bahçesinde 29 Ağustos 2009 Cumartesi günü çocuklarımızla buluşacağız. 14.00 – 18.00 saatleri arasında gerçekleşecek olan etkinlikte, çocuklar müziğin ritmiyle coşarken, katılacakları yarışmalarda eğlenecekler; Kariyer Merkezinde kendilerini tanımaya ve geleceklerine yön vermeleri açısından yeni açılımlar yakalamaya çalışırken, kum boyama ve yüz boyama stantlarında renklerin dünyasıyla buluşacaklar. Çocuklarımızın gelişimlerine faydalı olacağına ve hoşça vakit geçireceklerine inandığımız ve ilerleyen günlerde devamının geleceği bu etkinliklerin ilkinde, 29 Ağustos Cumartesi günü aramızda görmekten mutluluk duyarız.
Saygılarımızla, Özel Gürsoylar Koleji Kurumsal İletişim Birimi

ADD, 30 Ağustos Büyük Zafer'in Yıldönümü Dolayısıyla Bir Kutlama Mesajı Yayınladı

Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Dedeoğlu, Genel Yönetim Kurulu adına “30 Ağustos Zafer Bayramı’nın” 87.Yıldönümü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.
ADD Genel Yönetim Kurulu Hakan Dedeoğlu, Genel Yönetim Kurulu adına yayınladı mesajında şunları kaydetti;
“Bugün çok sevinçli bir günü kutluyoruz. Emperyalizm, Sevr Antlaşması ile Batı Türklerini Rumeli’den sonra Anadolu’dan da silmeye hazırlanırken Büyük Zafer bu alçakça planı altüst etmiştir. Sevr Antlaşması, Anadolu Türklerini kısa bir süre içinde tarihten silme planıdır. Büyük Zafer, Türklerin Doğu Trakya ile Anadolu’da bağımsız olarak ve onurlu bir şekilde yaşama hakkını emperyalizme zorla kabul ettirmiştir. Atatürk’ün dehası ve önderliği sayesinde Anadolu’daki Yunan Ordusunu 30 Ağustos’ta büyük ölçüde yok eden Türk Ordusu, bu zaferle iki görkemli kapının açılmasını sağlamıştır. Birincisi Sevr’i tarihin çöplüğüne gönderen Lozan Antlaşmasıdır, ikincisi de Atatürk Devrimidir. Böyle yetkin (mükemmel) bir Zafer yerine Yunan Ordusunun düzenli olarak çekilmesine olanak veren bir zafer kazanılsaydı, Lozan’da başta Doğu Trakya ve Kapitülasyonlar olmak üzere, pek çok konu daha tartışmalı hale gelecek, belki de bir takım ödünler vermek zorunluluğu doğacaktı. Yine de Büyük Zafer’e karşın Lozan Konferansı’nın, belirli dönemler kesintiyle, sekiz ay süren zorlu bir maraton olması Büyük Zafer’in önemini kanıtlamaktadır. Büyük Zafer’in parlaklığı, yetkinliği Atatürk’e Atatürk Devrimini de gerçekleştirme yetkisi ve olanağını vermiştir. Atatürk Devrimi şıklık ya da hoşluk olsun diye yapılmamıştır. Türkler bir daha Sevr ile karşılaşmasınlar, Doğu Trakya ve Anadolu’da sonsuza dek tam bağımsız ve onurlu yaşasınlar diye yapılmıştır. Çünkü Atatürk Devrimi sayesinde Türkler şeyhlik ve ağalık düzeninin Ortaçağ kamburundan kurtulacak, istisnasız her alanda Batılılar ile boy ölçüşecek duruma geleceklerdi. Ne yazık ki dün olduğu gibi bugün de Atatürkçüler büyük zorluklarla karşı karşıyadırlar. Çünkü 1950’den bu yana Türkiye’ye egemen olan şeyhlik ve ağalık düzeninin karşıdevrimi, Atatürk Devrimini önce durdurmuş daha sonra da dondurmuş ve geriye çevirmiştir. Artık bugün en saygın Atatürkçüler, Ergenekon Soruşturması nedeniyle mahkeme kapılarında, zindanlarda zulüm görmektedirler. Artık bugün Türkiye’yi federal bir yapıya yönlendirerek parçalama planları etrafta bizzat siyasiler tarafından cesaretle dolaştırılmaktadır. Batı Emperyalizmi yapılanları utanmadan alkışlamakta ve açıkça desteklemektedir.
Ancak ne yaparlarsa yapsınlar yine düş kırıklığına uğrayacaklardır! Çünkü karşılarında Atatürkçülük ve asla davalarından vazgeçmeyecek Atatürkçüler vardır. 30 Ağustos Zafer Bayramı Türk Ulusuna Kutlu olsun! Yaşasın Türk Ulusu! Yaşasın Atatürk Devrimi! Yaşasın Türk Ordusu!”

TEKİRDAĞ VALİSİNDEN 30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı

30 Ağustos; Ulu Önder Atatürk’ün üstün komutasında, Türk milletinin yokluklar ve imkânsızlıklar içinde, vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu, aziz milletimizin şanlı tarihinde açılan altın bir sayfadır.
Kazanılan bu zafer ile milletimiz egemenliğini kayıtsız şartsız tüm dünyaya haykırarak, üzerinde yaşadığımız bu toprakların milletimizin ebedi vatanı haline gelmesini sağlamıştır.
Bu duygu ve düşüncelerle; tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 87. yıldönümünü kutluyor, milletimize bu büyük zaferi kazandıran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve vatanı uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, gazilerimizi şükran ve rahmetle anıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...