***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

23 Aralık 2009 Çarşamba

Çorlu İlköğretim Okulu öğrencilerinden Ağaçlandırma Çalışması

Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde bulunan Çorlu ilköğretim okulu öğrencileri ile beraber okun bahçesinde bulunan 600 metre karelik yeşil alana 100 adet yetiştirilmiş çam fidanı dikti.
Çorlu belediyesinin ve bir peyzaj firmasının katkılarıyla temin edilen 100 adet fidan öğrencilerinde katılımıyla şenlik havasında dikildi. Okul müdürü Fehmi Çele yaptığı açıklamada “ Biz öğrencilerimizin yeşili ve doğayı daha çok sevmesini istiyoruz. Geleceğimiz olan çocuklarımızın bu zihniyetle büyümesini istiyoruz. Onlara ileride daha yeşil bir Türkiye bırakmak için onlarla beraber çalışıyoruz. Birkaç yıl sonra bugün fidan dikme etkinliğimize katılan öğrencilerimiz belki mezun olacaklar. İleride arkalarına dönüp baktıklarında kendileriyle gurur duyacaklarına inanıyorum” dedi. Fidan dikme etkinliğinin ardından öğrenciler günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdiler.
KAYNAK.ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

BABAESKİ BELEDİYESİ'NDE ''E-BELEDİYECİLİK'' DÖNEMİ BAŞLADI

HABER VE FOTO:Metin KARAKUŞ
Babaeski Belediyesi'nde, ''E-Belediyecilik'' dönemi başladı. Belediye Başkanı Abdullah Hacı, yaptığı yazılı açıklamada, bilgi çağı toplumunun katılımcılık, şeffaflık, vatandaş odaklılık, hesap verebilirlik gibi ilkelere sahip olan ''yönetişim'' anlayışının kendisini hemen her alanda olduğu gibi, yerel yönetimlerin yeniden yapılanmasında da göstermekte olduğunu hatırlattı. Yerel yönetimlerin, halka en yakın kamu yönetimi birimi olduğunu ifade eden Hacı, yerel yönetimlerin yeniden yapılanmaları ile artık hizmet sunumlarını elektronik ortama yansıttıkları e-belediyecilik uygulamalarında da izlenebilmekte olduğunu belirtti. Sürekli gelişen bilişim teknolojilerinin, yerel yönetimlerin çok yönlü hizmet verme gereksinimleri doğrultusunda kendilerine yeni ufuklar açtığını bildiren Hacı, ''Bunların başında belediyelerin tanıtım, ilke ve hizmetlerini elektronik ortama yansıttıkları (e-belediye) kavramı gelmektedir. E-Belediye kente ilişkin verilerin güncel teknolojiye dayalı bilişim teknolojileri destekli çalışmalarla yönetilerek bu verilerden kent ve toplum yararına çeşitli bilgiler üretilmesi ve etkin bir biçimde vatandaşın hizmetine sunulmasıdır. Şu anda başlatmış olduğumuz e-belediyecilik hizmetinde vatandaşlarımızın web sitemizden alacakları şifre ile sicillerine ait su, emlak, ilan ve reklam vergisi gibi güncel borçlarını öğrenebilirler'' dedi. Bundan böyle Babaeski Belediyesi hakkında her türlü bilgiye ulaşılabileceğini ifade eden Hacı, şunları kaydetti: ''Gelecekte bilgi işlem teknoloji servisimizin çalışmaları ile e-belediyecilik sistemimiz kent bilgi sistemine göre yenilenecektir. Biz göreve geldiğimiz ilk günden beri belediyemizde farklılık yaratmaya, halkımızın daha kaliteli koşullarda hizmet almasını,onların işlerini kolaylaştırmayı,bürokrasisi azalmış belediyeleriyle her zaman gurur duyacakları bir sistem oluşturmak için gece gündüz çalışmaktayız. Amacımız her zaman halkımıza her zaman en iyisini en güzelini sunmaktır.''

UFO AVCISI” nöbet başında

Kırklareli ilinin Lüleburgaz ilçesine bağlı Evrensekiz Beldesinde yaşayan kameraman Burak Tunçkol’un, eylül ayında Evrensekiz semalarında gördüğü ve saniye saniye kaydettiği UFO görüntüleri bölgede büyük heyecana sebep olmuştu. Akşamları uykudan kesilen Burak Tunçkol, sabaha kadar UFO gözlüyor!İşte o kameraman ile o görüntüleri izleyerek konuştuk

HABER VE FOTO:Şenol Goncagül
16 Eylül 2009 günü Lüleburgaz ilçesine bağlı Evrensekiz beldesinde, genç kameraman Burak Tunçkol tarafından sabaha karşı 06.00 saatlerinde Evrensekiz semalarında görülen UFO, kamera ile saniye saniye görüntülenmişti. Görüntüler, bir çok ulusal yayın kuruluşunda yer bulmuş ve UFO otoriteleri tarafından da önemli belge ve görüntüler arasındaki yerini almıştı.
Evrensekizdeki evine konuk olduğumuz ve birlikte çektiği UFO görüntülerini izlediğimiz Burak Tunçkol, görüntüleri anlatırken o günkü gibi heyecanlıydı. Dünya dışı varlıkların bulunduğuna inandığını ve bu olaylardan birine de bizzat kendisinin şahit olmasından mutluluk duyduğunu belirten genç kameraman:Zaman zaman uyku tutmadığı oluyor. Kameramı alıp, bahçeye çıkıyor ve gökyüzünü seyrediyorum. İnanıyorum ki, onlar yine gelecekler ve ben onları yine kayda alacağım. Bu kez daha dikkatli olacak ve daha detaylı şekilde görüntüleri alacağım.İlkini şaşkınlık ve tecrübe olarak saydık. Bundan sonraki veya sonrakileri daha farklı olacak. Dedi.
Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan, WOW İstanbul Airport Otelde düzenlediği basın toplantısında, dünyada olduğu gibi Türkiyede de "UFO" gözlemlerinin yapıldığını belirterek, bu gözlemlerin zaman zaman amatör kameralara yansıdığını kaydetmiş, gelen görüntüler arasında da, Lüleburgaz Evrensekiz beldesinde Burak Tunçkolun kaydettiği görüntüleri, gazetecilere gösterdiği deliller arasında bulundurmuştu.

Samuel P. Huntinton

2009 yılının son günleri gelmişken 27 Aralık 2008 Cumartesi günü kaybettiğimiz küresel siyaset üstadını da anmadan olmaz. Yaklaşık 4,5 yıl önce, (24 Mayıs 2005 Cumartesi) günü, Swissotel’de “Dünya Politikasının Güncel Dinamikleri ve Küresel ve Bölgesel Gelişim Trendleri” konulu konuşmasında canlı olarak görme fırsatı yakalayıp, Türkçe’si de çıkan kitabını imzalatmıştım. Bugün ülkemizin siyasi hayatında yer bulan politik modelin öngörülerini 90’lı yıllarda yapan bu ABD’li: Samuel P. Huntington.
Bugün liberal siyasi söylemleri savunan aydınların birçoğu; Huntington’un ‘medeniyetler çatışması’(1) tezini referans alıyor. Adeta yeni liberal akımın amentüsü haline getirdikleri tezi sayesinde azizleştirdikleri ABD’li siyaset adamının -bazı- fikirlerine bağlanmayı ‘moda’ akım haline getirmişler.
Söz konusu kitabında yer alan: “Kemalizm, İslami uygarlığı sarstı ama değiştiremedi. Sonuç olarak Türkiye iki uygarlık arasında parçalanmış bir ülke oldu. Diğer İslam ülkeleri gibi Türkiye de asla tam olarak Batılılaşamayacak ve hiçbir zaman Avrupa birliğine alınmayacak.” Bu söylem, her fırsatta kullanılıyor.
Avrupa’nın Türkiye’yi kesinlikle aralarına almak istemediğini iddia eden Huntington şu görüşü savunuyor: “Türkiye AB’ne gireceğini hayal etmesin. Çünkü Avrupalılar onu istemiyor. ... Dini, kültürel ve tarihsel açıdan Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olduğu söylenemez. Türkiye’nin üyeliği Avrupa’da daha çok bölünmelere yol açar.”
Yalnız, Huntington, sadece ‘medeniyetler çatışması’ tezinden ibaret değildir! Öncelikle Huntington’un bir siyaset kuramcısı olduğunu ve her doğrultuda politikalar üretebileceğini düşünmek gerekir. Yani ürettiği politikalara inanmak zorunda değil. Dolayısıyla bu politikaların doğruluğunu da savunmaz!...
İyimser bir bakış açısı ile: “Liberalizm ile muhafazakarlık arasında gidip geliyor olması, aslında bu siyasi fikirlerin kendi benliğinde doğrulanması için yapılan birer beyin fırtınası olarak da görülebilir.” Bu saptamayı yaptıktan sonra yine düşünürün, kendi eserlerinden iki örnek vereyim:
Harvard Üniversitesi’nde akademik kariyerinin başlangıcı olan ilk eserini yayınladığında II. Dünya Savaşından yeni çıkılmıştı. Bu ortamda yazdığı (2) eseri için; The Nation Dergisi editörü Matthew Josephson tarafından eleştiriliyor ve “militarist” diye nitelendiriliyordu. Dahası, Josephson’a göre; “Mussolini’nin cazibesinden bile uzak kalmakla...” itham ediliyordu. Bu görüşleri ile Harvard’dan dışlandı. Kadrosuzluktan Colombiya Üniversitesine geçti. Neredeyse faşist diyecek. [Bu ifade yazarın bizzat kendi açıklamalarıdır.(4)] Yine aynı kitabında; yaygın liberalizm yanlısı anlayışları ulusal güvenliğe tehdit olarak ortaya koymuştur.
İlk eseri olmasına rağmen kesin ve katı bir tavır göstermiş. Köklerini Avrupa aristokrasisinden kopya eden, Anglo-Sakson muhafazakar duruşunu çekinmeden ortaya koyabilmiş.
Burada tanımlanan sivil-asker ilişkileri; bürokrasinin ve yönetim birimlerinin her aşamasında, özellikle de merkezi politikalar ve dış siyasette aktif roller açıkça tanımlanmış. Neredeyse “asker devleti” haddesine gelecek unsurlar içerir. 1890 sonrası bütün Amerikan görevlilerini asker gibi gören, ve askerliği ‘silahlı güç’ ile sınırla[ma]yan, Hamiltonculuk akımı 1940-41 yıllarında Grenvile, Clark, Stinson, Robert P. Patterson, Elihu Root, Jr. Ve Roosevelt-Root-Wood geleneğine dahil diğerleri Amerikan silahlanma faaliyetlerinin canlanması ve 1940 Kura ile Askerlik Hizmeti Yasası’nın geçişi sürecinde yeniden ortaya çıktı. Daha çok imparatorluk modeline uyan unsurları ABD sistemine entegre etmeye çalışan bu radikal yapının nedenleri güç erkinin hakimiyetini elde tutmaktır. Türkiye’de, dünyadaki az sayıda imparatorluktan birinin mirasçısı olarak bu söylemlere yabancı değildir.
Bunlar da aynı amentüyü yazan kalemden çıktı. Niye bunları yok sayıyorsunuz? Yok saymak işinize mi geliyor?
Huntington’un siyasasını kendine dayanak olarak alan ve söylemlerinde kullananlar, liberal siyasalarını destekleyecek ifadeleri; ya cımbızla ayıklıyorlar, yada ülkemizdeki süregelen ‘oku[ma]ma’ hastalığının kronik kurbanları oldukları için kıt bilgilerine gereğinden fazla güveniyorlar. Aradan elli yıl geçer ve 21. yüzyıla gelindiğinde düşünürün son kitabı (3) ile karşılaşırız. Bu kitapta; adeta 96’da yayınlanan medeniyetler çatışması tezinin Amerika’nın iç meselesi haline geldiğinin ve 96’daki tezinden uzaklaşarak 47’deki radikal Asker-devletçi ulusalcı modelin gerektiğinden bahseder. Dinler, ırklar ve ekonomik seviyelerin ortaya koyduğu ayrılıkçılığın kendi ülkesinde (Amerika’da) da kanadığını ancak 50 yıllık bir tecrübenin sonunda fark edebilmiştir. Toplama bir kalabalıktan ‘millet’ yaratmaya çalıştıklarının farkına varmış ve bu prematüre ‘milletin’ olgunlaşması için en az bin yıla ihtiyaç olduğunun itirafını yapmıştır.
Böylesi dönüşler yapan fikir adamları genelde eleştirilir. Onlara çeşitli isimler takılır. Kendilerine yapışan bu yaftalardan kolay-kolay kurtulamazlar.
Bir Amerikan stragemi olarak; II.Dünya Savaşını, Kore Savaşını ve Vietnam Savaşını gören Huntington, son olarak I. Körfez Harekatını ve Irak işgalini gördü. Keşke birkaç yıl daha yaşayıp, B. Hüseyin OBAMA’nın ABD Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra başkomutan olduğunu hatırlamak için fazla zaman kaybetmediğini de görebilseydi. Kim bilir, belki de görüyordur.
Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ

Dipnot________:
(1) HUNTINGTON, Samuel P., “The Clash of Civilization and the Remaking of World Order”, 1996
- (Türkçe’si: Mehmet Turhan, Y.Z. Cem Soydemir, “Medeniyetler Çatışması ve yeni dünya düzeninin yeniden kurulması”, Okuyan-us Yayınları, 2002, İstanbul)

(2) HUNTINGTON, Samuel P., “The Soldier and the State: The Theory and Politics of Civil-Military Relations”, President and Fellows of Harvard Collage, 1957
- (Türkçe’si: Kazım Uğur Kızılarslan, “Asker ve Devlet: Sivil-Asker İlişkilerinin Kuram ve Siyasası”, Salyangoz Yayınları, 2004, İstanbul)

(3) HUNTINGTON, Samuel P., “Who Are We: The Challenges to America’s National Identity”, 2004
- (Türkçesi: Aytül Özer, “Biz Kimiz: Amerika’nın Ulusal Kimlik Arayışı”, 2004, İstanbul)

(4) HUNTINGTON, Samule P., “Dünya Politikasının Güncel Dinamikleri ve Küresel ve Bölgesel Gelişim trendleri”, 24 Mayıs 2005 Cumartesi, Swissotel, İstanbul

Bir Amerikan hikayesi

Amerika'nın güney topraklarında iklim kuşağının, sulak arazileri ve büyük bir ağ gibi dolanan irili ufaklı su yollarının etkisi ile binlerce yıllık ekolojik altyapının getirdiği ormanlar bulunmaktadır. Bu orman varlığı, insanın yağmacı içgüdülerinin kâr amaçlı uygulamalarından nasibini almaya başladığında sanayi devrimi de mekanik şovunu yeni-yeni yapmaya başlamıştı.
Ormanlar, endüstri öncesi dönemlerin de tüketim mecralarından biriydi. Evler, köprüler, gemiler hep bu kaynaktan üretiliyordu. ama o dönemde yapılan en yoğun tüketim bile bugün içinde olduğumuz çılgınlığın yanında önemsenmeyecek değerlerdeydi. Binlerce kişinin, yere düşürülmüş ekmek parçasının çevresine doluşan karıncalar gibi kuşattığı ormanlar, insan gücünün de ötesinde makineleşmiş kesim ekipleri tarafından katledilmekte.
Bunu, askere gitmek için uzun açlarını üç numaraya vurduran bir gencin bukle-bukle saçlarının içerisine dalan elektrikli makinenin, o gencin görünümünü tanınmaz hale getirişine benzetebilirsiniz. Ayna karşısında gözleri kapalı bekleyen genç, iş bittiğinde karşısında, kendisine doğru bakan adama hafif bir kafa selamı verir. Ama bir an sonra o kişinin kendisi olduğunu fark eder. Başını, omzunun üzerinden hafifçe yere doğru eğer ve berberin ellerinde yerle bir ettiği sırma saçlarının arkasından hüzünle bakar.
Askerlik sayılı gün, geçer gider. Teskereyi alır yeniden saçlarına kavuşursun. Ama ya dünyayı tıraş eden berberler! Onlar için aynı şeyi söylemek mümkün mü? Öldürdükleri ağaçların, hayat kaynağımız olduğunu biliyor musunuz? Evet hayat kaynağımız. Bu gün eğer yaşıyorsak o ağaçlar sayesinde yaşıyoruz. Ama yarın hayat olmayacaksa, yine o ağaçlar sayesinde olmayacak.
"Dedelerimizden bize kalan miras" Diye saçma sapan bir düsturu ilke edinmişiz. Kendi kendimize kazık atıyoruz. Kazık atıyoruz ama aslında kendimize değil. Şanslıyız. Çünkü çocuklarımıza kazık atıyoruz. Ormanların asıl faydası oksijen üretmeleri değildir. Belki de milyonlarca yıl yetecek oksijenimiz var. Bunu tartışmaya hiç gerek yok. Oksijenden daha önemli bir kaynağı ürettiğini biliyoruz. Bu kaynak oksijen tartışmaları arasında kaynıyor.
Ormanlar hayat üretir. Canlı yaşamının temel kaynağı olan çeşitliliklerin hepsi ormana muhtaçtır. Evcilleştirdiğimiz birkaç hayvan ve yüz elli civarında bitki dışındaki bütün türler orman ister. Onlar ölünce evcil türler ölür. Evcil türler ölünce siz ölürsünüz. Siz ölünce hayat kurtulur.
Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ

Google Money Train(Google Para Treni)MURAT SEVGİ- KÖŞE YAZISI

Google, en büyük içerik sunucuları olan 'haber portalları'na ücret yolunu açtı. Ardından, diğer içerik sahipleri de yeni para kazanma imkanlarından faydalanmaya hazırlanıyor.

Google'ın, yapılan aramalarda çıkan sonuçları kullanıcıya getirirken kısıtlama getireceğini ve bu kısıtlamaları aşmanın yolunun da para ödemek olduğunu daha önce belirtmiştim.
Google ve diğer arama motorları; siteleri tararken örümcek denilen yazılımlar kullanır.
Bu arama yazılımı, sayfaları indekslemesini "robots.txt" isimli dosya ile kontrol eder.

Sonuçta: Site sahibi, sitesinde bir içeriğin görüntülenmesini istemez ise bunu rahatça engelleyebilir.
Bu engelleme işlevi için gerekli tüm alt yapı zaten mevcut sistemde var.
Google ile içeriklerin ulaşılabilir halde tutulması ile ilgili yöntemler varken, bilgilerin aramam raporlarında görünmesi ve içerikler görüntülenmesin bu şekilde izinlere bağlanabilecekken, neden böylesi bir yöntem düşünüldü?

Burada büyük bir soru işareti koymak gerekiyor... "??"
Google bu süzgeçi bütün haber kaynakları için uygulayacak mı?

Eğer uygulanacaksa, bu haber üretenler için yeni ve anlamlı bir maddi kaynak haline gelebilir.
İçeriklerin böyle bir parasal işlev kazanması tüm siteler ve içerik üreticilerini HEYECANLANDIRIR!...
Bu durumda Google nasıl bir kâr paylaşımı düşünüyor ve öneriyor?

Özellikle BLOG sitelerinin genel medya materyali içerisindeki payı %70'lere ulaşmışken blog sitesi bulunanlar iştahlarını iyice arttıra bilirler mi?

Google, belirli adetlerin ücretsiz erişime açık olacağını söylüyor.
Bu demektir ki her kullanıcı, hangi sayfaya kaç defa girmiş sayılacak.
Yani; her kullanıcı için "LOG" dosyaları tutulacak.
Bu işlemi kullanıcı fişlenmesine doğru giden bir süreç olarak da görmek mümkün mü?

Bu fişleme (Loglama) olayının -moda tabir ile- etrafından dolanmak mümkün mü?

İçerik sunucularına ücretsiz erişimde uygulanacak sayısal kısıtlamalar, -şimdilerde moda olan- vekil sunucular aracılığı ile aşılabilecek mi?

Daha çok soracak şey var.

Sorular tamam da, cevap verecek var mı?

Murat SEVGİ

Keşan Belediyesi’nin Tenis ve Yağlı Boya Resim Kursu çalışmaları devam ediyor.





Keşan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde açılan Tenis ve Yağlı Boya Resim Kursu çalışmaları devam ediyor.

TENİS KURSU
Çalıştırıcılığını Yalçın Cambaz’ın yaptığı Tenis Kursu Salı ve Cuma günleri olmak üzere haftada iki gün süre ile Keşan Belediyesi Spor Salonu’nda çalışmalarını sürdürüyor.
Saat 18.30-20.00 arası sürdürülen çalışmalara yaklaşık 15 kursiyer katılıyor. Kursiyerler, sevdikleri Tenis Sporunu yaz aylarında yapabildiklerini belirterek “Keşan Belediyesi’nin bu kursu sayesinde kış aylarında da spor salonunda bu sporu yapabilmenin keyfini yaşıyoruz. Bu nedenle Belediye Başkanımız Mehmet Özcan’a teşekkür ederiz” şeklinde konuştular.
YAĞLI BOYA RESİM KURSU
5 yıldan bu yana Keşan Belediyesi öncülüğünde sürdürülen ve bu yıl da Keşan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ve Keşan İlçe Halk Kütüphanesi Müdürlüğü işbirliğiyle açılan Yağlı Boya Resim Kuru çalışmaları Resim Öğretmeni Deniz Onaran Bulut nezaretinde çalışmalarını Çarşamba ve Cumartesi günleri olmak üzere haftada iki gün süre ile sürdürüyor.
Bulut, Çarşamba ve Cumartesi günü düzenlenen kursa yaklaşık 45 kursiyerin katıldığını belirterek “Kursiyerlerimiz içersinde çalışanlar için Cumartesi günü kursumuzu yapıyoruz. Diğer kursiyerlerimiz de Çarşamba günü çalışmalarını sürdürüyor. Keşan İlçe Halk Kütüphanesi resim Atölyesi’nde yürüttüğümüz çalışmalarda kursiyerlerimiz güzel eserler ortaya çıkarıyorlar. Bu eserleri daha sonra Keşan Kültür ve Turizm Festivali’nde açtığımız bir sergiyle sanatseverlerin beğenisine sunuyoruz” dedi.
Yağlı Boya Resim Kursiyerleri de kendilerine yıllardan beri böyle bir çalışma imkanı sunan Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’a teşekkür ettiler.
HABER VE FOTO:FATMA MİRAY KARAGÖZ

GÜNEKAB Meclisi 2009’un son toplantısını yaptı…



Güney Edirne Katı Atık Birliği (GÜNEKAB) 2009 yılının son Meclis Toplantısı (23 Aralık 2009 Çarşamba) Tarihinde yapıldı.
Saat 15.00’te Keşan Belediye Meclis Salonu’nda Keşan Belediye Başkanı ve
Birlik Başkanı Mehmet Özcan, başkanlığında toplanan meclis ilk olarak birliğin
2010 yılı bütçesini görüştü.
Bu konuda Birlik Müdürü Feyzi Engin, birlik 2010 bütçesi hakkında bilgi vererek 2010 gelir-gider tahmini bütçesinin 220.668 TL olduğunu belirtti.
Daha sonra yapılan oylama ile GÜNEKAB’ın 2010 tahmini gelir-gider bütçesi 220.668 TL olarak oybirliği ile kabul edildi.
Birlikte 2010 yılında geçici işçi çalıştırılması konusu da meclis tarafından oybirliği ile kabul edildi.
Dilek ve temenniler bölümünde konuşan Keşan Belediye Başkanı ve Birlik Başkanı Mehmet Özcan, birliğin 2009 yılının son toplantısını gerçekleştirdiğini belirterek, “Bu toplantı meclisimizin 2009 yılındaki son toplantısı oldu. Ben tüm belediye başkanı ve meclis üyesi arkadaşlarıma çalışmalara verdiği katkı ve destek nedeniyle teşekkür ediyor. Hepinizin yeni yılını şimdiden kutluyor ve yeni yılda her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum” dedi.
İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz’de belediyelerin birliğe ödemeleri katkı bedelleri konusunda bilgi sahibi olmak istediğini belirterek “Birliğin güçlü olması için tüm belediyeler olarak birliğimize sahip çıkmalı ve gerekli maddi katkıyı sağlamalıyız” dedi.
Daha sonra Birlik Müdürü Feyzi Engin, birliğin kurulduğu 2006 yılından bu yana belediyelerin birliğe olan toplam borcunun 160 bin TL olduğunu söyledi.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

Keşan’daki Hoteller Denetlendi…


Keşan’da bulunan Hoteller denetlendi.
Sağlık Grup Başkanlığı’ndan Çevre Sağlık Teknisyeni Mehmet Orhan ve Alaattin Karataş ile Keşan Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nden Arif Güler ve Hasan Direk’ten oluşan ekip, Hotellerde genel temizlik ve hijyen şartlarını yerinde inceledi.
Ekip, eksikleri olan Hotel sahiplerini uyararak gerekli tutanakları tuttu ve 15 gün zaman zarfında bu eksiklerin giderilmesini istedi.
Yetkililer insan sağlığını ilgilendiren her türlü konuda tüm işyerlerinin sürekli olarak denetleneceğini ve halkın sağlığı ile oynayan işyerlerine de gerekli cezai müeyyidelerin uygulanacağını belirttiler.
HABER VE FOTO.BENAN DİKER

“Şaka Şaka” adlı oyun sergilendi…


Keşan Belediyesi kültür etkinliği çerçevesinde (23.12.2009) Tarihinde Keşan’a gelen Abdullah Şahin Tiyatrosu çocuklar için “Şaka Şaka “ adlı oyunu sergiledi.
Saat 10.30 ve 13.30’da Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak sergilenen oyunda yaramaz bir çocuğun evde yalnız kaldığı zamanda bazı yerlere telefon ederek buralarını gereksiz yere meşgul etmesi ve ardından gelişen olaylar ders verici bir şekilde sergilendi.
Oyunu iki matinede toplam 600 öğrenci izledi. Öğrenciler bu oyunu kendilerine izleme imkanı sunan Keşan Belediye Başkan Mehmet Özcan’a teşekkür ettiler.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

Çorluda Yeni Mezarlıkta Musluk Hırsızlığı





Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi bünyesinde bulunan Yeni Mezarlıkta, çeşmelerin muslukları sökülerek çalındı.
Geçtiğimiz aylarda Çorlu Asri Mezarlığı’nda yaşanan hırsızlığın ardından Yeni Mezarlıktaki musluklar da kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı. Gece vaktinde yaşanan hırsızlığın ardından vatandaşların hayır için yaptırdığı çeşmelerin üzerinde bulunan pirinç ve plastik muslukların söküldüğü görüldü. Mezarlıklar Müdürlüğü personeli çeşmelere kör tıpa takarak suyun boşa akmasını önledi. Muslukları çalanların tespit edilmesi yönündeki çalışmalar ise devam ediyor.
Yaşanan hırsızlığın ardından incelemelerde bulunan Mezarlıklar Müdürü Vildan Perçinoğlu, “Bu olay mezarlıklarda meydana gelen ilk hırsızlık değil. Bir süre önce Asri Mezarlıkta da bütün çeşmelerin muslukları çalışmıştı. Kısa aralıklarla her iki mezarlıkta da muslukların çalınması aynı kişiler tarafından yapıldığı izlenimi uyandırıyor. Toplumumuzda manevi değeri olan mezarlıklarda bu tür olayların yaşanmasına bir anlam veremiyoruz. Üstelik çalınan muslukları ekonomik değeri son derece düşük. Ayrıca musluklar çalınlar çeşmelere de zarar veriyor. Vatandaşlarımızı bu konuda duyarlı hareket etmeye davet ediyorum. Olayı görenler varsa bize bildirsinler,” diye konuştu.
HABER VEFOTO: RECEP KARAGÖZ

Personel Taşımacılığında Yeni Dönem


Çorlu Belediye Meclisinin, Aralık ayı olağan toplantısında T-S-J plakalı araçlarla ilgili yeni yönetmelik kabul edildi. 2010 yılında uygulamaya konulacak yönetmelikle ilgili hazırlıklar Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yapıldı.
İşyerleri ve fabrikalara servis hizmeti sağlayan firmaların çalışmalarının daha iyi denetlenebilmesi amacıyla evrakları tam olan firmalara özel izin kartları veriliyor. Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı birimler ve Zabıta ekipleri tarafından yapılan denetimlerde servis firmalarının araçlarında personel servislerinin ön camında izin belgesinin bulunup bulunmadığı kontrol edilecek. Personel servis izin belgesi olmadan çalışan firmalara da cezai müeyyide uygulanacak.
Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü, Çorlu’da personel taşımacılığı yapan firmalar teslim edilmek üzere 650 adet izin belgesi bastırdı. Yeni yönetmeliğin uygulamaya konulmasının ardından ilk başvuruları yapan Mustafa Filiz ve Cevad Sevim’e, izin belgelerini Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan teslim etti. Yeni uygulamanın hayırlı olması dileğinde bulunan Baysan, “Yeni yönetmelik sayesinde Çorlu’da okul servisleri standartlara uygun olarak çalışacaktır. Firmaların çalışmaları da titiz bir şekilde denetlenecektir. Servis hizmetleri daha iyi yürütüleceği gibi işçiler de işyerleri ve fabrikalara daha güvenli bir ortamda gidip geleceklerdir.”diye konuştu.
Toplantıda hazır bulunan Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Abdullah Baş, “Türkiye’de ilk defa Çorlu’da başlatılan bu uygulamanın içinde yer almaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Çorlu’da personel servis hizmetleri daha kaliteli ve titiz bir şekilde yürütülecektir.”diye konuştu.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

ALKÖLLÜ İÇKİ DENETİMİ HAKKINDA VALİLİK AÇIKLAMASI

Tekirdağ ilinde Alkollü içki imalatı ve ticaretinin denetimi ile ilgili 27.03.2008 tarih ve 2446 sayılı genelge hükümleri doğrultusunda oluşturulan denetim komisyonunun Ekim ayında yaptığı denetimler ile;
Toplam 52 mükellef denetlenmiş,
4733 Sayılı Kanun hükümlerine göre toplam 1 işlem yapılmış olup bu denetimler sonrasında; para cezası uygulanmamıştır. 27.03.2008 tarih ve 2446 sayılı genelge hükümleri doğrultusunda oluşturulan denetim komisyonunun Kasım ayında yaptığı denetimler ise;
Toplam 74 mükellef denetlenmiş,
4733 Sayılı Kanun hükümlerine göre toplam 11 işlem yapılmış olup bu denetimler sonrasında; Toplam 1.927,60 TL para cezası uygulanmıştır. denildi

ÇORLU TSO BAŞKANI ÖZLEM YEMİŞÇİ;ÖNCELİĞİMİZ ÜYELERİMİZİN MEMNUNİYETİDİR

Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası (Çorlu TSO) ‘Firma Bilgi Sorgulama’ hizmetini; internet ortamında web sayfası http://www.corlutso.com/’da vermeye başladı.
Konu hakkında bir açıklama yapan Çorlu TSO Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin oda işlemlerinin daha çağdaş, daha hızlı ve daha kaliteli bir şekilde sunulmasına yönelik yazılım projeleri kapsamında; odaların kendi üyelerine de elektronik hizmet sunabilmelerine olanak sağlamak üzere gerçekleştirdiği Firma Bilgi Servisi’ne Çorlu TSO olarak katıldıklarını belirterek; ‘Odamız web sayfasında http://www.corlutso.com/ oluşturduğumuz ‘Firma Bilgi Sorgulama’ hizmetimiz ile; Odamız üyelerinin, üyelik, iletişim, borç, ödeme, yetkililer, ortaklar v.b bilgilerini internet üzerinden izleyebilecekleri ve daha sonrasında bilgi güncelleme ve belge gibi taleplerini iletebilecekleri; daha sonra ki aşamalarda; hizmet bedelleri ve borçlarını internet üzerinden ödeyebilecekleri ‘Firma Bilgi Sorgulama’ servisimiz hizmete girmiştir. Üyelerimize zaman tasarrufu ve Odamızın da üyelerine daha kolay ulaşımını sağlayacak hizmetimizin, üyelerimize ve Odamıza hayırlı olmasını diliyorum’ dedi.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

ÇORLU KOSGEB SİNERJİ ODAĞI TEMSİLCİSİ YRD. DOÇ.DR.FARİS KOCAMAN; KOBİLERE 250 MİLYON DOLAR EK KREDİ


Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından uygulanmakta olan, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ)’in Finansmana Erişimi Projesi Ek Kredi II” için Dünya Bankası kaynaklarından, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı garantörlüğünde, yaklaşık 250 milyon ABD Doları (100 milyon ABD Doları ve 101,1 milyon Avro olmak üzere) tutarında kredi sağlanmıştır.
Konu hakkında bir açıklama yapan Çorlu KOSGEB Sinerji Odağı Temsilcisi Yrd. Doc. Dr. Faris KOCAMAN; ‘Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından uygulanmakta olan, “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ)’in Finansmana Erişimi Projesi Ek Kredi, 15 Aralık 2009 tarihinde Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanmış olup, Kredi ve Garanti Anlaşmaları 17 Aralık 2009 tarihinde imzalanmıştır. Proje kapsamında Türkiye Halk Bankası A.Ş.’ye sağlanan kredi, 5 yıl geri ödemesiz dönem olmak üzere toplam 14 yıl vadelidir. Söz konusu Kredi, KOBİ’lerin yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçlarının finansmanında kullanılacak olup, kredinin yaklaşık üçte biri, kalkınmada öncelikli yörelerde kullandırılacaktır’ dedi
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

Aydınlar Ocağı Basın Açıklaması


Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, gazeteci Can Dündar hakkında, "Mustafa" belgeseli nedeniyle yürütülen soruşturmada verdiği "takipsizlik" kararını kaldırdı.
‘Mustafa’ isimli belgeseli Atatürk hakkında yanlış, aykırı yorum ve eksik anlatımda bulundu gazeteci Can Dündar hakkında çok sayıda şikayet yapılmıştı. Bu şikayetlerin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili açtığı soruşturmada ‘takipsizlik’ kararı vermişti. Bunun üzerine Sincan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesine yapılan itiraz kabul edildi ve takipsizlik kararı kaldırıldı. Can Dündar’ın Atatürk hakkında yanlış, aykırı yorum ve eksik anlatımlar içeren belgeseli Tekirdağ’da gösterime girmişti. Tekirdağ’da 12.11.2008 günü Kaşıkçı Köyü İlköğretim Okulu öğrencileri ders saatlerinde izinsiz olarak Mustafa filmine götürülmüştür. Bunun ardından valilik soruşturma açmıştı.
Bu kararın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı’na başvurarak kabul edilen itirazın kanun yararına bozulmasını istedi. Tekirdağ Aydınlar Ocağı olarak Atatürk hakkında yanlış bilgiler ve ifadeler içeren belgesel hakkında gelişmeleri yakından takip edeceğiz.
Tekirdağ Aydınlar Ocağı
Başkanı Ersin Bilmeç
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...