***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

23 Aralık 2009 Çarşamba

Bir Amerikan hikayesi

Amerika'nın güney topraklarında iklim kuşağının, sulak arazileri ve büyük bir ağ gibi dolanan irili ufaklı su yollarının etkisi ile binlerce yıllık ekolojik altyapının getirdiği ormanlar bulunmaktadır. Bu orman varlığı, insanın yağmacı içgüdülerinin kâr amaçlı uygulamalarından nasibini almaya başladığında sanayi devrimi de mekanik şovunu yeni-yeni yapmaya başlamıştı.
Ormanlar, endüstri öncesi dönemlerin de tüketim mecralarından biriydi. Evler, köprüler, gemiler hep bu kaynaktan üretiliyordu. ama o dönemde yapılan en yoğun tüketim bile bugün içinde olduğumuz çılgınlığın yanında önemsenmeyecek değerlerdeydi. Binlerce kişinin, yere düşürülmüş ekmek parçasının çevresine doluşan karıncalar gibi kuşattığı ormanlar, insan gücünün de ötesinde makineleşmiş kesim ekipleri tarafından katledilmekte.
Bunu, askere gitmek için uzun açlarını üç numaraya vurduran bir gencin bukle-bukle saçlarının içerisine dalan elektrikli makinenin, o gencin görünümünü tanınmaz hale getirişine benzetebilirsiniz. Ayna karşısında gözleri kapalı bekleyen genç, iş bittiğinde karşısında, kendisine doğru bakan adama hafif bir kafa selamı verir. Ama bir an sonra o kişinin kendisi olduğunu fark eder. Başını, omzunun üzerinden hafifçe yere doğru eğer ve berberin ellerinde yerle bir ettiği sırma saçlarının arkasından hüzünle bakar.
Askerlik sayılı gün, geçer gider. Teskereyi alır yeniden saçlarına kavuşursun. Ama ya dünyayı tıraş eden berberler! Onlar için aynı şeyi söylemek mümkün mü? Öldürdükleri ağaçların, hayat kaynağımız olduğunu biliyor musunuz? Evet hayat kaynağımız. Bu gün eğer yaşıyorsak o ağaçlar sayesinde yaşıyoruz. Ama yarın hayat olmayacaksa, yine o ağaçlar sayesinde olmayacak.
"Dedelerimizden bize kalan miras" Diye saçma sapan bir düsturu ilke edinmişiz. Kendi kendimize kazık atıyoruz. Kazık atıyoruz ama aslında kendimize değil. Şanslıyız. Çünkü çocuklarımıza kazık atıyoruz. Ormanların asıl faydası oksijen üretmeleri değildir. Belki de milyonlarca yıl yetecek oksijenimiz var. Bunu tartışmaya hiç gerek yok. Oksijenden daha önemli bir kaynağı ürettiğini biliyoruz. Bu kaynak oksijen tartışmaları arasında kaynıyor.
Ormanlar hayat üretir. Canlı yaşamının temel kaynağı olan çeşitliliklerin hepsi ormana muhtaçtır. Evcilleştirdiğimiz birkaç hayvan ve yüz elli civarında bitki dışındaki bütün türler orman ister. Onlar ölünce evcil türler ölür. Evcil türler ölünce siz ölürsünüz. Siz ölünce hayat kurtulur.
Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...