***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

31 Ocak 2010 Pazar

FABRİKA YANDI HASAR BÜYÜK

Tekirdağ iline bağlı Çerkezköy ilçesinin Yanıkağıl Köyü girişinde faaliyette bulunan Önallar Tekstil Fabrikası'nda çıkan yangın büyük çaplı maddi hasara neden oldu. Çerkezköy ve beldelerinden gelen 11 itfaiye ekibinin müdahale ettiği yangın akşam saatlerine kadar devam etti. Can kaybının yaşanmadığı yangında, oluşan hasarın boyutu bugün netlik kazanacak
11 İTFAİYE ARACI MÜDAHALE ETTİ
Yanıkağıl Köyü girişinde faaliyet gösteren Önallar Tekstil Elyaf-İplik Fabrikası'nda dün öğleden sonra yangın çıktı. Fabrikanın arka kısmında çıkan yangın, kısa sürede büyüyerek, bütün fabrikaya yayıldı. Yangına ilk etapta fabrika içerisinde müdahale edildi. Ardından da Çerkezköy, Veliköy, Kapaklı, Karaağaç ve Kızılpınar Belediyeleri ile, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi ve B/S/H'a ait itfaiye ekipleri, olay yerine gelerek yangına müdahale etti.
SAATLERCE SÜRDÜ HASAR BÜYÜK
Yangının giderek büyümeye devam etmesi üzerine, Velimeşe, Büyükyoncalı ve Saray itfaiye ekiplerinden de yardım istenildi. Bu Belediyelerin itfaiye ekipleri de, Yanıkağıl'a gelerek yangına müdahale etti. Ancak öğleden sonra başlayan yangın akşam saatlerine kadar ancak kontrol altına alınabildi. Söndürme çalışmalarının tamamlanmasının ardından uzun bir süre de soğutma çalışmaları yapıldı. Can kaybının yaşanmadığı yangında maddi hasar oluştu.
KAYNAK:ÇERKEZKÖY HABER GAZETESİ

İpsalalı Romanlar’dan toprak dağıtımına protesto

Edirne'nin İpsala ilçesinde, toprak dağıtımında haksızlık yapıldığını iddia eden bir grup Roman, İpsala Hükümet Konağı önünde protesto eylemi düzenledi. Edinilen bilgiye göre, çiftçilere dağıtılacak olan 4 bin 700 dekar arazi listesinin askıya çıkmasıyla toprak dağıtımında haksızlık yapıldığını iddia eden yaklaşık 150 Roman, Hükümet Konağı önünde toplandı. Kaymakam aşağı diye bir süre slogan atan gruptan 4 kişi, konuyla ilgili İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz ile makamında görüştü. Hüseyin Akçin adlı vatandaş, haklarını sonuna kadar arayacaklarını ve konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Zor şartlar altında çalıştıklarını belirten Akçin; Biz çeltik hamallığı yapıyoruz. Bize tarla vermiyorlar, buraya geliyoruz bize 1 ton kömür ve bir paket yiyecek verip geri gönderiyorlar. Biz hakkımızı istiyoruz dedi. Hamdi Filiz ise toprak dağıtımında adaletsizlik olduğunu, dağıtımda bazı kişilere ayrıcalık tanındığını ileri sürdü. İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz, toprak dağıtımlarında bir adaletsizliğin olmadığını, dağıtımın kanunlar çerçevesinde yapıldığını ifade ederek; Toprak Reformu Bölge Müdürlüğümüz, kanunlar çerçevesinde ne yapması gerekiyorsa onu yaptı. Kimseye ayrım yapılmadı. Roman vatandaşlar ne haklılar ne haksızlar diyemem. Her şey kanunlar çerçevesinde yapıldı dedi.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

‘Dede’ de 5 tutuklama

Tekirdağ'ın Çerkezköy ve Çorlu ilçelerinde uyuşturucu bulundurdukları iddiasıyla gözaltına alınan 13 kişiden 5'i tutuklandı.
Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin dün Çerkezköy ve Çorlu'da daha önce takibe alınan kişilerin ev ve iş yerlerine düzenlediği ''Dede'' adlı operasyonda gözaltına alınan 13 zanlı adliyeye sevk edildi.
Çete lideri olduğu iddia edilen Eşref Ç. ile Muhittin K, Serhat İ, Mahmut Y. ve Mehmet Y, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, uyuşturucu ticareti yapmak ve kullanmak'' suçlarından tutuklandı.
Diğer zanlılar F.Ç, N.Ç, E.A, H.A, N.M, O.Y, M.M. ve B.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Bu arada, dünkü operasyonda 600 gram eroin, 100 gram toz esrar, 9 milimetre çapında tabanca ve 8 fişek ele geçirilmişti.
KAYNAK.ÇORLU GAZETESİ

ORMANCININ ÖLDÜRDÜĞÜ İKİ KARDEŞ TOPRAĞA VERİLDİ

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde orman muhafaza memurunun av tüfeğiyle ateş ederek öldürdüğü iki kardeşin cenazeleri toprağa verildi.
Mescid Mahallesi Muhtarı Selahattin Özçakır, iki kardeşin ölümünün altında yoksulluğun yattığını söyledi.
Muhtar Özçakır, 7-8 kişilik grubun odun toplamak için dün gece at arabalarıyla yola çıktığını, sanayi sitesi yolunda orman muhafaza memuru Mahmut G. tarafından durdurulması üzerine tartışma başladığını belirtti.
Özçakır, görgü tanıklarından aldığı bilgiye göre olayı şöyle anlattı:
''Ölen kardeşlerimizin yanı sıra 5-6 kişinin sanayi yolunda ormancı tarafından yolları kesilmiş. Ormancı bunlara 'geri dönün' demiş. Lütfü Karataş isimli kişi de ormancıya daha önceden verdiği 150 lira rüşveti geri istemiş. Tartışma büyüyünce de iki kardeşimizi öldürmüş.''
Mahalle sakinlerinden Yaşar Akıncı da öldürülen kardeşlerden Reşit Karataş'ın (42) eşinin 4, Lütfü Karataş'ın (29) eşinin 6 aylık hamile olduğunu söyledi. Akıncı, çok zor şartlarda, elektriğin ve suyun olmadığı barakalarda yaşayan bu ailelere devletin el uzatmasını istedi.
MAHALLE SAKİNLERİ OLAYI PROTESTO ETTİ
Bu arada, mahalle sakinlerinden yaklaşık 100 kişilik grup, olayı protesto etmek için Uzunköprü hükümet konağına yürüdü. Grup ''Kaymakam istifa, ormancıyı bize verin'' diye slogan attı. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında görevli iki kişinin erzak ve kömür dağıtımında yanlı davrandığını iddia eden grup, bu iki kişinin de görevden alınmasını talep etti. Bir süre daha slogan atan grup, olaysız dağıldı.
Öte yandan, Uzunköprü Adliyesinde tanıkların ifadesinin alınmasının ardından ormancı Mahmut G, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Mahmut G, cumhuriyet savcısının ifadesini almasından sonra Edirne Adliyesine sevk edildi.
İki kardeşin cenazeleri, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde otopsi yapıldıktan sonra ilçeye getirildi.
Mescid Camisi'nde cenaze namazının kılınmasının ardından iki kardeşin cenazeleri, ilçe mezarlığında toprağa verildi.
KAYNAK:www.22haber.com

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural “Ülkeyi kula kulluk için kurmadık”

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, DSİ Sosyal Tesisleri'nde, partililer, iş adamları ve muhtarlarla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Biz bu Cumhuriyeti birinci sınıf vatandaş olmak için kurduk. Biz bu ülkeyi kula kulluk için kurmadık'' dedi.
Vural, Edirne'de DSİ Sosyal Tesisleri'nde, partililer, iş adamları ve muhtarlarla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.
Oktay Vural, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gidişatı konusunda insanlarda büyük bir endişenin hakim olduğunu, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini bu milletin yaşadığını, insanların işsiz olduğunu ve yoksulluğun arttığını savundu.
''Ülkede nereye bakarsanız bakın iyi bir şey görmek mümkün değil'' diyen MHP Grup Başkanvekili Vural, şunları söyledi:
''Biz bu Cumhuriyeti birinci sınıf vatandaş olmak için kurduk. Biz bu ülkeyi kula kulluk için kurmadık. Bu milletin insanları vatandaştır, kula kul değildir. Bugün Başbakan ve bakanları bu milletin kul olmadığını öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Kimin hizmetkarı olduğunu öğretmeliyiz. Milletin kendisine vermediği görevleri, başka yabancı merkezlerin verdiği görevlerle, o görevleri burada icra etmenin bedelini de ödemelidir. Ben Türkiye'nin giderek demokrasi, insan hakları, düşünce ve ifade hürriyeti bakımından geriye gittiğini düşünüyorum.''
Türkiye'nin demokratik, hür insanların olduğu bir ülke olduğunu, sessiz kalmayarak olup bitenleri anlatmaya devam edeceklerini kaydeden Vural, ''Biz MHP olarak Türkiye çapında milletin gündemini savunmaya, iradesini savunmaya, düşünce ve ifade hürriyetini savunmaya devam edeceğiz. Bugün bürokratlarıyla, kaymakamlarıyla muhalefete savaş açan bir hükümetle karşı karşıyayız. Herkes haddini bilsin. Hukuk devletinin olduğu yerde bütün bürokratlar bilsinler ki hukuka bağlı olmalıdırlar'' diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, daha sonra Edirne Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen, ''Milliyetçi İrade ve Onurlu Bir Gelecek'' konulu konferansa katıldı.
KAYNAK:www.22haber.com

—TOPAL, GÜVEN TAZELEDİ…

Haber: Metin KARAKUŞ - Erdoğan AYAŞLI
Kırklareli iline bağlı Babaeski İlçesi’nde, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanlığı’nın, Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldı.
Efsane Düğün Salonu’nda yapılan Genel Kurul’da, Esnaf ve Sanatkâr Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı için aday olan Türkay Topal ve Muammer Süer’in listeleri kıyasıya yarıştı.
Yapılan seçim sonuçlarına göre ise; mevcut Başkan Türkay Topal, 5’inci kez güven tazeleyerek yeniden başkanlığa seçildi.
Genel Kurulda, önerge sonucu yapılan Divan Kurulu Seçimlerinde, Divan Başkanlığına, Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Ali Fuat Şeker, oy birliği ile seçildi.
Divan teşekkülünün ardından, saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ile devam eden Genel Kurul’da bir konuşma yapan Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Türkay Topal, “Krizi ciddiye almayıp gerekli tedbirleri zamanında almayan hükümetin iş dünyasında olan büyük küçük tüm işletmeleri zor durumda ve çözümsüz olarak bir başına bıraktığını” ifade etti.
Odanın faaliyetleri hakkında da bilgi veren Topal, 4 dönemdir bu görevde, olduğunu belirterek, şunları kaydetti.
“Göreve geldiğimizden andan itibaren Oda Yönetim Kurulu olarak esnafımıza nasıl daha yararlı olabiliriz diye düşündük ve çalışmalarımızı bu yönde bugüne kadar sürdürdük. Bunun ilk örneklerinden biri de Odamızda Basit Usul Vergiye tabi olan 600 yakın üyemizin Muhasebe kayıtlarının tutulmaya başlanması olmuştur. Bu yetkinin verilmesinden sonra gerekli düzenlemeler yapılmış ve odamıza kayıtlı olan tüm esnaf sanatkârların muhasebesi istekleri doğrultusunda, daha ekonomik ve kaliteli hizmet anlayışıyla tutulmaya başlanmıştır. Belde ve köylerimizde bulunan üyelerimizin de bu hizmetten uzak kalmayıp daha aktif bir şekilde yararlanabilmeleri için, Genel Kurulun Yönetim Kuruluna vermiş olduğu yetkiye istinaden beldelerde ve köylerde basit usule tabi olarak faaliyetini devam ettiren esnafımıza yardımcı olmak amacı ile hizmet aracı satın alınmış ve böylelikle evraklarının teslimi için üyelerimize kolaylık sağlanmıştır. Bununla birlikte Oda olarak muhtaç durumda kalmış olan üyelerimize ve üyelerimizin öğrenimini sürdüren çocuklarına maddi yardımlar yapmaktık. Ayrıca yine Oda olarak İlçemizde bulunan Yüksekokulumuza, milli eğitime bağlı olan ortaokul ve liselerimize, sivil toplum kuruluşlarına ve ayrıca sportif faaliyette bulunan spor kulüplerine de maddi manevi desteğimizi sürdürdük. Yine odamızca staj zorunluluğu olan okullarda okuyan öğrencilerimize, özellikle odamızın üyelerinin çocuklarına öncelik tanımakla birlikte, ilçenizde okuyan tüm öğrencilerimize kapasitemiz doğrultusunda staj imkânı tanıdık. Stajyer öğrencilerimizin, kanununda belirtilen tüm haklarını da eksiksiz olarak karşılamaktayız. Bizim göreve geldiğimiz 1996 yılında Esnaf ve Sanatkârlar Odasında; iki tahta masa, altı adet sandalye, dört adet çelik dolap vardı. Bunları da o gün ki demirbaş listesinden görebilirsiniz. Bu gün içinse; odamızın hizmet binası, esnaf ve sanatkârımıza yaraşır biçimde hizmet vermektedir. Odamız her türlü teknik ve teknolojik alt yapıya kavuşmuştur. En önemlisi de odamızın hizmet binasının tapusu da Esnaf ve Sanatkârlar Odasına aittir. Ayrıca odamıza alınan hizmet aracımız ile yine siz değerli esnaf ve sanatkâr arkadaşlarımızın isteği doğrultusunda hem odamıza gelir getirmesi, hem de arkadaşlarımızın acil durumlarında ivedilikle hizmet vermesi için 2005 yılında tam donanımlı bir Ambulans satın alınmış ve hizmete başlamıştır. 2005 yılından beri de tüm esnaf arkadaşlarımızın ve Babaeskililerin hizmetindedir. Değerli esnaf ve sanatkâr arkadaşlarım; odanın yeni binasını, tam donanımlı ambulansını ve hizmet aracını bizlere kimse bağışlamadı. Tüm bunlar siz değerli üyelerimizden topladığımız aidatlar sayesinde yapılmıştır. Bu vesileyle; yapılan bu işlerde emeği olan, katkıda bulunan tüm kuruluşlara ve özellikle odamıza kayıtlı olan siz değerli esnaf ve sanatkâr arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür etmeyi bir borç bilirim. 2005 yılı itibariyle yapmış olduğu başvuruya istinaden Avrupa Birliği üyeliğine aday ülkeler arasında olan Türkiye’nin birliğe uyum sürecinde Türkiye-Bulgaristan Sınır Ötesi işbirliğinin güçlendirilmesi, ekonomik ve sosyal kalkınmanın desteklenmesi amacıyla Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından yönetilmekte olan Ortak Küçük Projeler Fonu, Hibe programına Türkiye-Bulgaristan Sınır Ötesi Esnaf ve Sanatkârları İşbirliği Platformu (SESİP) adlı proje ile Lider Ortak olarak 18.05.2006 tarihinde başvurduk. Projede ki ortağımız olarak yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinde Bulgaristan tarafından Yambol Zanaatkârlar Kamarası olmasında karar kıldık. Bu projemiz Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından uygun proje olarak değerlendirildi ve projemize hibe almaya hak kazandık. Ben ve Başkan Yardımcım Metin Çalışkan ile birlikte 30 Kasım 2006 tarihinde Ankara’ya giderek Babaeski Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile Merkezi Finans ve İhale Birimi arasındaki proje ile ilgili hibe sözleşmesini imzaladık. Projemiz 01.12.2006 tarihi itibariyle uygulanmaya başlamıştır. Bu projenin toplam değeri 29.894.14 Avro’dur. Projenin odamıza getirileri bu tanıtım, tanışma ve iş bağlantılarıyla kalmamıştır, ayrıca projenin gene içerisinde olan çeşitli teknik teçhizat da bu vesileyle odamızın demirbaşına kaydedilmiştir. Ayrıca projemizin içeriğinde olan SESİP internet sayfası da faaliyete geçirilmiştir. Bu vesileyle de her iki tarafın esnaflarının birbirlerini tanımalarını ve iş bağlantılarının kurulmasını sağladık. Odamızca aylık bültenler yayınlayarak kayıtlı olan üyelerimize oda da olan gelişmeler ile işlerine yaracak olan bilgilerden düzenli olarak haberdar ediyorsak da, çağımız artık bilgi çağıdır ve elektronik alt yapı, yani bilgisayarlar hayıtımızın önemli bir parçası haline gelmiştir. Her şeyin en iyisine layık olduğunu düşündüğümüz esnaf ve sanatkâr arkadaşlarımıza bir yenilik daha sunmak isteğiyle odamızın faaliyetlerini internet ortamına taşıyarak odamıza ait bir internet sayfasını da faaliyete geçirdik. Böylelikle üyelerimizin elektronik ortamda da odamızın faaliyetlerinden haberdar olmasını sağladık. Yine odamız da bulunan bilgisayar alt yapısını da gelişen sistemler doğrultusunda yenileyerek siz esnaflarımıza daha hızlı ve daha kaliteli hizmet verilmesini sağladık. 01 Ocak 2008 tarihinde Babaeski Belediyesinin hemşerilerimiz için yapmış olduğu kapalı pazar alanı işletme ihalesine girerek kazandık. Bu ihaleye katılmamızdaki en büyük neden, odamızda kayıtlı bulunan pazarcı esnafımızın sorunlarına daha fazla vakıf olmak ve onlara yeni çözüm yolları sağlamaktı. Ayrıca onlarla daha yakın bir diyalog içinde olarak sadece iyi günlerinde değil sorunlarıyla da yakından ilgilendiğimizi ve her zaman yanlarında olduğumuzu pazarcı esnafımıza da göstermek isteğimizden başka bir şey değildi. Kapalı pazar alanı işletmesini, oda olarak 30 Haziran 2009 tarihine kadar başarıyla işlettikten sonra Belediyeye yeniden devrettik. Bu işletme esnasında da Babaeski Belediyesine Esnaf ve Sanatkârlar Odası olarak aylık 12.010 TL kira bedeli ödedik. Değerli esnaf arkadaşlarım malumunuz üzere 2009 yılı bütün dünyayı içine alan büyük bir ekonomik krizle gölgelendi. Bu dönemde Dünya’da ve Türkiye’de pek çok şirket battı, pek çok esnaf kepenklerini kapattı. Siz değerli esnaf arkadaşlarım çoğu gün iş yerinizi hiç siftah yapmadan kapatmak zorunda kaldınız. Devletin başında bulunan ve Hükümeti idare edenlerin dediği gibi bu kriz bizi teğet geçmedi aksine tam böğrümüze bir hançer gibi saplandı. Krizi ciddiye almayıp gerekli tedbirleri zamanında almayan hükümet iş dünyasında olan büyük küçük tüm işletmeleri zor durumda ve çözümsüz olarak bir başına bırakmıştır. Gündemi sürekli farklı konulara çekerek bizler için asıl konu olan aş ve iş meselelerinden bizleri uzaklaştırmak istemektedir. Bununla da kalmayıp zaten mağdur olan küçük esnafımızı daha da mağdur edecek uygulamalara imza atmaktadır. Bunlardan biri olan sigara yasağı hesapsız bir şekilde hayata geçirilmiş ve binlerce kahveci esnafını mağdur etmiştir. Zaten zar zor geçinip ayakta kalmaya uğraşan esnafımız bu kanundan sonra tamamen mağdur olup birçoğu iş yerini kapatmak zorunda kalmış ve bununla birlikte binlerce aile mağdur edilmiştir. İşte bu durumu protesto etmek ve kahveci esnafımızın sesini ilgililere duyurabilmek için Ankara’da ve İzmir’de düzenlenen protesto mitinglerine şahsım ve yönetim kurulundaki değerli arkadaşlarımla ve esnaf arkadaşlarımızla birlikte katıldık. Amacımız bu durumdan etkilenen esnafımızın mağduriyetini duyurabilmek ve kamuoyunun dikkatini olayın bir de bu tarafını görmelerini sağlamaktı. Ayrıca KOSGEB’in internet sitesinden, oda üyelerinin kaydını yaparak KOSGEB’in vermiş olduğu kredilerden üyelerimizin de faydalanmasını sağladık. Yine esnaf ve sanatkâr arkadaşlarımızdan gelen taleplere kulak vererek, onların çok işine yarayacak olan ve üzerlerinde odamızın logosu bulunan birer kışlık yelek, bir evrak çantası ile yine odamızın ismi bulunan bir kalemi de odamızın kayıtlı üyelerine imza karşılığı verdik. Kısacası sizlerden aldığımızı yine sizlerin istekleri doğrultusunda sizlere paylaşıyoruz. Şunu da belirtmek isterim ki göreve geldiğimiz günden beri, esnaflarımızın mutlu günleri olan cemiyetlerinde ve hiç istemesek de yakınlarının cenazelerinde yanlarında olduk. Amacımız, her koşulda sizlere, destek olmak ve karınca kararınca da olsa katkıda bulunmaktı. Değerli esnaf arkadaşlarım şahsım ve yönetim kuruluma yeniden gerekli desteği verdiniz takdirde bugüne kadar yapmış olduğumuz hizmetleri bundan sonrada daha büyük bir istek ve azimle yapmaya söz veriyoruz. Bu söz bizim size vermiş olduğumuz taahhüdümüz, vicdani sorumluluğumuz ve namus sözümüzdür. Bundan hiçbir esnaf arkadaşım şüphesi olmasın. Bu güne kadar nasıl söz verdiğimiz gibi çalıştıysak sizlerden alacağımız destekle sorumluluğumuzun bir kat daha arttığını bilerek tüm gücümüzle sizler için çalışmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi; bundan sonrada her yerde ve her platformda, siz esnaf ve sanatkârlarımızın haklarını sonuna kadar savunup gözeteceğiz.”
Genel Kurulda, esnaf Murat Çelik, Divan Başkanı’ndan söz alarak, faaliyet raporları ve gelir gider bilanço raporları ile ilgili görüşlerini sundu.
Çelik, yapılan Genel Kurulu, “Fiyasko” olarak değerlendirdi.
Daha sonra gündem maddesi gereğince sırası ile faaliyet raporları, denetim kurulu raporları, gelir gider bilanço raporları okunarak, ayrı ayrı ibra edildi.
Esnaf ve Sanatkar Odası Başkanı Türkay Topal, Odaya katkıda bulunan ve hizmeti geçen kişi ve kuruluşların temsilcilerine birer plaket verdi.
1416 Kayıtlı Üye’den 1076 Üyenin oy kullandığı Genel Kurul’da, 7 oy İlçe Seçim Kurulunca geçersiz sayıldı.
Esnaf ve Sanatkâr Odası Başkanlığı için iki adayın kıyasıya yarıştığı Genel Kurulda, Muammer Süer, 434 oy alırken, diğer aday Türkay Topal, 635 oy alarak 5’inci dönemde yeniden Başkanlığa seçildi.
Yönetim Kurulu Asil Üyeleri ise şu isimlerden oluştu: Ahmet Gacal, Sebahattin Nemli, Metin Çalışkan, Hüseyin Candan, Hüsnü Özgüven, Seçkin Yılmaz, Hakan Ekici ve Yüksel Akdeniz.
Yapılan Genel Kurula, Eski Devlet Bakanı Hasan Korkut, Belediye Başkanı Abdullah Hacı, Büyük Mandıra Belediye Başkanı M.Şükrü Çölgeçen, önceki dönem Belediye Başkanı M.Haluk Tezsezer, CHP İlçe Başkanı İrfan Altınel, Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri, Hüseyin Taşkın, Şahin Arslan, TDH Babaeski İlçe Başkanı Mustafa Soyhan, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sebahattin Öner, Kent Konseyi Başkanı İsmet İlteralp, Ziraat Odası Başkanı Mehmet Atalay, Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Saim Kırcı, Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanı Ali Fuat Şeker, Kırklareli Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birlik Başkan Vekili Abdurrahim Koç, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Can Soydan, Kırklareli ve Lüleburgaz’da faaliyet gösteren Odaların Başkan ve Temsilcileri, Köy ve Mahalle Muhtarları ve Esnaf Odasına kayıtlı çok sayıda Üye katıldı.

30 Ocak 2010 Cumartesi

Vural:”Masadan kaçan değil, kaçırtan başbakan isterdik”

Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde “Ya Teslimiyetçilik, ya Milliyetçilik” konulu konferansta konuşan MHP Grupbaşkanvekili Oktay Vural:”One minute diyerek ve masadan kaçarak kahramanlık olmaz!Kahramanlık, o masada dik durarak, sana hakaret edenleri kaçırtmaktır. Artık millet bunları yememeye başladığı için de, darbe üzerinden siyaset yapıyorlar. “Cambaza bak” oyunu oynuyorlar. Medyada, milletin gündemi ile ilgili hiçbir haber yok. Yandaş medyanın bile Başbakanın hışmından ürktüğü günümüzde, eleştiri yapmak kolay mıdır?” dedi.
HABER VE FOTO:Şenol Goncagül / Kırklareli
MHP Grup başkan vekili Oktay Vural, Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde, MHP ilçe başkanlığınca düzenlenen “Teslimiyetçilik mi, Milliyetçilik mi?” konulu konferansta, hükümete yüklendi.
Millete kaplan, Diyarbakır Belediye Başkanına kuzu olma
Meclise gelerek, vatan uğruna şehit verdikleri evlatları ve yakınlarına karşılık, davul-zurnalarla kahraman gibi sınırda karşılanan teröristlerle ilgili görüntüleri içlerine sindiremedikleri için TBMM ne gelen şehit yakınlarının ellerindeki Türk Bayrakları na el konulduğunu ve kendisinin devreye girerek, bayrakların sahiplerine iade edildiğini belirten Vural:”Bize diyorlar ki, şehit cenazeleri üzerinden siyaset yapmayın! Terörist cenazelerinde yapılan terör yanlısı eylemlere, devletin bölünmezliği konusundaki söylemlere karşı niye suskun kalıyorsun? Diyarbakır Belediye Başkanına niye haddini bildirmiyorsun? Bunu yap ki, o zaman seninle gurur duyalım.Ama, bunların açılımları saçılıma, çözümleri de çözülmelere zemin hazırlamaktır. Zamanla Kurtuluş savaşı öncesinde, Anadolu da Ermeni ve Kürt devletleri kurulmak istenmişti. Atatürk bu oyunu bozmuştu. O zaman, şimdi olmasa bile biz bu işi zaman içinde yaparız denilmişti. Şimdi, o planın uygulaması yapılıyor. Bu oyun sahneleniyor. Türk kimliğinin yok edilmesi için gerekli olan da, ülke insanını etnik kamlara ve sınıflara bölmektir. Sınıfları ayırırsanız, camileri ayırırsanız, dilinizi, tv kanallarınızı ayırırsanız, sizi millet yapan, birbirinize bağlayan ne kalır? Bütün oyun da işte budur.” Dedi.
Emekli zammı ile gemicik alırsınız artık!
Başbakan Erdoğan ın, son emekli zamlarını açıklarken, 20 ile 60 liralık zamma rağmen, büyük reklam ve şov yaptıklarını öne süren Vural:”Aramızdaki emeklilere sesleniyorum. Hadi iyisiniz! Artık, o zamları biriktirerek, kendinize ve çocuklarınıza gemicikler alırsınız!Başbakan da her fırsatta, fakir bir kayıkçının çocuğu olduğunu söylüyordu. Bugün, gemicikleri olan çocuk babası oldu. Şunun sırrını size de versin. Diyor ki, değerli kağıtları alanların % 83.9 u yabancı yatırımcı. Bununla gurur da duyuyor. Babaeski li Mustafa değil, Hans kazanıyor.”
Siz sandıkta hesap sorun, biz de sandıktan sonra hesap soralım
Erken seçim söylemlerine büyük tepki gösteren Başbakan Erdoğan’ın, eninde sonunda, erken veya geç sandığa gideceğini belirten Oktay Vural:”Siz sandıkta hesap sorun. Biz de, sandıktan sonra soralım. Dokunulmazlıkları kaldıralım da, kendilerine bir dokunalım artık.” Dedi.
Sivil idareden yanayız ama ordumuzla da oynatmayız
Son günlerde ardı ardına gündeme gelen darbe planlarının da, TSK yı yıpratmak üzere ve gündemin değiştirilmesi amacıyla yapılan “cambaza bak” oyunları olduğunu öne süren MHP grup başkanvekili Oktay Vural:”Demokrasilerde, sivil iradenin önüne hiçbir şeyin geçmesi mümkün değildir. Son zamanlarda, darbe gündemleri ile halkın gündemini değiştirmeye çalışıyorlar. Millet, artık bunların oyunlarının yavaş yavaş farkına varmaya başladı. Darbeden mağdur görünüp, yine mağduriyet pozu yapacaklar. Hükümetin, ağlamaktan sorumlu bakanı, kendilerine suikast yapılacağı iddialarını gündeme getirerek, mağduriyet senaryoları ile birkaç puan oy artışı arzuluyorlar. Sizin oy yükseltme oyununuz yüzünden, Silahlı Kuvvetlerin yıpratılmasına da izin vermeyiz.” Dedi.
Tekel işçileri ağlayan bakan bekliyor
2001 senesinde, Tekel işçilerinin yanına giderek:”Konuşmalarınız salonlarda kalmasın. Çıkıp, eylem yapın. En önde ben yürüyeyim. İlk copu da ben yiyeyim” diyen, hükümetin ağlamaktan sorumlu bakanı bugün nerede? Mühür senin elinde. Ağlayacağına, ağlayanların gözyaşlarını dindirsene.” Dedi.
Konferansın başlamasından önce salona gelerek, Oktay Vural a hoş geldin temennisinde bulanan ve ayrıca salona çelenk gönderen, Babaeski’nin CHP li belediye başkanı ve yardımcıları, salondan büyük alkış topladı.

MHP Grup Başkan Vekili Vural Çorlu`da

Çorlu’da Konuşan MHP’li Oktay Vural:
Ülke iyi yönetilmiyor - İnsanımız İşsiz -Açılıma kanmayın
MHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Trakya çıkarmasına Tekirdağ ve Çorlu’dan başladı. Beraberinde Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı, Edirne Milletvekili Cemalettin Uslu, Tekirdağ İl Başkanı Yunus Meral, Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşhan, Edirne İl Başkanı Dr.Gürsel Şimşek ile geldi.
Çorlu’da bir radyo programına katıldıktan sonra, Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki konferansın yapıldığı yere geldi. Burada kalabalık tarafından Oktay Vural alkışlarla karşılandı.
Toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Toplantının açılış konuşmasını Çorlu MHP İlçe Başkanı Battal Arslan yaptı.
“ÜLKE İYİ YÖNETİLMİYOR”
Çorlu’da iki saate yakın konuşma yapan MHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, gazetemiz Devrim’i inceleyerek, bilgi aldı. “Sizin yaptığınız yayıncılığa da teşekkür ederim” dedi.
Oktay Vural konuşmasında, “Bugün Trakya’da ilk uğradığım yer bildiğiniz gibi Tekirdağ ve Çorlu’dur. Buradan Babaeski, Kırklareli’ye gittikten sonra Edirne’de toplantılara katılıp halkımızı bilgilendireceğim.
Daha sonrada Batı Trakya’ya geçip Türk kardeşlerimiz ile görüşme yapacağım. Yani Ülkemizin Batı bölgesindeyim. Rumeli’deyim. Ülkeyi dolaşarak AKP’nin uyguladığı yanlış politikaları anlatırken, halkımızın nasıl çektiğini de bu gezilerim esnasında görüyorum.Üzülüyorum.
Çünkü halkımız şu anda büyük sıkıntılar içinde kıvranıyor. İşçiler işsiz, sanayici işyerini kapamak zorunda kalıyor. Hayatından memnun olan hiç yok. Bu sıkıntılar halkı bezdirmiş durumdadır.
Her gün yeni bir sıkıntı daha ortaya çıkıyor. Şimdide Başbakan Doğal Gaz zammından söz ediyor. Halk sorunları çözsün diye AKP yi iktidar yaptı. Ne yazık’ ki halkımız şimdi umduğunu bulamıyor” dedi.
“İNSANIMIZ İŞSİZ ”
MHP’li Oktay Vural, “Ülkemizde büyük bir genç nüfus var. Bu genç nüfus iyi eğitim almak için mücadele veriyor. Ama iş yerleri kapandığı için, bu üniversite mezunu genç insanlarımız işsiz ve güçsüz dolaşıyor. Ülkede istihdam ve yeni iş sahaları açılıp, işsizlere iş bulunmadı.
Çok acı bir tablodur. Alileler çocuklarının bu halini gördükçe daha çok üzülüyorlar.Ama AKP’li başbakan ve bakanların çocuklarının iş derdi yok. Onlar her gün kendilerine yeni kazanç kapıları buluveriyorlar.
Artık gerçekleri halkımız görüyor. Bizde bu gerçekleri her gittiğimiz yerde tüm çıplaklığı ile anlatıyoruz.
Halkı bilgilendiriyoruz. Bıçak adeta kemiğe dayandı. Sorunlara çözüm yolları bulunamıyor.Sıkıntılar gün geçtikçe çoğalıyor. Ve iş içinden çıkılmaz hale geliyor” dedi.
“AÇILIM BU ÜLKEYİ BÖLER ve AÇILIM KESİNLİKLE
GERÇEKLEŞEMEZ”
MHP’li Vural konuşurken, salondaki kalabalık pür dikkat kendisini dinlerken zaman zaman alkış yaparak, konuşmaya destek verdiler.Vural , “AKP’ nin AÇILIM OLAYI” na gelince konuşmasını daha da sertleştirerek, bölücü başı ve bölücü örgütünün isteği doğrultusunda ne yol haritası ve nede açılım olur. Bu ABD ve diğer AB ülkelerinin reçeteleridir.
Türk Başbakanı bu reçetelere sahip çıkıp ülkemizde sahneye koyamaz. Türk halkı ve bizler dimdik ayaktayız.
Açılım adı altında Habur’ da ve Diyarbakır’da yaşanan rezaletler kabul edilir gibi değil. Bu terör yandaşları davul-zurna ile karşılandı. Şehit anaları ve şehit ailelerini derinden yaraladı. Ama Hükümet, AKP tutturmuş varsa yoksa açılım.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk halkı ile kenetlenip ülkemizi düşmanlardan kurtarmış ve Cumhuriyeti kurmuştur. Bu ülkenin kıymetini bilelim. AKP’ nin bu istemleri hayata geçirilemez.
Çünkü ülke açılım savsatası ile bölünmek isteniyor. Egemenlik yok edilmek isteniyor. Açılım nedir ? bölücü örgüte siyasallaşma yolunu açmak. Olacak iş mi bu ? yaşanan bu acı tabloları unutmayın.
Demokratik hakkınızı kullanıp karşı çıkın. Bu ülkede 2002 yılında Askerin ve Polisin verdiği mücadele ile terör bitme noktasına gelmişti.
Şimdi ise terör örgütünün ele başısı ve terör örgütünün tavsiyeleri ile açılım ve yol haritası senaryoları hayata geçirilmek için sinsice bekleniyor. Birde utanmadan sıkılmadan Açılıma bir ad takmışlar “Devlet Projesi” böyle saçma sapan ülkeyi bölme noktasına getirecek proje gerçekleşemez ve gerçekleştirmeyiz. Projenin içinde ne var ne yok belli değil.
” Dedi.
Oktay Vural, “Bir çevrenize bakın, Irak kurtulacak ve demokrasi gelecekti. Ne oldu ABD’i sayesinde bu ülkede 1,5 milyon müslüman iç savaşta öldürüldü, şimdi aynı senaryolar Sudan’da uygulanmak isteniyor. Tabloya bakın BOP (Büyük Ortadoğu projesi) nin eş başbakanı T.C Başbakanı değil mi ?
Bu BOP hangi ülkenin çıkarlarını koruyor? Bu ülkeye zarar verer Sevr Damat Feritlerce imzalanmıştı. Ama Türk halkı bu ülknin çıkarlarına zarar veren Sevr’i yırttı attı. Tanımadı. Şimdi tekrar dış güçler aracılığı ile sevr kabul ettirilmek isteniyor.
Bu önümüze gelirse bizde damat Tayyip anlaşması diye yırtıp atarız. TBMM’de bu açılım kaçırılmak isteniyor . Gerçekleri doğru düzgün anlatılmıyor. TV’lerde güzel bir dizi var. ben izliyorum.
Adı “ELVEDA RUMELİ” Çünkü anlamlı, şimdi korku ve endişemiz. Böyle bölünme, parçalanma projeleri uygulatılmak isteniyor. Bizde mücadele veriyoruz. Ne için “Elveda Türkiye” dememek için” dedi
HABER VE FOTO: Erdal Özcan

Çorlulu Bakkallar Sigara Eylemine Hazırlanıyor

Çorlu Bakkallar Odası Başkanı Yusuf Gümüş, sigaraya yapılan zamlardan sonra küçük esnafın, bakkalın kar marjında düşüş yaşandığını ileri sürerek, "Bakkal esnafımızın kasasından alınan bu payın tekrar yapılan zamma orantılı olarak yükseltilmesini istiyoru
Türkiye'de sigara fiyatlarına yapılan zamların yankıları devam ederken, bakkal esnafı yapılan zamdan payına düşeni istiyor. Başkan Gümüş, bir paket yabancı marka sigaranın 12 ekmeğe bedel olduğunu, 4 nüfuslu bir ailenin ise 2 günlük ekmek ihtiyacına denk olduğuna dikkat çekerek yapılan zamların sigara içenler için büyük rakamlar teşkil ettiğini kaydetti. Konuya küçük esnaf, bakkal cephesinden bakıldığı zaman ise yapılan zamlardan sonra kar marjının düştüğünü ileri süren Başkan Gümüş, "Bu zamdan önce sigara satışından küçük esnaf 5,5 kazanırken, sigaraya yapılan yüzde 30 zamdan sonra yarım puan düşürülerek yüzde 5'e, TEKEL mamullerinde ise yüzde 7'den yüzde 6'ya çekildi. Yani her zaman ezilen küçük esnaf oluyor ve kazancı günden güne azalıyor. Bakkal esnafımızın kasasından alınan bu payın tekrar yapılan zamla orantılı olarak yükseltilmesini, hakkımızın geri verilmesini istiyoruz" dedi. Başkan Gümüş, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) tarafından bu konuda eylem hazırlığı olduğunu belirterek, gerçekleştirilecek eyleme oda olarak katılım göstermeyi düşündüklerini söyledi.
KAYNAK.ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ

KENT KONSEYİ TOPLANDI

HABER VE FOTO:TOLGA AYAN Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Lüleburgaz Kent Konseyi 2010 yılı Birinci Olağan Genel Kurul Çalıştayı toplandı. Toplantıda, Engelliler Meclisi ve Emekliler Meclisi birer proje sundu.
Toplantıda konuşan Belediye Başkanı Emin Halebak, ülkesine ve kentine sahip çıkacak cesur vatandaşlar olunması gerektiğini söyleyerek, vatandaşlara, ‘yaşadığınız kentin sorunlarıyla ilgilenin ve yönetimine karışın’ tavsiyesinde bulundu. Umudunun gençlerde olduğunu ifade eden Halebak, “Eğer değerlerimiz ve ahlakımız biterse her şey biter. Kadınımız erkeğimiz, gencimiz yaşlımız hep birlikte değerlerimize sahip çıkmalıyız, direnmeliyiz. Bu direnmenin modern yaşamdaki hali ‘yönetişim’dir. Kent konseyleri bu yönetişimin ürünüdür. Bu kent bu ülke bizim, eğer sahip çıkmazsak, sahip çıkacak bir şeyimiz kalmaz” şeklinde konuştu.
Kent Konseyi başkanı Hüseyin Tomruk’un bakanlık ettiği Genel Kurul Çalıştayında değiştirilmesi düşünülen maddeler de oylanarak kabul edildi.
Çalıştayda, Engelliler Meclisi adına Ömer Dağ, ‘Gülen Gözler’ adlı projeyi sundu. Engellilerin topluma katılmalarının önündeki en büyük engellerden biri ile olan ulaşım sorununu ele alan proje, toplu taşma araçlarında, engelliler için gerekli tertibatın bulunmadığının altını çizerek engellilerin özel tertibatlı bir araçla İlçemizdeki hastane ve tedavi merkezlerine ücretsiz olarak götürülmelerini amaçlıyor. Proje, ayrıca bir ‘alo engelli’ hattını oluşturulmasın da öneriyor.
Çalıştayda, Emekliler Meclisi Başkanı Ahmet Tongül, “Gençlerimiz sorunsuz okusun” adlı bir proje sundu. Proje, Kırklareli Üniversitesi Lüleburgaz Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan öğrencilerin yaşadıkları sıkıntıları konu alıyor. Proje, Lüleburgazlılardan kullanmadıkları ev eşyalarını, giyilebilme özelliğini yitirmemiş olan giysilerin bağış olarak alınarak, ihtiyaç sahibi öğrencilere verilmesini ve öğrencilerin bu konudaki mağduriyetlerinin azaltılmasını amaçlıyor.
Engelliler Meclisi ve Emekliler Meclisi’nin projelerinin, Lüleburgaz Belediye Meclisinde görüşülmek üzere Belediye Başkanlığına gönderilmeleri, oylanarak kabul edildi.

Kırklareli SGK’dan memnuniyet anketi

HABER VE FOTO:Hürfikir Gazetesi / Lüleburgaz
Kırklareli Sosyal Güvenlik Kurumu, vatandaş memnuniyet anketi ile sigortalıların nabzını tutuyor.
Merkezlere gelen sigortalılardan doldurmaları rica edilen formla, vatandaşların düşünce ve beklentileri belirleniyor.
Kırklareli SGK Müdürü Mehmet Bayram, çalışmalarında vatandaşların taleplerinin kendileri için çok önemli olduğunu ve bu nedenle böyle bir uygulamaya gittiklerini söyledi.
Ankette, kurumdan alınan hizmet alanlarının fiziksel açıdan değerlendirilmesi, çalışanlar ile ilgili görüşler, kurumsal faaliyetler hakkında bilgi sahibi olunup olunamadığı gibi başlıklar yer alıyor.
“Vatandaşın sesi”
Bayram, Kırklareli SGK’da “Vatandaşın Sesi” adını verdikleri bir kutu oluşturduklarını, bir nevi dilek ve şikâyet kutusu olarak da düşünülebilecek bu uygulama ile de vatandaşların düşünce ve beklentilerini öğrenmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Bayram, “Vatandaşın Sesi” kutusunun haftalık olarak kontrol edildiğini ve buradaki mektuplardan, yapabilecekleri olduğunda bunları değerlendireceklerini dile getirdi.
“Vatandaşın Sesi” uygulamasının Lüleburgaz SGM’de de başlatılacağı öğrenildi.

29 Ocak 2010 Cuma

TEKİRDAĞ İTFAİYESİNDEN UYARI

Tekirdağ Belediyesi İtfaiye Müdürü Kenan Taşkın, yangın tüplerinin denetimi, bakımı ve değiştirilmesi konusunda esnafları uyardı.
Tekirdağ’da bazı kişilerin itfaiyeden ya da bakanlıktan geliyoruz diyerek esnafların yangın tüplerini para karşılığı doldurduğunu söyleyen kişilerin ortalıkta dolaştığını belirten Tekirdağ Belediyesi İtfaiye Müdürü Kenan Taşkın, “Yangın tüplerinin denetleme yetkisi sadece itfaiyededir. Bizim de şuan için böyle bir denetlememiz söz konusu değil. Esnaflarımız ve vatandaşlarımız bu tip kişilere itibar etmesin ve gerekli yerlere şikayetlerde bulunsun” dedi. Yangın tüplerinin bakımının 2 yılda bir olduğunu dile getiren Müdür Taşkın, her türlü bilgi ve desteğin Tekirdağ Belediyesi tfaiye Müdürlüğü’nden alınabileceğini söyledi.
Öte yandan, hava şartların olumsuz seyretmesiyle birlikte baca yangınlarına da dikkat çeken Taşkın, “Vatandaşlarımız baca yangını ile ilgili soba ve bacaların kontrol ve temizliğine dikkat etmeleri gerekiyor. Kar yağışının başladığı son 3 gün içerisinde toplam 12 baca yangını meydana geldi” diye konuştu.

Dikkat! "kara listede" olabilirsiniz


Tam 1 yıl önce yürürlüğe giren 5834 Sayılı Kanunla karşılıksız çek ve protestolu senetler ile kredi ve kredi kartı borcu olanların Kanun çıktıktan en geç 6 ay içinde borcunu ödemeleri halinde "kara liste" olarak da adlandırılan Merkez Bankası veritabanındaki kayıtları silinmişti. Ancak bazı bankaların borcunu ödediği halde ilgili tüketicinin kaydını sildirtmeyi 'unutmuş olabileceği' ihtimali ortaya çıktı.
5834 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinin üzerinden tam 1 yıl geçti. 28 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe giren, bir nevi sicil affı getiren kanunla karşılıksız çek ve protestolu senetler ile kredi ve kredi kartlarının borcunu zamanında ödeyemediği için kamuoyunda "kara liste" olarak adlandırılan Merkez Bankası veritabanına işlenen tüketiciler, borçlarını ödemiş olsalar bile listede yer alabiliyor. Borcunu ödediği takdirde ilgili banka şubesinin Merkez Bankası ile iletişime geçerek kaydını sildirmesi gereken bu kişiler kayıtları silinmediği takdirde bir daha herhangi bir bankadan kredi ya da kredi kartı başvurusunda bulunamıyor. Başka bir bankaya kredi kartı ya da kredi için başvuruda bulunsalar dahi Merkez Bankası'nın "kara listesi"nde yer almaları nedeniyle bu imkanlardan yararlanamıyor. Kırklareli Sanayi Ticaret Il Müdürü Gültekin Hadi, borçlarını geciktirerek kayıt altına alınan tüketicilerin borçlarını yapılandırarak veya yapılandırmadan ödemiş olmaları durumunda ilgili banka şubesince borcunu ödediğine ilişkin Merkez Bankası'na bilgi verilerek kaydının silindiğini, ancak herhangi bir aksaklık nedeniyle borcunu ödediği halde kaydı silinmeyen tüketicilerin ileride bir sıkıntı ile karşılaşmaması açısından ilgili banka şubelerine giderek kayıtlarının olup olmadığını öğrenmelerinde fayda olduğunu söyledi.
Kanun'un yeni olması nedeniyle kamuoyunda halen tam olarak anlaşılmadığını ifade eden Sanayi ve Ticaret Il Müdürü Gültekin Hadi, Kanun'a ilişkin olarak şu bilgileri verdi;
"28 Ocak 2009 Çarşamba Günü 27124 sayılı Resmi Gazetede Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartlarının Borçlarına Ilişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkındaki 5834 Sayılı Kanun yürürlüğe girdi. Bu kanuna göre kullandırılan nakdi veya gayri nakdi kredi ödemelerini aksatan gerçek veya tüzel kişiler ticari faaliyette bulunan veya bulunmayan gerçek kişiler, kredi müşterileri karşılıksız çıkan çekleri protesto edilen senetler ve kredi kartı ile kredi kartına ilişkin diğer borçlarına ilişkin kayıtları bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce ve yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde ödenmesi veya yeniden yapılandırılarak ödemesi durumunda ilgili banka şubesi tarafından Merkez Bankası'nda tutulan kayıtları silinecektir. Bunu ticari bir sicil affı, kredi sicil affı veya kart kredilerinin ödenmemesinden kaynaklı sicilin affı gibi düşünmek lazım. Merkez Bankası kayıtlarından silinmesi demek borcun ödenmesi halinde bu kişilerin aynı şekilde tekrar kredi kullanmalarına imkan sağlamaktadır. Bu konunun bizi ilgilendiren kısmı tüketici kredileri ve kredi kartları kısmıdır.
Tüketicilerimizin dikkatli olması eğer borçları var ise bu borçları bu kanun yayın tarihinden önce aksatmalarına rağmen kapattılar ise veya yayın tarihinden itibaren yeniden yapılandırıp veya yapılandırmadan kapattılar ise kapattıkları tarihten itibaren ilgili banka şubesinden Merkez Bankası'nda tutulan kayıtlarının silinmesini talep etmeleri gerekmektedir. Aslında talep etmeden banka şubelerinin bunu yapması gerekiyor. Ancak bunu kontrol etmelerinde fayda var. Aksi takdirde yeni kredi kartı almaları veya başka bir bankadan kredilerden faydalanmaları çok zor hatta mümkün olmayabilir. Bu haklarını kaybetmemeleri, çıkan kanundan faydalanmaları için Merkez Bankası kayıtlarında olup olmadıklarını görmek için borçlarını ödedikleri banka şubesine giderek bunu takip etmeleri faydalarına olacaktır. Yine bankaların bu konuda dikkatli olmaları ve tüketiciyi mağdur etmemeleri bu hususta gelecek şikayetlerin ciddi sıkıntılar doğurabileceği tarafımızdan anlaşılıyor bu konuda halkımızı bilgilendirme gereği doğmuştur."
BDDK bankaları kontrol edecek
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) bu yılın ilk 6 ayının sonunda bir kontrol noktası oluşturarak bankalardan konuya ilişkin bilgi istenebileceğini ifade eden Hadi, hem tüketicinin hem de ilgili bankaların şube müdürü ve kredi verici personelinin mağdur olmaması için bu konu üzerinde hassasiyetle durarak, borcu olmadığı halde Merkez Bankası'ndaki kaydı silinmemiş tüketicilerin kayıtlarının silinmesine yönelik güncellemelerde dikkatli olunması gerektiğini kaydetti. Sanayi ve Ticaret Il Müdürü Gültekin Hadi, "Herhangi bir aksilik nedeniyle bu 6 ay içinde bu borçlarını daha önce yapılandırıp kapatanlar veya herhangi bir şekilde kapatanlar yeni bir kredi almak istediklerinde karşılarına Merkez Bankası kayıtlarındaki durumu çıkabilir. O nedenle banka müdürlerinin bu konuya dikkat etmesi gerekmektedir. Bu hususta dikkat edilmediği takdirde mağduriyetler oluşabilecektir. Bu da bankada krediyi veren ilgili kreditörü yükümlülük altına sokacaktır. Eminim banka müdürlerimiz bu konuda herhangi bir dikkatsizliğe meydan vermeyecektir. Tüketicilerimizde kendi hakları açısından takip etmelerinde fayda görüyoruz. Bu aslında tüketicinin başvuruda bulunmasına gerek olmadan ilgili banka şubesinin yapması gereken bir işlem. Tüketici kendisi bunu yapamıyor. Basında kara liste olarak tabir edilen Merkez Bankası veritabanında kayıtlı tüketiciler için bir aftır bu. Bu kanun tüketiciler açısından yeni imkanların açılmasını sağlamıştır. Elbette hızlı bir şekilde düzenli uygulanması gerekmektedir. Ticari hayatın aktivasyonu çok önemlidir. Aksi takdirde ekonominin canlılığı yitirilir. Bu yönde çıkarılmış beklenen faydalı bir kanundur" diye konuştu.
Merkez Bankası'na başvurmaya gerek yok, ama...Öte yandan vatandaşların konuya ilişkin olarak Merkez Bankası'na doğrudan başvuruda bulunmalarına gerek bulunmuyor. Konuya ilişkin olarak Merkez Bankası yetkilileri kanunun çıkışının ardından yaptıkları açıklamada; "5834 sayılı Kanun kapsamında yapılacak işler bakımından vatandaşların kayıtlarının silinmesi ile ilgili olarak müracaat etmelerine gerek bulunmamakla birlikte, Bankamızca, karşılıksız çek, negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları, protestolu senetler, kredi limit ve risk bilgilerine ilişkin verilerle ilgili olarak, yazılı bir dilekçe ile başvuruda bulunulması kaydıyla sadece gerçek ve tüzel kişilerin kendilerine ait bilgi talepleri karşılanmaktadır. Başvuruya ilişkin hususlar Bankamız internet adresinde www.tcmb.gov.tr/bilgiedinme/ sayfasında yer almaktadır" denilmişti.

KAYNAK.GAZETETRAKYA.COM

Hedefimizi yakaladık, şimdi kendimizle yarışıyoruz

Kırklareli Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoğlu, ilimizdeki çalışmalarıyla ilgili olarak, hedeflerini yakaladıklarını söyledi. Canbazoğlu, burada göreve başladığında, teşkilat olarak kendilerini bir önceki yıl ile karşılaştırdıklarını, şu anda da kendileriyle yarıştıklarını dile getirdi. Kırklareli’nde suç oranlarını büyük oranda azalttıklarının altını çizen Canbazoğlu, personelin motivasyonuna da azami önem verdiklerini ifade etti.
Polis ne kadar çok çalışırsa, suç sayısı da o kadar çok artar, çünkü işlenen suçlar açığa çıkar
Kırklareli kamuoyunda en fazla beğeni toplayan ve performansı sürekli üst seviyelerdeki kurumların başında gelen Il Emniyet Müdürlüğü, Mehmet Behzat Canbazoğlu önderliğinde, ilimizin huzuru ve güvenliği için durmaksızın çalışmaya devam ediyor. 2007 yılının sonlarında ilimizde göreve başlayan Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoğlu, geçen zaman zarfında Kırklareli’nde asayiş olaylarının sayısında hatırı sayılır azalmalar olduğunu kaydederek, halen bu durumda minimal veriler yakalamak için çalıştıklarını belirtti.
Canbazoğlu, gazetemize yapmış olduğu açıklamasında şunları kaydetti:
“Kırklareli’nde göreve geldiğimizden bu yana yaptığımız çalışmalarla hedefimizi yakaladığımızı düşünüyoruz. Ilimizde suç işleme oranların da büyük azalmalar oldu. Aslına bakarsanız, veri olarak işlenen suç sayısı yükselmiş gibi gözükmektedir. Ancak bu, polisin ne kadar çok çalıştığının bir göstergesidir. Çünkü bu sayede birçok olay açığa çıkmıştır. Eğer suç işleme sayısında herhangi bir değişkenlik görülemezse bu, olayların aydınlanmadığı ve tespit edilmediği anlamına gelir. Suç tespitlerinin sayısı ne kadar çok arttarsa, polisin çalışmaları da o derece yoğundur.”
Canbazoğlu bu açıklamasıyla, suç oranı ile suç sayısı arasındaki sayısal farka dikkatleri çekiyor. Yani anlatılan konu, suç tespitindeki sayıların artışı ile suç oranındaki azalmaların birbiriyle aynı olduğu anlamına geliyor.
Bu konudaki açıklamalarına önemli dipnotlarla devam eden Canbazoğlu, “Eğer suç oranı ile faili meçhul sayısı da artıyorsa, o zaman büyük problemler var demektir. Fakat ilimizde şu ana kadar böyle bir durum yaşanmadı. Teşkilattaki arkadaşlarımızın özverili çalışmaları sayesinde, tüm suçların failleri tespit edilmiş ve gerekli işlemler yapılmıştır.” diye konuştu.
MOBESELER yakında hizmette
Kırklareli’nde göreve başlamasının ardından fiziki işleyişte de yeniliklere imza atan Canbazoğlu, araçların hepsinin yenilendiğine, benzin istikaklarının artırıldığına dikkat çekti. “Bu yeniliklerin ve iyileştirmelerin hepsini vatandaşımıza daha iyi hizmet verebilmek adına yapmaya çalıştık. Devriye ekiplerimizi artırdık. Önleyici zabıta hizmetlerimizi yoğunlaştırdık. Yaya devriye hizmetlerini çoğalttık. Haftasonları kalabalık ve işlek noktalardaki görevlendirmelere daha fazla özen gösterdik. Pazaryerinde caydırıcı, önleyici ve müdahale edici tedbirlerimizi aldık. Ayrıca pazaryerinde kurduğumuz kamera sistemi sayesinde birçok faili meçhul olayın önüne geçtik ve olayları çözdük.” diyen Canbazoğlu, kamera sisteminin faydalarına da değindiği açıklamalarında beklenen MOBESE hizmetine de yer verdi.
Yakın zamanda MOBESE’leri hizmete sokmayı planladıklarını belirten Canbazoğlu, bu konuda meydana gelen aksaklıkların taşeron firma bünyesinde yapılan eksik çalışmalar nedeniyle meydana geldiğini söyleyerek; firmanın sistemi şartnameye uygun kurmadığını tespit ettiklerini, bu tespit sonrasındaki girişimlerin ardından herşeyin tekrar şartnameye uygun hale getirildiğini vurguladı.
Mobese’nin yanısıra şehirde kullanılan muhtelif yerlerdeki kameraların da, çalışmalarına büyük katkı sağladığını kaydeden Il Emniyet Müdürü, “Çevresel kamera sistemlerinden, çoğu zaman faydalanıyor ve olumlu sonuçlar alıyoruz. Işyeri, bina, bahçe vb. yerlerdeki kamera sayıları ne kadar artarsa bu, hem caydırıcılığı arttırır, suçların önlenmesine olumlu katkılar sağlar, faillerin tespitine yardımcı olur, hem de kullanılan mülk veya mekanın güvenliğinde önemli bir unsur haline gelir. Bu tarz kameraların ilin huzur ve güvenliği açısından artması iyi bir gelişmedir. Zaten artık bu sistemlerin satışını yapan firmalar fiyatlarda da makul rakamlar belirliyor, çeşitli ticari kolaylıklar da sağlıyor.” dedi.
Yaptığımız görüşmelerde Toplum Destekli Polis’lerin çalışmalarının ne düzeyde olduğunu da sorduğumuz Mehmet Behzat Canbazoğlu şunları söyledi:
TDP hakkındaki yorumları vatandaşın ağzından duymalıyız
“Toplum Destekli Polislerimiz bizim açımızdan bakıldığında görevlerini en iyi şekilde yapmaya çalışıyorlar. Ama bu konudaki en önemli yorumları yine vatandaşımızın ağzından duymak gerekir. Onlar ne düşünüyor, bu çok önemli. Arkadaşlarımız kendilerine verilen talimatla, belirlenen bölgelerde çalışmalarını sürdürüyor. Mahallelerde gezip, insanlarla birebir diyalog içerisinde oluyor. Apartman yöneticileri ile görüşüyor. Bu nedenle vatandaşlarımızın onları benimsediğini tahmin ediyorum. Herhangi bir olay olduğunda vatandaşımız ilk olarak onları arayabiliyor. TDP birimine yönelik çalışmalar çerçevesinde diğer iller ile bilgi alışverişinde bulunuyoruz.”
Polis teşkilatının ilin her noktasında aktif rol oynadığını dile getiren Canbazoğlu, okullarla irtibat halinde görevlileri olduğunu, karşılıklı iletişim sayesinde eğitim-öğretim hayatında da polisin elinden gelen herşeyi yaptığını belirtti. Bununla beraber okullardaki nöbetçi öğrenci-nöbetçi öğretmen sisteminin önemine dikkat çeken Canbazoğlu, bu konuda Il Milli Eğitim Müdürlüğü ile de diyalog içerisinde olduklarını söyledi.
Vatandaşın günlük hayatında dikkatli ve şüpheci olmasının asayiş olaylarında etken rol oynayacağını belirten Canbazoğlu, “Kırklarelililer, her türlü şikayet ve görüşlerini bizlere bildirebilirler. Personelimiz ile ilgili memnuniyet ve varsa şikayetlerini de çekinmeden bizlere aktarabilirler. Bu konuda kapımız herkese açıktır.” dedi.
Morali yüksek olan personelin, verimi de yüksek olur
Son olarak personele gösterilen alakayı da açıklamalarına ekleyen Il Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoğlu, “Personelimizin motivasyonuna çok önem göstermekteyiz. Bu anlamda çeşitli faaliyet ve organizasyonlar düzenleyerek onlara moral kazandırıyoruz. Yemek ve eğlence organizasyonları, Genel Müdürlüğümüz bünyesinde sağlanan para ödülleri, takdir belgeleri gibi biçok fonksiyonel unsurlarla onların göreve olan adaptelerini sağlam ve taze tutuyoruz. Çünkü morali yüksek olan personelin, verimi de yüksek olur.” diye konuştu.Canbazoğlu, Kırklareli’ndeki huzur ve güveni en iyi düzeyde sağlayabilmek adına çalışmalarının her zaman devam edeceğini belirterek, hizmet konusunda da, “Ben göreve geldiğim ilk yıl performansımızı teslim aldığım yılla karşılaştırdım. Ondan sonraki yıl, bir önceki yılla karşılaştırmaya başladım. Yani şu anda kendimizle yarışıyoruz.” dedi.
KAYNAK.GAZETETRAKYA.COM

İMAR KANUNUNUN DEĞİŞEN 42. MADDESİ VE YAPTIRIMLARI

Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan imar kanununun değişen 42. maddesi ve yaptırımları konusunda değişiklik hakkında kamuoyunu ve inşaat sektörünü yakından ilgilendiren konu hakkında açıklamalarda bulundu.
Buna göre;
Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesi'nin, 2005/5 e. 2008/93 k. sayılı ve 17.04.2008 tarihli kararı ile 3194 Sayılı İmar Kanunu 42.maddesinin birinci fıkrasının “... 500. 000TL.’dan 25.000.000 liraya kadar para cezası verilir.” bölümü, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptaline, iptal edilen bölümün doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa’nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince iptal hükmünün, kararın resmi gazetede yayınlanmasından başlayarak dört ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ve İptal kararı 05.11.2008 tarih ve 27045 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak 05.03.2009 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
Ancak para cezasının kalkmasının ardından kaçak yapı ile mücadelede sıkıntılar baş göstermeye başlamıştır. 2009 yılının sonlarında ilgili kurum ve dernekler tarafından açılan “Sahalarda kaçak yapı ile nasıl mücadele edilir” konu başlıklı seminerlerden de anlaşılacağı üzere bu konu yalnızca Çorlu Belediyesini değil Türkiye’deki tüm belediyeleri kaçak yapı ile nasıl mücadele edilir, nasıl bir cezai yaptırım uygulanır sorularına cevap aramaya itmiştir.
Sorunların büyümeye başlamasıyla birlikte nihayet 09.12.2009 tarih ve 5940 sayı ile T.B.M.M.’de onaylanan “İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”’un 2. maddesi ile beklenen İmar Kanununun 42.maddesindeki değişiklik gerçekleşmiş ve 17.12.2009 tarih ve 27435 sayılı resmi gazete ile yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu kanun incelendiğinde; İmar Kanunun 42. maddesinde yapılan değişiklikle kaçak yapıların çok ciddi para cezalarına çarptırıldığı anlaşılmaktadır. Örneğin, 70m2 tek katlı ruhsatsız bir yapıya yaklaşık 6.000,00-TL para cezası verilmekte olup, inşaat devam edip mühür fekkinden işlem yapıldığında ise mührü bozmadan dolayı sorumlular ilgili mahkemeye verildiği gibi encümenden de 2 katı, yaklaşık 12.000,00-TL gibi bir para cezası çıkmaktadır. Görüleceği üzere hesapladığımız kaçak yapı, derme çatma tek katlı bir inşaattır. İnşaatın m2 si arttıkça, kullanım durumu ve özellikleri değiştikçe para cezası da önemli bir şekilde artmaktadır. Para cezaları; mal sahibine, inşaatı yapan müteahhide ve sorumlu olan yapı denetim şirketine olmak üzere ayrı ayrı olarak aynı tutarda verilir ve gerekirse icra yolu ile tahsil edilir.
Kaçak inşaatı yapan, yaptıran, denetleyen ayrı ayrı İmar Kanununun yenilenen 42. maddesine istinaden yüklü bir para cezası ile cezalandırıldığı gibi bir de, yapılan inşaatın İnşaat Ruhsatı bulunmadığından dolayı İmar Kanununun 32. maddesine istinaden encümenin tayin ettiği süre zarfı içinde ruhsatlandırılması, ruhsatlandırılmadığı takdirde yıkılması şeklinde ciddi bir yaptırımla daha karşı karşıya kalacağı da göz ardı edilmemelidir. Buradan da anlaşılıyor ki, yaptırımlar sadece ciddi bir para cezası ile kalmayıp, birde yıkım kararı ile karşı karşıya kalınabiliyor.
Önemli olan bir başka konu da; İmar Kanununun 34 maddesindeki “İnşaatların Çevre Düzeni ve Güvenliği” ile ilgili maddesi. Bu maddeye aykırı hareket eden kişilere de ilgisine göre ayrı ayrı olarak yine İmar Kanunun değişen 42. maddesine istinaden 2.000,00-TL’den 6.000,00-TL’ye kadar para cezaları verilmektedir.
Ayrıca İmar Kanununun 18, 28, 32, 33, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelere muhalefette bulunulduğunda yine aynı kanunun değişik 42. maddesine istinaden sorumlulara 2.000,00-TL ile 6.000,00-TL arası para cezası verilmektedir.
17.12.2009 tarih ve 27435 sayılı resmi gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 09.12.2009 tarih ve 5940 sayılı “İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yıllardır disipline alınmamış olan müteahhitliği de disipline almış oluyor. 01.01.2012 tarihine kadar tüm müteahhitler iş yaptıkları branşlara göre yetki belgesi ile belgelendirilecekler ve bu tarihten sonra İmar Kanununun değişik 42. maddesine ve içeriğindeki diğer maddelere muhalefet ettiğinde 1 yıl ile 5 yıl arasında belgeleri iptal edilecek olup hiçbir şekilde bu süre zarfında inşaat yapamayacaklardır.
Görüleceği üzere 09.12.2009 tarih ve 5940 sayılı “İmar Kanunu ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” belediyeleri ciddi anlamda rahatlatmakla birlikte, kaçak inşaat yapanlara da çok ciddi yaptırımlar getirmiştir.
Belediyemizin amacı Çorlu genelinde iş yapan insanları cezalandırmak değildir. Ancak Kamu düzeninin oluşması için inşaatların bir düzen ve disiplin halinde yaptırılması da olmazsa olmazlardandır. Bu konuda Belediyemiz çok hassas davranacağından dolayı inşaat sektöründeki tüm muhatapların bu kanun ve yönetmeliklere uyması şarttır.
Kamuoyuna duyurulur.

Araç patladı; 3 yaralı

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen olayda, 3 yabancı uyruklu vatandaşın bulunduğu araç patladı. Patlama sonucu 3 kişi yanarak yaralandı.

Tem Otoyolu Edirne istikameti 5. kilometrede bulunan bir dinlenme tesisinde duran 52 yaşındaki Graham Sıms yönetimindeki E 5034 BM plakalı jeep ve içindeki Farzeneh Sıms (51), Frei Mohobbi (47) burada alış veriş yaparak yemek yedi. Bir süre tesiste dinlenen 2`si İrlanda vatandaşı, 1`i Amerikan vatandaşı olan şahıslar, daha sonra araca bindi. Graham Sıms’in, kontak anahtarını çevirmesi ile araç patladı. Patlama sonucu araçta bulunan Graham Sıms, eşi Farzeneh Sıms ve Frei Mohobbi yanarak yaralandılar. Dinlenme tesisi çalışanları, yanan araca yangın söndürme tüpleri ile müdahale ederek söndürmeye çalıştılar ancak kısa sürede büyüyün yangın ancak olay yerine gelen Ulaş Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri tarafından söndürülebildi. İtfaiye ekipleri aracı söndürürken olay yerine çağırılan ambulans ile yaralılar Çorlu Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastaneye kaldırılan sürücü Graham Sıms alış veriş sonrasında araca geldiklerinde koku olduğunu arabanın anahtarının çevirdiğinde patlama olduğunu söyledi. Olayın görgü tanıkları ise araç sürücünün arabaya binmesi ile büyük patlama olduğunu sürücü ve diğer kişilerin otomobilin içinde yandığı gördüklerini ve hemen yangın tüpleri ile müdahale ettiklerini belirttiler. Öte yandan, Çorlu ve Velimeşe Jandarma ekipleri olay yerinde geniş çaplı inceleme başlattı.
KAYNAK.www.habercorlu.com

Çorlu'da Hırsızlar Bir Gecede 11 Dükkanı Talan Etti -

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde bir iş merkezinin bekçisini silahla etkisiz hale getiren hırsızlar, elleri ve ayaklarını bağladıkları bekçiyi bir dükkana kapatıp 11 farklı iş yerini soydu.
Alınan bilgiye göre, Omurtak Caddesi üzerinde yer alan cep telefonu ve bilgisayar satışı yapan iş yerlerinin bulunduğu Megalit Alışveriş Merkezi'ne giren hırsızlar, önce bekçi Kasım Çeliker'i silahla etkisiz hale getirdi. Alışveriş merkezinin bekçisini darp eden ve başına dayadıkları silahla etkisiz hale getiren kar maskeli soyguncular, daha sonra elleri ve ayaklarını bağladıkları bekçiyi boş dükkanlardan birine hapsederek, iş merkezinin bütün katlarını tek tek dolaştı. Cep telefonu, bilgisayar ve gümüştakı ürünleri satışı yapan 11 farklı iş yerine kilitleri kırarak giren hırsızlar, dükkanlardaki kasaları da tek tek açarak içlerini boşalttı. Hırsızlık olayı sabah saatlerinde pasaja gelen iş yeri sahiplerinin bekçinin yerinde olmadığını ve kulübesinin camlarının kırık olduğunu görmesi ile ortaya çıktı. Polise haber veren dükkan sahipleri, pasaj içine girdiklerinde 11 dükkanın kapısının açık olduğunu ve içlerindeki kasaların açılmış olduğunu gördüler. Pasaj bekçisi Kasım Çeliker'i elleri ve ayakları bağlıvaziyette boş bir dükkanda bulan polis ekipleri, hırsızlık olayı ile ilgili inceleme başlattı. Pasaj girişindeki kulübesinde oturduğu sırada gece saat 02.30 sıralarında pasaj içerisinde kar maskeli iki kişiyi fark ettiğini belirten Çeliker, olayın şokunu uzun süre üzerinden atamadı. Çeliker, "İçeriden bir anda geldiler. Boru anahtarı ile vurdular. Camı kırdıktan sonra kafama silah dayayıp yukarı çıkardılar. Ellerimi arkadan bağladılar, önce bir dükkandan içine sokmak istediler. Kapalı olunca başka bir boş dükkana götürdüler. Sandalyeye oturtup ayaklarımı da bağladılar. Pasajın kapısından çıkma
ihtimalleri yok, çünkü kepenkler kapalıydı. Hala bina içerisinde saklanıyor olabilirler" dedi.
Polis tarafından yapılan incelemede, hırsızların binanın üçüncü katındaki bir camı kırarak kaçtıkları belirlendi. Olayla ilgili geniş çalışma başlatan polis, pasaj içi ve dışındaki iş yerlerinin güvenlik kamerası görüntüleri ile MOBESE kameralarının görüntülerini incelemeye aldı.
KAYNAK.ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

ÇORLUDA UYUŞTURUCU OPERASYONU YAPILDI

Tekirdağ iline bağlı Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri 3 ay boyunca sürdürdükleri teknik ve fiziki takibin ardından Çorlu, Çerkezköy ve Tekirdağ`da uyuşturucu madde ticareti yaptığı öne sürülen çeteye yönelik operasyon yaptı. Liderliğini E.Ç. ile 64 yaşındaki M.K.`nın yaptığı zehir tacirlerine yönelik 'Dede' kod adlı operasyon gerçekleştiren polis, aralarında içicilerin de bulunduğu 13 kişiyi gözaltına aldı. Edinilen bilgilere göre; İstanbul`dan temin ettikleri esrar ve eroini Çerkezköy, Çorlu ve Tekirdağ`da piyasaya sürdükleri belirlenen şebekeye yönelik 3 ay süren takip yapan Çorlu polisi, liderliğini E.Ç. ile 64 yaşındaki M.K.`nın yaptığı iddia edilen zehir tacirlerine baskın düzenledi. Çerkezköy, Çorlu ve İstanbul`da gerçekleştirilen eş zamanlı baskınlarda, aralarında içicilerin de bulunduğu toplam 13 kişi gözaltına alındı. Çorlu İlçe Emniyet Müdürlüğü`nde sorguları tamamlanan 13 kişi adliyeye sevkedildi. Gözaltına alınan şahısların evlerinde yapılan aramalarda ise satışa hazır halde 550 gram eroin, 100 gram eroin katkı maddesi ile yine satışa hazır tabakalar halinde 210 gram esrar ile hassas terazi ve bir adet ruhsatsız tabanca ele geçirildiği kaydedildi. Gözaltına alınan 13 kişi, "örgüt kurmak suretiyle uyuşturucu ticareti yapmak" ve "uyuşturucu madde kullanmak" suçlamaları ile adliyeye sevk edildi. Emniyet binasından çıkarılan ve evinde eroin ele geçirildiği öğrenilen 64 yaşındaki M.K.`nın ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü. Bir ara sendeleyen M.K.'ye, polis ekipleri yardımcı oldu. Gözaltına alınan çete lideri E.Ç.`nin, uyuşturucuyu ayakkabı tezgahında sattığı belirlendi. E.Ç.`nin arabasının bagajında sürekli olarak kolilerle ayakkabı bulundurduğu, özellikle cami çevrelerine açtığı seyyar ayakkabı tezgahıyla uyuşturucu madde satışı yaptığı kaydedildi. E.Ç.`nin madde bağımlısı müşterileri ile ayakkabı tezgaında alışveriş gerçekleştirdiği, eroin için yazlık ayakkabı, esrar için ise kışlık ayakkabı tabirlerini kullanarak şifre oluşturduğu ortaya çıktı. KAYNAK:ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

SGK İl Müdürü Bayram 2009’u değerlendirdi

HABER VE FOTO: Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
SGK Kırklareli İl Müdürü Mehmet Bayram, Lüleburgaz Sosyal Güvenlik Merkezi’nde gazetecileri ağırlayarak, 2009 yılı faaliyetleri ile ilgili bilgi verdi.
Bayram, Kırklareli SGK İl Müdürlüğü’nün görev ve sorumluluklarının bilinci içinde, 2009 yılında da çalışmalarına devam ettiğini, yasal mevzuatın uygulanmasının yanı sıra, vatandaş odaklı, kaliteli bir hizmet verme adına yapısal ve fiziki anlamda yapılanmasını sürdürdüğünü ve tüm bunların yanında teknolojik altyapısını da iyileştirdiğini ifade etti.
Kırklareli SGK’nın, 2008 yılında 105 personel ile faaliyet vermekte iken bu sayının 2009 yılında yüzde 2.85 oranında azaltılarak 102 personel ile hizmet verdiğini söyleyen Bayram, 2009 yılında, 43 adet Alo 170 hattından; 80 adet Müdürlüğe gelen ihbar ve şikâyetlerden ve 76 adet de Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele’den gelen toplam 199 adet sigortalı tespit edilerek kayıt altına alındığını dile getirdi. Bayram, bu rakam 2008 yılında 117 olduğunu, 2009 yılında yüzde 70.09 oranında artış kaydedildiğini bildirdi.
Bayram, işlemler gerçekleştirilirken tasarruf tedbirlerine azami özen gösterildiğini, bu sayede 2009 yılında, 2008 yılına göre, elektrik ödemelerinde yüzde 30,53, akaryakıt ve yağ ödemelerinde ise yüzde 25,62 oranında bir tasarruf sağlandığını kaydetti.
.
“İl Müdürlüğümüz, fiziki anlamda yapılanmasına 2009 yılında da devam etmiştir. Hizmet Binamızdaki servisler ile katlarındaki hava sirkülâsyonu ve ısının düzenlemesi amacıyla, katlara salon klimaları alınarak montajı yapılmıştır” diyen Bayram: “Ünitemizin güvenliğinin sağlanması adına 32 adet kameradan oluşan güvenlik sistemi kurularak faaliyete geçirilmiştir.
Müdürlüğümüzde bulunan yemekhanemiz yeniden düzenlenmiş, eski tabldot malzemelerinin yerine porselen tabak sistemine geçilmiştir. Ayrıca salon tüm detayı ile tefriş edilerek 100 kişilik bir kapasiteye kavuşturulmuştur. Ünitemizin tüm Servislerinin pencerelerinde bulunan eski ve yırtık tül perdelerin yerine son derece şık olan jaluzi perdeler yaptırılmıştır” şeklinde konuştu.
Bayram, Hizmet Binalarının zemin katında Ön masa kurularak, vatandaşlarımızın işlemlerinin daha kısa zamanda sonuçlanması sağlandığını belirterek, bunun yan sıra, hizmeti vatandaşların ayağına götürmek için çalışmalar ve geziler düzenlediklerini duyurdu. Vatandaşın dilek ve şikayetleri ile de yakından ilgilendiklerini ifade eden Bayram, http://www.kirklarelisgim@sgk.gov.tr/ adresine, vatandaşların her türlü şikayet, istek ve sorularını gönderebileceklerini, adrese gönderilen ve bilgileri tam ve doğru olarak verilen maillerin, en fazla 2 işgünü içinde cevaplandırılacağını söyledi.

Kristal-İş, Toplu İş Sözleşmesine başladı

HABER VE FOTO.Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Kristal-İş, 22’nci dönem Toplu İş Sözleşmesine başladı.
Kristal-İş Trakya Şube Başkanı Habib Çalışkan, toplu iş sözleşmesindeki asıl konularının müteahhit taşeron çalışanlarını, Kristal-İş’in bünyesine almak olduğunu söyledi.
Kristal-iş sendikası olarak 22 dönem toplu iş sözleşmesi olumlu biteceğine inandığını söyleyen Çalışkan:“22’nci dönem toplu iş sözleşmesinde idari maddelerden hiç taviz vermeden ve bu konuda cam işçisinin dik durduğunu ve güvenimizin sonsuz olduğunu söylemek isterim. Krizi de başarıyla atlatacağımıza inanıyoruz. 22 dönem toplu iş sözleşmesinde bu dönem bizim asıl konumuz fabrika içindeki müteahhit taşeron çalışanlarını kristal-iş sendikasının bünyesine almak olacaktır. Bu konuda kararlıyız onun adı grevse ona da varız” dedi.
Çalışkan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Amerika’da başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin, Trakya’yı etkilediğini ve birçok işyerinin kapandığını ve birçok işçinin işten atıldığını söyledi. Çalışkan: “Bu işyerlerinde çalışanlar, sendikasız olduklarından hiçbir direnç gösterememişlerdir. Özellikle bizim örgütlü olduğumuz Şişe Cam fabrikaları da kısmi olarak ekonomik krizden etkilenmiştir. Ama hiçbir arkadaşımızın burnu kanamamıştır”

HEM’den askere okur-yazarlık kursu

HABER:Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Halk Eğitim Merkezi, Mehmetçiklere yönelik okuma yazma kursu başlattı.
65’icni Mekanize Tugay Komutanlığı’nda askerliğini yapmakta olan okuma yazma bilmeyenler, halk eğitim Merkezi’nin açtığı kursta 1’inci kademe okuma-yazma kursuna katılacak.
1 Şubat günü başlayacak olan kurs 12 Mart’a kadar devam edecek. Hafta içi her gün ve haftada 20 saat düzenlenecek olan kurs, gönüllü olarak öğretmenlik gibi bölümlerden mezun askerler tarafından verilecek.
76 askerin katılacağı kur ve Tugay Komutanlığının talebi doğrultusunda yapılacak olan kurs sonucu, başarılı olan askerlere Milli eğitim Bakanlığı’ndan onaylı okur-yazarlık belgesi verilecek.

Tuzlama çalışmaları sürüyor

HABER VE FOTO:Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Lüleburgaz Belediyesi ekiplerince yapılan tuzlama çalışmaları sürüyor. Belediye ekipleri, İstanbul ve Fatih caddeleriyle birlikte, mahallelerde de tuzlama çalışmalar yapıyor.
Buzlanma nedeniyle meydana gelebilecek trafik kazalarını önlemek amacıyla, mahallelerde ve ara sokaklarda da tuzlama çalışmaları yapılıyor.
Yapılan çalışmalar çerçevesinde Gündoğu Mahallesinde tuzlama çalışmaları yapıldı. Edinilen bilgiye göre, mahalleler ve ara sokaklarda tuzlama çalışmaları sürecek.

Yağmacı yakalandı

HABER VE FOTO: Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Yağma suçundan 10 yıl hapse mahkûm edilen G.Y, Lüleburgaz’da yakalandı.
2006 yılında Lüleburgaz’da bir internet kafede darpta bulunduktan sonra kayıplara karışan 1982 Çorlu doğumlu olan G.Y.’nin, tutuksuz yargılandığı Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 yıl hapis cezasına mahkûm edildiği öğrenildi.
G.Y.’nin bir iş hanında bulunduğu bilgisine ulaşan Lüleburgaz Emniyeti Asayiş Büro ekiplerin operasyon düzenledi.
Operasyon sonucu yakalanan G.Y., cezaevine gönderildi.

—ADD, HAYRABOLU VE KEŞAN ŞUBELERİ AÇILIYOR

Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu, 31 Ocak 2010 Pazar günü, ADD, Hayrabolu ve Keşan Şubeleri’nin açılışına tüm Trakya Şubelerini davet etti.
Dedeoğlu, yaptığı açıklamada, "Birlikten güç doğar" ilkesiyle, çok önemli gerekçesi olmayan tüm Başkan ve Yöneticilerimizi, yeni yerine taşınan Hayrabolu ve Keşan Şubelerimizin gücüne güç katmak adına birlikte olmaya davet ediyorum.” dedi.
ADD Keşan Şubesi’nin açılış saati: 13.00’te, ADD Hayrabolu Şubesinin açılış saati ise 16.30’da gerçekleşeceği belirtildi.
Ayrıca, ADD Hayrabolu Şubesi’nce, Öğretmen Evi Konferans Salonu’nda, Gazeteci-Yazar Mehmet Faraç tarafından, saat: 17.30’da “Terör ve Güneydoğu” konulu bir konferans verilecek.

TEKİRDAĞ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI 2009 YILI TEKİRDAĞ İLİ SONUÇLARI

2009 yılı Bütçe Gelirleri tahakkuk miktarı 2.261.850.624 TL, tahsilât miktarı, 1.856.693.401 TL ve tahsilât oranı %82 olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yıla göre, tahakkuk miktarında %8,86, tahsilât miktarında %5,34 artış sağlanmıştır.
Bütçe gelirlerinde Türkiye sıralamasında Tekirdağ ili; Tahakkuk miktarında 11. sırada, tahsilât miktarında 9. sırada, tahsilât oranında 7. sırada yer almıştır.
2009 yılı Vergi Gelirleri tahakkuk miktarı 2.028.042.383 TL, tahsilât miktarı, 1759.372.097 TL ve tahsilât oranı %87 olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yıla göre, tahakkuk miktarında %6, tahsilât miktarında %4 artış sağlanmıştır.
Vergi gelirlerinde Türkiye sıralamasında Tekirdağ ili; Tahakkuk miktarında 9. sırada, Tahsilât miktarında 8. sırada, tahsilât oranında 8. sırada yer almıştır.
2009 yılı mükellef sayıları; 29.839’u gerçek usul 11.710’u basit usul olmak üzere 41.549 kişi gelir vergisi mükellefi, 7.352 kurumlar vergisi mükellefi olmak üzere toplam mükellef sayısı 48.901 kişi olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yıla göre mükellef sayılarında %3.1 oranında artış olmuştur.
Kamuoyunda “Varlık Barışı Kanunu” olarak da adlandırılan 5811 sayılı “Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun uygulamasından yararlanmak için 482 kişi başvuruda bulunmuştur.. Başvurularda, yurt içinde sahip olunan varlıklar için toplam 89.729.529.31 TL, yurt dışında sahip olunan varlıklar için toplam 5.843.247,22 TL matrah bildirilmiş ve toplam 4.603.341,43 TL vergi tahakkuk etmiştir.
Kamuoyuna önemle duyurulur.
Abdulkayyum KARAYEL
Vergi Dairesi Başkanı

“Kendinizi İşe Adamayın”

HABER VE FOTO:Fırat ÇALIŞKAN
Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından gerçekleştirilen Eğitim programları çerçevesinde “Zaman Yönetimi” konulu eğitim semineri verildi. Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, “Kendinizi işe adamayın; işkolik olmayın; ailenize ve sevdiklerinize de zaman ayırın” dedi. Kocaeli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş’un katılımıyla, Marmara Belediyeler Birliği’nde “Zaman Yönetimi” ana başlığıyla seminer verildi. Hızır Bey Çelebi Seminer Salonu’nda verilen eğitim kapsamında, işyerinde geçirilen zamanın etkin ve verimli kullanımıyla alakalı konularda detaylı anlatım yapan Prof. Dr. Erdoğmuş; ‘verimli çalışma, ofis düzeni, çalışma psikolojisi, çalışma koşulların uygunluğu, ajandalı çalışma yöntemi, toplantı yönetim teknikleri’ konularına da değindi. Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş zaman yönetiminde kurumsallaşmanın ve yöneticilik becerisinin geliştirilmesinin gerekliliğine vurgu yaparken, elemanlarını çalıştırabilecek yeteneğe sahip yöneticilerin olması gerekliliğini belirtti ve yöneticilerin kendilerini bu yönde geliştirmeleriyle sorunların daha kolay çözüme ulaşacağını söyledi. Erdoğmuş, kurumsallaşma olmaksızın bir kurumda istenen sonuçların tam anlamıyla elde edilemeyeceğini belirtirken, “Kurumunuzda kurumsallaşma olmadıkça siz istediğiniz kadar çalışın yeterli olmaz. Ancak kurumsallaşma tamamlandığında sistem kendiliğinden insanları çalıştırmaya başlar" dedi. Kurumsallaşmada ise bireysel altyapının önemli olduğunu belirten Erdoğmuş; bilgi, beceri ve istek olgularının bireysel altyapıyı oluşturduğunu ve iyi ekiplerin iyi bireylerden oluşacağını söyledi. Erdoğmuş kurumsal karne ile ilgili olarak da “Kurum geleceğini önemsiyorsa yaptığı işi ciddiye alır. Belediye başkanlarının yapması gereken en önemli şeylerden birisi kurumsal karneyi oluşturmaktır. Kurumsal karne çalışanların performanslarının göstergesidir ve çalışanların performanslarına göre değerlendirilmesini sağlar. Ancak maalesef pek çok kurumda performans göstergeleri yok ve performansa göre ücret dağılımı yapılmıyor" diye konuştu. Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş stratejik düşünme düzeyinden ve gereğinden de bahsetti. Erdoğmuş: “Zaman yönetiminin ulaşılabilir ve gerçekçi olması gerekir. Kişisel bir vizyona sahip olmak şarttır. Böylece faaliyetlerimizi daha etkin yapmış ve zamanı bir anlamda yönetmiş oluruz. Ayrıca görev tanımlarını kültür haline getirmek gerekiyor. Aksi takdirde istediğiniz kadar tanımları geniş hazırlayın yine de belirsizlikler ve problemler ortaya çıkacaktır” dedi. Marmara Belediyeler Birliği’ne üye belediyelerin ve bağlı kuruluşlarının, personel ve yöneticisinin katıldığı seminerde, son olarak, etkili ve verimli çalışmak kadar, iş dışındaki yaşama da gereken değerin verin verilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, “Kendinizi işe adamayın; işkolik olmayın; ailenize ve sevdiklerinize de zaman ayırın. İş yaşamındaki başarıda, aktif sosyal yaşamın büyük rol oynadığını bir an olsun aklımızdan çıkarmayalım” diye konuştu.

28 Ocak 2010 Perşembe

ROMANLAR NEREDE YAŞARLARSA O BAYRAĞA VE O TOPRAĞA SAHİP ÇIKMIŞLARDIR

Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde faaliyet gösteren Çorlu Hıdırağa Mahallesi Romanlar Sosyal Yardımlaşma Kültür Derneği Başkanı ve eski Çeri Başı Demir Kaykaç, son günlerde çok konuşulan ve içinde romanların da bulunduğu olaylar hakkında bilgiler verdi ve “romanlar hangi bölgede yaşarlarsa o bölgenin bayrağına ve toprağına sahip çıkmışlardır” dedi.
Dernek Başkanı Demir Kaykaç sözlerine devamla “Romanlarımız, Osmanlı İmparatorluğu’nda da vardır ve bu romanlar ta o zamanlarda da çok ciddi ve önemli görevler aldı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasından sonra romanlar, Hindistan üzerinden Dünyanın bütün bölgelerine dağıldılar.
Romanların Çorlu’ya gelmesi konusunda da çok değişik rivayetler vardır. Çorlu’da Hıdırağa Mahallesi sınırların da kalan ve Bizans’tan kaldığı bilinen Kale vardır.
Romanlar bu bölgeye gelmiş ve burada konuşlanmışlardır. Uzun yıllardan beri de Hıdırağa Mahallesi’nde yaşamaktadırlar.
Hıdırağa Mahallesinde yaşayan romanların nüfusu 6 bin civarında olarak söylense de, bu sayı çok daha fazladır” dedi.
Romanların yaşam standartları arasında değişik meslek gurupları olduğuna da dikkat çeken Başkan Kaykaç, “romanların değişik meslek gurupları ve geçim durumları vardır.
Bu meslek gurupları arasında başlıcaları sepetçilik, maşacılık, demircilik, süpürgecilik, boyacılık, hayvancılık ve müzisyenliktir. Çorlu’daki romanların büyük bir kısmı esnaflık ve müzisyenlik ile geçinir.
Bu müzisyen romanların tamamının ailesinde de eskiden kalma müzisyenlik vardır. Bu aileler, çocuklarının da iyi birer müzisyen olması için uğraşır ve çaba harcar.” diye konuştu.
Roman vatandaşların değişik örf ve adetlerinin değişik eğlenceler ile kutlandığını da ifade eden Kaykaç, “romanlarımızın değişik adetleri vardır.
Bu adetler arasından Hıdırellez ve Düdülenge şenlikleri vardır. Hıdırellez, romanların tarih boyunca kutladıkları ve baharın gelişini müjdeleyen bir kavramdır.
Hıdırellez sabahı herkes çok erken saatlerde kalkar ve yaşadığı bölgeye en yakın yerdeki dere, göl ve akarsu gibi, suyun bulunduğu bir yere gider. Burada toplanan romanlar gün içerisinde de çalgılar eşliğinde oynar, eğlenir, ateş yakar, ateşten atlar ve bütün gününü böyle geçirir. Ayrıca romanlarda bir de çeribaşılık vardır.
Bir şehirde nasıl idari ve mülki amirler varsa, çeribaşı da romanların amiridir ve her sorunuyla ilgilenip çözmeye çalışan kimsedir.” şeklinde konuştu.
Romanların ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye başladığını ve bu durumdan hoşnut olmadıklarını da vurgulayan Kaykaç şunları söyledi;“romanlar toplumumuzda yavaş yavaş ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeye başladı.
Bizler, durumdan çok rahatsızız. Her toplumda her millette olduğu gibi romanların arasında da iyi ve kötü insanlar vardır. Ancak bu durum, romanların tamamı kötüdür anlamına gelmez. Biz, dernek olarak 5 yıldan bu yana çok güzel etkinlikler ve hizmetler yaptık.
Kurduğumuz halk dansları gurubumuz ve mehter ekibimiz var. Bunları maddi imkansızlıklardan dolayı devam ettiremiyoruz. Çorlu’da ve bölgemizde hiç kimse bu hizmetlere maddi manevi destek olmuyor. Eğer arkamızda bize destek olan güçler olursa çok büyük işlere ve başarılara daha imza atarız”
KAYNAK:Devrim Gazetesi

Eşini öldüren kocaya 15 yıl

Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi’ne bağlı Yeniçiftlik beldesinde 05 Şubat 2006 tarihinde kayınvalidesinin eşini başka birine 5 bin TL’ye satması üzerine deliye dönen kişi eşinin başına silahla 3 el ateş ederek öldürdükten sonra eşinin parmağında ki yüzüğü çıkartıp başında ki kana sürüdü ve tekrar parmağına taktı. Yargıtay 1. Ceza Dairesince de onan kararda koca Çorlu Ağır Ceza Mahkemesince 15 yıl hapse mahkûm edildi. Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi’ne bağlı Yeniçiftlik beldesinde Hüsmen Çoşan (44) ve Yasemin Arabacı (36) birlikte olduktan sonra 1999 yılında evlendi. Evliklerinden Nurullah (11) isminde çocukları olduktan sonra 2002 yılında boşandılar. Ardından Yasemin Arabacı (36) başka biriyle evlendi. Ancak kısa süre sonra bu evliliği de sürdürmek istemeyen Yasemin Arabacı (36) boşanarak ilk kocası Hüsmen Çoşan (44) ile birlikte olmaya başladı. Yeniçiftlik Beldesi Meydan Caddesi Türker Kömür Ofisi Önünde 05 Şubat 2006 tarihinde meydana gelen olayda Yasemin Arabacı (36) oğlu Nurullah ile birlikte Marmara Ereğlisi’nde ki annesinin evinden ayrılarak minibüsle Yeniçiftlik beldesine geldi. Eski eşinin minibüsten indiğini gören Hüsmen Çoşan (44) karşılamak için yanlarına gitti. Hüsmen Çoşan (44) yanlarına gittiği esnada Yasemin Arabacı (36) karşıdan elini havaya kaldırarak parmağında ki yüzüğü gösterdi. Ve annesinin kendisini başkası ile nişanladığını söyledi. Bunun üzerine deliye dönen Hüsmen Çoşan (44) yanında bulunan silahla oğlunun yanında Yasemin Arabacı’nın (36) başına 3 el ateş etti. Daha sonra Yasemin Arabacı’nın (36) parmağından yüzüğü çıkararak başında ki kana sürüdükten sonra tekrar parmağına taktı. Hüsmen Çoşan (44) mahkemede ki ifadesinde, “Ben ev bitti evlenelim dedim. Ancak o bana annesinin kendisini 5 bin TL’ye sattığını ve yüzüğü gösterdi” dedi. Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinde yargılan sanık Hüsmen Çoşan’a (44) “Kasten öldürme, 6136 sayılı yasaya muhalefet” suçlarından önce müebbet hapis verdi. Ardından haksız tahrik indirimi yaparak 18 yıl, duruşmalarda ki iyi halinden dolayı da 15 yıl hapse mahkûm etti. Karar Yargıtay 1. Ceza Dairesince onandı.
KAYNAK.ÇORLU GAZETESİ
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...