***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

18 Ekim 2009 Pazar

Yanlış politikalar sonucu en verimli tarım arazileri sanayi alanlarına dönüştürüldü”

16 Ekim tarihinin Dünya Gıda Günü olması sebebiyle, CHP Kırklareli Milletvekili Tansel Barış anlamlı bir mesaj yayımladı. Barış mesajında dünyada üretilen gıda maddelerinin, dünya nüfusunu beslemeye yetmediğini, buna yoksul ülkelerdeki hızlı nüfus artışının da eklendiğinde, yoksullar ordusunun hızla artarak, açlık ve sefaletin devam ettiğini önemle hatırlattı.
Söz konusu mesajda şunlar vurgulandı;
“Dünyada nüfusu hızla artarken, gıda üretimi artan nüfusu besleyememektedir. Yoksul ülkeler ile zengin ülkeler arasındaki uçurumun da iyice açılmaktadır. Besin maddelerinin üretiminin az olduğu, hatta hiç olmadığı ülkelerde yetersiz beslenme ve açlık tüm dünyanın ortak sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Bir tarafta üretimin fazla olduğu zengin ülkeler, diğer taraftan hızla yoksullaşan ve açlık ve sefalet içerisinde kıvranan dünya ülkeleri. Dünyanın bu ortak sorununa, Birleşmiş Milletlerin çatısı altında bir araya gelen ülkelerin oluşturduğu, kısa adı FAO olan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya tüm dünyanın dikkatini, yoksulluğa, yetersiz beslenme ve açlıktan ölen yoksul ülkelerinin üzerine çekmek için 16 Ekim'i DÜNYA GIDA GÜNÜ olarak kabul etti. Bu günde, Birleşmiş Milletlere üye ülkeler, dünyada açlık, gıda üretimi ve tüketimi gibi konuları gözden geçirerek, ona göre raporlar yayınlayarak, dünyanın buna göre tedbirler alması önerilmektedir.
Dünyada üretilen gıda maddeleri, ne yazık ki dünya nüfusunu beslemeye yetmemektedir. Buna bir de özellikle yoksul ülkelerdeki hızlı nüfus artışını da eklendiğinde, yoksullar ordusu hızla artarak, açlık ve sefalet devam etmektedir.
Dünyada kıt olan kaynakları, en verimli bir şekilde kullanmak zorundayız. Bir taraftan bolluklar içerisinde kaynaklar hovardaca harcarken, diğer taraftan, açlıkla, ölümle pençeleşen ülkeler.
Bugün dünyada yaklaşık 500 milyon insanın yetersiz beslenme sonucu, çeşitli hasatlıklara yakalanarak, açlık ve ölümle pençeleşmektedir.
Ülkemiz daha düne kadar, ürettiği besinlerin kendi kendine yettiği 7 ülkeden biri durumunda iken bugün birçok gıda maddesini dışarıdan alan, dışarıya bağımlı hale gelen ülkeler arasına girmiştir. Bunda da ülkeyi yönetenlerin izlemiş oldukları yanlış tarım ve ekonomi politikaları yatmaktadır. Yıllardır tarımı üvey evlat olarak gören, yok sayan bir zihniyetin sonucudur. Tarım sektöründe üretim yapan çitçilerimiz, ürettikleri malların karşılığını alamadıkları, maliyetleri dahi karşılayamadıkları için bu sektörden uzaklaşmaya, hatta tamamen çekilmeye başlamıştır. Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimizde hayvancılıkla geçimini sağlayan ve üretimi ile ülkemizin et, süt ve buna bağlı yan ürünleri ile ihtiyacını karşılayan önemli alanlarımızdan biri durumunda iken bugün terör nedeni ile hayvancılık tamamen ölmüş, bu alanda faaliyet gösteren vatandaşlarımız da göç ederek şehirlerde varoşlar oluşturarak, şehirlerin köy kentlere dönüşmesine sebep olmuştur. Diğer taraftan başta Trakya bölgemiz olmak üzer diğer tahıl ambarlarımız, tarım bölgelerimizde durum pek farklı değildirdir, Yanlış politikalar sonucu en verimli tarım arazileri sanayi alanlarına dönüştürülmüştür. Kriz nedeni ile bugün bu alanlar birer sanayi çöplüğüne dönüşmüştür. Eğer acil tedbirler alınmaz, ise zaten, dünyada kişi başına düşen su miktarı bakımından fakir olan ülkemiz, gıda ve tarım alanında da yoksul ülkeler arasına girecektir. Ülkemizde üretilen besin maddeleri iyi değerlendirilemiyor, besin maddelerinden halkımız gereği gibi yararlanamıyor. Üretilen besin kaynaklarımız tüketiciye düzenli olarak dağıtılamıyor.
Üreticiden tüketiciye ulaşırken arada çok ciddi fiyat farkları oluşabiliyor. Büyük kentlerimizde yapılan bir araştırmaya göre besin maddelerinin % 10'nun çöplüğe atıldığı, atılan besin maddelerinin başında da tahıl ürünlerinin başı çektiği dikkat çekiyor. Bu savurganlığı önlememiz için üzerimize düşen görevleri yapmalıyız.Dünyada açlık ve yoksulluğun önüne geçebilmek için az gelişmiş ve yoksul ülkelerin nüfus planlamaları başta olmak üzere, zengin ülkelerin silahlara, savaşlara ayırdıkları kaynaklarının yoksul ülkelerin açlıktan ölmemeleri için gıda yardımına dönüştürülmesi inancıyla 16 EKIM DÜNYA GIDA GÜNÜNDE Tüm Dünyanın dikkatler bir kez daha bu konuya çekmelerini diliyorum.”
KAYNAK:www.gazetetrakya.com

At arabaları da kayıt altına alınıyor

Tekirdağ Belediyesi Zabıta Müdürlüğü tarafından, at arabalarının kayıt altına alınması amacıyla bir çalışma başlattı. Buna göre at arabalarına sahibinin kimlik bilgilerini içeren plakalar takılıyor.
Tekirdağ Belediyesi Zabıta Müdürü Hüseyin Hatipoğlu, bir yazılı açıklama yaparak; bu uygulamayla mahalle sakinlerinin huzurunu sağlamayı ve çevre sağlığını korumayı hedeflediklerini kaydetti.
Plaka uygulamasıyla Aydoğdu ve Zafer mahallelerinde bulunan at arabalarının kayıt altına alınmasının hedeflendiğini belirten Hatipoğlu, atların sokakları pisletmemeleri için de her birine birer gübre torbası dağıtıldığını ve uygulamanın at arabası sahipleri tarafından da olumlu karşılandığını söyledi.

Çerkezköy ilçesindeDere kenarındaki 104 ev için yıkım kararı

Eylül Ayı'nda, baştaTekirdağ iline bağlı Saray ilçesinde ve İstanbul olmak üzere, dere yatağındaki bir çok evin sel altında kalması ve ciddi can kayıplarının yaşanması bu olay, Tekirdağ iline bağlı Çerkezköy Belediyesi'ni de harekete geçirdi.
DERE YATAĞINDAKİ EVLERE YIKIM KARARI
Etkili yağışlarda taşma riski taşıyan, Çerkezköy'deki her iki derenin etrafında keşif yapan Belediye ekipleri, sel ve taşkınlarda, can kaybı yaşanabilecek evlerin sayısını belirledi. Yapılan keşfin ardından, Pınarça'dan doğup, Bağlık Mahallesi üzerinden Çorlu Deresi'ne bağlanan Pınarça Deresi'nin etrafında kümelenmiş 65 ev ile, Yıldırım Beyazıd Mahallesi'nden geçen Kavakdere kenarında bulunan 39 ev için yıkım kararı alındı.
BİR AY İÇİNDE YIKTIRILACAK
Alınan yıkım kararı, yıkım kararı alınan evlere de, tebligat olarak ulaştırıldı. Zabıta ekiplerinin dağıttığı tebligatlarda, bulundukları evlerin bir ay içinde yıktırılacağı vurgulanarak, gerekli tedbirlerin alınması isteniyor. Belediye ekipleri, Kurban Bayramı'ndan hemen sonra, sözkonusu 104 evin yıkımına, başlayacak.
BAŞKA YER GÖSTERİLMEYECEK!
Belediye yetkililerinden alınan bilgiye göre; yıkım kararı verilen 104 evin tamamı, ya hazine arazisi, ya da yeşil alan üzerine, kurulmuş gecekondulardan oluşuyor. Dolayısıyla gecekonduları yıkılacak ailelere, yeni bir yer de tahsis edilmeyecek.
GERİ ADIM ATILMAYACAK
Ramazan Bayramı hemen öncesinde yaşanan sel felaketinin, Saray ve İstanbul'da 10'larca hayatın sönmesine neden olduğunu dile getiren Belediye ekipleri, "Çerkezköy'de de aynı acıların yaşanmasını istemiyoruz. Dolayısıyla, belirlenen 104 evin tamamı, yıktırılacak. Bu evlerde kalan ailelerin, sokakta kalmaması için 1 ay süre tanıdık. Bu süre dolduğunda güvenlik güçleri nezaretinde, yıkımı gerçekleştireceğiz. Alınan karardan kesinlikle geri adım atılmayacak." uyarısında bulundular
KAYNAK:ÇERKEZKÖY HABER GAZETESİ
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...