***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

12 Ocak 2010 Salı

"Edirne'de kaçak yapılaşma oranı Türkiye ortalamasının altındadır

Dördüncü kez Belediye Başkanlığı görevini üstlendiği çağdaş kent Edirne’de kaçak yapılaşma oranının Türkiye ortalaması olan %60’ın çok çok altında olduğunu belirten Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi “Bu oran şehrimizde %4.6 düzeyindedir. Buda göstermektedir ki şehrimizde yaşayan vatandaşlarımız genel anlamda imar kanununa uygun olarak projelerini hazırlayarak ruhsatlarını almaktadır. Bu olumlu gelişmelere rağmen hatırlatılmasın da fayda gördüm kaçak inşaatlara uygulanan para cezalarına yönelik 3194 sayılı İmar Kanun 42. maddesi 17 Aralık 2009 tarihinden itibaren aşağıdaki şekilde ağırlaştırılarak değiştirilmiştir” dedi.
MADDE 42- Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır.
Ruhsat alınmaksızın veya ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine,yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır:
a) Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için;
1) I. sınıf A grubu yapılara üç, B grubu yapılara beş Türk Lirası,
2) II. sınıf A grubu yapılara sekiz, B grubu yapılara onbir Türk Lirası,
3) III. sınıf A grubu yapılara onsekiz, B grubu yapılara yirmi Türk Lirası,
4) IV. sınıf A grubu yapılara yirmiüç, B grubu yapılara yirmibeş, C grubu yapılara otuzbir Türk Lirası,
5) V. sınıf A grubu yapılara otuzsekiz, B grubu yapılara kırkaltı, C grubu yapılara elliiki, D grubu yapılara altmışüç Türk Lirası, idari para cezası verilir. Bu miktarlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında bir Türk Lirasının küsuru da dikkate alınmak suretiyle artırılarak uygulanır.
b) Mevzuata aykırılığı yapı inşaat alanı üzerinden hesaplanması mümkün olmayan,yapının cephelerini ve diğer yapı elemanlarını değiştiren veya yapı malzemesi için öngörülen gereklere aykırı bulunan uygulamalar için, Bakanlıkça yayımlanan ve aykırılığa konu imalatın tespiti tarihinde yürürlükte bulunan birim fiyat listesine göre ilgili idarece belirlenen bedelin % 20’si kadar idari para cezası verilir.
c) (a) ve (b) bentlerine göre cezalandırmayı gerektiren aykırılığa konu yapı;
1) Hisseli parselde diğer maliklerin muvafakati alınmaksızın yapılmış ise cezanın % 30’u,
2) Kamuya veya başkasına ait bir parselde yapılmış ise cezanın % 40’ı,
3) Uygulama imar planında veya parselasyon planında “Kamu Tesisi Alanı veya Umumî Hizmet Alanı” olarak belirlenmiş bir alanda yapılmış ise cezanın % 60’ı,
4) Mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ediyor ise cezanın % 100’ü,
5) Uygulama imar planı bulunan bir alanda yapılmış ise cezanın % 20’si,
6) Yapılaşmaya yasaklanmış bir alanda yapılmış ise cezanın % 80’i,
7) Özel kanunlar ile belirlenmiş özel imar rejimine tabi bir alanda yapılmış ise cezanın % 50’si,
8) Ruhsatsız ise cezanın % 180’i,
9) Ruhsatı hükümsüz hale gelmesine rağmen inşaatı sürdürülüyor ise cezanın % 50’si,
10) Yapı kullanma izin belgesi alınmış olmakla birlikte, ruhsat alınmaksızın yeni inşaî faaliyete konu ise cezanın % 100’ü,
11) İnşaî faaliyetleri tamamlanmış ve kullanılmıyor ise cezanın % 10’u,
12) İnşaî faaliyetleri tamamlanmış ve kullanılıyor ise cezanın % 20’si,
13) Çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet veriyor ise cezanın % 20’si,
(a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunur. Para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alan dikkate alınır.
18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41’inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verilir.
Yapıldığı tarih itibarıyla plana ve mevzuata uygun olmakla beraber, mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ettiği veya edeceği ilgili idare veya mahkeme kararı ile tespit olunan yapılara, ilgili idarenin yazılı ikazına rağmen idarece tanınan süre içinde takviyede bulunmayan veya bu yapıları 39 uncu madde uyarınca yıkmayan yapı sahibine onbin Türk Lirası idari para cezası verilir.
27’nci maddeye göre il özel idaresince belirlenmiş köy yerleşme alanı sınırları içinde köyün nüfusuna kayıtlı olan ve köyde sürekli oturanlar tarafından projeleri il özel idaresince incelenerek fen, sanat ve sağlık şartlarına uygun olmasına rağmen muhtarlık izni olmaksızın konut ve zatî maksatlı tarım ve hayvancılık yapısı inşa edilmesi halinde yapı sahibine üçyüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu yapılardaki diğer aykırılıklar ve ruhsata tabi tarım ve hayvancılık maksatlı yapılardaki aykırılıklar için verilecek olan idari para cezası, üçyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, ikinci fıkraya göre hesaplanan toplam ceza miktarının beşte biri olarak uygulanır.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen fiil ve hallerin, yapının inşa edilmesi süreci içinde tekrarı halinde, idari para cezaları bir kat artırılarak uygulanır.
Yukarıdaki fıkralar uyarınca tahsil olunan idari para cezaları, aynı fiil nedeniyle 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine göre mahkûm olanlara faizsiz olarak iade edilir.
Yapının bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, plana, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere uygun hale getirilmesi için idarenin yazılı izni dahilinde yapılan iş ve işlemler mühür bozma suçu teşkil etmez.
Müelliflerin, fenni mesul mimar ve mühendislerin, yapı müteahhitlerinin, şantiye şefi mimar ve mühendislerin, imar mevzuatına aykırı fiillerinden dolayı verilen cezaları ve haklarındaki kesinleşmiş mahkeme kararları, kendi kayıtlarına işlenmek ve ilgili mevzuata göre cezai işlem yapılmak üzere, üyesi bulundukları meslek odasına ve Bakanlığa ilgili idarece bildirilir. Bu kişiler, verilen ceza süresi içinde yeni bir iş üstlenemez.
Yapı müteahhidinin yetki belgesi;
a) Yapım işinin ruhsata ve ruhsat eki etüt ve projelere aykırı olarak gerçekleştirilmesi ve 32 nci maddeye göre verilen süre içinde aykırılığın giderilmemesi halinde beş yıl,
b) Yapım işinde ruhsat eki etüt ve projelere aykırı olarak gerçekleştirilen imalatın can ve mal güvenliğini tehdit etmesi halinde on yıl,
c) Bakanlıkça olumsuz kayıt değerlendirmesi yapılan hallerde bir yıl süreyle Bakanlıkça iptal edilir. Yapı müteahhidinin, yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarını ödememesi ve diğer sorumluluklarını yerine getirmemesi hallerinde yetki belgesi bir yıldan az olmamak üzere Bakanlıkça iptal edilir ve bunlara sorumluluklarını yerine getirinceye kadar yeni yetki belgesi düzenlenmez. Yetki belgesi iptal edilen yapı müteahhidi yeni yetki belgesi düzenleninceye kadar yeni iş üstlenemez, ancak mevcut işlerini tamamlar. Yetki belgeli yapı müteahhidi olmaksızın başlanılan yapının ruhsatı iptal edilir ve yapı mühürlenir” şeklinde değiştirilmiştir.
Büyük oranda artan para cezalarıyla birlikte kaçak yapının yıkım işlemiyle de karşılaşmanın yanı sıra; kaçak yapı sahiplerinin Türk Ceza Kanunun 184. maddesine göre hapis cezasıyla cezalandırılmasına yönelik cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda da bulunulmaktadır.
Vatandaşlarımızın zor durumda kalmamaları için yapacakları tüm inşaatlarda İmar Kanununa uygun olarak hareket etmeleri gerekmektedir; ayrıca İmar ve Şehircilik Müdürlüğümüzden de tüm yasal konularda rahatlıkla bilgi alına bilmektedir.
KAYNAK:EDİRNE BELEDİYE SİTESİ

EDİRNEDE SON GÜNLERDEKİ OLAYLAR DEĞERLENDİRİLDİ

11 Ocak 2010 Pazartesi günü akşam saatlerinde Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK’ün koordinesinde ilimizde son zamanlarda meydana gelen olayları değerlendirmek ve ilimizin sorunlarını ele almak üzere Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, Rektör, Baro Başkanı, İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü, Parti İl Başkanları ile Sivil Toplum Örgütlerimizin temsilcilerinin katılımıyla Polisevinde yemekli bir toplantı yapıldı.
KAYNAK.EDİRNE VALİLİK SİTESİ

TEKİRDAĞ BELEDİYESİNDEN ÇOCUKLARA TİYATRO

Tekirdağ Belediyesi Kültür Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kültür ve Sosyal etkinlikler bütün hızıyla sürüyor. Uğur Böceği Yalçın Özden tiyatrosunun ‘Yaşasın Dünyamız’ adlı çocuk oyunu 13 Ocak Çarşamba günü Belediye Kültür Merkezi salonunda saat:11:00- 13:00 ve 14:30’da olmak üzere 3 seans sahnelenecek. Çocuklar bu oyunu ücretsiz olarak izleyebilecek. Tiyatro için tüm okulların haberdar edildiğini belirten Kültür ve Sosyal işlerden sorumlu başkan yardımcısı Haldun Güler ‘ Yakın zamanda bir tiyatro daha yapacağız. Kültürel ve Sosyal etkinliklerimiz bundan sonra da devam edecek.’dedi.
KAYNAK:TEKİRDAĞ BELEDİYE SİTESİ

BAŞKAN DALGIÇ BASIN KURULUŞLARINI ZİYARET ETTİ

Tekirdağ Belediye Başkanı Op. Dr. Adem Dalgıç, Tekirdağ'daki basın kuruluşlarını tek tek ziyaret ederek gazeteciler günlerini kutladı. Başta basın dernekleri Tekirdağ Basın Mensupları Derneği ve Tekirdağ Gazeteciler Başkanları olmak üzere basın kuruluşlarını ziyarete den başkan Dalgıç, çalışan gazeteciler günlerini kutladı. Basın kuruluşarı temsilcileri ziyaretten dolayı Başkan Dalgıç'a teşekkür ederken ziyaretlerde BaşkanDalgıç'a başkan yardımcıları Eyüp Yiğiter, Mehmet Özen ve Sinan Çetiz de eşlik etti.

Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Karma Sergisi Namık Kemal Üniversitesinde sergilendi

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı serginin açılış kokteyli Tekirdağ Valisi Zübeyir KEMELEK in katılımıyla NKÜ Rektörlük binasında yapıldı.
Sergi 11-21 Ocak 2010 tarihleri arasında NKÜ Rektörülük binasında sergilenecek.

Namık Kemal Üniversitesi Piramit Salonda Avrupa Birliği ve Tarım Politikaları konulu panel düzenlendi

Namık Kemal Üniversitenin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve Tekirdağ Valisi Zübeyir KEMELEK in de katıldığı panele Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ve Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu konuşmacı olarak katıldı.
NKÜ Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Poyraz Ülger’in yönetiminde gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan NKÜ Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Avrupa Birliği ne üyelik sürecinde tarım alanında da çeşitli reformlarım yapılması gerektiğine işaret etti. Prof. Dr. Şenköylü; Üyelik sürecinde Türkiye nin ekonomik ve sosyal hayatın bütün alanlarında olduğu gibi tarım konusunda da çeşitli reformlarla AB ye uyum sağlaması gerekmektedir. Türkiye nin orta ve uzun vadede atması gereken adımlara örnek olarak şu unsurlar düşünülebilir;
Arazi toplulaştırmasını sağlama yönünde tedbirler almak, arazi bölünmesini önlemek üzere miras hukukunda yeni düzenlemelere gitmek, rekabet düzeyinin yükselebilmesi için yapısal sorunları çözmek, hayvancılığa özel önem atfetmek ve meraların genişlemesi için gerekli önlemleri almak, çevre sorunlarına ağırlık vermek, güvenli gıda konusuna özel önem atfetmek ve politika yapım sürecinde sivil toplum örgütleri ve üniversitelerin aktif katılımını sağlamaktır, dedi.
Panel sunumlarının ardından katılımcılardan gelen sorular yanıtlandı.
Panel bitiminde Tekirdağ Valisi tarafından panelist Prof. Dr. Vahit Kirişçi ye plaket takdim edildi
KAYNAK:TEKİRDAĞ VALİLİK SİTESİ

BBP TEKİRDAĞ VEKİL KADROSU BELİRLENDİ

BBP Tekirdağ il yönetiminin vekil kadrosu belirlendi. BBP Tekirdağ il başkan vekili Hüseyin Çelik bir restoranda yaptığı açıklamada; Tekirdağ için çok çalışacaklarını ve BBP yi en iyi şekilde tanıtacaklarını söyledi.. İl başkan yardımcılığına Yılmaz Bulut, Onur Meriç İl sekreterliğine Cem Hakan Şalcı , Merkez ilçe Ali Koç, Çorlu ilçe başkanlığına İsmail Ceylan, Çerkezköy ilçe başkanlığına Salih Küpelioğlu getirildi
KAYNAK:KANAL59.COM

Ali Fuat Şeker tekrardan başkan seçildi

Kırklareli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasının Olağan Genel Kurul Toplantısı 10 Ocak 2010 Pazar günü saat 12.00de Esnaf Düğün Salonunda 751 üyeden 176 üyenin katılımı ile gerçekleştirildi. Uzunköprü Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Kemal Cingöz, Mehmet Can Soydan, Ersin Çaçaoğulları, Hüsnü Çetin ve Şenol Morovadan Divan Heyeti oluşturuldu. Daha sonra Saygı Duruşunda bulunularak, İstiklal Marşının okunması ile Olağan Genel Kurul Toplantısı başladı.Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu, Denetim Kurulu Faaliyet Raporu, Bilanço Gelir-Gider Hesapları okunarak ayrı ayrı ibra edildi. Tahmini bütçenin okunarak, aylık ücretler, huzur hakkı ve yollukların belirlenmesinin ardından seçime tek liste halinde giren Ali Fuat Şeker yaptığı konuşmasında şunları kaydetti: TESK bünyesinde kurulmuş 690 meslek odası yaklaşık 600.000 üyesi olan ülkemizin en büyük meslek kuruluşlarından biriyiz. Ve bundan gurur duyuyoruz.Yurt sathına yayılmış örgütlerimizle birlikte üzerimize düşen görev ve sorunlulukların bilinciyle bugüne kadar üyelerimizi ve halkımıza hizmet ediyoruz.Bizlerden önce görev yapmış Hayri Acar, Ahmet Denktaş, Kadir Sevim, Necmi Özyürek, Nurettin Nişikli ve yönetici ağabeylerimizin ve bizlerin özenli çalışmaları sayesinde Şoför ve Otomobilciler Odamız gerek üyelerine gerekse halkımıza hizmette kusur etmemiştir.O günlerde olduğu gibi saygınlığını bugünde korumaktadır. Ölen yöneticilerimize Allahtan rahmet hayatta olan ağabeylerimize yaptıkları değerli hizmetleri için teşekkür eder Bundan sonraki yaşamlarında sağlıklı huzur dolu mutlu günler diliyorum.Hepimizin bildiği gibi ülkemiz 2001 yılında büyük bir kriz geçirmiştir. 2007 de dünyada oluşan global krizden sonrada Şoför ve Nakliyeci esnaf ve sanatkarlarımız yoğun olarak etkilenmiştir. Ulaşım sektöründe ciddi sıkıntılar, kısa zamanda hayata geçirilmesi arzuladığım haklı beklentilerim mevcuttur.1- Her önüne gelen bir araç alıp sektöre girmemelidir.2- Plaka tahdidi bir an önce çıkarılmalıdır.3- Taksi minibüs otobüs ve kamyonda KDV ve ÖTV indirimine gidilmelidir.4- Bağ kur ve SSK primlerinde indirim yapılmalıdır.5- Esnafımıza uygulanan kredi faiz oranları enflasyon oranına altına çekilmeli Uzun vadede kredi açılmalıdır.Bu bağlamda Gerek Şoförler Odaları ve Şoförler Federasyonu TESK olarak isteklerimizi dertlerimizi her platformda yetkililere aktarıyoruz.Ticari araçlarımızı sigorta ettirmek istediğimizde her konuda olduğu gibi bu konu dada sıkıntı yaşıyoruz.Ticari araçlarımızın trafik sigortalarını yaptırırken dört–5 kat fazla para ödüyoruz. Örneğin hususi taksiden ortalama 200 TL istenirken ticari taksiden 600 – 1000 TL isteniyor. Sigorta şirketleri de gerekçe olarak ticari araçların daha çok kaza yaptığını öne sürüyorlarTrafikte daha fazla zaman geçirdiğimizi düşünürsek kaza yapma riskimiz fazladır. Ancak, ticari araçlarımızı kullanan Şoförlerimiz profesyonel sürücü olduğu araçlarımızı karıştığı kazalarda kusur oranının büyük ölçüde karşı tarafta olduğu göz ardı ediliyor.Sonuç olarak sigorta şirketlerinin bu uygulamaları neticesinde Şoför Esnafı ciddi bir haksızlığa uğramaktadır. Mağdur edilmektedir. Yetkililerce bu konunun değerlendirilip sigorta şirketleri nezdinde gerekli işlemlerin yapılarak ticari araçlarımızın sigorta bedellerinin makul seviyeye düşürülmesini talep ediyoruz.Ticari araç kullanan Şoför esnafımızın gece gündüz yaz kış demeden vatandaşımızın ulaşım hizmetlerini sağlamak için günün büyük bir bölümünü trafikte geçirmekte özel araçlara göre daha çok akaryakıt tüketmektedir. Dolayısıyla kazançlarının büyük bir bölümünü akaryakıta gitmektedir. Yapılan hizmet kamu hizmetidir. Bu hizmeti veren Şoför esnafımızın içinde bulunan zorlu ekonomik koşullar nedeni devletimizin desteğine ihtiyacı vardır.Bazı meslek guruplarının kullanmış olduğu akaryakıt ve doğal gazda olduğu gibi ticari araçlarda kullanılan akaryakıt tada vergi indirimi uygulanması esnafımızı ciddi şekilde rahatlatacaktır. Araçlarımızda çalışan şoförlerimizde tıpkı avukatlarda olduğu gibi topluluk sigorta pirimi ile SSK ve Çiftçilerde olduğu gibi düşük primlerle Bağ kur kapsamına alınması için yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır. Böylelikle her araç sahiplerimiz hukuki anlamda sorumlu olmayacak kayıt dışı önlenecek hem de Çalışan şoförlerimiz sosyal güvencelerine kavuşacaklardır.Hususi araçlarda araç muayeneleri 2 yılda bir yapılmakta. Oysa sürekli bakımı yapılması gereken ticari araçlarımız her yıl muayeneye gitmekte. Muayene harcı yatırmaktadır. Bu uygulamada değişiklik istiyoruz. Hususi araçlara uygulanan 2 yılda bir muayene uygulamasını ticari araçlara da uygulanmasını istiyoruz. Kamyon kasaları ile ilgili sıkıntılar gündemden hiç düşmüyor. Şoförler Federasyonu, odalar ve taşıyıcı kooperatifleri bu konularla yakından ilgilenmektedir. İnanıyorum ki tüm yönetici arkadaşlar Nakliyeci esnafımızın sorunlarının çözümü aşamasında gereğini yapmaktalar.Yapılan konuşmanın ardından seçimlere geçildi. Seçimlerde 741 üyeden 177 üye oy kullandı. Kullanılan oylardan 1i geçersiz çıkarken geri kalan 176 oyu alan Ali Fuat Şeker tekrardan Başkanlığa seçildi. Ali Fuat Şekerin listesi şu isimlerden oluştu:*
Yönetim kurulu Asil Üyeler: Mehmet Fikri Akın, Kemal Şenay, Cemal Karabaş, Sait lütfü Gür, Emrullah Kalyoncu, Hasan Moran.*

Yönetim Kurulu Yedek Üyeler: Metin Çıbık, Yüksel Çetintaş, Gökhan Gök, Ünal Sevim, Serdar Toptanış, İsmail Gürler, Yüksey Büyükkarış.*

Denetim Kurul Asil Üyeler: Hakan Çöle, Alaaddin Genç, Ahmet Öztürk.*

Denetim Kurulu Yedek Üyeler: Zafer Türkoğlu, Faruk Onuk, Mesut Yastın.

KAYNAK:www.yeşilyurtgazetesi.com

Yardım için gönderilen kömürler çamur deryasında

Kırklareline ihtiyacı olan ailelere dağıtılmak üzere gönderilen kömürler su ve çamur içerisinde bekliyor.Kırklareli Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılması için gönderilen kömürler açıkta olması nedeni ile yağmur ve kardan nasibini aldı. Kış mevsiminin başlamasıyla ihtiyacı olan birçok aileye dağıtılan kömürlerin geriye kalan kısmının su ve çamur içerisinde bekletilmesine anlam verilemiyor
KAYNAK:www.yeşilyurtgazetesi.com

Tarım sektöründe çalışanların refah düzeyi arttırılmalı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu, Tarım Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:Bundan 164 yıl önce 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul, Yeşilköyde bulunan Ayamama Çiftliğinde o zamanki adıyla Ziraat Mektebi olarak kurulan ve tarih kayıtlarımıza ilk zirai eğitimin yapıldığı okul olarak adı geçen Tarım Öğretimi Kurumu ile başlatılan bu süreç, dünyada olduğu gibi ülkemizde de değişen koşullara bağlı olarak çeşitli evrelerden geçerek günümüze kadar gelmiştir. Ülkemizde tarımsal üretimin bilimsel ve teknik bilgi ile geliştirilmesi düşüncesinin eyleme dönüştürüldüğü ve Ayamama ile başlatılan ve 164.yılını kutladığımız bu tarım haftasında tarım sektörünün bir çok sorunu olduğu bilinmektedir. Türkiye için tarım, gerek ekonomik gerekse sosyal açıdan son derece önemli ve stratejik bir sektördür. Ancak, hem üretim hem de istihdam açısından büyük öneme sahip olan tarım sektörüne bütçeden ayrılan ödenekler dikkate alındığında son yıllarda hak ettiği önemin verilmediği görülmektedir. Tarım sektöründe çalışan ve üreten insanlarımızın refah düzeylerini artırıcı politikalar biran evvel hayata geçirilmeli ve bütçeden tarım sektörüne ayrılan kaynak miktarı artırılmalıdır. Tarım Haftasında tarım sektörünün yaşadığı sorunlara çözüm bulunmasını diler, bu vesileyle tüm tarım sektörünün ve çiftçilerimizin Tarım Haftasını kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
KAYNAK.www.yeşilyurtgazetesi.com

Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı için adaylığını açıklayan Hüseyin ÇAVDAROĞLU:Yaptıklarımız, yapacaklarımızın en açık teminatıdır

Çorlu, meslek odalarının yeni dönem yönetimlerinin belirleneceği oldukça hareketli bir döneme girdi. Çorlu Seyyar Esnaf ve Pazarcılar Odası, Çorlu Bakkallar, Bayiler, Manavlar ve Kuruyemişçiler Odası, Çorlu Kahveciler Odası seçimleri derken, birçok odada seçim heyecanı yaşandı
Adaylar bir biri ardına basına açıklama yaparken, oda üyeleri de bir türlü çözüm bulunamayarak kangren haline gelen sıkıntılarını, yıllardır verilen ancak bir türlü tutulmayan vaatlerin sitemini, açık yüreklilikle dile getiriyorlar.
“Şoför esnafının, yanlızlığına terk edilişine dur demenin vakti geldi” diyen ve 24 Ocak 2010 tarihinde gerçekleştirilecek olan Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası Seçimleri için aday olduğunu açıklayan S.S. Çorlu Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Hüseyin Çavdaroğlu net konuştu; “Yaptıklarımız, yapacaklarımızın en açık teminatıdır.”
“Şoför Esnafı Yanlızlığına Terk Edilmiş Durumda”
Yaptığı basın toplantısıyla, Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası Seçimleri için adaylığını açıklayan Hüseyin Çavdaroğlu; “İçinden geçmekte olduğumuz süreç çok sıkıntılı bir dönem olmakla birlikte, bu süreçten en fazla yarayı alan kuşkusuz camiamız, yani şoför esnafı olmuştur.
Üst üste yığılmış sorunlar altında ezilen taşımacı esnafı, ekonomik darboğazın getirdiği baskı altında, günden güne kötüye gitmektedir.
Birçok esnaf arkadaşımız ve kardeşimiz yok oluşun eşiğine gelmiştir. Taksicilerin durumu ortada; sigortasını, bağ-kurunu, aidatını araç giderlerini ödeyebilirse ve üstüne para kalırsa, evine ancak ekmek götürebiliyor.
Minibüsçü esnafımızdaki durum da bundan farklı değil. Güzergâh anlaşmazlıkları, otogar kapı çıkış ücretleri, mazota gelen zamlar derken, git gide batağa saplanıyorlar.
Şehir içinde 1 liraya, mahalleye 1,25 liraya yolcu taşıyan minibüsçülerin, borçları dışında evlerine götürebilecekleri bir şey kalmadı.
Servis şoförü arkadaşlarımız da aynı kaderi paylaşmaktan şikâyetçi. Araçlarının bakım maliyetlerini bile karşılamakta zorlanıyorlar.
Okul servisçiliği yapan şoför esnafının bir derdi de araçlarındaki yaş konusu. 2003 yılında çıkan yönetmelikte öğrencileri taşıyan araçlara 10 yaş sınırı getirilmiş, 2007’de ise bu sınır 12’ye çıkarılmıştı.
Yönetmelikte, 17 Eylül 2009’da bir değişiklik daha yapıldı ve sınır 20 yıla çıkarıldı. Bu karar, Danıştay tarafından durdurulunca, hem servis aracı sahipleri, hem de şoförler çok zor durumda kaldı.
Akaryakıtın zamlanması tüm şoför esnafını vurdu. Bundan en çok, büyük kapasiteli araçlara sahip olan otobüsçüler, kamyoncular ve tırcılar etkilendi. Sıkıntılarla baş edebilmek için mazot yerine yağ kullanılmaya başlandı.
Yağ kullanımının araç motoruna verdiği büyük zarar da herkesin malumu ama otobüsçü, kamyoncu ve tırcı ne yapsın? Kime inansın? Kimden çare arasın? Üstüne üstlük bu gidişata bir ‘Dur!’ diyen de yok. Şoför esnafı adeta yanlızlığına terk edilmiş durumda” dedi.
“Huzur ve Güven Temel İlkemizdir”
Çavdaroğlu; “Şoför ve nakliyeci esnafımızın huzur içinde mesleğini icra etmesinin, helâl kazancıyla ailesinin geçimini sağlayıp işini geliştirebilmesinin yolu, camia olarak birlik ve beraberlik içinde olmamızdan geçmektedir.
Unutulmamalıdır ki Şoförler ve Otomobilciler Odası, şoför camiasının tümüne aittir. Belirli zümre ve grupların çıkarlarını korumakla değil, bütün şoför esnafının sorunlarına çözüm getirmekle yükümlüdür.
Bu amaçla kurulan ve faaliyetlerine devam eden oda, şoförler arası ayrımcılığın, farklı uygulamaların yapıldığı bir odak olamaz.
Ekmeğinin peşinde var gücüyle çalışan esnafımız, birlik-beraberlik, hoşgörü ve karşılıklı anlayış ortamını oluşturup sürdürebilecek sağduyuya ve iyi niyete sahiptir.
Yeter ki, bu doğrultuda kendilerine öncülük edilebilsin. Biz de bu niyetle yola çıktık.
Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odamızı güçlendirmek ve esnafımıza her bakımdan sahip çıkmak, huzur ve güven ortamını tesis etmek, esnafımızın refahı için toplumun bütün kesimleriyle işbirliği ve dayanışma içine girmek, temel ilkemiz olacaktır” diye konuştu.
“Güzel Bir Gelecek, İyi Bir Seçimle Başlar”
“Şimdi hizmet zamanı” diyen Çavdaroğlu; “Gün, şoför esnafımızla bir olma ve şoför esnafımızın menfaatleri için, yeni bir yönetim anlayışıyla yeni projeler üretme ve şoför esnafımızı kalkındırma zamanıdır.
Unutulmamalıdır ki; güzel bir gelecek, iyi bir seçimle başlar. Bölgede faaliyet gösteren şoför esnafımızın oyunu, kendi menfaatleri doğrultusunda çalışan, yenilikçi bir yönetim ve akılcı projelerden yana kullanacağından, bununla birlikte üyelerine yabancılaşmayan bir ekibe destek vereceğinden hiçbir şüphem yoktur” dedi.
“Yaptıklarımız, Yapacaklarımızın En Açık Teminatıdır”
Çorlu Bölgesi’nde, çeşitli alanlarda faaliyet gösteren şoför esnafından gelen talep ve yoğun destek doğrultusunda Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı için aday olduğunu dile getiren Çavdaroğlu; “Destek onlardan, çözüm bizden. Az laf, çok iş yapıyoruz.
Çok kısa bir sürede, hem de 50 dönüm gibi oldukça geniş bir arazi üzerinde, yeni kamyon garajını ana hatlarıyla inşa ve teşkil ettik.
Tam anlamıyla hayata geçirmek için yoğun bir çaba sarfettiğimiz garajımız, Trakya’nın en büyük kamyon garajı olma özelliğini de beraberinde taşıyor.
İdare binasından sosyal tesislere, yazıhanelerden dinlenme alanına kadar çok çeşitli bölümler kullanıma hazır hale getirilmeye çalışılıyor.
Bu yapısı itibari ile de garajımız, Trakya’nın en modern tesisi olma yolunda. Kamyoncu ve nakliyeci esnafı için yaptıklarımız ortada…
Şimdiki hedefimiz, gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızı bir adım daha öteye götürerek, tüm şoför arkadaşların, bütün camiamızın ortak olarak yararlanabileceği sosyal tesisler, yeni faaliyet alanları, modern oluşumlar gerçekleştirmek.
Onların sıkıntılarını çözmek, yüzlerini güldürmek ve onları birlik-beraberlik, hoşgörü ve karşılıklı anlayış çatısı altında birleştirmek. Evlerinde kaynatmaya çalıştıkları tencerelerini doldurmak. Bugüne kadar şoför esnafımız için yaptıklarımız, yapacaklarımızın da en açık teminatıdır” şeklinde konuştu.
KAYNAK:ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

Eski Bakan Sağlar Çorlu`da

Çağdaş Solda Büyük Buluşma adıyla gerçekleştirilen toplantıya konuşmacı olarak katılan Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Türkiye`de eşitsizlik olduğunu söyledi.
Eski Bakanlardan Sağlar, Ergenekon davası içinse, ‘Davayı destekliyorum ama hukuksuzluğu destekleyemem, ben binlerce insanı öldüren kontrgerillanın avukatı olamam” dedi. Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, Siyaset Bilimci Oğuz Kaan Salıcı ve Prof. Dr. Ahmet İnsel`in konuşmacı olarak olan katıldığı Çağdaş Solda Büyük Buluşma adlı konferans Elit Düğün Salonu`nda gerçekleştirildi.
Yaklaşık 250 kişinin izlediği konferansta konuşan Eski Bakanlardan Fikri Sağlar, umudun olmadığı yerde boş vermişlik olur diyerek; “6 yıldır yaşanan olaylar, içinde bulunduğumuz baskılar, kadınlarımızın çektiği çileler ortada. İktidarın olayları pembe gözlüklerle anlatmasıyla uyanıyoruz, muhalefetin eleştirileri ile güne devam ediyoruz. İktidar, emekliye 60 lira zam yapılmasını güzel olarak anlatıyor. Muhalefet ise az bulduğunu söylüyor ama 60 lirayı nasıl arttıracağını anlatmıyor. Böylesine adaletsizliğin olduğu bir ülkede bursla okuyan çocuklar tabi gemi sahibi olurlar. Türkiye`de eşitsizlik var. Nüfusun % 15`i gelirin % 85`ini paylaşıyor. Nüfusun % 85`i ise gelirin % 15`ini pay ediyor. Yılda 1 milyon dolar kazananımız da var 500 dolar kazananımız da var ama bir gecelik istatistikî oyunlarla kişi başına düşen gelirin 12 bin dolara ulaştığı söyleniyor” dedi. Türkiye çok farklı bir noktaya gidiyor bu gidişin nedeni muhalefetin olmamasıdır diyen Sağlar; “Muhalefetin kendisi iktidara talip değil. Ben muhalefette olup da iktidara geleceğiz ve sizden hesap soracağız diyenini görmedim, duymadım. Biz hesap sormak istiyoruz. Dünyadaki dolar milyarderleri listesinde 2002 yılında 6 Türk vardı. 2008 yılında 29 Türk olduğunu gördük. Dünya ekonomisine yön veren Japonya`dan bile 27 kişi bu listedeyken Türkiye`den 29 kişi listeye girmeyi başarmıştı. 2009 yılında bu listeyi öğrenemedik. Biz öğrenmeyelim diye dergiyi sokmadılar. Türkiye`nin devlet yapısının değiştirilmesi gerekiyor. Siyasetin artık farklı şekillerde yapılması gerekiyor. Kurumların birbirinden kuşku duyduğu bir halde iken daha fazla ilerleme mümkün değildir” diye konuştu. Konuşmasının bir bölümünde Ergenekon Davasına da değinen Sağlar; “Ergenekon davasını destekliyorum ama hukuksuzluğu destekleyemem. Ben Veli Küçük`ün, binlerce insanı öldüren kontrgerillanın avukatı olamam. 12 Eylül`e karşı mücadele veren, 12 Eylül`den önce içeride yatan bir insanım. 12 Eylül darbesini kimlerin çağırdığı belli. Deştiğiniz, üzerine gittiğiniz zaman ya bir şey buluyorsunuz ya da öldürülüyorsunuz. Tek kalırsanız çabuk yok ediliyorsunuz. Birlik beraberlik içerisinde bir olmalıyız, diri olmalıyız” şeklinde konuştu.
Oğuz Kaan Salıcı`nın konuşmasında 1980 öncesinde olmayanları sıralamasına atıfta bulunan Fikri Sağlar; “1980 öncesinde olmayanları Oğuz Kaan Salıcı sıraladı. 1980 yılında Aşık Veysel vardı, Trakya türküleri vardı. Mahir vardı, Deniz vardı, Ulaş vardı. Devrim yapılmasını isteyen gençler vardı. Şimdi o gençler yok. O gençlere sahip çıkanlar yok. Geri durma mücadele et diyen yok. O zamanki çocuklarımızın kulaklarında küpe de yoktu. Ceplerinde devrimi anlatan kitaplar vardı” diyerek konuşmasını tamamladı. Konferansta konuşan SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün ise, hükümet ülkeyi iyi yönetemediğini ancak muhalefetin de güven vermediğini ifade ederek; “Hiç kimse CHP`nin umut verici projeler sunacağını düşünmüyor. CHP şeriat korkusuyla, yaşam tarzı tehditleriyle oy topladı. Akşamdan sabaha yapılacak işleri bile yapamıyorlar. Kürt açılımı dediler, Kürt Belediye Başkanlarını kelepçeleyerek götürdüler. Polis bu tip olayları önleyeceğine taraf tutarak olayları körüklüyor. Türkiye hiçbir sorununu çözemiyor. Hükümet halktan aldığı yetkiyi kullanma kararlılığında ve gücünde değil. Komuta kademesinin değiştirilmesi gerekir ama değiştirilmedi. Böyle bir durumda bir umut ışığı gerekiyor. Türkiye solunda bir toparlanma var. Türk solunun çağdaş tüm unsurlarını bir araya getirmek istiyoruz. Sol dünyanın her yerinde ya iktidardır ya da muhalefettedir. CHP bir süre kendisini sol gibi takdim etti sonra gitti AKP`nin sağına, MHP`nin yanına oturdu ve şimdi de MHP ile arasındaki çizgileri kaldırmaya çalışıyorlar. Yelpazenin solu tamamen boş kaldı, soldaki boşluğu doldurmamız gerekiyor” dedi. Yelpazenin solundaki boşluğu dolduracak bir hareketi Türkiye`ye takdim edeceğiz diyen Ergün; “Türkiye`nin her kesiminden insanları Türkiye`de bir umut ışığı olduğunu görecekler umut ışığı ile Türkiye`de rejim bunalımı sona erecek. Milletin umutsuzluktan kurtulmasının yolu muhalefette iktidar ışığı olmasıdır. Başa güreşecek bir oluşum yapıyoruz. Türkiye`de demokratik ve sol bir iktidar olarak başa güreşmeyi hedefliyoruz. Sol kardeşlik ve barış demektir. Toplumdaki adaleti kısa zamanda sağlayacağız” diye konuştu.
Yeni Sol Hareketi adına konuşan Prof. Dr. Ahmet İnsel ise; “Heyecan vermek, gaza getirmek için burada değiliz. Farklılıklarımızı nasıl bir araya getiririz bunu konuşmak için buradayız. Sıfatları önemli değil, belli ilkeleri olan insanları bir araya getirmek için yola çıktık. Türkiye`de ki bir dizi sorunu kendi içimizde nasıl çözdüysek Kürt sorununu da o şekilde çözeriz. Topluma örnek teşkil edecek yeni bir oluşumun içindeyiz. Eşitlik solu diğer parti ve akımlardan ayıran esas noktadır. Biz bu düzeni değiştireceksek, bunun için gerekli olan yöntemleri, yolları bulmamız lazım. Bizim mücadelemiz, demokrasiye, eşitliğe karşı olanlaradır. Ergenekon davası çok ciddi bir davadır. Biz bu dava için fasa fisodur demeyeceğiz. Çok daha fazla üzerine gidilmesi için destekleyeceğiz. Kimse bizi kurtarmayacak, biz kendi kendimizi kurtaracağız, eşitlik ve dayanışma içinde kurtaracağız. Mutlu insanlar Türkiye`ni kurabilirsek kendimiz kuracağız” şeklinde konuştu.
10 Aralık Hareketi adına konuşan Oğuz Kaan Salıcı da 1980 darbesi öncesindeki ve sonrasındaki Türkiye`yi kıyaslayarak konuşmasına başladı. Salıcı; “1980 yılında sadece TRT vardı. İnternet, bankamatik ve çek yoktu, ticaret senetle yapılıyordu. İnsanlar Murat 124`lerin içinde seyahat ederdi. Cep telefonu hatta ev telefonu ve döviz yoktu. Tarkan, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan da yoktu ama Baykal, Cindoruk ve Demirel vardı. Türkiye değişiyor siyaseti bir türlü değişmiyor. Toplum değişiyor, siyaset değişmiyorsa siyaset bu toplumu yansıtmıyor demektir. CHP`nin MHP ile aynı çizgide olması, aynı cümlenin içinde anılıyor olması onların ayıbıdır. Milletvekilinin kaderi Genel Başkanın iki dudağının arasındaysa Milletvekillerini biz seçmeyiz biz sadece onaylarız demektir. Türkiye`nin sorunlarını 4 bileşen çözemez. Sinerji yaratır, güç yaratır ama kesmez. Bunun kesmesi için daha fazla bileşenin bir araya gelmesi gerekir. Solda mesafe yarışı yapmadan, sol siyasetin kendisini topluma anlatma şeklini değiştirmemiz lazım. Parti, çok sesli, iktidar olabilecek baraj problemi olmayan bir parti olacak. Armudun sapı, üzümün çöpü diye liste savaşları ile gücümüzü tüketmeyeceğiz. Parti yakında kurulacak, sadece solla değil halkla konuşacak parti olmamız gerekiyor. Parti, Türkiye partisi olmalı. Diyarbakır`da yüzde birin altında oy aldığı parti olmamalı. CHP sol parti değildir, milliyetçi bir partidir. Biz askeri severiz ama kışlada severiz, siyasette sevmeyiz bunu net bir şekilde söylememiz gerekiyor” dedi.
KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ

SİYAH ÜZÜM SUYU HAFIZAYI GÜÇLENDİRİYOR

Vücudun birçok hastalığa karşı daha dirençli olmasını sağlayan üzüm suyunun, hafızayı da güçlendirdiği bildirildi.İtalyan La Stampa gazetesinde yer alan habere göre, ABD'deki Cincinnati ve Tufts üniversitelerinin yanı sıra beslenmeyle ilgili bir araştırma merkezinde görevli bilim adamları, hafıza zayıflığından şikayetçi 12 kişiyi iki gruba ayırarak, 3 ay süreyle gözlemledi. İlk grubun üyelerinden siyah üzüm suyu içmeleri istendi ve deney süresince her iki gruba düzenli olarak hafıza testi uygulandı.Araştırmanın sonucunda, saf siyah üzüm suyu içenlerin kısa süreli ve sözsüz hafızalarında gelişme kaydedildiğini belirten uzmanlar, üzümün antioksidan özelliklerinden dolayı insan sağlığına muhtemel faydaları olan polifenoller bakımından zengin olmasının bu sonuçta rol oynadığını söylediler.
http://www.haber7.com/haber/20100111/Siyah-uzum-suyu-hafizayi-da-guclendiriyor.php
-- Mehmet Zeki AYDENİZ Gıda Teknikeri

BEYİN NASIL BESLENİR? (MEHMET ZEKİ AYDENİZ-GIDA TEKNİKERİ ARAŞTIRMA YAZISI)

Maxicep.com - Beyin Nasıl Beslenir? İnsan , beyin fonksiyonlarının gelişmiş olmasıyla diğer canlılardan ayrılır.Günümüzde kötü beslenmenin beyinde yaptığı tahribatlar ispatlanmıştır. Hastalanmadan önce,sağlığı korumaya yönelik beslenme ucuz, pratik ve yan etkisizdir. Ciddi bir hastalığın tedavisi hem zor hem de masraflıdır. Bunun için doğru beslenerek beynimizi hastalıklardan korumak önemlidir. Nörolog Doç. Dr. Serdar Dağ, okurları için yazdı.Tabiat, her türlü sıkıntının ve acının çaresini bünyesinde barındırır. Doğadaki meyveler, sebzeler, şifalı bitkiler,baharatlar ve hayvansal gıdalar, bizleri daha sağlıklı ve daha mutlu kılmak içindir.
BEYİN BESLENEBİLİR Mİ?
Beyin, kanla beyne götürülen besin maddeleri ile beslenir.Normal koşullarda beynin tek enerji kaynağı glukoz yani şekerdir. Şeker düzeyinin beyinde azalmasına bağlı olarak, şuur kaybından, komaya kadar bir çok belirti oluşabilir. Bunun yanında beyinde şeker düzeyinin artması da tahribata yol açar. Beyni besleyen ve hastalıklardan koruyan besinler şunlardır…1-B Vitamini : Bu vitamin başlıca et, balık, yağsız süt, yoğurt, muz, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagillerde vardır. Bu besinleri makul düzeyde tüketmek önemlidir. Eksikliğinde, beyin ve beynin emirlerini uygulayan sinir sisteminde çeşitli derecede hasarlar oluşur. El ve ayaklarda yanma, iğnelenme, duyu kusuru… gibi belirtiler oluşur.2-E Vitamini: Vücudumuz da depo edilebilen bu vitaminin eksikliği yıllarca gizli kalabilir.Bu süre erişkinlerde 15-20 yıl ,çocuklarda,2-3 yıl kadardır.E vitamini başlıca, havuç, ıspanak, çilek, domates ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde, yer fıstığı,bitkisel yağlar ve buğdayda bulunur. Bu vatamin, hafıza ve öğrenme gücünü arttırdığı gibi,eksikliğinde, el ve ayaklarda duyu kusuru, kuvvet kaybı, dengesizlik..gibi belirtiler yapabilir.3-A Vitamini: Balık yağı, tereyağı, krema, peynir yumurta sarısı, havuç patates, brokoli, yeşil yapraklı ve sarı sebzelerde, tahıllarda, kayısı da bulunur. Eksikliğinde,ışıkta görme azalır, fazla alımı ise, beyinde sıvı birikmesine yol açar.4-D Vitamini: Karaciğer, balık, yumurta, tereyağı ve mantarda bulunur. Bu vitaminden vücudumuzun faydalanabilmesi için güneş ışığı gereklidir. Eksikliğinde, kaslarda kuvvet kaybı, ağrı ve dengesizlik görülebilir.5-Karbonhidratlar ve yağlar: Unlu mamuller, baklagiller, patates, tatlılar, şekerler, muz, elma, karbonhidrat bakımından zengin besinlerdir. Beynin eneriji kaynağı olan glukoz yani şeker bu gruptandır. Yağlardan özellikle balık yağlarından omega-3, bitkisel yağlarda bulunan omega-6 hayati önem taşır. Bu yağlar, alzheimer hastalığına, baş ağrılarına, konsantrasyon bozukluğuna iyi gelir.6-Proteinler: Vücutta bu vitamin depo edilmez.Özellikle bebeklikten,ergenliğe kadar yeterli protein almak gerekir.Yetersiz protein alma beyin gelişmesini önler, zeka geriliği yapar.7-Su: Vücudumuzun, büyük oranı sudur.Özellikle yaşlılık döneminde eksik su alımı beyin fonksiyonlarını zayıflatır, şuur bulanıklığı yapar.
ÇOCUKLARDA HANGİ BESİNLER BEYNİ BESLER?
Beyin gelişimi anne karnında başlar 5 yaşına sürer.Entellektüel gelişimi ise yaşam boyu sürer.Doğumun ilk yılında beyin için lazım olan tüm besinler anne sütünde vardır.Daha sonraki dönemlerde başta süt olmak üzere yumurta,et,balık,kuru baklagiller ,yeşil yapraklı sebzeler,mevsim meyvelerini tüketmek gerekir.Çocukluk döneminde beyin gelişimi hızlıdır.Saydığım gıdaların eksiksiz alınması gerekirse vitamin takviyesi yapılması beyni besler,ileriki dönemde yaşam kalitesini artırır.Fast food türü gıdaların tüketilmesi aşı kilo,vücud direncinde düşme ve hafıza zayıflığı yapa
YAŞLILIK DÖNEMİNDE BEYİN BESLENMESİ NİÇİN ÖNEMLİDİR?
Beyin ,kanla taşınan besin maddeleri ile beslenir.İleri yaşlarda,beyne giden damarların yapısı yıpranmasına ve kan akımının azalmasına bağlı olarak besinlerden yararlanabilme kapasitesi düşer.İleriki yaşlarda beynin besin ihtiyacı değişir.Çoçukluk ve erişkin dönemindeki beslenme düzenini,ileri yaşta sürdürürsek,beyin fonksiyonları açısından fayda elde edemiyeceğimiz gibi,bir çok sağlık sorununa davatiye çıkarmış oluruz.Yaşlılıkta,şeker hastalığı,yüksek tansiyon,kolesterol yüksekliği….gibi sistemik hastalıkların oluşması hekim tarafından bazı besin maddelerinin yasaklanmasına sebep olur. Fakat beslenmede asıl amaç yaşa uygun gıdalar alarak,hastalıkları önlemektir.Yaşlılıkta :kırmızı etten kaçınmak,bunun yerine,özellikle balık ve katkı maddesi ile beslenmemiş tavukla et ihtiyacıkarşılanmalıdır.Bol oranda yeşil sebze tüketilmelidir.Şekerli,aşırı tuzlu,unlu maddeler,pirinç pilavı ,beyaz ekmek,tüm tatlılar mümkün olduğu kadar beslenmeden çıkarılmalıdır.İleri yaşta: makul ölçülerde süt ve yoğurt,taze meyve ve sebze,kuru baklagiller,balık veya balık yağı,kepekli ekmek tüketmekte fayda vardır.Bunun yanında hekime danışılarak takviye vitaminler ve bitkisel takviyeleri alınabilir.SIKÇA GÖRÜLEN BEYİN KÖKENLİ HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN NASIL BESLENELİM?Beyin hastalıklarının oluşmasında tansiyon,yüksek şeker..gibi hastalıkların,genetik yapı ve çevresel etkenlerin varlığı tartışılmazdır.Yaşam için gerekli olan gıdaların, yeterli ve doğru alınması, bir çok hastalığın oluşumunu engeller. Birkaç örnek verirsem:Beyin yaşlanmasını yavaşlatmak için: Arı poleni,üzüm çekirdeği,A,E,C ve B vitamini,balık,yeşil çay,baharatlardan,biberiye,zencefil,dereotu,fesleğ enve bir tür bitki türü olan gingo biloba faydalıdır. Doğal yetişmiş yeşil yapraklı sebzeler ,taze mevsiminde yetişmiş meyvelere ağırlık verilmelidir.Unutkanlık ve hafıza zayıflığı için: Bvitamini,balık ve balık yağı, E ve C viamini, gingo biloba, ada çayı, yeşil çay, meyve çayları, kahve, çay, biberiye, zencefil, karabiber faydalıdır. Özellikle kakulenin, beyni canlandırıcı etkisi vardır.Felç olmamak için: Çocuk yaştan itibaren, yağ, şeker ve unlu yiyeceklerden kaçınmak, hayvansal gda olarak, balık, tavuk, süt ve yoğurt tüketmek, bol sebze ve meyve yemek sıradan, alkolden fast food tarzı gdalardan uzak durmak, kilo almamak kişiyi korur.Uyku bozukluğu: Bol sebze ve meyve tüketimi yapılmalı, yoğurt ve süt dışında hayvansal ağırlıklı gıdalardan kaçınılmalıdır. Melisa ağırlıklı içinde anason ve papatya bulunan çaylar uykusuzluğa iyi gelir. Kahve, çay ve asitli içecekler akşam alınmamalıdır..Stres: Beslenmede özellikle B vitaminleri bolca tüketilmelidir. Badem, tahıl ürünleri, makarna, irmik, zeytinyağlı yemekler,taze süt ürünleri, meyve suları, balık tüketmek strese iyi gelir. Bunun yanında fesleğen, limon, nane, gül suyu tavsiye edilir...
http://www.maxicep.com/saglik-kosesi/beyin-nasil-beslenir-193027.html
-- Mehmet Zeki AYDENİZ Gıda Teknikeri

Yalçın Menteş Tiyatrosu, 22 Ocak’ta “Yiyoz,İçiyoz,Ödeyemiyoz” adlı oyunu sergileyecek.

Keşan Belediye Başkanlığı kültür etkinlikleri çerçevesinde 22 Ocak 2010 Cuma günü Keşan2a gelecek olan Yalçın Menteş Tiyatrosu, “Yiyoz, İçiyoz, Ödeyemiyoz” adlı komedi oyunu sergileyecek.
Saat 20.00’da başlayacak oyunun biletleri 5, 10 ve 15 TL bedelle Keşan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Cem Market, Ceren Kitapevi, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, KİPA’da satışa sunuldu.
HABER VE FOTO:FATMA MİRAY KARAGÖZ

Çorlu Belediyesi Halk Otobüsleri Alıyor

Çorlu Belediye Meclisi’nin Ocak Ayı olağan toplantısında, toplu taşımacılığın belediye tarafından yürütülmesi kararlaştırıldı.
Toplu taşımacılık hizmetlerinin belediye bünyesinde yürütülmesi konusunda açıklamalarda bulunan Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, “Toplu taşımacılık son yıllarda Çorlu’da önemli bir sorun haline geldi. Önceki yönetim tarafından yapılan ihale iptal edildi. Konu yargı sürecinde olduğu için sözleşmelerin yenilenmesi de mümkün değil. Gerek Bakanlık, gerek Sayıştay müfettişleri, gerekse de İç İşleri Bakanlığı müfettişleri düzeyinde araştırmalar yaptık. En uygun sonuç olarak ulaşım hizmetlerinin Çorlu Belediyesi bünyesindeki araçlarla yapılması kararlaştırıldı,” diye konuştu.
Çorlu Belediyesi’nin toplu taşımacılık hizmetlerini yeniden üstlenmesinin sosyal belediyecilik anlayışının ürünü olduğunu ifade eden Baysan, “Yeni alınacak otobüslerde çalışmak üzere 150 kişi istihdam edilecek. Onların ailelerini de hesaba kattığımızda bu 1500 kişi demek. Dolayısıyla tüm Çorlu’yu ilgilendiren bir karar. Nitekim bu uygulamanın vatandaşlarımızın çok büyük bir bölümü tarafından desteklendiğini görmekteyiz. Çorlu’nun ve halkımızın çıkarları her şeyden önce gelir. Aldığımız kararlarda öncelikle bu hususu gözetiyoruz,” dedi.
Çorlu Belediye Meclisi’nin son derece önemli bir karar aldığını belirten Baysan, “Yeni alacağımız otobüsler halkımızın rahat ve güvenli bir şekilde bineceği, hastalar, yaşlılar ve engellilerin de yararlanabileceği şekilde olacak. Şirketlerle görüşmelerimize başladık. Kanunen herhangi bir aksilik olmazsa Mart ya da Nisan ayından itibaren ulaşım hizmetleri belediye tarafından verilecek. Aldığımız kararın üzerinden iki gün gibi bir süre geçti sevindirici yanı vatandaşlardan olumlu tepkiler almamız oluyor. Böyle bir karara çok şaşırdıklarını ve mutluluk duyduklarını belirtiyorlar. Şahsıma gerek telefonla gerekse de elektronik postayla mutluluklarını belirterek destek verdiklerini ifade ediyorlar,” diyerek sözlerini bitirdi.
HABER VE FOTO:RAMADAN KARAGÖZ

ALTAN’DAN FAHRİ ÖZKAN’A ZİYARET

HABER VE FOTO:Fırat ÇALIŞKAN
Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi İmtiyaz Sahibi Murat Mahir Altan, 16 Ocak Cumartesi günü yapılacak olan Lüleburgaz Esnaf Kefalet Kooperatifi seçimleri öncesi Başkan Fahri Özkan’ı makamında ziyaret etti.
Görevde bulunduğu dönem içerisinde, Lüleburgaz esnafına verdiği destek ve başarılı çalışmalar nedeniyle kendisine ve yönetimini takdir eden Altan, hafta sonu yapılacak seçimlerde kendisine başarılar diledi.
Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Fahri Özkan’da Murat Mahir Altan’a ve Hürfikir gazetesine teşekkür ederken, yeni dönemde de esnafımıza ve İlçemize daha başarılı hizmetler vermeyi hedefliyoruz diyerek, çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Usta gazeteci Olay Tan Lüleburgaz’da

Fırat ÇALIŞKAN
Olay Haber / Trakya
Habercilikte birçok başarıya imza atan usta gazeteci Olay Tan, geçtiğimiz gün Lüleburgaz’a gelerek bir dizi ziyaretlerde bulundu.
Lüleburgaz'ın evladı ve kentin yetiştirdiği değerlerlerden olan ünlü gazeteci Olay Tan için gazetemiz ve eski arkadaşları görkemli karşılama düzenlendi.
Hürfikir Gazetesi Yazı İşleri Müdürü ve Olay Haber Trakya sorumlusu Fırat Çalışkan ve hürfikir Gazetesi köşe yazarı Orhan Suat'ın davetlisi olarak Lüleburgaz'a gelen usta gazeteci Olay Tan, eski arkadaşları ile görüşmesinin ardından Lüleburgazspor başkanı Siyami Aslan, Lüleburgaz Belediye yardımcıları Kevser Özkan ve Hüseyin Kırcıoğlu, Lüleburgaz Kaymakamı Lütfullah Gürsoy’u ziyaretinin ardından yetiştiği Lüleburgaz Lisesi’nde “Gazetecilik Mesleği” konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
35 yıllık gazetecilik hayatında birçok başarıya imza atan Tan, Kanal T’de her Salı günü canlı olarak yayınlanan Olay haber isimli programında Dünya ve Türkiye gündemindeki olayları masaya yatırıyor
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...