***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

11 Mart 2010 Perşembe

CHP’de ortak aday coşkusu

Kadir Albayrak “ Bugün görünen manzara gurur verici bir şey. Böyle bir gücün karşısında gücü arkasına almış bir il başkanının başarılı olamaması mümkün değil. Seçilecek olan il başkanı CHP’nin rutin il başkanı değildir. İktidar partisinin il başkanı olacaktır.” dedi.

29 Mart il genel meclisi sonuçlarına göre 4-2’yi yakaladıklarına da dikkat çeken Albayrak, “Hesaplara göre alacağımız 120 bin oy fazlası bize 6-0’ı mümkün kılıyor. Başarılı olacağız. Ben örgütüme çok güveniyorum” değerlendirmesinde bulundu..
CHP Tekirdağ İl Başkanlığı yeni il ve ilçe başkanlarını tanıttı. Eski Tekel Müdürü olan Kadir Albayrak Tekirdağ Merkez İl başkanlığı için adaylığını açıklarken eski başkan Fahrettin Meker ‘de İl başkanlığı için aday olmayacağını açıkladı.
Tekirdağ Merkez İl başkanlığında adayların tanıtım toplantısı yapıldı. Tanıtım toplantısında ilk konuşmayı merkez ilçe başkanlığına seçilen Recep Ökten yaptı. Ökten” 3 Ocakta başlayan ilçe kongrelerimiz yoğun bir katılım ,coşku ve heyecanla birlikte 7 Şubatta bitti. Bu sürecin ardından 21 Mart tarihinde il başkanlığı kongresi yapılacak.9 ilçe başkanı arkadaşlarımızla yaklaşık bir aylık uzun bir görüşme, kendi içimizde tartışma,.öneriler ve sonuç itibariyle 9 ilçe başkanımızın kendi örgütlerinden aldıkları yetkiyle 21 Mart tarihindeki il kongresine tek adayla gitme kararı alınmıştır. Bu CHP’nin büyük bir başarısıdır ve birlikteliğidir. Geleceğe olan samimi ve ciddi bakışıdır. Ülke sorunlarına karşı olan duyarlılığıdır. Ben tüm arkadaşlarımın özverisine teşekkür ediyorum. Önümüzdeki il kongresindeki adayımız Kadir Albayrak’tır diyorum. Kendisine şimdiden hayırlı olsun diyorum.”Diyerek Sözü Fahrettin Meker’e bıraktı.
Fahrettin Meker ”Duygularla ifade edilemeyecek veyahut da duyguları ifade edecek kelimelerin yeterli olamayacağı duygu seli içinde CHP, bugün kendisine yakışır, tarihine yakışır, yapısına yakışır, işlevine yakışır olağanüstü bir toplantı yapıyor. Böylesine güzel bir toplantının bu noktaya gelmesinde, gerçekleşmesinde emeği olan tüm partili arkadaşlarıma örgütüme hepinizin huzurunda yürekten teşekkür ediyorum. Şu geçtiğimiz dönem CHP adına devamlı yükselen bir süreç olmuştur. Bir önceki seçimlerle kıyasladığımızda kıyaslanamayacak kadar başarılarla dolu bir zaman dilimi yaşadık. CHP’nin tüzüğünde emredici olmazsa olmaz birikim vardır. Hiç kimse kişisel menfaatleri için politika yapmaz. CHP’nin yüksek çıkarları toplumun çıkarlarıyla örtüşecek ve birbirini tamamlayacak şekilde en yüksek çıkardır. Şahsen ben il başkanı olarak kesinlikle böyle bir anlayışın simgesi olarak savunucusu olarak bugünlere kadar geldim. Geçen defa bana hayatımın en olumlu görevi verildi. Bu görevler nöbet değişimi şeklinde algılandığı takdirde başarı yakalanır. Yoksa illaki ben olacağım, illaki şu olacak, illaki bencil eksenli bir politikanın insanları, kurumları nereye getireceği hepinizin malumudur. Başta ilçe başkanlarım son derece sağlıklı bir değerlendirme çalışması yaptılar. Demokrasinin gereğidir bazı arkadaşlarımız aday olmayı düşündüler.Aday olmaları sevinçle karşılanacak bir durumdu.Çünkü onların göreve talip olmaları ben CHP’nin bayrağını daha yükseğe taşıyacağım,daha güzel eserler meydana getireceğim.Toplumun nezdinde CHP’nin bayrağını daha yukarıya taşıyacağım iddiasını ortaya koymaktır.İddia ortaya konmadığı takdirde başarı yakalanmaz.Şahsen ben derhal geri çekildim.Adaylıktan feragat ettim.Mevcut İl başkanının hele başarılı bir çizgiden sonra gelen il başkanının il başkanlığından çekilmesi de bu anlayışa dayanmaktadır.Bunun bir güzel örneğini verdik.Ben bir dönem de olsa CHP il başkanlığı yaparak çocuklarıma en güzel mirası bırakıyorum.Bu yönden mutluyum gururluyum.Böyle bir tablonun yanında olmaktan da kıvanç duymaktayım.Sevgili ilçe başkanlarımın önerisiyle inşallah benden sonra bu bayrağı daha yukarılarda taşıyacak olan aday kardeşime benden sonra görev alacak olan bu kardeşime bütün gücümle bütün tecrübemle bütün bilgi birikimimle yardımcı olacağım.Yanında olacağım.Onu kesinlikle yalnız bırakmayacağım.Hepinizi en derin sevgi ve saygıyla selamlıyorum “Dedi.
Recep Ökten Merkez ilçe başkanlığı, Ali Aygün Marmara Ereğlisi, Ulaş Yurdakul Malkara, Ali Osman Yaşar Saray, Ali Çoban Muratlı, Emre Köprülü Çorlu, Erdinç Turan Çerkezköy, Birol Işıldar Hayrabolu, Vahit Aslan Şarköy ilçe başkanlıklarına seçilmelerinden dolayı tanıtımları yapıldı.
Tekirdağ Merkez il başkanlığında yapılan tanıtım toplantısının açış konuşmasını yapan merkez ilçe başkanı Recep Ökten, İl başkanı seçimi hususunda verdiği bilgide” Dokuz ilçenin, milletvekillerimizin ve belediye başkanımızın, il genel meclisi başkanımızın da hepsinin ortak değerlendirmeleri sonucunda ortaya çıkan bir sonuçtur. Hiçbir şekilde hiçbir ayrım söz konusu değildir. Ben sözü 21 Martta il başkanlığı konusunda karar aldığımız adayımız Kadir Albayrağ’a sözü bırakıyorum.”Diyerek konuşmasını noktaladı..
Kadir Albayrak ise görünen manzaranın gurur verici bir tablo oluşturduğuna değinirken”Böyle bir gücün karşısında gücü arkasına almış bir il başkanının başarılı olamaması mümkün değil. Bugün açıkladığımız, 21 Martta örgüt destek verirse seçilecek olan il başkanı, CHP’nin rutin il başkanı değildir. İktidar partisinin il başkanı olacaktır. Hedeflerimiz 16 ay sonra yani 480 gün sonra CHP İktidarıdır.Bütün göstergeler ve anketler bundan sonra çıkacak anketler.Ve sayın genel başkanımızın devamlı çözüm önerileri bunu ispatlamaktadır. Net bir şey söylemek istiyorum.Biz Ak partinin başarısızlığı ile puan toplayıp onu bekleyip de iktidar olmayı bekleyen bir parti değiliz.Programlarımız.her şey hazır 22 Temmuz’da yapılacak seçimlerde CHP iktidara gelecektir.O halde benim ilçe başkanlarım iktidar partisinin ilçe başkanları olacaktır.Biz de iktidar partisinin il başkanı olacağız.Bu nedenle bunun Tekirdağ’a yansıması hedefimiz Tekirdağ’da seçilecek 6 milletvekilinin altısını da almak.Hedefimiz 6-0. Zaten biz 29 Mart il genel meclisi sonuçlarına göre dört- ikiyi yakalamış durumdayız.Onun için yapılacak hesaplara göre alacağımız 120 bin oy fazlası bize 6-0’ı mümkün kılıyor.Bunu nereden biliyoruz 79 bin beş yüz seçmen seçime katılmamış bunları çok iyi değerlendireceğiz Başarılı olacağız.Ekibimle beraber çok iyi bir çalışma yapacağız.Ben örgütüme çok güveniyorum.Ülkemiz iyi yönetilmiyor.Hergün bir gündem.değişikliği, halkımız her gün bunları takip etmekten yoruldu.Daha önemlisi ekonomik sıkıntılardan yoruldu.
21 Mart’taki kongreden sonra Tekirdağ’daki siyasi partilerle temas kurup onlarla kol kola gezmek istiyoruz. Türkiye’nin beklediği birlik beraberlik ve sakin duyguyu biz Tekirdağ’da başlatacağız. CHP olarak buna ihtiyacımız var.CHP sizden alacağı güçle iktidara gelecektir.”şeklinde konuştu.



HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

ÇORLU TSO “ÇEVRE MEVZUATI VE UYGULAMALARI” EĞİTİMİ 310 KATILIMCI İLEGERÇEKLEŞTİ

Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası (Çorlu TSO) Üyeleri’nin talepleri doğrultusunda oluşturulan Çorlu TSO 2010 yılı Eğitim Programı çerçevesinde “Çevre Mevzuatı ve Uygulamaları” eğitimi; T.C. Tekirdağ Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ve Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle 11 Mart 2010 Perşembe günü Çorlu TSO Konferans Salonu’nu da 310 katılımcı ile gerçekleştirildi.
Çorlu Kaymakamı Ali DURSUN, Muratlı Kaymakamı Yakup TAT, Tekirdağ İl Çevre ve Orman Müdürü Mehmet CEYHAN, Kırklareli İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Yetkilileri, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İhsan ERİK, Yönetim Kurulu Üyeleri Zeki GÜCER, Levent Bormalı, Muammer GÜNER; Meclis Üyeleri Şakir SÖNMEZ, Yavuz UYLAŞ, Namaz ASLAN, Hikmet DÜZGÖREN, Hüseyin BULUT ve 3. Meslek Komitesi Başkanı Süleyman SIRRI KOLOT, Çorlu TSO, Çerkezköy TSO, Lüleburgaz TSO Üyeleri ve Basın mensupları toplantıya katılımda bulundular.
Eğitimde ÇED İzleme – Kontrol ve Çevre Denetimleri ve Çevre Kanunu İdari Yaptırımları hakkında bilgiler veren ÇED ve Plan Şube Müdür V. Fatih ARSLAN; “2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 10. Maddesi olan Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesine tâbi projelere ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir. 2872 Sayılı Çevre Kanununun 10. maddesine göre 17.07.2008 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Yürürlüğe girmiştir. ÇED Yönetmeliği Madde 16:Başvuru ve inceleme Hazırlanan dosya taahhütname ile birlikte Valiliğe sunulur. Valilikçe 25 işgünü içerisinde “ÇED Gerekli Değildir/Gereklidir” kararı verilir. Dosyada eksik bulunması durumunda dosya iade edilir. 6 ay içinde eksiklikleri giderilmeyen dosya ile ilgili başvuru geçersiz sayılır.Yatırımın izlenmesi ve kontrol edilmesi (1) Bakanlık veya İl Müdürlüğü, "ÇED Olumlu" kararı veya "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilen projelerle ilgili olarak, ÇED Raporu veya Proje Tanıtım Dosyasında öngörülen ve proje sahibi tarafından taahhüt edilen hususların yerine getirilip getirilmediğini izler ve kontrol eder. Ayrıca Çevre Kanunun 15. Maddesi gereğince Kanun ve Yönetmeliklerine aykırı davrananlara, söz konusu aykırı faaliyeti düzeltmek için bir defaya mahsus ve bir yılı aşmamak üzere süre verilebilir. Ayrıca, Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur. Süre verilmesi ve faaliyetin durdurulması, Kanunda öngörülen İdari Para cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez.
Çevre Kanunu; Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, Sürdürülebilir Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer; Kirlenmeyi Önlemekle; Kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten; Kirlenmeyi Durdurmak, Kirlenmenin Etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Çevrenin Kasten Kirletilmesi Atık veya Artıkları İzinsiz olarak ülkeye sokan kişilere , 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası, Atık veya Artıkların Toprakta, Suda veya Havada kalıcı özellik göstermesi halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanır” dedi.
Bitkisel Atık Yağlarının Kontrolü Yönetmeliği hakkında bilgi veren Çevre Mühendisi Sebilay AYDIN “Ülkemizde her yıl yaklaşık 1,5 milyon ton sıvı yağ tüketilmektedir. Bu yağın hem üretimi hem de tüketimi sonucunda yaklaşık 350 bin ton atık bitkisel yağ oluştuğu tahmin edilmektedir. Atık Bitkisel Yağlar Ekotoksik özelliklerinden dolayı çevreyle uyumlu olarak yönetilmesi gereken atıklar arasında yer almaktadır. Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği 19.04.2005 tarih ve 25791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Amaç Bitkisel atık yağların üretiminden bertarafına kadar, Doğrudan veya dolaylı bir biçimde alıcı ortama verilmesinin önlenmesini, Atık yağların yönetiminde gerekli teknik ve idari standartların oluşturulmasını sağlamaktır” dedi.
Tehlikeli Atıklar hakkında bilgi veren Ziraat Mühendisi Arzu SALT; “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (EK 7) de (A) işareti ile gösterilmiş atıklar herhangi tehlikeli atık konsantrasyonuna bakılmaksızın tehlikeli atıktır. Aynı listede (M) işareti ile gösterilmiş atıklar (EK 6) da verilen tehlikeli atıkların eşik konsantrasyonu üzerinde bir değere sahipse tehlikeli atıktır. Ayrıca doğal karakterleri yada oluşmalarına neden olan aktiviteye bağlı olarak (EK 3-A) da bulunan veya (EK 3-B) de bulunup (EK 4) de verilen maddeleri içeren atıklar, (EK 5) teki özelliklerden bir veya birkaçına sahip olmaları ve (EK 6) da verilen tehlikeli özellikleri göstermeleri durumunda tehlikeli atıktır. Atıkların geri kazanılması ve tekrar kullanılması esastır. Atıkların alternatif hammadde olarak kullanılmalarına ilişkin teknik ve idari hususlar Bakanlık tarafından çıkarılacak tebliğ ile belirlenir.
Atıkların geri kazanılmasının ve tekrar kullanılmasının mümkün olmadığı durumlarda atıklar, çevre ve insan sağlığına zarar vermeden bertaraf edilir. Bertaraf sistemleri (Ek 5) deki tehlikeli kabul edilen atıkların özelliklerine ve uygun teknolojilere göre seçilir. (Ek 2) de verilen tüm bertaraf ve geri kazanım işlemlerini gerçekleştirmek isteyen gerçek ve tüzel kişiler Bakanlıktan ön lisans ve lisans almakla yükümlüdür” dedi.
Su –Atık Su Yönetimi ve E-Çevre İzni konularında bilgiler veren Çevre Yönetimi Şube Müdür Vekili Semra ÇALIŞKAN; “ Su Kontrolü Yönetmeliğinin amacı, Ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemektir. Atıksu kaynakları gerekli deşarj standartlarını sağlamak için arıtma tesislerinin çıkış sularını deşarj izin belgesinde belirtilen aralıklarla numune almak, ölçüm ve analiz yapmak suretiyle kontrol etmek, atık suların özellikleri ve miktarlarına ilişkin bilgileri belirlemek, belgelemek ve denetimlerde beyan etmekle yükümlüdürler. İdare, bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediğini, gerekiyorsa kendi ölçümleriyle denetler. İdare tarafından yapılan bu ölçümlerin masrafı kirleten tarafından karşılanır. Alıcı ortama atıksu deşarj standartları için üç ayrı sınır verilmiştir. Bunlar; anlık, iki saatlik ve yirmi dört saatlik kompozit çıkış suyu numunelerinden elde edilen konsantrasyonları ifade etmektedir. Endüstriyel atıksu kaynakları için belirlenen atıksu deşarj standartları Tablo 5 ten Tablo 20 ye kadar düzenlenmiştir. Bu Yönetmelikte yer almayan endüstri tipleri için işletmenin proses türü, kullanılan hammaddeler, kimyasallar ve benzeri hususlar dikkate alınarak deşarj parametreleri ve bu parametreler için benzer sektörler ve Tablo 19 esas alınarak deşarj standartları ilgili idarece belirlendikten sonra Bakanlığın uygun görüşü alınarak uygulanır. pH metre sistemleri (pH, oksijen, iletkenlik ve sıcaklık ölçerler) ve kalibrasyon çözeltileri arazide ve kullanılmadığı zamanlarda, toz, direkt güneş ışığı veya aşırı soğuktan korunmalıdır. Ayrıca E-Çevre izninin Sanayici açısından Birden fazla yere birden fazla başvuru Her başvuruda aynı evraklar, İzin sürelerinin farklı olması, Hukuki konularda yaşanan sıkıntılar, Endüstri üzerindeki yükün fazlalaşması dezavantajdır” dedi.
Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği ve Kömür Kullanımı konularında hakkında veren Çevre Mühendisi Kaan Sinan TOHUMCU; “ İlimizde mevcut hava kalitesi Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu sonuçlarına ve 2009/15 sayılı ve “Hava Kirliliğinin Kontrolü ve Önlenmesi Genelgesi”ne göre Tekirdağ İl Merkezi, Çorlu, Çerkezköy ve M.Ereğlisi ilçeleri 1. Derece Kirliliğe sahiptir. TUİK’e göre 2008-2009 Kış Sezonunda Türkiye genelinde SO2 ortalaması en yüksek Tekirdağ’dadır . İlimiz Merkez İlçede hava kirliliğinin en önemli nedeni ısınmada %90 oranında yerli kömür kullanılmasıdır” dedi.
Eğitimde soru cevap kısmından sonra 310 katılımcıya katılım sertifikaları verildi.

ÇORLU ÇTSO DAN BAKKALAR ODASINI ZİYARET

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI MECLİS BAŞKANI İHSAN ERİK VE TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU ÜYELERİYLE BİRLİKTE ÇORLU BAKKALLAR,MANAVLAR VE KURUYEMİŞÇİLER ESNAF ODASI BAŞKANI YUSUF GÜMÜŞ VE YÖNETİM KURULUNA GÖREVE YENİDEN SEÇİLMELERİNDEN DOLAYI TEBRİK ZİYARETİNDE BULUNDULAR. ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI ÖZLEM YEMİŞÇİNİN BİR PROGRAMI NEDENİYLE ŞEHİR DIŞINDA OLMASI SEBEBİYLE KATILAMADIĞINI SÖYLEYİP SELAMLARINI İLETTİLER.YUSUF GÜMÜŞ YAPILAN ZİYARET NEDENİYLE KENDİLERİNE TEŞEKKÜR EDİP TİCARET VE SANAYİ ODASI YÖNETİMİNİN , ESNAF ODALARI VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA İLİŞKİLERİNİN GAYET İYİ OLDUĞUNU BU GELİŞMELERİ OLUMLU KARŞILADIĞINI İFADE ETTİ..

Karaca’ya portresini hediye etti.

Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Kırklareli Üniversitesi Lüleburgaz Meslek Yüksek Okulu öğrencisi Yüksel Özkaraduman, TEMA Vakfı kurucusu ve onursal başkanı Hayrettin Karaca’ya kendi yaptığı portresini hediye etti.
Lüleburgaz Meslek Yüksek Okulu’nun düzenlediği “Çevre Duyarlılığı ve Erozyon” başlıklı seminere katılmak üzere Lüleburgaz’a gelen Hayrettin Karaca’nın seminer sonu yanına gelen Özkaraduman, portresini hediye etti.
Karaca, kendisine verilen hediyeden son derece memnun olduğu gözlendi.

LÜSİAD’tan üyelerine seminer

Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Lüleburgaz Sanayici ve İşadamları Derneği (LÜSİAD), “Üretim” konulu bir seminer düzenledi.
Lüleburgaz Ezgi Resort Otel’de düzenlenen seminere, konuşmacı olarak Bursa’nın en büyük kalıp sanayicilerinden ve 21’inci dönem Bursa Milletvekili Fahrettin Gülener konuşmacı olarak katıldı.
LÜSAİD Başkan Armağan Ayyıldız, yaptığı açılış konuşmasında, LÜSİAD olarak gerçekleştirdikleri Bursa gezisinde birçok şey öğrendiklerini ve sanayi ve iş yaşamına bakışlarında ufuklarının açıldığını ve o gün kendilerini en çok etkileyen isimlerden biri olan Fahrettin Gülener’i Lüleburgaz’da ağırlamaktan mutluluk duydukların söyledi.
Gülener de yaptığı konuşmada, iş yaşamındaki tecrübelerini LÜSAİD üyeleri ile paylaştı.

LÜLEBURGAZ’DA ŞÜPHELİ ÖLÜM

Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Lüleburgaz bir kişinin evinde ölü bulunduğu öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Gündoğu Mahallesi Armağan Sokakta Pilevneli apartmanındaki dairesinde yalnız yaşamakta olan Hikmet Pilevneli (85), sabah eve gelen bakıcısı tarafından ölü bulundu.
Eve gelen bakıcı S.A’nın, evde gaz kokusu aldığı ve Hikmet Pilevneli’nin zehirlenmiş olduğunu görünce emniyet güçlerine haber verdiği öğrenildi.
Sobadan sızan dumandan zehirlendiği tahmin edilen Hikmet Pilevneli’nin Lüleburgaz Devlet Hastanesi’ne gönderildiği ve olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

BİRÇOK PROJE İLE BİRLİKTE DÖNDÜK”

Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Belediye Meclis üyesi Tanju Göktaş, Trakya Kent Belediyeler Birliği olarak Eskişehir’e yapılan ziyareti gazetemize değerlendirdi.
Göktaş, Eskişehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen’in sanattan ekonomiye ve teknik alanlara kadar birçok işi aynı anda ve başarıyla yürüttüğünü söyledi.
Göktaş; “Büyükerşen’in birçok işi aynı anda başarıp, içine sevgi ve deneyim katarak yaptığını gördük. Eskişehir’de kendi bölgemiz için örnek alınabilecek çok sayıda proje ile karşılaştık ve bunlardan kendimize sonuçlar çıkardık” dedi.
Eskişehir’e düzenlenen başarılı şehircilik uygulamaları teknik inceleme çalışması ve eğitim programına Belediye Başkanı Emin Halebak, Belediye Meclis üyeleri Tanju Göktaş, Öner Çavaş, Tanzer Koç ve Hasan İsmailler katılmıştı.

Organlar sahiplerini bekliyor

Tekirdağ Valiliği Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü organ nakli için bekleyen hastalar hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada;
İlimiz Tekirdağ Devlet Hastanesine 02.03.2010 tarihinde Ateşli Silah Yaralanması sonucu getirilen 53 yaşındaki I. Ö.’nün tedavisine başlanmış ve Yoğun Bakım Servisine alınmıştır. Ancak tüm çabalara rağmen 05.03.2010 tarihinde saat 21.00’de Anestezi ve Reanimasyon, Nöroloji, Beyin Cerrahisi ve Kardiyoloji Uzmanlarından oluşan Tekirdağ Devlet Hastanesi Beyin Ölümü Kurulu tarafından yapılan değerlendirmede I. Ö.’ nün beyin ölümü gerçekleştiği tespit edilmiştir. Tekirdağ Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü saat 22.00’de İstanbul Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi ile görüşerek Beyin Ölümünü bildirmiştir.
06.03.2010 günü saat 04.00’ te İstanbul Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi ekipleri Organ Nakli Araçları ile gelerek, I. Ö’ den uygun girişimle alınan her iki böbreği, kalbi, her iki korneayı ve karaciğeri alarak İstanbul’ a nakletmiştir.
Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi tarafından sırada bekleyen uygun alıcılara nakledilmek üzere;
Karaciğer, Florence Nightingale Hastanesine,
Her iki Böbrek, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine,
Her iki Kornea, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine,
Kalp, Koşuyolu Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine teslim edilmiştir.
06.03.2010 tarihinde yapılan bu bağış ile 6 kişinin hayata bağlanması mümkün olmuştur. Bu imkanı tanıyan aileye Sağlık Bakanlığımız adına teşekkürlerimizi sunarız.
Bilindiği üzere tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli sağlık sorunlarından biridir. Sağlık Bakanlığımız bu gerçekten hareketle ülkemizde organ nakli çalışmalarının verimliliğini arttırmak için yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir.
Ancak organ nakli gibi organizasyonu güç, kurumsal ve toplumsal katılım gerektiren bir alanda, Sağlık Bakanlığı çalışmalarına katkısı olabilecek her kurum ve kişinin bu katkıyı sunmasını beklemekteyiz.” denildi.
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

Macar ve Yunan sanatçılar Tekirdağ’da

Tekirdağ Macar Dostluk Derneği’nden yapılan açıklamada, Alman Goethe Enstitüsü ile Avrupa Birliği’nin “Cultural Bridges’’ programının finansal desteği ile, Mayıs 2009 – Haziran 2010 tarihleri arasında, Türkiye'den başlayarak Brüksel'de son bulacak kültür projesinin Türkiye bölümünde, 29 - 31.3.2010 tarihleri arasında Tekirdağ’da Macar yazar Ágnes Várkonyi ve Yunan yazar Petros Markaris eserlerinden okumalar gerçekleştirileceği duyuruldu.
Bayan Ágnes Várkony’nin, Tekirdağ Macar Dostluk Derneğinin birlikteliği ile 29.3.2010 saat 18.00 de Rakoczy Müzesi’nde eserini okumasının ardından Tekirdağ Valiliği Kültür Merkezinde Macar sanatçı Tamas Kobzas Kiss ile Erdal Sakalıoğlu bir konser verecekler.
Yazarlar ayrıca Tekirdağ Anadolu Lisesi, Namık Kemal Üniversitesi ve İl Halk Kütüphanesi’nde eserlerini okuyacaklar.
Sanatçılara, projeye katılan yazarların kitaplarının incelenip okunabileceği ve internet bağlantılı bilgisayarlar ve çeşitli audio-visual araçlarla donatılmış bir ‘gezici kütüphane’ eşlik ediyor. Proje kapsamında yer alan kentlerde, okuma ve söyleşilerin, konserlerin, sergilerin, kısa film gösterimleri ve çeşitli gösterilerin yer alacağı “Avrupa Kültür Haftaları’’ düzenleniyor.
Tekirdağ Macar Dostluk Derneği yöneticileri, üniversite ve liselerde gerçekleştirilecek okuma toplantıları, video atölyeleri ve internette düzenlenecek web forumları ile projenin öncelikle gençlere ulaşmayı hedeflediğini ve onlara Avrupa'da güncel sanat alanındaki gelişmeler ile doğrudan tanışma olanağı sunduğunu belirttiler.
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

Sigortadan Geleceğe Maddi Katkı

İş kazası sonucu hayatını kaybeden Tarım Kredi Kooperatifi ortağı Enver Şencan, 97 TL prim karşılığında yaptırdığı Ortak Kaza Sigortası ile eşi ve iki kızına 100 bin TL bıraktı.
Tarım Kredi Kooperatifleri Tekirdağ Bölge Birliğine bağlı 2366 Sayılı Karamehmet Tarım Kredi Kooperatifi ortağı Enver Şencan’ın hayatını kaybetmesi sonucu varislerine tazminat ödendi.
Tekirdağ’ın Çorlu İlçesine bağlı Karamehmet Köyünde mısır kırma makinesi ile çalışırken iş kazası sonucu hayatını kaybeden Enver Şencan, 97 TL prim karşılığında yaptırdığı Ortak Kaza Sigortası ile eşi ve iki kızına 100 bin TL bıraktı.
2366 Sayılı Karamehmet Tarım Kredi Kooperatifinde düzenlenen törene Tarım Kredi Kooperatifleri Tekirdağ Bölge Birliği Müdürü Veli Çelebi, Kooperatif Müdürü Dilek Kültür ve personeli ile bazı ortaklar katıldı. Törende konuşan Tarım Kredi Kooperatifleri Tekirdağ Bölge Müdürü Çelebi vefat eden ortağın yakınlarına baş sağlığı dileyerek, ‘’Bu tazminat öleni geri getirmeyecek belki ama bir nebze de olsa geride kalanları maddi olarak rahatlatacağını bilmek bizleri teselli etmektedir. Tarım Kredi Kooperatifleri olarak çiftçinin yanında olduğumuzun, bu kapının sizlere kapanmayacağını ve her türlü sıkıntınızda sizlerle olduğumuzu bilmenizi isterim’’dedi.
Vefat eden Şencan’ın eşi Raife Şencan ise ‘’Kooperatif her zaman olduğu gibi bu acılı günümüzde de yanımızda oldu. Yetkililere teşekkür ediyorum’’diye konuştu.
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

Proje tabanlı beceri yarışması

Tekirdağ Milli Eğitim Şube Müdürü Emin Özer, ‘’Proje çalışmaları ile geleceğe yönelik önemli adımlar atılırken, gençliğin başarı ve becerilerinin ortaya çıkarılması, buluşlarından istifade edilmesi hedefleniyor’’
İstanbul’da yapılan proje bölge yarışmasında Tekirdağ il genelinde belirlenen 10 projenin yarıştığını ve yarışmada 10 projenin; 2 birincilik, bir ikincilik, bir üçüncülük, 4 mansiyon ile 2 jüri özel ödülü kazandığını belirten Milli Eğitim Şube Müdürü Emin Özer, bu sonuçların İstanbul gibi büyük bir şehrinde arasında bulunduğu bölgeden çıkmasının sevindirici olduğunu söyledi.
Bölge yarışmasında alınan 2 birinciliğin Tekirdağ adına memnuniyet verici olduğunu yineleyen Özer, ‘’Birinci olan 2 projemiz 22 -26 Mart 2010’da Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonunda yapılacak olan Türkiye Finalinde İlimizi temsil edecektir’’dedi.
Proje alışkanlığı ile proje üretme üretkenliğinin artması ile geleceğin daha aydınlık olacağını vurgulayan Özer, gelişmişliği yakalama adına bu alanda çok sistemli ve kararlı çalışılmanın, gençleri yönlendirmede özendirici olmanın önemine değindi.
Özer şunları kaydetti. ‘’Bölge yarışmasından çıkan sonuç bizim ümitlerimizi daha da arttırdı. Alınan başarılı sonuçlar yarışmaya katılanları da çok iyi motive ediyor. Önümüzdeki yıllarda proje üretiminde daha başarılı olmak adına çalışmalarımızı aksatmadan sürdürmemiz gerekiyor ve bunu da elbirliği içerisinde gerçekleştireceğiz.’’
Özer, Ankara’da düzenlenen yarışmaya bölge birincisi olarak katılmaya hak kazanan projeleri de şu şekilde açıkladı.”Bu projelerden Tekirdağ Mesleki Eğitim Merkezine ait Üretim ve Mühendislik Teknolojisi alanındaki proje, binaların zemin katlarının pencerelerine yapılan korkuluk demirliklerinin istenildiğinde içeriden açılmasını sağlayan pistonlu bir mekanizmayı içeriyor. Özellikle yangın ve deprem gibi afetlerde can kaybını önlemeyi hedefleyen bu projenin Ankara’daki yarışmada da derece yapacağına inanıyoruz. Ayrıca İkinci Birincilik kazanan projemiz ise; Bilgi ve İletişim alanında olup Çerkezköy Veliköy Çok Programlı Lisesine aittir. Proje öğrencilerin geliştirdiği, ‘Veri tabanına veri ekleme, silme ve güncelleme gibi işlemler yanında Windows’tan sistem geri yükleme, Mac Os’tan zaman makinesi (time) bütün veri tabanlarında bulunan import ve export özellikleri ve oturum yedekleme’’ işlemlerini içeriyor. Her iki projemize de Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finalinde Başarılar diliyorum.’’
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

Tekirdağ Müze Müdürü Önder Öztürk, çalışmaları süren Bazilika Kazısı’nı değerlendirdi;

Tamamlandığında Türkiye’nin
en büyük açık hava müzesi olacak”
Tekirdağ Müze Müdürü Önder Öztürk, “Bazilika Kazısı’nın çalışmaları sonuçlandığında yaklaşık 400 m2 büyüklüğünde mozaik döşemeye sahip yapının üzeri kapatılıp çevre düzenlemesiyle birlikte 2012 yılında Türkiye’nin en büyük açık hava mozaik müzesi olarak Marmara Ereğlisi İlçe merkezinde ziyaret edilebilir hale gelecek’’ dedi.
Bazilika ile ilgili açıklama yapan Öztürk, Marmara Ereğli’sinin, İ.Ö. 6. yüzyılda kurulduğunu, M.S. 46 yılında İmparator tarafından Roma eyaleti olarak düzenlenen Trakya’nın başkenti yapıldığını ve İ.S. 286 yılında şehrin adının Herakleia olarak değiştirildiğini söyledi.
Antik kentin doğu giriş kapısının bulunduğu ve bugün Kalekapı olarak adlandırılan mevkide, yapılan kazılarda Erken Bizans dönemine tarihlenen bin 500 m²lik alana yayılan bazilikanın bulunduğunu söyleyen Öztürk, ‘’M.S. 500 yıllarında yapılmış olduğu, 700’lü yıllarda Avar ve Bulgar saldırıları sırasında yanarak yıkıldığı belirlenen Erken Bizans Dönemine ait bazilikada yapı malzemesi olarak yeşilimsi kumtaşı kullanılmış, aralara hatıl olarak beş sıra tuğla işlenmiştir’’dedi.
Ana mekana, çift kanatlı beş kapıyla ulaşıldığını, Yapının yan neflerinde siyah beyaz, yeşil, sarı, kırmızı renklerden oluşan mozaik döşemeli taban olduğunu anlatan Öztürk, Taban mozaiklerinde tavus kuşu, balık, boğa, horoz, tavşan, yılan gibi hayvanlar ile nar ağacı, asma kütüğü gibi ağaçlar; elma, armut, nar, ayva gibi meyvelerin süsleme elemanı olarak kullanıldığını belirtti.
Öztürk şunları kaydetti. ‘’Kare panolar içine alınmış meyveler yanında çeşitli ağaçlar ile boğa, antilop ve tavşan gibi hayvan betimlemeleri sarmaşık dalı, saç örgüsü ve meander motifleriyle çevrelenmiştir. Ayrıca kazılarda bulunan hale içine alınmış saç ve gözleri belirgin aziz tasvirleri binanın tavanının fresklerle süslü olduğunu göstermektedir. Kilise yıkıldıktan sonra yeri uzun süre mezarlık olarak kullanılmış, ayrıca binanın güneybatı ucuna 11. yüzyılda tabanı mermer döşemeli bir şapel yapılmıştır. Tavanı fresklerle süslü, duvarları ve tabanı mozaik olan bu Erken Bizans yapısının kazılar paralel olarak yürütülen mozaik sağlamlaştırma ve restorasyon işlemleri yapılmaktadır. 2009 yılı kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığının yanı sıra, Tekirdağ İl Özel İdaresince de desteklenmiştir. 2006 yılında başlanan kazıda Tekirdağ İl Özel İdaresinin maddi desteğiyle umulanın çok ötesinde mesafe alınmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Ana Bilim Dalı bazilikaya ait çatı, gezi alanı, çevre düzenlemesi, vb. gibi alternatifli tasarım projeleri hazırlamaktadır. Çalışmalar sonuçlandığında yaklaşık 400 m2 büyüklüğünde mozaik döşemeye sahip yapının üzeri kapatılarak çevre düzenlemesiyle birlikte 2012 yılında Türkiye’nin en büyük açık hava mozaik müzesi Marmara Ereğlisi İlçe merkezinde ziyaret edilebilir hale gelecektir.’’
TEKİRDAĞ MÜZESİ 2010 YILI ÇALIŞMALARI
Tekirdağ Müze Müdürlüğünün mevcut teşhir ve tanzim düzenlemesinin 1990 yılında yapıldığını, 2010 yılında hazırlanan proje kapsamında müze tanziminin daha modern ve daha fazla eserin sergileneceği bir sergileme anlayışıyla yeniden yapılandırılacağını belirten Öztürk, 2010 yılında yapacakları çalışmaları şöyle özetledi. ‘’2010 yılında Perinthos Bazilikası ve Heraion Teıchos kazılarına devam edilecek. Ayrıca Barbaros Beldesinden Şarköy İlçesine kadar uzanan kıyı bandında arkeolojik yerleşmelerin tespiti ve belgelenmeleri amacıyla Mimar Sinan Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinin katılımıyla yüzey araştırmaları yapılacaktır. Ayrıca hazırlamakta olduğumuz ‘Tekirdağ Kültür Envanteri’ kitabı da tamamlanarak bastırılacaktır.’’
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

UYGULAMALI EĞİTİMDE YERİNDE İNCELEME

Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Nizamettin Şenköylü, ‘’Sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların yetişmesi yapılacak işbirliği ile mümkün olacaktır’’
Uygulamalı eğitimin önemini her fırsatta dile getiren Rektör Şenköylü, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Birol Kayışoğlu ile birlikte, Koleksiyon Mobilya Fabrikasında uygulamalı eğitim gören öğrencileri ziyaret ederek eğitim durumları ile ilgili bilgiler aldı.
Mobilya tasarımı konusunda marka olan Koleksiyon Mobilya Fabrikasında Üniversite Teknik Bilimler MYO Mobilya ve Dekorasyon Programından 31 öğrencinin uygulamalı eğitim gördüğüne değinen Şenköylü, burada geçirecekleri süreyi en iyi şekilde değerlendirmelerini istedi.
Öğrencilerle sohbet ederek çalışmalar hakkında bilgi alana Şenköylü, Koleksiyon Mobilya Üretim Müdürü Ağaç İşleri Endüstri Mühendisi Cem Tuğcu ile de konuya ilişkin kısa bir değerlendirmede bulundu.
Şenköylü, ‘’Üniversite-sanayi işbirliği son derece önemli bir konudur. Sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların yetişmesi yapılacak işbirliği ile mümkün olacaktır. Bu amaçla NKÜ olarak birçok sanayi kuruluşu ile protokoller imzaladık. Sizinle olan işbirliğimizi de daha güçlendirmeliyiz’’dedi.
Türkiye’de mobilya sektörünün iyi durumda olduğunu belirten Prof. Dr. Şenköylü, sektörün daha iyiye gitmesi için uygulamalı eğitimin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Mühendis Cem Tuğcu açıklamasında, işbirliğinin öneminin farkında olduklarını belirterek, konuya büyük hassasiyet gösterdiklerin ifade etti. Koleksiyon Mobilya’nın, alanında Türkiye’nin sayılı firmalarından olduğunu dile getiren Tuğcu, ‘’Mobilya endüstrisi 2010’dan itibaren gelişme sağlıyor. Şu dönem iyi değerlendirilebilirse dünyada mobilya alanında daha iyi yerlere yükselebiliriz. Ancak bunu yapabilmemizin yolu üniversite-sanayi işbirliğini arttırarak nitelikli elemanlar yetiştirmekten geçiyor. NKÜ ile yürüttüğümüz bu çalışmalar olumlu sonuçlar veriyor ve bu şekilde bir sanayi kuruluşu olarak amacımıza daha emin adımlarla ilerliyoruz’’ diye konuştu.
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

İl Planlama ve Koordinasyon Kurulu toplandı

Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, İl ilçe resmi kurum birim amirleri, müdürleriyle yöneticileri, İlçe Kaymakam ve Belediye Başkanlarının katılımıyla İl planlama ve koordinasyon kurulu 2010 yılı’nın ilk toplantısını yaptı.
Vali Kemek’in açış konuşmasından sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü adına İstanbul Vakıflar 1. Bölge Yetkilisi, belirlenen cami ve medreselerde, tarihi eserlerde yapılan ve yapılan ve devam etmekte olan restorasyon çalışmaları ile sosyal yardım bursları hakkında konuştu.
M.T. A Marmara bölge müdürlüğü adına konuşan yetkili Trakya yöresinde kömür arama çalışmaları ve 56 ruhsatlı arama sahalarında sondaj çalışmalarının olduğunu belirtirken kömür rezervleri üzerine devam eden projeler üzerine bilgiler verdi.
Karayolları 1.Bölge müdürlüğü adına konuşan birim amiri 2009 yılı içinde 11 proje üzerinde çalışma yaptıklarını Tekirdağ çevre yolu, maksi köprülü kavşak yapımı için ihale aşamalarının yapıldığını ve 2010 yılına sarkan projeler hakkında sayısal bilgiler verdi.
Karayolları 17.Bölge müdürlüğü adına konuşan bir yetkili ise Kınalı-Tekirdağ arasındaki yol çalışma projesinden bahsederken Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe arasında proje çalışması yaptıklarını belirtirken ağır tonajlı kamyon ve Tırlar’ın Akdeniz’e ulaşabilmesi için Roro taşımacılığına ağırlık verilmesi konularında yapılacak projeleri sundu.
İller bankası 1. Bölge Müdürlüğü’nden Müdür Yardımcısı 2010 yılında yapılacak harita alım çalışmalarının devam ettiğini anlattı.
İstanbul Ulaştırma Bölge Müdürlüğü demiryolu kontrol başmüdürlüğü yetkilisi ise Tekirdağ-Muratlı demiryolu projesinin 1,5 ay içinde tamamlanacağını belirtirken Halkalı –Bulgaristan demiryolu projesi çalışmalarını anlattı.
D.S.İ 11.Bölge Müdürlüğünden bir yetkili ise 9 adet proje yürüttüklerini, bu projeler için yapılan harcamaları anlattı. 3 adet projeyi bitirdiklerin anlatan yetkili 2009 yılından 2010 yılına sarkan ve 2010 yılı içinde devam eden 17 adet tarım gübre projelerinden bahsetti.
Malkara-Saray-Hayrabolu-Muratlı baraj ve göletlerinde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Tekirdağ içme suyu projesi hakkında bilgiler veren yetkili bilhassa yazın Tekirdağ içme suyu problemlerinin artmasından dolayı ve Tekirdağ-Şarköy ağaçlandırma çalışmalarının devam ettiğini belirtirken 34 adet projeyi de hızlı olarak bitirmek için uğraş verdiklerini ifade etti.
Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü adına konuşan Keşan Orman İşletme Müdürlüğü Yetkilisi ise orman içinde bulunan yol şebeke ağı hakkında bilgiler verirken yapılan projeler ve çalışmalar hakkında bilgiler verirken Şarköy- Malkara çevresindeki orman gençleştirme ve rehabilitasyon çalışmalarına ormanların korunması çalılıktan nitelikli ormana doğru yapılan çalışmalar hakkındaki projelere değindi.
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

Eğitim-İş’ten görkemli kutlama

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası
Tekirdağ Şubesi Kadın Komisyonu Üyesi Berrin Akıncı,
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, Tekirdağ Öğretmen Evi’nde bir konuşma yaparak, bu yıl, 8 Mart’ın 100. Yılı olduğuna dikkat çekti ve “Bu mücadele geleneği, bir asrı geride bırakmıştır ve gerideki bu tarih, hiçbir şeyin çarpıtılmasına izin vermeyecek bir tarihtir. 100 yıllık bir gelenekle büyütülen emekçi kadınlar günü,bugün hala bir bilinç ve kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir.
8 Mart’ın çıkışının temelinde bir sınıfsallık vardır. Newyork'lu kadın dokuma işçilerinin mücadelesi ve direnişleridir asıl olarak 8 Martı var eden. Yani 8 Martta, 40.000 dokuma işçisi koşullarının , ücretlerinin ve çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi için grev yapmıştır Bu grevin yayılmaması için polis .işçileri fabrikaya kilitlemiştir.Bu sırada çıkan yangından kurtulamayan 129 işçi yanarak can vermiştir.
Bugün Birleşmiş Milletler Sitesinde günün tarihine ilişkin bölümünde .kutlamanın bu ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır. 8 Mart, sınıfsal içeriğinden koparılarak, sıradan bir "kadınlar günü"ne çevrilmeye çalışılmaktadır.” dedi.
Bugün seçmenlerin % 50.73’ünün kadın olduğuna değinen Akıncı, “Kadın nüfusu 35,5 milyona ulaşmışken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 550 koltuğun ancak 50 si kadınlara aittir. Bu 50 koltuk, oran olarak 1935 yılı Meclisinin çok gerilerindedir.
Erkek işi" dedikleri şeyin başındaki "siyaset" bizim her şeyimize karışıyor. O siyasetin sonucunda ezilen, sömürülen de biziz; üstelik erkeklerle kıyaslandığında iki kat. Fabrikada, tarlada erkekle aynı işi yapsak da, daha az ücret alıyoruz. Evdeki emekçiliğimiz emekten sayılmıyor zaten.” değerlendirmesinde bulundu.
“Horlanmamız, yediğimiz "koca dayağı" işin cabası. İster işçi olsun, ister köyünde, ister okumuş olsun, ister ev kadını, kadınlar siyasete atılmalıdır.” diyerek, vurgu yapan Akıncı, şu görüşlere yerverdi: “Kadınlar! Evlerin tüm sorumluluğu, ekonomik sorunlar, çocukların bakımı, işsizlik, kadınların üzerine yıkıldı. Bu "yükleri kadının tek başına taşıması dayatıldı.
Milyonlarca kadın bu düzenin kendilerine reva gördüğü bir yaşama zorlandı.. Biçilen bu rolle yeni bir kadın kişiliğinin yaratılması amaçlandı.
Kadını modern bir köle haline getiren, kişilik olarak erkeğe bağımlı yapan, kendisine biçtiği kadın rolünü oynamaya zorlayan bir yaşam biçimi yarattılar.
Bunun sonucunda da kadın bir sömürü aracı olarak kolayca kullanıldı. Sınıfsal, ulusal, siyasal ve cinsel olarak sömürüldü.
Kadınlar!
Elbette kadınlar, çaresiz ve zavallı değillerdir. Onları çaresiz kılan, onları güçsüz hale getiren bilinçsiz kadın kişiliği eğitimsizlikten,törelerimizden,yasalarımızdan oluşmuştur.
Günümüzde kadınlara kurtuluş yolu olarak evlilikler gösteriliyor.Kadın .namuslu kadın, güzel kadın,iyi kadın,ev kadını,iyi anne olarak resmediliyor.Plastik kadınlar. Benjamin Kadınları diye kavramlar yaratılarak kadını içi boş nesne haline getiriyorlar.
Kadını dizilerde, reklamlarda,sabah programlarında üretimden uzak cinsel obje olarak sömürüyorlar,üzerinden rant sağlıyorlar.
Her gün kadınların ruhuna tecavüz edilerek yaşatılan bu ve benzeri olaylar travmayı artırmakta .kadını
kişiliksizleştirmektedir.
Bizler belki birçoğumuz başlangıçta bize biçilen rolü kabul ettik. Ancak örgütlü mücadele içinde yer almaya başlayarak önce kendi yaşamlarımızı değiştirmeye başladık...
Dünyaya ve yaşama bir başka gözle bakmaya, bize biçilen bu kadın kişiliği yerine yeni bir kadın kişiliği oluşturmaya başladık..
Kadına dayatılan çaresizliğin, güçsüzlüğün çaresi, mücadeledir.
Mücadele etmek, kadınların çevresine çizilen bu küçük dünyalarından çıkmasını, düzenin ezdiği kadın kişiliğini bir yana bırakarak, daha güçlü bir kişilik hale gelmelerini sağlayacaktır.
Bunun için örnek alacağımız yüzlerce kadın var. Bunun en yakın ve güzel örneği Tekel işçi kadınların onurlu kararlılığıdır.”
Kadınların, ülke ekonomisi için büyük bir iş gücü olduğuna da dikkat çeken Akıncı,
“Bizler ezilen cins olmaktan kaynaklı yaşadığımız namus ve töre cinayetlerine ,aile içi şiddete, taciz ve tecavüze.emeğimizin değersizleştirilerek evde.işte tarlada,kayıt dışı sektörlerde ve yaşamın her alanında görünmez kılınarak sömürülmemize .kısacası dünyanın tüm yüküyle birlikte ek olarak sırtımızda kadınlığımızı da taşımamıza karşı mücadelenin adı ve öznesi biz kadınlar olabilmeliyiz.
Kadınlar!
Kadına kutsallık payesi veren,eksik etek adını koyan, bu zihniyetin bizlere biçtiği, ezik, kişiliği ayaklar altına alınmış kadın kişiliğini kabul etmeyeceksek -ki, bunun kabul edilmesi demek, bu köhne yaşamın devam ettirilmesi demektir- mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz yoktur. Bu yüzden daha iyi örgütlenmeli, mücadelemize her zamankiden daha kararlılıkla devam etmeliyiz.
her türlü sömürüye, zulme karşı birleşelim örgütlenelim!” dedi ve konuşmasını noktaladı.
Öte yandan; Toplantının açılış konuşmasını yapan Eğitim-İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, 8 Mart’ın, “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlandığına işaret ederek; “Emek tarihine baktığımızda; Emekçi kadınların mücadeleleri ayrı bir yer tutar. Kadınlar, emeğin mücadelesini verirken, bir de ‘var olan cinsiyet ayrımcılığında’ mücadelesini vermişlerdir ve vermektedirler. Bu çok yönlü mücadelede, bizler, onların daima yanında olacağız.” diye konuştu.
Cinsiyet ayrımcılığının olmadığı, emeğin kutsal sayıldığı ve karşılığını aldığı, bir dünya özlemlerini dile getirerek, konuşmasını sürdüren Eren, “Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve sendikamız Eğitim-İş adına hepinize hoş geldiniz diyorum. İyi eğlenceler, afiyet olsun!” diyerek konuşmasını noktaladı.
Daha sonra, düzenlenen kokteyle geçildi. Kokteyl sırasında ‘Grup 22’ isimli müzik grubu enfes bir konser verdi. Eğlence geç saate kadar sürdü.
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

NKÜ Eski Rektör Yardımcısı Prof Dr Cangir Vefat Etti

Namık Kemal Üniversitesi Eski Rektör Yardımcılarından Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Cangir Vefat Etti.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir süredir midesindeki bir rahatsızlık nedeniyle tedavi gören Prof. Dr. Cemil Cangir, tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Bilim dünyasında tanınan ve sevilen bir kişi olan Prof. Dr Cangir 1946 doğumlu, evli ve iki kız çocuğu babasıydı.
Prof. Dr. Cangir için yarın saat 11.00’ de Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde bir tören düzenlenecek.
Prof. Dr. Cemil Cangir’in açıklanan özgeçmişi şöyle; ‘’Cangir 28 Mayıs 1946 Yılında Karabük’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Karabük’te tamamladı. 1969 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümünden mezun oldu. Cangir Evli ve 2 kız çocuğu babasıdır. Cangir, 1970-1971 Yedek Subaylık görevini ifa etti. 1971-1973 Kastamonu Ziraat Mühendisliğinde görev yaptı. 1974 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümüne Asistan olarak girdi. 1977 yılında Doktorasını yaptı ve 1980 yılında TÜBİTAK Bursuyla İngiltere’ye gitti.1982 yılında Üniversite Doçenti unvanını aldı ve 1983 yılında Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesinde göreve başladı. Tekirdağ Meslek Yüksekokulu Müdürü olarak göreve başladı. 1988 yılında Profesör oldu ve 1988-1991 yılları arasında Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dekanı olarak görev yaptı. Trakya Üniversitesine bağlı iken adı ve bağlantısı değiştirilerek ayrılan ve 17.03.2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 5467 sayılı Kanuna göre kurulan Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesine geçti. 21.05.2007 tarihinde Namık Kemal Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak atanmış, 28.08.2007 tarihinde bu görevinden ayrıldı. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü ve Anabilim Dalı Başkanlığına 25.09.2009 tarihinde atandı.’’
PROF. DR. CEMİL CANGİR’İN VEFATI DOLAYISIYLA PROGRAMLAR İPTAL VE ERTELENDİ
NKÜ Eski Rektör Yardımcılarından Prof. Dr. Cemil Cangir’in vefatı dolayısıyla, dün yapılması planlanan 80 ilden Türküler konseri iptal edilirken, Üniversite Sağlık Yüksekokulu’nun dün yapılması gereken açılış töreni ise 15 Mart 2010 Pazartesi günü saat 14.00'e ertelendiği üniversite yetkililerince açıklandı. Yine dün yapılması gereken; Yaşama Sanatçısı Saffet Dağdeviren’in dün NKÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda Yaşama Sanatı konulu semineri de Cangir’in vefatı nedeniyle bugüne ertelendiği kaydedildi.
HABERTRAK GAZETESİ/TEKİRDAĞ

KIRIM TÜRKLERİ DERNEĞİ BAŞKANLIĞINDAN BASIN AÇIKLAMASI

Dernek Başkanı Fatih ERGE, “ Çanakkale savaşı Türklüğün namusudur. Bu savaşta Türk milletinin mübarek ruhu şaha kalkmıştır. Düşmanın ümidi Mecusi ateşinin söndüğü gibi sönmüştür.” Dedi ve ilave ederek: “ Biz Çanakkale Savaşını Türk Milletin yıkılmayacağını gösteren bir cenk olarak görüyoruz. Bu savaşın sonunda milletimiz büyük moral bulmuş ve hemen akabinde aynı imanla aynı cesaretle İstiklal Harbi’ ne girmiştir. Aydınlar Ocağı tarafından Hükümet Binası önünde açılacak ‘ Çanakkale Şehitleri Resim Sergisi’ ne dernek olarak destek vereceğiz. 18 Mart gününde başlayacak sergi için üyelerimizi derneğimizde toplayarak bu anlamlı gün hakkında sohbet düzenleyeceğiz. Gençlerimizi de bu faaliyette görevlendireceğiz” Dedi.

TEKİRDAĞ VALİLİĞİNDEN AÇIKLAMA

03 Nisan – 09 Mayıs 2010 tarihleri arasında İlimiz Merkez Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi,Anadolu Denizcilik ve Meslek Lisesi Müdürlüğü’nde hafta sonları(Cumartesi-Pazar) 09.00-16.15 Saatleri arasında halka açık “Trafik ve Çevre Bilgisi Dersi Öğreticileri Kursu” nun açılması planlanmış olup; katılım şartları aşağıya çıkarılmıştır.
KATILIM ŞARTLARI:
1- En az bir yıllık B,C,D veya E sınıfı sürücü belgesi sahibi olmak, (Noter Onaylı)
2- Yüksek Öğrenim Mezunu Olmak. (Noter Onaylı)
3- 1.2. maddelerde belirtilen belgelerin birer örneği ile birlikte (Ek-6) form dilekçe ile İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Müracaatta bulunmak.
(ÖNEMLİ NOT: Başvuruda bulunanların, söz konusu belgelere ait fotokopileri teslim ederken, asıllarını kurumumuza ibraz etmeleri zorunludur.)
4- 2 adet fotoğraf.
5- Nüfus Cüzdan Örneği.
6- T.C Ziraat Bankası Tekirdağ Şubesi 8436145-5003 nolu hesabına (70,00 TL) yatırmaları, dekontun bir nüshasının getirilmesi.
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...