***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

18 Kasım 2009 Çarşamba

Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yöneticileri, Hayrabolu Ticaret ve Sanayi Odasını Ziyaret Etti...

Tekirdağ iline bağlı Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Yemişçi,Meclis Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri,Hayrabolu Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret etti. Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Yemişçi,Trakya’daki odalarımızı ziyarete çıktık, nezaket ve tanışma amaçlı olarak bu ziyaretlerimizi gerçekleştirdiklerini belirterek,”Yeni bir başlangıç yapmakistedik. Bu ziyaret tanışma amaçlı ama bundan sonra da devam edecektir. Hep birlikte bu toplantılara devam edersek iletişimin daha kuvvetli ve birbirimize daha yararlı olacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu. Sohbet şeklinde geçen görüşmede,aynı zamanda Türkiye’nin ilk bayan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı olan Özlem Yemişçi,”Bayan olduğum için beklentiler de daha fazla.Tabii ki bu göreve seçildiğimden dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Ekipmanımız çok güçlü,birçok yenilikler yapacağız.”dedi. Hayrabolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Salih Özkan,Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Yemişçi ile yönetim kurulu üyelerinin yaptıkları bu ziyaretten son derece memnun kaldıklarını belirtti. Daha sonra misafir Oda yöneticileri Hayrabolu Ticaret Borsasınıda ziyaret etti.
KAYNAK:HAYRABOLUNUN SESİ GAZETESİ

Malkarada arıcılık gelişiyor


İLÇEDE ARI KOLONİ SAYISI 4301E YÜKSELDİ
Tekirdağ iline bağlı Malkara ilçesinde arıcılık gelişiyor
İLÇEDE ARI KOLONİ SAYISI 4301’E YÜKSELDİ
Arıcılık, küçük sermaye ve az masrafla, fazla işgücü gerektirmeden ve diğer tarımsal faaliyetleri de aksatmadan yapılabilen, aynı zamanda az topraklı çiftçilerin gelir düzeylerinin artmasını sağlayan bir tarım iş koludur.
Tekirdağ Arıcılar Birliği Malkara Temsilcisi Nevzat Arıcan yaptığı açıklamada; Son yıllarda ilçede arıcılığın hızla geliştiğini ve bunun da her yıl yapılan arı koloni sayımlarından anlaşıldığını söyledi.
Malkara’daki doğa koşulları ve bitki örtüsünün yanı sıra ayçiçeği ekiliş alanlarının da çok fazla olmasından, arıcılık için son derece elverişli olduğunu ifade eden Arıcan, bu yıl ilçe merkezi ve köylerindeki 53 arıcıda 4301 koloni tespit edildiğini belirterek, geçtiğimiz yıl 3366 olan koloni sayısında 2009 yılında yaklaşık % 30 artış görülmektedir” dedi.
Arıcılar Birliği İlçe Temsilcisi Nevzat Arıcan, 2008 yılında kovan başına 5 TL olan destekleme priminin, bu yıl 20 TL olması için Türkiye genelindeki Arıcılar Birliklerince Tarım Bakanlığına yazılı olarak başvuruda bulunduklarını ve 2009 yılı Arı koloni hak ediş belgesinin 26 Ekim – 10 Kasım 2009 tarihleri arasında Birlik Temsilciliğinde askıya çıkarıldığını bildirdi.

MİLYONER DEDEYE EVLİLİK OYUNU

TV'deki çöpçatanlık programına katılan Özer, kendinden 30 yaş küçük Tunca ile evlenince ortalık karıştı.
Kendisine bakacak bir hayat arkadaşı bulmak ümidiyle katıldığı çöpçatan programının ardından kendisinden 30 yaş küçük Meliha Tunca ile evlenen 85 yaşındaki Sadık Kadir Özer'in 1 milyon TL'lik malvarlığı paylaşılamıyor. Sabah Gazetesi'nde Mesut Altun imzası ile yayınlanan habere göre, Özer'in bir daire ve arsa karşılığında 'Ölünceye kadar bakma' sözleşmesi yaparak Meliha Tunca ile evlenmesi, eşi ile kızını birbirine düşürdü. Evliliğe karşı çıkan üvey kızı Kudret Zeytun, Başbakan Erdoğan'a "Babam evlilik çetesinin ağına düştü" diye mektup yazdı ve açtığı davayla babasına ait gayrimenkullere satış tedbiri koydurdu. Baba Özer ise iddiaya göre eşinin yönlendirmesiyle ölen eşine ait olan ve damadının kullandığı iki dükkânın satılması için dava açtı. Yaklaşık bir buçuk yıldır süren davalarda karar, Özer'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığı yolunda hastanenin yarın yapılacak kontrolün ardından vereceği rapora kaldı.
MALKARA'DA ONLARCA DOLANDIRICILIK VAKASI

Tekirdağ Malkara ilçesinde geçtiğimiz iki yıl içinde 'evlilik oyunu' ile onlarca yaşlının dolandırıldığı ortaya çıkmıştı. Özellikle İstanbul ve çevre illerden gelen kadınların, tarla zengini olan yalnız yaşayan yaşlıları bulup evlendiği, üzerlerine ev ve tarla tapusu aldıktan sonra boşandığı belirlenmişti. İlçede bu şekilde 80'e yakın kişinin dolandırıldığı öne sürülüyor.

Şenol Goncagül e Geçmiş olsun

Kısa zamanda zatürreye dönüşen ağır grip nedeni ile 25 Ekim 2009 tarihinden beri rahatsız olan, Lüleburgaz Devlet Hastanesi’nde gördüğü ilk tedavinin ardından, Özel Medikent Hastanesi’nde ikinci kez tedavi altına alınan gazeteci Şenol Goncagül yeniden taburcu olarak, evine çıktı.Bizde meslektaşımız Şenol Goncagül e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

DEDEOĞLU, ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ EĞİTİM ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİNİ AÇIKLADI


Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu, ADD adına, Antalya İli Kemer İlçesi’nde gerçekleşen “Atatürkçü Düşünce Derneği Eğitim Çalıştayı” toplantı sonuç bildirgesini açıkladı.
Dedeoğlu, kamuoyuna “Ulusun Dikkatine” başlıklı yazılı sonuç bildirgesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kanla, irfanla, devrimle kurulmuş bir ulus devleti olduğunu belirterek, şunları kaydetti.
“Bu yıl 86. yılını kutladığımız Cumhuriyet, tarihinin en zorlu dönemini yaşamaktadır. Dünya uluslarının baş düşmanı emperyalizm ve onun dâhili ve harici işbirlikçileri Sevr Antlaşması’nı yeniden dayatarak ülkemizi bölmeye çalışmaktadırlar. Ülkemizi bölme çalışmaları, çeşitli Açılımlardan Bölge Kalkınma Ajanslarına, AB Raporları’ndan Ergenekon tertibine kadar açılıp genişlemektedir. Asimetrik harekâtın ve psikolojik savaşın lojistik destek kıtaları ise işbirlikçi medyanın televizyon kanalları, radyoları ve gazeteleridir. Türkiye’yi açık işgale cesaret edemeyen ABD ve AB emperyalistleri, beyinleri işgal ederek kendilerine yer etmekte Cumhuriyet devrimi ve kazanımlarını birer birer ortadan kaldırmaya çalışmaktadırlar. Bunun son örneği ülkemizi bölünmeye götürecek olan sözde “Açılım” sürecidir. Bu topraklarda yaşayan yurttaşlarımızın talebi olmayan, sinsice ve ustaca hazırlanan bu “Açılım paketi” ABD ve AB emperyalizminin bir planıdır. Bölgemizde dağılma tehdidi altında bulunan devletlerin antiemperyalist bir duruş ortaya koymasını, sömürge olmaktan kurtulmanın ve bağımsız devlet olmanın temel koşulu olarak görüyoruz. Buna en güzel örnek Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yıllar önce büyük bir öngörü ile oluşturduğu Sadabat ve Balkan Paktlarıdır. Kısaca, emperyalist ABD ve AB’nin Büyük Ortadoğu Projesi (B.O.P.) ve ulus devletimizi parçalama planı “açılım” adı altında dayatılmaktadır. Cumhuriyet devrimimiz; dil, tarih, yurt ve kültür birliği temelinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucu olarak da Mustafa Kemal ATATÜRK, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” tanımı ile yurttaşlık temelinde bir ulus devlet inşa etmiştir. Ulus devletimizin temel direklerinden dil birliğini parçalama çalışmaları Tevhidi Tedrisat (Eğitim Öğretim Birliği) Yasası’nın delinmesi ile başlamış ve “anadilde eğitim” talepleri ile artarak devam etmektedir. Bu nedenle eğitim kurumlarında “ana dilde eğitim” istemek ulus devletimizi ortadan kaldıracak bölücü bir girişimdir. Devrimle kurulan ulus devletlerin içerisinde ayrı ayrı uluslar, ayrı ayrı halklar olmaz. Tek ulus, tek devlet, tek bayrak vardır. Bunu en güzel ifadesi ise Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözüdür. Emperyalizmin dâhili işbirlikçilerinden biri de gericiliktir. Şunu önemle vurgulamalıyız ki irtica ile mücadele Cumhuriyetin tüm kurumlarının asli görevidir.
Sonuç olarak: Emperyalizmin dâhili ve harici işbirlikçilerinin her türlü tertip ve dayatmalarına karşı Türk ulusunun “Tam bağımsız Türkiye” sevdası bizim en büyük güvencemizdir. Dün emperyalizmi ve işbirlikçilerini denize döken Türk ulusunun bağımsızlık ezberini hiçbir tertip bozamaz… Türkiye Cumhuriyeti Edirne’den Ardahan’a, Sinop’tan Antalya’ya bölünmez bir bütündür… Lozan Antlaşması’yla ortadan kaldırılan Sevr’in yeniden uygulanmasına kesinlikle izin verilmeyecektir. Ülkemizde ve dünyada mevcut ve çıkacak sorunların çözümüne “Atatürkçü Düşünce Sistemi” her zaman ışık tutacak ve ülkemizi düzlüğe çıkaracaktır. Hangi etnik kökenden gelirsek gelelim, hangi inançtan olursak olalım, eşit yurttaşlar olarak birlik ve bütünlük içinde yaşama kararlılığımız dosta düşmana bir kez daha ilan ediyoruz. Bugün gelinen noktada Yüksek Yargı’nın, Cumhuriyet Başsavcısı’nın ve yargıçların dinlenmesi, iktidarın eylemlerini sorgulayan yargıçların ihracının talep edilmesi ülkemizdeki kuvvetler ayrılığı ilkesini yok etmektedir. Bu da iktidarın açık faşizme doğru yol aldığının açık göstergesidir. Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler ve demokrasi güçleri bu gidişe seyirci kalamazlar. Bu noktada bize düşen görev, demokrasi güçlerini en geniş cephede birleştirerek bu saldırıları def etmektir. Her türlü olumsuzluğa rağmen YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ, LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ diyoruz.”

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)

KOAH akciğerin zararlı gaz ve partiküllere karşı anormal yangı yanıtı sonucu ortaya çıkan tıkayıcı ve ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Nefes verme sırasında havayollarında ortaya çıkan çökme ve aşırı balgam havayollarında daralmaya neden olarak hava akım hızını azaltmakta ve bu olay sürekli olarak şiddetini arttırarak hastanın yaşam kalitesinde bozulmaya yol açmaktadır. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi KOAH'ta havayollarında meydana gelen değişikler geri dönüşümsüzdür ve sürekli ilerleyici karakter göstermektedir.
Tüm dünyada ciddi bir ölüm nedeni olan bu hastalık yüzünden her yıl yaklaşık 2,5 milyon kişi yaşamını yitirmektedir. Bu hastalığın 2020 yılında küresel yük açısından ilk 5. sıraya yerleşeceği düşünülmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık 2,5-3 milyon KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir.
Bu hastalığın görülme sıklığı çevresel ve kişiye bağlı etmenlere bağlı olarak artabilir. Çevresel etmenler arasında sigara içimi, mesleksel toz ve kimyasallar, hava kirliliği, enfeksiyonlar ve sosyo – ekonomik etmenler yer alırken; kişiye bağlı etmenler arasında genetik yatkınlık, hava yolu aşırı duyarlılığı ve akciğer gelişimini etkileyen etmenler yer almaktadır.
Aktif sigara kullanımı, KOAH için bilinen en önemli risk faktörüdür. Sigara içenlerde KOAH gelişme riski içmeyenlere göre 10-25 kat daha fazladır. Aktif sigara içenlerin sigarayı bıraktıklarında solunum fonksiyon testlerindeki yıllık kayıp hızı, sigara içmeye devam edenlere göre ileri derecede azalmaktadır. Sigarayı bırakma yaşı ne kadar erken olursa solunum fonksiyon testlerindeki bozulma hızı o derecede yavaşlamaktadır.
Mesleksel maruziyet de KOAH için önemli risk faktörüdür. Havalandırması kötü, korunma önlemlerinn uygulanmadığı dumanlı ve tozlu işyerlerinde çalışanlarda KOAH gelişimi için normal nüfusa göre daha yüksek risk taşımaktadırlar.
Hastalığın ilk belirtileri öksürük ve balgam çıkarmadır. KOAH hastalarının büyük çoğunluğu aynı zamanda sigara tiryakisi olduğundan öksürük ve balgam yakınması başlangıçta hasta tarafından sigaradan oluyor düşüncesi ile önemsenmez. Oysa bu dönemde hastalığa tanı konulması hastanın geleceği açısından son derece önemlidir. Erken dönemde sigaranın bırakılması ile hastalık belirtileri gerileyebilir ve hastalık gelişimi durabilir. Öksürük genellikle sabahları daha fazla ve arka arkayadır. KOAH'ın çok ilerlediği kişilerde vücudun aldığı oksijen miktarındaki azalmaya bağlı olarak yetersiz kanlanma ve bunun sonucu kalp yetmezliği görülebilir.
KOAH'nın tedavisi 4 başlıkta incelenebilir. Bunlar, hastalığın tanısı ve derecesinin değerlendirilmesi, sigaranın bıraktırılması ve diğer risk faktörlerinin azaltılması, durağan dönemdeki tedavi ve akut atak dönemlerindeki tedavi olarak sıralanabilir.
Bugün KOAH tedavisinde kullanılan pek çok çeşit ilaç piyasada bulunmakla beraber bu ilaçların hiçbiri hastalığı tamamen ortadan kaldıramaz ve hiçbir ilaç SİGARANIN BIRAKILMASI KADAR HASTALIĞIN İLERLEMESİNİ YAVAŞLATICI ETKİ GÖSTEREMEZ.
Akciğer sağlığınız ve KOAH’tan uzak bir yaşam sürebilmeniz için;
1.Sigarayı bırakın.
2. Doktorunuzla görüşün. Eğer önerilmişse ilaçlarınızı doktorun söylediği şekilde kullanın.
3. Nefes alıp vermeniz kötüleştiğinde, hemen hastaneye veya doktorunuza gidin. Gelecekteki problemler için şimdiden plan yapın. İhtiyacınız olacak şeylerin hepsini bir yere koyun, böylece çabuk hareket edebilirsiniz.
4. Evin havasını temiz tutun. Nefes alıp vermenizi zorlaştıran duman ve buharlardan uzak
5. Vücudunuzu dinç tutun. Solunum egzersizlerini öğrenin.
6. Düzenli olarak yürüyüş ve egzersiz yapın.
7.Sağlıklı gıdalar yiyin. Sağlıklı bir kiloya gelin.
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...