***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

15 Eylül 2009 Salı

Berna’nın da cesedi bulundu


Erzurum'dan 4 yıl önce çalışmak için göç ettikleri Saray'da bir çiftlik evine yerleşen ve 9 gün önce sele kapılan Çakar ailesinin küçük üyesi Berna'nın cesedine Galata Deresi'nde ulaşıldı.
Sivil savunma ekiplerince sürdürülen arama çalışması sonucunda çiftlik evinin de yer aldığı 1 kilometrelik alandaki dere içinde bulunan Berna'nın cesedi, Saray Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
MEMLEKETİNE GÖNDERİLECEK
Berna'nın cenazesinin memleketi Erzurum'un Pasinler ilçesine gönderileceği bildirildi. Saray'da bir çiftlik evinde çobanlık yapan Fatih Çakar (50), eşi Handan (30), kızları Büşra (12), Afra (6) ve Berna (8), 8 Eylülde meydana gelen selde boğulmuş, Çakar ailesinden anne Handan ve kızları Büşra ve Afra'nın cesetleri, sel felaketinin yaşandığı bölgenin 5-6 kilometre uzağında, baba Fatih Çakar'ın cesedi ise 10 Eylülde dere yatağında bulunmuştu

KAYNAK:ÇERKEZKÖY HABER GAZETESİ

Kumbağ’da milyonlarca lira zarar var!...

Tekirdağ il merkezine bağlı turistlik belde olan Kumbağ beldesinde hafta sonu yağan yağmur ile birlikte göletlerin ve derelerin taşması ile meydana gelen sel can kaybına neden olmazken zarar milyonlarca lirayı buldu.
Kumbağ beldesinin içinde sel oluşmayarak fabrikaların bulunduğu yerden ve dağlardan gelen suların beraberinde sürükledikleri ile birlikte felaket tablosunda rakamlar da felaket oldu. 4 bin evin sular altında kaldığı ve tüm evlerin ilk katları ile birlikte bazı evlerinde ikinci katlarına kadar ulaşan sel nedeni ile evlerde bulunan eşyalar kullanılmaz hale geldi. Kumbağ Belediye Başkanı Hüseyin Uzun bölgede vatandaşların acılarını dindirmeye çalışırken, valilikten ve çevre belediyelerden yardım istedi.
Yazlık bölge nedeni ile yaşayanların çoğunun evlerde olmaması nedeni ile hali hazırda tespit edilmeye çalışılan zararın bile milyonları bulduğu ifade ediliyor. Hemen hemen her ev de ortalama 20 bin lira zarar söz konusu diyen bölge sakinleri evlerin içinden 30 santime ulaşan mil çıkartma işlemi için yardım beklediler. Yıkılan bahçe duvarları ve demirlerin yanı sıra televizyonlarda çöpe gitmekten kurtulamadı. “Buzdolabı, çamaşır makinesi ve elektrikli ev aletlerinin yanı sıra yatak yorgan koltuk ne varsa bitti” diyen vatandaşlar devletin yardım elini hissetmek istediklerini dile getirdiler. Bir vidanjör ve bir iş makinesi ile binlerce eve yardım edilemeyeceğini hatırlatan Kumbağ Belediye Başkanının etrafını çeviren vatandaşlar ise yardım et çığlıklarını yansıttılar. Meydana gelen ağır hasarın daha da büyümesine engel olan “Tekirdağ 8. mekanize tugay komutanlığına bağlı birliklerin anında yaptıkları müdahaleler sonucunda yıkılan duvarlar ile birlikte evlerimiz de olabilirdi” diyen vatandaşlar komutana teşekkür etmeyi ihmal etmediler.
KAYNAK:ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

Çerkezköy-İstanbul tren seferleri 30 Eylüle kadar iptal edildi.

Geçtiğimiz hafta Trakya'yı felç eden sağanak yağışların meydana getirdiği sel, Çerkezköy ile İstanbul arasındaki Çatalça-Kabakça arasında DDY’nın 13 kilometrelik kısmında ağır hasara yol açması nedeniyle tren seferleri 30 Eylül’e kadar iptal edildi.
TCDD 1. Bölge Başmüdürü
Üzeyir Ülker, Gazetemiz’e yaptığı açıklamada yolun onarım ve yapım çalışmalarının hızla sürdürüldüğünü, seferlerin 30 Eylül’e kadar iptal edildiğini ancak Ekim ayı başına kadarda sürebileceğini belirtti.
Ülker, Kapıkule’den gelen yüklerin Çerkezköy garında boşaltıldığını ve buradan yükleri firmalar kendi imkanlarıyla taşıdıklarını da belirtti.
Çerkezköy-İstanbul arasındaki bütün tren seferleri, 30 Eylül tarihine kadar iptal edildi. TCDD 1. Bölge Başmüdürü Üzeyir Ülker, Konu ile ilgili Devrim’e yaptığı açıklamada Çerkezköy ile İstanbul arasındaki hattın 13 kilometrelik bölümünde ağır hasar meydana geldiğini belirtti.
Üzeyir Ülker, "Bu hatta Eylül sonuna kadar sefer düzenlenmeyecek. Bu tarihin Ekim Ayı'na sarkma ihtimali de var” dedi.
SELİN HASARA NEDEN OLDUĞU İSTANBUL –ÇERKEZKÖY ARASINDAKİ DDY’NIN 13 KM’LİK KISMINDA RAYLAR HAVADA KALDI
Seferler ve yoldaki tahribata ilişkin görüştüğümüz TCDD 1. Bölge Başmüdürü Üzeyir Ülker, selin Çerkezköy-Çatalca arasındaki demiryolu hattına çok büyük zarar verdiğini belirtti. Üzeyir Ülker,"Selin vurduğu yerlerde, demiryolu platformunun altı 3-4 metre kadar oyulmuş.
Raylar havada öylece duruyor. Özellikle Çatalca-Kabakça arasında hasarın boyutu oldukça büyük. Sel dindikten hemen sonra, biz de yol tamiratlarına başladık. Personelimiz gerekli çalışmayı yapıyor. Bunun yanı sıra, yolun ağır hasar gören 13 kilometrelik bölümünü dün ihaleye çıkardık. Seferlerin başlaması için çalışmalar hızla yürütülüyor” dedi.
AVRUPA ÜLKELERİNDEN GELEN YÜKLER
ÇERKEZKÖY'E BOŞALTILIYOR
Selden önce yüklenen trenlerin, İstanbul'a yetişemediğini, dolayısıyla Kapıkule'den aldıkları yükleri Çerkezköy'e boşalttıklarını da belirten TCDD 1. Bölge Başmüdürü Üzeyir Ülker, "Yük sahiplerini arayıp, Çerkezköy'e boşalttığımız yükleri kendi imkanlarıyla İstanbul'a yetiştirmelerini istedik. Doğal afet durumu söz konusu olduğu için anlayışla karşıladılar” dedi.
TREN SEFERLERİ EYLÜL SONUNA KADAR İPTAL
Sel felaketinin TCDD'ye de ağır bir fatura çıkardığını dile getiren TCDD 1. Bölge Başmüdürü Üzeyir Ülker, yolun tamiratının 1 Milyon TL'yi bulabileceğini de dile getirdi. Seferlerin erken başlaması için var güçleriyle çalıştıklarını belirten TCDD 1. Bölge Başmüdürü Üzeyir Ülker, "Bu hatta Eylül sonuna kadar sefer düzenlenmeyecek. Bu tarihin Ekim Ayı'na sarkma ihtimali de var” dedi.
HABER:Seyit SÜREN

KEŞAN BELEDİYESİ ŞEKER VE LOKUM İMALATHANELERİNİ DENETLEDİ




Edirne iline bağlı Keşan Belediye Başkanlığı ve İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri ile birlikte (15.09.2009) Tarihinde Keşan’da şeker ve lokum imalathanelerini denetledi.
Keşan Belediyesi Zabıta memurları Arif Güler ve Çetin Şahin ile İlçe Tarım Müdürlüğü’nden Talih Esencan’dan oluşan ekip Keşan’da bulunan şeker ve lokum imalathanelerini denetleyerek, hijyen şartlarını ve ruhsatla ilgili denetimleri gerçekleştirdiler.
Denetimlerde eksik veya hijyen şartları konusunda sorunları olan işyerleri sahipleri uyarılarak eksiklerini tamamlamaları konusunda kendilerine zaman tanındı.
Yetkililer bu denetimlerin insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu belirterek denetimlerin devam edeceğini belirttiler.
HABER VE FOTO:ERDOĞAN DEMİR

BABAESKİ BELEDİYESİ’NDEN ÖRNEK UYGULAMA…


Haber: Metin KARAKUŞ
Babaeski İlçesi’nde Belediye Başkanlığı tarafından, şehir içi toplu taşıma ücretlerinde diğer belediyelerin ulaşım hizmetlerinde yapmış oldukları zamların aksine Perşembe günleri için %40 diğer günler de %25 oranında indirim yapıldı.
Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“17 Eylül 2009 Perşembe Günü’nden itibaren Belediyemiz Özel Halk Otobüsleri ücret tarifimizde indirime gidilmiştir. Bundan sonra vatandaşlarımız özel halk otobüsleri hizmetlerimizden 1,25 TL yerine, 1,00 TL’ye, Perşembe günleri ise halk günü olması nedeni ile 0,75’kuruştan yararlanacaklardır. Vatandaşlarımızın zam haberleri ile kötümserliğe düştüğü şu günlerde yapmış olduğumuz uygulama ile onların yüzlerini bir nebze olsun güldürmek istedik. Babaeski Belediyesi olarak her zaman vatandaşlarımızın yanındayız, onları mutlu etmek için bu tip çalışmalarımızı devam ettireceğiz.”

GÜRSOYLAR KOLEJİ ÇOCUK ŞENLİKLERİDEVAM EDİYOR














Özel Gürsoylar Koleji sosyal sorumluluk projeleri kapsamında hazırladığı Çocuk Şenliği etkinliklerine devam ediyor.
İlki, Emlak Konutları 1. Kısımda yoğun bir katılım ile gerçekleşen şenliklerin, ikincisi Çorlu Semilyon Konaklarında, üçüncüsü ise Emlak Konutları 2. Kısımda yapıldı. 3 Eylül 2009 Perşembe günü saat 16.00 – 19.30 arası Semilyon Konaklarında gerçekleştirilen etkinlikte, çocuklar yapılan yarışmalara katılarak doyasıya eğlendiler. Yarışmalarda üstün performans gösteren çocuklar, özellikle Semilyon ismine uygun olarak gerçekleştirilen Üzüm Yeme Yarışmasında kıyasıya mücadele ettiler.
Etkinliğin üçüncü durağı olan Emlak Konutları 2. Kısımdaki program ise geçtiğimiz günlerde Basketbol Sahası alanında gerçekleştirildi. Yapılan etkinlikte en büyük ilgi, Yıldızlar ve Minikler kategorilerinde gerçekleştirilen Streetball Turnuvasına odu. Çuval Yarışı, Halat Çekme Yarışı gibi diğer yarışmalarda da büyük heyecan yaşayan çocuklar, müziğin ritmi ve güzel havanın da etkisiyle de çimlerin üzerinde gönüllerince eğlendiler.
Yapılan yarışmalar sonunda, kazanan öğrencilere hediyeleri takdim edildi. Streetball Turnuvası sonucu Yıldızlar ve Minikler Kategorilerinde 1. olan gruplara, madalyonları ve hediye basketbol topları Özel Gürsoylar Anadolu Lisesi Müdürü Lütfü DEDEOĞLU tarafından verildi. DEDEOĞLU, öğrencilerin başarılarını kutlayarak, sportif faaliyetlerin çocukların bedensel ve zihinsel gelişimlerine olan katkılarını dile getirdi.
Kurum tarafından verilen bilgiye göre, Özel Gürsoylar Koleji ilerleyen günlerde de çocuklar için eğitici ve eğlendirici faaliyetlerine devam edecek.
Özel Gürsoylar Koleji
Kurumsal İletişim Birimi

Sırada Neresi Var ?

Sel, sadece bu felaketin yaşandığı bölgelerin değil tüm Türkiye’nin sorunudur. Ülkemizin başta sel olmak üzere afet risk haritaları ve eylem planları hazırlanmalıdır”
Sel bu kez Silivri, Selimpaşa, Çatalca ve İstanbul’u vurdu. Metrekareye düşen 180 kg yağış, ne varsa önüne kattı, insanlar öldü, yeşil örtüden yoksun toprak, suya denize karıştı, tarım alanları zarar gördü, hayvanlar telef oldu, evler, işyerleri sular altında kaldı, tırlar, arabalar sürüklendi, köprüler yıkıldı, balık adamlar cenazeleri ararlarken, zodyak botlar, iş makineleri, helikopterler mahsur kalanları kurtarmak için gün boyunca çalıştı durdu. Meteoroloji yağış devam ettikçe akıllara takılan ve cevaplanmaktan korkulan soru “Sırada Neresi Var ?” oldu.
Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü günler öncesinden şiddetli yağış uyarısı yaptı. Yetkililer “Sel olabilir, aman dikkatli olun” dedi, ama kimse nasıl dikkatli olunacağını söylemedi. Sel felaketi megakent İstanbul’un ne kadar plansız ve çarpık yapılaştığını, büyük kentlerin felaketlere ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kez daha gösterdi.
TEMA Vakfı’nın 17 Kuruluş Yıldönümü’nde yaşanan sel felaketi ile ilgili açıklama yapan TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan, “Bu mutlu kuruluş günümüzde, mutluluğumuzu paylaşamadık. Zira insanlarımızı yutan, ekonomimize darbe vuran sel, sadece bu felaketin yaşandığı bölgelerin değil tüm Türkiye’nin sorunudur, birkaç saat içinde yağacak yağmur yarın ya da bir sonraki gün bir başka yerde daha büyük zararlara da yol açabilir, çünkü ülkemizin “Sel Risk Haritası ve Sel Eylem Planı yoktur” dedi. Selden zarar görebilecek alanların önceden bilinmesi halinde yerel yönetimlerin bu bölgelerdeki yapılaşmayı kontrol altına alabileceğini ve insanları afet yaşanmadan bölgeden tahliye edebileceğini ifade eden Prof. Dr. Orhan Doğan, “Ülkemizin Sel Risk Haritası ve Sel Eylem Planı acilen hazırlanmalıdır. Köyden kente göçün kentler üzerinde oluşturduğu baskının da tetiklemesi ile dere yatakları, ormanlar, ovalar, çayır ve mera alanları, tarım alanları, kıyılar, hatta kurutularak sulak alanlar yapılaşmaya açılmaktadır. Yaşanan ilk olağanüstü durumda doğa kendisine ait olanı geri almaktadır” dedi.
Sel felaketlerinin önüne geçilmesi için;”
Ormansızlaşma ve bitki örtüsünün tahribine son verilmeli,
Sel ve heyelan tehlikesi bulunan alanlar ağaçlandırılmalı, bitki örtüsü korunmalı ve arttırılmalı,
Başta İmar olmak üzere, Yeraltı Suları ve Kıyı Koruma yasaları yeniden düzenlenmeli,
Soruna yaşanmadan önce önlem alabilmek için, Sel başta olmak üzere Afet Eylem Planları hazırlanmalı,
Sorunun yaşandığı bölgelere ait sel ve erozyon haritaları çıkarılmalı,
Tespiti yapılan bölgelerin imar planları felaketlere göre yeniden düzenlenmeli
İmar aflarına son vermeli,
Dere yatakları imara açılmamalı, kaçak yapılaşmaya göz yumulmamalı
Yol güzergahları dere yatakları içinde yer almamalı,
Yol yapımlarında (özellikle Karadeniz bölgesinde) kıyılara ve eğimli arazilere müdahalede dikkatli olunmalı, önlem alınmalı,
Yerleşim yerleri, yol güzergah seçimleri ve arazi kullanım planlamasında bilimsel çalışmalar göz önüne alınmalı, zemin etütleri yapılmalı
Yanlış tarım uygulamalarından ve arazi kullanımlarından vazgeçilmelidir.
Bölgesel ve ülkesel ölçekte arazi kullanımı planlaması yapılmalıdır.
TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN! TEMA VAKFI
TEMA Vakfı 17 Yaşında
TEMA Vakfı, 11 Eylül 1992 tarihinde Türkiye’nin geleceğini tehdit eden erozyon ve çölleşme tehlikesine karşı toplumsal duyarlılığı arttırmak ve bu mücadelenin devlet politikası haline gelmesini sağlamak için kurulmuştur. Türkiye genelinde faaliyet gösteren 555 Temsilci ve Gönüllü Sorumlusu ile 365 bini aşkın kayıtlı gönüllüsü bulunmaktadır. Bilinçli ve güçlü bir kamuoyu oluşturmayı hedefleyen TEMA Vakfı, çeşitli eğitim etkinlikleri düzenlemekte, çok sayıda kurumla eğitim işbirlikleri yapmaktadır. Ülke genelinde 148 kırsal kalkınma ve ağaçlandırma projesi üzerinde çalışmaktadır. Bugüne kadar çok sayıda kişi ve kurumun desteğiyle 6 milyon 993 bin 470 fidanın toprakla buluşmasını sağlamıştır.
KAYNAK:(www.tema.org.tr)

Teknoloji -(MURAT SEVGİ-KÖŞE YAZISI)

* Yazılım projesi özelinde düşünürsek ara zamanda hesaplanamıyor olması ara zamanda projede değer üretilmediğini göstermez mi?. Günümüzde kullanabilecekleri yazılımı projenin sonunda görmeye razı olacak müşteri var mi? Projeyi planlayanın parçalara ayırması (bunu baştan yapması) gerekli. Mesela modüller halinde.... Her modülün üretimin aşamasındaki yeri zaman cetvelinde başlangıç ve bitiş olarak belirtilir. Bu tahmini süreler; planlamacının işidir. Müşterinize modülleri süreç devam ederken sunabilirsiniz. Ama hedef matrisinde bunlar yapan departmanın hanesine eklenir.
* Bu kullandığınız yönteme göre değişir. Waterfall bir süreçte hatalı olduğu doğrudur. Fakat yazılımı adım adım oluşturuyorsanız ve her adımda kullanılama hazır, kaliteli yazılım üretiyorsanız her adimin verimliliğini müşteriye verilen değer toplamı olarak ölçebilirsiniz. Planlama ve öngörü (tahmin) ile bunu yaparsınız... 2 hafta sonra modül1, 4 hafta sonra Modül2 bitecek der, ve yapacak ekibe bir verimlilik hedefi koyabilirsiniz. Ama aynı anda paralel çalışan ekiplerde senkronize üretimi kaydıran ekipler, sadece kendi verimliliklerine değil tüm projenin verimliliğine zarar verir. Birçok ekiple çalışıyorsanız, senkronizasyonu dengelemek, bazen planlamacılıktan zor olabilir. * Bu tanımın içinde yazılımı kullanacak müşterinin tatmini ölçülmeli eklenmeli mi? Bir işin bitti denmesi ve verimlilik hesaplarına katılması müşteri tatmin kriteri önemli değil mi? Matriste departmanlar dizisine; test departmanı gibi implemantasyon işini de ekleyebilirsiniz. Planlama ekibi projeyi müşteriye giydirecek olan departmanı da planlamış olmalıdır. Bunu ayrıca belirtmeye gerek duymamıştım. Müşteri tatminine yönelik yapılacak ek işçilikler bu şekilde eklenemez. Bu ek işçilikler; ancak minör versiyon uygulaması gibi görülebilir. Ve ek bir proje gibi oluşturulacak yeni bir matris ile hesaplanmalıdır. Bu durumda: P projesi için P' ek külfeti oluşur. Müşteri bununla da tatmin olmazsa ikincil iyileştirmeler P'' .... devam eder. Verim = XYZ - X'Y'Z' - .... şeklinde olur. Toplam iyileştirme kaybı. Projenin faydasını geçerse işte o zaman işi batırmışsınız demektir. Bu durumu tekstil sektörüne yönelik yazılım üretiminde ne yazıkki çokça görüyorum. Müşteri tatminini sağlamada en başta tanımladığımız planlama ekibine ve bu ekibin çekirdeğini oluşturacak süreç analizcilerine (Buna diğer sektörlerde "Proses tasarımcısı" da deniyor.) Çok iş düşüyor. Ne yazık ki planlamacıların verimsizliği en tehlikeli verimsizliktir. Ve hesaplanamaz. Bunu genelde çok sayıda proje sonrasında şirket verimi şeklinde gözlemlemek mümkündür. Ki bu durumda işler kötüye gitmişse çok geç kalınmış demektir. * * * Bir de ek olarak şunu belirteyim: Bazı süreç akışlarında; Bir departman, iş yapabilmek için diğer bir departmanın çıktısını kullanabilir. Mesela sizin, fırıncıya fırıncının un fabrikasına un fabrikasını çiftçiye bağlantısı gibi. Çiftçi mahsulü geç toplarsa bu size bir silsile şeklinde yansır. Bir departmanın, başka birkaç departmanın çıktısını, girdi olarak alması durumunda iş daha da karmaşıklaşır. Ama çözülemez bir denklem değildir. Benzer bir süreç rOi de ve iRR de de uygulanır. Aslında proje bazında hesaplanacak rOi ve iRR de verimlilik denkleminde yer almalıdır. Ama burada sadece süreçten bahsettik. Hep sevgi ile kalın.
Murat SEVGİ
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...