***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

18 Aralık 2009 Cuma

ÇORLUYADA İLK KAR DÜŞTÜ


Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesine mevsimin ilk karı Cuma akşamı düştü. Evlerinden bir an dışarıya çıkan vatandaşlar evlerin ve arabaların üstünü karla kaplı görünce şaşırdılar.Makinesini eline alan bu kar yağışı fırsatını kaçırmadan fotoğrafını çektirdi.
KAR YAĞIŞI TRAKYAYIDA ETKİSİ ALTINA ALACAK

Meteorolojik tahminlere göre pazar günü Trakyada etkili kar yağışı bekleniyor.
Günün ilk saatlerinden itibaren Trakya'nın tamamı veİstanbul da kuvvetli yağmur şeklinde görülen yağış saat 18.00 den itibaren kar yağışına dönüşecek. Kar yağışı Edirne, Kırklareli ve Tekirdağın tamamında etkili olacak.

K Yetki Belgeleri Hakkında Önemli Duyuru

11 Haziran 2009 tarihli ve 27255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereğince; toplam yüklü ağırlığı 3,5 tondan az kamyonetler ile; iliçi veya şehiriçi eşya taşımacılığı ve ticari amaçla olmamak ve sadece kendi esas iştigal konusu ile ilgili olmak kaydıyla eşya taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel kişilerin 31.12.2009 tarihine kadar kendilerine uygun yetki belgelerini temin etmeleri gerekmektedir. Söz konusu tarihe kadar toplam yüklü ağırlığı 3,5 tondan az kamyonetler için alınacak yetki belgesi ücretlerinde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin Geçici 3. maddesi uyarınca % 94 oranında indirim uygulanacaktır.
01 Ocak 2010 tarihinden sonra anılan yetki belgelerinin indirimli olarak temin edilmesi imkanı bulunmayacağından söz konusu imkandan yararlanmak üzere Bulunduğu il sınırları içerisinde belge başvurusunda bulunacak gerçek – tüzel kişilerin 31.12.2009 mesai bitimine kadar Bağlı olduğu ilin Ticaret ve sanayi odalarına müracaat etmeleri gerekmektedir.
Diğer taraftan, 25/02/2004 tarihinde ilk defa yetki belgesi kapsamında alınan faaliyetler için yetki belgesi almak üzere 25/2/2006 tarihine kadar başvuran ve bu başvuruya istinaden kendilerine yetki belgesi düzenlenen k türü yetki belgesi sahibi tüzel kişiler 31/12/2009 tarihine kadar, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 13. maddesinden öngörülen asgari kapasite ve sermaye şartlarına ilişkin noksanları tamamlamak zorundadırlar

K 1 YETKİ BELGESİ HAKKINDA BİLGİ

K1 yetki belgesi sahibi Tüzel Kişilerin Dikkatine



11 Eylül 2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin Geçici 1 maddesinin 2. bendinde;
"25/02/2004 tarihinde ilk defa yetki belgesi kapsamında alınan faaliyetler için yetki belgesi almak üzere 25/2/2006 tarihine kadar başvuran ve başvuruya istinaden kendilerine yetki belgesi düzenlenenkerden; K türü yetki belgesi sahibi tüzel kişiler 31/12/2009 tarihine kadar, diğer yetki belgesi sahipleri ise 31/10/2009 tarihine kadar bu yönetmeliğin 13, maddesinde öngörülen hususlara ilişkin noksanları tamamlamak zorundadırlar" denmektedir.Karayolu Taşıma yönetmeliği'nin 13. maddesinin 8. bendinin 2 fıkrasında;"K1 yetki belgesi için başvuran kooperatifler dahil tüzel kişilerin, ticari olarak kayıt ve tescil edilmiş eşya taşımaya mahsus özmal taşıtlarla en az 75 ton taşıma kapasitesine ve 10.000 Türk Lirası sermaye veya işletme sermayesine sahip olmaları şarttır." denmektedir.31/12/2009 tarihine kadar K1 yetki belgesi sahibi tüzel kişilerin yetki belgelerinde ekli bulunan taşıtlarının istiap hadleri toplamının 75 ton'a çıkarılması ve sermaye veya işletme sermayesinin en az 10,000 TL olması gerekmektedir. . Aksi taktirde yönetmelik gereği gerekli şartları sağlamayan şirketlerin yetki belgeleri Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereği iptal edilecektir.


Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 19 maddesinde;
Yetki belgesi sahipleri, sahip oldukları yetki belgesini bir başka yetki belgesiyle değiştirebilirler. Buna göre:
a) Yetki belgesi sahiplerinin, sahip oldukları yetki belgesini, ücreti daha fazla olan bir yetki belgesi ile değiştirmek istemeleri halinde; talep edilen yetki belgesi için bu Yönetmelikte öngörülen şartları sağlamaları ve her iki yetki belgesinin değişiklik tarihindeki geçerli tam ücretleri arasındaki ücret farkını ödemeleri kaydıyla yetki belgeleri değiştirilir.
b) Yetki belgesi sahiplerinin, sahip oldukları yetki belgesini, ücreti daha az olan bir yetki belgesi ile değiştirmek istemeleri halinde; talep edilen yetki belgesi için bu Yönetmelikte öngörülen şartları sağlamaları kaydıyla her iki yetki belgesi arasındaki ücret farkının iadesi yapılmaksızın yetki belgeleri değiştirilir.denmektedir.Talep edilmesi halinde K1 yetki belgeleri ücretsiz olarak K2 yetki belgeleri ile değiştirilebilmektedir.

Ergene Nehri İçin Elele Kampanyasına Start Verildi


Trakya Oda ve Borsaları ve Uzunköprü sivil toplum örgütleri ile birlikte Ergene için el ele kampanyası için Ankara’ya çıkartma yapıldı. Yaklaşık 120 kişi ile Çevre ve Orman Bakanı Prof Dr. Veysel Eroğlu ile görüşen heyet Ergene için bir an önce harekete geçilmesini istedi.Trakya Oda ve Borsa Başkanlarının yaptığı bölge toplantısında ön plana çıkan “Ergene için elele” kampanyası start aldı. TOBB yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı ve Milletvekili Prof. Dr. Necdet Budak’ın organizasyonu ile Ankara’ya giden kalabalık heyet DSİ Genel Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya katıldı.Toplantıda konuşan Uzunköprü Belediye Başkanı Av. Enis İşbilen, Ergene kirliliği ile ilgili olarak belediyelerin suçlandığını belirterek, “Bizler bu konunun artık bir sonuca ulaşmasını istiyoruz. Çevre sağlığı ile ilgili ciddi tehditler var. Bunun için Sağlık Bakanlığı ile koordineli çalışılması gerekiyor. Ayrıca denetimlerin sıklaştırılmasını talep ediyoruz” dedi.
YARDIMCI “ÇOCUKLARIMIZA HESAP VEREMEYİZ”
Toplantıda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı, Ergene Nehri kirliliğini TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun bizzat gördükten sonra, çeşitli platformlarda Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a bizzat anlattığını belirtti.Yardımcı, Ergene ile ilgili artık acil eylem planı vs. konuşmaktan çok harekete geçmek gerektiğini belirterek, “Ben Bölgedeki oda ve borsalarım adına konuşuyorum. Bizler üstümüze ne düşerse yapmaya hazırız. Bir an önce harekete geçelim. Sulamayı bırakın, ekilen tohum bile çıkmıyor. Bizler yarın çocuklarımıza hesap veremeyecek hale geleceğiz” dedi.
TRAKYA’YA ÖNEM VERİYORUZ
Çevre ve Orman Bakanı Prof Dr. Veysel Eroğlu, Trakya’nın önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Bizler ürün çeşidi bakımından bölgemizi çok önemsiyoruz. Yatırımlarımızdan da belli olacağı gibi birçok çalışma yürütüyoruz. Petrolden sonra en çok yağ için döviz ödüyoruz. Sulama alanlarının gelişmesi için projelerimiz sürüyor. Size şöyle diyeyim. Bölgeniz için bu yıl yürütülen projelere çıkan ödenek 34 milyon TL’ydi. Bu miktara 64 milyon TL ilave yaptık. Bu hiçbir yerde yok” dedi.Eroğlu DSİ Genel Müdürüne Hamzadere barajının bitmesi ile ilgili olarak talimat verdi. Eroğlu, “Bölge için önemli olan bu baraj için sizin yanınızdan talimat veriyorum. Bu baraj 2010 yılında bitecek. Ayrıca Çömlekköy barajının ismini de Edirne Barajı olarak değiştirelim.” dediBulgaristan ile bir çok görüşme yaptıklarını belirten Eroğlu, ön anlaşmalar yapıldığını belirterek, “Anlaşmaları yapıyoruz ama sürekli olarak karşımıza başka konular çıkarıyorlar. İpe un serip durdular. Artık onları bekleyemeyiz. Suakacağı Projesi, Tunca Projesi olarak yoluna devam edecek. Burada farklı ve örnek bir tesis kuracağız. Rüzgar enerjisi kullanacağız. Suyu Edirne barajına basacağız. Ayrıca günde 319 kg hidrojen elde edeceğiz” dedi.Ergene nehrinin temizlenmesi için önemli adımların atılması gerektiğini belirten Eroğlu, “Öncelikle atık su ile ilgili olarak sanayicilerin kaçak yapılardan çıkması gerekiyor. Sanayici attığı suyun parasını da öderse bunun kıymetini öğrenir. Fabrikaların yapılmasına sadece organize sanayilerinin içinde yer verilmelidir. Kaçak Sondaj kuyularının engellenmesi gerekiyor. Arıtma tesisi olmayan OSB’ler arıtmaların yapılması sağlanmalıdır. Renk parametreleri için deşarj yapılmalıdır. Su tasarrufu yapılmalıdır. Ayrıca belediyelerde arıtma problemi varsa yapmalıdır. Bu konu ile ilgili olarak Belediyelere arıtma yapımının üçte birini hibe olarak veriyoruz” dedi.Toplantının ardından Heyet daha detaylı bilgiler edinmek için DSİ yetkilileri ve Bakanlık temsilcileri ile görüşmeler yaptı.

TOBB Marmara / Trakya Bölge Toplantısı Gerçekleştirildi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nce (TOBB) düzenlenen Marmara/Trakya Bölge Toplantısı 14 Aralık 2009 Pazartesi günü TOBB ETÜ Sosyal Tesislerinde gerçekleştirildi.Ülkemizde ve Dünyada gelişen ekonomik ve güncel konuların ele alındığı Bölgesel toplantıya Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İhsan ERİK, Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ katılımda bulundular.

Çorlu TSO, Sanayici ve İşadamları Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek İle Biraraya Geldi

Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası (Çorlu TSO) Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet AĞU, Yönetim Kurulu Üyesi Zeki GÜCER, Meclis Üyesi ve Çorlu Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Erdal BİRDAL, Trakya Sanayiciler ve İşadamları Derneği (TİSAD) Başkanı Doğan ÜNAL, Başkan Yardımcıları Cahit ECESOY, Yılmaz KÖKSAL, Çorlu İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ÇİSAD) Başkanı Kemal KAVUT, Trakya Aktif Genç İşadamları Derneği (TAGİD) Genel Sekreteri Soner ŞAŞMAZ; 15 Aralık 2009 Salı günü Tekirdağ Valisi Zübeyir KEMELEK’i ziyaret ettiler. Çevre ile ilgili bölgesel sorunların dile getirildiği ve görüş alışverişinde bulunulduğu ziyarette; Çorlu Sanayicisi ve İşadamları; Günümüzde dağınık olan fabrika tesislerinin Organize Sanayi Bölgesi kurularak ivedilikle bir araya toplanması gerektiğini’ belirterek, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çerçevesinde sanayicilerin karşılaştıkları sıkıntıları dile getirdiler. Üniversite Sanayi İşbirliği ile oluşturulacak İnovasyon Merkezi’nin sorunları çözme açısından faydalı olacağı ve çevre ile ilgili sorunların Çevre ve Orman Bakanlığı’na iletilmesi gerektiği hususlarında ortak görüşe varılan ziyarette; Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Özlem YEMİŞÇİ, Vali Zübeyir KEMELEK’e, Çorlulu sanayici ve işadamlarının Çevre İl Müdürlüğü’nden talep ve önerilerini içeren bir rapor sundu.

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI SANAYİ VE TİCARET BAKANI NİHAT ERGÜNÜ AĞIRLADI



T.C.Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat ERGÜN, Ak Parti Tekirdağ Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyon Başkanı T. Ziyaeddin AKBULUT beraberinde Tekirdağ Valisi Zübeyir KEMELEK, Çorlu Belediye Başkanı Ünal BAYSAN, İl Emniyet Müdürü Necdet ÇELİKBİLEK, İlçe Emniyet Müdürü Ayhan TAŞ ve AK Parti İl ve İlçe Teşkilatı Üyeleri, 18 Aralık 2009 Cuma günü Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ettiler.Çorlu TSO Daha Güzel Şartlara Sahip OlmalıdırÇorlu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İhsan ERİK, Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ, Meclis ve Yönetim Kurulu Üyelerince ağırlanan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat ERGÜN konuşmasında; ‘Çorlu’da ve Çorlu Ticaret ve Sanayi Odasında bulunmaktan mutluluk duyuyoruz’ diyerek; ‘ Aslında Çorlu için ayrı bir program düşüncemiz var. Bu kısa program içerisinde Çorlu Ticaret ve Sanayi Odasına uğramayı görev saydık. Çünkü Çorlu, sanayi bakımından çok önemli bir konuma sahip. Böylesine önemli bir sanayi merkezinde, Çorlu Ticaret ve Sanayi Odasının daha güzel şartlara sahip olması gerekmektedir. Buna Çorludaki herkesin katkı sağlaması gerekir. El birliğiyle hareket edince güzel sonuçlar alınır. Çorlu yenilik ve gelişme potansiyeline açık bir yer. En önemli yeniliklerden biri de Özlem Hanımın kendisidir. Çünkü Türkiye’nin hiçbir yerinde bayan bir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı yok. Öncelikle kendisini kutluyorum. Ayrıca Oda Yönetimini, Meclisinde bulunan sanayici ve işadamlarını kutluyorum.Başarı için tek şart dayanışmadır. Türkiye’nin de, Trakya’nın da alması gereken çok mesafe var. Kesinlikle herkes dayanışma içinde olmalıdır”dedi.

Çerkezköy bir günde iki bakan ağırladı

Tekirdağ iline bağlı Çerkezköy,İlçesi Cuma Günü iki saat süreyle iki bakan ağırladı. Çerkezköy'e ilk kez gelen Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, önce Çerkezköy 80.Yıl Çocuk Yuvası’nı, ardından da Çerkezköy Belediyesi’ni ziyaret ederken, Kavaf'ın ardından iki saat sonra bukez Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün Çerkezköy'ü ziyaret etti .Akşam 19.00 sularında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'ne gelen Bakan Ergün, Türkiye, Amerika ve İngiltere'nin ortaklığıyla kurulan DT Metal Geri Dönüşüm Fabrikası'na gezdi.
KAYNAK:ÇERKEZKÖY HABER GAZETESİ

DEPREM EĞİTİM TIR' I ÇORLU' DA ÜCRETSİZ EĞİTİM VERECEK

Boğaziçi Üniversitesi,Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Ensitüsü,Afete Hazırlık Eğitim Birimi tarafından yürütülen Depreme Duyarlılık Günleri Projesi kapsamında geliştirilen Gezici Deprem Simülasyon Eğitim Tır'ı Çorlu Cumhuriyet Meydan'ında ücretsiz eğitim veriyor.
Vatandaşlarımızı bilgilendirmek ,olası bir afete hazırlanmak,yapısal olmayan tehlikelerin azaltılması ve depreme karşı dayanıklı yapı üretimi konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmek amacı ile Gezici Deprem Simülasyon Eğitim Trı'ı,2-3 gün süreyleÇorlu' da eğitim vericek.

DEVLET BAKANI KAVAF TEKİRDAĞ BELEDİYESİNİ ZİYARET ETTİ

Tekirdağ’da bir dizi incelemelerde bulunan Aileden sorumlu devlet bakanı Selma Aliye Kavaf Tekirdağ Belediyesini de ziyaret ederek Tekirdağ Belediye başkanı Op.Dr.Adem Dalgıç la bir süre görüştü Belediye girişinde başkan Dalgıç ve başkan yardımcıları Eyüp Yiğiter ,Sinan Çetiz ve bazı meclis üyeleri ve müdürler tarafından karşılanan Bakan Kavaf Belediye çalışmalarıyla ilgili bilgiler aldı ve şeref defterini imzaladı.Başkan Dalgıç’a başarılar dileyen kavaf Tekirdağ’daki incelemelerine devam etti.
KAYNAK:TEKİRDAĞ BELEDİYESİ İNTERNET SİTESİ

YOKSUL AİLELERE KÖMÜR YARDIMI…


Haber: Metin Karakuş
Babaeski İlçesi’nde, Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı tarafından, Merkez İlçe ve Köylerinde yaşayan yardıma muhtaç 2320 aileye, toplam 3 bin ton Kömür yardımı yapılacak.
İlçe’de dar gelirlilerin kışlık yakacak kömür ihtiyacının bedelsiz karşılanması için başlatılan ücretsiz kömür yardımı, bu yıl da devam etti.
Vakıf Personeli ve Muhtarlıklar tarafından belirlenen muhtaç 2320 aileye 1 ton 250 kg kömür yardımı yapılıyor.
Babaeski Kaymakamı Mustafa Demir, konu ile ilgili yaptığı açıklamasında şunları söyledi;
“İlçemiz Merkezinde ve Köylerimizde yaşayan yardıma muhtaç vatandaşlarımızın kışlık Kömür ihtiyaçları, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Bugüne kadar Vakfımızca 2900 Ton Kömür dağıtımı yapıldı. Bu yardımlarımız kış mevsimi süresince devam edecek, İlçemiz ve Kırsal alanda yaşayan dar gelirli ve mağdur hiçbir aile bırakılmayacak.”

UMUT DERSHANESİ TÖRENLE AÇILDI. İLK DERS BAŞKAN HACI’DAN





Haber: Metin KARAKUŞ
Umut Dershanesi Babaeski Şubesi, “Şimdi Umut’lu olma zamanı” sloganıyla 2009–2010 Eğitim-Öğretim yılında yepyeni uzman kadrosuyla faaliyetlerine başladı.
İlçenin Dindoğru Mahallesi, Büyükelçi Rahmi Apak Sokak No:13’te düzenlenen törende kurban kesildi.
Daha sonra törende saygı duruşunda bulunuldu ve ardından istiklal marşı okundu.
Yağmur altında devam eden törende açılış konuşmasını yapan Umut Dershanesi Kurucu-Müdürü Ümit Uğur, şunları söyledi;
“Bu kasabanın yetiştirdiği bir öğretmen olarak beni bu günlere getiren kasabama hizmet etmek, eğitim sayesinde elde ettiklerimi, yine eğitim aracılığıyla beni yetiştiren bu bölgenin yararına kullanmak üzere arkadaşlarımla bir yola çıktım. Üstlendiğimiz sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. On yıldan fazla dershanecilik yaptım. Deneyimlerimden en iyi biçimde yararlanıp kasabama hizmet etmek dışında bir amacım yok. Vizyonumuzu kısaca özetlemek istiyorum; Gösteriş, süsleme ve gereksiz ayrıntılarla değil, öğrencilerimizin geleceğini en iyi biçimde hazırlamakla uğraşacağız. En iyi eğitim araçlarını kullanacağız. Kalabalık sınıflar yerine küçük gruplarla profesyonelce ilgileneceğiz. İlköğretim ve lise gruplarının derslerini ayrı günlerde planlayacağız. Normal sınıf düzeniyle tüm derslerin kursları yanında, öğrencilerimize sadece istediği derslerden kurs alma olanağı sağlayacağız. Örneğin matematik sınıfı, Türkçe sınıfı, fen bilgisi sınıfı, sosyal bilgiler sınıfı, İngilizce sınıfı gibi, derse özel sınıflar açacağız. Öğrencilerimiz, ihtiyaç duyduğu ders sınıflarına kayıt yaptırabilecek. Sınıflarımızda elektronik donanım olacak. Derslerimizde bilgisayar, internet ve interaktif sistemler kullanılabilecek. Bütün bu uygulamalarla Babaeski’de dershaneciliğin VİP hizmetini vermek istiyoruz. Biz Umut Dershanesiyiz. Babaeski artık UMUT’suz değil! Tekrar törenimize şeref verdiğiniz için teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum.”
Dershanenin, açılış kurdelesi, Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdür Vekili Yasin Özdil ve Babaeski İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Çakıcı tarafından kesildi.
Umut Dershanesinin açılış törenine; Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdür Vekili Yasin Özdil, Babaeski İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Çakıcı, İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin Taşkın, Lise ve İlköğretim Okulları Müdürleri, ADD Babaeski Şubesi Başkan Vekili Cengiz Kaynak, Ziraat Odası Başkanı Mehmet Atalay, Final Dershanesi Müdürü Tuncay Geyik, Fen Bilimleri Dershanesi Hülya Soner, Şoförler Odası Personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılışı yapılan dershanede ilk dersi Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı verdi. Hacı, Dershane için “Babaeski’nin yeni umudu” dedi.
Tören sonunda konuklara ikramda bulunuldu.

MENEMEN KALKIŞMASI

Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yürütme Kurulu Üyesi ve Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu, Genel Merkez adına yaptığı açıklamada, “İzmir’in Menemen ilçesinde, 23 Aralık 1930 günü, amacı ve içi karanlık güçlerin gerçekleştirdiği gerici (irticai) kalkışma, bilimin ve özgürlüğün simgesi Cumhuriyetin Öğretmeni Yedek Subay Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Hasan ve Şevket’in şehit olmasına yol açmıştır.” Dedi.
Hakan Dedeoğlu, daha sonra yaptığı yazılı açıklamasında şunları kaydetti;
“Hiç kuşku yok ki, bu alçakça kalkışma, Türk Ulusunun yüreğine gömülen yiğit insanların kişiliğinde, çağdaş uygarlık yolunda ilerleyen genç Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onun evrensel değerlerine yönelmiştir. Nakşibendî tarikatının üyesi Derviş Mehmet ve hempalarının planladığı, hazırlık evresinden sonra “din elden gidiyor”, “şeriat isteriz” çığlıkları ile başlattığı hareket, tarihte birçok kez örneğine tanık olunan, emperyalizmin güdümünde ve desteğinde dini kara amaçları için kullanan gerici bir ayaklanmadır. Ayaklanmanın hemen ardından güvenlik güçleri gereken önlemleri alır. Ayaklanma bastırılır. Sıkıyönetim ilan edilir. Olaylar sırasında gereken ilgiyi, sorumluluğu göstermeyen kamu görevlileri hakkında yasal işlem yapılır, görevden el çektirilir. Geniş çaplı soruşturmaların ardından olaya karışanlar, eylemi yönlendirenler tutuklanarak hemen yargılanırlar. Yargılamalar sonucunda, eylemli olarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını zorla kaldırmaya girişen ve yardım eden 32 kişi idam, 73 kişi de çeşitli hapis cezalarına çarptırılır. Sıkıyönetim Komutanı Tümgeneral Mustafa Muğlalı, Menemen’de meydana gelen olaylarla ilgili olarak Başbakanlığa ve Genelkurmay Başkanlığına gönderdiği raporda; “Bu olay dört beş serseri tarafından adî bir olay olarak kabul edilmemelidir. Bu olayı meydana getirenler sabırsız ve acele davranarak bu işin ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır. Bu konuda memleketimizde gizliden gizliye çalışan ve bir teşkilat meydana getiren hain eller bulunduğu mutlaka dikkate alınmalıdır” saptamasında bulunur. Çankaya’da Cumhurbaşkanı Gazi Atatürk, Başbakan İnönü, Meclis Başkanı General Kazım Özalp, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Savunma Bakanı Zekai Bey’in, 7 Ocak 1931 günü, katıldıkları toplantıda, Menemen olayına ilişkin değerlendirmelerde bulunulur. Olaya bölgesel değil, genel olarak bakılması gerekliliği, olayın gerici (irticai), tertip (hile, düzen, komplo) ve siyasi olduğu saptandıktan sonra, olaya karışanların ve ilgisi olanların cezalandırılmaları konusunda gereğinin ivedilikle yapılması kararına varılır. Kazım Paşa, toplantıda: “Nakşibendî oluşumu siyasidir, bütün isyanlar bunun hareketi ile başlamıştır. Abdülhamit de bundandır. Eski ihtilal lerde öne düşen şeyhler hep Nakşibendî’dir. Bu bilgi ile Divanıharp bu isyanı yapan bu tarikatın siyasi olduğunu ve tekkeler kapandıktan sonra çalışmalarının bir irtica hareketi olduğunu tespit eder, şeyhleri tutuklu olarak mahkemeye alır. Tarihi ananeler (gelenek, kurallar) böyledir. Tekkeler ya okul yapılmalı ya yakılmalı. Bunlarla ilişkisi olan diğer kişiler de etraftan getirilmelidir” görüşünü dile getirir. Karşılıklı değerlendirmeler sürerken Kazım Paşa; “Bu tarikat zararlı bir yılandır, yok edilmelidir” der. Atatürk, “Hiçbir yerde kutûb ve kutbûl aktab (tarikatın başı ve tarikatın kurucuları) bırakılmamalıdır” diyerek sorunun köktenci çözümünü gösterir. Yedek Subay öğretmen Kubilay’ın, gericilik girişimi sırasında görevini yaparken şehit edilmesinden dolayı Cumhuriyet Ordusuna başsağlığı dileyen Atatürk, 28 Aralık 1930 günü, Türk Silahlı Kuvvetlerine gönderdiği iletide, bazı Menemenliler tarafından olayın hoş görülmesinin de bağışlanamayacak bir davranış olduğunu belirtir: “Kubilay Bey’in şehit edilmesinde gericilerin gösterdiği vahşilik karşısında Menemen’deki halktan bazılarının alkışla onaylamaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanseverler için utanılacak bir olaydır. Vatanı savunmak için yetiştirilen, içteki her politika ve ayrılığın dışında ve üstünde saygın bir konumda bulunan Türk subayının, gericiler karşısındaki yüksek görevinin yurttaşlar tarafından yalnız saygıyla karşılandığına kuşku yoktur. Menemen’de halktan bazılarının hataları bütün millette acıya boğmuştur.” Atatürk, saldırının ulus tarafından Cumhuriyetin canına kıyma girişimi olarak görüldüğünü ve saldırganlardan hesap sorulacağını kesin bir dille açıklar: “İstilanın (silah gücüyle ele geçirme) acılığını tatmış bir yörede genç ve kahraman Yedek Subayın uğradığı saldırıyı, milletin bizzat Cumhuriyet’e karşı bir suikast (gizlice cana kıyma) girişimi olarak kabul ettiği ve saldırganlarla, teşvikçileri (özendirenleri) ona göre takip edeceği kesindir.” Atatürk tüm Cumhuriyet’i koruma ve kollama konusunda tüm görevlileri uyarır: “Hepimizin dikkati bu sorundaki görevlerimizin gereklerini duyarlılıkla ve gerektiği gibi yerine getirmeğe yöneliktir.” Ve Devrim şehidinin kanının Cumhuriyet’i onurlandırdığını, güçlendirdiğini vurgular: “Büyük Ordu’nun kahraman genç subayı ve Cumhuriyetin ülkücü (idealist) öğretmenler topluluğunun değerli üyesi Kubilay Bey’in temiz kanı ile Cumhuriyet’in haysiyetini (saygınlık, değer, onur ) tazelenmiş ve kuvvetlendirilmiş olacaktır.” Cumhuriyet öncesinde ve sonrasında, üstelik Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı sırasında bile işgal ordularıyla savaşırken, Ulusalcı Güçlerin karşısına her zaman gerici, ırkçı bölücü ve emperyalistlerle işbirliği yapan bir hain kitle çıkmıştır ve her defasında da tepelenmiştir. Atatürk’ün ve Cumhuriyet yöneticilerinin, genç Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik dış destekli gerici, bölücü hain eylemlere karşı takındığı ödünsüz tutumlar ve aldığı önlemler, bugünkü iktidar sahiplerine de örnek olmalıdır. Oysa emperyalist ABD ve AB’nin, Türkiye’ye yıllardır dayattığı yeni Sevr karşısında, ne acıdır ki, bugün iktidarda, Anayasa Mahkemesi’nce “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” kesinleşen bir siyasi parti bulunmaktadır. Demokrasinin “olmazsa olmaz koşulu” olan Laiklik, dinin devlet işlerinden ayrılması olduğu gibi, devlet düzenini ve toplumsal yaşamı bilime ve akıla dayandırmaktır. Ve bugünkü Anayasa’nın değiştirilemez ilk üç maddesinin özünde de bulunmaktadır. Yine, 30 bin kişinin ölümünden sorumlu “terör örgütü ile bağlantılı” olan ve “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nce saptanarak kapatılan, -ama çok geçmeden daha önceleri olduğu gibi bir başka adla yeniden ortaya çıkacak olan- bir partinin milletvekilleri egemenliğin ve bağımsızlığın simgesi olan yüce Meclis’te bulunmaktadır. İçten ve dıştan haince amaçlarla kuşatılan Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürkçü/Kemalist güçlerce bugün her zamankinden daha fazla sahip çıkılmalıdır. Atatürk Devrimi’nin gücü, ülkemiz üzerinde kirli hesaplar yapan karanlık güçlerin amaçladıkları planları boşa çıkartacaktır.”

CHP İLÇE KONGRESİNDE ALTINEL, TEK ADAY…

Haber: Metin KARAKUŞ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Babaeski İlçe Kongresi bugün yapılıyor.
Yapılacak olan Genel Kurul’da halen CHP İlçe Başkanlığı görevini sürdüren Av. İrfan Altınel, tek aday olarak çıkacak.
Belediye Sarayı Tansa Düğün Salonunda yapılacak olan Olağan Genel Kurul, saat:11.00’de başlayacak.
CHP’nin, Babaeski İlçesi’nde mevcut 1600 Üyesi kayıtlı olduğu kayıtlı olup, bunlardan 200 Üye Kongre Delegesi ve 3 Doğal Üye oy kullanacağı açıklandı.
Yapılacak seçimlerde İlçe Başkanlığı’nın yanı sıra 3’ü bayan 10 asil, 2’si bayan 5 yedek Yönetim Kurulu Üyesi, 58 İl Delegesi seçilecek.
İlçe Başkanlığı için halen görevde olan Av. İrfan Altınel’den başka adaylığını açıklayan olmadı.
Av. İrfan Altınel, 1946 Babaeski-Yeniköy doğumlu. 1964 Yılında Öğretmenliğe başladı ve 1992 yılında emekli oldu. Bu tarihte serbest avukatlığa başlayan Altınel, halen de mesleğini sürdürüyor. CHP’nin yeniden açılışında partiye girdi ve 1999 yılında İlçe Başkanlığına getirildi. 6 yıl bu görevde kaldı. 2007 yılında CHP Kırklareli Milletvekili adayı olarak genel seçimlerde katıldı. 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri öncesinde tekrar İlçe başkanlığına getirilen Av. İrfan Altınel, halen bu görevi sürdürüyor. Eşi’de emekli öğretmen olan, iki çocuğu ve iki torunu bulunan eğitimci-hukukçu siyasetçi olan Altınel, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti;
“Yapılacak bu seçimde delegelerimizin özgür iradeleri ile oy kullanmalarını bekliyorum. Aday olduğuma göre destek bekliyorum. Bana oy vermelerini elbet isterim. Ama tercihleri başka yönde olursa da saygı duyarım. Bu kongrenin sonunda kazanan Cumhuriyet Halk Partisi olsun. Yararlı olması dileğiyle herkese sevgiler, saygılar sunarım.”

KRİSTAL-İŞ SENDİKASI TRAKYA ŞUBESİ DİSİPLİN KURULU BAŞKANI DOĞAN, “İŞÇİ ÇIKARILMAYAN TEK SENDİKA OLDUKLARINI SÖYLEDİ”

Haber: Metin KARAKUŞ
Paşabahçe Cam Sanayi A.Ş. Kristal-İş Sendikası Trakya Şubesi Disiplin Kurulu Başkanı Ersay Doğan, Türkiye’de son günlerde sendikal haklarını arayan işçilere haksız yere yapılan olumsuz davranışları değerlendirdi.
Disiplin Kurulu Başkanı Doğan, yaptığı yazılı açıklamasında, bu güne kadar bu kriz sürecinde Türk-İş‘e bağlı bulunan 33 Sendikadan, işçi çıkarımı olmayan tek sendika olduklarını belirterek, şunları kaydetti;
“Kristal-İş Sendikası Trakya Şubesi Disiplin Kurulu Başkanı olarak sendikacılık yapmaktayım. Aynı zamanda Babaeski de üç cam fabrikası işçilerinin yaklaşık 2500 işçinin seçmiş olduğu Babaeskili tek yöneticiyim. Bununla da bir Babaeskili olarak gurur duyuyorum. Sendikamızın Türkiye genelinde 5 Şubesi birde temsilciliği vardır. Bunlar Trakya Şubesi, İstanbul Şubesi, Gebze Şubesi, Mersin Şubesi, Bursa-Yenişehir Şubesi ve Eskişehir Bölge Temsilciliğimizdir. Sendikamızın lokomotifini oluşturan en büyük şube bizim Trakya Şubesidir. Sendikamızın bu güçlü seviyeye gelmesinde tüm genel başkanlarımın ve merkez yöneticilerimin ciddi emekleri geçmiştir. Bu emeği geçenlerin başında gelenlerden şuan ki genel başkanımız olan Bilal Çetin taş’tır. Kendisini kişisel olarak her zaman örnek almaya çalıştığım ve liderlik olarak imrenerek izlediğim ve takip ettiğim bir sendikacıdır. Sendikamızın lokomotifi olan Trakya Şube Başkanımız Habib Çalışkan, aynı zamanda Türk-İş Kırklareli İl Temsilcisidir. Benim sendikada şuan ki görevimde olmama destek olan çaba harcayan insanların başında gelir. Sendikamızın Türkiye genelinde 7000 aktif üyesi vardır. Bunların %90’nı cam %10 ‘nu toprak işçileridir. Şişe cam’a ait cam fabrikalarının %90‘nın da bizim sendikamız örgütlüdür. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bu güne kadar bu kriz sürecinde Türk-İş‘e bağlı bulunan 33 Sendikadan, işçi çıkarımı olmayan tek sendikadır. Bu başarıyı da başta genel başkanımız Bilal Çetintaş’a, merkez yöneticilerimize ve tüm şubelerin yönetim, Temsilci kadrolarına borçluyuz. Kristal-iş bugün üyenin söz ve karar sahibi olduğu demokratik sendikal anlayışın temsilcilerindendir. Kristal-iş işçi hak ve özgürlük mücadelesinde yaratılmış bir geleneğin adıdır. Bugün Türk çalışma hayatının ve işçilerin en büyük sorunu, anayasa ve kanunlarla güvence altına alınan işçilerin sendikaya üye olma hakkını baskısız ve hür irade ile kullanmamalarıdır. Özel işyerlerinde çalışan işçilerden sendikaya üye olanlar istifaya zorlanmakta, başarılı olunamazsa işten atılmaktadırlar. İşçiler 150 yıl öncesindeki gibi ‘’ ranza ile tezgâh’’ arasında geçen bir hayata mahkûm gibiler. Sosyal haklar kısılıyor. İşçilerin, sendikaların mücadelesinin ürünü olan sosyal güvenlik hakları tasfiye edilerek, piyasanın, paranın insafına terk ediyor. Bu tablo hiçbir kural, hiçbir değer tanımayan, yalnızca parayı ve karı düşünen, para için insani değeri yok eden paragöz yeni liberal politikaların eseridir. Mesela anlam veremeyerek rahatsız olduğum bir konudan bahsetmek istiyorum sizlere. Dokuz yıllık işçilik hayatımda iki kez grev yaşadım. İkisi de hemen hemen ikişer hafta sürdü. Bu grev süreci içinde birçok kitlelerden birçok sivil toplum örgütlerinden, derneklerden, toplumun her kesiminden destek istedik. Bunların içinde doğal olarak esnaflarımızda vardı. Gerek Lüleburgaz gerek Babaeski’deki esnaflarımızdan destek adı altında şunu istedik; dükkânlarının camlarına veya uygun yerlerine cam işçisinin haklı grevini destekliyoruz yazılı ilanlarımızı yapıştırmalarını istedik. Fazla sıkça olmamış olsa da, astırmayanlar veya yüzümüze sevimli görünüp arkamızdan ilanı çıkartanlar oldu. Ben bunun doğru olmadığını yanlış olduğunu düşünüyorum. Esnafın kendi çarkını döndürebilmesi için işçiye, çiftçiye, memura tüm çalışan kesime ihtiyacı vardır. Onun için çok daha duyarlı olması gerekmektedir. Biz emekçiler çalışanlar zor günümüzde bize el uzatmayanı, destek olmayanı kesinlikle unutmayız. Sizin bizleri şuan dinleyen fakat sendikasız çalışan işçilere, emekçilere sendikanın önemini anlatabilirmisiniz? Sendikasız çalışan arkadaşlarıma benim söyleyeceğim gerçekten sendikadan, sendikalı olmaktan, birlikten beraberlikten, kişisellikten değil de toplumsallıktan korkmasınlar. Sendikaların her ne kadar kimisine işverenci, kimisine siyasi iktidarcı deseler de; bunlar aslında siyasi iktidarın ve sermayenin işverenin yapmış oldukları ucuz politikalardır. Bu kadar işsizliğin olduğu bir dönemde tabii ki iş bulup sendikalı olmak hiçte kolay değildir. Çalışan arkadaşlarımızdan mutlaka kendi iş koluyla ilgili sendikalara gelip üye olmalarıdır. Sendikanın kötüsü olmaz. Ama onların gözünde en yavaş ya da en mücadelesiz sendika bile sendikasızlıktan iyidir. Çünkü sendikanın adı ne olursa olsun temsil ettiği çalışanın maddi ve manevi haklarını vede yasal haklarını korumaktır. Çerçevesi 12 Eylül yasalarıyla çizilmiş çalışma yaşamımızda sorunlar kartopunun çığı dönüşmesi gibi giderek büyüyor ve bizim sorunların çözülmesi, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için ortaya sunduğumuz, dile getirdiğimiz taleplerimiz bütün yönleriyle güncelliğini koruyor. Biz sendikal hak ve özgürlüklerin üzerindeki sınırlama ve kısıtlamaların kaldırılmasını, sendikal yasaların Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere uygun hale getirilmesini talep ediyoruz. Sendikal örgütlenmenin önünün açılmasının yolu gerçek bir iş güvencesinden geçiyor. İş yasasının iş güvencesini düzenleyen hükümlerinin gerçek bir güvence sağlayacak biçimde yeniden ele alınmasını istiyoruz. Grev hakkı olmadan, sendikanın, sendikacılığın bir anlamı yoktur. Grev hakkının üzerindeki yasakların, hükümete tanınmış grev erteleme yetkisinin kaldırılmasını, grev hakkının hak grevi ve genel grevi de kapsayacak biçimde genişletilmesini istiyoruz. Bir sefalet ücreti konumunda ki asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek bir ücret niteliğine bürünmesi için asgari ücret tespit yönteminin değiştirilerek, asgari ücretin ülke düzeyinde toplu pazarlık yoluyla belirlenmesini talep ediyoruz. İşsizlik te en büyük sosyal problem. İşsizliğin azaltılması, istihdam imkânlarının hemen hemen arttırılması çalışma saatlerinin düşürülmesiyle mümkündür. Haftalık çalışma saatlerinin düşürülerek istihdam imkânlarının arttırılmasını istiyoruz. İçinden geçtiğimiz süreç, mevcudu koruma, günü kurtarma politikalarıyla aşılamaz. Yüz elli yıl önce sendikaları kurup, emeğin hakları için mücadele edenleri inancını, inatçılığını, sabrını, öfkesini, kararlılığını ve cesaretini yeniden kuşanmamız gerekiyor. Yedi yıldır görevde olan AK Parti de kendinden önceki hükümetlerden devraldığı İMF politikalarını, küresel sermayenin politikalarını, büyük bir istek ve gönüllülükle sahiplendi. Dahası onların yapamadıklarını yaptı, yarım bıraktıklarını tamamladı, yaptıklarını da derinleştirdi. AK Parti işçi hakları ve sendikal haklar konusunda neler yaptı hatırlamakta yara görüyorum. Biliyorsunuz AK Parti işçilerle ilgili ilk önemli icraatı 4857 sayılı iş yasasıdır. AK Parti esnek çalışma biçimlerini iş yasasına soktu, 1475 sayılı iş yasasının koruyucu hükümlerini ortadan kaldırdı. AK Parti iş yasasını çıkarırken iş güvencesini resmen budadı. Meclis komisyonda kabul edilen metni meclis genel kurulunda işveren örgütlerinden gelen talepler doğrultusunda değiştirdi. AK Parti döneminde işçi hakları ile ilgili icraatı grev haklarına ilişkindir. AK Parti çalışanların en temel haklarından biri olan grev hakkını, erteleme yoluyla sistemli olarak ihlal etti. Aralarında bizim sendikamızın da yürüttüğü 2001 ve 2003 grevleri de olmak üzere çok sayıda grevi 12 Eylül yasalarına dayanarak engelledi. Yasaklardan yakınan AK Parti, işçi haklarını yasaklamakta beis görmedi. Çifte standartlı davrandı. AK Parti kendinden önceki hükümetlerin “devletin sırtındaki kamburlardan kurtulma”, “devlet pijama, ayakkabı üretemez” diye başladıkları özelleştirmeleri verimli ve karlı kuruluşları satarak sürdürdü. Şaibeli, gölgeli ihaleler yoluyla kamu mallarını tasfiye girişimine devam etti. AK Parti hükümetinin en vahim icraatı ise sosyal güvenlik alanındadır. AK Parti toplumsal yaşamı resmen dinamitleyecek, Türkiye’nin geleceğini karartacak bir adımı sendikaların itirazlarına rağmen attı.”

Keşan Belediyesi’ne KKTC’den misafir geldi…




28 Aralık 2009 Pazartesi günü Keşan Belediyesi’nce düzenlenmesi düşünülen “Kıbrıs Günleri Paneli” öncesi, (18.12.2009) Tarihinde KKTC’den Keşan Belediyesi’ne misafirler geldi.
UBP Gönyeli İlçe Başkanı Mehmet Amca ile Keşanlı olan ve halen KKTC’de yaşayan İlçe Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Özkan ile yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Beton, Hasan Günsel ve Özgül Gülhan saat 12.45 sıralarında Keşan Belediyesi’ne geldiler.
Burada Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan tarafından karşılanan misafirler burada Özcan’ın makam odasında Özcan’la görüştüler.
Burada ilk olarak Mehmet Özkan tarafından Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan2a KKTC bayrağı hediye edildi.
Özcan, KKTC’den gelen konukları Keşan Belediyesi’nde ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek “ KKTC Başbakanı Sayın Derviş Eroğlu’ nun Keşan’da 28 Aralık’ta düzenlenecek panele katılmasından önce UBP Gönyeli İlçe Başkanı ve İlçe Yönetiminin bizlere gerçekleştirdiği bu ziyaret bizleri son derece mutlu etti. Biz bu panel için Keşan kaymakamlığı vasıtası ve Edirne Valiliği kanalıyla İçişleri Bakanlığımıza gerekli müracaatı yaptık. Şimdi bakanlıktan gelecek resmi cevabı bekliyoruz. Ama ben bunda bir olumsuzluk yaşanacağına inanmıyorum. Sayın Eroğlu ile birlikte ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’da panelimize katılacak. Bu panel öncesi ilçe yöneticilerimizle Keşan’da bir araya gelmekten de büyük mutluluk duydum. Daha önce de festivalimize Başbakan Sayın Derviş Eroğlu’nun kızı Gencay Eroğlu tarafından KKTC’den folklor ekipleri festivalimize konuk oldular.” dedi.
UBP Gönyeli İlçe Başkanı Mehmet Amca’da Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın kendilerine gösterdiği misafirperveliğe teşekkür ederek “Sayın Başbakanımız Eroğlu, meclisteki bütçe görüşmelerinin ardından muhtemelen 28 Aralık’ta Keşan’da düzenlenecek panele katılacak. Bizler de Keşanlı olan arkadaşımız Mehmet Özkan’ın daveti üzerine Keşan’a geldik. Bu arada da Keşan Belediye Başkanı Sayın Mehmet Özcan’ı makamında ziyaret ettik. Kendisinin bizlere gösterdiği misafirperverliğe ve sıcak ilgiye çok teşekkür ederiz “şeklinde konuştu.
Yaklaşık 45 dakika süren ziyarette Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Sabri Küçükkarakaş ile CHP Keşan İlçe Başkanı A.Baki Topal’da hazır bulundular.
Ziyarette Türkiye ve KKKTC gündemi ile ilgili çeşitli konularda görüşüldü.
Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’da misafirlere Keşan belediyesi tarafından hazırlanan ve Keşan’ı tanıtmaya yönelik yayınların olduğu hediye çantalarını verdi.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

Çorlu Belediyesi’nden Bir İlk Daha

Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi, yeni alınan plastik konteynırları vatandaşların hizmetine sundu.
Geçtiğimiz aylarda 400 adet kapaklı galvaniz çöp konteynırı ilçe genelinde dağıtarak vatandaşların hizmetine sunan Temizlik İşleri Müdürlüğü, yeni alınan 25 adet plastik çöp konteynırının dağıtımına başladı.
Yeni plastik çöp konteynırlarının dağıtılmasının ardından açıklamalarda bulunan Temizlik İşleri Müdür V. Ünal Nişancı, “İlk aşamada 25 adet plastik konteynır aldık. Doğalgazlı ısıtma sistemi olan bölgelerde bunların dağıtımına başladık. Plastik konteynırlar daha şık bir görüntüye sahip olduğu gibi daha uzun süre kullanılabilme özelliğine sahip. Kaliteli bir malzemeden üretildiği için de oldukça dayanıklı. Ancak ateş ve yüksek ısıdan mutlak suretle korunması gerekiyor. Plastik konteynırlar kullanılmaya başlandı ve uygulamada istediğimiz sonuçları vermesi halinde plastik konteynır kullanımını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu noktada vatandaşlarımızın da plastik konteynırlara kesinlikle ateş ve kül atmamaları konusunda yardım ve anlayışlarını bekliyoruz,” diye konuştu.
HABER VE FOTO:RAMADAN KARAGÖZ

Lüleburgaz Sosyal Güvenlik Merkezi 30 Aralık'ta hizmette

Kırklareli iline bağlı LüleBurgaz ilçesinin Murat Hüdavengidar Caddesi üzerinde 8 Kasım Stadyumu'nun karşısındaki binasında hizmete girecek olan Lüleburgaz Sosyal Güvenlik Merkezi ile vatandaşlar, Kırklareli merkeze gitmeden işlemlerini halledebilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kırklareli İl Müdürü Mehmet Bayram'dan alınan bilgiye göre, Merkezde, iş yeri dosyası tescili, e-bildirge şifre aktivasyonu, borcu yoktur yazısı gibi işveren hizmetleri, hastalık-analık ödemeleri, yol arpası, fatura ödeme, askerlik borçlanması, doğum borçlanması, banka değişiklikleri, 4B tescil işlemleri, GSS tescili, sağlık sigorta tescili, 4A, 4B, 4C kapsamındaki sigortalı ve emeklilerin sağlık aktivasyon ve provizyon işlemleri verilecek.Ayrıca, sigortalı ve emeklilerin danışması amacıyla rehberlik hizmeti veren bir danışma masası da kurulacak. Lüleburgaz Sosyal Güvenlik Merkezi, 4A kapsamında 26 bin 500, 4B kapsamında 4 bin 500 sigortalıya ve bu kişilerin bakmakla yükümlü oldukları kişilere hizmet verecek.
KAYNAK:LÜLEBURGAZ HÜRFİKİR GAZETESİ

LüleBurgaz ilçesinde İşyerlerine sıkı denetim

Kırklareli iline bağlı Lüleburgaz ilçesi Kaymakamı Lütfullah Gürsoy, gıda maddeleri üretimi yapan ve satan işyerlerinin sıkı bir şekilde denetlendiğini açıkladı.Kaymakam Lütfullah Gürsoy, yaptığı açıklamada. Denetimlerin İlçe Tarım müdürlüğü ekipleri tarafından sürdürüldüğünü söyledi.Kaymakam Gürsoy "İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerimiz tarafından Kasım ayı içerisinde üretim yapılan 28 iş-yerinde (hastane, fırın-yufkacı gibi) denetim yapılmıştır. 10 işyeri ikaz edilirken, bir fırında faaliyetten men edi-lerek para cezası kesilmiştir. 100 tane işletme ve gıda satış ile toplu tüketim yeri (lokanta, bakkal, kafeterya, kahvehane benzeri) denetlenmiştir. 20 işyeri hakkında yasal uyarı yapılarak idari para cezası kesilmiştir. Ayrıca ruhsatsız çalıştığı belirlenen bir iş yeri hakkında da belediyeye suç duyurusunda bulunulmuştur" dedi.Kaymakam Gürsoy, denetimlerin ara vermeden sürdürüldüğünü kaydetti
KAYNAK:LÜLEBURGAZ HÜR FİKİR GAZETESİ

İPSALADA ŞÜPHELİ ÖLÜM

Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde İbrahim Akbaş (48) isimli şahıs kızı Dilara Akbaş ve boşandığı eşi Ayten Yasa tarafından Garaj Ünitesi arkasında bulunan 22 FD 807 Plakalı hurda kamyonun içinde ölü olarak bulundu.
İbrahim Akbaş’ın Alkol tedavisi gördüğü eşinden de boşandığı ve Yeni karpuzlu’da bulunan ablasının yanında kaldığı fakat 2 günden beri kayıp olduğu öğrenildi.
Akbaş’ın cenazesi olay yerinde Keşan Olay Yeri İnceleme ve Savcı tarafından inceleme yapıldıktan sonra İstanbul’a Otopsiye yollandı.
İbrahim Akbaş, otopsisinin ardından Yeni Karpuzlu Beldesinde toprağa verildi.
KAYNAK.www.ipsala.com

Dupnisa Mağarası, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde, Trakya'nın turizme açılan tek mağarası olan Dupnisa Mağarası'nın Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildiği bildirildi. Kırklareli Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Akkaya, yaptığı açıklamada, Sarpdere Köyündeki Dupnisa Mağarası'nın Çevre ve Orman Bakanlığından Kültür ve Turizm Bakanlığına devredildiğini söyledi. Akkaya, 60 bin yarasanın yaşadığı mağarayı devralmalarıyla birlikte ilk olarak çevre düzeni, ışıklandırma, gezi yolları, yön ve tanıcı levhaları elden geçireceklerini belirtti. Bunları sağladıktan sonra mağaranın daha güzel hizmet vermesi için çalışacaklarını vurgulayan Akkaya, şöyle devam etti: 1995'te turizme kazandırma çalışmalarına başlanan 2 bin 720 metrelik Dupnisa Mağarası'nın, yarasaların doğal yaşamlarını sürdürebilmesi için sadece 450 metrelik bölümü 2003'te turizme açılmıştı. Yarasalar için Yer altı Cenneti niteliğindeki mağara, kuru, sulu ve kız mağarası olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Mağaranın gezilebilmesi için 270 merdiven kullanılıyor.'' Bakanlığın, mağaranın tanıtımı ve turizme daha fazla katkı sağlaması için 2 milyon TL ödenek ayırdığını ifade eden Akkaya, ''Mağaranın 168 bin 528 metrekarelik alanı Kültür ve Turizm Bakanlığına, 16 bin metrekaresi de İl Özel İdaresine verildi. Özel İdare ile ortaklaşa çalışmalarımızı sürdüreceğiz'' dedi. Geçen aylarda İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünden yetkililerin gelerek bölgede incelemede bulunduğunu anlatan Akkaya; Yapılacak çalışmalarla turist sayısı artırılacak. Bölgeye gelen turistler, rehbere ihtiyaç duymadan rahatlıkla mağarayı gezebilecek. Trakya'nın sembolü mağaranın, gelecek yıl daha fazla ilgi göreceğine inanıyoruz'' diye konuştu.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

Çorlu Belediyesinin Eski Başkanı PınarHisar Cezaevinde


Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 20 Haziran 2008'de gerçekleştirilen operasyonla gözaltına alınarak tutuklanan Çorlu eski Belediye Başkanı Altan Ersin cezaevinde tutuklu bulunduğu 18 ay sonunda Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davalardan tahliye olurken sadece yargılaması tamamlan bir ve devam eden olmak üzere toplam 2 dosyadan tutuklu bulunuyor. Eski Belediye Başkanı Altan Ersin ve 2 yardımcısı geçtiğimiz hafta yenilenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 26 Mart 1999'da girdiği ve 24 Temmuz 1999'a kadar kaldığı Pınarhisar K.1 Tipi Kapalı Cezaevinde kalıyor. 18 ay boyunca Silivri L tipi cezaevinde tutuklu bulunan Çorlu eski Belediye Başkanı Altan Ersin, Başkan Yardımcıları Hüseyin Alan ve Soner Demir geçtiğimiz hafta nakledildikleri Pınarhisar cezaevinden, İmar Müdürü Nurten Genç ise Tekirdağ Cezaevinden getirilerek mahkemeye çıkarıldı. Çorlu Eski Belediye Başkanı Altan Ersin, ‘İhaleye Fesat Karıştırmak’, ‘İcbar Sureti ile irtikâp’, ‘Edimin ifasına fesat karıştırma, kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırma’,‘Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve ihaleye fesat karıştırma’, Başkan Yardımcıları Hüseyin Alan, ‘Zimmet ve İcbar Suretiyle İrtikâp’, ‘İhaleye Fesat Karıştırmak’, ‘İcbar Sureti ile irtikâp’, Soner Demir, ‘Edimin ifasına fesat karıştırma, kamu kurum ve kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırma’, ‘İcbar Sureti ile irtikâp’, ve İmar Müdürü Nurten Genç ‘İcbar Sureti ile irtikâp’, iddialarından yargılanmaları Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Başkana 1 yıl hapis, imar müdürüne beraat Temizlik ihalesi olarak bilinen ve eski Belediye Başkanı Altan Ersin’in de aralarında bulunduğu 15 sanığın yargılandığı ‘İhaleye fesat karıştırmak, nitelikli dolandırıcılık’ iddiasından Altan Ersin ve 15 sanığın tutuklu olarak yargılanmasına karar verilirken, ‘icbar sureti ile irtikâp’ suçundan yargılanan Altan Ersin 1 yıl hapis ile birlikte hükmün geriye açıklanmasının geri bırakılmasına ve imar müdürü Nurten Genç’in beraatına karar verildi. Başkana tahliye Yine başka bir dosya olan ‘icbar sureti ile irtikâp’ suçundan yargılanan Altan Ersin bu kez mahkemece başka bir suçtan tutuklu bulunmaması halinde tahliye kararı edildi. Tahliyelerin ardından Çorlu eski Belediye Başkanı Altan Ersin’in daha önce aldığı ve Yargıtay da olan ve kamuoyunda 'Bayram harçlığı' olarak bilinen davadan 5 yıl ve ‘icbar sureti ile irtikâp’ suçundan aldığı 1 yıl hapis cezası var. Ersin yargılandığı davalardan tahliye olurken sadece 2 dosyadan tutukluluğu bulunuyor.
Başkan yardımcıları tahliye oldu Başkan yardımcıları Hüseyin Alan ve Soner Demir de yargılandığı davalardan tahliye edilirken Yargıtay da olan ve kamuoyunda 'Bayram harçlığı' olarak bilinen davadan 5’er yıl hapis cezaları bulunuyor. Ayrınca İmar Müdürü Nurten Genç’te aynı davadan 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Genç’te en son yargılandığı ‘icbar sureti ile irtikâp’ suçundan beraat etti.
KAYNAK.www.habercorlu.com

KUMBAĞ BELEDİYESİNDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİ İMZALANDI

DİSK / Genel – İş Sendikası Trakya Şubesinin örgütlü olduğu Tekirdağ ili Kumbağ Belediyesinde çalışan (19) işçiler adına yürütülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri 17.12.2009 Perşembe günü tarafların anlaşması ile imza altına alınmıştır.
Toplu İş sözleşmesinin yürürlülük süresi (15.01.2010 – 31.12.2011) İki Yıllıktır

Sendika olarak Bizim amacımız üyelerimizin ekonomik, sosyal ve demokratik taleplerini çalışma hayatını bozmadan, insanca yaşayabileceği koşulları yaratmak, kazanılan haklarımızı günün gelişen koşulları karşısında iyileştirmek ve Toplu İş Sözleşmesini masa başında imzalamaktır.
Sayın Kumbağ Belediye Başkanı Hüseyin UZUNLAR ve değerli Meclis üyelerinin de bu anlayış içinde olmaları müzakerelerin her iki tarafı da mağdur etmeyecek şekilde ve kısa sürede sonuçlanmasını sağlamıştır.
Bu nedenle Toplu İş Sözleşmesinin Başta çalışanlarımız olmak üzere Kumbağ Belediyesine ve Kumbağ halkına hayırlı olmasını diliyoruz.
Yapılan anlaşmaya göre;
MAAŞA DAİR KAZANÇALAR
Taban ücret (bir günlük yevmiye) 55.00,TL
Aile yardımı (her ay için) 100,00TL
Çocuk yardı (her ay için) 20.00TL
Birleş. Sos. Yard. (Her ay için) 50.00,TL
Sorumluluk ve Yüksek Öğrenim Zammı (her ay için) 75.00,TL
İkinci yıl için Mevcut Ücretlere % 10 oranında zam uygulanacaktır.
Buna göre Birinci yıl için işçinin eline geçecek net maaş 1.350.00,TL - 1.400.00,TL olacaktır. (Sözleşmenin birinci yıl artış oranı %38)
İkinci yıl için bu ücretlere %10 oranında zam Uygulanacaktır.
Ayrıca; Toplu İş Sözleşmesi ile kazanılan bazı haklar;
AĞIR HİZMET ve YIPRANMA PRİMİ
A)-Ağır hizmet pirimi; Kadrolarına bakılmaksızın, fiilen İş makinelerini kullanan operatörleri, Şoförlük yapan işçileri kapsar.
Ağır hizmet pirimi her ay için; 75.00TL ödeme yapılır.
B) YÜKSEK OKUL MEZUNLARINA
Yüksekokul mezunlarına (2 Yıllık dağil olmak üzere) her ay için 75,00.TL
AİLE-ÇOCUK ve ÖĞRENİM YARDIMI
1-) İşçilere: Aile yardımı olarak aylık 100.00TL ödenir.(bu maddenin uygulanması açısından eşlerin her ikisinin de çalışıp çalışmadığına bakılmaz.)
2. Her işçiye çocuk yardımı olarak aylık bir çocuk için 20.00TL, iki çocuk için 40.00TL ödenir “18 yaşını veya orta öğrenim yapıyorsa 20 yaşını, yüksek öğrenim yapıyorsa 25 yaşını doldurmamış veya 18 yaşını doldurmuş olup da çalışamayacak durumda malul erkek çocukları ile yaşları ne olursa olsun evli bulunmayan ve sosyal güvenlik kuruluşlarına tabii olarak çalışmayan veya bunlardan aylık yahut gelir almayan kız çocukları” yararlanır.
3. İşçilere ayrıca her yıl 15 EYLÜL Tarihinde,
a) İlköğretimde okuyan her çocuk için (ana sınıfı dağil) 150.00TL.,
b) Lise ve Dengi okullarda okuyan her çocuk için 175.00TL.,
c) Yüksek öğrenim gören her çocuk için 200,00TL,
d) Eşlerin her ikisinin de belediyede çalışıyor olması halinde bu yardımlar yalnızca birine yapılır.
e) Boşanmış işçilerin bu yardımlardan yararlanmaları velayetin kendilerinde olması veya nafaka yükümlüğü altında olmalarına bağlıdır.
I) KIDEM TAZMİNATI; İşverence işçiye, İş Yasasında belirtilen hallerde her kıdem yılı için 60 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. (tam yıldan artan veya bir yıldan eksik süreler için kıstelyevm usulü uygulanır).
İŞ SÜRESİ (ÇALIŞMA SAATLERİ) Haftalık iş süresi 40 saattir. Bu süre, günde 8 saati geçmemek üzere, haftanın çalışılan günlerine eşit şekilde bölünerek uygulanır.
Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında işçilere 1 saatlik yemek molası, yemekten önceki ve sonraki çalışma sürelerinin ortalama bir zamanında ise 20 dakikalık çay molası verilir.
Yemek molası iş süresinden sayılmaz; çay molaları ise iş süresine dahildir.
AĞIR HİZMET ve YIPRANMA PRİMİ
A)-Ağır hizmet pirimi; Kadrolarına bakılmaksızın, fiilen İş makinelerini kullanan operatörleri, Şoförlük yapan işçileri kapsar.
Ağır hizmet pirimi her ay için; 75.00TL ödeme yapılır.
B) YÜKSEK OKUL MEZUNLARINA
Yüksekokul mezunlarına (2 Yıllık dağil olmak üzere) her ay için 75,00.TL
İKRAMİYE
İşçilere 2010 Yılı İçin 13’er günlük dilimler halinde 4 adet ayrıca 30 günlük ücretleri tutarında 1 adet ikramiye verilir.
İşçilere 2011 Yılı İÇİN 13’er günlük dilimler halinde 4 adet ayrıca 30 günlük ücretleri tutarında 2 adet ikramiye verilir.
YAKACAK YARDIMI; İşveren İşçilere, her yıl AĞUSTOS ayında 3 (üç) ton iyi kalite linyit kömürü verilir.
YILLIK İZİN YARDIMI; Yıllık ücretli izine ayrılacak işçilere, en geç izine ayrılacakları tarihten (izin iki bölüm halinde kullanılacaksa ilk bölümden) önceki son iş günü ödenmek üzere 10 (on) yevmiye tutarında izin yardımı yapılır.
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...