***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

14 Eylül 2009 Pazartesi

Keşan İlçesine Kadıköy’den 10 gün su yok











Önceki gün sabah saatlerinden itibaren etkili olan yağmur nedeniyle Kadıköy Barajı tesislerindeki terfi binası sular altında kaldı. Baskın nedeniyle binanın elektrik sistemi, motorları ve pompalarının devre dışı kaldığını bildiren Keşan Belediyesi Su İşletmesi Müdürü Ali Toker, Keşan’a yaklaşık 10 gün buradan su verilemeyeceğini bildirdi. Toker, şehrin su ihtiyacının, Kumdere’deki kuyulardan sağlanacağını belirterek, vatandaşların su tüketiminde dikkatli olmasını istedi.
Geçen cumartesi günü sabah saatlerinde başlayan ve zaman zaman şiddetini artırarak akşama kadar süren yağmur, bölgede su baskınlarına, tarım arazilerinde zararlara ve ulaşımın aksamasına sebebiyet verdi. Yağmurda en büyük zararı gören yerlerden biri, Keşan Belediyesi’nin, Kadıköy Barajı’ndaki tesisleri oldu. DSİ’nin A-1 çıkış kanalının, seli taşıyamaması nedeniyle taşan sular, yüksek kesimlerden inen sularla da birleşerek, Keşan’a su sağlayan ana terfi binasını bastı. Baskın nedeniyle binanın elektrik sistemi, motorları ve pompaları devre dışı kaldı. Keşan Belediyesi Su İşletmesi Müdürü Ali Toker, 30 yıldır böyle bir baskın görmediğini belirterek, “İyi ki bir ay önce binanın doğu tarafındaki hendeği temizlemiş ve açmışız. Eğer orası da olmasaydı, baskının etkisi çok daha büyüyecekti.” dedi. Toker, bu durumda en az 10 gün Kadıköy Barajı’ndan Keşan’a su verilemeyeceğini ve şehrin ihtiyacının Kumdere’deki tesislerden karşılanacağını vurgulayarak, vatandaşların su tüketiminde çok dikkatli olmalarını istedi.
TOKER MAHSUR KALDI
Ali Toker ve iki personeli, Kadıköy’deki tesislere giderken, saat 13.00 sıralarında, Şükrüköy yakınlarında, bindikleri traktörün suya gömülerek stop etmesi sonucu mahsur kaldı. Suların yükselmeye devam etmesi nedeniyle, traktörün üzerine çıkmak zorunda kalan Toker ve yanında bulunanlar, Keşan Belediyesi’ne ait iş makinesinin yardımı ile kurtarıldı.
KADIKÖY’DEKİ SU MİKTARI YÜKSELDİ
Yağmur, hayatı olumsuz etkilemesinin yanı sıra, uzun süredir susuzluk çeken Kadıköy Barajı’nın yüzünü güldürdü. Yağışlar sonucu, su miktarı aylardır minimum seviyede seyreden Kadıköy Barajı’na yaklaşık 5 milyon metreküp su geldi. Barajdaki su miktarı, 10 milyon metreküpü aştı. Artışın sürmesi bekleniyor.
RESTAURANTLAR VE EKİLİ ALANLAR SU ALTINDA KALDI
Yağmur suları; Şükrüköy, Seydiköy, Kadıköy ve Bahçeköy’deki bahçelere ve ayçiçeği tarlaları ile Keşan-Gelibolu Kara Yolu üzerindeki restaurantlara zarar verdi. Söz konusu köyleri Keşan-Gelibolu Kara Yolu’na bağlayan yolun değişik kesimlerinde yükselen sular nedeniyle çok sayıda araç kısa süreli mahsur kaldı.
EKİLİ ALANLARDA ZARAR BÜYÜK
Yağmur nedeniyle bahçecilik ve seracılık yapan köylerde de büyük zarar meydana geldi. Seydiköy Muhtarı Vedat Kılıç, ekili tarım arazilerinde sağlam mahsul kalmadığını bildirdi ve şöyle dedi: “Yağmur nedeniyle sular bütün ekili arazileri kapladı. Köyümüz genelde sebze ve meyvecilikle geçimini sağlıyor. Zararımız büyük, her yerde su var. Ve sebzeler suyun altında kaldığı için bunların tekrar yenebilir hale getirilmesi imkansız.” dedi. Mahmutköy Muhtarı Şükrü Avcu, köyde tarım arazilerinin yanında, kendi evi de dahil olmak üzere, alçak yerlerdeki evlerde su basmaları meydana geldiğini kaydetti. Avcu, zararın, Kadıköy Barajı’ndan sulama drenajları açılmadığı için büyük olduğuna dikkat çekti. Kadıköy Barajı Dokuzdere ve Mercan Göletleri Sulama Kooperatifi Başkan Yardımcısı Ali Özkan ise bölgedeki tarım arazilerinin %80’inde zarar olduğunu ve bu ekili alanların tarım sigortasının bulunmaması nedeniyle üreticilerin kaybının büyük olacağını ifade etti.
KEŞAN MERKEZİ
Yağmur suları, Keşan merkezinde de özellikle Yenimescit ve Mustafa Kemal Paşa mahallelerinde etkili oldu. Söz konu mahallelerdeki çok sayıda evi su bastı, bazı evlerin duvarları yıkıldı ve suların akması için duvarlar vatandaşlar tarafından delindi. Keşan Belediyesi’ne bağlı ekipler de su basan evlere müdahale ederek, suları motopomplarla boşalttı.
PAZAR KURULAMADI
Aşırı yağıştan, cumartesi günleri kurulan Keşan Pazarı da nasibini aldı. Bölgenin en büyük pazarı olan Keşan Pazarı kurulamadı. Çok az sayıda müşterinin geldiği pazar yerinde açılan tezgah sayısı da sınırlı kaldı ve bu tezgahlar da kısa sürede toplandı.
KEŞAN-MALKARA ARASINDA YOL ÇÖKTÜ
Yağmur suları, Keşan-Malkara Karayolu’nda da hasara neden oldu. Yolun 17. kilometresindeki, Kadıköy yol ayrımında bulunan köprünün girişinde meydana gelen yaklaşık yarım metre derinliğindeki çökme nedeniyle, ulaşım, trafik ekiplerinin kontrolünde, duble yolun sağlam bölümünden sağlandı. Yoldaki hasar Karayolları ekipleri tarafından onarıldıktan sonra, ulaşım akşam saatlerinde normale döndü.
KAYNAK:MEDYA KEŞAN/14 EYLÜL 2009 PAZARTESİ

Selimiye Kadir Gecesi Açık Olacak

Kur'an-i Kerim'in İndirilmeye Başlandığı Gece Olan Kadir Gecesi'nde Vatandaşların Rahatlıkla İbadet Edebilmesi İçin Yurt Genelindeki 2 Bin 194 Cami Sabaha Kadar Açık Olacak.
İstanbul'da Sultan Ahmet, Eyüp Sultan, Fatih, Hırka-İ Şerif, Süleymaniye, Beyazıt, Yıldız Hamidiye, Büyük Mecidiye, Sinan Paşa, Yuşa, Yakuplu Merkez, Bezm-İ Alem Valide Sultan, Sümbül Efendi, Ayazma, Hoca Ali Rıza Camilerinin Aralarında Bulunduğu 72 Camide Vatandaşlar Sabaha Kadar İbadet Edebilecek.
Kadir Gecesi'nde Sabaha Kadar Açık Olacak Camilerden Bazıları Şunlar:“Ankara'da Kocatepe Ve Hacıbayram, İzmir'de Şadırvanaltı, Beşikçioğlu, Osmanpaşa, Edirne'de Selimiye, Bursa'da Ulu, Merkez, Tekke, Antalya'da Kuba, Molla Yusuf, Doyran, Hurma, Adana'da Sabancı Merkez, Kiremithane Merkezi, Zincirli, Halilurrahman, Konya'da Hacıveyiszade, Ravzatunnur, Huzeyfe, Karaaliler, Kapu, Kayseri'de Abdülkadir Geylani, Akşemseddin, Ertuğrul Gazi, Cami Kebir, Karamustafa Paşa, Diyarbakır'da Hacı Ömer, Hz. Süleyman, Nebi, Samsun'da Akşemsettin, Mimar Sinan, Trabzon'da Çarşı, Pazarkapı, Fatmahatun, Yavuz Sultan Selim, Rize'de Yeni Orta, Elazığ'da İzzetpaşa, Nailbey, Hacı Osmaniye, Kırklar, Kurşunlu, Şanlıurfa'da Mevlid-İ Halil, Eyüp Peygamber, Van'da Ulu Camiler”
KAYNAK:EDİRNE TV

İLKÖRETİM ÖĞRENCİLERİ VALİ BÜYÜK’Ü MAKAMINDA ZİYARET ETTİ


2009-2010 eğitim ve öğretim yılı öğrencileri Vali Büyük’ü makamında ziyaret etti. Öğrenciler yeni eğitim öğretim yılının başlamasının kendilerini çok mutlu ettiğini belirterek Vali Büyük’e çiçek verdiler. Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK ise, Edirne’nin birçok alanda olduğu gibi eğitim ve öğretim konusunda da Türkiye sıralamasında iyi bir yere sahip olduğunu belirterek yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diledi. Öğrencilerle belirli bir süre sohbet eden Vali Büyük öğrencilere hediyelerini verdi.

TEKİRDAĞDA CAMİLER TEMİZLENİYOR

Tekirdağ Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri şehir merkezinde bulunan camilerin bahçelerinde temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Camilerin bahçelerindeki otlar biçilip temizlenirken, ağaçlar budanıyor, kötü görünüm arz eden otlar ve çalılar temizleniyor. Tekirdağ Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Üner Şen, Ramazan ayı dolayısıyla camilerdeki temizlik çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını belirterek, “Ramazan ayının başından itibaren çalışmalarımız sürüyor. Şehir merkezindeki tüm camilerin bahçe temizliğini yapacağız” dedi. Öte yandan Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri mezarlıklarda da temizlik çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.

TEKİRDAĞ VALİSİ NAİP VE İNECİK KÖYLERİNDE İNCELEMELERDE BULUNDU







Tekirdağ Valisi Zübeyir KEMELEK (12.09.2009 ) tarihinde meydana gelen aşırı yağışlar sonrası oluşan selden etkilenen Naip ve İnecik köyleri ile Kumbağ beldesinde incelemelerde bulundu.
Vali Yardımcısı Erdoğan ÖZDEMİR, İl Genel Sekreteri Mustafa YEL, İl Jandarma Komutanı Ali İNLEK, İl Emniyet Müdürü Necdet ÇELİKBİLEK, Bayındırlık Müdürü Ergin HABİBOĞLU nda hazır bulunduğu incelemelerde Tekirdağ Valisi Kemelek yürütülen çalışmaları yerinde inceleyerek, vatandaşlarla sohbet etti.
Altyapı hasarlarının giderilmesi için bölgeye çok sayıda iş makinesi ve personel sevk edildiğini belirten Vali Kemelek , Bayındırlık ve Tarım İl Müdürlüğü ekiplerince de hasar tespit çalışmalarının yürütüldüğünü söyledi. Vatandaşların temiz içme suyu ve ekmek ihtiyaçlarının da karşılanması için gerekli yardımların yapıldığını ve bundan sonrada bu yardımların yapılacağını belirten Kemelek , ayrıca Kumbağ daki fabrikalardan tahliye edilen 215 işçinin kamu tesislerinde barındırdıklarını sözlerine ekledi.
Şu ana kadar 11-12 Eylül 2009 günlerinde meydana gelen yağışlar sonucunda hiçbir can kaybı yaşanmadığı gibi kayıp vatandaşımız da bulunmamaktadır.
KAYNAK.TEKİRDAĞ VALİLİK SİTESİ

Bu da at arabalı polis


Çorlu ilçesinde kara yolunda sürücüler at arabasını kullananın polis olduğunu gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyemediler. At arabasını kullanmakta zorluk çeken polis memuru atın şahlanması sonucu tehlike atlattı. At arabasını ve kendisini sağ salim Borsa Meydanına getiren polis memuru vatandaşların şaşkın bakışları altında muhafaza altına aldı. Tekirdağ iline bağlı Çorlu’da bir inşaattan demir çalan kişiler İstanbul istikametinden Edirne istikametine çevre yolundan at arabası ile kaçtı. Vatandaşların ihbarı sonucu polis ekipleri hırsızların peşine takılırken hırsızlar at arabasını bırakarak izlerini kaybettirdi. Çevre yolunda başıboş bir şekilde duran at arabasını kaldırmak polis memurlarına kaldı. Amirinin emri ile at arabasını borsa meydanına çekmesi istenen polis memuru at arabasını sürdüğü güzergâh boyunca birçok kaza tehlikesi atlattı. At arabasına binerek terk edildiği çevre yolundan yaklaşık 8 km kullanarak borsa meydanına getiren polis memuru yolda sürücülerin şaşkın bakışları altında zaman zaman tehlikeli anlar yaşadı. Arkasında polis aracının takibi ile at arabasını kullanan polis memuru atın şahlanması sonucu kullanmakta zorluk yaşadı.
KAYNAK:www.habercorlu.com

BABAESKİ’DE İLKÖĞRETİM HAFTASI KUTLANDI











Haber: Metin KARAKUŞ
Babaeski İlçesi’nde, 2009–2010 Eğitim-Öğretim Yılı İlköğretim Haftası düzenlenen törenle kutlandı.
Atatürk Meydanı’nda saat:10.00’da başlayan kutlama programında, Babaeski İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Çakıcı, tarafından Atatürk Anıtına çelenk kondu. Belediye Bandosu eşliğinde, saygı duruşunda bulunuldu ve ardından istiklal marşı okundu.
Daha sonra kortej, Belediye Bandosu eşliğinde Fatih Caddesinde yürüyerek, Atatürk İlköğretim Okulu bahçesinde düzenlenecek olan tören alanına geldi.
Burada yapılan tören programı, yine Belediye Bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklal marşının okunması ile başladı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşma, Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü Bayram Şimşek tarafından yapıldı.
Okul Müdürü Şimşek, konuşmasında şunları söyledi; “İlköğretim bireyin yaşamında, temel eğitimin verildiği asgari bilgi, beceri, tutum ve davranışların kazandırıldığı; zekâ ve yeteneklerin geliştirildiği önemli bir basamaktır. Çocuklarımızın iyi bir vatandaş olması için; temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkların kazandırılması, milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirilmesi, ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünde hayata ve üst öğrenime hazırlanması ilköğretimin amaç ve görevleri arasında yer almaktadır. Kanunlarımıza göre ilköğretim sekiz yıldır ve zorunludur. Okullarımızın açıldığı haftayı “İlköğretim Haftası” olarak kutluyoruz. Şu anda hepimiz, yeni bir eğitim öğretim yılına başlamış olmanın coşkusu içindeyiz Okulların açılması, öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi, velilerimizi sevince boğdu. Eğitime önem veren, okulları olan milletlerin istikbali parlaktır. Okul bizim ikinci evimiz gibidir. Beraber yaşamayı, paylaşmayı, sevgiyi, dostluğu ve arkadaşlığı burada öğreniyoruz. Kendimize, ailemize, çevremize, milletimize ve insanlığı faydalı olmak, okuma yazma öğrenmekle başlar. Daha sonra öğrendiklerimizle ise; iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, bilimi hurafeden ayırırız. Başöğretmen Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyi; nitelikli, üretken ve eğitimli insan gücüyle sağlanabilecektir. Belirlenen hedeflere ulaşabilmek için öğrenme ortamlarının gerçekleştirildiği mekânlar olan okullarımızdaki tüm kaynakların etkili ve verimli kullanılması gereklidir. Merkezi ve mahalli imkânlar seferber edilmelidir. Babaeski olarak en şanslı yerlerden biriyiz. Sayın Kaymakamımız, Belediye Başkanımız ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz eğitim öğretim için her türlü maddi ve manevi desteği vermişlerdir. Bunun sonucu olarak da; ilimiz OSS yerleştirmede Türkiye birincisi, OGS sisteminde dokuzuncu sırada yer almıştır. Okulumuzdan da bu yıl 86 kişi mezun oldu.83 kişi OG sınavına katıldı. 83 öğrencimiz de baraj puanının üzerinde puan aldı.73 öğrencimiz tercihte bulundu. Tercihte bulunan 73 öğrenciden 56 öğrencimiz ; Fen Liseleri, Anadolu Öğretmen Liseleri, Anadolu Liseleri, Anadolu Sağlık Meslek ve AT Liselerine yerleşti. Bu başarının artarak sürmesini diliyoruz. 2009–2010 Eğitim Öğretim yılının ülkemize ve tüm insanlara sağlık, başarı ve mutluluk getirmesini diliyor, saygılar sunuyorum.”
Daha sonra, Eğitim ve Öğretim ile ilgili konuşma ise İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Çakıcı tarafından yapıldı.
Çakıcı, konuşmasın şunları söyledi; “Yeni bir eğitim ve öğretim yılına daha başlamanın coşku ve heyecanı içindeyiz. Halk Ozanımız Âşık Veysel bir şiirinde şöyle diyor: Dünyanın en zengin aklını gördüm, Sermayesini sordum, dedi ki: okul. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelik, aklı ve zekâsıdır. Fakat akıl kendiliğinden gelişemez. Aklı geliştiren, kullanılmasını öğreten, bilgilerle zenginleştiren, bildiklerinden yola çıkarak yeni bilgiler öğrenmesini sağlayan okuldur. Çünkü okul, bir eğitim ve öğretim yuvasıdır. İnsanın yetiştirildiği yerdir. Sevgili Öğrenciler! Sizler buraya bilgilenmek, aklınızı zenginleştirmek, uygar bir insan olmak için geliyorsunuz. Öğretmenlerinizde sizlere bu özellikleri kazandırmak için buradadır. Hepimizin görevi sizleri, uygar bir insan olarak yetiştirerek çağımızda ailesine, çevresinde, toplumuna ve ülkemize yararlı bireyler olmanızı sağlamaktır. Eğitilmemiş toplumlar uygar olamazlar, gelişemezler, ayakta kalamazlar. Ünlü Fransız romancısı Victor Hugo derki: Okul, eğitim ve öğretim yuvası olarak, sizlere çeşitli bilgiler verir, beceriler kazandırır, Okul uygarlığın geliştiği yerdir. Yenilikleri; gideceğiniz yolu, Atatürkçülüğü en iyi biçimde kavratır. Ayrıca okul, toplu yaşamayı, birbirimizi sevmeyi, kurallara uymayı da öğretir. Okula gelmek, ondan yararlanmak insan hayatında çok önemli bir aşamadır. Atatürk bir sözünde şöyle diyor: Öğretmenlerinizden en iyi biçimde faydalanınız. Düzenli çalışınız. Çünkü başarılı olmanın yolu, düzenli ve disiplinli çalışmaktan geçer. İlk ilham; ana baba kucağından sonra, okuldaki öğretmenin dilinden, vicdanından, eğitiminden alınır. Velilerimizin dikkatini çekmek isterim. Biz, yönetici, öğretmen ve tüm kadromuzla öğrencilere, eğitim ve öğretimin ötesinde, başarı ve kalite için imkân sunmaktayız. Ancak bu imkânlardan faydalanmak, velilerimizin eğitime verdiği önem, ayırdığı zaman ve bütçe ile orantılı olmaktadır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza daha iyi, daha güzel okul ortamında, verimli – başarılı bir eğitim verilmesi hepimizin arzusudur. Bunun için sizleri, velisi olduğunuz okulları sahiplenmeye okullarımızla el ele çalışmaya, yönetim kararlarına katılmaya, maddi ve manevi destek olmaya davet ediyorum. Okullarımıza olan ilginiz öğrencilerinizin, okulumuzun ve ilçemizin başarısını arttıracaktır. Kıymetli öğretmen arkadaşlarım; Eğitim sisteminin en önemli öğesi ve geleceğin mimarları sizlersiniz. Öğretmenlik sevgi mesleğidir. Sınıflarımızda oluşturulacak sevgi, saygı, hoşgörü, uzlaşma, iletişim ve işbirliği ortamı öğrencilerin başarısını arttıracak, gelişmelerine yardımcı olacak, kişiliklerini ve özgüvenlerini olumlu yönden etkileyecektir. Sadece öğrenen değil, öğrendiğini ifade edebilen, öğrendiklerinden yola çıkarak yeni bilgilere ulaşabilen, kısaca üst düzey düşünmeyi başarabilen öğrencilere ihtiyacımız var. Eğitimde gerçekleştireceğimiz tüm hizmetler, yeni uygulamalar, elde ettiğiniz başarılar sizlerin özverisi, çabası ve desteği ile sağlanabilir. Fedakârca çaba göstereceğinizi biliyorum. Tabi buda moral ve motivasyonla olur. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak şahsımın ve çalışma arkadaşlarımın ellerinden gelen imkânları sunacaklarından şüpheniz olmasın. Sizlerin çok çalıştığınızı da biliyorum. Ancak velilerimiz ve çevremiz hep sonuçlara bakarak değerlendirme yapar. Bu nedenle sonuçlar önemlidir. Çalışmalarınızı sonuçları ile de taçlandırın. Değerli Okul Yöneticilerimizden; daha kaliteli bir eğitim için öğretmenlerimizi, eğitim ve öğretim çalışmalarında desteklemenizi, kaynakları etkin ve verimli kullanmanızı, Okul–Aile–Çevre ilişkilerine önem verip geliştirerek güçlendirmenizi, düzenli, planlı çalışmalarınızı diliyorum. Bu duygularla eğitime olan inancı ile bizlerden katkı ve desteğini esirgemeyen başta Sayın Kaymakamımız Mustafa Demir’e ve eğitime destek veren hayırsever eğitim gönüllerimize teşekkür ediyor, 2009–2010 Eğitim Öğretim yılının bütün öğrencilerimize, öğretmenlerimize, yöneticilerimize, anne ve babalara, okul aile birliklerine, velilerimize, basınımıza başarı ve mutluluklar getirmesini diliyor. Sevgi ve Saygılarımı sunuyorum.”
Yapılan konuşmaların ardından, öğrenciler tarafından Öğrenci Andı ve şiirler okundu.
Daha sonra ise, Atatürk İlköğretim Okulu 8.Sınıf Öğrencilerini temsil eden 3 öğrenci tarafından, 1.Sınıf Öğrencilerini temsil eden 3 öğrenciye ”Okula Hoş Geldin” çiçeği sunuldu.
2009–2010 Eğitim-Öğretim Yılı İlköğretim Haftası kutlama programı, Atatürk İlköğretim Okulu Öğrencilerinin Kırklareli Yöresi Halk Oyunlarından oluşan Folklor gösterileri ile son buldu.
Düzenlenen törene, Kaymakam Mustafa Demir, Garnizon Komutanı Vekili İs. Bnb. İlker Tulga, Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Çakıcı, Şube Müdürleri Ahmet Dal, İlker Bayram, İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin Taşkın, Okul Müdürleri, Daire Amirleri, Öğretmenler ve Öğrenci Velileri katıldı.

Öğrencilerden Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’a ziyaret


14 Eylül İlköğretim Haftası nedeniyle Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ı makamında ziyaret ettiler.
Dr.Ali İhsan Çuhacı İlköğretim Okulu Müdürü İsmail Taşdelen ile Öğretmen Sacide Demirci ve öğrenciler Emre Biçen ve Beyza Topçu, saat 14.00’te Özcan’ı makamında ziyaret ettiler.
Özcan, yeni eğitim öğretim yılını kutlayarak, öğrencilere başarılare diledi ve ziyaret nedeniyle teşekkür etti.
Taşdelen, İlköğretim Haftası nedeniyle Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ı ziyaret ettiklerini belirterek, okullara gerekli yardımı yapan Özcan’a teşekkür etti.
HABER VE FOTO:FATMAMİRAY KARAGÖZ

Bloglar gazeteleri döver (mi?)

Döver diyenler, dövmez diyenleri döver? Haber siteleri ile bloglar arasında yaşanan, "kimin önce haber verdiği" konusunda yapılan bir araştırma, blogların, hız bakımından dijital medya kanallarını takip ettiklerini ortaya koyuyor. Buna göre, bloglar, bir haberi, geleneksel medya ajansından ortalama 2.5 saat sonra okuyucularına duyuruyor. Haber siteleri ile bloglar arasında yaşanan, "kimin önce haber verdiği" konusunda yapılan bir araştırma, blogların, hız bakımından dijital medya kanallarını takip ettiklerini ortaya koyuyor. Buna göre, bloglar, bir haberi, geleneksel medya ajansından ortalama 2.5 saat sonra okuyucularına duyuruyor. Geçtiğimiz yıl ABD'de yapılan başkanlık seçimlerinde, bloglar ile haber portallarının performanslarını irdeleyen analistler, bu amaçla 1.6 milyon adet mecraa ile 90 milyona yakın yazıyı gözden geçirdiler. Çalışma önemli, zira ilk kez böyle bir araştırma gerçekleştiriliyor ve araştırmada süper bilgisayarlar ile akıllı algoritmalar kullanılıyor. İfade edildiğine göre, dünyanın, önde gelen 15 üniversitesinden biri olarak nitelendirilen Cornell tarafından, 2008 yılı Ağustos ve Ekim ayları arasında gerçekleştirilen araştırmada, anahtar sözcük bulan özel bir yazılım kullanılmış. Araştırma, bir yönüyle, veri madenciliğinin artık çok daha ileri bir aşamaya taşındığını da ortaya koyuyor. Cornell üniversitesi profesörlerinden Jon Kleiberg, kullanılan algoritmalar aracılığıyla, haberlerin işleniş biçimlerine göre çok daha fazla okunduğunu belirleyebildiklerini ifade ederken, Columbia Gazetecilik Okulu profesörü Sreenath Sreenivasan, kullanılan araştırma metodolojisiyle haber döngüsünü anlayabilmenin mümkün olabileceğini söylüyor. Twitter'ın, gayri resmi olmasına rağmen çok hızlı yükselen, etkin bir medya kanalı hale geldiğini belirten Prof. Sreenivasan, son bir yıl içerisinde mikroblog dolayısıyla haber anlayışının önemli ölçüde değiştiğine dikkati çekti. Araştırma sonuçlarına göre, blogların haber kaynaklarını büyük ölçüde geleneksel medya şirketleri oluştururken, bloglar tarafından yazılan haberlerin ancak yüzde 3.5'u kendilerine geleneksel medya içerisinde bir yer bulabiliyor.
Murat SEVGİ
+90 532 384 2183
mental@um.turkcell.com.tr
murat.sevgi@hotmail.com

İNTERNET MANİFESTOSU! Savaşın başlıyor

Daha önce, blog yazarları ile gazetecilerin internetin bilgi havuzunda yaşanan kirlenme üzerine tartışmalarından söz eden bir yazıda (1) KİRLİLİK olarak ciddi bir zarar verici etki oluşturan uydurma ve mesnetsiz haberlere değinmiştim. Aynı tarihlerde Almanya’da toplanan gazeteciler de bu soruna ve internetin yeni bir medya olarak yerine oturması sırasında yaşanan sancılara değinen bir manifesto hazırlamışlar.
2008 Yılı Temmuz ayında Milliyet İnternet'te (2) yayınlanan yazımda; yazının son bölümünde, sürecin mevcut sistemleri ne şekilde tasfiye edeceğini açıklamıştım. Örnek olarak da; posta-kargo sisteminden ve kısa mesaj-tebrik kartı ilişkisinden detaylar vermiştim. Bu manifesto; o yazı için basılı gazete-internet örneği olarak somut bir veridir:
7 Eylülde Alman gazetecileri bir "İnternet Bildirgesi" yayınladı(3). Sıcağı sıcağına etkileri fark edilemeyen bu manifesto internetin geleceği için önemli bir dönüm noktası olacak. Aşağıdaki manifestonun Türkçe çevirisi, TBT üyesi ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Mustafa Akgül tarafından gönderilmiştir. Hocama da ayrıca teşekkür ederim.
İşte 17 maddelik bildirgenin yada MANİFESTONUN bazı ilk 8 maddesi:
1. İNTERNET FARKLIDIR
İnternet farklı kamu küreleri, farklı terimler ve farklı kültürel beceriler yaratır. Medya günümüz teknolojik gerçeklerini görmezden gelmekten ve onunla boğuşmaktan vazgeçip, çalışma yöntemlerini bu gerçeklere uyarlamalıdır. Onların görevi mevcut teknolojiyi dayanarak gazeteciliğin en iyi biçimini geliştirmektir. Bu yeni gazetecilik ürünleri ve yöntemleri içerir.
2. İNTERNET BİR CEP BOYUTU MEDYA İMPARATORLUĞUDUR
Web mevcut medya yapılarını, eski sınırları ve oligopolies aşarak yeniden düzenliyor. Yayın ve medya içeriğinin yayılması artık yüklü yatırımlar gerektirmiyor. Gazetecilik öz-kavramı, neyse ki, onun enformasyonun akışını düzenleme ve filtreleme görevinden kurtarıyor. Geriye gazeteciliği sıradan yayından ayıran gazetecilik kalitesi kalmaktadır.
3. İNTERNET TOPLUMDUR; TOPLUM İNTERNETDİR
Sosyal ağlar, Vikipedi veya YouTube gibi Web-tabanlı platformlar batı dünyasında insanların çoğu için günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Onlar telefon veya televizyon gibi erişilebilir. Eğer medya şirketleri varolmaya devam etmek istiyorsa, bugün kullanıcılarının dünyasını anlamalı ve iletişim formlarını kucaklamalıdır. Bu kucaklama sosyal iletişimin temel formları: dinleme ve yanıtlamayı, yani diyalogu da içerir.
4. İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ DOKUNULMAZDIR.
İnternet açık mimarisi sayısal iletişen bir toplumun ve dolayısıyla, gazeteciliğin temel bilişim yasasını oluşturmaktadır. Bu özel ticari veya siyasi çıkarların, çoğu kamu yararı iddiası arkasında gizlenerek, korunması uğruna değiştirilemez. Nasıl yapıldığından bağımsız olarak , internet erişimin engellenmesi serbest bilgi akışını tehlikeye atmakta ve bilgi erişim temel hakkını bozmaktadır.
5. İNTERNET BİLGİNİN ZAFERİDİR
Yetersiz teknolojisi nedeniyle medya kuruluşları, araştırma merkezleri, kamu kuruluşları ve diğer kuruluşlar bugüne kadar dünyadaki bilgileri derlenmiş ve sınıflandırılmıştır. Bugün her vatandaşın kendi kişisel haber filtrelerini oluşturabilir, arama motorları ile daha önce hiç bilinmeyen boyutta bir bilgi hazinesine ulaşabilir. Bireyler artık her zamankinden daha iyi şekilde bilgilenebilir.
6. İNTERNET GAZETECİLİĞİ (DEĞİŞTİRİR) GELİŞTİRİR.
İnternet üzerinden, gazetecilik yeni bir şekilde kendi toplumsal-eğitimsel rolünü gerçekleştirebilir. Bu bilginin sürekli değişen, devamlı süreç olarak sunulması içerir; basılı medyanın değişmezliğinin kaybı bir artıdır. Bilginin bu yeni dünyasında hayatta kalmak isteyenlerin, yeni bir idealizm, yeni gazetecilik fikirlerine ve bu yeni potansiyeli kullanmaktan zevk alması gerekir.
7. NET AĞ GEREKTİRİR.
İnternet linkleri bağlantılardır. Birbirimizi bu bağlantılar ile biliyoruz. İnternet bağlantılarını kullanmayanlar kendilerini sosyal söylemin dışında tutmaktalar. Bu geleneksel medya şirketlerinin web siteleri için de geçerlidir.
8. LİNKLER ÖDÜLLENDİR, ALINTILAR SÜSLER.
Arama motorları ve birleştiriciler(portaller) kaliteli gazeteciliği kolaylaştırır: Onlar uzun vadede olağanüstü içeriğin bulunabilirliğini artırır ve böylece yeni ve kamusal bilgi
dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. İnternet bağlantıları ve alıntılar yoluyla Referanslar, özellikle yaratıcısından herhangi bir izin veya ücret gerektirmeyenler, ilk etapta ağ üzerindeki sosyal söylem kültürünü mümkün kılar. Bunların hepsi şüphesiz korumaya değerdir.
9. İNTERNET SİYASİ SÖYLEM İÇİN YENİ BİR MEKANDIR.
Demokrasi katılım ve bilgiye erişim özgürlüğü ile büyür. Siyasi tartışmanın geleneksel medyadan İnternete aktarılması ve halkın etkin katılımı ile bu tartışmayı genişletmek bir gazetecilik yeni görevlerden biridir.
10. BUGÜN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ, DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ ANLAMINA GELİR.
Alman Anayasasının 5. maddesi meslekler veya geleneksel iş modelleri için koruyucu haklar ihtiva etmez. İnternet amatör ve profesyonel arasındaki teknolojik sınırları geçersiz kılar. Bu nedenle basın özgürlüğü ayrıcalığı gazetecilik görevlerin yerine getirilmesine katkıda bulunabilecek herkes için geçerli olmalıdır. Nitelik açısından, ücretli ve ücretsiz gazetecilik arasında bir ayrım yapılmamalı, ama iyi ve kötü gazetecilik arasında yapılmalıdır.
11. ÇOK FAZLA BİLGİ DİYE BİR ŞEY YOKTUR!
Bir zamanlar, kilise gibi kurumlar kişisel farkındalık yerine güce öncelik verdi ve tipo matbaa makinesi bulunduğunda denetimsiz bilgi akışına karşı uyardı. Diğer taraftan, Broşürcüler, ansiklopediciler, ve gazeteciler daha fazla bilginin daha fazla özgürlüğe yol açtığını, hem birey hem de bütün olarak toplum için, gösterdi . Bu önerme bu güm içinde geçerli.
12. GELENEK BİR İŞ MODELİ DEĞİLDİR.
Gazetecilik içeriği ile internet üzerinden para kazanılabilir. Zaten, bunun birçok örneği bu gün var. Ancak, şiddetli rekabet nedeniyle, iş modelleri internetin yapısına uyarlanmalıdır. Kimse bu hayati uyarlama sürecinden statükoyu korumaya yönelik politikalarla kaçınmaya çalışmasın. Gazetecilik açık rekabetle net üzerinden iyi finansal çözümler bulmalı, ve cesaretle bu çözümlerin çok boyutlu uygulamalarına yatırım yapmalıdır.
13. COPYRİGHT İNTERNET ÜZERİNDEN BİR SİVİL GÖREV HALİNE GELİR.
Copyright İnternette enformasyonun düzenlenmesinde merkezi bir köşe taşıdır. Yaratıcıların kendi içeriklerinin dağıtımının türü ve kapsamı üzerinde karar hakkı internet üzerinde de geçerlidir. Aynı zamanda, telif hakkı eski tedarik mekanizmaları korumak ve yeni dağıtım modelleri ya da lisans yapılarını sokmamak için kullanılamaz. Mülkiyet yükümlülükleri kapsamaktadır.
14. İNTERNETDE ÇOK PARA VARDIR.
Gazetecilik çevrimiçi hizmetleri reklam yoluyla finanse eder. Bir okuyucu, izleyici ya da dinleyicinin zaman değerlidir. Gazetecilik sektöründe, bu ilişki her zaman finansman temel bir ilkesi olmuştur. Gazetecilik açısından geçerli yeni finans modelleri bulunmalı ve test edilmelidir.
15. İNTERNETDE OLAN İNTERNETDE KALIR.
İnternet gazeteciliği yeni bir niteliksel düzeye kaldırıyor. On-line, metin, ses ve görüntüleri artık geçici olmak zorunda değil. Onlara yeniden erişilebilir, böylece çağdaş tarihin bir arşiv binası oluşabilir. Gazetecilik, bilginin gelişmesi, yorumlanması ve hataları göz önüne almalı, yani, oluşan kendi hatalarını kabul etmeli ve şeffaf bir şekilde onları düzeltmeli.
16. KALİTE EN ÖNEMLİ NİTELİK OLMAYA DEVAM EDİYOR.
İnternet ortaya düzgün ürünler de çıkartır. Sadece güvenilir, seçkin ve olağanüstü olanlar uzun vadede sürekli izlenecektir. Kullanıcıların talepleri artmıştır. Gazetecilik bunları yerine getirmeli ve sık sık güncellediği ilkelerine bağlı kalmalıdır.
17. HERKES İÇİN
Web, 20. yüzyıl kitle iletişim araçlarından üstün bir toplumsal değişim altyapısı oluşturur. Şüphe halinde, "Vikipedia kuşağı", kaynağın güvenirliğini belirlemek, haberi geriye gidip orijinal kaynağında izleme, araştırma, denetleme ve değerlendirmek yeteneğine - tek başına veya bir grup olarak sahiptir. Bunu küçük gören ve bu becerilere saygı göstermeye istekli olmayan gazeteciler internet kullanıcıları tarafından ciddiye alınmaz. Çok haklılar. İnternet eskiden alıcı olarak bilinenlerle, okuyucu, dinleyici ve izleyiciler, doğrudan iletişim ve onların bilgilerinden yararlanmayı sağlar. "Her şeyi bilen" gazeteci değil, ama o kim iletişim kuran ve araştıran gazeteciye talep var.

Murat SEVGİ
+90 532 384 2183
mental@um.turkcell.com.tr
murat.sevgi@hotmail.com
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...