***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

20 Haziran 2009 Cumartesi

GÜNEYDOĞU AVRUPADA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA KONULU PANEL TEKİRDAĞDA BAŞLADI
















Balkan Çevre Derneği -Balkan Environmental Association- (B.EN.A) tarafından organize edilen ve ilk üç günü Namık Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan Sustainable Development In Southeast Europe (Güneydoğu Avrupa da Sürdürülebilir Kalkınma) konulu kongre,Tekirdağ ilindeki Namık Kemal Üniversitesi Piramit Salonunda başladı.11 ülkeden yaklaşık 100 bilim adamının çeşitli sunumlarla yer alacağı kongrenin açılışında Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü ve Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan birer konuşma yaptı.Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, nüfus artışı ve hızlı sanayileşme ile dünya genelinde ortaya çıkan çevresel sorunlara dikkati çekerek, Çevre Yönetimi ve Sürdürülebilirlik kavramlarının dünyanın önemli gündem maddeleri arasına girdiğini ifade etti.Balkan Çevre Derneği (B.EN.A) Başkanı Prof. Dr. Fokion K. Vosniakos da çevre sorunlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını ifade ederek, küresel ekonomik krizin etkisiyle sürdürülebilir çevre yönetiminin askıya alınmasının, ileri aşamalarda çok daha büyük problemler doğuracağına işaret etti. Prof. Dr. Fokion K. Vosniakos, Balkanların da bu durumdan en çok zarar görebilecek bölgeler arasında yer aldığını kaydetti.Vali Aydın Nezihi DOĞAN ise yaptıkları konuşmalarında şunları kaydetti: 3 gün devam edecek ve 10 bölümde icra edilecek olan; çevreyi dolaylı ya da doğrudan etkileyebilecek ve içinde yaşamakta olduğumuz bu bölgeyi yakından ilgilendiren son derece hayati konuların tartışılacağı, bu müstesna Konferansın bir bölümüne, ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğumuzu belirtmek isterim.

Bu toplantı Tekirdağ ımızda 2009 yılında yapılan dördüncü toplantı.

İlk toplantı içeriğinde daha çok ekonomik konuların tartışıldığı, 45 yerli ve yabancı bilim adamının katıldığı ve Valiliğimizin organizasyonundaki II. Balkan Kongresi;

İkincisi barışın kalıcı kılınmasını hedefleyen ve daha çok diplomatlardan oluşan Balkan Network ü Dönem Toplantısı;

Hemen akabinde Namık Kemal Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşen I.Küresel Isınma ve Tarım Konferansı;

Şimdide BENA tarafından organize edilen Güneydoğu Avrupa’da Sürdürülebilir Kalkınma konulu bu Konferans.

Bu durum, düşünen herkes için Tekirdağ da bir şeylerin değişmekte olduğunu ifade etmektedir.

Şüphesiz bu değişim trendinin yakalanmasında, pek çok kişi ve kurumun emeği var. Ama unutmamak lazımdır ki, ortam değişime dirençli olsa idi, bu kadar uluslar arası çalışmayı, önemli kısıtlara rağmen, yılın ilk altı ayına sığdırmak mümkün olamazdı. Bu nedenle ben izninizle buradan Tekirdağlılara kocaman bir teşekkür göndermek istiyorum.

Tabiatıyla teşekkür edilmesi gereken başka pek çok kişi ve kurum var. Ama Tekirdağ Valiliği ve Namık Kemal Üniversitesi bu performansın arkasındaki öne çıkan kurumsal yapılar.

Ama unutmayalım ki, bu daha çok kamu kurumlarının öncülüğündeki bu yaklaşım sürdürülebilir değildir. Daha canlı bir sivil toplum desteğine, özellikle de uluslar arası projelerde ve bilimsel çalışmalarda ihtiyaç duyulmakta.

Beni bu toplantının çerçevesini önemli ölçüde zorlayan bu beyanlarda bulunmaya teşvik eden husus; çok yakında Tekirdağ daki görevimin son bulacak olmasıdır. Tekirdağ’ın içinde bir yerlerde saklamakta olduğu potansiyelin harekete geçirilebilmesi adına, gördüğüm bu temel eksikliği; sorumlu bir kamu görevlisi olarak ifade etmeden geçmeyi, Tekirdağ’a vefasızlık saydığım için söylemek durumundaydım.

Bu ifadeleri bu toplantıda kullanmak için bir başka haklı gerekçem de BENA nın ta kendisidir. B.E.N.A nın toplam 20 ülke ve 1000 i aşkın üyesi bulunan, bilimsel amaçları olan bir sivil toplum kuruluşudur. B.EN.A, 1998 yılından bugüne kadar üye ülkelerde, 4 tanesi Türkiye de olmak üzere, 32 Uluslararası Konferans ve Çalıştay gerçekleştirmiştir.

İzninizle örnek alınacak ciddiyetteki bu kurumu ve değerli yöneticilerini kutlamak istiyorum.

Plansız sanayileşme, tarımda aşırı kimyevi madde kullanımı, ölçüsüz artan nüfus ve kentleşmenin yarattığı çevre sorunlarıyla boğuşmakta olan bir İl olarak, Tekirdağ ın önemli bir tecrübe birikimine sahip olduğunu ifade etmek isterim.

Tekirdağ biriken önemli çevre sorunlarına rağmen, bunu aşmak için ciddi adımlar atmakta olan bir İl olarak karşımıza çıkmaktadır. Attığı en önemli adım, şüphesiz çevre düzeni planı hazırlamaktır. Bununla beraber, kentlerin ürettiği katı atıkların daha düzenli toplanması konusunda da önemli mesafeler katedilmiştir. Şimdi sırada, evsel ve endüstriyel atık suların bertaraf edilmesinde daha bütüncül bir model arayışı olmalıdır.

Nitekim iki yıldan fazla bir süredir, su kaynaklarının ve atık suların etkin yönetimi için alternatif çözümler üzerinde pek çok tartışma gerçekleştirilmiştir. Valiliğimizin bu konuya ilişkin tespiti kamuoyuyla paylaşılmış, su yönetimindeki çok başlılığın giderilmesi gerektiğine işaret edilmiştir.

Bu noktada Türk kamu yönetiminin uzun yıllar tecrübesi ile geliştirdiği modelleri atlamamak; Valiliğimizin önerisinin omurgasını oluşturmaktadır. Bir başka ifadeyle yeni ve bütüncül bir yönetim modeli kurmak; kaçınılmaz olarak ilk defa kullanılan bir çözüme işaret etmemektedir. Öneri daha çok, Türkiye pratiğinin bize gösterdiği çözüme odaklıdır.

Tekirdağ çevre sorunlarını daha iyi yönetebilmek için, büyükşehir belediye modeline ihtiyaç duymaktadır.

Tekirdağ da yaşanan ve buraya odaklanan çevresel sorunlar yalnız Tekirdağ için değil, bütün Trakya ve İstanbul için önemlidir. Bu bakımdan çözümde de bu saydığımız yerlerin desteği gerekmektedir.

Aslında bu Konferansın içeriğinde yukarıda işaret ettiğim hususlarla yakından ilintili konular bulunuyor olması bizim açımızdan önemli bir kazançtır. Tekirdağ, Trakya ve İstanbul u içine alacak tebliğleri sunacak değerli bilim adamlarımızın burada zikrettiğim hususlara işaret edeceklerini ummaktayım.

İnsanoğlunun doğaya aşırı müdahalesiyle yaşamakta olduğumuz çevre sorunlarının geldiği nokta; sorunlar sıralamasında birinciliktir. Ama hemen şunu ifade edeyim ki, sorunlar ne kadar derinden hissediliyorsa, çözümler o kadar çok aranır. İnanmak istediğim husus ise, aradığımız ortak çözümü insanlık adına bulmak ve günlük hayatımıza uygulamaktır.

Şüphesiz çözüm arayışları için en uygun kişiler bili adamları, en uygun mekânlar Üniversiteler, en uygun düzenleyiciler ise sivil toplum kuruluşlarıdır. Bugün bu Konferansımızda bütün bu uygun ölçekleri tutturduğumuzu düşünüyorum.

Son olarak emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum. Bu Konferansın hazırlanmasında şüphesiz en büyük pay sahibi; BENA’nın değerli Başkanı Bay Vosniakos’tur. Toplantının bir bölümünün Tekirdağ da organize edilmesini sağlayan BENA Türkiye Başkanı Sayın Hayri TOK hocamızı unutamayız.

Sponsorluk yapan başta Çevre ve Orman Bakanlığımız olmak üzere, Üniversitemizi, Türk Kimya Sanayicileri Derneğini de akıldan çıkartamayız. Ama galiba Konferansa renk veren, düşüncelerini, çalışmalarını bizimle paylaşan değerli bilim adamları asıl kahramanlar.

Toplam beş gün sürecek olan kongre, ilk üç gün Namık Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde, son iki gün ise İstanbul DSİ Konferans Salonunda devam edecek.

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...