***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

25 Eylül 2009 Cuma

Diksiyon Eğitim Semineri yeni dönem kayıtları başladı

Türkçe’yi Türkçe konuşmak isteyenler için Diksiyon Eğitimi için kayıtlar başladı. Edirne Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından eğitim ve kültür etkinlikleri kapsamında halka yönelik ücretsiz olarak düzenlenen “Diksiyon Eğitim Semineri” yeni dönem kayıtları başlamıştır.
Ortak iletişim ve yaşam dilimiz olan Türkçe’nin; doğru güzel ve etkileyici konuşulmasını, bu sayede kişilerin iş, sosyal ve özel yaşamlarında sağlıklı iletişimler kurabilmelerini sağlamayı hedefleyen ve bu yıl 16.sı düzenlenerek üç ay süreyle devam edecek olan seminerin sonunda, başarılı olan katılımcılara belgeleri verilecek.
Güzel konuşmanın bir sanat olduğunu belirten Başkan Hamdi Sedefçi “Günümüzde güzel konuşma sanatının özellikle kariyer sahibi olabilmek için gün geçtikçe artan bir önemi bulunmaktadır. Konuşma sanatını beceren kişilerin gerek iş gerekse özel hayatlarında daha fazla üstünlük sahibi olabildiğini, bir şey gerçekleştirme güçlerinin ve sosyal ilişkilerde kendilerine olan güvenlerinin daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Konuşma sanatı, kişilerin karar verme güçlerini geliştirerek onlara çok yönlülük ve takım çalışması gerçekleştirme yeteneği kazandırmaktadır. Ayrıca, bu konuda alınan eğitim ile kişiler, çekingenliklerini üstlerinden atarak hitabet güçlerini geliştirmeyi, ses tonunu etkili kullanmayı, jest ve mimikleri yerli yerinde kullanmayı ve etkili konuşma tekniklerini de öğrenmektedirler” dedi.
Edirne Belediyesi Diksiyon Eğitmeni Sabahattin Bostancıoğlu tarafından verilecek olan Diksiyon Eğitim Semineri’ne katılarak “söz söyleme sanatının incelikleri”ni öğrenmek isteyenlerin, 02 Ekim Cuma günü mesai bitimine kadar Edirne Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne şahsen başvurmaları gerekiyor.

VALİ BÜYÜK EDİRNE TÜRK İSLAM ESERLERİ MÜZESİ ONARIM İNŞAATINDA İNCELEMELERDE BULUNDU




Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü denetiminde yapılan Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi inşaatında incelemelerde bulundu. Edirne Kültür ve Turizm Müdürü İrfan ÖZCAN da inceleme sırasında Vali Büyük’e inşaat hakkında bilgi verdi.

ÇORLU HALK EĞİTİM MERKEZİ EN BÜYÜK OKUL


Geçtiğimiz yıl 615 kursta 12 bin kursiyere hizmet veren ayrıca 7 bin Açık İlköğretim Okulu ve Lise öğrencisine hizmet veren Çorlu Halk Eğitim Merkezi bu özelliğiyle adeta Çorlu`nun en büyük okulu konumunda yer alıyor.
Tekirdağiline bağlı Çorlu ilçesinde bulunan Halk Eğitim Merkezi`nin geçtiğimiz yıl 10 bin kursiyer hedefi ile yola çıktığını 1 yıllık eğitim süresinin sonunda da 12 bin kursiyere ulaşarak hedefinin üzerine çıktığını söyleyen Çorlu Halk Eğitim Merkezi Müdürü İsmail Karaca; Bu yıl ki hedefimiz de 15 bin kursiyere ulaşmak. 5 sene önce Çorlu Halk Eğitim Merkezi`nden bin kişi hizmet alıyordu şimdi ise bu rakam 12 bine ulaştıdedi.
Türk Halk Oyunları Usta Eğitici Kursu açacaklarını belirten Karaca; Bu kursta İstanbul Teknik Üniversitesi`nden Bülent Kurtişoğlu başkanlığındaki eğitmenler gelecek, 4 eğitici kurs boyunca görev alacak. Kursa Tekirdağ`ın tüm ilçelerinden kursiyerler katılabilir. Eğitimlerini tamamlayan kursiyerler okullardaki halk oyunları çalışmalarında görev alabilirler. 80 saat sürecek olan kursta ilçe dışından gelebilecek olanları da düşünerek herhangi bir problemle karşı karşıya kalmamak için dersleri sadece Cumartesi ve Pazar günleri ile sınırlı tuttuk. Kursa 18 yaşını tamamlamış ve geçmişte halk oyunları oynadığını kanıtlayabilen herkes katılabilir. Kursta ritim, kostüm, makyaj, sahne bilgisi, sporcu sağlığı gibi dersler verilecek diye konuştu.
Halk Eğitim Merkezi`nce rutin olarak her yıl tekrarlanan kurslarında 5 Ekim`den itibaren start alacağını belirten Karaca;Vatandaşların ihtiyacı olan alanlarda kurslarımıza devam edeceğiz. Takı tasarımdan makine nakışına, İngilizceden matematiğe pek çok alanda her yıl olduğu gibi bu yılda kurslar açılacak dedi.
Açık İlköğretim Okulu ve Açık Lise öğrencileri içinde Matematik ve İngilizce kursları planlandığını belirten İsmail Karaca; Açık Lise ve Açık İlköğretim Okulu öğrencilerinin Matematik ve İngilizcelerini geliştirerek sınavlarını geçmelerine destek sağlayacağız. Açık İlköğretim ve Açık Lise`de 7 bin kayıtlı öğrenci bulunuyor. Bunların tüm hizmetlerini de Eski Halk Eğitim Merkezi binamızda oluşturduğumuz büroda veriyoruz. 7 bin kişiye Açık İlköğretim ve Açık Lise kitaplarını dağıtıyoruz şeklinde konuştu.

KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ

Çorlu Kültür ve Sanat Derneğinden etkinlik

Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde kurulu bulunan Çorlu Kültür ve Sanat Derneği, Çorlu’daki Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Eğitim Kurumları öğrencilerinin yaptıkları çalışmalardan oluşan sergiyi, KİPA Alışveriş Merkezinde gerçekleştiriyor.
Sergiye katılan okullar:
Sakatlar Derneği İlköğretim Okulu, Marmaram Özel Eğitim Okulu, İlk Yeşeren Umutlar Özel Eğitim Merkezi, Havuzlar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi .
Sergide, öğrencilerin büyük emek ve çabaları sonucunda ürettikleri , resim , ahşap ve diğer el sanatları yer alacak.
Kültür ve Sanat Derneği Üyeleri,“üreten insanların mutluluklarını ve başarılarını” toplumla paylaşabilmeleri için çalışmalarını aralıksız sürdürüyorlar ve tüm Çorlu Halkını 26 Eylül 2009 Cumartesi günü Kipa Alışveriş Merkezi’nde açılacak olan sergiye bekliyorlar.Sergi 26-30 Eylül tarihleri arasında 10.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.
KAYNAK:ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

İPSALA ÇELTİK FESTİVALİNİN 2. GÜNÜNDE SÜNNET VE EVLENME ŞÖLENİ YAPILDI


Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde düzenlenen 10. İpsala Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivalinin 2. Gününde Sünnet ve Evlenme Şöleni gerçekleştirildi.
4 çiftin Nikahı İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz tarafından kıyılırken, 36 Sünnetsiz çocuk sünnet ettirildi.
Sünnet Çocuklarının kıyafetleri Sezon Çeltik Fabrikası tarafından karşılandığı bildirildi.
Kanal Türk Televizyonundan Ataman Erkul’un sunuculuğunu yaptığı gecede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden gelen folklor ekibi gösteri yaparken, Hip-Hop ve Blue İns Rumeli Grupları konser verdi.
KAYNAK.www.ipsala.com

Belediye Başkanı Çolpan'dan ilginç protesto

Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesine bağlı Sultanköy’de Belediye Başkanı Ersin Çolpan, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü tarafından belediyeye kesilen para cezasını protesto etmek amacıyla; ceza tutanağını belde meydanındaki ilan panosuna asarak, anonslarla halka duyurdu.
Belediye Başkanı Ersin Çolpan, Çevre ve Orman İl Müdürlüğünce, 26 Ağustosta, belediyeye, atık suların gelişigüzel dere yatağına boşaltıldığı gerekçesiyle 31 bin 62 TL idari para cezası kesildiğini söyledi.
Kararı protesto etmek amacıyla Çevre ve Orman İl Müdürlüğünce tebliğ edilen idari yaptırım karar tutanağını belde meydanındaki panoya astırdığını ifade eden Çolpan, vidanjörle verilen temizlik hizmetini de durdurduğunu belirtti.
İdare Mahkemesine itirazda bulunacağını bildiren Çolpan; “1998 yılında belde olan Sultanköy'de bugüne kadar altyapı ve kanalizasyon çalışması yapılmamış. Geçen sürede belediyenin vidanjörlerle verdiği hizmet hiçbir denetime tabi tutulmamış ve yıllarca vidanjörlerce alınan atıklar Kınıklı dere yatağına boşaltılmış.
Bu yıl 4 Nisan’da belediye başkanlığına başladım. Bir ay sonra da paket ayrıştırma ve altyapı için resmi yoldan başvurular yaptım. Şu anda paket ayrıştırma projesinde ihale aşamasına geldik.” şeklinde konuştu.
Çolpan, bu girişimleri sonuçlanmadan kendilerine ceza kesildiğini belirterek; “Belediye meclisinden bir karar çıkartarak, bu alt yapı eksikliğimizin özrü babında vidanjör hizmetini halkımızın hizmetine ücretsiz sunduk. Ne olduysa ondan sonra oldu. Şimdi belediyenin vidanjörü orda yatıyor. Ancak bu hizmetleri özel firmalar ücret karşılığı yapmaya devam ediyor. Vatandaş, belediyeden ücretsiz alacağı bir hizmet için, cebinden para ödemek zorunda kalıyor.” dedi.
Belediyeden yapılan anonslarla kesilen cezayı duyurduklarını ifade eden Çolpan, şunları kaydetti; “Yaz sezonunda vidanjörlerimizi vardiyalı olarak 24 saat çalıştırdık. Günde 90 noktadan atık topladık. Yetişemediğimiz yerlerde özel vidanjörler 30 TL'ye hizmet verdi. Belediyeye ait vidanjörler ile özel vidanjörler aynı dere yatağına boşaltım yaptılar. Ancak sadece belediyeye ceza kesildi.
Burada bir vidanjör mafyası var. 100-150 bin TL’lik bir rant söz konusu. Ücretsiz verdiğimiz vidanjör hizmetinden rahatsız olanlar oldu. Bu cezanın ardından temizlik hizmetini durdurduk. Şu anda, özel vidanjörler 150 TL'ye atık topluyor. Yani aynı dere yatağına bu atıkları döküyor. Bunu halkımıza anlattık. Göreve geldikten sonra böyle bir cezayla muhatap olduk. Bundan önceki dönemlerde hiçbir denetim yapılmamış.”
KAYNAK:TRAKYA GAZETESİ

OKUL SERVİSLERİ’NE AVRUPA STANDARTLARI GETİRİLDİ



Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü ve Şoförler ve Otomobilciler Odası işbirliğiyle okul servis hizmetleri veren firmaların standartlara uyup uymadığı denetleniyor.
Öğrencilere servis hizmeti sağlayan firmaların çalışmalarının daha iyi denetlenebilmesi amacıyla evrakları tam olan firmalara özel izin kartları veriliyor. Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı birimler ve Zabıta ekipleri tarafından yapılan denetimlerde servis firmalarının araçlarında öğrenci servislerinin ön camında izin belgesinin bulunup bulunmadığı kontrol edilecek. Öğrenci servis izin belgesi olmadan çalışan firmalara da cezai müeyyide uygulanacak. Bu uygulama fabrika ve işyerlerine personel taşımacılığı yapan firmaları da kapsayacak şekilde genişletilecek. Servis araçlarıyla hem öğrenci hem de personel taşımacılığında kullanan firmaların her iki belgeden alması şartı aranacak.
Öğrenci servis izin belgelerinin hazırlanmasının ardından Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, ilk izin belgesini Gümüş Amca servislerinin sahibi İlhan Gümüş’e teslim etti. Bu uygulamanın Türkiye’de bir ilk olduğunu belirten Baysan, “Yeni uygulamamız sayesinde Çorlu’da okul servisleri standartlara uygun olarak çalışacaktır. Firmaların çalışmaları da titiz bir şekilde denetlenecektir. Servis hizmetleri daha iyi yürütüleceği gibi geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimiz güvenli bir şekilde okullarına gidip geleceklerdir.”diye konuştu.
Toplantıda hazır bulunan Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Abdullah Baş, “Türkiye’de ilk defa Çorlu’da başlatılan bu uygulamanın içinde yer almaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Çorlu’da öğrenci servis hizmetleri daha kaliteli ve titiz bir şekilde yürütülecektir.”diye konuştu.
Uygulamaya konun çalışmalarla ilgili bilgiler veren Ulaşım Hizmetleri Müdürü Hasan Güngör, “Evrakları eksik olan firmaların bunları en kısa zamanda tamamlaması gerekiyor. Denetimler Emniyet Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü tarafından yapılacak ve buna uymayanların tespit edilmesi halinde cezai müeyyide uygulanacaktır. Ayrıca bireysel servis hizmetleri verilemeyecektir. Servis hizmetleri firmalar tarafından yürütülecektir. Öğrenci velilerinin de servis firmalarının seçiminde firmaların yetkinliğini araştırarak karar vermelerini rica ediyoruz. Bu konuda onlara da önemli görev düşüyor.”dedi.
Öğrenci servis izin belgesini alan İlhan Gümüş, “Otuz sekiz yıldır servis hizmetleri veriyoruz. Uzun yıllar süren çalışmadan sonra modern bir çalışma sistemine geçiyoruz. Getirilen yeni uygulama sayesinde Avrupa standartlarını yakaladık.”diye konuştu.



HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

ADD, 77. DİL BAYRAMI’NI KUTLADI

Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Hakan Dedeoğlu, ADD adına yaptığı yazılı açıklama ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 26 Eylül 1932 tarihinde topladığı Dil Kurultayı’nın 77.yıldönümü olan Dil Bayramı’nı kutladı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslaşma sürecini tamamlayan Atatürk devrimlerinin en önemlileri Cumhuriyet’in kuruluşundan 4 yıl sonra yapılan harf devrimi, ikincisi de Cumhuriyet'in kuruluşundan 9 yıl sonra yapılan Dil Devrimi olduğunu vurgulayan Hakan Dedeoğlu, yazılı açıklamasında şunları kaydetti;
“Dil Devrimi, 1928'de gerçekleştirilen Harf Devrimi ile birlikte, Türkçenin 20. yüzyılda geçirdiği büyük yapısal değişikliğin iki temel taşından biridir. Dil Devrimi Türk dilinin yabancı dillerden alınmış sözcük ve kurallardan arındırılıp, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak milli dili olarak yazı ve konuşma dili haline getirilmesini amaçlayan devrimdir. Dil Devrimi Türkçe ile düşünmeyi, Türkçenin bütün, bilim, sanat ve teknik kavramları karşılayacak yolda gelişmesini sağlamıştır. Dil, milli yapıyı oluşturan, sağlamlaştıran en önemli ortak bağdır. Dil ve tarih, Mustafa Kemal Atatürk'ün en çok önem verdiği olgulardı. Önce 1931’de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kuruldu. Atatürk, Türk Dilini kendi milli benliğine kavuşturmaya ve kendi benliği içinde zenginleştirerek büyük bir kültür dili haline getirmeye çalışmıştır. Atatürk, dildeki bağımsızlığı siyasi bağımsızlığın bir parçası sayıyordu. Bu bakımdan Kültürün temeli olan dilde de millileşmek bir zorunluluktu: “Millî his ve dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesinin yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” Bunun bilincinde olan ulu önder Atatürk, 11 Temmuz 1932 gecesi sofrasında bulunanlara “Dil işlerini düşünmek zamanı gelmiştir. Ne dersiniz?” diye sorar. Oradakilerin bu düşünceye katılması üzerine “Öyle ise Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım. Adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun.” diyerek Türk Dil Kurumunun temellerini atar. Ertesi gün Samih Rifat, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri beyler İçişleri Bakanlığına başvururlar. 12 Temmuz 1932 de, adı sonradan Türk Dil Kurumu’na çevrilecek olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulur. Böylece 1929 yılında başlatılan Dil Encümeni çalışmaları 1932 yılında Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kültür kurumlarından biri olan Türk Dilini Tetkik Cemiyeti'nin kurulması ile sistematik bir faaliyete dönüşmüştü. Bu cemiyetin temel amacı Türk dilinin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılarak özüne dönmesini sağlamak, halkın konuşma dili ile yöneticilerin, bilim ve sanat adamlarının yazı dili arasındaki ayrımı ortadan kaldırmaktı. Bunun için öncelikle Arapça, Farsça ve diğer yabancı dillerden girmiş olan kelimelerin, kuralların ve yapıların kullanımdan kaldırılarak yerine Türkçelerinin konması sağlanacaktı. Cemiyetin bir diğer görevi de dildeki sözcükleri araştırmak ve yabancı dillerdeki sözcüklerin yerine Türkçelerini bulmaktı. Her ilde valilerin başkanlığında sözcük tarama faaliyetleri başlatıldı. Bilim adamları da bu sırada 150 eski eseri araştırmış ve o güne değin Türkçede hiç kullanılmayan sözcükleri toplamıştı. 1934 yılına kadar tespit edilen 90 bin sözcük Tarama sözlüğünde toplanarak yayınlandı. Atatürk, Türk Dili Tetkik Cemiyetini kurduğu 1932 yılında TBMM'ni açış konuşmasında; "Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti'nin temel dileği olarak temin edeceğiz. Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın, dikkatli, alakalı olmasını isteriz", sözü ile Dil devrimine dikkat çekmiş, dilin geliştirilmesi ve sadeleştirilmesinde, devletin yasama ve yürütme organına da düşen görevler olduğuna işaret etmiştir. Atatürk 1932 yılında başlattığı dil devrimi çalışmalarına, milli kültür politikasının gerekli kıldığı bir anlayışla eğilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet felsefesinin temelinde, Türk toplumunu çağdaş medeniyet seviyesine çıkartılması amacı yer aldığına göre, dilimizin de uzun vadede sanat, bilim ve teknolojik alanlarda böyle bir uygarlık düzeyinin gerekli kıldığı bütün kelime, kavram ve terimleri karşılayabilecek bir kültür dili durumuna getirilmesi gerekiyordu. Atatürk'ün çabaları ile Türkçenin bütün sorunları bir bütün olarak düşünülmüş, sistemli bir şekilde başarılı çözümlere ulaştırılmaya çalışılmıştır. Her insan düşüncesini dil aracılığıyla aktarır, bu açıdan bakınca Dil Devrimi aynı zamanda düşüncenin de yenileşmesidir. Dil Devrimi'nin gerçekleşmesini sağlayan etkenler, aynı zamanda onun amaçlarını ortaya koymaktadır. Bu amaçların olumlu sonuçlar vermesi, her şeyden önce devrim hareketinin geniş kitleler tarafından benimsenmesi ve ortaya çıkan ürünlerin toplumun malı olmasına bağlıdır. Türk Dil Devrimi'nin hazırlık evresi olarak nitelendirebileceğimiz ve Tanzimat Fermanı ile başlayan dönemdeki Türk dilini, arındırmak ve özüne dönüştürmek çabaları toplumu kapsayamamıştı. Ancak Cumhuriyet'ten sonra, Atatürk’ün öncülüğünde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin kuruluşuyla dilde yapılan yenilikler, ulus çapında bir eylem olarak topluma mal olmaya başlamıştır. Cemiyetin kuruluşuyla birlikte başlayan çalışmalar sürerken, Türk Dil Kurultayının hazırlıkları da başlamıştır. Bu coşku ve heyecan içerisinde İstanbul Dolmabahçe Sarayında toplanan ve M. Kemal Atatürk’ün baştan sona izlediği Birinci Türk Dil Kurultayının açılış günü olan 26 Eylül (1932) Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır. 1932–1938 yıllarındaki köklü değişim döneminden sonra değişen hız ve yoğunluk düzeylerinde 1970'lere kadar sürmüş tür. Türk Dil Kurumu'nun kapatıldığı 1982 yılı, diğer devrimler gibi Dil devriminin de sonlandırılma gayretlerinin zirve yaptığı tarih olarak kabul edilebilir. Ek- Atatürk'ün geometri kitabı Osmanlı döneminde okullarda okutulan geometri kitaplarındaki terimler anlaşılmaz bir durumdaydı. Örneğin, Üçgenin alanını tanımlamak için üçgenin alanı taban uzunluğu ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir yerine, bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesinin irtifaına hâsıl-ı zarbinin nıfsına müsavidir deniliyordu. 1936 yılının kışında Atatürk bu konu üzerinde çalışır ve 44 sayfalık içinde geometri terimlerinin Türkçeleştiği kitap ortaya çıkar. Kitabın yazarının Atatürk olduğu kitapta belirtilmez. Atatürk bizzat yazdığı bu geometri kitabında Osmanlıca eğitimde kullanılan 40 tan fazla kelimenin yerine Türkçelerini buldu. Bu terimler bugün de dilimizde kullanılan sözcüklerdir; boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayım. Uluslaşma sürecinin bu önemli gününü kutluyoruz

24 Eylül 2009 Perşembe

10. İPSALA ÇELTİK (PİRİNÇ) KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ BAŞLADI

Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde Çeltik Festivali Başladı.Festvalin başlangıcı sebebiyle konuşma yapan İpsala Belediye başkanı Mehmet Karagöz, 10. Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivali’nin Ulusal düzeyde yapılacak Çeltik Sempozyumu sebebiyle bu yıl yürüyüş kortejinin Cuma günü yapılacağını belirterek, “Festivalimizde Pirincimiz tanıtılırken, çeşitli yarışmalarda Çocuklarımız, Gençlerimiz ve Kadınlarımız yarışma fırsatı bularak insanlarımız 5 gün boyunce eğlenecekler. Birçok ünlü sanatçı Festivalimizde konser verecek. Çeltik Festivalimizi gelecek yıllarda tarım fuarına dönüştüreceğiz.” Diye konuştu.,
23-27 Eylül tarihleri arasında yapılacak festival’in ilk gününde İpsala ve Keşan Halk Eğitim Müdürlüğü Folklor ekipleri Cumhuriyet Meydanında gösteri yaptı.
Edirne Bandosunun Müzik Dinletisinden sonra, İpsala Hip-Hop Grubu gösterilerini sundu.
Vatandaşlara pilav Ayran ikramı yapıldıktan sonra gece’de THM Sanatçıları Gülseren Aygün ve Yusuf Bayrıbey konser verdiler.
KAYNAK.www.ipsala.com

Aslan; “İspatlasınlar idamımı isterim


HABER VE FOTO:Serpil Kan/ Şenol GONCAGÜL
Geçtiğimiz akşam Özel bir kanalın haber bülteninde İş adamı Siyami Aslanın Lüleburgaz Edirne Bayırı Mevkiinde bir bağ evi bulunması ve daha önce Polis tarafından cinayet zanlısı Cem Garipoğlunun bu evde kaldığı iddiası ile baskın yaptığı bağ evinde Siyami Aslan, Show Tv ekibinden Göktan Bedüke veYeşilyurtgazetesi muhabirine açıklamalarda bulundu. Siyami Aslan, yaptığı açıklamada, Garipoğlu ailesini tanıdığını fakat sadece iş yaptıklarını belirterek, Garipoğlu ailesini tanıyorum. Ama ben iş adamıyım ve müteahhitim. Bu sebeple birçok insan gibi Onları da tanıyorum. Cem Garipoğlunu ise tanımıyorum diyebilirim. Çünkü en son 10 yıl önce gördüğümde küçük bir çocuktu. On yıldır da hiç görmedim dedi.Edirne Bayırı mevkiinde bulunan bağ evinin, şehrin içinde olduğunu ve Özel Bir Hastanenin hemen arkasında yer aldığını belirten Aslan, 1000 ailenin yakında olan Lüleburgaza 1 km uzaklıkta olan ve göz önünde bir yerde bir insan nasıl o kadar gün gizli kalabilir ki. Ayrıca Polis Ağustos ayında, bu evde arama da yaptı ve hiçbirşey bulmadı. O zamanda Polise söyledim evimde sürekli kamera kaydı yapılıyor ve bu kayıtları aylık olarak alıp, daha sonra siliyorum. Bu kayıtları da Polise verebileceğimi söylemiştim zaten dedi.Özel Bir Televizyon Kanalı geçtiğimiz günlerde, Canlı yayınlanan haber programında cinayet zanlısı Cem Garipoğlunun, Siyami Aslana ait Edirne Bayırında bulunan bağ evinde kesin olarak kalmışçasına yayın yapmasına da tepki gösteren İş Adamı Siyami Aslan, böyle bir konu ile gündeme geldiği için çok üzüldüğünü belirterek, gerekli yasal işlemleri başlatacağını da dile getirdi. Aslan olay günü Mehmet Nida Garipoğlu ile Lüleburgazda bir toplantı yapacaklarını belirterek, Olay günü Mehmet Nida Garipoğlu ile bir toplantımız vardı. Beni aradı ve Lüleburgaza geleceğini söyledi. Fakat daha sonra ben onu aradığımda kendisine ulaşamadım ve görüşemedik. Benim tek ilişkim iş içindir. Bu olayları da birkaç gün sonra basından duydum. Ama bu ilişkinin başka şekilde hedef gösterilmek istenmesinden dolayı bende çok yıprandım ve bu kasıtlı hareketler için dava açacağım dedi.Bu olayların kendisini çok yıprattığını belirten Aslan, Benimde bir kız çocuğum var. Benden bu konu ile ilgili hiçbir yardım talep edilmedi. Fakat edilseydi de asla yardım etmezdim. Çünkü bu yaşanan bir vahşettir. Ben Karadeniz çocuğuyum, Bu tür bir olayla ilgimin olduğu ıspatlansın, imzalı dilekçe verip idamımı isteyeceğim dedi.Siyami Aslana ait ve Münevver Karabulut cinayeti zanlısı Cem Garipoğlunun kaldığı iddia edilen bağ evinden ayrılan Show Tv ekipleri, diğer ulusal basının bir gazetesinde yer alan ve Cinayet Zanlısı Cem Garipoğlunun Sarılar Köyünde bulunan diğer bağ evine yola çıktı.Sarılar Köyünde Gölet Kenarında bulunan Çeftlikevi bir anda Medya panayırına dönüştü. Tüm ulusal basının bahçesine toplandığı ve ayrıca tek yerel gazete temsilcisi olarak bulunan YeşilYurt GazetesiMuhabiri Şenol Goncagül Sarılar Köyünde Gölet Kenarında bulunan çiftlik evinin sahibi Mualla Sunar ile görüştü. Çorluda Kent Eczanesi sahibi Mualla Sunar, Şenol Goncagül e yaptığı açıklamada, Bu bağ evimiz kardeşlerimiz ile ortak kullandığımız bir evdir. Basın Cinayet Zanlısı Cem Garibolunun bu evde kaldığnı nereden çıkardı bilmiyoruz. Bağ evimize baskında yapılmadı, hiçbirşey olmadı. Bu sebeple medyaya nasıl yansıdı bilmiyoruz. Bizler işinde gücünde olan insanlarız. Ayrıca çiftliğimizi satmak istiyorduk. Bu sebeple çok güzel reklamımız yapıldı. Para verseydik de bu kadar reklam yaptıramazdık dedi.Sarılar Köyü Muhtarı Şahin Nazda, bu kişinin köyümüzde kaldığı nereden çıkarıldı bilmiyoruz ama köyümüzün mühtiş reklamı oldu dedi.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASIAVRUPA İŞLETMELER AĞI ÇORLU İRTİBAT BÜROSU’NDAN SEMİNER


Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle kurulan ve kırktan fazla ülkede, 600 kurum ve kuruluşun dahil olduğu “Avrupa İşletmeler Ağı”nın bölgemizdeki çalışmalarını yürüten Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı - Çorlu İrtibat Bürosu’nun faaliyetlerinden biri olarak, 29-30 Eylül 2009 tarihlerinde “İş Güvenliğinin Teknik ve Hukuki Boyutu” konulu iki günlük seminer düzenlenmektedir.
Seminer hakkında bilgi veren Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ; ‘AB’ye giriş sürecinde İş Güvenliği konusunda çok sayıda yönetmelik çıkmış ve çıkmaya da devam etmektedir. Bu eğitimle birlikte İş Güvenliği alanında son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında, bu alanının teknik ve hukuki açıdan incelenerek bütünsel bir yaklaşım oluşturulması amaçlanmaktadır. Hedef kitlemiz; işverenler ve işveren vekilleri, iş güvenliği sorumluları, personel sorumluları, sorumlu müdürler, teknik bakım sorumluları, sorumlu mühendislerdir’ dedi.


“İş Güvenliğinin Teknik ve Hukuki Boyutu” Seminer Programı
1. Gün: 29 Eylül 2009, 09:30 - 17:00
İş Güvenliğinin bileşenleri ve güvenlik kültürü
Kişisel koruyucu donanımların özellikleri ve seçim kriterleri
İşyerlerinde ergonomik düzenlemeler ve iyileştirmeler
İşyerlerinde gürültü risklerinin azaltılması
İş makine ve araçlarında güvenlik
Kimyasallarla yapılan çalışmalarda güvenlik
Güvenlik ve sağlık işaretleri
İş izin sisteminin kurulması
Etiketleme ve kilitleme
Kapalı ve sınırlandırılmış alan çalışmalarında güvenlik
2. Gün: 30 Eylül 2009, 10:00 - 15:00
İSG mevzuatı ve Türk Hukuk Sistemi’ndeki yeri
Son çıkan mevzuat ve taraflara getirdiği yükümlülükler
İş kazalarının hukuki boyutu ve tarafların sorumlulukları
Örnek Yargıtay kararları ışığında vaka analizleri
Katılım Koşulları:
Programa katılım ücreti kişi başı 50 TL’dir. Eğitim kontenjanı 40 kişidir ve bir kurumdan en fazla 2 kişi katılabilir. Eğitim ücreti, seminer organizasyonu ile ilgili genel giderleri karşılamak üzere alınmaktadır. Katılım için son başvuru tarihi 25 Eylül 2009’dur.
Seminer katkı payı, kontenjan durumu kontrol edilerek, Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şb. 1540256 no’lu İstanbul Sanayi Odası hesabına “CORLU” ibaresi ile başlayarak, FİRMA adı ve KATILIMCI adı belirtilerek yatırılmalı ve dekontlar mesut.donmez@corlutso.com adresine veya (282) 6513510 numaralı faksa katılımcı ve iletişim bilgileriyle birlikte iletilmelidir.
Eğitmenler: Serkan Küçük (Y. Kimya Müh.) ve Gökhan Küçük (Avukat)
Seminer Yeri: Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu, Şeyhsinan Mah. Kantarcı Sk. No:14
Detay ve kayıt için Mesut DÖNMEZ - Tel: (282) 6511096 (dahili: 138) -posta: mesut.donmez@corlutso.com

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN DIŞ TİCARET EĞİTİM SEMİNERİ


Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası (Çorlu TSO), İGEME (İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi) işbirliğiyle; “ DIŞ TİCARETTE ÖDEME- TESLİM ŞEKİLLERİ VE BANKACILIK İŞLEMLERİ” konulu eğitim semineri, 01 Ekim 2009 Perşembe günü 10:00 – 17:15 saatleri arasında Çorlu TSO Konferans Salonu’nda düzenlenecek.
Ücretsiz olarak düzenlenen Dış Ticaret Eğitim Semineri hakkında bilgi veren Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ; ‘Dış Ticarette Ödeme ve Tesİim Şekilleri ve Bankacılık İşlemleri konulu eğitim seminerimizde; İthalat ve İhracatın sipariş aşamasından son bulana kadar olan süreçte ödeme ve teslim şekillerinin doğru kullanılması , maliyet ve risk paylaşım analizinin yapılması ve yönetilmesi hakkında gerekli bilgilerin verilmesi amaçlanmaktadır. Hedef kitlemiz; İthalat ve İhracat işlemi gerçekleştiren veya dış ticarette Ödeme- Teslim Şekilleri ve Bankacılık İşlemlerinde uzmanlaşmak isteyen her seviyedeki kişi ve kurumlardır. Dış Ticarette Teslim Şekilleri, Dış Ticarette Bankacılık İşlemleri ve Dış Ticarette Ödeme Şekilleri konularının işleneceği seminerimizi, Akbank T.A.Ş.Dış İşlemler Müdürü Namık ŞAMLIOĞLU verecektir’ diyerek; ‘odamız konferans salonunda gerçekleştirilecek eğitim seminerimiz ile ilgili ayrıntılı bilgi ve kayıt için Odamız Dış İlişkiler Servisi - Handenur Sucukçu ile (Tel: (282) 6511096 (dahili: 134) ) ile irtibata geçileceğini’ belirtti.

ASFALT ŞANTİYESİ’NDE DOĞALGAZ DEVRİ



Çorlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü bünyesindeki Asfalt Şantiyesi’nde doğalgazlı ısıtma sistemi kurularak dumansız üretime başlandı.
Yıllarca atıl durumda kalan ve bakım yapılarak Temmuz ayında yeniden faaliyete alınan asfalt şantiyesinin kömürlü ısıtma sistemi kaldırılarak doğalgaz ısıtma sistemine geçildi. Yapılan modernizasyon çalışması sayesinde hava kirliliğinin önüne geçildiği gibi Asfalt Şantiyesi daha verimli ve temiz çalışma ortamına kavuştu. Doğalgazlı ısıtma sistemi kullanım kolaylığının yanı sıra ısı ve sıcaklık kontrolünde avantajlar sağlıyor.
Doğalgazlı ısıtma sistemiyle yapılan ilk üretimden sonra değerlendirmelerde bulunan Asfalt Şantiyesi Şefi Ahmet Eroğlu, “Doğalgaz sisteminin devreye girmesiyle hava kirliliğinin de önüne geçtik. Asfalt Şantiyesi çağımızın gerektiği şekilde modernize edildi. Daha temiz bir ortamda üretim yapacağız. Ayrıca kapasitemizde % 20 dolaylarında artış bekliyoruz.”dedi.


HABER VE FOTO:ONUR EREN

Edebiyat dünyasında yeni bir yüz


Epsilon Yayınevi’nin yan kuruluşu Sepya kitapseverleri genç bir yazarla tanıştırıyor... Ramis Çınar'ın Söylenmemiş Sözler adlı kitabı serinin bir halkası olarak okura sunuluyor. Kitap, eski sevgilisiyle yıllar sonra tesadüfen karşılaşan başarılı bir reklamcının öyküsü üzerine kurulu.

Söylenmemiş Sözler kısa bir süre önce kitabevlerinin raflarında yerini aldı. Okurlarıyla buluşmaya başlayan bu kitap hakkında Ramis Çınar ile bir röportaj yaptık.

İlk önce sizi tanımakla başlayalım isterseniz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1983 Bulgaristan doğumluyum. 1989 yılında gerçekleşen zorunlu göç sırasında ailemle birlikte Türkiye’ye göç ettim. İlk, orta ve lise öğrenimimi Çorlu’da tamamladım. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünden mezun oldum. Özel sektörde halkla ilişkiler ve satınalma pozisyonlarında çalıştım. Günümüz itibariyle bir resmi kurumda basın ve halkla ilişkiler görevlisi olarak çalışıyorum.

Bu kitabı yazma fikri nasıl oluştu? Yani bir gece ‘Ben bir kitap yazayım’ diye düşünüp sabah kitabı yazmaya başlamadınız herhalde. ‘Söylenmemiş Sözler’ in kitap olma serüvenini bize kısaca anlatır mısınız?

Bir anlık kararla yazmaya başlamadık tabii ki. Uzun bir hazırlık evresi geçirdim. Lise yıllarında edebiyat ile ilgilenmeye başladığım dönemlerde okumayı sevdiğim türde bir kitap yazma düşüncesi kafamda oluşmaya başlamıştı. Üniversiteye başladığım dönemde üniversite hayatında aradığımı tam olarak bulamamıştım. Bir anlamda hayal kırıklığı yaşıyordum. Okul zamanları dışında kendimi ifade edebileceğim uğraşlar içerisine girdim. Okuma faaliyetleri de bunlardan biriydi. Selçuk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi bu konuda ciddi olanaklar sağlıyordu. Bu dönemde elime ne geçerse okudum. Bir zaman sonra yazma fikri kafamda giderek ağırlık kazanmaya başladı. Yazmayı düşündüğüm konuda araştırmalar yapıp taslaklarımı hazırladıktan sonra yazmaya başladım. Fakat bu süreç öngördüğümden çok daha uzun oldu. Yazmaya başladığım tarihten bu yana sekiz buçuk yıl geçti.


Türkiye’de kitap bastırmak epeyce zordur bildiğim kadarıyla. Hele bir de tanınan bir yazar değilseniz… Siz kitabınızı nasıl bastırdınız. Zor olmadı mı?

Bahsettiğiniz zorluğu ben de yaşadım. Çok bilinen bir isme sahip değilseniz eserinizi yayınevlerine kabul ettirmek kolay olmuyor. Eserim yayınlanana kadar birçok yayınevine başvurdum. Ne yazık ki bu eserleri sağlıklı değerlendirebilecek bir mekanizma yok. Kitapları yayımlamak bir yana bunu esaslı bir şekilde okuyacak yayınevi bulmak bile zor. Yayınevi editörlerinin yeni kitap okumalarına ayıracak vakitleri az ve çok sayıda dosya gidiyor. Gönderilen dosyalar yayınevinde bir çekmece veya rafta aylar süren beklemeden sonra inceleniyor. Bu noktada fark edilip öne çıkması bile başlı başına bir mesele. Tabii bahsettiğim durum her yazar için geçerli olmayabilir. Çok fazla zorlanmadan kitap yayınlayan isimler de var.


Kitap ilk basıldığında büyük bir heyecan duymuş olmalısınız. Sonuçta sizinde bir zamanlar özendiğiniz yazarlar gibi bir kitabınız oluyor. İnsanın kitabının olması nasıl bir duygu?

Yıllar süren bir çalışmanın ardından kitabın yayınlanması çok güzel bir duygu. Kitabınızı okurlarla paylaşıyorsunuz. Bu işlediğiniz konu ve düşünceleri başka insanlarla paylaşabilmeniz demek. Her yazar olabildiğince fazla okurla paylaşmak ister. Kitap bastırmak da bunun en temel yolu. İlk eser ile okur karşısına çıkma görücüye çıkmak gibi bir şey. Sevinçli ve heyecan verici.

Kitabınızın ismini nasıl belirlediniz? Söylenmemiş Sözler’in hikâyesini sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?

Kitap söylenmemiş, söylenememiş sözlerin romanıdır. Hayatının belli dönemlerinde birilerine âşık olmuş aşkı yaşamış her insanın kendini ifade edemediği durumlar olmuştur. Aynı şekilde söylenecek her şey söylenmemiştir. Toplumumuzda sıklıkla yaşandığını düşündüğüm bir konuyu işlemek istedim. Romanda anlatıcı karakter olan Sezgin bir sabah işe giderken tesadüfen ilk göz ağrısı meltem ile karşılaşır. Ayrılmalarından on beş, son görüşünden on yıl sonra gerçekleşen bu olay sonrasında ona karşı duygularının değişmediğinin farkına varır. Onu uzaktan uzağa izlemeye başlar. Bir yandan onu ilk görüşünden sonra yaşadığı olayları gözden geçirirken bir yandan da mutlu evliliğini sorgular. Çok geçmeden Meltem’le ilişkili sıkıntısının onu kazanma isteğinden değil bir zamanlar var olan ilişkilerini kafasında bitirememiş olduğu sonucuna varır. Bunun üzerine cesaretini toplayıp Meltem’in karşısına çıkar ve onu eski günlerde söyleyemediği şeyleri dinlemeye çağırır. Ve bir zamanlar söyleyemediği sözleri söylemeye başlar. Romanın adının çıkış noktası budur.


Meltem’den bahsedelim biraz. Eminim kitabı okuyan herkes Meltem’e âşık olmuştur. Gerçek hayatta Meltem’i hiç gördünüz mü?

İlginç ve güzel bir soru. Meltem’i gerçek hayatta elbette gördüm. Ama kitabın hikâyesi tamamen kurgusaldır. Yazarlar kurgusal metinlerinde gerçek hayatta tanıdıkları kişilere hayallerinde bir tiyatro oynatırlar. Yani roman karakterleri olaylardan daha gerçektir.


Sezgin anladığımız kadarıyla başarılı bir reklâmcı ve mutlu bir evliliğinin olmasına rağmen içten içe aslında mutlu olmadığı anlaşılıyor. Sonuçta yıllardır sevdiği bir kadın var ve o kadının başka bir erkekle evli olduğunu görüyor. Bu bir insan için çok acı bir durum olsa gerek. Siz Sezgin’in yerinde olmak ister miydiniz? Ya da siz Sezgin olsaydınız ne yapardınız?


Kendini anlattığı karakterlerle özdeşleştirmemiş yazar yoktur. Bu durum aynı zamanda okur için de böyledir. Okuduğumuz romanlarda kahramanların yerine koyarız. Eğer onlarla özdeşim kuramıyorsak o kitaplar da tat vermez. Ben de romanı yazarken kendimi Sezgin’in yerine koydum. Böyle bir durumla karşılaşmadıysam da insanın sevdiği birinin başka biriyle evlendiğini görmek mutlaka acı vericidir. Bu yüzden Sezgin’in yerinde olmak istemezdim. Fakat onun yerinde olsam belki onun kadar gözü kara hareket edebilir miydim bilemiyorum. Bu tür eserler bize yaşamadığımız şeyleri bile hissetme olanağı sağlıyor.


Peki, kitabınızın daha çok kimler tarafından okunmasını istiyorsunuz. Sizde biliyorsunuz her yazarın kendine göre okur kitlesi var. Siz hangi kitleye hitap ediyorsunuz? Ve insanlar sizi neden okusun?

Kitabımı okumasını istediğim özel bir kitle veya okur grubu yok. Tüm kitapseverlerle paylaşmayı arzu ederim. Söylenmemiş Sözler hakkında okuyuculardan yorumları esas alarak herkesin zorlanmadan okuyabileceği yalın anlatımlı bir eser olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca konu itibariyle aşkı yaşamış herkese kıyısında köşesinden dokunacak bir eser olduğunu düşünüyorum. Romanda genç karakterlerin fazla oluşu, güncel konuların işlenişi, öğrencilik ve üniversite hayatına dair birçok olay ve tasviri içermesi nedeniyle genç okurlara daha fazla hitap ediyor.


Edebiyata genel bir gözle baktığımızda en çok kimlerden besleniyorsunuz? Başucu kitabınız var mı?

Edebiyata ilgi duymaya başladığım ilk dönemlerden itibaren klasik eserlerin üzerimde çok fazla etkisi olmuştur. Dostoyevski, Tolstoy, Balzac, Stendhal, Zola, Hesse, Hammingway, Steinbek, Pasternak, Soljenitsin, Marquez gibi yazarların bulabildiğim bütün eserlerini okudum. Bunlar aklıma gelenlerden bazıları. Özellikle Boris Pasternak’ın Doktor Jivago adlı romanı benim için bir başucu kitabıdır. Türk Edebiyatı’ndan Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Kemal ve Orhan Pamuk etkilendiğim yazarlar arasındadır.


Şu an da üstünde çalıştığınız bir kitap var mı? Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz.

Şu an üzerinde çalıştığım bir kitap yok. Ama yazmayı düşündüğüm bir kitapla ilgili malzeme toplayıp taslaklar hazırlıyorum. Roman türüne özel ilgim var ve muhtemelen bundan sonraki eserlerim de bu türde olacaktır.


Yeni yazarlara ne tür tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Yeni bir yazar olmam nedeniyle kendimi başkalarına tavsiye edebilecek bir noktada görmüyorum. Zaten böylesi çok iddialı olur. Haddime düşmeyerek kendim için esas aldığım hususları paylaşmak isterim. Hem yazma sürecinde hem de kitapları yayımlama sürecinde çeşitli zorluklar var. Eğer bir yazar kendine ve eserlerine güvenirse aşamayacağı zorluk yoktur.

KAYNAK: http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/kitap-cd/12542967.asp?gid=285

23 Eylül 2009 Çarşamba

Yoksul aileye 1,250’şer kg. kömür

Edirne Valisi Mustafa Büyük, Edirne ve ilçelerinde ekonomik durumu iyi olmayan ailelere yönelik kömür yardımı yapılması ile alakalı olarak yaptığı açıklamada gerek Edirne Merkezde gerekse Edirne’ye bağlı ilçelerde tespit edilen ailelere 1.250'şer kilo kömür dağıtımı yapılacak. Kömür dağıtımının Ramazan Bayramından sonra başlatılması için çalışmaların sürdüğü ve dağıtılacak kömürün standardının da titizlikle takip edildiği belirtildi. Vatandaşlarımıza Ramazan ayında da oldukça önemli miktarda gıda dağıtımı yapan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıfları şimdi de kömür dağıtımına hazırlanıyor.
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ GÜRSES GAZETESİ

Uzunköprü ilçesi Emniyet müdürlüğü sitesi açıldı

Modern çağa ayak uydurmakta teknolojiyi yakından takip edenEdirne iline bağlı Uzunköprü İlçe Emniyet Müdürlüğü http://www.uzunkopru.pol.tr/ adresli internet sitesini hizmete soktu. Online olarak siteden Uzunköprülüler İlçe Emniyet Müdürlüğü hakkında bilgi alabilecekleri gibi, şikayet, ihbar da yapabilecekler.Ayrıca siteden duyuruları takip edip, araç sorgulama, ceza puanı sorgulamada yapabilecekler. Emniyetle ilgili çeşitli bilgilerinde yer aldığı site kullanıma açılmasıyla birlikte ilçe halkının da siteden yararlanmaya başlaması bekleniyor. Siteye ulaşmak için http://www.uzunkopru.pol.tr/ adresine tıklamanız yeterli.
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ GÜRSES GAZETESİ

Uzunköprü Halk Eğitim Merkezi Mahalle ve Köy Muhtarlarına bilgisayar kullanmayı öğretecek!

Edirne iline bağlı Uzunköprü ilçesinde Yerel seçimler sonrasında Mahalle ve Köy Muhtarlığını kazanarak görevine başlayan birçok muhtarın bilgisayar kullanmayı bilmediği ve muhtarlıklarda bulunan bilgisayarları başkalarının kullandığı ortaya çıktı. Bunun üzerine harekete geçen Uzunköprü Kaymakamlığı ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Uzunköprü Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği ile birlikte bilgisayar kullanmayı bilmeyen muhtarlara kurs vererek bilgisayar kullanmayı öğretme kararı aldılar. Köy ve Mahalle muhtarları da gerek köylerinde gerekse Halk Eğitim Merkezinde uygun bir tarih ve zamanda kurslara başlayarak bilgisayar kullanmayı öğrenecekler. Bununla birlikte de yanlarında ek bir kişi çalıştırmak zorunda kalmadan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemine internet üzerinden ulaşarak vatandaşların da işlerini kolaylaştırmış olacaklar.
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ GÜRSES GAZETESİ

HAVSA BELEDİYESİ TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA KAVUŞTU

Edirne iline bağlı Havsa ilçesi toplu taşıma araçlarına kavuştu.Havsa Belediye Başkanı Oğuz Tekin konu ile ilgili olarak.
Alınan araçlardan 1 adet 47 kişilik Mercedes 304 marka otobüs 40 Bin TL ye mal olmuştur.
Yine Belediye bünyesinde toplu taşıma hizmeti verecek olan Mitsubishi marka 25 kişilik Midibüste 25 Bin TL ye mal edilmiştir.
Okulların açılması ile başlayacak olan Öğrenci veli Memur, Esnaf ve İşçi nin mağdur olmaması için Belediyemiz araçların alımı için kıt kaynaklarını zorlayarak kredi yolu ile araçları alınarak ilçe halkının hizmetine sunulmuştur.
Temizlik hizmetleri araçlarımızın yenilenmesi de sağlık ve hijyen koşullarının sağlanması korunması acısından gündemimizdedir.dedi
KAYNAK:HAVSA BELEDİYESİ İNTERNET SİTESİ

Başbakan Tekirdağa geliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ’a geliyor. Bir dizi açılış programları için 15 Kasım günü Tekirdağ iline gelmesi beklenen Başbakan Erdoğan için kent de hazırlıklar son sürat devam ediyor.
Muratlı ilçesi ile kent merkezine bağlanan demir yolunun açılışını da gerçekleştirmesi beklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; Tekirdağ Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü yeni binasının da açılışını yapacak.
Tekirdağ valiliği ve Tekirdağ belediye başkanlığını da ziyaret edecek olan Başbakan Erdoğan’ın daha sonra AK Parti il binasına da geçerek burada partililer ile buluşması bekleniyor.

Sele karşı önlem!...

Tekirdağ'daki sel felaketinden etkilenen Çanakkale Endüstri Meslek Lisesi Metal Teknolojisi alan öğretmeni Halil Akman (56), evlerin baskınlardan zarar görmesini önlemek için "sürgülü ve contalı sel kapağı" icat etti.
Bugüne kadar sayısız icadı olan 'Mucit Hoca' lakaplı Akman, sel kapağını yapmadan önce televizyonda seyrettiği haberlerin kendisini çok etkilediğini söyledi.
Aklına onlarca fikir geldiğini, sonunda kum torbaları yerine kullanılacak sürgülü ve contalı sel kapağının kafasına yattığını anlatan Akman, vakit geçirmeden prototipini yaptığını vurguladı.
Ürünü kendince denediğini ve olumlu sonuç aldığını belirten Halil Akman, "Sistemin kurulması çok basit.
Ev ve işyerlerinin giriş kapılarının bulunduğu bölüme yapılan iki kanalın içine, etrafına su geçirmeyen contalar takılan bir sistem koyuyoruz.
Arkasına da suya karşı dirençli olabilmesi için mukavemet mesnetleri yapıyoruz.
Bir sel ihbarı yapıldığında, yaklaşık 24 kilogram ağırlığında, bir insanın rahatça kaldırabileceği sac zemini kanalların arasına sokuyoruz.
Böylece suların eve girmesi engellenmiş oluyor. Kum torbalarından 10 kat daha verimli olan bu sistemi, vatandaşlar demirci atölyelerinde rahatça yaptırabilir." dedi.
KAYNAK.ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

10. İpsala Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivali başlıyor

Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde -27 Eylül 2009 tarihleri arasında yapılacak olan Festival ‘in kortej yürüyüşü 25 Eylül 2009 Cuma günü saat: 16.30’da gerçekleştirilecek.
Edip Akbayram ve Selda Bağcan gibi ünlü özgün müzik sanatçılarının konser vereceği Festival programı şöyle:
23 Eylül Çarşamba, saat: 17.00 Basketbol Turnuvası Final Maçı, saat: 17.30 Halk oyunları Gösterileri Edirne Bandosu Müzik Dinletisi, saat: 18.00 Geleneksel pilav ayran ikramı (Cumhuriyet Meydanı), saat: 18.15 Akustik Gitar Müzik Grubu Konseri, saat: 19.30 İpsala Hip-Hop Grubu Konseri, saat: 19.45 İpsala Hip-Hop Dans Grubu Gösterisi, saat: 20.00 Halk Oyunları gösterileri (Festival Alanı), saat: 20.30 Türk Halk Müziği Konseri THM Sanatçlıları Gülseren Aygün ve Yusuf Bayrıbet, saat: 21.45 Ersin Show grubu konseri
24 Eylül Perşembe, saat: 11.00 Bisiklet Yarışması (Cumhuriyet Meydanı), saat: 14.00 Hülo-Hop Yarışması (Festival Alanı), saat: 17.00 Voleybol Turnuvası Final Maçı, Saat: 20.00 Halk Oyunları Gösterileri (Festival Alanı), Sünnet Şöleni – Evlenme Şöleni, Saat: 20.30 Hip-Hop Grubu Konseri, Saat: 20.45 Blue İns Rumeli Grubu Konseri
25 Eylül Cuma, Saat: 09.00 Balık Tutma ve Yeme Yarışması, Saat: 14.00 Edirne Bandosu Müzik Dinletisi (Cumhuriyet Meydanı), Saat: 14.20 Halk Oyunları Gösterileri, Saat: 15.00 Çeltik Hasadının Başlatılması (Yeni Karpuzlu Beldesi), Saat: 16.30 Toplanma ve Kortej (İpsala Meslek Yüksek Okulu Önü), Saat: 17.00 Saygı duruşu, İstiklal Marşı (Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı Önü), Saat: 17.10 Belediye Başkanı Mehmet Karagöz ve Kaymakam Mehmet Ali Gürbüz’ün konuşmaları, (Cumhuriyet Meydanı), saat: 17.30 Kurbağ Yarışması, Gelenksel Pilav ve Ayran ikramı (Cumhuriyet Meydanı), Saat: 19.00 Sergi ve Standların Açılması, Saat: 20.30 Halk oyunları Gösterisi, Saat: 21.00 Edip Akbayram Konseri (Festival Alanı)
26 Eylül Cumartesi, Saat: 10.30 Satranç Turnuvası (Belediye Meclisi Salonu), Saat: 11.00 Kros Yarışması (Cumhuriyet Meydanı), Saat: 14.00 pirinç Yemekleri Yarışması ( Cumhuriyet Meydanı), Saat: 19.00 Halı Saha Futbol Turnuvası Final Maçı, Saat: 20.00 Halkoyunları Gösterileri, Saat: 20.30 Ersin Show Grubu Konseri, Saat: 22.00 Selda Bağcan Konseri (Festival Alanı)
27 Eylül Pazar, Saat: 10.30 Satranç Turnuvası (Belediye meclis Salonu), Saat: 11.00 Trap ve Sket Yarışmaları (Ulusal Egemenlik Parkı, Hıdırellez Bayırı), Saat: 16.00 İpsalaspor Sezon Açılışı, İpsalaspor ve Sosti (Susurköy) Futbol Takımları arasında (İpsala Şehir Stadı), Saat: 20.00 Halk oyunları Gösterisi (Festival Alanı), Saat: 20.30 Gümülcine Müzik Grubu Konseri, Saat: 21.00 Ödül Töreni, Saat: 22.00 Faruk Demir Konseri
KAYNAK:www.ipsala.com

ÇORLU ZABITASINDAN SOKAK VE KALDIRIM DENETİMLERİ







Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri cadde ve sokaklarda denetimler yapıyor. Ağustos ayında esnaf ve dükkân sahiplerine sözlü ve yazılı olarak duyurulan kaldırımların işgal edilmemesi konusundaki yasak 15 Eylül 2009 tarihinde yürürlüğe girdi. Zabıta ekipleri bu kapsamda esnafları uyararak dükkânlarının önüne masa, sandalye, buzdolabı, reklâm panosu, saksı, ayaklı şemsiye ve motorsikletleri kaldırtıyor. Vatandaşların şikâyetleri doğrultusunda başlatılan bu uygulamayla işgal edilen yerler halkın genel kullanımına açılıyor.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

22 Eylül 2009 Salı

Tekirdağ Polisevi yenileniyor

Pek çok organizasyona ev sahipli yapan Tekirdağ Polisevi’nde restorarsyon ve yenileme çalışmaları devam ediyor.
Bir çok organizasyona ev sahipliği yapan Tekirdağ Polisevi, yeni restorasyon ve tadilatın ardından tekrar Tekirdağlıların hizmetinde. Bayram dolayısı ile restorasyon çalışmaları hızlı bir şekilde gerçekleştirilen Polisevi, Gaziler günü dolayısıyla verilen iftar yemeğinde katılımcıların beğenisini kazandı.
Yapılan restorasyonun modern oluşu ve ağırlığı ile birlikte renklerde ki uyumu da davetliler tarafından beğeni kazanan polisevinin yeni görüntüsü, “Tekirdağ polis evi göz kamaştırmaya başladı” dedirtti.
KAYNAK:TRAKYAGAZETESİ

DSP'de kan değişimi

Demokratik Sol Parti (DSP) Tekirdağ İl Başkanlığı’na, merkezi atama ile Cezmi Yüce getirildi. Demokratik Sol Parti (DSP) Tekirdağ İl Başkanlığı’nda gerçekleştirilen devir teslim töreninde konuşan yeni DSP Tekirdağ İl Başkanı Cezmi Yüce, eski il başkanı ve eski yönetime hizmetlerinden ötürü teşekkür etti.
Yüksek Kimya Mühendisi olan Cezmi Yüce uzun zamandır bu partinin içinde olduğunu belirterek, DSP’nin iktidar deneyimi olan bir parti olduğunu hatırlattı. Yüce, var gücü ile DSP’yi yüceltmek için çalışacaklarını belirterek, Tekirdağ halkından da yardım istedi. Merkezi atama ile il başkanlığına getirilen Cezmi Yüce, kendine ve yönetimine güvendiğini ve var gücü ile Tekirdağ için çalışacaklarını söyleyerek, haktan destek istedi.
DSP Tekirdağ İl yönetimi şu isimlerden oluşuyor: Cezmi Yüce (Başkan), Şakir Erol Akşit, Erhan Sezer, İbrahim Bayol, Hasan Özdemir, Celal Korkmaz, Mehmet Akif Işın, Namigar Başbuğoğlu, Sevgi Dündar, Jale Onan, Esra Tezel, Özge Ergür, Ender Yğur Albaraktar, Hüseyin Balcı, Mehmet Galip Cemil Yönensen, İbrahim Güler, Ziya Akman, Mustafa Ün, Hulusi Altayoğlu, Levent Yıldız, Engin Yörük, Tevekkül Yıldıray ve Erdem Topçu.
KAYNAK:TRAKYA GAZETESİ

İPSALA İLÇESİNDE BAYRAMLAŞMA YAPILDI



Edirne ilinin İpsala ilçesinde Ramazan Bayramı nedeniyle hazırlanan protokol bayramlaşması Belediye Meclisi Toplantı Salonunda saat 10.30’da başladı.İpsalaKaymakamı Mehmet Ali GÜRBÜZ, Edirne Milletvekilleri Necdet BUDAK, Cemaleddin USLU, Garnizon Komutanı P.Binbaşı Ümit DURMAZ, Belediye Başkanı Mehmet KARAGÖZ, Cumhuriyet Başsavcısı Alim DİRİCAN ile protokol heyeti tarafından karşılanan; kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, siyasi partilerin temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleşti.Bayramlaşmanın ardından kısa bir konuşma yapan Kaymakam Mehmet Ali GÜRBÜZ, İpsala’da göreve başlayalı kısa bir süre olduğunu, bugün burada gördüğü coşkunun kendisini mutlu ettiğini ifade etti. Bir mübarek ayı daha uğurladıklarını kaydeden GÜRBÜZ,”bayramların birlik ve beraberlik günleri olduğunu söylerler. Bugün, burada bunu yaşıyoruz. Bunu görmekte bizi mutlu ediyor. Bu kalabalık bayramın anlamını hissettiriyor bize. Ramazan bayramı güzel bir bayram. Dini ve milli bayramlarımızın içinde Ramazan bayramının yeri çok ayrıdır. Fakirlerin hatırlandığı, insanların kendilerine çeki düzen verdiğigünlerdir. Bazı alışkanlarımız ramazanla geldi, bayramla bitti gibi olmasın. Bu alışkanlıklar Ramazan ayından sonrada devam etsin. İnsanların birbirlerine gülümseyerek bakmaları, ahlaki yönden kendilerine çeki düzen vermeleri ve suç oranlarındaki düşüş oranlarının bütün bir yıla yayılmasını diliyoruz” dedi.AK Parti Edirne Milletvekili Necdet BUDAK, Trakya’nın diğer illere göre çok farklı bir yapısı olduğunu, ülke, bayrak sevgisi anlamında çok hassas olduklarını kaydederek”bundan Edirneli olarak gurur duyuyorum”dedi.MHP Edirne Milletvekili Cemaleddin USLU ise her yıl bayram kutlamalarına katıldığını ancak bu bayramın daha farklı ve yoğun bir katılımla yapılmasından memnun olduğunu vurguladı. USLU,”Dini ve Milli bayramlarda duygularımız daha da perçinleniyor”dedi.Belediye Başkanı Mehmet KARAGÖZ de bayram sonrası düzenlenecek olan 10.Çeltik, Kültür ve Sanat Festivalinin başlayacağını ve 24 Eylül tarihinde Tekirdağ’da çeltik sempozyumunun düzenleneceğini hatırlatarak konuya duyarlı yaklaşılmasını istedi.Bayram kutlamasına katılan vatandaşlar ise bayramın birlik, beraberlik içinde geçmesi temennisinde bulundular.Protokol Bayram Ziyaretlerinde BulunduBelediye Meclis Salonundaki bayramlaşmanın tamamlanmasından sonra Kaymakamımız Sayın Mehmet Ali GÜRBÜZ, başkanlığındaki heyet; Cezaevi, Devlet Hastanesi, EmniyetMüdürlüğü, Jandarma Komutanlığı ve Gümrük Müdürlüğünü ziyaret ederek, görevi başında bulunan memurların bayramlarını kutladılar.Bayram ziyaretlerinin bir bölümüne CHP Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR’da katılarak, iyi bayramlar temennisinde bulundu.
KAYNAK:İPSALA KAYMAKAMLIK SİTESİ

Gaziler Günü İpsaladada Kutlandı

Edirne iline bağlı İpsala ilçesindede Gaziler günü kutlandı.Yurdumuzu, devletimizi, bizi biz yapan değerleri miras bırakan, bu uğurda en kıymetli varlıkları olan canlarını feda etmekte tereddüt etmeyip bunu bir şeref sayarak ölüme koşan şehitleri ve gazileri anmak için düzenlenen “Gaziler Günü” programıİpsala ilçesinin Cumhuriyet Meydanında yapılan törenle kutlandı.Bugün sabah saat 09.30’da Atatürk Anıtına çelenklerin konulmasıyla başlayan program; daha sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söylenmesiyle devam etti.Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ise P. Ütğm. Gökhan BAŞOL yaptı. BAŞOL konuşmasına milli mücadele sonrasında kazanılan büyük zaferin mimarı ulu önder ATATÜRK’e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından mareşallik ve gazilik unvanının verildiği günün 88.nci yıldönümü olduğunu, Sakarya Meydan muharebesinin kazanılmasını müteakiben 19 Eylül 1921 tarihinde; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79 uncu birleşiminde alınan karar ve 153 sayılı kanunla Mustafa Kemal Paşa’ya Mareşallik rütbesi ve Gazilik unvanı verildiğini kaydederek başladı.Türk Milletini birbirine bağlayan değerlerin başında, tarih sayfalarına altın harflerle yazılan kahramanlıklar, toprak, bayrak ve vatan uğruna verilen canlar geldiğini ifade eden BAŞOL,”dünyanın en hassas ve stratejik bölgelerinden birinde yer alan ülkemiz; laik ve demokratik yapısıyla, bölgede bir istikrar unsuru ve uluslararası toplumun saygın bir üyesi olarak, birlik ve beraberliğini bütün tehditlere rağmen sürdürebiliyor ve güzel topraklarda bağımsız, onurlu yaşabiliyor ise, bunu aziz şehitlerimize ve siz gazilerimize borçludur.Türk silahlı kuvvetleri ve yüce Türk milletinin bir mensubu olarak sizi temin ederim ki; dün sizlerin yaptığı gibi bugün de bizler,aynı inançla bu aziz vatanın birliği ve bütünlüğüne,ulusal değerlerine saldıranlara karşı her zaman kanımızı akıtmaya,canımızı feda etmeye hazırız.Bundan kimsenin şüphesi olmasın!”dedi.P. Ütğm. Gökhan BAŞOL’un konuşmasının ardından Gaziler Günü Programı askeri gazinoda yapılan ikramla sona erdi.
Yazan :İpsala Kaymakamlık

Kardeşini döveni fena dövdüler

Kırklarelinin Vize ilçesine bağlı Çakıllı beldesindemeydana gelen kavgada, bir kişi ağır şekilde yaralandı.
Edinilen bilgilere göre; kardeşi H.G.’nin (18) bir gün önce dövülmesini hazmedemeyen ağabeyler O.G.(25) ve T.G.(27) ertesi gün asırlık çınar ağacının karşısında yakaladıkları Ş.Ç.(35) adlı vatandaşı feci şekilde dövdüler. Kardeşler tarafından dövülen Ş.Ç.’nin yanında bulunan ancak kavgayı ayırmayı başaramayan E.E.(29) adlı vatandaş, korkutmak amacıyla evden ruhsatlı av tüfeğini aldı. Ancak olay yerine geri dönene kadar kavganın bittiğini gören E.E. bir anlık dalgınlıkla tüfeği Ş.Ç.’ye kaptırdı. Ş.Ç. ise uzaklaşan gençlerin ardından havaya ateş etti. Kavgadan sonra ciddi şekilde yaralanan Ş.Ç. adlı genç kaldırıldığı Vize Devlet hastanesinden sevk edildiği Kırklareli devlet hastanesinde tedavi altına alındı.
KAYNAK:VİZE HABER GAZETESİ

İNSANLIK DAHA ÖLMEMİŞ

YERDE BULUNAN 10 BİN LİRA SAHİBİNE TESLİM EDİLDİ
Tekirdağ iline bağlı Hayrabolu İlçesinde meydana gelen olayda, yolda bulunarak Zabıta Müdürlüğüne getirilen 10 bin TL, sahibine teslim edildi. Cezmi Cıroğlu, yolda bulduğu 10 bin TL'yi, Hayrabolu Belediyesi Zabıta Amirliği’ne teslim etti. Hayrabolu Belediyesi Zabıta Amiri Kutsal Türkyılmaz, 100'lük demetten oluşan 10 bin TL'yi teslim alarak sahibinin bulunması için belediyeden anons yaptırdıklarını söyledi. Türkyılmaz, daha sonra paraların kendisine ait olduğunu iddia eden Esat Engin'in kendilerine gelerek parayı nasıl kaybettiğini anlattığını, yaptıkları incelemeler sonucu bunun doğrulandığını belirtti. Türkyılmaz, Engin'e paranın teslim edildiğini kaydetti.
HABER:HAYRABOLU İNTERNET SİTESİ

Türkiye Partisi Çorlu ilçe binasında basın açıklaması yaptı

Doç.Dr. Abdüllatif Şener ve 33 kurucu üye tarafından 25.05.2009 tarihinde kuruluşu ilan edilen Türkiye Partisinin Tekirdağ kurucu İl Başkanı olarak Süleyman Furuncu atandı. Çorlu İlçe disiplin kurulu belde ve köy teşkilatlarını kurmak üzere Kurucu İl Başkanı olarak Mehmet Kaya atandı.
Önceki gün Çorlu İlçe binasında basın açıklaması yapan Mehmet Kaya, Türkiye’nin siyasi yaşamına damga vuracak değişim ve yeniliğin partisi olan Türkiye Partisinde Kurucu İl Başkanı olarak görevlendirilmemin onuru içinde bulunmaktayım dedi. Mehmet Kaya ayrıca, 66 vilayette teşkilatlanmış bulunmaktayız, genel kurucu başkanımız Abdüllatif Şener iktidar bir partiden istifa etmiştir bunun nedeni devletin iyi yönetilmemesi, memura, çiftçiye, emekliye, işçiye hak ettiği değerin verilmemesidir.
İşte bizi Türkiye Partisi olarak insanımıza gereken değeri vermek için buradayız, yeni bir oluşum için buradayız Türkiye’yi gerektiği yerlere getirmek için teşkilatlandık dedi.
Mehmet Kaya Kimdir ?
29.12.1952 tarihinde Balıkesir İli Gönen ilçesi doğumlu, 4 yaşında babasının görevi icabı İstanbul iline yerleşti, ilk-orta-lise tahsiline müteakip 1972 yılında İstanbul İlinde Emniyet Teşkilatına katılarak sırasıyla Bingöl, Kayseri, Çorlu olmak üzere Emniyet Teşkilatının birçok biriminde başarıyla görevini tamamlayarak 1995 yılında kendi isteğiyle başkomiser rütbesi ile emekli oldu. Emeklilik hitamında Berkay Tekstil Sanayiinde 3 yıl personel müdürlüğü, 2004 yılında Çorlu Balıkesirliler derneğini faaliyete geçirerek dernek başkanlığı görevini hala sürdürmektedir.
Çorlu ilçesi Şahbaz köyünden evli olup 4 çocuk babası, 2 torun sahibidir.
HABER VE FOTO:Samet AKSOY

Kurtuluş Mücadelesinin Simgesi Olan Top, Sergilenmeye Başlandı

Tekirdağ'da, kurtuluş mücadelesinin simgesi olan asırlık top, bakım ve onarımının yapılmasının ardından yeniden sergilenmeye başlandı.
Tekirdağ Belediye Başkanı Adem Dalgıç, kentin kurtuluş mücadelesi sırasında düşmanlara karşı kullanılan topun, aynı zamanda 53 yıl boyunca iftar saatini bildirmek için Ramazan ayında Çiftlikönü tepesinden ateşlendiğini söyledi.      Belediye şantiyesinde bakıma aldıkları 94 yıllık topun, mekanik aksamı ve ahşap tekerleklerinin yenilenmesinin ardından yeniden Cumhuriyet Meydanı'nda sergilenmesi yönünde karar aldıklarını ifade eden Dalgıç, bunun üzerine topun koyulacağı bölgede çevre düzenlemesi yapıldığını bildirdi.      Şehir merkezine girişte Liman Başkanlığı binasının yanındaki alanda çimlendirme yapılarak, buraya kırmızı güllerin dikildiğini ifade eden Dalgıç, yenilenen topun düzenlemesi yapılan alanda sergilenmeye başlandığını ve bölgenin yeni bir görünüm kazandığını kaydetti
KAYNAK:www.habercorlu.com

Başkan Yardımcısı AİHM`e Başvurdu


Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesi Belediyesine yönelik olarak 2008 yılının Haziran ayında gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan ve 15 aydan bu yana tutuklu olarak yargılanan Çorlu Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Soner Demir, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne taşıdı. Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen son duruşmaya katılan Soner Demir`in avukatı Tamer Öner tutuklama nedenlerinin yerinde olmadığını ve hukuksuzluğun tespiti için AİHM`e müracaat etmek zorunda kaldıklarını söyledi ve AİHM`e yaptıkları müracaat dilekçesini Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi`ne sundu.
Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen duruşmaya Çorlu Belediyesi eski başkanı ve yardımcıları ile diğer sanıkların tutuklu bulundukları Silivri L Tipi Kapalı Cezaevi`nden sabah erken saatte getirilmeleri ile başlandı.
20. celsesi görülen davada ‘icbar suretiyle irtikap’ ile suçlanan eski belediye başkan yardımcıları Hüseyin Alan ve Soner Demir suçlamaları kabul etmediler.
Tutuklu eski Belediye Başkan Yardımcısı Soner Demir savunmasında cebir ve irtikaptan yargılanmakta olduğunu belirterek; “ Cebir ve irtikap kabul edilecek ne yapmışım, kimi tehdit etmişim, kime irtikap yapmışım kendisi şikayetçi olmadığını ve cebir ve tehditte bulunmadığımı söyledi. 1,5 yıldır cezaevinde yatıyorum beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum diye konuştu.
Soner Demir adına savunma yapan avukatı Tamer Öner, 15 aydan bu yana tutuklu olarak yargılanan müvekkilinin durumu ile ilgili olarak AİHM`ne başvurmak zorunda kaldıklarını söyledi. Avukat Öner savunmasında; “Devamlı olarak tahliye taleplerimiz reddedilmiş, kararlara itiraz edilmiş, itirazı inceleyen mahkemede itiraz sebeplerimizi karşılamadan genel olarak mahkeme kararlarının yerinde olduğunu söyleyerek taleplerimizi reddetmiştir. Müvekkilimin İmar Müdürlüğü ile hiç alakası yoktur. Bu konu hiç dikkate alınmamıştır. Tüm işlemler kendi iradesi dışında gerçekleşmiştir. Müvekkilimin bir bedel talep etmesi söz konusu olmadığı halde bu husus dikkate alınmamıştır. Tutuklama kararı verilirken Ceza Mahkemesi`nde yazılan gerekçeler aynen yazılmıştır. Tutuklama işleminin hukuki olmadığı kanaatindeyiz. Aleyhte hiçbir delil bulunmayan müvekkilim hakkında tutuklama şartları oluşmadığı halde tutuklandığı, tahliye taleplerimiz sürekli reddedildiği için tutuklama nedenlerinin yerinde olmadığını düşünerek, bu hukuksuzluğun tespiti için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne müracaat etmek zorunda kaldık. Bu hususta yapılan başvuru dilekçesinin bir örneğini sunuyorum. Tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum” ibarelerine yer verdi.
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıklara ve vekillerine ayrı ayrı esas hakkındaki beyanlarını yazılı olarak sunmaları hususunda süre verilmesi ve sanıkların, haklarındaki kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, sanıkların davranışlarının tanıklar, mağdurlar ve başkası üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususunda kuvvetli şüphe oluşturması, sanıklara isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti ile eylem hakkında kanunda yazılı cezanın üst sınırı, mevcut delil durumu ve dosya kapsamı ile adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı dikkate alınarak tutukluluk hallerinin devamına, duruşmanın 2 Ekim gününe bırakılmasına karar verdi.
KAYNAK:www.habercorlu.com

20 Yıl 10 Ay Hapis Cezasına Çarptırıldı

Eski Tekirdağ Ülkü Ocakları Başkanı Bilal Albayrak'ı öldürmek suçundan tutuklu Sinan Kocabey, 20 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.      Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Bilal Albayrak'ı öldürmek suçundan Kırklareli Cezaevinde tutuklu sanık Sinan Kocabey (19) ile ağabeyi Salih Zeki Albayrak katıldı.      Kimlik belirlenmesinden sonra söz alan Kocabey, Albayrak'ı öldürmek için kimsenin kendisini azmettirmediğini, yaptıklarından çok pişman olduğunu söyledi.      Mahkeme heyeti, duruşma sonunda tutuklu olarak yargılanan Kocabey'in, ''kasten adam öldürmek'' ve ''ruhsatsız silah taşımak'' suçlarından 20 yıl 10 ay hapis cezasına çaptırılmasına karar verdi.      Heyet, ayrıca Kocabey'e 500 TL idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.         
  -OLAY-          
Eski Tekirdağ Ülkü Ocakları Başkanı Bilal Albayrak (30), geçen yıl 9 Temmuzda, Mimar Sinan Caddesi'ndeki iş yerinin önünde tabancayla ateş edilerek ağır yaralanmış ve daha sonra tedavisinin yapılması için kaldırıldığı Tekirdağ Devlet Hastanesinde ölmüştü.      Olayı gerçekleştiren Sinan Kocabey (19), suç aletiyle birlikte gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. 
KAYNAK:www.habercorlu.com

Trafik Kazası 1 ölü 3 yaralı

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi ölürken 3 kişide yaralandı. Kazada otomobil sürücüsü 89 promil alkollü çıkarken, beton bariyerlere çarpması sonucu kendisi yaralanırken yanında bulunan arkadaşı hayatını kaybetti. Araçta bulunanlardan biri ağır iki kişi olmak üzere toplam 3 kişi yaralandı.
Çorlu’da 4 arkadaş bayramın 1. günü iddiaya göre alkol aldıktan sonra gece saat 03:00 sıralarında Değermenköy’de bulunan evlerine doğru yola çıktı. Çorlu istikametinden İstanbul istikametine giden Murat Çılgın idaresinde ki 59 YP 099 plakalı araç Değermenköy girişinde köprü üzerine geldiği sırada iddiaya göre alkolünde etkisi ile direksiyon hâkimiyetini kaybederek beton bariyerlere çarptı.
Çarpmanın etkisi ile otomobil sürücüsü Murat Çılgın yaralanırken yanında bulunan arkadaşı Emin Gökalp hayatını kaybetti. Araçta bulunan Alpay Civan ağır, Fatih Mert ise hafif şekilde yaralandı.
Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken olay yerinde hayatını kaybeden Emin Gökalp Çorlu Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı
KAYNAK:www.habercorlu.com

Çeltik Tarla Günü yapıldı

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından düzenlenen Çeltik Tarla Günü, Cuma günü, İpsalada, DSİ 114. Şube Müdürlüğü yakınındaki Hüseyin Soydana ait tarlada gerçekleştirildi.
Saat 15.00 sıralarında, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın ilk konuşmasını, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Necmi Beşer yaptı.
Beşer, “Ülkemizde çeltik üretimi, 10-15 yıl öncesine kadar ihtiyacın ancak %30’unu karşılarken bugün bu oran %70’lerin üzerine çıktı. Hiçbir ülkeden ithalat yapmadan çeltik tohumu üretiyoruz. Türkiye yakın bir zamanda çeltik ihraç eder hale gelece.” dedi.
İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz de İpsala’nın, çeltik üretiminde Türkiye’nin yıldızı olduğunu ifade ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Eylül ayı İpsala için önemlidir. Tarla günü aynı zamanda <10.> başlangıcıdır. Çeltiğin daha iyi ve daha verimli olması için belediye olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. 500 dönüm bir alanı tohum işine ayırmak istiyoruz. Bu konuda ilgililerden yardım isteyeceğiz.”
İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz ise çeltik üreticilerinin 5 aydır yoğun bir şekilde emek sarf ederek ürünü yetiştirmeye çalıştıklarını kaydetti ve “İnşallah emeklerinin karşılığını alırlar. Geçen hafta bölgemizde sel felaketi yaşandı. Bazı bölgelerimiz zarar gördü. 200 bin dönüm çeltiğin ekildiği bir ilçede fazla bir zararın olmaması tesellimizdir.” şeklinde konuştu.
Etkinliğin son konuşmasını AK Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Necdet Budak yaptı.
Türk bilim adamlarının önemli başarılara imza attığını vurgulayan Budak, çeltik tohumu yetiştirmede belli bir noktaya gelindiğini vurguladı.
Budak, şöyle devam etti: “Bilim adamlarımıza güvenmemiz ve onları desteklememiz gerekiyor. Trakya olarak çeltik konusunda Türkiye’ye örnek olduk. Hamzadere ve Çakmak barajları bittiği zaman çeltik ekimi artacak. Cumhuriyet tarihinde ilk kez prim sistemini uyguladık.”
Necdet Budak, sertifikalı tohumun verimi artıracağını da sözlerine ekledi.
Daha sonra, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü görevlisi Halil Sürek, tarlaya ekilen çeltik çeşitleri konusunda üreticileri bilgilendirdi.
KAYNAK:www.ipsala.com

20 Eylül 2009 Pazar

Yürüyüş Parkuru Çalışmaları Başladı

Tekirdağ iline bağlı Saray ilçesinin BüyükYoncalı Beldesinde Yürüyüş yolu yapılacak. Belde Belediyesinden yapılan açıklamada .Bozaba yolu üzerine yapılacak olan yürüyüş yolu 1200 metre uzunluğunda 2 metre genişliğinde olacak
En kısa zamanda tamamlanması planlanan yürüyüş parkurunun tamamında aydınlatma ve ağaçlandırma olacak.Parkur 2 ayrı noktada genişleyerek jimnastik ve spor aletleri konulacak.Yolun ortasında dinlenme alanı oluşturularak spor yapan vatandaşların dinlenmesi sağlanacak. Yürüyüş parkurunun asfaltla arası yaklaşık 1.2 metre şev ile ayrılarak, olası kazalara karşı önlem alınmış olacak.Kasabanın içinden başlayarak, yürüyüş parkurunu tamamlayan herkes bol oksijenli,ağaçlarla çevrili ormanlık alana ulaşabilecek denildi

KAPAKLIDA DUMANSIZ HAVA SAHALARI DENETLENİYOR


19 Temmuzda uygulamaya giren sigara yasağı nedeni ileTekirdağ iline bağlı Çerkezköy ilçesinin Kapaklı Beldesinde Kapaklı Belediyesi Zabıta ekiplerince kurulan denetim ekipleri kahvehane, pastane ve çeşitli işyerlerine denetimlerini gerçekleştirmeye başladılar. Sigara yasağındaki denetimleri Zabıta Müdürlüğü'nden ve Sağlık Grup Başkanlığı'ndan gelen görevliler tarafından yapılıyor. Sigara yasağı uygulanmasının yeni başladığı için vatandaşlara daha çok ikaz amaçlı denetimlerini sürdürdüklerini belirten ekipler, vatandaşların yasağa uyduklarını gözlemlediklerini ve yapılan bu denetimlerin uygulamanın başladığını hissettirmek amaçlı yapıldığını belirttiler. Ekipler özellikle denetimlerde sigara yasağı levhasının olup olmamasına dikkat ederken, levhası olmayan iş yerlerinin en kısa zamanda uyarı levhası alması uyarıları yapılıyor. Ekipler işyeri sahiplerine sigara yasağı konusunda da açıklayıcı bilgilendirmede bulunuyorlar. 19 Temmuzdan itibaren kamuya açık kapalı alanlarda sigara içenlere 69 TL, içirenlere 560 TLden 5.600 TLye kadar, uyarı afişi asmayanlara 1120 TL ve yere izmarit sigara kağıdı atanlara 25 TL ceza uygulanmaya başlandı. Denetlenen büfe ve marketlerde 18 yaşından küçüklere sigara satılmaması, sigaraları stantlarında sigaraların görülmemesi ve sigara afişi gibi reklam içeren materyallerin bulunmaması konusunda bilgilendirmede bulunuldu. Denetimde bulunulan işyeri sahipleri sigara yasağının işlerini oldukça azalttığını vatandaşları bu yasağa birden bire alışmalarının zor olacağını ve sigara yasağını desteklediklerini ifade ettiler.
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...