***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

6 Ocak 2010 Çarşamba

Üzüm Çekirdeği Yaşlanmayı Önlüyor....


Üzüm, çoğumuzun sevdiği bir yaz meyvesidir. Pek çok insan üzüm yerken çekirdeklerini çıkarır. Peki, hiç düşündünüz mü üzüm yerken attığımız üzüm çekirdeklerinin faydaları olabileceğini? Ya da dünyanın en iyi üzümlerinin Türkiye’de yetiştiğini? Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre üzüm çekirdeğinin vücudumuza pek çok yararı tespit edilmiştir. Üzüm çekirdeği, bilim adamlarının yaptığı çalışmalar sonucunda sağlığa pek çok yararı tespit edilmiş, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede ilaç niyetine satılmaya başlamıştır. Üzüm çekirdeğinin, ödemden, ağrıya, yanmadan, damarların yenilenmesine kadar pek çok hastalığın tedavisinde kullanıldığını belirten uzmanlar, üzüm çekirdeğinin yaşlanma etkilerini de geciktirdiğini söylüyorlar. Üzüm çekirdeği, bilim adamlarının yaptıkları sağlığa faydalarıyla ilgili açıklamalarda rağbet görmeye başlamış, son yıllarda adeta trend haline gelmiştir. Ülkemizde de hızla yaygınlaşan üzüm çekirdeği, özellikle kan damarlarını onarıcı yönüyle hayati önem taşıyor. Vücudumuzun her bölgesi kanla besleniyor. Kılcal damarlardan, geniş atardamarlara kadar, kan damarları ağı bizim yaşam hattımızı oluşturuyor. Eğer kan damarlarımız yaşlanır, hastalanır, zayıflar, incelir ve kan sızdırırsa, sağlığımız tehlikede demektir. Eğer oksijeni taşıyan kan, vücudumuzda sağlıklı bir şekilde dolaşmıyorsa kalp kasımız hasar görebilir. Kullanıldığında üzüm çekirdeğinin etkisi burada devreye giriyor, zayıflamış kan damarlarını güçlendirirken, dolaşım bozukluklarının da önüne geçerek, vücut kan akışının sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlıyor. Üzüm çekirdeğinin en önemli özelliğinin, tamamen doğal olmasından kaynaklandığını belirten uzmanlar, çekirdeğin, damar hastalıklarını tedavi ederek, zayıflamış kan damarlarının yapısını güçlendirdiğine dikkat çekiyorlar. Üzüm çekirdeği bilinen en güçlü antioksidandır... Yapılan bazı testlerde, E vitamininden 50 kat daha güçlü olduğu ortaya çıkmıştır. İlk kez Fransa'da keşfedilen Üzüm çekirdeği 40 yıldır Avrupa'da, özellikle üzüm bağlarının çokluğu ile bilinen Fransa'da etkili bir biçimde kullanılmaktadır. Üzüm Çekirdeğinin Keşfedilmesi Üzüm çekirdeğinin yararları ilk olarak 1947 yılında Bordeaux Üniversitesi'nden tıp, Fransız Kimyacı ve tıp profesörü Jack Masquelier tarafından keşfedilmiş. Çekirdek ilk kez hamileliğinden dolayı aşırı ödemi olan fakülte dekanının eşine, dekan tarafından verilmiştir. Jack Masquelier, üzüm çekirdeğini keşfedişini şöyle anlatıyor:Dekanın eşi, şişmiş bacakları sebebiyle o kadar güçlükle yürüyor ve o kadar yorgun görünüyordu ki yüzünden, çektiği acılar belli oluyordu. Ne yapabilirim, bu kadının acılarını nasıl dindirebilirim diye düşündüm. Sonra dekanın eşine üzüm çekirdeği verdiğini gördüm.Dekanın eşi 48 saat içinde iyileşmişti. O zaman ben Üzüm çekirdeğinde özel bir şeyler olabileceğini düşündüm. Doktor Masquelier ve ekibi üzüm çekirdeğinin varis üzerindeki etkisini kanıtlayan dokuz deney yapmışlar. Üzüm çekirdeğini, göz kamaşması, gece körlüğü, maküler dejenerasyon gibi göz sorunları, arterit, saman nezlesi, alerji ve burun kanamalarını tedavisinde de kullanılmışlardır.Dr. Masquelier "düzenli olarak üzüm çekirdeği alırsak, damar duvarlarımızın güçleneceğini söylüyor" Üzüm çekirdeğine ihtiyacınız olup olmadığını nasıl anlarsınız? • Sabah, dişlerinizi fırçaladığınızda diş etleriniz kanıyorsa • Göz korneasında kan lekesi varsa• Geceleri kendinizi yorgun hissediyorsanız• Baldırlarınızda şişlikler ve ödem varsa, Sizde damar zayıflığı var demektir ve bu durumda üzüm çekirdeğini kullanmanız gerekir."1995 yılında İtalya'da yapılan bir araştırmada, 150 miligramlık üzüm çekirdeğinin ağrıyı, yanmayı, karıncalanma hissini ve atardamarların şişme derecesini azalttığı ve kullanılan ilaçlardan, daha hızlı ve üzün süreli etkili olduğu saptanmıştr. 1985 yılında ise, Fransa'da 28 gün boyunca 100’e yakın hasta üzerinde yapılan deneylerde, 300 miligramlık üzüm çekirdeğinin, ağrıyı, karıncalanma hissini geceleri giren bacak kramplarını ve şişkinliğini yüzde 50’den daha fazla azalttığı görülmüştür. Üzüm çekirdeği, gözler üzerinde de etkili oluyor. Gece görüşünde önemli olan parlak ısıların neden olduğu göz kamaşmasını geçirmeye de yardımcı oluyor.Fransa'da yapılan bir başka araştırmada 100 deneğe 5 hafta boyunca günde 200 miligram üzüm çekirdeği verilmiş. Bu deneme, parlak ısılara maruz kalan gözleri görme keskinliğine yeniden kavuşmayı artırdığını ortaya koymuş. Ve yapılan testlerde üzüm çekirdeğinin, uzun süre bilgisayar karşısında çalışmanın neden olduğu göz gerilimini geçirdiği ve miyop kişilerde retinanın işlevini ve duyarlılığını düzelttiği görülmüş. Ayrıca, üzüm çekirdeğinin tansiyonu ve etkilerini düzenlemeye yardımcı olduğu belirtiliyor. Araştırmalara göre, yüksek tansiyonlu kişilerin, genellikle çok geçirgen olan, zayıf kılcal damarlara sahip olduğu tespit edilmiş, bu kişilerde kılcal damarlarının kanaması ve göz retinasındaki kan damarlarının yırtılma olasılığının daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Üzüm çekirdeğinin Anti-Aging etkisi Üzüm çekirdeği anti aging etkisi ile de .dikkat çekiyor. Damarları koruduğu ve yenilediği için yaşlanma etkilerini geciktirerek, cildin daha genç görünmesini sağlıyor. Üzüm Çekirdeği Ekstresi, içerdiği Proantosiyanidin maddesiyle, bilinen en güçlü antioksidant olma özelliğini koruyor. Üzüm çekirdeğinin antioksidant etkisi, E vitamininden 50 kat, C vitamininden ise 20 kat daha fazla. olduğu belirtiliyor. Antioksidanların Vücudumuza Etkileri Vücut hücreleri tarafından üretilebildiği gibi, dışardan da (gıdalar, vitaminler) alınabilen kimyasal maddelerdir. Gıdalarla alınabilen en önemli antioksidanlar, betakaroten, E ve C vitaminleridir. Soluduğumuz havadaki oksijen, (yanlış beslenme, sigara, alkol…) serbest radikallere dönüşüyor ve toksin (zehir) etkisi göstererek vücudumuzda bazı zararlı maddelerin oluşmasına sebep oluyor. Örnek olarak, demirin paslanması ve balığın sudan çıktıktan sonra ölmesi, oksijenin zararlı etkilerine yol açıyor. Antioksidanların etkisi burada devreye girerek, vücudumuzu serbest radikallere karşı koruyor ve toksinin zararlı etkilerini engelliyor. Bilim adamlarının yaptığı bir diğer araştırmaya göre, vücudun antioksidan üretimi 25 yaşından sonra yavaşlıyor. Bu yavaşlamanın sonucunda antioksidan eksikliğinin yol açtığı deformasyonların yok edilmesi için bilim adamları, bilinen en güçlü antioksidanın organik olarak yetiştirilmiş üzüm çekirdeği ekstresi olduğunu söylüyorlar. Üzüm çekirdeği, düzenli kullanıldığında bağ dokularını güçlendiriyor, cilt sarkmalarını engelliyor, cildi elastikiyetine kavuşturarak yumuşak ve düzgün olmasını sağlıyor. Üzüm çekirdeğini ne kadar kullanmalıyız? Günlük olarak 150 ile 300 miligram kullanılabilir. Damar sağlığını korumak için ise, günde 5-10 gram yeterli olarak görülmektedir. Üzüm çekirdeğini kimler kullanmalı:• Kan damarlarının güçlenmesine ihtiyaç duyan kişiler• Cildinde kırışıklıkları yoğun olan kişiler• Cildi cansız ve solgun olanlar• Cinsel yaşantısında kendisini yetersiz hissedenler• Kalple ilgili sorunları olanlar• Ani kalp krizi riski olanlar • Görme gücünde yaşlanmayla ilgili bozulma olanlar• Şişlikler ve ödem sorunları olanlar • Yüksek tansiyonu olanlar• Kolayca kanama ve morarma eğilimi gösterenler• Daha önce kanamaya bağlı felç geçirenler• Şeker hastalığı olanlar • Varis ve hemoroit gibi soruları olanlarYukarıda üzümün, bahsedilen faydalarından bir çoğunun çekirdeğin damarları onarıcı özelliğinden kaynaklanıyor. Çünkü damarlar, insan bedenini ayakta tutan en önemli ana mekanizmalardan biridir. Damarların bozuk olması vücudumuzda birçok hastalığa neden olabilmektedir.. Böylece üzüm çekirdeği damarları onararak, başka hastalıklarında iyileşmesinde çok önemli bir etkiye sahip oluyor. Türkiye dünyanın en iyi üzümlerini yetiştiriyorAnadolu, bağcılığın ve şarabın ana vatanı olarak bilinir. Anadolu'da şarap yapımı için en uygun üzüm çeşitlerinin başında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yetişen Boğazkere ve Öküzgözü üzümleri geliyor. Bu iki üzümden, dünyanın en iyi kırmızı şaraplarından biri elde ediliyor. Batı Anadolu'da beyaz şarap yapılan Emir üzümü de dünyanın en iyi şaraplık üzümlerinden biri olarak gösteriliyor. Türkiye'de bir de Kara adıyla anılan bir üzüm çeşidi var. Bu üzüm çeşidi ülkemizin değişik yörelerinde farklı adlarla biliniyor. Kara adıyla anılan bu üzümden çok başarılı kırmızı şaraplar üretiliyor. Kalecik Karası üzümü, bağcılığa ve şaraba merak saran kişi ve kuruluşların yeni gözdesi olma yolunda hızla ilerliyor.
-- Mehmet Zeki AYDENİZ Gıda Teknikeri

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...