***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

30 Kasım 2009 Pazartesi

BUDAK; Uzunköprü’de 1.259 üreticiye 1.594.000 TL

Buğday ve çeltik ürününe verilen destek kapsamında Edirneli üreticilerin hesaplarına bugün itibariyle 8.078.000 TL aktarıldığını belirten AK Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Necdet Budak, “Edirne-Merkezde 316 üreticiye 497.000 TL, Keşan İlçesinde 852 üreticiye 794.000 TL, Uzunköprü İlçesinde 1.259 üreticiye 1.594.000 TL, İpsala İlçesinde 1.813 üreticiye 2.900.000 TL, Havsa İlçesinde 730 üreticiye 942.00 TL, Meriç İlçesinde 548 üreticiye 713.000 TL, Enez İlçesinde 239 üreticiye 211.000 TL, Lalapaşa İlçesinde 167 üreticiye 194.000 TL, Süloğlu İlçesinde 190 üreticiye 233.000 TL olmak üzere 6.114 çiftçimize toplam 8.078.000 TL destekleme ödemesi yapılmıştır.” dedi. Milletvekili Necdet Budak, “Edirneli çiftçilerimizin alın teri dökerek bin bir emekle gerçekleştirdiği üretimin karşılığında alacakları paraların hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diyerek açıklamalarını bitirdi.
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ GÜRSES GAZETESİ

UZUNKÖPRÜ BELEDİYE BAŞKANI İŞBİLEN: -''UZUNKÖPRÜ KENDİNİ AŞACAKTIR''

Edirne iline bağlı Uzunköprü ilçesinin son dönemlerde yer alan projelerle ulusal anlamda kendini geliştirdiği ve tanıttığı bildirildi.
Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen, Edirne'nin büyük ilçelerinden biri olan Uzunköprü'nün son yıllarda ürettiği projelerle adından sıkça söz ettirmeye başladığını söyledi.
Uzunköprü'nün en son canlı yayınla adını duyurduğunu ifade eden İşbilen, şöyle devam etti:
özellikle Ergene Nehri kirliliği konusunda ciddi adımlar atıldı. İlçede 5 yıllık Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu'nun inşaatı başlayacak. Milli Piyango çekilişinin canlı yayın ile yayınlanması sonucu Uzunköprü'nün tanıtımı ülke sınırları dışına çıktı.
Kısaca, Uzunköprü'nün son dönemde yaptığı projeler, ilçenin gelişmesine ve tanıtılmasına büyük katkı sağladı. Ben inanıyorum, Uzunköprü yakın zamanda kendini aşacaktır.''
KAYNAK:TRAKYANETHABER

Motorsikletle aşırı hız ölüm getirdi

Tekirdağ’da aşırı hız yaptığı iddia edilen motosiklet sürücüsü, park halinde bir kamyonete arkadan çarparak hayatını kaybetti.Alınan bilgilere göre, Tekirdağ Belediyesi mezbahasında işçi olarak çalışan L. D. (37), motosiklet kullanan arkadaşlarıyla birlikte gezintiye çıktı. İddiaya göre motosikletli grup Malkara istikametine giderken yarışa başladı. Bu sırada kontrolden çıkan L. D.’nin motosikleti, 100. Yıl Mahallesi’nde park halinde bulunan 59 ER 237 plakalı kamyonete arkadan çarptı. Kazada ağır yaralanan L. D., kaldırıldığı Tekirdağ Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Kamyonet sürücüsü ise araçtaailesini beklediği sırada motosikletin arkadan çarptığını açıkladı. Olayın görgü tanıkları ise , motosikletlerin yarış yaptığını ve kazanın aşırı hız nedeniyle meydana geldiğini söyledi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Edirne'de çifte kaza

Edirne merkeze bağlı Bostanpazarı Semti'nde, İbrahim Çolak'ın kullandığı 35 DC 020 plakalı otomobil, Yaşar Deviren idaresindeki 22 RC 617 plakalı otomobille Edirne Mezbahası girişinde çarpıştı. Kazada yolun da kaygan olması nedeniyle sürüklenen iki otomobil, Bulgaristan'ın Filibe kentinden alışveriş için Edirne'ye gelen Edirne Hali köşesinde bekleyen Bulgar uyruklu ziyaretçilere çarptı.Kazada sürücüler ile 35 DC 020 araçta bulunan Yıldız ve Yusuf Ayık, Bulgaristan uyruklu rahip Rusi İvanov, Maria Georgiev Meşeva, Stefka Stoyka, Vasilla Slevanka İvanov, Ratka Nikolova Taneva ve Mari Dimitrova yaralandı. Olay yerine sevk edilen ambulanslarla yaralı sürücüler Edirne Devlet Hastanesine, Rusi İvanov, Maria Georgiev Meşeva Edirne Devlet Hastanesi Selimiye Ünitesine, Stefka Stoyka, Vasilla Slevanka İvanov, Ratka Nikolova Taneva ve Mari Dimitrova da Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Yetkililer, Ratka Nikolova Taneva'ın hayati tehlikesinin bulunduğunu belirtti.
KAYNAK.HABERTÜRK GAZETESİ

EDİRNE MİLLETVEKİLİ PAÇARIZ:''MECLİS TIKANDIĞI İÇİN UFUKTA BİR ERKEN SEÇİM GÖRÜNÜYOR''

CHP Edirne Milletvekili Bilgin Paçarız, meclisin tıkandığını, bu nedenle ufukta erken seçimin göründüğünü ileri sürdü.
Paçarız, partisinin Havsa İlçe örgütünce düzenlenen bayramlaşma töreninde, bayramlaşma törenine yoğun bir katılımın olmasından dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Edirne'de delege seçimlerinin tamamlandığını, sergilenen birliktelikten memnun kaldığını ifade eden Paçarız, Ankara'da da Ana muhalefet partisi olan partilerinin ellerinden geldiğince AK Parti'nin yanlışlarını engellemeye çalıştığını belirtti.
Engellenemeyen yanlışları Anayasa Mahkemesi'ne müracaatını yaparak engellemeye çalıştıklarını anlatan Paçarız, Türkiye'nin gündeminde olan ''Demokratik Açılım''ın, Türkiye Cumhurbaşkanı veya Başbakanının projesi, AK Parti'nin projesi olmadığını, ABD ve AB'nin böl parçala taktiği olduğunu ileri sürdü.
2.5 yıllık parlamento döneminin artık tıkandığını ifade eden Paçarız, şöyle devam etti:
''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de onlara bazı anayasa değişikliklerinde destek veriyor gibiydi. Ama artık onlarda destek vermiyor ve parlamento çalışamaz duruma geldi. Meclis kilitlendi.
Örneğin 1650 maddelik borçlar kanunu var. Tabii bu kanunda çek ve senet yasası da gündemde. 1650 maddelik bu yasanın ancak 55 maddelik bölümünü AKP ancak 1.5 ayda geçirebildi. Bu yasa önümüzdeki 1.5 yıl içinde ancak geçer diye geri çekti. Basit kanunları uzlaşılabilecek başka yasaları gündeme getirdi. Meclis tıkandığı için ufukta bir erken seçim görünüyor. Meclis bu yasaları çıkartamıyor. Yasama, yürütme ve yargı tamamen karışmış, bölüşmüş, kördüğüm olmuş vaziyette.''
Edirne Milletvekili Rasim Çakır da Kurban bayramında partililerin birlikte olmasından dolayı büyük bir keyif aldığını bildirdi.
Partililer olarak ortak hedeflerinin CHP'yi iktidar, Deniz Baykal'ı da Başbakan yapmak olduğunu vurgulayan Çakır, ''Yıllardır bu parti içerisinde kongrelerde ön seçimlerde yarıştık. Taraf olduk, bir birimize küstük, partimize küsmedik. Bu süreci böyle yaşadık. Bu bize özgü olan bir şeydir. CHP'de itaat, kapı kulluk, adamcılık yoktur. CHP'de parti vardır, partinin menfaatleri vardır. Bu kadar yoğun bir tartışma sürecinin sonunda buralara gelerek hala bir birimiz ile öpüşüp bayramlaşabiliyorsak kucaklaşıyorsak bu bizim insani değerlerimizden gelen bize özgü bir şeydir'' dedi.
CHP İl Başkanı Nejat Gencan da zor bir süreci birlik ve beraberlikle aştıklarını, bu bayramı farklı duygu ve düşüncelerle kutladıklarını ifade etti.
CHP Havsa İlçe Başkanı Fedai Işık da bu bayramda, geçmiş yıllarda hep görmek istedikleri bir tabloyu bir arada oluşturdukları için heyecanlı olduklarını kaydetti.
Bayramlaşmaya, milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclis, belediye meclis üyeleri ile partililer katıldı.
KAYNAK:TRAKYANETHABER

ERDEM ŞİRVANCI TRAFİK KAZASINDA HAYATINI KAYBETTİ


Kırklareli iline bağlı Lüleburgaz’a yerleşmiş olan Çorum Anadolu Lisesi fizik öğretmeni ve Çorum Nokta Dershanesi’nin kurucusu Erdem Şirvancı (45) dün sabaha karşı Lüleburgaz-Babaeski yolunda geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.
İki yıl önce Çorum’dan ayrılan ve Lüleburgaz’a yerleşen Erdem Şirvancı, Çizgiüstü Dershanesi Kırklareli Özel Şubesi Kuruculuğunu da yaptı. Erdem Şirvancı 1964 Amasya Merzifon İlçesi doğumluydu. Evli ve 2 çocuk sahibi Şirvancı mesleğe Çorum Anadolu Lisesi’nde başlamıştı

6 gündür kayıp çiftçinin cesedi bulundu

KIRKLARELİ’nin Lüleburgaz İlçesi’nde 21 Kasım günü evinden çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan çiftçi 76 yaşındaki İrfan Kenar’ın cesedi bulundu. Çamura batan otomobilini kurtaramayınca yürümeye başlayan ve kalp krizi geçirerek öldüğü tahmin edilen Kenar’ın cesedi, otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.Lüleburgaz’a bağlı Turgutbey Köyü’ndeki tarlasında 21 kasım günü bir süre çalışan İrfan Kenar, daha sonra kent merkezindeki evine dönmek üzere, kendi kullandığı 39 LH 742 plakalı otomobili ile yola çıktı. Ancak evine dönmedi. İrfan Kenar’ın ailesi, araştırmalarına rağmen bulamayınca durumu polis ve jandarmaya bildirdi.O günden beri arama çalışmalarını sürdüren ekipler, gelen ihbar üzerine otomobili Umurca Köyü yakınlarında buldu. Yapılan aramada, İrfan Kenar’ın cansız bedeni de otomobilin biraz ilerisinde yol kenarında bulundu. Otomobili çamura battığı için yürüyerek evine gitmek isteyen Kenar’ın yoğun sis nedeniyle yolunu bulamadığı ve yürürken kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. İrfan Kenar’ın paraları ve otomobilinin anahtarı ise cebinde bulundu. İrfan Kenar’ın cesedi otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Soruşturma sürüyor.
KAYNAK:MİLLİYET GAZETESİ

Cinayetten 7 yıl sonra yakalandı

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde, 2002 yılında kasten adam öldürmek suçundan aranan 1 kişi, İstanbul'un Pendik ilçesinde yakalandı.
Edinilen bilgiye göre, Lüleburgaz Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Müdürlüğü ile Pendik İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerince Pendik'te düzenlenen operasyonda, 2002 yılının kasım ayında Lüleburgaz Yıldız Mahallesi İbrahim Erol sokaktaki DSİ lojmanlarında Kemal Baykal'ı (58) 7.65 milimetre çapındaki tabancayla öldüren İsmail Batır (60) yakaladı.
Cinayetten 7 yıl sonra yakalanan Batır, Kırklareli Adliyesi'ne çıkarıldı.
Hakkında yakalama emri bulunan Batır, çıkarıldığı nöbetçi mahkemede tutuklanarak Kırklareli Cezaevi'ne konuldu.
KAYNAK:ZAMAN GAZETESİ

ADEM DALGIÇ : SAHİL BALIKÇI BARINAĞI YIKILACAK

Tekirdağ belediye başkanı Adem Dalgıç bir toplantıda yaptığı açıklamada; Tekirdağ Sahil de bulunan Balıkçı barınağının yıkılma kararı olduğunu açıkladı. Bilirkişi raporuna göre Tekirdağ sahil de yer alan balıkçı barınağının yıkılması gerektiğini söyleyen Başkan Dalgıç, balıkçı barınağının kendilerine bağlı olmadığını ama balıkçı barınağının tekrardan Tekirdağ belediyesi yönetimine geçmesini istediklerini söyledi. Dalgıç bunun için çalışmaların sürdüğünü ve barınak ile ilgili şubat ayında son bir mahkemesinin olduğunu belirtti. Ayrıca balıkçı barınağı ile ilgili tutulan bilirkişi raporunda barınağın usulüne uygun kullanılmadığının tespiti üzerine, bu şekilde kullanımından dolayı Tekirdağ belediyesine çok ciddi bir ceza geldiğini, ceza miktarının 50 bin TL olduğunu sözlerine ekledi. Başkan Dalgıç, hukuki sürecin tamamlanmasıyla balıkçı barınağı ile ilgili gerekli düzenlemelerin yapılacağını belirtti.
KAYNAK:KANAL 59

14 bakan geçti, bitmedi


1992'de 8 bakanın katılımıyla temeli atılan Tekirdağ Kültür Merkezi, ödeneksizlik kurbanı. Aradan geçen 17 yılda 14 kültür bakanı eskiten inşaatın tamamlanabilmesi için 15 milyon liraya ihtiyaç var
silinmemesi gereklidir! F.M.-->Tekirdağ'da 1992 yılında 8 bakanın katıldığı törenle temeli atılan kültür merkezi inşaatı, aradan geçen 17 yılda 14 bakan eskitti. Değişen kanunlar ve hükümetler nedeniyle yapımı yılan hikayesine dönen kültür merkezi inşaatı, ödenek olmadığı için çürümeye terk edildi. Kültür Bakanlığı, Tekirdağ'daki Atatürk Bulvarı üzerinde kültür merkezi kurma kararı almış, 1992 yılında dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar ve beraberindeki 7 bakanın katıldığı törenle projenin temeli atılmıştı. Ancak 2002 yılına kadar 10 yıllık süreçte sadece idare merkezi inşaatı tamamlandı ve ödenek olmadığı için inşaat durduruldu. Daha sonra tekrar ihaleye çıkarılan inşaat, değişen hükümetler ve kanunlar nedeniyle bir türlü tamamlanamadı. Yeni gelen hükümetin bakanlığı eski ihaleyi kabul etmedi. Bakanlık ile müteahhit firma mahkemelik oldu.

15 MİLYON TL GEREKİYOR

Bugüne kadar 14 Kültür Bakanı eskiten kültür merkezi çürümeye terk edildi. Halen sorumluluğu Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda olan projenin tamamlanması için 15 milyon liraya ihtiyacı olduğu belirtildi. 1992 yılında inşaatın temellerini attığını belirten müteahhit firma yetkilisi 65 yaşındaki Salih Polat, 17 yıl geçmesine rağmen ödenek yetersizliği nedeniyle inşaatın bitirilemediğini söyledi. Polat, "Galiba inşaatın bitişini görmeye ömrüm yetmeyecek" dedi.


Temeli atıldığı günden bu yana görev yapan bakanlar:
Fikri Sağlar, 20 Kasım 1991 - 27 Temmuz 1994

Timurçin Savaş 27 Temmuz 1994 - 27 Mart 1995

Ercan Karataş, 27 Mart 1995 - 24 Haziran 1995

İsmail Cem, 7 Temmuz 1995 - 6 Ekim 1995

Köksal Toptan, 6 Ekim 1995 - 30 Ekim 1995

Fikri Sağlar, 30 Ekim 1995 - 6 Mart 1996

Agah Oktay Güner, 6 Mart 1996 - 28 Haziran 1996

İsmail Kahraman, 28 Haziran 1996 - 30 Haziran 1997

İstemihan Talay, 30 Haziran 1997 - 9 Temmuz 2002

Suat Çağlayan, 9 Temmuz 2002 - 18 Kasım 2002

Hüseyin Çelik, 18 Kasım 2002 - 14 Mart 2003

Erkan Mumcu, 17 Mart 2003 - 15 Şubat 2005

Atilla Koç, 21 Şubat 2005 - 29 Ağustos 2007

Ertuğrul Günay, 29 Ağustos 2007-
KAYNAK:SABAH GAZETESİ

TEKİRDAĞ KURBAN BAYRAMI KUTLAMALARI

Tekirdağ da kurban bayramı kutlamaları devam ediyor. Bayram boyunca camilerin dolup taştığı vatandaşların eş dost ve akraba ziyaretlerine önem verdiği kurban bayramı ziyaretleri bayramın son günüde devam etti.Bayramın birinci günü Bayram ziyaretleri çerçevesinde Tekirdağ valisi Zübeyir Kemelek ve protokol yetkilileri Tekirdağ polis evinde vatandaşlar ile bayramlaştı. Bayramlaşmanın ardından İl jandarma komutanlığı, Tekirdağ kapalı cezaevi ve Zübeyde hanım huzur evini ziyaret eden yetkililer, buradan Tekirdağ devlet hastanesine geçerek yatan hastaları ziyaret ettiler. Ziyaretler Erkek yetiştirme yurdu ziyareti ile son buldu

29 Kasım 2009 Pazar

YENİKARPUZLUDA ASKER ADAYLARINA VEDA GECESİ


Edirne iline bağlı İpsala ilçesinin Yeni Karpuzlu Beldesinde vatanı görevini yapmak için askere gidecek olan gençler için veda partisi düzenlendi. İpsala Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz, belediye düğün salonunda düzenlenen veda partisinde, kendisinin de bir asker adayı olduğunu belirtti. Askere gidecek 89/4 tertip gençlerin arasında olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Gürbüz, ''Bende bir Mehmetçik adayıyım. Daha askerliğimi yapmadım. Bizim toplumumuzda asker ocağı Peygamber ocağıdır. Kutsal bir yerdir. Kasabamızdan askere gidecek tüm Mehmetçik adaylarına şimdiden hayırlı teskereler dilerim'' dedi. Belediye Başkanı Tevfik Şahinbaş da dünyaya gelen her erkeğin onurla gururla askerliğini yaptığını söyledi. Askerliğin kutsal olduğunu vurgulayan Şahinbaş, ''Bu vatani görevimizi hepimiz yapmak zorundayız. Tüm asker adaylarımızı kutluyorum'' diye konuştu. Veda partisine, İlçe Emniyet Müdürü Fahrettin Soydan, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Baki Deniz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Dursun Erdem, asker adayları ve aileleri katıldı. Veda partisinde, Kaymakam Mehmet Ali Gürbüz ile askere gidecek gençlere ayyıldızlı oyalı yazma takıldı. Asker adaylarının Kurban Bayramı sonrası birliklerine teslim olacağı kaydedildi.
KAYNAK.www.ipsala.com

27 Kasım 2009 Cuma

KIRKLARELİNDEN KISA KISA

MOPET HIRSIZLIĞI
Kırklareli'nde kilit takılarak park edilen mopet çalındı. Edinilen bilgiye göre, Pınar Mahallesi Pazarcık Sokak'ta O.Y'ye ait 39 AS 682 plakalı mopet kilitlenerek park edilmiş durumda iken çalındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
KAPISI AÇIK UNUTULAN AHIRDAN KOYUN ÇALINDI
Lüleburgaz ilçesinde kapısı açık unutulan ahırdan bir koyun çalındı. Edinilen bilgiye göre, Güneş Mahallesi Anafartalar Sokak'ta R.G'ye ait ahırın kapısının açık unutması sonunu 11 koyundan biri çalındı. R.G, koyununun bulunması için Lüleburgaz İlçe Emniyet müdürlüğüne başvurdu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
AĞAÇTAN DÜŞEN KİŞİ YARALANDI
Pınarhisar ilçesinde ağaçtan düşen bir kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Beylik Mahallesi 3. Göçmenler Sokak'ta 75 yaşındaki E.O, dallarını budamak için çıktığı ağaçtan düştü. 112 Hızır Acil servisi ekiplerince Pınarhisar Devlet Hastanesine kaldırılan yaşlı adamın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
KAYNAK:www.gazetetrakya.com

Greve katılan öğretmenlere soruşturma

Tekirdağ'da, Kamu-Sen ve KESK'in 25 Kasım'daki bir günlük iş bırakma eylemine katılan 400 öğretmen hakkında soruşturma başlatıldı. Greve yoğun katılımın olduğu Tekirdağ"da İl Milli Eğitim Müdürlüğü, kent genelinde yaptığı inceleme sonucunda greve katılarak okullarına gitmeyen 400 öğretmeni belirleyerek soruşturma açtı.

TEKİRDAĞ İLİNDEN KISA KISA

ÇIKAN KAVGADA 1 KİŞİ YARALANDI
Tekirdağ'da ''kız meselesi'' nedeniyle çıkan kavgada 1 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, C.A. ile H.B. arasında ''kız meselesi'' nedeniyle çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Bunun üzerine H.B. arkadaşları Ş.K. ve A.O.D. ile C.A'yı dövdü. H.B, daha sonra ruhsatsız tabancayla 2 el ateş ederek C.A'yı göğsünden ağır yaraladı. C.A, Tekirdağ Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Olayla ilgili adli makama sevk edilen H.B, tutuklandı. Ş.K. ve A.O.D. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İŞ YERİNDE YANGIN
Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde, bir iş yerinde çıkan yangında maddi hasar meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.Ş. iş makinesinin ayarlarını yaptığı sırada dinamodan çıkan kıvılcımlar makinedeki kimyasal parçaları tutuşturdu. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınarak söndürülen yangında, maddi hasar meydana geldi.
GÖZLÜK HIRSIZLIĞI
Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde bir iş yerinden 253 gözlük çalındı. Edinilen bilgiye göre, Alpullu Caddesi'nde Ahmet Aydın'a ait iş yerine giren kimliği henüz belirlenemeyen kişiler, 253 gözlük çaldı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
KAYNAK:www.trakyanethaber.com

Yolda Yürüyen Bayana Elle Taciz eden sanık Hastanelik oldu.

Tekirdağ iline bağlı Çorlu İlçesi'nde, yolda yürüyen bir bayanı elle taciz eden 25 yaşındaki Y.H., isimli şahıs çevredekiler tarafından yakalanarak, dövüldü. Y. H., öfkeli vatandaşların elinden polisler kurtardı. Çorlu ilçesinde 23 yaşındaki Ö.A., adlı bayan evine giderken Oturduğu apartmanın kapısına gelen Ö.A.'nın yanına bu sırada kendisini takip eden Y.H. gelerek elle tacizde bulundu. Şoke olan Ö.A sokağa çıkarak bağırmaya başlayınca, bayana tacizde bulunan ve kaçmaya çalışan Y. H. çevredekiler tarafından yakalanarak dövülmeye başlandı. Y. H. öfkeli grubun elinden olay yerine gelen polis ekipleri tarafından güçlükle kurtarıldı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Y. H. hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Küçük kız domuz gribinden öldü

2 yaşındaki S.G, yüksek ateş nedeniyle kaldırıldığı Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. İki yaşındaki kızdan alınan kan örneklerinde domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsü pozitif çıktı. Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yaşayan Muşlu bir ailenin kızı olan 2 yaşındaki S.G, yüksek ateş şikayetleri ile ilk olarak 22 Kasım günü Çorlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İki gün Çorlu'da tedavi edilen küçük ateşinin yükselmesi üzerine Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanenin ikinci katında bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Servisi'ne yatırılan S.G isimli küçük kız önceki gün yüksek ateş nedeniyle hayatını kaybetti. Savcılık tarafından ilk otopsisi yapılan S.G'den kan örneği alınarak tahlil için İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'ne gönderildi. Yapılan tahlillerin ardından küçük kızın halk arasında domuz gribi olarak bilinen H1N1 virüsü taşıdığı ve bu nedenle hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre son üç gün içerisinde 49 kişinin öldüğü H1N1 virüsü nedeniyle Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde panik yaşandı. İlk kez bir hastanın domuz gribi nedeniyle hayatını kaybetmesi enfeksiyon servisinde çalışan sağlıkçıları da tedirgin etti. Hastanenin enfeksiyon servisinde 8 kişinin daha domuz gribi tedavisi gördüğü ve bunlardan 6'sının çocuk olduğu öğrenildi. Son üç günde meydana gelen 49 ölümle birlikte Türkiye'de domuz gribi nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 161'e yükselmişti.
KAYNAK:www.24haber.com

Roma Hukuku – 1

YÖK, Türkiye tarihinin hoş olmayan yıldönümlerinden biri olan kendi kuruluş yıldönümü yaklaşırken bu kara günün utançla anılmasını gölgeleyecek, gündemi bulandıracak bir karara imza attı. Nitekim mayası tuttu ve gündem yeni bir ‘gereksiz’ ile dolduruldu.

Söz konusu gereksiz gündemin adı: ‘Roma Hukuku’. Yapılan uygulama karşısında duyarlı çevreler, bu duyarlılıklarının haklı bir göstergesi olarak tepkilerini ortaya koydular. Bu tepkiler yaşanan kaygının doğal bir sonucuydu.

Konu akademik bir mecra ile ilgili olmakla birlikte sonuçları hepimizi ilgilendiriyor. Bu sebeple her vatandaşın müdahil olma hakkı bulunuyor. İşte bu tepkilere tepkisini(!) gösteren akademisyenler de çıkıyor, kendi söylemlerini ortaya koyuyor.

Bu ‘akademik’ hocalardan biri (Doç.Dr. Mustafa ŞENTOP, “Yine mi laiklik elden gidecek-I”, Zaman Gaz., S:27, 27 Ekim 2009 Salı) yapılan uygulamayı haklı göstermeye çalışırken;

« “Roma Hukuku dersinin kaldırıldığı”, “bu dersin Türk hukukunun Batılı temellerini teşkil ettiği”, “bu temellerin değiştirilmeye çalışıldığı”, “İslam Hukuku dersinin getirildiği”, “hukukun İslamlaştırıldığı”, “Roma Hukuku dersinin Cumhuriyet’ten sonra hukukun laikleştirilmesiyle fakültelere konulduğu” gibi tamamen yanlış ve yalan bilgiler...»[1] Diyor.

Listede sayarken «“İslam Hukuku dersinin getirildiği” gibi tamamen yanlış ve yalan bilgiler...» Diyor. Ama 10 satır sonra aynı yazının içerisinde «... bağnazlığın akademi’ye yakışmadığının altını çizmek gerekir; okuyun, öğrenin, bilerek karşı çıkın.»[2] Diyor. Eğer getirilmediyse nasıl okuyor öğreniyoruz? (Soru!) Yani; daha önce okuyup öğrenmiyor muyduk? (Soru!) Yalan yanlış var! Evet, haklısınız.

«Fakültelerde ders başka akademik yapılanma başkadır; birçok ders anabilim dalı yada bilim dalı olarak teşkilat yapısında yer almadığı halde varlığını korumaktadır. ... İslam Hukuku Anabilim Dalı da bilim dalına dönüştürülmüş ve Hukuk Tarihi’ne bağlanmıştır. »[3]

Bilim dalı ile ana bilim dalı arasındaki ayrımın yapılmasında İslam Hukuku’nun; Hukuk Fakülteleri kadrosundaki yapısını emsal göstermek; aynı dersin İlahiyat Fakültelerindeki ve Edebiyat Fakültelerindeki varlığını yok saymak olur.

İslam Hukuku dersinin ısrarla okunmasındaki isteklilik; yazıda; ( «... farklı hukuk sistemlerinin mukayese edilmesi, tartışılması gerekmektedir ... Hukuk kaybolmaktadır.» [4] ) farklı hukuk sistemlerinin tartışılmasının gerekliliği bahisle tekrarlanmaktadır. Söz konusu tartıştırmanın amacı değişimdir! (Türbe kültürüne, insanın insana (şeyh, derviş, keşiş gibi kemirgenlere) taptığı bir şirk düzenine doğru değişim...)

«Güçlünün ve ideolojinin emrinde bir “alet”e dönüşen hukuk “adalet” temelinden büyük ölçüde sapmıştır. Bu gerçeğin temelinde “hukuk algısı”ndaki sorunlar yatmaktadır.» [5] Diyor. Çok klişe bir söylem. Ama bu sözler uygulamayı savunan tarafa yakışmıyor. Çünkü tümüyle doğru!

Son olarak: «İslam Hukuku, tarihî bir hukuk sistemi olmayıp halen birçok ülkede doğrudan ve dolaylı olarak uygulanan bir pozitif hukuk sistemi olduğu için Hukuk Tarihi ile ilişkilendirilmiş olması yanlış bir karardır.» [6] Diyor.

Asıl sorunun gün yüzüne yansıması da burada kendini iyice göstermiş oluyor. Yazı boyunca midede tutulan taş bu satırlarla kusulmuştur.

Çünkü burada ‘pozitif hukuk sistemi’ diye sözü edilen nokta önemli.
Biz ona kısaca ‘şeriat düzeni’ diyoruz!

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ

Roma Hukuku – 2

Roma Hukuku Anabilim Dalının, bilim dalı statüsüne getirilmesi ile ilgili kararın savunmasını yapan yazı dizisinin ikinci bölümünden başlayalım;

«Roma Hukuku’nun bir ders olarak okutulması Cumhuriyet’ten önce, 1869 tarihli Maarif-i Umûmiyye Nizamnamesi’yle yapılmıştır. Sadece Roma Hukuku değil, Fransız Medenî Kanunu ayrı bir ders olarak o zaman öngörülmüştü. Bazen Roma Hukuku hem birinci hem de dördüncü sınıflarda iki kez olmak üzere okutulmuştur.» [7]

Osmanlı Medeniyetinde mevcut sistemin istismarlar ile zarar görmesi ve daha batılı (Sistemle bütünleşik) bir model kurma eğilimlerinin bir yansıması olarak 1869 düzenlemesi yapıldı. Batıya açılma Tanzimatla birlikte başladı der dururuz ya. İşte bunlar yapıldı. Böylece kendi sistemimiz istismara açık modeli modifiye edilecek yada değiştirilebilecekti. Dersler getirildi ki; bu sistemi entegre etmek kolay ve rahat olsun. (Son cümleyi bir daha okuyun!) Osmanlı’nın son yollarında sistemin doğru düzgün işleyen hiçbir yanı kalmamıştı. Bu çarpıklığa ve bozukluğa rağmen Meşrutiyet’in ilan edilmesi ve ilk anayasa oluşturulması bu zeminin eseridir.

«Bir kere, hukuk sistemi sadece kanunlardan ibaret değildir, pozitif hukuk değildir. Hukuk sistemi kanunları da içeren geniş anlamda bir hukuk kültürüne dayanmaktadır. Kanunlar başka ülkelerden tercüme olunup iktibas edilebilir ama hukuk kültürü transfer edilemez.» [8] Diyor. Çok klişe bir söylem. Ama bu sözler uygulamayı savunan tarafa yakışmıyor. Çünkü tümüyle doğru! (Aynı durum I. Yazıda da vardı.)

Konunun amacı ve sonuçlarını bir tarafa bırakırsak; hocanın yazısında (Doç.Dr. Mustafa ŞENTOP, “Yine mi laiklik elden gidecek-II”, Zaman Gaz., S:26, 28 Ekim 2009 Çarşamba);

«YÖK Yürütme Kurulu’na ait bir yetkinin YÖK Genel Kurulu kullanılmasıyla alınan bir kararın hukuki sakatlıklar taşıdığı ...» [9] Diyor. Bu durum; konunun usul yönünden ele alınabilecek bir durumdur.

Usul aşamasına gelmeden olayın vukuunun esas yönünden irdelenmesi gerekir. Ülkemizde –her dönemde- yaşanan idari despotizmi kırmak için konunun idari yargıya gitmesi en doğru seçenektir.

Duyuları yetersizleşmiş otoritenin duyargalarına ulaşabilmek için sesini yükseltmek zorunda kalanlar yerine kulaklardaki pamukların çıkarılması gereklidir. Bunun için (sesini duyurmak ve iletişim için) bile otoriteye yaklaşılabilmesini sağlamak çok daha akıllıca olacaktır.

«Dersin V. Yüzyılda Roma’da yaşayan Romalılara değil de, XXI. Yüzyıl Türkiye’sinde yaşayan öğrencilere anlatıldığının farkında olarak belirlenmiş bir müfredatın gerekli olduğu unutulmamalıdır.» [10] Diyor. V. ve XXI. Yüzyıl ayrımı yaparak müfredatının değiştirilmesi hesaplanan ders; günlerce kamuoyunu meşgul eden skandala konu olan ders olamaz! Öyle değil mi? (Sanırım burada bir karışıklık oldu.)

«... hukuku eleştirip geliştirmek için de önem verilen bir hukuk felsefesi eğitimine ihtiyaç vardır.» [11] Diyor. Evet önem verilen bir hukuk felsefesi eğitimi gereklidir. Zaten Roma Hukuku bu felsefenin temel yapı taşlarından biridir. Zaten bütün sorun da burada.

Tanzimat sonrası geldiği belirtilen Roma Hukuku, Fransız Medenî Kanunu gibi dersler modern dünyanın kullandığı hukuk sisteminin felsefi altyapısını oluşturur. Bu gün ülkemizde de yürürlükte olan hukuk sisteminin “temel taşları”dır. Bir binayı çökertmenin en kolay yolu, temeldeki taşlardan birini almaktır. Yalnız unutulan durum şudur:

Bu tür taşların üst üste koyulması ile yükselen binalar için bir mühendislik kural vardır: Temelde bir sorun olduğunda; hep kendi üzerine çöker! Birileri yanlışlıkla altında kalmasın.

Çünkü oyulmaya çalışılan temel Türkiye Cumhuriyetinin temeldir.

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ

Cehalet ve Siyaset:Bilginin yeri yoksa(Murat SEVGİ)

Mustafa Kemal Atatürk; "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacak." Derken öğretmenleri sadece övmedi. Üzerlerinde mevcut sorumluluğu da hatırlattı.. Çünkü öğretmen, akla ve akıl toplumuna giden yoldaki ilk basamaklardan birisidir.

* Siyasetin kötülüğü, cehaletten beslenmesinden kaynaklanır.
* Cehalet toplumlarda kurutulamayan, derin bir bataklıktır.
* Cahilsiz bir toplum yok denecek kadar az bir ihtimaldir. Sorun; cahilin var olması değildir. Esas sorun cahilin, toplumdaki seviyesinin doğru belirlenememesidir.

Bu seviye belirleme işini sağlayan değerler; bilgi, beceri, deneyim ve akıldır.
Eğer bir toplumda aklın egemenliği ortadan kalkarsa o toplum akıl yerine başka değerleri(!) egemen kılar. Ki böyle durumlarda aklı besleyen değerler; bilgi, beceri ve deneyim yara almış demektir. Bu ilişki tek yönlü bir ilişki değildir. Oluşan yara, toplumun tavrını etkiler. Toplumun tavrı da yaranın derinleşmesine etki eder. Sonuçta kısır bir döngü sarmalı, hep kötüye yönlenerek sürer.

Egemenliği elinde tutan akıl, tek bir kişinin yada bir kesimin aklı değildir. Toplumun top-yekun aklı, aklî eğilimi yönetenin eylemlerinde kendine şekil bulur. Böylece yöneten, 'topluma rağmen' uyguladığı eylemlerde bulunmaz.

Akıl toplumunda birey cehaletten uzaklaştıkça yükselir. Yükseldikçe aklı, daha çok bilgi, beceri ve deneyime sahip olur. Bunlara sahip oldukça daha da yükselir.

Toplumsal yapılar için düşünülebilecek en büyük sorunlardan biri olan ‘sınıf kavramı’ kriter olarak bilgi göz önüne alındığında yeni bir şekil alır. Bu sistemin içinde cahillerin yeri en alttadır. Sınıflar arasında kademeler yoktur. Bireylerin önünde basamaklarla birbirinden ayrılmış sınıflar yerine sürekli ve kesintisiz bir rampa vardır. Her birey bir bebek olarak dünyaya gelişi ile birlikte bu rampanın en altında, sıfır noktasında başlar.

Gün ve gün, öğrendikçe, yukarı çıkar ve bu yolculuğunu hayatı boyunca sürdürür. Rampanın son noktasında geldiğinde bilgi, beceri ve deneyimi ona bu rampaya yeni bir eklenti yapma şansı verir. Bu eklentinin adı, buluştur, icattır, keşiftir.

Pozitif bilimler, bütün güçlerini aklın besinleri olan bu üçlüden elde ederler.

* Bilgi, bir çeşit mirastır. Kendinin ve kendinden önceki akılların ürünüdür. Her bilimde soruları cevaplandırır, açıklar ve içinde çözümleri barındırır. Cevapları (o an için) olmayan yeni sorular üretir.

* Beceri, o bilimin metodolojisidir. Yöntem ve uygulamaların standartlarını belirler.

* Deneyim, önceki eylemlerin sonuçlarından faydalanmaktır.

Bunlar, diğer bir deyişle; teori, deney ve hüküm kavramlarıdır. (Yani sadece üçlünün adı değişmiştir.)

Hükme varılan şey; yeni bilgidir, buluştur, icattır.
Hükme varan şey; akıldır.

Burada akıl yürütme işi yapılırken, sahip olunan 'bilgi'den, bu bilgiyi kullanmaktaki 'beceri'den ve uygulaması yapılan 'deney'imden yararlanılmıştır.

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?
Olmaz tabiki.

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ

26 Kasım 2009 Perşembe

30 araç birbirine girdi 10 yaralı

Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde etkili olan ve görüş mesafesinin 5 metreye kadar düştüğü sis nedeniyle çevre yolunda zincirleme trafik kazası meydana geldi. Her iki şeritte toplam 30 aracın karıştığı zincirleme kazada 10 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulansla hastanelere kaldırıldı. Kaza, sabah saat 08.15 sıralarında Çevre yolu Sağlık Mahallesi mevkiinde meydana geldi. Yoğun sis nedeniyle görüş mesafesinin 5 metreye kadar düştüğü yolda, Edirne istikameti'nde 20, Çorlu yönünde de 10 araç birbirine girdi. Her iki şeritte trafiğe kapatılırken, araçlarda bulunan 10 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı ve gelen ambulanslarla Çorlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis ekipleri yolu trafiğe tekrar açabilmek için kaza yapan araçların yoldan kaldırılması için uzun süre uğraştı. Çevre yolu yanında bulunan çöp alanından da yangın meydana gelmesi sisin etkisini arttırdı. Çöp alanından gelen duman ve etkili olan sis zincirleme trafik kazasında neden oldu. İstanbul istikametinden Edirne istikametine sabah erken saatlerde araçlarıyla işine giden vatandaşlar çevre yolu sağlık mahallesi mevkiine geldiği sırada yoğun sis ve çöp alanından gelen dumanlar nedeniyle bir birlerine çarpmaya başladı. İstanbul-Edirne şeridinde 20 araç birbirine girerken kaza yerine gelen trafik polisi araçlara müdahale etti. Trafik polisinin karşı şeritte bıraktığı aracına kazaya bakmak isteyen kamyon çarptı. Ardından Edirne istikametinden gelen diğer 10 araçta aynı bölgede birbirine girdi. Toplam 30 aracın zincirleme yaptığı kazada, Ömer Özçelik, Kadir Güçlü, Bayram Mercan, Mustafa Tuğcu, Selçuk Uzun, Kemal Demircan, Birsen Kolsuoğlu, Mücahit Kolsuoğlu, Sevgi Çelik, Fethiye Çavuşoğlu çeşitli yerlerinden yaralandı. Çorlu Kaymakamı Ali Dursun ve Çorlu Emniyet Müdürü Ayhan Taş kazanın olduğu yere gelerek incelemelerde bulundu. Yaklaşık 2 saat İstanbul’dan Edirne yönüne trafik kapanırken trafik ekipleri araçları yoldan kaldırmak için yoğun çaba sarf etti. Zincirleme trafik kazasında ölen olmazken 10 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Araçlarda maddi hasar meydana geldi. Kazadan yara almadan kurtulan vatandaşlar şoku uzun süre üzerlerinden atamadı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Trafik ekiplerinin kaza alanında bulunan araçları çekicilerle kaldırmasının ardından itfaiye ekipleri yolu yıkayarak İstanbul – Edirne Çorlu çevre yolu yaklaşık 2 saat sonra trafiğe açıldı.

Çorlu'da kaza;2 yaralı
TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesinde çevre yolunda ata çarpan otomobilin sürücü direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile bariyerlere çarptı kazada iki kişi yaralandı.
Kaza dün gece saat 22:00 sıralarında Çorlu çevre yolunda meydana geldi.Ercan Güler yönetimindeki 59 PN 554 plakalı otomobil Marmaracık mevkiinden Çorlu istikametine geldiği sırada önce ata çarptı daha sonra ise bariyerlere çarptı .Otomobilde bulunan Habibe Güler,Ümmügül Güler yaralandılar.Otomobilide ağır hasar meydana geldi.Yaralılar olay yerine gelen ambulans ile Çorlu Devlet hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındılar.Kaza ile soruşturma sürüyor
KAYNAK:www.habercorlu.com

Çorlu Belediyesi, ilçe genelinde bulunan parklarda çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.




Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi, ilçe genelinde bulunan parklarda çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.
Geçtiğimiz aylarda parklarda 22 oyun grubu kurularak halkın hizmetine sunulurken yürütülen son çalışmalarla bunlara 10 tane yeni oyun grubu ve 5 adet fitness takımı eklendi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün sorumluluğunda bulunan parklar yetişkinlerin spor yapıp vakit geçirebileceği ve çocukların güvenli bir ortamda oyun oynayabileceği alanlar olarak düzenleniyor. Sürekli olarak bakım yapılarak temiz tutulan parklarda gece aydınlatmaları da kurularak vatandaşların günü her saatinde yararlanabilecekleri şartlar yaratılmaktadır.
Yeşillendirme çalışmaları devam ederken, Çorlu’da yedi ayrı bölgede toplam 180 bin adet menekşe, 35 bin adet lale soğanı ekildi. Mevsimlik menekşeler parklarda ve yol kenarlarında güzel bir görüntü oluştururken lalelerin de bir ay içerisinde yeşereceği belirtildi. Ayrıca bayram süresince mezarlıkları ziyaret eden vatandaşlar mezarlara dikilmek üzere toprak örtücü özelliği bulunan buz çiçekleri dağıtılacak. Su tutma özelliğiyle susuzluğa karşı dirençli olan bu çiçekler mezarların üzerini kaplayarak güzel bir görüntü oluşturuyor.
Çorlu’yu yeşillendirmek için ara vermeden çalışan Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Sağlık Mahallesi yolu üzerinde bulunan Ahmet Taner Kışlalı tesislerinde de kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. Özellikle kış aylarında oluşan çamurdan dolayı kullanılamayan çim zemin kaldırılarak yerine sentetik saha yapılacak. Gerekli zemin hazırlıklarının tamamlanmasının ardından sahaya sentetik çim halı serilecek.
Yürütülen çalışmaları değerlendiren Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, “Çorlulu hemşerilerimizi hak ettikleri hizmetlerle buluşturmak için ara vermeden çalışıyoruz. Çorlu’nun dört bir yanını yeşillendiriyoruz. Parklarımız vatandaşların çocuklarıyla birlikte giderek vakit geçirebileceği sosyal ortamlar haline geliyor. Bütün projelerimizi hayata geçirdiğimizde Çorlu daha güzel ve gurur duyacağımız bir görüntüye kavuşacaktır,” diye konuştu.

SİNYALİZASYON VE MOBESE KAMERA SİSTEMİNDEKİ ARIZA GİDERİLDİ




Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinin Omurtak Caddesi’nin İstanbul yönündeki girişinde Kapalı Cezaevi önünde bulunan kavşakta Sinyalizasyonlarda ve Mobese Kamera Sisteminde meydana gelen arızadan dolayı bakım ve onarım çalışması yapıldı.
Arızanın meydana geldiği alanda incelemelerde bulunan belediye ekipleri yaptıkları incelemeler sonucunda Sinyalizasyon ve Mobese Kamerasını besleyen kabloların asfaltın altında kalan kısımlarda koptuğunu tespit etti. Fen İşleri Müdürlüğü ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ekiplerinin ortak çalışmasıyla asfalt kazılarak kabloların geçtiği borular daha derin bir seviyeye çekilerek bakım ve onarım çalışmaları yapıldı. Kazı yapılan yer yeniden asfaltlandıktan sonra trafiğe açıldı.
Yapılan bakım ve onarım çalışmalarının ardından trafiği düzenleme işlevi olan Sinyalizasyonlar sorunsuz bir şekilde çalışmaya başlarken, Çorlu Emniyet Müdürlüğü tarafından kontrol edilen Mobese Kamerası yeniden faaliyete geçti.
HABER VE FOTO:FATMA MİRAY KARAGÖZ

DSP Çorlu İlçe Yönetiminden Ziyaret


DSP Çorlu ilçe Başkanı Mustafa Varlı ve yönetim kurulu üyeleri ile beraber Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan’ a nezaket ziyaretinde bulundular.
İlçe Başkanı Mustafa Varlı yeni göreve gelmelerinden dolayı Belediye Başkanı Ünal Baysan’ ı makamında ziyaret ederek yönetim kurulu üyelerini tanıştırdı. Varlı ziyaretinde yerel siyasetçiler olarak Belediye ile uyum içerisinde olmaları gerektiğini belirtirken ‘amacımız halkımıza hizmet etmektir. Bu hizmetleri götürürken biz yerel siyasetçilere önemli görevler düşmektedir. Belediye ile uyum içinde olmak. Çalışmaları desteklemek gibidir. Göreve gelen arkadaşlarımızla beraber halkımıza götürülecek her türlü hizmette desteğimiz olacaktır.’
Belediye Başkanı Ünal Baysan DSP Çorlu ilçe teşkilatında göreve gelen yeni yönetim kuruluna başarılar dileyerek gösterilen nezaketten memnunluğunu dile getirdi.
HABER VE FOTO:ONUR EREN

HAVUZLAR MAHALLESİ’NDE KALDIRIM ÇALIŞMASI



Tekirdağ iline bağlı Çorlu’nun çeşitli bölgelerinde altyapı ve asfaltlandırma çalışmalarını sürdüren Çorlu Belediyesi, Havuzlar Mahallesi’nde ihtiyaç duyulan yerlere yeni kaldırımlar yapıyor.
Havuzlar Mahallesi’nde işlevsel bir konumda bulunan Anneler Caddesi’nde kaldırım yapım çalışması başlatan Fen İşleri Müdürlüğü, yol kenarına bordür taşı döşeyip dolgu ile yükselterek kilit taş döşüyor. Özellikle yağışlı havalarda sel oluşan caddede yürütülen çalışmaları gören vatandaşlar memnuniyetini dile getiriyorlar.
Belediye ekiplerinin çalışmalarını izleyen Havuzlar Mahalle Muhtarı Ahmet Özgür, “Anneler Caddesi, mahallemiz için önemli yere sahip. Özellikle kış aylarında bahçelere yayılan yağmur suları, apartmanların bodrum katlarında su sızıntısına sebep oluyordu. Kaldırımlar yükseltildiği için artık bu sorun ortadan kalkacaktır. Mahallemize yapılan hizmetlerden dolayı Çorlu Belediyesi’ne teşekkür ederiz.”diye konuştu.
HABER VE FOTO:ONUR EREN

ÇORLU BELEDİYE PERSONELİNE HİZMET İÇİ EĞİTİM




Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi’nde, personeli Taşınır Mal Yönetmeliği’yle ilgili bilgilendirme amaçlı bir seminer düzenlendi.
Belediye Meclis Üyesi Osman Öztürk’ün hazırlayıp sunduğu Taşınır Mal Yönetmeliği’nin kapsamı, uygulanması ve işleyişinin işlendiği seminer, Belediye Başkan Yardımcıları; Serhad Çatalkaya, Ahmet Sarıkurt ve Oktay Çolpan, daire müdürleri ve belediye personelinin katılımıyla, meclis toplantı salonunda gerçekleştirildi. Hazırladığı sunumu slayt gösterisi eşliğinde aktaran Öztürk, Taşınır Mal Yönetmeliği ile ilgili bilgiler verirken, söz konusu yönetmeliğin belediyenin çalışmalarında ne şekilde uygulanacağı da anlattı. Seminerde ele alınan konular Çorlu Belediyesi bünyesindeki ilgili birimlerin yetkililerince değerlendirildi.
Taşınır Mal Yönetmeliği’nin ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı seminerin sonunda 2010 yılında yürütülecek çalışmalarla ilgili olarak daha kapsamlı bilgilendirme toplantısı yapılması kararlaştırıldı.
HABER VE FOTO:GÜLAY KARAGÖZ

DOW VE ROHM AND HAAS SİNERJİSİNDEN GEBZE’YE 40 BİN TONLUK TESİS

Soldan sağa: Dow Doğu Avrupa ve Orta Doğu Afrika Plastik Katkı Maddeleri Satış Müdürü Giorgio Moretti, Dow Doğu Avrupa ve Orta Doğu Afrika Plastik Katkı Maddeleri Ticaret Müdürü Fabrizio Trinchero, Dow Türkiye Plastik Katkı Maddeleri Satış Müdürü Korhan Temel

Dow, Türkiye’ye plastik tesisi için33,5 milyon Euro yatırım yaptı Türkiye’ye plastik katkı maddeleri üretimi için 33,5 milyon Euro yatırım yapan dünya kimya devi Dow, Gebze’de kurduğu yıllık 40 bin ton üretim kapasitesine sahip tesis ile beklentilerinin çok üstünde başarı elde etti. Bu gelişimde Dow’ın hızla gelişen teknolojisi ve Ar-Ge desteğinin yanı sıra 2009 yılı başında satın aldığı Rohm and Haas firmasının da büyük katkısı oldu. Gelişmiş akrilik mukavemet artırıcılar ve plastik katkı maddelerde müşterilerin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen Dow, Gebze tesisinin faaliyete geçtiği Aralık 2008'den bu yana çok tercih edilen bir ürün olan mukavemet artırıcıları sayesinde satışlarında kayda değer bir artış gerçekleştirdi. Dow Kimya Şirketi'nin Gebze'de kurduğu tesis, hizmete girmesinin üzerinden bir yıl bile geçmeden büyük başarılara imza attı. Şirketin bu yılki Plast Eurasia'ya (19. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı) katılımı da büyüme ve başarı ile dolu bir yılın son noktasını simgeliyor. Türkiye’nin tüm Avrupa'da en büyük üç PVC profil pazarından biri olarak devasa bir fırsat sunduğunu vurgulayan Dow Doğu Avrupa ve Orta Doğu Afrika Plastik Katkı Maddeleri Ticaret Müdürü Fabrizio Trinchero, Türkiye’deki faaliyetlerin tüm Batı ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika piyasalarına da mükemmel bir köprü oluşturduğunu belirtti. Yerel müşterilerin Dow’ın Rohm and Haas'ı satın aldığı 2009 yılı başından bu yana neyin değişebileceğini görmeye can attıklarını ifade eden Trinchero sözlerini şöyle sürdürdü: “Dow’ın her geçen gün daha da gelişen teknolojisine ve Ar-Ge desteğine erişimimiz sayesinde, PVC'ler ve diğer plastikler için yüksek performanslı katkı maddeleri geliştirme alanındaki konumumuz daha da güçlenecek. Ve şimdi, Dow' ın bir parçası olarak, mevcut ürünlerimizle karşılaştırıldığında daha da yüksek performanslı katkı maddeleri tasarlama kabiliyetimiz garanti altında." Türkiye'ye ve tüm Doğu Avrupa PVC konvertörleri ve imalatçı müşterilerine ürün tedarik etmenin, Dow için kilit bir strateji ve uzun vadede önemli bir hedef olduğunu ifade eden Trinchero, bu yıl yaşanan olumsuz ekonomik koşullara rağmen, en büyük plastik katkı maddesi üretim tesisi olan Gebze’deki bu yeni tesiste çok büyük başarılar elde edildiğini söyledi. Trinchero, Dow’ın Gebze tesisinin şirketin, Türkiye'de plastik katkı maddeleri işine yaptığı 33,5 milyon Euro'luk yatırımın büyük bir kısmını temsil ettiğini belirtti. Dow'ın Türkiye'deki Plastik Katkı Maddeleri Satış Müdürü Korhan Temel ise bu yıl üçüncü kez katıldıkları Plast Eurasia’da, Dow’ın işletme ekibi ve teknik personelinin tüm bölgede birlikte çalışılan birçok müşteriyi ağırlama fırsatı bulduğunu söyledi. Temel, Rohm and Haas'ın temel taşı niteliğindeki bir mirası olan “yerinde-müşteri-destek” hizmetleriyle tanınan büyük tecrübe sahibi plastik katkı maddesi uzmanlarının, aynı hizmeti Dow müşterilerine de sunmaya devam edeceğini bildirdi. Dow’ın öne çıkan akrilik mukavemet artırıcıları ve işlem yardımcıları serisinin başında, Doğu Avrupa’da plastik işleyiciler arasında hızla kabul gören Paraloid™ KM-1 mukavemet artırıcı geliyor. Dow, yükselen başarı grafiğini büyük ölçüde, konut / ticari kaplama ve pencere profilleri, inşaat için kenar döşeme ve taban tahtası profilleri, teçhizat mahfazaları, tıbbi ürünler ve tüketim malları için PVC bileşenlerini geliştiren dinamik ve özel çözümleri, müşterilerle yakın işbirliği içinde geliştirmeye yönelik yaklaşımına borçlu olduğuna inanıyor. Şirket, maliyet etkinliği ve daha yüksek faaliyet marjları elde edilmesini hedefleyen PVC işleme ve imalat etkinliğini artırmak için sürekli olarak müşterilerle birlikte çalışıyor. Bu yılki Plast Eurasia Fuarı'nda, katılımcıların özellikle Dow’ın müşteri koşullarını yerine getirme ve hizmet sunma becerilerini öğrenmekten memnun olduklarını ve onlardan alınan tepkilerin de çok şey anlattığını söyleyen Temel, “Müşterilerimizle görüşmelerimiz plastik katkı maddeleri sektöründeki değerimizi ve güçlü konumumuzu bir kez daha teyit etti ve Dow'ın önümüzdeki yıllarda hizmet sunmak için ne kadar hazır olduğunu ilk elden öğrenmek bizi çok mutlu etti.” dedi. # # #Dow HakkındaDow, insanlığın gelişiminde büyük önem taşıyan değerleri sürekli olarak geliştirmek için bilim ve teknolojinin gücünü "İnsan Unsuru" ile birleştiren geniş yelpazeli bir kimya kuruluşu... Temiz su, gıda ve ecza ürünlerinden boya, paketleme ve kişisel bakım ürünlerine kadar her alanda destek vermek için kimya ve yenilikçiliği sürdürülebilirlik ilkeleriyle bir araya getiren şirket, ortalama 160 ülkede müşterilerine çok çeşitli ürünler ve hizmetler sunuyor. Dow, 2008 yılı itibariyle dünya çapında yıllık 57,4 milyar dolar satış yapıyor ve şirketin ortalama 46 bin çalışanı bulunuyor. 1 Nisan 2009'da Dow, 2008 yılı itibariyle dünya çapında 10 milyar dolarlık satışa sahip, 30 ülkede 98 üretim tesisi ve ortalama 15 bin çalışanı bulunan bir özellikli ürün şirketi olan Rohm and Haas’ı satın aldı.

25 Kasım 2009 Çarşamba

Bilge Köyü sakinleri dün Kırklareli'nde kendileri için hazırlanan konutlara yerleştiler -VALI AYDOĞDU; “BU INSANLARIMIZ ARTIK KIRKLARELILI"


"Gelecekler", "Geliyorlar" derken Bilge Köyü sakinleri dün sabah saat 08:00'da Kırklareli'ne geldi. Köylülerin ev eşyalarının plakasız kamyonlarla Kırklareli'ne getirilmesi dikkat çekti. Mardin katliamının sanıklarının aileleri toplam 84 kişi olarak aralarında çocuklarında bulunduğu bir grup halinde geldiler. Aileler devlet tarafından yaptırılan son derece lüks 32 daireye yerleştirildiler.
Yerleşme esnasında kapı önünde polis ekiplerinin sıkı bir güvenlik sağladığı görüldü. Bilge Köyü sakinlerinin konutlara yerleşimi yerel ve ulusal basın tarafından yakından takip edildi. Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu saat 12:45'te Bilge Köylü vatandaşların yerleşimini incelemek üzere Istasyon Mahallesi'ne geldi.
Vali Aydoğdu burada tüm basın mensuplarına konu ile ilgili bir bilgilendirme konuşması gerçekleştirdi.
Vali Aydoğdu konuşmasında şunları söyledi;
"Mardin'de yaşanan bir tahlilsizlikte mağdur olan vatandaşlarımıza Kırklareli ili kucağını açtı"
"Kıymetli basın mensupları, hepiniz çok önemli bir kamu görevi yapıyorsunuz. Bugün burada haber olacak bir tek şey var; Mardin'de yaşanan bir tahlilsizlikte mağdur olan vatandaşlarımıza Kırklareli ili kucağını açtı. Onların yaralarını tedavi edilecek, onlar teselli edilecek ve onlara burada yeni bir hayat sunulacak. Haber budur, teferruatına lütfen fazla girmeyelim. Burada bu insanlar oturacak. Burası onların konutları olacak, burada yerleşecekler, burada bir hayat kuracaklar. Benim sizlerden istirhamım şu saatten itibaren onları kendi haline bırakalım. Burada beklemeniz gerekmemektedir."
Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı; "Saklanan bir şey mi var?" sorusuna Vali Aydoğdu; "Mahremiyet denen, özel hayat denen bir şey var. Sizden hiçbir şey saklamıyoruz. Burada basın mensuplarının toplanmış olması bir anormallik oluşturuyor. Bu anormalliğin burada oluşmaması gerekir." şeklinde cevap verdi.
Vali Cengiz Aydoğdu, Bilge Köylü öğrencilerin öğrenim durumları, sağlık durumları hakkında her şeyin düşünüldüğünü, zamanla bu konularda her şeyin yapılacağını söyledi.
Vali Aydoğdu, basın mensuplarının bu işte kendilerine yardımcı olmalarını istedi. Insanların başka bir yerden daha farklı bir yere yerleşmesinin o bölgenin yerli halkı tarafından normal karşılanmayacak bir konu olduğunu belirterek, bu konuya farklı açılardan bakılarak abartılı sonuçlar ortaya çıkarılmaması gerektiğini savundu. Bir basın mensubunun; "Kapıda güvenliğin olması, polis noktalarının olması, tedirginlik yaratmıyor mu?" sorusuna Vali Aydoğdu "Burası Kırklareli'nin bir mahallesi her şey normale dönecek. Bu konuda tedbirlerimiz alınmış durumda. Bu insanlarımız bu saatten itibaren birer Kırklarelili olacak. Kırklareli'nde de buna karşı hiçbir tepki yok. Vatandaşlarımız elbette bir merak unsuru olabilir. O merakı bir tepki olarak değerlendirmeyiniz." cevabını verdi.
"Basın'a büyük görev düşüyor"
Bu konuda en büyük görevin basına ait olduğunun altını çizen Vali Aydoğdu, basının bu konuda kendilerine yardımcı olmalarını istedi. Dairelerin içine girmek isteyen basın mensuplarına şimdilik bunun yasak olduğunu belirten Vali Aydoğdu, ilerleyen zamanlarda her şey normale döndüğünde bu yasağın kalkabileceğini belirtti. Apartmanda tüm yetkili ve uzman personelin bu insanlar ile bir uyum içinde onlarla beraber yaşayacağını belirten Vali Aydoğdu, bu insanların geçimlerinin şimdilik sosyal yardımlaşma vakfınca karşılanacağını sözlerine ekledi. Güvenliğin ilk etapta sıkı bir biçimde sağlandığını belirten Vali Aydoğdu, daha sonra normalleşmenin sağlanacağını da kaydetti.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu daha sonra Bilge Köyü sakinlerinin yerleştiği daireleri gezerek onlara "hoş geldiniz" dedi. Bilge Köylülerin devlete karşı sonsuz bir şükran hissi içinde olduklarını belirten Vali Aydoğdu daha sonra siteden ayrıldı.
Bu sırada ulusal basın mensupları sitenin etrafında ki bloklarda yaşayan Kırklarelili vatandaşlar ile röportajlar gerçekleştirdi. Mikrofon uzatılan her vatandaş bu durumdan duyduğu tedirginliği dile getirerek yakın zamanda evlerini satıp buradan taşınmak istediğini söyledi. Bilge Köyü sakinlerinin Kırklareli'ne yerleşimini yakından takip eden çok sayıda özel televizyon kanalı canlı yayınlar ile dakika dakika bu olayı televizyonlardan tüm Türkiye'ye yayınladı. Bilge Köyü sakinlerinden bir ailenin ferdi olan Mustafa Çelebi, ulusal basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Devlet tarafından Kırklareli'ne getirildiklerinden ötürü mutluluk duyduklarını belirten Çelebi, burada güzel bir yaşam kurmak istediklerini söyledi. Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu Bilge Köylü vatandaşların yeni dairelerini gezdikten sonra tekrardan basın mensupları ile bir araya geldi. Vali Aydoğdu bu insanları anlamamız gerektiğini, bir uyum sıkıntısı yaşandığını, onlara yardım ederek yakın zamanda bu sıkıntıların ortadan kalkacağını belirtti.

KAYNAK:www.gazetetrakya.com

KEŞAN BELEDİYESİ ŞEKER VE LOKUM İMALATHANELERİNİ DENETLEDİ

Keşan Belediye Başkanlığı, İlçe Tarım Müdürlüğü ve İlçe Sağlık Grup Başkanlığı ekipleri birlikte yaklaşan Kurban bayramı öncesi Keşan’da şeker ve lokum imalathanelerini denetledi.
Keşan Belediyesi Zabıta memurları Doğan Şen ve Çetin Şahin ile İlçe Tarım Müdürlüğü’nden Talih Esencan ve Sağlık Grup Başkanlığı’ndan Kadir Arabacı’dan oluşan ekip Keşan’da bulunan şeker ve lokum imalathanelerini denetleyerek, hijyen şartlarını ve ruhsatla ilgili denetimleri gerçekleştirdiler.
Denetimlerde eksik veya hijyen şartları konusunda sorunları olan işyerleri sahipleri uyarılarak eksiklerini tamamlamaları konusunda kendilerine zaman tanındı.
Yetkililer bu denetimlerin insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu belirterek denetimlerin devam edeceğini belirttiler.
HABER VE FOTO:GÜLAY KARAGÖZ

ÇORLU BELEDİYE BAŞKANI ÜNAL BAYSANDAN KURBAN BAYRAMI KUTLAMA MESAJI


“Bayramlar, insanlar arasında sevgi ve saygının güçlendiği, dargınların barıştığı, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin yaşatıldığı günlerdir.
Toplumsal hayatımızda büyük bir önem taşıyan, birleştirici, bütünleştirici özelliği ile bizleri bir araya getiren, yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinin yaşandığı bu bayramda halkımızla aynı güzel duyguları paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileği ile başta Çorlulu hemşerilerimizin ve tüm ulusumuzun Kurban Bayramını kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim

ÜNAL BAYSAN

ÇORLU BELEDİYE BAŞKANI

Keşan Belediyesi Başkanlığı asfalt çalışmalarına devam ediyor…


Keşan Belediye Başkanlığı ekipleri Kurban Bayramı öncesi şehir merkezindeki cadde ve sokaklarda asfalt çalışmalarını sürdürüyor.
Ekipler, çeşitli cadde ve sokaklarda yolların bozuk olan bölümlerini asfaltlayarak onarıyor. Yetkililer asfaltlama çalışmalarına Kurban Bayramı sonrası da devam edileceğini ve şehirdeki bozuk olan ara cadde ve sokakların da asfaltlanmaya başlanacağını belirttiler.
HABER VE FOTO:GÜLAY KARAGÖZ

Rasim Ergene İlköğretim Okulu Öğretmenler Günü’nü kutladı…




Keşan Rasim Ergene İlköğretim Okulu, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle önceki akşam bir yemek düzenledi.
Yenimuhacır’ daki Özen Et Lokantası’nda düzenlenen yemeğe Okul Müdürü Kadri Baltakıran ile birlikte tüm okul öğretmenleri, emekli, okul öğretmenleri, Okul Aile Birliği yöneticileri ve veliler katıldı.
Saat 19.00’da başlayan yemekte konuşan Baltakıran, tüm Öğretmenleri Öğretmenler Günü’nü kutlayarak “Ben her zaman Rasim Ergene ailesi olduğumu söylüyordum. Bu yemekte gerçekten bizim ne kadar büyük bir aile olduğumuzu ortaya koymuştur. Ben tüm aile fertlerimize bu gecemize hoş geldiniz afiyet olsun diyorum “dedi.
Gece okul öğretmenlerinin çaldığı müzik eşliğinde söylenen türküler ve oynanan oyunlarla gece geç saatlere kadar devam etti.
HABER VE FOTO:GÜLAY KARAGÖZ

24 Kasım 2009 Salı

Çorlu Pazarcılar Odasından Megafonlu Hırsızlık Uyarısı

Yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde hareketlenen semt pazarlarında hırsızlara bayram yaptırmak istemeyen Tekirdağ iline bağlı Çorlu Pazarcılar Odası, vatandaşları yaşanabilecek hırsızlıklar konusunda uyarıyor.
Odanın görevlilerinden biri megafonla ‘hırsız’ anonsu yaparken diğer görevlileri, yakaladıkları şüpheli şahısları polis ekiplerine teslim ediyor.
Çorlu`da kurulan semt pazarında hırsızlık olaylarına karşı tedbir alan görevliler yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde alışveriş yoğunluğuna kendilerini kaptıran vatandaşları megafonla uyararak hırsızlık olayları konusuna dikkat çekiyorlar. Elindeki megafonla vatandaşları uyaran pazar görevlisi “hırsız var” diyerek vatandaşları uyarıyor. Hareketlenen Pazar piyasasında hırsızlık olayı yaşanmaması için bir dizi tedbir alan Çorlu Pazarcılar Odası Çorlu`nun değişik semtlerinde kurulan pazarlarda yaklaşan bayram nedeniyle de hırsızlık olaylarının artması sonucu vatandaşların mağdur olmaması için çaba harcıyor. 3 görevliden biri pazar içerisinde dolaşarak alışverişe çıkan vatandaşları hırsızlık olaylarına karşı uyarıyor. Elindeki megafonla ‘hırsız var’, ‘ceplerinize dikkat edin’, telefonlarınıza, cüzdanlarınıza, çantalarınıza sahip çıkın’ diyen pazarcılar odası görevlisi alarm ile de vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Çorlu Pazarcılar Odası Başkanı Enver Şengelir, oda görevlilerinin vatandaşları megafonla uyardıklarını ifade ederek; “Çorlu`da kurulan pazarlarda polislerimizle işbirliği içerisindeyiz ve hırsızlıkların önüne geçmek için çalışıyoruz. Oda görevlilerimiz bir yandan vatandaşları uyarıyor diğer yandan da esnafın da bildirdiği şüpheli şahısları polis ekiplerine teslim ediyor. Amacımız yaklaşan bayram öncesinde hareketlenen pazarlarda vatandaşların güven ve huzur içinde alışveriş yapması” şeklinde konuştu.

BAŞKAN BAYSAN’DAN ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERE MÜJDE












24 Kasım Öğretmenler Günü, Çorlu’da tören ve etkinliklerle kutlandı.
Atatürk Meydanı’nda düzenlenen çelenk töreninin ardından Milli Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonuyla Belediye Düğün salonunda bir kutlama etkinliği düzenlendi. Çorlu Kaymakamı Ali Dursun, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, Çorlu Milli Eğitim Müdürü İsmail Bağlar, Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı İhsan Erik, resmi kurum ve sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin hazır bulunduğu etkinlik Çorlu’da görev yapmakta olan veya emekli olmuş öğretmenlerin katılımıyla gerçekleşti.
Milli Eğitim Müdürü İsmail Bağlar’ın günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından bir ödül töreni düzenlendi. Emekli olan öğretmenlere onur plaketlerini Çorlu Kaymakamı Ali Dursun takdim etti. İl genelinde düzenlenen spor müsabakalarında dereceye giren öğretmenlere ödüllerini Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, öğrencilere ise Milli Eğitim Müdürü İsmail Bağlar teslim etti. Daha sonra meslek hayatına yeni adım atan öğretmenler için bir yemin töreni düzenlendi. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği program Çorlu Kız Teknik - Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi öğrencilerinin konseriyle sona erdi.
Öğretmenler Günü etkinlikleri Çorlu Belediyesi’nin, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki Sergi Salonu’nda düzenlediği kokteyl ile devam etti. Devlet erkanının temsilcileriyle öğretmenleri burada karşılayan Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, masaları ziyaret ederek öğretmenlerle sohbet etti. Daha sonra kürsüye çıkarak söz alan Baysan, öğretmen ve öğrencilere önemli bir müjde verdi. Konuşmasına günün anlam ve önemine değinerek başlayan Baysan, “Öncelikle 24 Kasım öğretmenler gününüzü kutluyorum. Size bir müjde vermek istiyorum. Bildiğiniz gibi öğretmen anne ve babanın çocuğuyum. Hayalimde hep okul yaptırmak vardı. Artık yasalar okul yapmamıza imkan tanıyor. Biz Çorlu Belediyesi olarak Çorlu’da bir okul yaptırmaya karar verdik. Çorlu’da Fen Lisesi olmadığı için Çorlu Belediyesi Fen Lisesi’ni yaptıracağız. Milli Eğitim Müdürümüzle beraber önümüzdeki günlerde Sayın Valimize giderek gerekli protokolleri yapacağız. Eğitim amaçlı bu projemizin yanı sıra üç projemiz daha var. Bir tane bin kişilik kapalı spor salonu, bir tane olimpik yüzme havuzu, bir de iki üniteden oluşan bir tenis kortu yapacağız. Yakın bir zamanda spor tesisinin temelleri atılacak ve bunları bitirip hizmete sokacağız. Hepinize mutluluklar diliyorum.”diye konuştu.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

KEŞAN BELEDİYE BAŞKANI MEHMET ÖZCAN’DAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ NEDENİ İLE OKULLARA ÇİÇEK


Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeni ile Keşan merkezdeki okullar ile Öğretmenevi, Eğitim-Sen, Emekli Öğretmenler Derneği ile çiçek gönderdi.
Basın ve Halkla İlişkileri Sorumlusu Erdoğan Demir ile Zabıta Memuru Onur Gezer ziyaretleri gerçekleştirerek Özcan adına tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlayarak okul müdürlerine çiçekleri sundular. Okul müdürleri ve öğretmenler, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’a teşekkür ettiler.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...