***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

28 Eylül 2009 Pazartesi

Adam kesip 'tavuk kestik' dediler


Tekirdağ iline bağlı Çerkezköy ilçesinin Kapaklı beldesinde akıllara durgunluk veren bir cinayet işlendi. Bir süredir eşinden ayrı yaşadığı öğrenilen Fikret Kahraman'ı 'Kim öldürür' iddiasına giren Suat Toğal (19) ve Burak Karataş’ı (24) isimli şahıslar, gece yarısına kadar alkol aldıkları Fikret Kahraman'ı 28 bıçak darbesiyle öldürüp boğazını kestiler. Televizyonun sesini açıp, evi terk eden zanlılar, bir başka arkadaşlarına giderek, 'Tavuk kesip yedik. Üzerimize kan sıçradı.' diyerek, iki gömlek istediler. Kanlı gömleklerden kurtulan zanlılar, Jandarma'dan kurtulamadı. Öldürüldükten 3 gün sonra, komşularının şüphelenmesi üzerine cesedi bulunan Fikret Kahraman'ın bir dönem Fenerbahçe'de de top koşturduğu öğrenildi
CESEDİ 3 GÜN SONRA BULUNDU
Fikret Kahraman'ın evinden 3 gün boyunca gece gündüz televizyon sesi gelmesinden şüphelenen komşuları durumu jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine, gece yarısı eve gelen jandarma ekipleri, kapıyı kırarak içeri girdi. İçerde, Fikret Kahraman'ın parçalanmış cesedi ile karşılaşan Jandarma ekipleri, cinayet ile ilgili soruşturma başlatırken, Kahraman’ın cenazesi Cumhuriyet Savcısı’nın olay yeri incelemesinin ardından kesin ölüm sebebini belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Morgu’na gönderildi.
CİNAYETİ İTİRAF ETTİLER
Cinayetin üzerindeki sır perdesini aralamak için titiz bir çalışma yürüten Çerkezköy İlçe Jandarma ve Kapaklı Jandarma Ekipleri, zaman zaman Fikret Kahraman'ın evine geldikleri tespit edilen Suat Toğal ve Burak Karataş'ı takibe aldı. Önceki akşam zanlıları gözaltına alan polis, Fikret Kahraman'a ait cep telefonunu da Suat Toğal'ın üzerinde buldu. Şahıslar cinayeti itiraf ederken, cinayetin oluş şeklini detaylı bir şekilde dile getirdiler.
CEZAEVİNE GÖNDERİLDİLER
Jandarma'daki ifadelerinin ardından Çerkezköy Adliyesi'ne çıkarılan şahıslar, tutuklanarak Silivri Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
KAYNAK:ÇERKEZKÖY HABER GAZETESİ

Gazeteciler Federasyonu Genel Kurulu Yapıldı; Yeni Genel Başkan Atilla Sertel


Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun 6. Olağan Genel Kurulu Ankara Ticaret Odası Konferans Salonu'nda yapıldı. İki adayın yarıştığı Genel Kurul, kıran kırana bir mücadeleye sahne olurken, yarışı Atilla Sertel'in listesi kazandıTürkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Kurulu'na katılmak için Trakya'dan 12 gazeteci Ankara'ya gitti. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığına eski genel başkan Nazmi Bilgin ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel aday oldular. Türkiye Gazeteciler Federasyonu 6. Olağan Genel Kurulu'nda, genel başkanlığa seçilen Atilla Sertel kürsüye çağırdığı Nazmi Bilgin'i, "Türkiye Gazeteciler Federasyonu Onursal Başkanı" ilan etti.seçimin kapalı oy usulü ile yapılmasına karar verildi ve genel kurula katılan 309 delegeden 303’ ü oy kullandı. Yapılan sayım sonunda Nazmi Bilgin 148 oy alırken, Atilla Sertel 153 oy alarak Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığı'na seçildi.
İŞTE KAZANAN LİSTE
Yılmaz Karaca, Ahmet Ünal, Mehmet Ali Dim, Faik Bakoğlu, Lütfü Karkaş, Gürsel Eser, Faruk Balcı, Ramazan Demir, Derya Akbıyık, Merih Ak
KAYNAK:ÇERKEZKÖY HABER GAZETESİ

KEŞAN ZABITASI OKUL ÖNLERİNDEKİ SEYYAR SATICILAR DENETLENİYOR


Edirne iline bağlı Keşan ilçe Belediye Başkanlığı, Keşan merkezinde bulunan okulların önünde satış yapan seyyar satıcıları denetledi.
Keşan Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerince yapılan denetimlerde okul önlerindeki seyyar satıcıları satış yapmamaları konusunda uyardılar.
Yetkililer, 2009-2010 eğitim-öğretim süresince denetimlerin sıklıkla devam edeceğini bildirdi.
HABER VE FOTO:ERDOĞAN DEMİR

27 Eylül 2009 Pazar

Edirne İstanbul yolcu treni seferleri 15 gündür yapılamıyor

9 Eylül günü İstanbulu etkisi altına alan sağanak yağmur yağışı nedeniyle yaşanan sel felaketinden dolayı Çatalca demiryolunun sular altında kalması ile Edirne-İstanbul arası yolcu treni seferleri yapılamıyor.
Edirne İstanbul yolcu treni seferleri 15 gündür yapılamıyor
9 Eylül günü İstanbul’u etkisi altına alan sağanak yağmur yağışı nedeniyle yaşanan sel felaketinden dolayı Çatalca demiryolunun sular altında kalması ile Edirne-İstanbul arası yolcu treni seferleri yapılamıyor.
Yurt dışından gelen yük trenlerinin boşaltma işlemleri ise Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde gerçekleştiriliyor. 9 Eylül günü İstanbul’u etkisi altına alan sağanak yağmur yağışı nedeniyle yaşanan sel felaketinden dolayı Çatalca demiryolunun sular altında kalması ile Edirne-İstanbul arası yolcu treni seferleri yapılamıyor Yurt dışından gelen yük trenlerinin boşaltma işlemleri ise Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde gerçekleştiriliyor. İstanbul’da 9 Eylül 2009 günü meydana gelen yağmur yağışı nedeniyle yaşanan sel felaketi demir yolu ulaşımını da olumsuz etkiledi. Kurfallı, Çatalca demir yolunun sular altında kalmasından dolayı, Edirne-İstanbul yolcu treni seferlerinin 15 gündür yapılamadığı belirtildi.
Sel felaketi nedeniyle yolcu treni seferleri ikinci bir talimata kadar iptal edilirken yurt dışından gelen yük trenlerinde bulunan yükler ise gideceği bölgelere kamyon ve tırlara yüklenerek ulaşımları kara yolundan sağlanırken , yurt dışına gidecek olan yüklerde İstanbul’dan araçlar ile Tekirdağ’ın Çorlu ve Çerkezköy ilçelerine ulaşımı sağlayıp vagonlara yükleme işlemleri gerçekleştirildiği bildirildi.
15 gündür yolcu treni seferlerinin yapılamadığını belirten yetkililer Halkalı bakım merkezinin de selden büyük hasar gördüğünden dolayı Edirne-İstanbul ile yurt dışından gelen yolcu tren seferlerinin ikinci bir talimata kadar durdurulduğunu belirttiler.
Yük trenlerinin yükleme ve boşalma işlemlerini ise Çorlu ve Çerkezköy’den sağlandığını belirten yetkililer acil olan yüklerin ise tır ve kamyonlara yüklenerek teslimlerini kara yolundan yapıldığını söylediler.
KAYNAK:ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

“Güçlü ordu” mesajı

Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde Ağır Bakım Merkezi Komutanlığı’na ‘Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’ yazılı dev bir tabela asıldı. İstanbul yönünden Çorlu şehir merkezine girişte yer alan ve yoldan geçenler tarafından rahatlıkla okunan ‘Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye’ tabelası dikkat çekiyor.
HABER VE FOTO:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ

Danıştay üyeleri Edirne’yi gezdi


Danıştay 5’inci dairesi üyeleri,geldikleri Trakya turu kapsamında Edirne’yi ziyaret etti. Kapıkule Gümrük Kapısı’nı ziyaret edip Edirne sokaklarını turlayan üyeler, badem ezmesi ve misk meyve sabunu da satın aldı. Ramazan Bayramı tatilini Trakya Bölgesi’ni gezerek değerlendirmeyi amaçlayan Danıştay 5’inci Dairesi üyeleri, Tekirdağ, Çanakkale ve Gelibolu’nun ardından Edirne’yi ziyaret etti. Kapıkule Gümrük Kapısı’yla başlayan gezide Alipaşa ve Bedesten Çarşıları, Saraçlar Caddesi ve Kervansaray Oteli’ ni gezen ekibe Edirne Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Gökpınar ile Turizm Şube Müdürü Aynur Erbek de eşlik etti. Bayram tatilini Trakya turu yaparak değerlendirmeyi amaçladıklarını söyleyen Danıştay 5’inci Dairesi Başkanı Salih Er, Edirne’nin turizmden yeterli payı alamadığını söyledi.

26 Eylül 2009 Cumartesi

Çorlu-Şerefli Yolu Sahipsiz miş!...

Çorlu’dan Tekirdağ’a havadan mı gidilecek?
Bu haberi yazarken, “BURASI TÜRKİYE, OLUR BÖYLE OLAYLAR” sözlerini mırıldandım. Trakya’nın en önemli ulaşım bağlantısı bilindiği üzere Çorlu-Tekirdağ arasındaki, Çorlu-Şerefli (19 Km.lik) tek şeritli, dar ve yol hataları ile dolu bir güzergah !...
Bu yolda yol hatasından kaynaklanan Trafik kazalarını il valisi, il milletvekilleri ile şoförler odaları, sivil toplum kuruluşları ve BASIN yakından biliyor. Hele biz DEVRİM olarak bu yolun durumunu çok acımasız eleştirdik. İlgili-yetkili makamlara seslendik.
AMA BİR BAKTIK YOL KARAYOLLARI AĞINDAN ÇIKARILTILMIŞ !...
Yıllardır, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Parti genel başkanları, bakan, milletvekili, sanayiciler, belediye başkanları, İl genel meclisi ve belediye meclis üyeleri, Tekirdağ’a giderken mutlaka ŞEREFLİ (19 km.lik) bağlantı yolunu kullanıyor.
Bu güne kadar bu yol Özel idarenin mi?, Köy Hizmetlerinin mi?, Karayollarının mı? hayret dimi !...
VALİNİN İMZALADIĞI RESMİ YAZIDA, “ŞEREFLİ YOLU KARAYOLLARI AĞINDAN ÇIKMIŞ”
Hey benim Ülkem… T.C sınırları içinde en eski illerden Tekirdağ ili (Plaka No: 59 ) karayolu ile bağlı Saray-Çerkezköy-Çorlu vilayete giderken kullanacağı güzergah mutlaka bahse konu ŞEREFLİ yoludur.
DEVRİM 01 Eylül 2009 tarih ve 13186 sayılı nüshamızın manşet haberinde, “ÇORLU ŞEREFLİ YOLUNDA YİNE KAZA YİNE ÖLÜM !...”
4 Eylül 2009 gün ve 13189 sayılı gazetemizin yine manşet haberinde, “Devrim Gündeme Taşıdı” İL GENEL MECLİSİ SORU ÖNERGESİ VERDİ” yayınlarının ardından Tekirdağ Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü 09.09.2009 tarih ve BO54VLK4590700-301/7867 sayılı Vali Zübeyir Kemelek imzası ile İl genel meclis başkanlığına gönderilen resmi yazıda verilen yanıtlar şaşırtıcı ve insanı hayrete düşürecek tarzda olması bizleri üzdü.
“Soru önergesindeki ÇORLU-ŞEREFLİ YOLU OLARAK TABİR EDİLEN, (Tekirdağ-Marmaraereğlisi) (110-04 D.Y Ayr.-Çorlu) 59-05 K.K. NO’lu il yolu Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 24.03.2008 tarihli onayı ile Karayolları Bölge Müdürlüğü yol ağından çıkartıldığı,
Yeni yol ağına alınan 21,45 Km.lik güzergahın yapımı için Karayolları 1.Bölge Müdürlüğünce 2010 yılı yatırım programı teklifi yapıldığı, ağdan çıkarılmış olan güzergahta yol bakım çalışmalarının Karayolları 1.Bölge müdürlüğünce devam edeceği hususunda; Bilgilerinizi rica ederim. Zübeyir Kemelek Vali”
Bu yolda kaza olsa olay yargıya taşınıp tazminat davaları açıldığında bu Yol’u kullanan araçlar ile sürücüleri ve araçlarda seyahat eden yolcular mı suçlu olacak? Ya sigorta şirketleri ya can ve mal sigortalarını ödemezse?
HABER:Erdal ÖZCAN

Kırklareli Belediyesi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor


Şehrin değişik değişik bölgelerinde yaptığı çalışmalara hız veren Kırklareli Belediyesi, gün be gün bu faaliyetlerini kamuoyuna duyurmaya devam ediyor. Bu kapsamda yeni çalışmalarıyla ilgili bilgi veren belediye; Kırklareli’ndeki telsiz anons alıcılarının yenilenmesi çalışmaları kapsamında 70 adet alıcı ile 1 adet verici alındığını, kurulumun ise önümüzdeki hafta tümüyle tamamlanacağını belirtti. Ayrıca; yoğun yağışlardan ve Ramazan Bayramı’ndan dolayı ara verilen yol çalışmalarına, Istasyon Mahallesi ve Kocahıdır Mahallesi’nde devam edileceğini belirten belediye, Pınar Mahallesi ve Kurtuluş Caddesi’nde bayram ve yoğun yağışlar sebebiyle ara verilen yağmur suyu kanalı çalışmalarına da devam edileceğini açıkladı.
KAYNAK:www.gazetetrakya.com

ÇELTİK HASAD ŞENLİĞİ YAPILDI

Yeni Karpuzluda yapılan şenlikte, Edirne Valisi Mustafa Büyük, Biçerdövere binerek ilk biçimi senbolik olarak yaptı.
Edirne Valisi Mustafa Büyük, İpsala’nın Yeni Karpuzlu Beldesi’nde biçerdövere binerek çeltik hasadını başlattı.
Büyük, yaptığı açıklamada çok iyi bir sezon başlangıcı olduğunu ve verimin de iyi olduğunun gözlendiğini söyledi. Daha sonra Yeni Karpuzlu Beldesi’nde çeltik harmanında düzenlenen törende konuşan Büyük, Edirne’nin ziraat açısından önemli bir il olduğunu söyledi.
Türkiye’nin çeltik ihtiyacının yarısının Edirne’de üretildiğini anlatan Büyük,yöneticiler olarak bu alanda neler yapabiliriz ? Diye düşünülmesi gerektiğini belirtti
Büyük şöyle devam etti.”Trakya Tarımsal Araştırma Enstitümüz geçekten çok önemli hizmetler vermektedir.Değerli uzmanlar ile Türkiye’nin dünya’ya örnek olacak bir çabası hep beraber ortaya çıkmış oluyor.Bol kazançlı hasadlar diliyorum.”
Ak Parti Edirne Milletvekili Necdet Budak’ta çeltikte uygulanan destekleme politikalarının da etkisi ile son 7 yıl içinde yaklaşık 360 bin tondan 760 bin ton üretime erişildiğini kaydetti.Budak ithalatında buna paralel olarak azaldığına işaret etti.
KAYNAK:www.ipsala.com

KURBAĞ YARIŞMASI YİNE BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ


İpsala 10. Çeltik Kültür ve Sanat Festivali kapsamında düzenlenen kurbağa yarışmaları ilgi ile izlendi.
Edirne Valisi Mustafa Büyük ile Ak Parti Edirne Milletvekilleri Necdet Budak,CHP Milletvekilleri Rasim Çakır ,Bilgin Paçarız,MHP Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun kurbağa yarışmasına katılanlara destek verdiği yarışmada 10 kurbağa tahtadan yapılan yarış parkurunda yarıştı.
Ellerindeki kurbağaları parkura bırakan yarışmacılar parkurun kenarlarındaki tahtalara vurarak kurbağaların parkuru bitirmesini sağladılar.
Yarışmada Gürşah Barlık birinci, Mert Soylu ikinci, Bekir Atılgan ‘da üçüncü oldu.
Belediye Başkanı Mehmet Karagöz yarışmada derece alanları plaketle ödüllendirdi.
Kurbağanın İpsala bölgesinde ihraç ürünü olduğunu ve çeltik tarlalarında yetiştiğini kaydeden Karagöz, hayvanlara eziyet etmenin söz konusu olmadığını söyledi. Yarışmada onların nasıl hareketli olduklarını ve nasıl yaşam mücadelesi verdiklerinin yanı sıra tarıma da katkı yaptıklarının görüldüğünü kaydeden Karagöz,”Kurbağa ekonomik anlamda da ülkemize döviz kazandırıyor” dedi

KAYNAK:www.ipsala.com

EDİP AKBAYRAM KONSER VERDİ

Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde tertip edilen İpsala 10. Çeltik(pirinç) Kültür ve Sanat Festivalinin 3. Gününde Özgün Müzik Sanatçısı Edip Akbayram konser verdi.
Edip Akbayram, İpsala’ya 1974 yılında da geldiğini hatırlatarak, ikinci gelişi olduğunu ve İpsala’da bulunmaktan mutluluğunu belirtti.
Edip Akbayram’ın İpsala’lıları coşturduğu gecede, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden gelen Folklor ekibi, Silivri Belediyesi Folklor ekibi ve İpsala Şehit Er Mustafa Aydın Çok Programlı Lisesi Folklor ekibleri gösteriler sundu.
Festivale katılanlara İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz tarafından plaket ve pirinç verdi.
KAYNAK:www.ipsala.com

Pehlivanköy Panayırı 100. yılını kutluyor


Kırklareli'nin Pehlivanköy İlçesinde 1908 yılında Sadrazam Mehmet Ferit Paşa'nın teklifi ve dönemin padişahı ikinci Abdülhamit'in 23 Ocak 1908 tarihli emri ile kurulan ''Pavli Panayırı'' günümüze kadar gelerek şimdilerde Pehlivanköy Sonbahar Panayırı ve Tarım Festivali olarak kutlanıyor. Bu yıl 100. yılını kutlayan Pehlivanköy Belediyesi, perşembe günü gerçekleşen açılış töreninin ardından kapılarını ziyaretçilere açtı. Perşembe günü saat 14.30da Cumhuriyet Meydanında gerçekleşen açılış törenine katılım çok yoğundu. Panayıra katılanlar arasında Kırklareli AK Parti Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam ‘ın yanı sıra, Babaeski Kaymakamı ve Pehlivanköy Kaymakam Vekili Mustafa Demir, Pehlivanköy İl Genel Meclis Üyesi Ali Kamuran Koçyiğit, Babaeski İl Genel Meclis Üyesi Cemal Vural, Vize İl Genel Meclis Üyesi Hasan Basri Korkmaz, Demirköy İl Genel Meclis Üyesi Saffet Üresin, Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı, Vize Belediye Başkanı Selçuk Yılmaz, Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz, Kofçaz Belediye Başkanı Nuri Çalışkan, Sinanlı Belediye Başkanı Ali Alkan, Büyük Mandıra Belediye Başkanı M.Şükrü Çölgeçen, Karahalil Belediye Başkanı Dindar Seçen, Kırıkköy Belediye Başkanı Abdurrahman Gürkan, Sakızköy Belediye Başkanı Naci Tarım, Ahmetbey Belediye Başkanı Ünal Kaymaz, Evrensekiz Belediye Başkanı Halil Abanoz, İnece Belediye Başkanı İlyas Yılmam, Sergen Belediye Başkanı Hasan Kaynar, Üsküp Belediye Başkanı Erdoğan Kıyıcı, Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hilmi Kahraman, AK Parti Kırklareli İl Yönetim üyeleri ve mülki amirlerin ile birlikte törene katılan Pehlivanköy halkı açılışta yer aldı. Günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Belediye Başkanı Hüseyin Açıkel, '' 100 yıllık bir gelenek,100 yıllık bir heyecanı olan panayırımız bayram havasında kutlanıyor. Bizleri bu anlamlı günümüzde yalnız bırakmayarak açılışımıza katılan herkese teşekkür ederim'' dedi. Panayırın bölge halkının kaynaşmasına imkan sağladığını belirten Açıkel, ''İlçemizin tanıtımına ve ekonomisine de katkı sağlamakta.100 yıldır kutlanmakta olduğumuz panayırımız Ülkemizin en büyük ve en eski panayırları arasında yer almaktadır" şeklinde konuştu. Tüm panayırların festivallere dönüştüğü, hatta kaybolduğu günümüzde, bölgemizde bir tek Pehlivanköy İlçesinde panayır düzenlenmekte olduğunu bildiren Açıkel, Yok olmaya yüz tutmuş,yavaş yavaş hayatımızdan çıkan, hatta günümüzde kaybolan kültür mirasımızdan biri olan panayırımızı,büyük bir azim ve karalılıkla yaşatmaya çalışmaktayız'' şeklinde konuştu.Bu konuşmanın ardından kürsüye gelen AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam Tarihi bir geçmişi olan Pavli Panayırı bizler için ayrı bir önem taşımaktadır. Tarihi bir gerçeği bugünümüze kadar taşımanın gururunu taşıyoruz. Kendi kültürümüze sahip çıkmalıyız. Bölge insanını bir araya gelerek böyle bir panayırda dayanışma sağlaması çok anlamlı. Kültür ve tarihi mirasımıza sahip çıkarak bunu ilelebet sürdürmeliyiz. Nesilden, nesile aktararak bu panayırı devam ettirmeliyiz. 2002 yılında göreve geldiğimizden bu yana, bu tarihi mirasımıza sahip çıkarak bizlerde üzerimize düşeni gerçekleştirmiş olup, her yıl daha da güzelini yapmanın çalışması içerisindeyiz. Belediye Başkanımıza göstermiş olduğu bu hassasiyet ve özveri için kendisine teşekkür ederiz. Bundan sonraki çalışmalarında da başarılar dileriz dedi. Konuşmalar sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehter takımı yapmış olduğu muhteşem gösteri ile davetlileri adeta mest etti. Genç Osman Parçası çalındığı esnada Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz eşlik etmesi gözlerden kaçmadı. Mehteran takımının ardından Pehlivanköy Belediye halk oyunları bir gösteri gerçekleştirdi.Meşhur Babaeski Belediye Bandosunun da katıldığı ve hatta programın başında yer alan saygı duruşu ve İstiklal Marşının çalan ekip, Panayırın açılışına renk kattı.Cumhuriyet Meydanındaki törenler sonrası panayır ve festival alanına kadar kortej eşliğinde yürünerek Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Bababeski Kaymakamı ve Pehlivanköy Kaymakam Vekili Mustafa Demir, Belediye Başkanı Hüseyin Açıkel Pehlivanköy Sonbahar Panayırı ve Tarım Festivali kurdelesini kestiler.Buradaki törenlerde de Hayvancılık teşvik yarışmasında dereceye giren yarışmacılara ödülleri verildi. Yarışmada dereceye girenlere verilen ödüller esnasında sarı elbisesi ve şirinliği ile öne çıkan bir kız çocuğunu fark eden Milletvekili Sarıçam Gel bakalım sarı papatya seni gidi şirine diyerek yanına çağırdı ve kucağına oturtarak uzun bir süre kendisinle sohbet ederek şakalaştı. Birçok davet de veya açılışta çocuklara olan ilgisi ve sevgisi ile dikkat çeken Sarıçam bu açılışta da bu yönü ile dikkat çekti. Pehlivanköy Sonbahar Panayırı ve Tarım Festivali Şarkıcı Murat Başaran ve Banu konserleri ile devam etti. Sonbahar Panayırı ve Tarım Festivali 27 Eylül Pazar akşamı konserlerle sona erecek.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

25 Eylül 2009 Cuma

UZUN KÖPRÜ BELEDİYE BAŞKANI İŞBİLEN:İLLER BANKASINI SIKIŞTIRACAĞIZ

Edirne iline bağlı Uzunköprü Belediye Başkanı Av. Enis İŞBİLEN yaptığı açıklamada “SUSUZLUK” sorununun kesinlikle çözüleceğinin sözünü ve garantisini verdi.
Siyasetin 29 Mart 2009 tarihi itibarıyla geride kaldığını ifade eden Başkan İŞBİLEN;
“Ard niyetli kişilerin hazırlamak istedikleri tuzağa düşmek bir Belediye Başkanı olarak, halkın tercih edip, hür iradesiyle seçtiği bir kişi olarak düşmek bize yakışmaz” dedi.
Uzunköprü’ de zaman zaman yaşanan su kesintilerinden kendisinin de rahatsız olduğunu beyan eden Belediye Başkanı Enis İŞBİLEN;
“Şehir içme suyu şebekesi neredeyse kullanılamaz hale gelmiş, bunun yenilemekten başka alternatifi yok. Mevcut su şebekesini yenilemek için İller Bankası’ nı sıkıştırmaktan başka çare yok. Bu konudaki temaslarımız sürüyor, en kısa zamanda olumlu yanıt alacağımızdan şüphemiz yok” dedi.
Seçim beyannamesinde söz verildiği gibi festival düzenlenmesi için gerekli çalışmaların başlatıldığını söyleyen Başkan İŞBİLEN;
“Yapacağımız festival öyle birkaç sanatçıyla değil, Uzunköprü’ nün tarihi dokusuyla, meşhur köfte ve dondurmasıyla, pirinç, ayçiçek ve pancar ürününün tanıtımıyla Uzunköprü’ nün kabuğundan dışarıya çıkmasını sağlayacağız” diyerek şehir merkezinde şikayet konusu olan başıboş hayvanlar için hayvan barınak çalışmalarına da start verildiğini söyledi.

Zabıta ruhsat için bekliyor
Uzunköprü Belediyesi işyeri ruhsatlarını almayan esnafları gerekli ruhsatları almaları konusunda uyarıyor.
25902 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 9207 işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin yönetmelik gereği işyerlerinin açma ve çalışma ruhsatı almaları konusunda işyeri sahiplerinin Uzunköprü Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğüne başvurmaları isteniyor.
Kolluk görevlileri Uzunköprü’ de ruhsatlarını almayan işyeri sahipleri hakkında denetimlerde tespit yapılması halinde gerekli cezai işlemin kaçınılmaz olduğunu hatırlatarak esnafların bu konuda duyarlı olmalarını istediler.

Kent Konseyi Pazartesi toplanıyor
Uzunköprü Kent Konseyi Başkanı Zakir BUĞDAYCI tarafından yapılan yazılı açıklamada Genel Kurul toplantısının Pazartesi günü yapılacağı bildirildi.
28 Eylül 2009 Pazartesi günü saat 20.00’ de Belediye toplantı salonunda gerçekleştirilecek olan Kent Konseyi’ nin Olağan Genel Kurulu toplantısında Uzunköprü Kent Konseyi yönergesinin okunması, çalışma gruplarının oluşturulması ve ilçenin sorunlarının belirlenmesi ile yıllık çalışma planının onaylanması konuları görüşülecek
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ BARIŞ GAZETESİ

Türk Halk Müziği Topluluğu'na eleman seçmeleri 4 Ekim'de

Edirne Belediyesi Türk Halk Müziği Topluluğuna saz ve eleman seçmeleri 4 Ekim’de yapılacaktır. Türk Halk Müziği ses ve enstrüman (Bağlama, cura, akordeon, klavye, mey, sipsi, vurmalı çalgılar, bas gitar, kemençe, kabak kemane, kemane) dallarında müracaatlar alınacaktır. Başvuracak adayların iyi bir müzik kulağına sahip olması, gelişmeye elverişli bir ses kapasitesine sahip olmaları ve enstrüman çalanların sazını doğru, temiz seslerle icra edebilmesi aranacak özelliklerin başında gelmektedir. Müracaatlar 1 adet vesikalık fotoğraf ve nüfus cüzdanı fotokopisi ile 2 Ekim 2009 tarihine kadar mesai saatleri içerisinde Edirne Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne yapılacaktır. Seçmeler 4 Ekim 2009 tarihinde saat 14.00’te Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü binasında yapılacaktır.

"Amacımız toplum ve halk sağlığını korumak

Edirne Belediye Başkanlığı ekipleri acil ve olağandışı durumlar için 24 saat görev başında bulunmaktadır.
15.09.2009 günü akşam saatlerinde Yıldırım Beyazıt Mahallesi mezarlığı duvarlarında değişik türden haşerelerin görülmesi üzerine, Yıldırım Beyazıt Mahalle Muhtarı İsmail Kileci, Belediye Veteriner Hekimi’ne ulaşarak durumu bildirmiştir.
Edirne Belediyesi Veteriner Hekimi Mehmet Rodoplu ilgili yerde gerekli incelemeleri yapmış ve yapılan görevlendirme ile ekipler ilaçlama çalışmalarına başlamıştır. Çalışmalar gece 23.30’a kadar sürdürülmüş olup, sorun olan yerin takibi yapılacak ve ilaçlama işlemleri tekrarlanacaktır.
Edirne Belediyesi olarak vatandaşlara daha sağlıklı bir yaşam alanı sunabilmek için çalıştıklarını ifade eden Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, “Yaşanabilecek acil durumlar için ekiplerimiz 24 saat görev başındadır. Amacımız toplum ve halk sağlığını korumak ve sürdürmektir” diye konuştu.

Diksiyon Eğitim Semineri yeni dönem kayıtları başladı

Türkçe’yi Türkçe konuşmak isteyenler için Diksiyon Eğitimi için kayıtlar başladı. Edirne Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından eğitim ve kültür etkinlikleri kapsamında halka yönelik ücretsiz olarak düzenlenen “Diksiyon Eğitim Semineri” yeni dönem kayıtları başlamıştır.
Ortak iletişim ve yaşam dilimiz olan Türkçe’nin; doğru güzel ve etkileyici konuşulmasını, bu sayede kişilerin iş, sosyal ve özel yaşamlarında sağlıklı iletişimler kurabilmelerini sağlamayı hedefleyen ve bu yıl 16.sı düzenlenerek üç ay süreyle devam edecek olan seminerin sonunda, başarılı olan katılımcılara belgeleri verilecek.
Güzel konuşmanın bir sanat olduğunu belirten Başkan Hamdi Sedefçi “Günümüzde güzel konuşma sanatının özellikle kariyer sahibi olabilmek için gün geçtikçe artan bir önemi bulunmaktadır. Konuşma sanatını beceren kişilerin gerek iş gerekse özel hayatlarında daha fazla üstünlük sahibi olabildiğini, bir şey gerçekleştirme güçlerinin ve sosyal ilişkilerde kendilerine olan güvenlerinin daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Konuşma sanatı, kişilerin karar verme güçlerini geliştirerek onlara çok yönlülük ve takım çalışması gerçekleştirme yeteneği kazandırmaktadır. Ayrıca, bu konuda alınan eğitim ile kişiler, çekingenliklerini üstlerinden atarak hitabet güçlerini geliştirmeyi, ses tonunu etkili kullanmayı, jest ve mimikleri yerli yerinde kullanmayı ve etkili konuşma tekniklerini de öğrenmektedirler” dedi.
Edirne Belediyesi Diksiyon Eğitmeni Sabahattin Bostancıoğlu tarafından verilecek olan Diksiyon Eğitim Semineri’ne katılarak “söz söyleme sanatının incelikleri”ni öğrenmek isteyenlerin, 02 Ekim Cuma günü mesai bitimine kadar Edirne Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne şahsen başvurmaları gerekiyor.

VALİ BÜYÜK EDİRNE TÜRK İSLAM ESERLERİ MÜZESİ ONARIM İNŞAATINDA İNCELEMELERDE BULUNDU




Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü denetiminde yapılan Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi inşaatında incelemelerde bulundu. Edirne Kültür ve Turizm Müdürü İrfan ÖZCAN da inceleme sırasında Vali Büyük’e inşaat hakkında bilgi verdi.

ÇORLU HALK EĞİTİM MERKEZİ EN BÜYÜK OKUL


Geçtiğimiz yıl 615 kursta 12 bin kursiyere hizmet veren ayrıca 7 bin Açık İlköğretim Okulu ve Lise öğrencisine hizmet veren Çorlu Halk Eğitim Merkezi bu özelliğiyle adeta Çorlu`nun en büyük okulu konumunda yer alıyor.
Tekirdağiline bağlı Çorlu ilçesinde bulunan Halk Eğitim Merkezi`nin geçtiğimiz yıl 10 bin kursiyer hedefi ile yola çıktığını 1 yıllık eğitim süresinin sonunda da 12 bin kursiyere ulaşarak hedefinin üzerine çıktığını söyleyen Çorlu Halk Eğitim Merkezi Müdürü İsmail Karaca; Bu yıl ki hedefimiz de 15 bin kursiyere ulaşmak. 5 sene önce Çorlu Halk Eğitim Merkezi`nden bin kişi hizmet alıyordu şimdi ise bu rakam 12 bine ulaştıdedi.
Türk Halk Oyunları Usta Eğitici Kursu açacaklarını belirten Karaca; Bu kursta İstanbul Teknik Üniversitesi`nden Bülent Kurtişoğlu başkanlığındaki eğitmenler gelecek, 4 eğitici kurs boyunca görev alacak. Kursa Tekirdağ`ın tüm ilçelerinden kursiyerler katılabilir. Eğitimlerini tamamlayan kursiyerler okullardaki halk oyunları çalışmalarında görev alabilirler. 80 saat sürecek olan kursta ilçe dışından gelebilecek olanları da düşünerek herhangi bir problemle karşı karşıya kalmamak için dersleri sadece Cumartesi ve Pazar günleri ile sınırlı tuttuk. Kursa 18 yaşını tamamlamış ve geçmişte halk oyunları oynadığını kanıtlayabilen herkes katılabilir. Kursta ritim, kostüm, makyaj, sahne bilgisi, sporcu sağlığı gibi dersler verilecek diye konuştu.
Halk Eğitim Merkezi`nce rutin olarak her yıl tekrarlanan kurslarında 5 Ekim`den itibaren start alacağını belirten Karaca;Vatandaşların ihtiyacı olan alanlarda kurslarımıza devam edeceğiz. Takı tasarımdan makine nakışına, İngilizceden matematiğe pek çok alanda her yıl olduğu gibi bu yılda kurslar açılacak dedi.
Açık İlköğretim Okulu ve Açık Lise öğrencileri içinde Matematik ve İngilizce kursları planlandığını belirten İsmail Karaca; Açık Lise ve Açık İlköğretim Okulu öğrencilerinin Matematik ve İngilizcelerini geliştirerek sınavlarını geçmelerine destek sağlayacağız. Açık İlköğretim ve Açık Lise`de 7 bin kayıtlı öğrenci bulunuyor. Bunların tüm hizmetlerini de Eski Halk Eğitim Merkezi binamızda oluşturduğumuz büroda veriyoruz. 7 bin kişiye Açık İlköğretim ve Açık Lise kitaplarını dağıtıyoruz şeklinde konuştu.

KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ

Çorlu Kültür ve Sanat Derneğinden etkinlik

Tekirdağ iline bağlı Çorlu ilçesinde kurulu bulunan Çorlu Kültür ve Sanat Derneği, Çorlu’daki Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Eğitim Kurumları öğrencilerinin yaptıkları çalışmalardan oluşan sergiyi, KİPA Alışveriş Merkezinde gerçekleştiriyor.
Sergiye katılan okullar:
Sakatlar Derneği İlköğretim Okulu, Marmaram Özel Eğitim Okulu, İlk Yeşeren Umutlar Özel Eğitim Merkezi, Havuzlar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi .
Sergide, öğrencilerin büyük emek ve çabaları sonucunda ürettikleri , resim , ahşap ve diğer el sanatları yer alacak.
Kültür ve Sanat Derneği Üyeleri,“üreten insanların mutluluklarını ve başarılarını” toplumla paylaşabilmeleri için çalışmalarını aralıksız sürdürüyorlar ve tüm Çorlu Halkını 26 Eylül 2009 Cumartesi günü Kipa Alışveriş Merkezi’nde açılacak olan sergiye bekliyorlar.Sergi 26-30 Eylül tarihleri arasında 10.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.
KAYNAK:ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

İPSALA ÇELTİK FESTİVALİNİN 2. GÜNÜNDE SÜNNET VE EVLENME ŞÖLENİ YAPILDI


Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde düzenlenen 10. İpsala Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivalinin 2. Gününde Sünnet ve Evlenme Şöleni gerçekleştirildi.
4 çiftin Nikahı İpsala Belediye Başkanı Mehmet Karagöz tarafından kıyılırken, 36 Sünnetsiz çocuk sünnet ettirildi.
Sünnet Çocuklarının kıyafetleri Sezon Çeltik Fabrikası tarafından karşılandığı bildirildi.
Kanal Türk Televizyonundan Ataman Erkul’un sunuculuğunu yaptığı gecede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden gelen folklor ekibi gösteri yaparken, Hip-Hop ve Blue İns Rumeli Grupları konser verdi.
KAYNAK.www.ipsala.com

Belediye Başkanı Çolpan'dan ilginç protesto

Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi ilçesine bağlı Sultanköy’de Belediye Başkanı Ersin Çolpan, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü tarafından belediyeye kesilen para cezasını protesto etmek amacıyla; ceza tutanağını belde meydanındaki ilan panosuna asarak, anonslarla halka duyurdu.
Belediye Başkanı Ersin Çolpan, Çevre ve Orman İl Müdürlüğünce, 26 Ağustosta, belediyeye, atık suların gelişigüzel dere yatağına boşaltıldığı gerekçesiyle 31 bin 62 TL idari para cezası kesildiğini söyledi.
Kararı protesto etmek amacıyla Çevre ve Orman İl Müdürlüğünce tebliğ edilen idari yaptırım karar tutanağını belde meydanındaki panoya astırdığını ifade eden Çolpan, vidanjörle verilen temizlik hizmetini de durdurduğunu belirtti.
İdare Mahkemesine itirazda bulunacağını bildiren Çolpan; “1998 yılında belde olan Sultanköy'de bugüne kadar altyapı ve kanalizasyon çalışması yapılmamış. Geçen sürede belediyenin vidanjörlerle verdiği hizmet hiçbir denetime tabi tutulmamış ve yıllarca vidanjörlerce alınan atıklar Kınıklı dere yatağına boşaltılmış.
Bu yıl 4 Nisan’da belediye başkanlığına başladım. Bir ay sonra da paket ayrıştırma ve altyapı için resmi yoldan başvurular yaptım. Şu anda paket ayrıştırma projesinde ihale aşamasına geldik.” şeklinde konuştu.
Çolpan, bu girişimleri sonuçlanmadan kendilerine ceza kesildiğini belirterek; “Belediye meclisinden bir karar çıkartarak, bu alt yapı eksikliğimizin özrü babında vidanjör hizmetini halkımızın hizmetine ücretsiz sunduk. Ne olduysa ondan sonra oldu. Şimdi belediyenin vidanjörü orda yatıyor. Ancak bu hizmetleri özel firmalar ücret karşılığı yapmaya devam ediyor. Vatandaş, belediyeden ücretsiz alacağı bir hizmet için, cebinden para ödemek zorunda kalıyor.” dedi.
Belediyeden yapılan anonslarla kesilen cezayı duyurduklarını ifade eden Çolpan, şunları kaydetti; “Yaz sezonunda vidanjörlerimizi vardiyalı olarak 24 saat çalıştırdık. Günde 90 noktadan atık topladık. Yetişemediğimiz yerlerde özel vidanjörler 30 TL'ye hizmet verdi. Belediyeye ait vidanjörler ile özel vidanjörler aynı dere yatağına boşaltım yaptılar. Ancak sadece belediyeye ceza kesildi.
Burada bir vidanjör mafyası var. 100-150 bin TL’lik bir rant söz konusu. Ücretsiz verdiğimiz vidanjör hizmetinden rahatsız olanlar oldu. Bu cezanın ardından temizlik hizmetini durdurduk. Şu anda, özel vidanjörler 150 TL'ye atık topluyor. Yani aynı dere yatağına bu atıkları döküyor. Bunu halkımıza anlattık. Göreve geldikten sonra böyle bir cezayla muhatap olduk. Bundan önceki dönemlerde hiçbir denetim yapılmamış.”
KAYNAK:TRAKYA GAZETESİ

OKUL SERVİSLERİ’NE AVRUPA STANDARTLARI GETİRİLDİ



Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü ve Şoförler ve Otomobilciler Odası işbirliğiyle okul servis hizmetleri veren firmaların standartlara uyup uymadığı denetleniyor.
Öğrencilere servis hizmeti sağlayan firmaların çalışmalarının daha iyi denetlenebilmesi amacıyla evrakları tam olan firmalara özel izin kartları veriliyor. Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı birimler ve Zabıta ekipleri tarafından yapılan denetimlerde servis firmalarının araçlarında öğrenci servislerinin ön camında izin belgesinin bulunup bulunmadığı kontrol edilecek. Öğrenci servis izin belgesi olmadan çalışan firmalara da cezai müeyyide uygulanacak. Bu uygulama fabrika ve işyerlerine personel taşımacılığı yapan firmaları da kapsayacak şekilde genişletilecek. Servis araçlarıyla hem öğrenci hem de personel taşımacılığında kullanan firmaların her iki belgeden alması şartı aranacak.
Öğrenci servis izin belgelerinin hazırlanmasının ardından Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, ilk izin belgesini Gümüş Amca servislerinin sahibi İlhan Gümüş’e teslim etti. Bu uygulamanın Türkiye’de bir ilk olduğunu belirten Baysan, “Yeni uygulamamız sayesinde Çorlu’da okul servisleri standartlara uygun olarak çalışacaktır. Firmaların çalışmaları da titiz bir şekilde denetlenecektir. Servis hizmetleri daha iyi yürütüleceği gibi geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimiz güvenli bir şekilde okullarına gidip geleceklerdir.”diye konuştu.
Toplantıda hazır bulunan Çorlu Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Abdullah Baş, “Türkiye’de ilk defa Çorlu’da başlatılan bu uygulamanın içinde yer almaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Çorlu’da öğrenci servis hizmetleri daha kaliteli ve titiz bir şekilde yürütülecektir.”diye konuştu.
Uygulamaya konun çalışmalarla ilgili bilgiler veren Ulaşım Hizmetleri Müdürü Hasan Güngör, “Evrakları eksik olan firmaların bunları en kısa zamanda tamamlaması gerekiyor. Denetimler Emniyet Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü tarafından yapılacak ve buna uymayanların tespit edilmesi halinde cezai müeyyide uygulanacaktır. Ayrıca bireysel servis hizmetleri verilemeyecektir. Servis hizmetleri firmalar tarafından yürütülecektir. Öğrenci velilerinin de servis firmalarının seçiminde firmaların yetkinliğini araştırarak karar vermelerini rica ediyoruz. Bu konuda onlara da önemli görev düşüyor.”dedi.
Öğrenci servis izin belgesini alan İlhan Gümüş, “Otuz sekiz yıldır servis hizmetleri veriyoruz. Uzun yıllar süren çalışmadan sonra modern bir çalışma sistemine geçiyoruz. Getirilen yeni uygulama sayesinde Avrupa standartlarını yakaladık.”diye konuştu.



HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

ADD, 77. DİL BAYRAMI’NI KUTLADI

Haber: Metin KARAKUŞ
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Hakan Dedeoğlu, ADD adına yaptığı yazılı açıklama ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 26 Eylül 1932 tarihinde topladığı Dil Kurultayı’nın 77.yıldönümü olan Dil Bayramı’nı kutladı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslaşma sürecini tamamlayan Atatürk devrimlerinin en önemlileri Cumhuriyet’in kuruluşundan 4 yıl sonra yapılan harf devrimi, ikincisi de Cumhuriyet'in kuruluşundan 9 yıl sonra yapılan Dil Devrimi olduğunu vurgulayan Hakan Dedeoğlu, yazılı açıklamasında şunları kaydetti;
“Dil Devrimi, 1928'de gerçekleştirilen Harf Devrimi ile birlikte, Türkçenin 20. yüzyılda geçirdiği büyük yapısal değişikliğin iki temel taşından biridir. Dil Devrimi Türk dilinin yabancı dillerden alınmış sözcük ve kurallardan arındırılıp, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak milli dili olarak yazı ve konuşma dili haline getirilmesini amaçlayan devrimdir. Dil Devrimi Türkçe ile düşünmeyi, Türkçenin bütün, bilim, sanat ve teknik kavramları karşılayacak yolda gelişmesini sağlamıştır. Dil, milli yapıyı oluşturan, sağlamlaştıran en önemli ortak bağdır. Dil ve tarih, Mustafa Kemal Atatürk'ün en çok önem verdiği olgulardı. Önce 1931’de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kuruldu. Atatürk, Türk Dilini kendi milli benliğine kavuşturmaya ve kendi benliği içinde zenginleştirerek büyük bir kültür dili haline getirmeye çalışmıştır. Atatürk, dildeki bağımsızlığı siyasi bağımsızlığın bir parçası sayıyordu. Bu bakımdan Kültürün temeli olan dilde de millileşmek bir zorunluluktu: “Millî his ve dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesinin yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” Bunun bilincinde olan ulu önder Atatürk, 11 Temmuz 1932 gecesi sofrasında bulunanlara “Dil işlerini düşünmek zamanı gelmiştir. Ne dersiniz?” diye sorar. Oradakilerin bu düşünceye katılması üzerine “Öyle ise Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım. Adı Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun.” diyerek Türk Dil Kurumunun temellerini atar. Ertesi gün Samih Rifat, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri beyler İçişleri Bakanlığına başvururlar. 12 Temmuz 1932 de, adı sonradan Türk Dil Kurumu’na çevrilecek olan Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulur. Böylece 1929 yılında başlatılan Dil Encümeni çalışmaları 1932 yılında Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kültür kurumlarından biri olan Türk Dilini Tetkik Cemiyeti'nin kurulması ile sistematik bir faaliyete dönüşmüştü. Bu cemiyetin temel amacı Türk dilinin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılarak özüne dönmesini sağlamak, halkın konuşma dili ile yöneticilerin, bilim ve sanat adamlarının yazı dili arasındaki ayrımı ortadan kaldırmaktı. Bunun için öncelikle Arapça, Farsça ve diğer yabancı dillerden girmiş olan kelimelerin, kuralların ve yapıların kullanımdan kaldırılarak yerine Türkçelerinin konması sağlanacaktı. Cemiyetin bir diğer görevi de dildeki sözcükleri araştırmak ve yabancı dillerdeki sözcüklerin yerine Türkçelerini bulmaktı. Her ilde valilerin başkanlığında sözcük tarama faaliyetleri başlatıldı. Bilim adamları da bu sırada 150 eski eseri araştırmış ve o güne değin Türkçede hiç kullanılmayan sözcükleri toplamıştı. 1934 yılına kadar tespit edilen 90 bin sözcük Tarama sözlüğünde toplanarak yayınlandı. Atatürk, Türk Dili Tetkik Cemiyetini kurduğu 1932 yılında TBMM'ni açış konuşmasında; "Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti'nin temel dileği olarak temin edeceğiz. Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın, dikkatli, alakalı olmasını isteriz", sözü ile Dil devrimine dikkat çekmiş, dilin geliştirilmesi ve sadeleştirilmesinde, devletin yasama ve yürütme organına da düşen görevler olduğuna işaret etmiştir. Atatürk 1932 yılında başlattığı dil devrimi çalışmalarına, milli kültür politikasının gerekli kıldığı bir anlayışla eğilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet felsefesinin temelinde, Türk toplumunu çağdaş medeniyet seviyesine çıkartılması amacı yer aldığına göre, dilimizin de uzun vadede sanat, bilim ve teknolojik alanlarda böyle bir uygarlık düzeyinin gerekli kıldığı bütün kelime, kavram ve terimleri karşılayabilecek bir kültür dili durumuna getirilmesi gerekiyordu. Atatürk'ün çabaları ile Türkçenin bütün sorunları bir bütün olarak düşünülmüş, sistemli bir şekilde başarılı çözümlere ulaştırılmaya çalışılmıştır. Her insan düşüncesini dil aracılığıyla aktarır, bu açıdan bakınca Dil Devrimi aynı zamanda düşüncenin de yenileşmesidir. Dil Devrimi'nin gerçekleşmesini sağlayan etkenler, aynı zamanda onun amaçlarını ortaya koymaktadır. Bu amaçların olumlu sonuçlar vermesi, her şeyden önce devrim hareketinin geniş kitleler tarafından benimsenmesi ve ortaya çıkan ürünlerin toplumun malı olmasına bağlıdır. Türk Dil Devrimi'nin hazırlık evresi olarak nitelendirebileceğimiz ve Tanzimat Fermanı ile başlayan dönemdeki Türk dilini, arındırmak ve özüne dönüştürmek çabaları toplumu kapsayamamıştı. Ancak Cumhuriyet'ten sonra, Atatürk’ün öncülüğünde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin kuruluşuyla dilde yapılan yenilikler, ulus çapında bir eylem olarak topluma mal olmaya başlamıştır. Cemiyetin kuruluşuyla birlikte başlayan çalışmalar sürerken, Türk Dil Kurultayının hazırlıkları da başlamıştır. Bu coşku ve heyecan içerisinde İstanbul Dolmabahçe Sarayında toplanan ve M. Kemal Atatürk’ün baştan sona izlediği Birinci Türk Dil Kurultayının açılış günü olan 26 Eylül (1932) Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır. 1932–1938 yıllarındaki köklü değişim döneminden sonra değişen hız ve yoğunluk düzeylerinde 1970'lere kadar sürmüş tür. Türk Dil Kurumu'nun kapatıldığı 1982 yılı, diğer devrimler gibi Dil devriminin de sonlandırılma gayretlerinin zirve yaptığı tarih olarak kabul edilebilir. Ek- Atatürk'ün geometri kitabı Osmanlı döneminde okullarda okutulan geometri kitaplarındaki terimler anlaşılmaz bir durumdaydı. Örneğin, Üçgenin alanını tanımlamak için üçgenin alanı taban uzunluğu ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir yerine, bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesinin irtifaına hâsıl-ı zarbinin nıfsına müsavidir deniliyordu. 1936 yılının kışında Atatürk bu konu üzerinde çalışır ve 44 sayfalık içinde geometri terimlerinin Türkçeleştiği kitap ortaya çıkar. Kitabın yazarının Atatürk olduğu kitapta belirtilmez. Atatürk bizzat yazdığı bu geometri kitabında Osmanlıca eğitimde kullanılan 40 tan fazla kelimenin yerine Türkçelerini buldu. Bu terimler bugün de dilimizde kullanılan sözcüklerdir; boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayım. Uluslaşma sürecinin bu önemli gününü kutluyoruz

24 Eylül 2009 Perşembe

10. İPSALA ÇELTİK (PİRİNÇ) KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ BAŞLADI

Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde Çeltik Festivali Başladı.Festvalin başlangıcı sebebiyle konuşma yapan İpsala Belediye başkanı Mehmet Karagöz, 10. Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivali’nin Ulusal düzeyde yapılacak Çeltik Sempozyumu sebebiyle bu yıl yürüyüş kortejinin Cuma günü yapılacağını belirterek, “Festivalimizde Pirincimiz tanıtılırken, çeşitli yarışmalarda Çocuklarımız, Gençlerimiz ve Kadınlarımız yarışma fırsatı bularak insanlarımız 5 gün boyunce eğlenecekler. Birçok ünlü sanatçı Festivalimizde konser verecek. Çeltik Festivalimizi gelecek yıllarda tarım fuarına dönüştüreceğiz.” Diye konuştu.,
23-27 Eylül tarihleri arasında yapılacak festival’in ilk gününde İpsala ve Keşan Halk Eğitim Müdürlüğü Folklor ekipleri Cumhuriyet Meydanında gösteri yaptı.
Edirne Bandosunun Müzik Dinletisinden sonra, İpsala Hip-Hop Grubu gösterilerini sundu.
Vatandaşlara pilav Ayran ikramı yapıldıktan sonra gece’de THM Sanatçıları Gülseren Aygün ve Yusuf Bayrıbey konser verdiler.
KAYNAK.www.ipsala.com

Aslan; “İspatlasınlar idamımı isterim


HABER VE FOTO:Serpil Kan/ Şenol GONCAGÜL
Geçtiğimiz akşam Özel bir kanalın haber bülteninde İş adamı Siyami Aslanın Lüleburgaz Edirne Bayırı Mevkiinde bir bağ evi bulunması ve daha önce Polis tarafından cinayet zanlısı Cem Garipoğlunun bu evde kaldığı iddiası ile baskın yaptığı bağ evinde Siyami Aslan, Show Tv ekibinden Göktan Bedüke veYeşilyurtgazetesi muhabirine açıklamalarda bulundu. Siyami Aslan, yaptığı açıklamada, Garipoğlu ailesini tanıdığını fakat sadece iş yaptıklarını belirterek, Garipoğlu ailesini tanıyorum. Ama ben iş adamıyım ve müteahhitim. Bu sebeple birçok insan gibi Onları da tanıyorum. Cem Garipoğlunu ise tanımıyorum diyebilirim. Çünkü en son 10 yıl önce gördüğümde küçük bir çocuktu. On yıldır da hiç görmedim dedi.Edirne Bayırı mevkiinde bulunan bağ evinin, şehrin içinde olduğunu ve Özel Bir Hastanenin hemen arkasında yer aldığını belirten Aslan, 1000 ailenin yakında olan Lüleburgaza 1 km uzaklıkta olan ve göz önünde bir yerde bir insan nasıl o kadar gün gizli kalabilir ki. Ayrıca Polis Ağustos ayında, bu evde arama da yaptı ve hiçbirşey bulmadı. O zamanda Polise söyledim evimde sürekli kamera kaydı yapılıyor ve bu kayıtları aylık olarak alıp, daha sonra siliyorum. Bu kayıtları da Polise verebileceğimi söylemiştim zaten dedi.Özel Bir Televizyon Kanalı geçtiğimiz günlerde, Canlı yayınlanan haber programında cinayet zanlısı Cem Garipoğlunun, Siyami Aslana ait Edirne Bayırında bulunan bağ evinde kesin olarak kalmışçasına yayın yapmasına da tepki gösteren İş Adamı Siyami Aslan, böyle bir konu ile gündeme geldiği için çok üzüldüğünü belirterek, gerekli yasal işlemleri başlatacağını da dile getirdi. Aslan olay günü Mehmet Nida Garipoğlu ile Lüleburgazda bir toplantı yapacaklarını belirterek, Olay günü Mehmet Nida Garipoğlu ile bir toplantımız vardı. Beni aradı ve Lüleburgaza geleceğini söyledi. Fakat daha sonra ben onu aradığımda kendisine ulaşamadım ve görüşemedik. Benim tek ilişkim iş içindir. Bu olayları da birkaç gün sonra basından duydum. Ama bu ilişkinin başka şekilde hedef gösterilmek istenmesinden dolayı bende çok yıprandım ve bu kasıtlı hareketler için dava açacağım dedi.Bu olayların kendisini çok yıprattığını belirten Aslan, Benimde bir kız çocuğum var. Benden bu konu ile ilgili hiçbir yardım talep edilmedi. Fakat edilseydi de asla yardım etmezdim. Çünkü bu yaşanan bir vahşettir. Ben Karadeniz çocuğuyum, Bu tür bir olayla ilgimin olduğu ıspatlansın, imzalı dilekçe verip idamımı isteyeceğim dedi.Siyami Aslana ait ve Münevver Karabulut cinayeti zanlısı Cem Garipoğlunun kaldığı iddia edilen bağ evinden ayrılan Show Tv ekipleri, diğer ulusal basının bir gazetesinde yer alan ve Cinayet Zanlısı Cem Garipoğlunun Sarılar Köyünde bulunan diğer bağ evine yola çıktı.Sarılar Köyünde Gölet Kenarında bulunan Çeftlikevi bir anda Medya panayırına dönüştü. Tüm ulusal basının bahçesine toplandığı ve ayrıca tek yerel gazete temsilcisi olarak bulunan YeşilYurt GazetesiMuhabiri Şenol Goncagül Sarılar Köyünde Gölet Kenarında bulunan çiftlik evinin sahibi Mualla Sunar ile görüştü. Çorluda Kent Eczanesi sahibi Mualla Sunar, Şenol Goncagül e yaptığı açıklamada, Bu bağ evimiz kardeşlerimiz ile ortak kullandığımız bir evdir. Basın Cinayet Zanlısı Cem Garibolunun bu evde kaldığnı nereden çıkardı bilmiyoruz. Bağ evimize baskında yapılmadı, hiçbirşey olmadı. Bu sebeple medyaya nasıl yansıdı bilmiyoruz. Bizler işinde gücünde olan insanlarız. Ayrıca çiftliğimizi satmak istiyorduk. Bu sebeple çok güzel reklamımız yapıldı. Para verseydik de bu kadar reklam yaptıramazdık dedi.Sarılar Köyü Muhtarı Şahin Nazda, bu kişinin köyümüzde kaldığı nereden çıkarıldı bilmiyoruz ama köyümüzün mühtiş reklamı oldu dedi.
KAYNAK:YEŞİLYURT GAZETESİ

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASIAVRUPA İŞLETMELER AĞI ÇORLU İRTİBAT BÜROSU’NDAN SEMİNER


Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle kurulan ve kırktan fazla ülkede, 600 kurum ve kuruluşun dahil olduğu “Avrupa İşletmeler Ağı”nın bölgemizdeki çalışmalarını yürüten Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı - Çorlu İrtibat Bürosu’nun faaliyetlerinden biri olarak, 29-30 Eylül 2009 tarihlerinde “İş Güvenliğinin Teknik ve Hukuki Boyutu” konulu iki günlük seminer düzenlenmektedir.
Seminer hakkında bilgi veren Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ; ‘AB’ye giriş sürecinde İş Güvenliği konusunda çok sayıda yönetmelik çıkmış ve çıkmaya da devam etmektedir. Bu eğitimle birlikte İş Güvenliği alanında son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında, bu alanının teknik ve hukuki açıdan incelenerek bütünsel bir yaklaşım oluşturulması amaçlanmaktadır. Hedef kitlemiz; işverenler ve işveren vekilleri, iş güvenliği sorumluları, personel sorumluları, sorumlu müdürler, teknik bakım sorumluları, sorumlu mühendislerdir’ dedi.


“İş Güvenliğinin Teknik ve Hukuki Boyutu” Seminer Programı
1. Gün: 29 Eylül 2009, 09:30 - 17:00
İş Güvenliğinin bileşenleri ve güvenlik kültürü
Kişisel koruyucu donanımların özellikleri ve seçim kriterleri
İşyerlerinde ergonomik düzenlemeler ve iyileştirmeler
İşyerlerinde gürültü risklerinin azaltılması
İş makine ve araçlarında güvenlik
Kimyasallarla yapılan çalışmalarda güvenlik
Güvenlik ve sağlık işaretleri
İş izin sisteminin kurulması
Etiketleme ve kilitleme
Kapalı ve sınırlandırılmış alan çalışmalarında güvenlik
2. Gün: 30 Eylül 2009, 10:00 - 15:00
İSG mevzuatı ve Türk Hukuk Sistemi’ndeki yeri
Son çıkan mevzuat ve taraflara getirdiği yükümlülükler
İş kazalarının hukuki boyutu ve tarafların sorumlulukları
Örnek Yargıtay kararları ışığında vaka analizleri
Katılım Koşulları:
Programa katılım ücreti kişi başı 50 TL’dir. Eğitim kontenjanı 40 kişidir ve bir kurumdan en fazla 2 kişi katılabilir. Eğitim ücreti, seminer organizasyonu ile ilgili genel giderleri karşılamak üzere alınmaktadır. Katılım için son başvuru tarihi 25 Eylül 2009’dur.
Seminer katkı payı, kontenjan durumu kontrol edilerek, Türkiye İş Bankası Beyoğlu Şb. 1540256 no’lu İstanbul Sanayi Odası hesabına “CORLU” ibaresi ile başlayarak, FİRMA adı ve KATILIMCI adı belirtilerek yatırılmalı ve dekontlar mesut.donmez@corlutso.com adresine veya (282) 6513510 numaralı faksa katılımcı ve iletişim bilgileriyle birlikte iletilmelidir.
Eğitmenler: Serkan Küçük (Y. Kimya Müh.) ve Gökhan Küçük (Avukat)
Seminer Yeri: Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu, Şeyhsinan Mah. Kantarcı Sk. No:14
Detay ve kayıt için Mesut DÖNMEZ - Tel: (282) 6511096 (dahili: 138) -posta: mesut.donmez@corlutso.com

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN DIŞ TİCARET EĞİTİM SEMİNERİ


Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası (Çorlu TSO), İGEME (İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi) işbirliğiyle; “ DIŞ TİCARETTE ÖDEME- TESLİM ŞEKİLLERİ VE BANKACILIK İŞLEMLERİ” konulu eğitim semineri, 01 Ekim 2009 Perşembe günü 10:00 – 17:15 saatleri arasında Çorlu TSO Konferans Salonu’nda düzenlenecek.
Ücretsiz olarak düzenlenen Dış Ticaret Eğitim Semineri hakkında bilgi veren Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkan Yardımcısı Özlem YEMİŞÇİ; ‘Dış Ticarette Ödeme ve Tesİim Şekilleri ve Bankacılık İşlemleri konulu eğitim seminerimizde; İthalat ve İhracatın sipariş aşamasından son bulana kadar olan süreçte ödeme ve teslim şekillerinin doğru kullanılması , maliyet ve risk paylaşım analizinin yapılması ve yönetilmesi hakkında gerekli bilgilerin verilmesi amaçlanmaktadır. Hedef kitlemiz; İthalat ve İhracat işlemi gerçekleştiren veya dış ticarette Ödeme- Teslim Şekilleri ve Bankacılık İşlemlerinde uzmanlaşmak isteyen her seviyedeki kişi ve kurumlardır. Dış Ticarette Teslim Şekilleri, Dış Ticarette Bankacılık İşlemleri ve Dış Ticarette Ödeme Şekilleri konularının işleneceği seminerimizi, Akbank T.A.Ş.Dış İşlemler Müdürü Namık ŞAMLIOĞLU verecektir’ diyerek; ‘odamız konferans salonunda gerçekleştirilecek eğitim seminerimiz ile ilgili ayrıntılı bilgi ve kayıt için Odamız Dış İlişkiler Servisi - Handenur Sucukçu ile (Tel: (282) 6511096 (dahili: 134) ) ile irtibata geçileceğini’ belirtti.

ASFALT ŞANTİYESİ’NDE DOĞALGAZ DEVRİ



Çorlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü bünyesindeki Asfalt Şantiyesi’nde doğalgazlı ısıtma sistemi kurularak dumansız üretime başlandı.
Yıllarca atıl durumda kalan ve bakım yapılarak Temmuz ayında yeniden faaliyete alınan asfalt şantiyesinin kömürlü ısıtma sistemi kaldırılarak doğalgaz ısıtma sistemine geçildi. Yapılan modernizasyon çalışması sayesinde hava kirliliğinin önüne geçildiği gibi Asfalt Şantiyesi daha verimli ve temiz çalışma ortamına kavuştu. Doğalgazlı ısıtma sistemi kullanım kolaylığının yanı sıra ısı ve sıcaklık kontrolünde avantajlar sağlıyor.
Doğalgazlı ısıtma sistemiyle yapılan ilk üretimden sonra değerlendirmelerde bulunan Asfalt Şantiyesi Şefi Ahmet Eroğlu, “Doğalgaz sisteminin devreye girmesiyle hava kirliliğinin de önüne geçtik. Asfalt Şantiyesi çağımızın gerektiği şekilde modernize edildi. Daha temiz bir ortamda üretim yapacağız. Ayrıca kapasitemizde % 20 dolaylarında artış bekliyoruz.”dedi.


HABER VE FOTO:ONUR EREN

Edebiyat dünyasında yeni bir yüz


Epsilon Yayınevi’nin yan kuruluşu Sepya kitapseverleri genç bir yazarla tanıştırıyor... Ramis Çınar'ın Söylenmemiş Sözler adlı kitabı serinin bir halkası olarak okura sunuluyor. Kitap, eski sevgilisiyle yıllar sonra tesadüfen karşılaşan başarılı bir reklamcının öyküsü üzerine kurulu.

Söylenmemiş Sözler kısa bir süre önce kitabevlerinin raflarında yerini aldı. Okurlarıyla buluşmaya başlayan bu kitap hakkında Ramis Çınar ile bir röportaj yaptık.

İlk önce sizi tanımakla başlayalım isterseniz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1983 Bulgaristan doğumluyum. 1989 yılında gerçekleşen zorunlu göç sırasında ailemle birlikte Türkiye’ye göç ettim. İlk, orta ve lise öğrenimimi Çorlu’da tamamladım. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünden mezun oldum. Özel sektörde halkla ilişkiler ve satınalma pozisyonlarında çalıştım. Günümüz itibariyle bir resmi kurumda basın ve halkla ilişkiler görevlisi olarak çalışıyorum.

Bu kitabı yazma fikri nasıl oluştu? Yani bir gece ‘Ben bir kitap yazayım’ diye düşünüp sabah kitabı yazmaya başlamadınız herhalde. ‘Söylenmemiş Sözler’ in kitap olma serüvenini bize kısaca anlatır mısınız?

Bir anlık kararla yazmaya başlamadık tabii ki. Uzun bir hazırlık evresi geçirdim. Lise yıllarında edebiyat ile ilgilenmeye başladığım dönemlerde okumayı sevdiğim türde bir kitap yazma düşüncesi kafamda oluşmaya başlamıştı. Üniversiteye başladığım dönemde üniversite hayatında aradığımı tam olarak bulamamıştım. Bir anlamda hayal kırıklığı yaşıyordum. Okul zamanları dışında kendimi ifade edebileceğim uğraşlar içerisine girdim. Okuma faaliyetleri de bunlardan biriydi. Selçuk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi bu konuda ciddi olanaklar sağlıyordu. Bu dönemde elime ne geçerse okudum. Bir zaman sonra yazma fikri kafamda giderek ağırlık kazanmaya başladı. Yazmayı düşündüğüm konuda araştırmalar yapıp taslaklarımı hazırladıktan sonra yazmaya başladım. Fakat bu süreç öngördüğümden çok daha uzun oldu. Yazmaya başladığım tarihten bu yana sekiz buçuk yıl geçti.


Türkiye’de kitap bastırmak epeyce zordur bildiğim kadarıyla. Hele bir de tanınan bir yazar değilseniz… Siz kitabınızı nasıl bastırdınız. Zor olmadı mı?

Bahsettiğiniz zorluğu ben de yaşadım. Çok bilinen bir isme sahip değilseniz eserinizi yayınevlerine kabul ettirmek kolay olmuyor. Eserim yayınlanana kadar birçok yayınevine başvurdum. Ne yazık ki bu eserleri sağlıklı değerlendirebilecek bir mekanizma yok. Kitapları yayımlamak bir yana bunu esaslı bir şekilde okuyacak yayınevi bulmak bile zor. Yayınevi editörlerinin yeni kitap okumalarına ayıracak vakitleri az ve çok sayıda dosya gidiyor. Gönderilen dosyalar yayınevinde bir çekmece veya rafta aylar süren beklemeden sonra inceleniyor. Bu noktada fark edilip öne çıkması bile başlı başına bir mesele. Tabii bahsettiğim durum her yazar için geçerli olmayabilir. Çok fazla zorlanmadan kitap yayınlayan isimler de var.


Kitap ilk basıldığında büyük bir heyecan duymuş olmalısınız. Sonuçta sizinde bir zamanlar özendiğiniz yazarlar gibi bir kitabınız oluyor. İnsanın kitabının olması nasıl bir duygu?

Yıllar süren bir çalışmanın ardından kitabın yayınlanması çok güzel bir duygu. Kitabınızı okurlarla paylaşıyorsunuz. Bu işlediğiniz konu ve düşünceleri başka insanlarla paylaşabilmeniz demek. Her yazar olabildiğince fazla okurla paylaşmak ister. Kitap bastırmak da bunun en temel yolu. İlk eser ile okur karşısına çıkma görücüye çıkmak gibi bir şey. Sevinçli ve heyecan verici.

Kitabınızın ismini nasıl belirlediniz? Söylenmemiş Sözler’in hikâyesini sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?

Kitap söylenmemiş, söylenememiş sözlerin romanıdır. Hayatının belli dönemlerinde birilerine âşık olmuş aşkı yaşamış her insanın kendini ifade edemediği durumlar olmuştur. Aynı şekilde söylenecek her şey söylenmemiştir. Toplumumuzda sıklıkla yaşandığını düşündüğüm bir konuyu işlemek istedim. Romanda anlatıcı karakter olan Sezgin bir sabah işe giderken tesadüfen ilk göz ağrısı meltem ile karşılaşır. Ayrılmalarından on beş, son görüşünden on yıl sonra gerçekleşen bu olay sonrasında ona karşı duygularının değişmediğinin farkına varır. Onu uzaktan uzağa izlemeye başlar. Bir yandan onu ilk görüşünden sonra yaşadığı olayları gözden geçirirken bir yandan da mutlu evliliğini sorgular. Çok geçmeden Meltem’le ilişkili sıkıntısının onu kazanma isteğinden değil bir zamanlar var olan ilişkilerini kafasında bitirememiş olduğu sonucuna varır. Bunun üzerine cesaretini toplayıp Meltem’in karşısına çıkar ve onu eski günlerde söyleyemediği şeyleri dinlemeye çağırır. Ve bir zamanlar söyleyemediği sözleri söylemeye başlar. Romanın adının çıkış noktası budur.


Meltem’den bahsedelim biraz. Eminim kitabı okuyan herkes Meltem’e âşık olmuştur. Gerçek hayatta Meltem’i hiç gördünüz mü?

İlginç ve güzel bir soru. Meltem’i gerçek hayatta elbette gördüm. Ama kitabın hikâyesi tamamen kurgusaldır. Yazarlar kurgusal metinlerinde gerçek hayatta tanıdıkları kişilere hayallerinde bir tiyatro oynatırlar. Yani roman karakterleri olaylardan daha gerçektir.


Sezgin anladığımız kadarıyla başarılı bir reklâmcı ve mutlu bir evliliğinin olmasına rağmen içten içe aslında mutlu olmadığı anlaşılıyor. Sonuçta yıllardır sevdiği bir kadın var ve o kadının başka bir erkekle evli olduğunu görüyor. Bu bir insan için çok acı bir durum olsa gerek. Siz Sezgin’in yerinde olmak ister miydiniz? Ya da siz Sezgin olsaydınız ne yapardınız?


Kendini anlattığı karakterlerle özdeşleştirmemiş yazar yoktur. Bu durum aynı zamanda okur için de böyledir. Okuduğumuz romanlarda kahramanların yerine koyarız. Eğer onlarla özdeşim kuramıyorsak o kitaplar da tat vermez. Ben de romanı yazarken kendimi Sezgin’in yerine koydum. Böyle bir durumla karşılaşmadıysam da insanın sevdiği birinin başka biriyle evlendiğini görmek mutlaka acı vericidir. Bu yüzden Sezgin’in yerinde olmak istemezdim. Fakat onun yerinde olsam belki onun kadar gözü kara hareket edebilir miydim bilemiyorum. Bu tür eserler bize yaşamadığımız şeyleri bile hissetme olanağı sağlıyor.


Peki, kitabınızın daha çok kimler tarafından okunmasını istiyorsunuz. Sizde biliyorsunuz her yazarın kendine göre okur kitlesi var. Siz hangi kitleye hitap ediyorsunuz? Ve insanlar sizi neden okusun?

Kitabımı okumasını istediğim özel bir kitle veya okur grubu yok. Tüm kitapseverlerle paylaşmayı arzu ederim. Söylenmemiş Sözler hakkında okuyuculardan yorumları esas alarak herkesin zorlanmadan okuyabileceği yalın anlatımlı bir eser olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca konu itibariyle aşkı yaşamış herkese kıyısında köşesinden dokunacak bir eser olduğunu düşünüyorum. Romanda genç karakterlerin fazla oluşu, güncel konuların işlenişi, öğrencilik ve üniversite hayatına dair birçok olay ve tasviri içermesi nedeniyle genç okurlara daha fazla hitap ediyor.


Edebiyata genel bir gözle baktığımızda en çok kimlerden besleniyorsunuz? Başucu kitabınız var mı?

Edebiyata ilgi duymaya başladığım ilk dönemlerden itibaren klasik eserlerin üzerimde çok fazla etkisi olmuştur. Dostoyevski, Tolstoy, Balzac, Stendhal, Zola, Hesse, Hammingway, Steinbek, Pasternak, Soljenitsin, Marquez gibi yazarların bulabildiğim bütün eserlerini okudum. Bunlar aklıma gelenlerden bazıları. Özellikle Boris Pasternak’ın Doktor Jivago adlı romanı benim için bir başucu kitabıdır. Türk Edebiyatı’ndan Sabahattin Ali, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Kemal ve Orhan Pamuk etkilendiğim yazarlar arasındadır.


Şu an da üstünde çalıştığınız bir kitap var mı? Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz.

Şu an üzerinde çalıştığım bir kitap yok. Ama yazmayı düşündüğüm bir kitapla ilgili malzeme toplayıp taslaklar hazırlıyorum. Roman türüne özel ilgim var ve muhtemelen bundan sonraki eserlerim de bu türde olacaktır.


Yeni yazarlara ne tür tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Yeni bir yazar olmam nedeniyle kendimi başkalarına tavsiye edebilecek bir noktada görmüyorum. Zaten böylesi çok iddialı olur. Haddime düşmeyerek kendim için esas aldığım hususları paylaşmak isterim. Hem yazma sürecinde hem de kitapları yayımlama sürecinde çeşitli zorluklar var. Eğer bir yazar kendine ve eserlerine güvenirse aşamayacağı zorluk yoktur.

KAYNAK: http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/kitap-cd/12542967.asp?gid=285

23 Eylül 2009 Çarşamba

Yoksul aileye 1,250’şer kg. kömür

Edirne Valisi Mustafa Büyük, Edirne ve ilçelerinde ekonomik durumu iyi olmayan ailelere yönelik kömür yardımı yapılması ile alakalı olarak yaptığı açıklamada gerek Edirne Merkezde gerekse Edirne’ye bağlı ilçelerde tespit edilen ailelere 1.250'şer kilo kömür dağıtımı yapılacak. Kömür dağıtımının Ramazan Bayramından sonra başlatılması için çalışmaların sürdüğü ve dağıtılacak kömürün standardının da titizlikle takip edildiği belirtildi. Vatandaşlarımıza Ramazan ayında da oldukça önemli miktarda gıda dağıtımı yapan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıfları şimdi de kömür dağıtımına hazırlanıyor.
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ GÜRSES GAZETESİ

Uzunköprü ilçesi Emniyet müdürlüğü sitesi açıldı

Modern çağa ayak uydurmakta teknolojiyi yakından takip edenEdirne iline bağlı Uzunköprü İlçe Emniyet Müdürlüğü http://www.uzunkopru.pol.tr/ adresli internet sitesini hizmete soktu. Online olarak siteden Uzunköprülüler İlçe Emniyet Müdürlüğü hakkında bilgi alabilecekleri gibi, şikayet, ihbar da yapabilecekler.Ayrıca siteden duyuruları takip edip, araç sorgulama, ceza puanı sorgulamada yapabilecekler. Emniyetle ilgili çeşitli bilgilerinde yer aldığı site kullanıma açılmasıyla birlikte ilçe halkının da siteden yararlanmaya başlaması bekleniyor. Siteye ulaşmak için http://www.uzunkopru.pol.tr/ adresine tıklamanız yeterli.
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ GÜRSES GAZETESİ

Uzunköprü Halk Eğitim Merkezi Mahalle ve Köy Muhtarlarına bilgisayar kullanmayı öğretecek!

Edirne iline bağlı Uzunköprü ilçesinde Yerel seçimler sonrasında Mahalle ve Köy Muhtarlığını kazanarak görevine başlayan birçok muhtarın bilgisayar kullanmayı bilmediği ve muhtarlıklarda bulunan bilgisayarları başkalarının kullandığı ortaya çıktı. Bunun üzerine harekete geçen Uzunköprü Kaymakamlığı ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Uzunköprü Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği ile birlikte bilgisayar kullanmayı bilmeyen muhtarlara kurs vererek bilgisayar kullanmayı öğretme kararı aldılar. Köy ve Mahalle muhtarları da gerek köylerinde gerekse Halk Eğitim Merkezinde uygun bir tarih ve zamanda kurslara başlayarak bilgisayar kullanmayı öğrenecekler. Bununla birlikte de yanlarında ek bir kişi çalıştırmak zorunda kalmadan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt sistemine internet üzerinden ulaşarak vatandaşların da işlerini kolaylaştırmış olacaklar.
KAYNAK:UZUNKÖPRÜ GÜRSES GAZETESİ

HAVSA BELEDİYESİ TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA KAVUŞTU

Edirne iline bağlı Havsa ilçesi toplu taşıma araçlarına kavuştu.Havsa Belediye Başkanı Oğuz Tekin konu ile ilgili olarak.
Alınan araçlardan 1 adet 47 kişilik Mercedes 304 marka otobüs 40 Bin TL ye mal olmuştur.
Yine Belediye bünyesinde toplu taşıma hizmeti verecek olan Mitsubishi marka 25 kişilik Midibüste 25 Bin TL ye mal edilmiştir.
Okulların açılması ile başlayacak olan Öğrenci veli Memur, Esnaf ve İşçi nin mağdur olmaması için Belediyemiz araçların alımı için kıt kaynaklarını zorlayarak kredi yolu ile araçları alınarak ilçe halkının hizmetine sunulmuştur.
Temizlik hizmetleri araçlarımızın yenilenmesi de sağlık ve hijyen koşullarının sağlanması korunması acısından gündemimizdedir.dedi
KAYNAK:HAVSA BELEDİYESİ İNTERNET SİTESİ

Başbakan Tekirdağa geliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Tekirdağ’a geliyor. Bir dizi açılış programları için 15 Kasım günü Tekirdağ iline gelmesi beklenen Başbakan Erdoğan için kent de hazırlıklar son sürat devam ediyor.
Muratlı ilçesi ile kent merkezine bağlanan demir yolunun açılışını da gerçekleştirmesi beklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; Tekirdağ Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü yeni binasının da açılışını yapacak.
Tekirdağ valiliği ve Tekirdağ belediye başkanlığını da ziyaret edecek olan Başbakan Erdoğan’ın daha sonra AK Parti il binasına da geçerek burada partililer ile buluşması bekleniyor.

Sele karşı önlem!...

Tekirdağ'daki sel felaketinden etkilenen Çanakkale Endüstri Meslek Lisesi Metal Teknolojisi alan öğretmeni Halil Akman (56), evlerin baskınlardan zarar görmesini önlemek için "sürgülü ve contalı sel kapağı" icat etti.
Bugüne kadar sayısız icadı olan 'Mucit Hoca' lakaplı Akman, sel kapağını yapmadan önce televizyonda seyrettiği haberlerin kendisini çok etkilediğini söyledi.
Aklına onlarca fikir geldiğini, sonunda kum torbaları yerine kullanılacak sürgülü ve contalı sel kapağının kafasına yattığını anlatan Akman, vakit geçirmeden prototipini yaptığını vurguladı.
Ürünü kendince denediğini ve olumlu sonuç aldığını belirten Halil Akman, "Sistemin kurulması çok basit.
Ev ve işyerlerinin giriş kapılarının bulunduğu bölüme yapılan iki kanalın içine, etrafına su geçirmeyen contalar takılan bir sistem koyuyoruz.
Arkasına da suya karşı dirençli olabilmesi için mukavemet mesnetleri yapıyoruz.
Bir sel ihbarı yapıldığında, yaklaşık 24 kilogram ağırlığında, bir insanın rahatça kaldırabileceği sac zemini kanalların arasına sokuyoruz.
Böylece suların eve girmesi engellenmiş oluyor. Kum torbalarından 10 kat daha verimli olan bu sistemi, vatandaşlar demirci atölyelerinde rahatça yaptırabilir." dedi.
KAYNAK.ÇORLU DEVRİM GAZETESİ

10. İpsala Çeltik (Pirinç) Kültür ve Sanat Festivali başlıyor

Edirne iline bağlı İpsala ilçesinde -27 Eylül 2009 tarihleri arasında yapılacak olan Festival ‘in kortej yürüyüşü 25 Eylül 2009 Cuma günü saat: 16.30’da gerçekleştirilecek.
Edip Akbayram ve Selda Bağcan gibi ünlü özgün müzik sanatçılarının konser vereceği Festival programı şöyle:
23 Eylül Çarşamba, saat: 17.00 Basketbol Turnuvası Final Maçı, saat: 17.30 Halk oyunları Gösterileri Edirne Bandosu Müzik Dinletisi, saat: 18.00 Geleneksel pilav ayran ikramı (Cumhuriyet Meydanı), saat: 18.15 Akustik Gitar Müzik Grubu Konseri, saat: 19.30 İpsala Hip-Hop Grubu Konseri, saat: 19.45 İpsala Hip-Hop Dans Grubu Gösterisi, saat: 20.00 Halk Oyunları gösterileri (Festival Alanı), saat: 20.30 Türk Halk Müziği Konseri THM Sanatçlıları Gülseren Aygün ve Yusuf Bayrıbet, saat: 21.45 Ersin Show grubu konseri
24 Eylül Perşembe, saat: 11.00 Bisiklet Yarışması (Cumhuriyet Meydanı), saat: 14.00 Hülo-Hop Yarışması (Festival Alanı), saat: 17.00 Voleybol Turnuvası Final Maçı, Saat: 20.00 Halk Oyunları Gösterileri (Festival Alanı), Sünnet Şöleni – Evlenme Şöleni, Saat: 20.30 Hip-Hop Grubu Konseri, Saat: 20.45 Blue İns Rumeli Grubu Konseri
25 Eylül Cuma, Saat: 09.00 Balık Tutma ve Yeme Yarışması, Saat: 14.00 Edirne Bandosu Müzik Dinletisi (Cumhuriyet Meydanı), Saat: 14.20 Halk Oyunları Gösterileri, Saat: 15.00 Çeltik Hasadının Başlatılması (Yeni Karpuzlu Beldesi), Saat: 16.30 Toplanma ve Kortej (İpsala Meslek Yüksek Okulu Önü), Saat: 17.00 Saygı duruşu, İstiklal Marşı (Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı Önü), Saat: 17.10 Belediye Başkanı Mehmet Karagöz ve Kaymakam Mehmet Ali Gürbüz’ün konuşmaları, (Cumhuriyet Meydanı), saat: 17.30 Kurbağ Yarışması, Gelenksel Pilav ve Ayran ikramı (Cumhuriyet Meydanı), Saat: 19.00 Sergi ve Standların Açılması, Saat: 20.30 Halk oyunları Gösterisi, Saat: 21.00 Edip Akbayram Konseri (Festival Alanı)
26 Eylül Cumartesi, Saat: 10.30 Satranç Turnuvası (Belediye Meclisi Salonu), Saat: 11.00 Kros Yarışması (Cumhuriyet Meydanı), Saat: 14.00 pirinç Yemekleri Yarışması ( Cumhuriyet Meydanı), Saat: 19.00 Halı Saha Futbol Turnuvası Final Maçı, Saat: 20.00 Halkoyunları Gösterileri, Saat: 20.30 Ersin Show Grubu Konseri, Saat: 22.00 Selda Bağcan Konseri (Festival Alanı)
27 Eylül Pazar, Saat: 10.30 Satranç Turnuvası (Belediye meclis Salonu), Saat: 11.00 Trap ve Sket Yarışmaları (Ulusal Egemenlik Parkı, Hıdırellez Bayırı), Saat: 16.00 İpsalaspor Sezon Açılışı, İpsalaspor ve Sosti (Susurköy) Futbol Takımları arasında (İpsala Şehir Stadı), Saat: 20.00 Halk oyunları Gösterisi (Festival Alanı), Saat: 20.30 Gümülcine Müzik Grubu Konseri, Saat: 21.00 Ödül Töreni, Saat: 22.00 Faruk Demir Konseri
KAYNAK:www.ipsala.com

ÇORLU ZABITASINDAN SOKAK VE KALDIRIM DENETİMLERİ







Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri cadde ve sokaklarda denetimler yapıyor. Ağustos ayında esnaf ve dükkân sahiplerine sözlü ve yazılı olarak duyurulan kaldırımların işgal edilmemesi konusundaki yasak 15 Eylül 2009 tarihinde yürürlüğe girdi. Zabıta ekipleri bu kapsamda esnafları uyararak dükkânlarının önüne masa, sandalye, buzdolabı, reklâm panosu, saksı, ayaklı şemsiye ve motorsikletleri kaldırtıyor. Vatandaşların şikâyetleri doğrultusunda başlatılan bu uygulamayla işgal edilen yerler halkın genel kullanımına açılıyor.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ
sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...