***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

18 Şubat 2010 Perşembe

Altan Lök açıkladı “Saros’da Uygulanacak Yapay Resif Projesi Türkiye’nin en geniş kapsamlı projesi olacak” dedi.

Erikli’de ESTAB (Edirne Saros Turizm Altyapı Hizmet Birliği tarafından uygulanması düşünülen yapay resif Projesi konusunda çalışmalarda bulunmak üzere Erikli’ye gelen Kadıköy Su Araştırma Merkezi Eğitmeni ve Proje Gönüllü Danışmanı Savaş Yapman ile İzmir Ege Üniversitesi Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Prof.Dr. Altan Lök, Yardımcı Doçent Dr.Ali Ulaş,Araştırma Görevlisi Aytaç Özgül ve İbrice Dalış Merkezi Eğitmeni Ahmet Uz dün (18.02.2010) Erikli’de bir basın toplantısı düzenlediler.
İşçimen Hotel’de düzenlenen ve saat 11.00’de başlayan toplantıda ilk olarak konuşan Lök, çalışmalarla ilgili bilgi vererek şunları söyledi.
“Yapay Resif Projeleri yasal bir çerçevede yürümek zorundadır. Biz burada iki günden beri çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Öncelikle balıkçılık kooperatifi, belediye başkanları ve dalış kulüpleri harita üzerinde potansiyel yapay resif atılabilecek alanları belirledik. Ondan sonra bu alanlara dalış yaparak bu yerlerin uygunluk durumlarını gözlemledik. Tabi bu projede tek bir ayak yok. Proje kapsamında 3 farklı konu ele alınıyor. Birinci konu balıkçılara yönelik balıkçılık amaçlı yapay resif, ikinci amaç dalış turizmine yönelik açık ve kapalı tarih müzesi düşüncesi var. Bir de dalıcılara yönelik uçak ve gemi batırılması projesi var. Uçak gemi konusunda hemen akla gelen soru şu uçak ve geminin kullanılmasında yine bakanlığın istediği bir temizlik süresi var. Yani böyle buradan herhangi bir gemi veya uçak alınıp küt diye batırılmıyor, batırılmıyor da. Gemi kendi gövdesi kalmak üzere parçalanıyor. Makine ve plastik malzemeler sökülüyor, uçak da aynı şekilde tüm kirleticilerden temizleniyor. Sonra bakanlıktan bir görevli gelip batırılacak gemi ve uçağı inceliyor. Yani kamuoyunda bazen şu kanı oluşuyor hani gemi veya uçak alınıyor bir çöp ve hurda yığını gibi denize atılıyor. Bu böyle değildir. Zaten öyle atılsa dalıcılar dalmaz her tarafından yağ ve yakıt çıkan bir tekneye kimse dalış yapmaz. Biz arkadaşlarımızla birlikte bunların batırılacağı yerleştirileceği yerlerin tespiti için 7 nokta belirlemiştik.7 noktaya dalış yaptık, burada biz o noktanın çeşitli verilerini belirledik. Aynı anda da yukarıda bir cihazla suyun tüm katmanlarındaki değerleri de tespit ettik. Bu 7 noktadan sadece bir dalış noktası uygun çıkmadı diğer 6 nokta tüm amacımıza hizmet edecek durumda. Su parametlerini İzmir’le karşılaştığımızda oksijen seviyesi çok yüksek çıktı. Deniz canlıları açısında bu veriler çok önemli. Saros apayrı bir ekosistem bu ekosistemi korumamız gerekiyor.Çünkü böyle yerler çok az kaldı. Saros’a kıyı olan yerel yönetimler sivil toplum örgütleri halk bu tür yerlere sahip çıkmalı. Bu tür projeler bu bölgenin tanınması, bu bölgenin ekosisteminin biyolojik zenginliğinin tanınması da sağlanacak. Böylece bu proje kamuoyu tarafından daha çok destek görecektir. 3 ayaklı bu projeden önce biz bir rapor hazırlayıp bu proje için Ankara’ya izin talebinde bulunacağız. Ben bu izin talebinin 2 ay içersinde cevaplandırılacağını ve projenin onaylanacağını bekliyorum. Bu süreçte Savaş Yapman hocamız çalışmalara devam edecek. Projenin tamamlanması yerel yönetimlerin halkın ve bölgenin ve sponsorların desteğine bağlı. Ama burada bizim gördüğümüz kadarıyla çok iyi bir heyecan ve potansiyel yaratılmış proje ile ilgili olarak bu da çok güzel. Proje öncelikle açık Tarihi Su altı Müzesinden başlayacak. Onun yanında parelel balıkçılığa yönelik resif çalışması ve bir yandan da batık için gerekli çalışmalar yürütülecek. Zaten bu konuda başvurular yapılmış bazı ilişkişler devam ediyor. Bu projeye yakın projelerin tamamlanması 2 ya da 3 yıl sürdü. Bu proje Türkiye’de yürütülen bu tür projeler içersinde en kapsamlı ilk projedir. O nedenle bu kadar kapsamlı bir projenin tamamlanması tabi ki biraz zaman alacaktır. Eğer bu proje iyi bir destek alınırsa 2 yıl içersinde bitirilebilir. Bu işler aslında çok karmaşık işler gibiymiş görünüyor ama aslında karmaşık işler değil sadece organizasyonun doğru yürütülebilmesine bağlı”
Lök’ten sonra söz alan Savaş Yapman bu projenin 400 bin dolarlık bir proje olduğunu belirterek “Biz bunun büyük bir bölümünü sponsorlarla karşılayacağız. Bölge kaynakları ne kadar bir katkı sağlar bunu bilemiyoruz. Bu yıl projenin %50’sini bitirmeyi hedefliyoruz. Bizim asıl amacımız Saros Körfezi’nin bilimsel araştırma merkezi olmasını hedefliyoruz. Yapay Resif’in ardından bölgedeki canlıların gelişimini takip edeceğiz. Bu projede ayrıca Çanakkale Savaşlarını Saros’un altındaki Tarihi Sualtı Müzesi’nde yaşatmak istiyoruz. Bu yıl içersinde Erikli’ de Ulusal ve Uluslar arası Su Fotoğrafları Yarışması düzenlemek istiyoruz. Biz 2 ay süre içersinde balıkçılığa yönelik balıkçılığı geliştirecek Yapay Resif imalatına da başlamayı hedefliyoruz. 18 Mart tarihine kadar da projemizin açılışını yapmak istiyoruz. Ben 12 yıl Saros’da dalış yapan biri olarak bu projeye gönüllü olarak destek veriyorum. ESTAB ve Keşan Belediye Başkanımız Mehmet Özcan, Mecidiye Belediye Başkanımız Recep Çınar ve Su Ürünleri Kooperatifi Başkanımız Selahattin Gürselli’nin destekleri de çok önemlidir. Bu projenin tamamlanmasından sonra artık yurtiçi fuarlara değil yurtdışı fuarlara katılarak Saros’u tanıtmamız gerekecek. Çünkü yabancıları da bu proje ile bölgemize çekeceğiz. Biz buraya yapılacak Tarihi Sualtı Müzesi’nde Çanakkale Savaşı’ndaki gemilerimizin isimlerini de yaşatmayı hedefliyoruz. Biz bu tarihi sembolik de olsa yaşatmak istiyoruz. Bu çalışmada Çanakkale Savaşları’nın fotoğraflarına da yer vereceğiz. Dalış yapan kişi burada bu sergiyi gezip görebilecek” dedi.
HABER VE FOTO:RECEP KARAGÖZ

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...