***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

13 Kasım 2009 Cuma

14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ

Dünyada 250 milyondan fazla insan diyabetle yaşamaktadır. Mücadele edilmezse bir nesil sonra bu sayı 380 milyona yükselecektir. Diyabet tahminlerin ötesinde çok hızlı artış göstermesi, tanıdan itibaren yaşam boyu sürmesi, ağır komplikasyonlarla seyretmesi, iş gücü ve yaşam süresini olumsuz etkileyen bir hastalık olması nedenleriyle, Birleşmiş Milletler, Aralık 2006 tarihi itibarı ile diyabeti küresel bir hastalık olarak kabul etmiş ve tüm ülkelerin sağlık otoritelerine diyabetle mücadele çağrısı yapmıştır.
Ülkemizde hastalık yükü oluşturan bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar arasında diyabet önemli bir yer tutmakta olup bu yükün yakın gelecekte daha da yükselmesi beklenmektedir;
2003 Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik Çalışması Hane Halkı Araştırması’na göre 18 yaş ve üzeri kişilerde beyana dayalı olarak diyabet sıklığı %4.75 olarak bulunmuştur. Cinsiyete göre diyabet sıklığı kadınlarda %5.75, erkeklerde ise %3.42’dir.
Türkiye’de ulusal düzeyde ölüme neden olan ilk 10 hastalığın yüzde dağılımı incelendiğinde diyabetin %2,2 ile 8. sırada yer almakta olduğu görülmektedir.
Diyabet tüm yaş gruplarında %1,9 ile ulusal düzeyde DALY’e neden olan 12. hastalıktır.
Uluslararası Diyabet Federasyonu ile Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1991 yılında Charles Best ile birlikte insulini bulan Frederick Banting’in doğum günü olan 14 Kasım tarihi Dünya Diyabet Günü seçilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından 2007 yılından itibaren Dünya Diyabet Gününü resmi bir dünya günü olarak ilan edilmiştir. Dünya Diyabet Günü her yıl diyabetle ilgili bir temanın altını çizmektedir. Dünya Diyabet Federasyonu 2009-2013 yılları için Dünya Diyabet Gününün temasını “Diyabet Eğitimi ve Diyabetin Önlenmesi” olarak belirlemiş bulunmaktadır.
Bu kampanya diyabet konusunda sorumlu olan herkesi diyabeti anlamaya ve kontrolünü ele almaya davet etmektedir. Bu çağrı;
Diyabet hastaları için, diyabet eğitimi yoluyla hastalığı konusunda yetkinleşme çağrısıdır.
Sağlık çalışanları için, kanıta dayalı tavsiyeleri mesleki uygulamalarına yansıtmak üzere bilgilerini iyileştirme çağrısıdır.
Toplum için, diyabetin ağır etkilerini kavrama ve mümkün olan durumlarda diyabet ve komplikasyonlarından nasıl kaçınılacağı veya bunları nasıl geciktirebileceklerini öğrenme çağrısıdır.
Bu kampanyanın ana mesajları şunlardır:
Diyabet risklerini ve diyabetin uyarıcı belirtilerini bilin.
Diyabete nasıl tepki vereceğinizi ve kime başvuracağınızı bilin.
Diyabeti nasıl yöneteceğinizi bilin ve kontrolünü ele alın.
DİYABET NEDİR?
Tıptaki adıyla “diabetes mellitus”, günlük dildeki adıyla”şeker hastalığı”, dır. Şeker (Tıp dilinde glukoz); vücudun tüm hücrelerinin kullandığı çok önemli bir enerji kaynağıdır. Normal kan şeker sınırları açlıkta 70 - 110 mg/dl’dir (3.8-6.1 mmol/L). Açlık kan şekeri 126 mg/dl’yi (7.0 mmol/L) geçmemelidir. Pankreas hem kan şekerini dengelemek, hem de organlara enerji kaynağı olan şekeri hücre içine (özellikle yağ, kas, karaciğer) sokmak için insülin adında hormonu kana verir.
DİYABET ÇEŞİTLERİ
Diabetin Tip I ve Tip II şekli vardır.
Tip I diabet çocuk ve genç yaşta ortaya çıkar. Bu hastaların vücutlarında hiç bir insülin yapılamamaktadır. Bu nedenle mutlaka dışarıdan insülin verilerek tedavi edilmelidir.
Tip II diabette vücutta; ya insülin miktarı az veya yapılan insülin etkisi az yada insülin dokularına insülinin dokulara tesir edeceği yerde -insüline karşı direnç- söz konusudur. Tip II diabetin diabetin kalıtımla ilgisi mevcuttur. başlangıçta ağızdan kullanılan şeker ilaçları ile tedavi söz konusu iken daha sonraları insüline bağımlı hale gelebilmektedir.
TİP II Belirtileri;
Çok Yemek yeme,
Çok Su içme,
Çok idrara çıkma,
En sık görülen hasarlar görme bozuklukları,
Ellerde ve ayaklarda uyuşma,
Karıncalanma,
Yara iyileşmesinde gecikme,
Kalp-damar hastalığı,
Tansiyon yüksekliği,
Gebelerde iri doğum veya düşüktür.
Bu problemleri önlemek ve geciktirmek için;
Sağlıklı beslenmeye özen gösterin, Besinlerin 3 ana ve 3 ara öğün tüketilmesi en uygun düzendir. Ana öğünlerde mutlaka kepekli ekmek, et ve sebze grubundan besinler bulunmalı, ek olarak meyve ve süt grubu katılmalıdır.
Düzenli egzersiz ve yürüyüş yapın,
Düzenli olarak aile hekiminize gidin, kan şekerinizi her ay düzenli olarak ölçtürün,
Kan basıncınızı ve kolesterolünüzü ölçtürün,
Kesinlikle sigara içmeyin ve alkollü içeceklerden uzak durun.
Şeker hastalığına yakalanma şansı yüksek riskli kişilerin, zayıflayarak, sağlıklı beslenerek ve düzenli egzersiz yaparak gerçekleştirecekleri yaşam tarzı değişikliğiyle, hastalığa yakalanmalarının önlenebileceği ya da geciktirilebileceği belirlenmiş.

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...