MHP Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, İpsala Kaymakamı ve Keşan Kaymakam Vekili Mehmet Ali Gürbüz’ü ziyaretinde, bölgedeki sel baskınları görüşüldü.
Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Uslu, “Bu tür zararlarda, sel, sigorta kapsamı içerisinde değil. Kapsama alınması konusunda çalışma yapılması lazım. Bu sahada sel baskını her zaman olabilecek bir ihtimal.” dedi.
Aynı görüşlere katıldığını belirten Gürbüz de İpsala’da bin 700 dönüm çeltik alanında zararın %100 olduğunu bildirdi.
MHP Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu; MHP Keşan İlçe Başkanı Varol Aldanmaz, Belediye Meclis üyeleri Ahmet Benk ve Erkan Gege, Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Çabuk ile birlikte, dün, İpsala Kaymakamı ve Keşan Kaymakam Vekili Mehmet Ali Gürbüz, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü Feryaz Yüksel ve Keşan Tarım İlçe Müdür Vekili Figen Baran’ı makamlarında ziyaret ederek, çeşitli konuları görüştüGÜRBÜZ: İPSALA’DA 1.700 DÖNÜM ARAZİDE ZARAR %100
Uslu, saat 11.00’de başlayan ilk ziyaretini Kaymakam Mehmet Ali Gürbüz’e yaptı.
Keşan-İpsala bölgesinde yaşanan sel felaketi neticesinde, bölgedeki çeltik tarlalarının su altında kalmasının yerel gündemde ilk sırayı işgal ettiğini belirten Cemaleddin Uslu, Kaymakam’dan bilgi aldı.
Sel felaketinin hem insan hayatı hem de ekonomik ve tarımsal açıdan üzücü olduğunu vurgulayan Gürbüz, gereken tespitlerin yapıldığını ve suların çekilmesiyle birlikte gerçek hasarın ortaya çıkacağını söyledi.
Mehmet Ali Gürbüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz gerekli tespitleri yaptırdık. İpsala için bin 700 dekar alanda zararımız var. Bunlardan ikisi, büyük arazilere sahip vatandaşlarımıza, diğerleri ise nispeten küçük araziye sahip 16 vatandaşa ait araziler. Burada %100 zarar söz konusu. Buradaki zarar sonucunda vatandaşlarımız tarlalarından hiçbir şekilde ürün elde edemeyecek.
Ayrıca, tespitimiz dışında toplam 3 bin dekar arazide zarar görüldüğü yolunda beyanlar var. Bunun dışında zarara uğradığını iddia eden vatandaşlarımız bize başvurursa, tespitlerini yaptıracağız.
Biz İpsala’da 3 bin, Keşan’da da 5 bin dönüm arazide zarar olabileceğini tahmin edebiliyoruz. İpsala’daki zararımız en çok Kocahır Köyü’nde. Sizin de buraya gidip vatandaşlarla görüştüğünüzü biliyorum. Bu konunun bakanlık nezdinde takibi de gerekecek. Zararlarının karşılanması konusunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ve Bakanlar Kurulu’nun ciddi kararları olacaktır.”
USLU: SUYUN UYGUN ZAMAN VE MİKTARDA VERİLMESİ GEREKİR
Türkiye’deki çeltik üretiminin yarısının, Edirne’den Enez’e kadar uzanan Meriç Havzası’nda üretildiğinin altını çizen Uslu, suyun fazla olduğu veya yetmediği zamanlarda çeltik tarımının olumsuz etkilendiğini söyledi.
Cemeleddin Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meriç Nehri bazen taşkınlara neden oluyor, bazen de kuraklıktan dolayı Ege Denizi’nin geriye tepmesi yüzünden çeltik sahalarını çok ciddi zarara uğratıyor. Suyun uygun miktarda ve uygun zamanlarda tarlalara verilmesi gerekir. Bunu sağlamak lazım. Bu yağışlar, tarımsal sahada ciddi hasar yarattı. Sizinle Kocahıdır Köyü’nde tesadüfen karşılaştık. Keşan sınırları içerisinde de Akhoca ve Orhaniye köylerinde zarar var. Buradaki seddenin sol tarafında kalan bölgede de 5 bin dönüm kadar çeltik ekili alanda zarar var. Çeltik tarlalarında halen, yer yer 2 metre seviyede su var. Bu suyun çekilmesinin ardından gerçek zarar ortaya çıkacak. Tarlalar eğer mil ile birlikte suyun altında kalmışsa kötü. O zaman zarar çok olur. Zararın net rakamları ancak sular çekilince ortaya çıkacak.
Çeltik ürünü bu bölge için olduğu kadar ülkemiz için de çok önemli. Zararları ortadan kaldırmak lazım. Taşkınların önlenmesi, suyun zamanla tutularak, barajlarda muhafaza edilmesi ve ihtiyaç halinde tarlalara verilmesi gerekir. Bölgemizde Çakmak ve Hamzadere barajları bittiğinde, Meriç Nehri’ndeki fazla suyu da tarlalara verebileceğiz.”
SEL DE SİGORTA KAPSAMINA GİRMELİ…
Uslu, sözlerinin devamında, tarım sigortası kapsamında selin yer almamasının, çiftçinin zararını büyüttüğünü belirterek, selin de sigorta kapsamında yer alması gerektiğine dikkat çekti.
Cemalleddin Uslu, “Bu tür zararlarda, sel, sigorta kapsamı içerisinde değil. Bir kere bunu sorgulamamız gerekir. Yani, bu sahada sel baskını her zaman olabilecek bir ihtimal. Kapsama alınması konusunda çalışma yapılması lazım. Şehir içinde bile arabanız sele kapılsa sigortadan para alamıyorsunuz. Bunda sizin ne suçunuz ve kusurunuz var? Üretici bu konuda üzerine düşeni yaparak, ürününü hasat zamanına kadar getirmiş. Çeltik hasadı başladı. Ancak, selden dolayı bin 700 dönüm arazide üreticimizin düştüğü durum çok üzücü. Devletimizin üreticilere sahip çıkması gerekir. Çünkü kişisel gelir, toplamda milli gelirdir.” dedi.
Aynı görüşlere katıldığını belirten Gürbüz de DSİ’nin bölgede çalışmalara başladığını, derelerin derinleştirileceğini ve seddelerin yükseltileceğini söyledi. Geçen yıllarda yaşanan ve İpsala’yı da tehdit eden sel felaketi sonrasında seddelerden birinin 1,5 m yükseltilmesi sayesinde, bugün bekli de çok büyük bir afetten kurtulduklarını da ifade eden Mehmet Ali Gürbüz, “Bugün 27 bin dekar arazimiz sular altında olabilirdi. Bin 700 dekar arazi İpsala’daki çeltik üretiminin %1’i ancak, 27 bin dekar söz konusu olsaydı % 15’lerden bahsedecektik. Bu da Türkiye pirinç fiyatını da etkileyecekti. Belki de yurt dışından ithalat bile yapılacaktı.” dedi.
Konuşmaların ardından kaymakamlıktaki ziyaret sona erdi.
ÖZCAN: SEL, KEŞAN’DAN ÇOK KADIKÖY BARAJI’NI VURDU
Cemaleddin Uslu ve beraberindekiler, daha sonra, Keşan Belediyesi’ne geçerek, Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ı makamında ziyaret etti. Saat 11.40’ta başlayan ziyarette, Keşan Belediye Meclisi Üyesi Mitat Beyazoğlu da hazır bulundu.
Uslu, Özcan’dan, selin Keşan merkezinde ve Kadıköy Barajı’ndaki etkileri, Yayla ve Erikli sahillerindeki su çalışmaları konusunda bilgi aldı.
Cemaleddin Uslu’nun, Keşan’a geldikçe belediyeyi de ziyaret ettiğini belirten Mehmet Özcan, bu hassasiyetinden dolayı kendisine teşekkür ettikten sonra, yaşanan sel felaketinin, Keşan merkezinde büyük hasara yol açmadığını ancak en büyük etkisini Kadıköy Barajı’nda gösterdiğini söyledi.
Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehir olarak çok ciddi bir sıkıntı yaşamadık. Meteorolojinin uyarılarını dikkate alarak, çukurda ve dere yatağında kalan alandaki kaçak yapılaşmada evleri bulunan vatandaşları uyardık. Eşyalarını güvene aldık. İş makinelerimizi o bölgeye geceden bıraktık. Ciddi bir sorun yaşamadık.
Belediyenin içme suyu tesislerinde ciddi bir hasar gördük. Kadıköy Barajı’ndaki içme suyu arıtma tesislerinin makine bölümünü sular bastı. Bu da iki nedenden kaynaklandı.
Birincisi, tesisler konum olarak, fazla hafriyat yapıldığından çok çukurda. Bir de 5-6 metre daha derine makine daireleri inşa edilmiş. Sızıntı sularının drenajı, tahliye kanalları yoluyla Kadıköy Deresi’ne gidiyor. Bu kısım barajın dolu savağının drenaj kısmıdır. Yıllardan beri bakımı yapılmamış. DSİ’den bu bölümdeki tıkanıklığın açılmasını talep edeceğiz. Tarımsal alanların sulandığı, diğer drenaj kanalı da taşkınlarda tıkanıyor ve ekili alanları sular altında bulunuyordu. Bu kanal etrafına vatandaşlar kavak ekince kanalın etrafı daraldı. Bunun da temizlenmesini isteyeceğiz.
Bir de bizim drenaj borusuna vana konulmamış. Bu tesisler 1996 yılında yapıldı. 13 yıl sonra önemli bir sel baskınıyla karşılaştı. Ben 2 yıl önce Ankara-Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri’nde düzenlenen, Afet Risk Yönetim Semineri’ne gitmiştim. Kadıköy Barajı tesisleri çukurda olduğu için, diye düşünmüştüm. Başımıza da geldi.
Bu yağmur bir hafta da böyle yağabilir. Kimsenin garantisi yok. Mevcut havzanın etrafına her ne kadar yapay kanalları yapıldıysa da tesisler çok çukurda. A1 Kanalı, adeta göl oluşturuyor. Bundan sonra biz kanalın altından 100’lük, 200’lük, birkaç tane boru koyacağız. Drenaj kanalına da bir vana koymayı düşünüyoruz. Bodur çalılarla da heyelanı önleyici önlemler alacağız.”
“ŞEHRE KESİNTİSİZ SU VERMEYE BAŞLADIK”
Mehmet Özcan, sözlerinin devamında, dünden itibaren, şehre düzenli su vermeye başladıklarını da belirterek, “Makinelerde hasar bile olmasaydı biz çamurlu sudan dolayı 5-6 gün daha şehre su veremeyecektik. Çünkü bir takım bulanıklılık katsayıları var. 360 birim seviyeye inmeden arıtma tesislerine barajdan su alamıyoruz. Şu anda bulanıklılık seviyesi normale geldi hem de çift pompa ile su basıyoruz. Keşan’a kesintisiz su vermeye başladık. Şu anda barajda 10 milyon metreküp su var! Yağıştan önce 2,5 – 3 milyon metreküp su kalmıştı.” diye konuştu.
“YAYLA SAHİLİ’NE SUYU BAĞLAMAYA RAMAK KALDI”
Özcan’ın bu açıklamaları üzerine Uslu, konuyu Yayla ve Erikli sahillerindeki su altyapı çalışmalarına getirerek, son bilgileri aldı.
Yayla Sahili’ne su götürecek bin tonluk ana depo inşaatının tamamlandığını kaydeden Özcan, ana depo ile Yayla Sahili şebekesi arasındaki bin 200 metrelik boru hattının da döşendiğini söyledi. Mehmet Özcan, “Kuyular da hazır. Şebekeyle, bin tonluk depo arasındaki vanaların bağlanması işi kaldı. Bunu özel bir firmaya ihale ettik. Bu işi onlar yapıyor. Çalışma yapılan yer çukurda olduğu için, sonbaharda bitirmemiz lazım. Kısaca Yayla’da suyu bağlamaya ramak kaldı. 3-4 gün, 3 kuyuyu boşa akıtacağım. Bu kuyular arasına yüz tonluk bir başka depo yaptırdık. Orada depoya basılan su, tek pompayla bin tonluk ana depoya akacak. Bağlantı yapıldığı anda su şebeke bağlanacak. Evlere bağlantıyı ise şebekede kaçak olup olmadığını belirledikten sonra yapacağız. Kısaca Yayla Sahili’ne suyu bu sonbaharda bağlamış olacağız.”
“ERİKLİ SAHİLİ’NE, MECİDİYE GÖLETİ’NDEN SU GİDECEK”
Erikli Sahili’ne su götürme işini, DSİ’yle birlikte yapmak için geçen yıl talepte bulunduklarını ifade eden Özcan, şu bilgileri verdi: “Mecidiye Göleti’nin gövde yükseltme çalışmalarını yapacağız. Dolayısıyla, göletin su tutma kapasitesi artırıldıktan sonra ana rezervden suyu götüreceğiz. Yakın olduğu için çok rantabl bir projedir. Erikli Sahili’nin nüfus bilgileri DSİ’ye verildi. Yılda yaklaşık 400 – 500 bin metreküp su sağlanacak. Bunun %90’dan fazlası da yaz döneminde kullanılacak. Göletin, şu anki mevcut rezervi bile tarımsal amaçlı kullanıma rağmen bitirilemiyor. DSİ 11. Bölge Müdürlüğü’nden aldığım bilgilere göre, proje çalışmaları bitmiş. Gövde yükseltme çalışmaları ise yakın zamanda ihale edilecek. Bunun finansmanının da hazır olduğu bildirildi.
DSİ 11. Bölge Müdürü’yle Beyköy Göleti’nin temel atma töreni sırasında konuyu bir kez daha görüştüm. Proje üzerinde bir takım değişiklikler yapabileceğiz. Erikli’ye verilecek olan su, Çamlık mevkiinden ana şebekeye giriş yapıyor. Bu bize biraz ters geldi. Uç noktadan suyu bağlarsanız, su geldikçe boru çapları küçülür. Biz Erikli Sahili’nin yukarıdaki deposunu kullanmayı düşünüyoruz. Kot farkı da kurtarıyorsa, ana depo da yapmadan su verilebilir.”
ERİKLİ SAHİLİ’NE YAPILACAK CAMİ
Özcan, daha sonra, Erikli Sahili’ne yapılacak cami konusunda bilgi aktardı.
Mehmet Özcan; Saros Körfezi’nin Aralık-1996’da Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi kapsamına alındığını belirterek, bölgenin 1/25 bin ölçekli planlarını yapma yetkisinin de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu söyledi.
1/25 bin ölçekli haritaların hazırlandığına ancak, geçen ilkbahar ayından itibaren sahada yapılması gereken çalışmaların başlamadığına da dikkat çeken Özcan, Erikli Sahili’ne yapılacak caminin de bu çalışmalar sonucunda netleşeceğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından, Keşan Belediyesi’ndeki ziyaret sona erdi.
Uslu ve beraberindekiler daha sonra, Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü Feryaz Yüksel ile Keşan Tarım İlçe Müdür Vekili Figen Baran’ı da makamlarında ziyaret ederek, çeşitli konular hakkında bilgi aldı.
KAYNAK:MEDYA KEŞAN/
Tekirdağ iline bağlı Saray ilçesinin BüyükYoncalı Beldesinde Yürüyüş yolu yapılacak. Belde Belediyesinden yapılan açıklamada .Bozaba yolu üzerine yapılacak olan yürüyüş yolu 1200 metre uzunluğunda 2 metre genişliğinde olacak
Tekirdağ'ın Saray ilçesinde yaşanan sel felaketinin ardından Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini ve hükümet tarafından Saray'ın afet kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
ataturk14vh7.jpg)
