***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

15 Ocak 2010 Cuma

Tekirdağ Milletvekili Kemalettin NAlcı İLe ilgili TBMM Anayasa Komisyonu Raporu

İlgi : TBMM Başkanlığının 29 Aralık 2009 tarih ve 18748 sayılı yazısı.
TBMM Başkanlığı ilgi yazısı ile, Tekirdağ Valiliğince, Saray İlçesinde Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ihale edilen Çerkezköy-Saray 0+000-17+420 km. arası toprak işleri, sanat yapıları ve üst işlerine ait yapım işi ihalesini alan Erna İnşaat ve Turizm Sanayi ticaret Limited Şirketinin şirket müdürünün Tekirdağ Milletvekili Sayın Kemalettin NALCI olduğunun bildirildiğini, bu nedenle adı geçen milletvekilinin üstlendiği görevin milletvekilliği ile bağdaşıp bağdaşmadığı hususunda Komisyonumuzun görüşünü istemektedir.
Komisyonumuz bu görüş istemini değerlendirmek üzere 13 Ocak 2010 tarihinde toplanmıştır.
Komisyon Başkanı Prof. Dr. Burhan KUZU toplantıyı açış konuşmasında; TBMM üyeliği ile bağdaşmayan işleri düzenleyen yasal çerçeve hakkında bilgi vermiş, bu alanın net bir şekilde belirlenmesinin güçlüğüne, uygulamada tereddütler yaşandığına dikkat çekmiştir.
Milletvekilliği ile bağdaşmayan işlerin yasal çerçevesinin 1982 Anayasasının 82 nci maddesi ile 3069 Sayılı Kanun çizmektedir. Anayasamızın “üyelikle bağdaşmayan işler” kenar başlığını taşıyan 82 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca; “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.”
31.10.1984 tarihli ve 3069 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanunun2 nci maddesi Anayasanın 82 nci maddesinin tekrarı niteliğindedir. 3069 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin son cümlesinde ise “…. Serbest mesleklerini icrada, ferdi işletmelerini idarede milletvekilliği unvanlarını kullanamazlar.” hükmü mevcuttur. Yine aynı Kanunun 5 inci maddesi ile milletvekillerinin yapamayacakları işleri ilişkin diğer kanunlarda yer alan hükümler saklı tutulmuş, 6 ncı maddesi ile TBMM üyesi seçilmeden önce bu Kanunla yasaklanan herhangi bir yükümlülük üstlenmiş bulunan üyelerin mevcut durumlarını altı ay içinde bu Kanuna aykırı hareket etmenin müeyyidesi ise üyeliğin düşmesi olarak belirlenmiştir. Üyeliğin düşmesi Anayasa ve İçtüzük hükümleri uyarınca işleyecek bir süreçtir.
Komisyonumuz toplantısında öncelikle Tekirdağ Milletvekili Sayın Kemalettin NALCI’yı konu ile ilgili olarak dinlemiştir.
Tekirdağ Milletvekili Sayın Kemalettin NALCI özetle, 2007 seçimlerinden önce mühendislik hizmetlerinde çalıştığını, mevzuat gereği 5 yıl daimi çalışmadan hiçbir belge kullanılamadığını, milletvekili seçildiğinde şahsıyla ilgili işlerden istifa ettiğini, ihaleye girip giremeyeceği ile ilgili olarak TBMM Genel Sekreterliğine müracaat ettiğini, ancak kendisine “kanunları yorumlama yetkilerinin olmadığı” şeklinde cevap verildiğini, Kamu İhale Kanununda ihaleye giremeyecekler arasında milletvekillerinin bulunmadığını söylemiştir. Sayın NALCI 24.08.2009 tarihinde şirket müdürlüğünden ayrıldığını ifade etmiştir. Bu olay şikayet üzerine gündeme gelmiş, idareler Kamu İhale Kuruluna konuyu taşımışlardır. Kamu İhale Kurulu, Kamu İhale Kanunu çerçevesinde milletvekillerinin ihalelere girmesinin yasaklanmadığını, Borçlar Kanunu çerçevesinde konuyu değerlendirmeleri gerektiğini idarelere bildirmiştir. Köylere Hizmet Götürme Birliği şirkete yazdığı cevapta ihalenin devamına karar verdiklerini bildirmiştir. Bu yazı 05.10.2009 tarihlidir. 19.11.2009 tarihinde ise Tekirdağ Valiliğinin yazısı TBMM Başkanlığına ulaşmıştır. 3069 Sayılı Kanun ve gerekçesi incelendiğinde de taahhüt işleri ve ihalelerle ilgili herhangi bir açıklayıcı husus içermediği görülecektir. Sayın NALCI açıklamalarıyla ilgili belgelerin birer suretini Komisyonumuza sunmuştur.
Komisyon üyelerimiz konuyla ilgili olarak şu görüşleri ifade etmişlerdir:
- TBMM İçtüzüğünün Milletvekilliği ile bağdaşmayan bir görevi sürdürme halinde uygulanacak kuralları içeren 137 nci maddesindeki sürecin öncelikle işletilmesi gereklidir. Bu konuda önce Başkanlık Divanı karar vermelidir.
- Kemalettin NALCI, tereddüde düştüğü anda ilgili idarelere müracaatını yapmış, tereddüdü giderilmeyince şirket müdürlüğünden istifa etmiştir. Bu konuda üzerine düşeni yapmıştır.
- TBMM’nin ve milletvekillerinin saygınlığını korumak ve ilgili idarenin en üst amiri olan ve siyasi sorumluluk taşıyan bakanların kendi bürokrasisiyle ilgili olan bitenden haberdar olabilmesi için TBMM ile yazışmaların Bakan imzası ile yapılması gereklidir. Bu konudaki hukuki boşluk bir an önce doldurulmalıdır. Valinin bu şekilde doğrudan TBMM Başkanlığına yazı yazması doğru değildir.
Sayın NALCI görevinden ayrıldığı için Komisyonumuzun bu konuda görüş bildirmesine gerek bulunmamaktadır. Bazı üyelerimiz bu görüşe karşı ilke ve kurallar çerçevesinde konunun değerlendirilmesinin gerektiğini belirtmişlerdir. Burada göz önünde tutulması gereken Kamu İhale Kanunu değil, 3069 Sayıl Kanundur. 3069 Sayılı Kanunun 2 ve 4 üncü maddeleri açıktır. Milletvekili seçildikten sonra şirket müdürü olarak devam etmiştir. Bu da açıkça yönetim görevidir. Önemli olan Milletvekili unvan ve nüfusunun özel işlerde kötüye kullanılmasının önlenmesidir. Bu tür bir görevin Milletvekili sıfatı ile bağdaşmadığı gayet açıktır. Komisyonumuz bu yöndeki kararı benzeri görevleri devam eden üyeler için uyarıcı nitelikte olmalıdır.
- Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri ve bağlantıları nezdinde taahhütte bulunma, ihalelere girme önemlidir. 3069 Sayılı Kanuna göre ihale alınan şirket kamu tüzel kişisidir. Şirket müdürlüğü özel hukuk ilişkisi içinde sürdürülebilir ancak Devletle ilgili işlerde bu unvan kullanılmamalıdır.
- Valiliğin yazısını Milletvekilini aşağılayıcı şekilde değerlendirmemek gerekir. Her aşamada kanuna aykırı bir husus tespit edildiğinde usulüne uygun ilgili makama müracaat edilmelidir.
Yapılan görüşmeler sonucunda Komisyonumuzca şu tespitler yapılmıştır;
- 3069 Sayılı Kanun; muğlaklığı, uygulamadaki tereddütleri giderecek şekilde yeniden düzenlenmelidir,
- Siyasi Etik Komisyonu ya da Kurulu kurulmasıyla ilgili 22 nci dönemde önemli çalışmalar yapılmıştı. Bu yapılanmanın daha çok milletvekillerine yardım eden; hak ve yükümlülüklerini gösteren bir işlev görmesi amaçlanmaktaydı. Bu Kurul ya da komisyon en kısa sürede hayata geçirilmelidir.
- Parlamento hukuku açısından bakıldığında bir taahhüt işinin milletvekili tarafından üstlenilip üstlenilmeyeceği konusu açıklığa kavuşturulmalıdır. Bir milletvekili Anayasanın 82 nci maddesi ve 3069 Sayılı Kanun hükümlerine göre taahhüt işini doğrudan ya da dolaylı olarak üstlenmemelidir.
Somut olayda adı geçen Milletvekili için şirket hisselerini devretmesi ve müdürlük görevinden istifa etmesi sonucu bağdaşmazlık hali sonradan ortadan kalkmıştır. Milletvekilinin limited şirketin müdürü olması kanuni çerçevede mümkündür; ancak ilgili kanun hükümlerinde yer alan kurum ve kuruluşlarda taahhüt işi almamalıdır. Sayın NALCI kanuna aykırı olan durumu gidermek için gerekli özeni göstermiştir.

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...