***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

16 Ekim 2009 Cuma

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal “Türkiye bir buçuk yıl içinde yeni bir döneme girecek” dedi.
Baykal, helikopterle geldiği Edirne'nin Keşan ilçesinde, Yaş Meyve Sebze ve Kuru Gıda Toptancı Hali'nin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Baykal, sorunlardan kısa sürede kurtulacak günlerin yakın olduğunu ifade ederek, Mart 2011 tarihinde genel bir seçimin yapılabileceğini bildirdi.
Türkiye'nin bir buçuk yıl içinde yeni bir dönema gireceğin belirten Baykal, ''Bunu hep beraber görüyoruz. Bunu bilmenizi istiyorum. O güvenle hep beraber bekleyiniz. Çiftçimizin, esnafımızın, gençlerimizin, bunalmış emeklimizin, dertlerini çok iyi biliyoruz. Yeni bir iktidar dönemi Türkiye için kaçınılmaz hale gelmiştir. Onu hep beraber gerçekleştireceğiz. Onun hazırlıklarını yapıyoruz. O güven içinde bu talebi beraber, el ele omuz omuza taşıyalım. O günlere hep beraber ulaşalım'' dedi.
Türkiye’nin bir çok sorunu bulunduğunu belirten Baykal görüşlerini açıklarken şunları söyledi;
''Türkiye'de ekonomik ve sosyal sorunlar var ama bugünkü iktidar bir açılım tartışması çıkardı. Daha ne olduğu netleştirilemedi, içi doldurulamadı. 'Kürt açılımı' diye başladılar, sonra milletten tepki alıyoruz diye korktular, 'demokratik açılım' dediler. Sonra 'milli birlik açılımı' dediler ama bir türlü bu konuyu kamuoyuna huzura kavuşturacak bir ortama getiremediler. İnsanları etnik kökene göre ne bölüyorsun, niye ayrışmayı vurguluyorsun? Farklı insanlarmış gibi tekrar tekrar vurgulayarak bunları niye dile getiriyorsun. Türkiye bu konuda sağlam temeller üzerine oturtuldu. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları büyük Türkiye'yi kurarken, insanların köküne, ailesine, ırkına, etnik durumuna göre ayırmayı aklının kenarından geçirmedi.''
İnsanların mezhebi, dini inancı ve kökeninin farklı olabileceğine işaret eden Baykal, ''Bu Hepimizin bu devletin, bu milletin bir parçası olmamıza bu engel teşkil etmez. Bu gün Türkiye'de 72,5 milyon insan bir arada yaşıyoruz. Türkiye'nin bir tapusu varsa kimsenin cebinde değildir. 72 milyonun ayrı ayrı her birinin üzerindedir. Şimdi bu anlayıştan sapmakta kime ne fayda var? İnsanları teşhir etmenin, etiketlenmenin, yaftalamanın ne yararı var? Öyle bir tartışma yarattılar ki ilkokulda çocuklar bir birlerine senin annen, senin babaannen, sen nesin diye sormaya başladılar. Bunlar çok yanlış şeyler, çok sakıncalı şeyler. Bu iyi yol değil'' dedi.
Görüşlerini açıklarken Başbakan Erdoğan'ın demokratik açılım konusunu kendisiyle görüşme talebine de değinen Genel Başkan Baykal şunları söyledi;
''Bu tartışmaların çıkmasından sonra Başbakan, bizimle, CHP'yle, görüşme gereği duydu. 'CHP ile de temas kuralım, onlarla da konuşalım, birlikte bu işi götürüyor izlenimi verelim' diye ona birileri akıl verdiler. O akıl doğrultusunda harekete geçti ve bize bir mektup yazdı. Dedi ki 'ziyaretinize geleyim, şu meseleleri bir konuşalım'... Bunun üzerine ben uzun bir cevap verdim. Kendisine bu açılımla ne yanlışlar yapılıyor, neler hatalıdır, neler sakıncalıdır, hangi tuzaklar kurulmuştur, bunu ayrıntılı olarak anlattım. Kendisine bu düşüncelerimizi ortaya koyan 20 yıl önce hazırladığımız raporları, çalışmaları, düşünceleri, 'bak bunları oku da gör, biz 20 yıldır bu işin içindeyiz, 20 yıldır bu konuda doğruları anlatıyoruz, bak belgeleri' diye onları da gönderdik.''
Kapalı kapılar ardında, milletten gizli, milletin bilgisi dışında çalışma yapılmasının yanlış olacağını belirten Baykal, şöyle devam etti:
'Bu çok önemli bir konu. Böyle bir konuda ne konuştuğumuzu şu anda bile değilse, günü geldiğinde böyle bir konuda ne konuştuğumuzu, milletimizin bunu öğrenmesine fırsat verecek şekilde bir televizyon kaydına birlikte alalım. Gel seninde görüşelim. Kapalı kapılar ardında değil. Gerçeğin ne olduğunun anlaşılamayacağı, o öyle dedi, şu şöyle dedi... İşin dedikoduları nereye çeksen uzar. O buluşmayı televizyon kaydına alacağız. Günü geldiği zaman kim ne söyledi, tarihe bir belge olarak sunacağız.''
Baykal, ülke sorunlarını konuşmaktan kaçınmadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
''Bizim bu memleket meselesini seninle konuşmaktan kaçınacak bir tarafımız olmaz. Sen ihtiyaç hissetmişsin, 'ziyaretine geleyim, konuşalım' diyorsun. Hay hay, memnuniyetle. Biz bu konuları çok düşünmüş bir partiyiz. Bu konulara çok hazırlıklıyız. Bu düşüncelerle kendisine evet dedik ama bu görüşme şeffaf olacak, saydam olacak diye onun ziyaretine evet dedik. Bu ziyarette dedikoduya ve çarpıtmaya mehil olmayacak. Günü geldiğinde her şeyi ortaya koyan bir konuşma yapalım. Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal bu konuda ne düşünüyor, bunu milletin bilmeye hakkı var. Bir araya geldiğimizde sen ne söylüyorsun, ben ne söylüyorum, millet günü geldiğinde bunu televizyondan izleyebilmelidir.
Bunu milletimizden esirgemeye hakkımız yoktur. Şeffaf ve saydam bir görüşmeyi istiyorsan, hay hay gel görüşelim. Başbakan bu görüşmeden kaçıyor. Bu görüşmeyi sen istedin, biz olur dedik. Şimdi sen kaçıyorsun, şimdi buna sormak lazım, Sayın Başbakan Deniz Baykal'dan mı kaçıyor, yoksa milletten mi kaçıyor. Kapalı kapılar ardında görüşürse Deniz Baykal'la görüşecek, ama televizyonu koyduğumuzda milletimizi ortaya koyuyoruz. Ben kendime avantaj sağlamıyorum. Anlaşılıyor ki Sayın Başbakan milletin huzurunda bu konuya konuşmaya hazır değildir. Bu ortaya çıkmıştır. Bunun takdirini halkımıza bırakıyoruz.''
Genel Başkan Baykal, Almanya'daki Deniz Feneri e.v davasıyla ile ilgili konunun iki yıldır sürüncemede olduğunu da belirterek, İstanbul'da bu dosyayla bağlantılı olarak bugün yapılan aramalardan memnunluk duyduğunu söyledi.
Baykal bu konuda şöyle dedi:
''Bizim uğrunda mücadele etiğimiz davaların haklılığı önemi her geçen gün ortaya çıkıyor. Hiç tereddüt yok. Ne söylediysek Türkiye için o önemlidir ama geciktirerek sündürerek, örtbas ederek bu konuları bir türlü toplumun dikkatinden kaçırmaya çalışıyorlar. Ne kadar kaçırmaya çalışırlarsa çalışsınlar şunun şurasında 1,5 yıl kaldı. 1,5 yıl sonra bu konulara el konulacak. Bütün bu konuları en güzel şekilde el konulacak ve çözülecektir.''
Konuşmasından sonra Baykal, Yaş Meyve Sebze ve Kuru Gıda Toptancı Hali'ndeki bir iş yerinin açılışını yaptı. Ardından da Oto Galericiler Sitesi'nin temelini attı.
Baykal, 532 konutluk Atakent konutlarının anahtar dağıtım törenine katıldı. Keşan
Belediyesi ziyaretini iptal eden Baykal, ilçeden helikopterle ayrıldı.
KAYNAK:/www.chp.org.tr

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...