Kırklareli ilinin Vize İlçesi’ne Bağlı Kıyıköy Beldesi Yaz sezonunun açılması ile her yıl olduğu gibi bu yıl da yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapıyor. Karadeniz’in kıyısında şirin bir sahil beldesi olan Kıyıköy, özellikle temiz, berrak ve zümrüt ışıltılı denizi ile dikkat çekiyor.
Asırlardır yerleşim yeri olan ve eski adı Midye olarak geçen Kıyıköy’de bulunan Aya Nikola Manastırı da tarih turizmi bakımından beldeye önemli bir katkı sağlıyor. Yılın dört mevsimi çok sayıda yerli ve yabancı turistin yanı sıra fotoğrafçılar tarafından da vazgeçilmez yerlerden olan Kıyıköy, adeta cenneten bir köşe gibi. Altın sarısı kumsalının yanı sıra Istranca Dağları’nın güneyindeki dereleri iki yanından toplayıp akan, Pabuçdere ve Kazandere yöreye ayrı bir güzellik katıyor.
Sahil balık restoranlarının ve ucuz pansiyonların yer aldığı Kıyıköy’de tatil yapmak bir başka keyifli oluyor. Doğanın kucağında mavi ve yeşilin buluştuğu nokta, olarak tabir edilen Kıyıköy’de halkın büyük bir bölümü geçimini balıkçılıktan karşılıyor. Özellikle Kış aylarında içinde bulundurduğu Balıkçı barınağı sayesinde balıkçılar için önemli değerleri bulunduran Kıyıköy, Yaz aylarında ise bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerle hareketleniyor.
Tıpkı doğal özellikleri gibi sımsıcak da bir halka sahip olan tatil cennetimizde, yerel halk yaz aylarında evlerinin bir bölümünü pansiyon olarak açarak, küçük çaplı da olsa ekoturizm yapıyor.
İstanbul’a yakınlığı ile bilinen Kıyıköy’e doğal olarak da en fazla yerli turist Istanbul’dan geliyor. Denizi, dereleri, tarihi mekanları ile adeta kurtarılmış bir bölge olan Kıyıköy’de Aya Nikola Manastırı’nı gezebilir, Pabuçdere’de kano ile turlayabilir ve kendinizi Karadeniz’in serin sularına bırakabilirsiniz. Bunlarla yetinmeyenlerin için ise Kıyıköy merkezde yer alan tarihi evler de bir o kadar ilgi çekici.
Iğneada kadar olmasa da oldukça uzun bir kumsala sahip olan Kıyıköy, doğanın belde insanına bir armağanı olarak nitelendiriliyor. Pabuçdere ve Kazandere’nin kıvrımlı akması sonucu dere boylarında da yer alan kumsallar ise ayrıca ilgi çeken yerlerden. Bir hafta sonunda sadece keşfedebilecek kadar imkan veren bir tatil noktamız olan bu şirin beldede, gözü arkada kalmadan tatil yapmak isteyenlerin ise en az bir haftasını ayırması gerekiyor.
Yaz aylarında Deniz ve güneş ağırlıklı günü birlik turların yapıldığı Kıyıköy’de, ayrıca kamp turizmi de her geçen sene artış gösteriyor.
Çevreci sivil toplum örgütleri tarafından acilen koruma altına alınması gereken yerler arasında önerilen Kıyıköy’de gün doğumu ise bir başka oluyor. Güneşin denizden doğduğu bu şirin belde de Karadeniz’in hırçın suları da kızıla bürünüyor.
Güzel bir alternatif; Kastro
6. Yüzyılda yapıldığı bilinen kalesinin halen kemerlerinden birinin ayakta olduğu tatil cennetimize girerken yer alan bu kemer tarihle, doğanın yüzleşme noktası olarak görülüyor. Kıyıköy’ün çevresindeki kumsal ve plajlar da bir o kadar ilgi çekici güzelliğe sahip. Beldeye 20 kilometre uzaklıkta olan Kastro, tıpkı Kıyıköy gibi doğası ve kumsalı ile dikkat çekiyor. Devasa Karaçam ormanlarının hakim olduğu Kastro da doğa ve deniz turizmi bakımından ümit vaat eden önemli yerlerimizden.
Deniz ve kumsalının yanı sıra bir mesire alanı olarak da kabul edilen Kastro’da yer alan Sultanbahçe ve Elmalı derelerinin berrak sularında balık yakalamak da alternatifler arasında.
Bir küçük sığınak; Panayır Iskelesi
Kastro ile birlikte Kıyıköy ile Iğneada arasında yer alan Panayır Iskelesi’nde küçük plajına rağmen doğallık bakımından bu güne kadar hiç bir değerini kaybetmemiş . Vize’ye bağlı Kışlacık Köyü sınırları içerisinde yer alan Panayır Iskelesi, ince kumlu sahili ve zümrüt ışıltılı suları ile Kastro kadar iddaalı. Özellikle Panayır Iskelesi’nde tutulan Mercan balıkları ile ünlenen bu sahil bölgesi, ardında yer aldığı ormanlarla da bir doğa harikası olarak nitelendiriliyor.
Tüm bu açıklayıcı bilgilerin yanı sıra sorulan ilk soru da “Nasıl gidilir?” olduğu için onu da açıklamak da fayda var. Özel araçla İstanbul üzerinden Edirne yönüne doğru giderken, Çerkezköy ayrımını kullanarak Saray’ı geçtikten sonra Kıyıköy’e ulaşabilirsiniz. Ya da Esenler otobüs terminalinden Saray’a giden otobüslere binmeniz gerekiyor. Saray’dan Kıyıköy’e minibüsler var.
Kırklareli’den Kıyıköy’e gitmek için ise Kırklareli- Pınarhisar- Vize- Kıyıköy istikametini takip etmek yeterli.
Asırlardır yerleşim yeri olan ve eski adı Midye olarak geçen Kıyıköy’de bulunan Aya Nikola Manastırı da tarih turizmi bakımından beldeye önemli bir katkı sağlıyor. Yılın dört mevsimi çok sayıda yerli ve yabancı turistin yanı sıra fotoğrafçılar tarafından da vazgeçilmez yerlerden olan Kıyıköy, adeta cenneten bir köşe gibi. Altın sarısı kumsalının yanı sıra Istranca Dağları’nın güneyindeki dereleri iki yanından toplayıp akan, Pabuçdere ve Kazandere yöreye ayrı bir güzellik katıyor.
Sahil balık restoranlarının ve ucuz pansiyonların yer aldığı Kıyıköy’de tatil yapmak bir başka keyifli oluyor. Doğanın kucağında mavi ve yeşilin buluştuğu nokta, olarak tabir edilen Kıyıköy’de halkın büyük bir bölümü geçimini balıkçılıktan karşılıyor. Özellikle Kış aylarında içinde bulundurduğu Balıkçı barınağı sayesinde balıkçılar için önemli değerleri bulunduran Kıyıköy, Yaz aylarında ise bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerle hareketleniyor.
Tıpkı doğal özellikleri gibi sımsıcak da bir halka sahip olan tatil cennetimizde, yerel halk yaz aylarında evlerinin bir bölümünü pansiyon olarak açarak, küçük çaplı da olsa ekoturizm yapıyor.
İstanbul’a yakınlığı ile bilinen Kıyıköy’e doğal olarak da en fazla yerli turist Istanbul’dan geliyor. Denizi, dereleri, tarihi mekanları ile adeta kurtarılmış bir bölge olan Kıyıköy’de Aya Nikola Manastırı’nı gezebilir, Pabuçdere’de kano ile turlayabilir ve kendinizi Karadeniz’in serin sularına bırakabilirsiniz. Bunlarla yetinmeyenlerin için ise Kıyıköy merkezde yer alan tarihi evler de bir o kadar ilgi çekici.
Iğneada kadar olmasa da oldukça uzun bir kumsala sahip olan Kıyıköy, doğanın belde insanına bir armağanı olarak nitelendiriliyor. Pabuçdere ve Kazandere’nin kıvrımlı akması sonucu dere boylarında da yer alan kumsallar ise ayrıca ilgi çeken yerlerden. Bir hafta sonunda sadece keşfedebilecek kadar imkan veren bir tatil noktamız olan bu şirin beldede, gözü arkada kalmadan tatil yapmak isteyenlerin ise en az bir haftasını ayırması gerekiyor.
Yaz aylarında Deniz ve güneş ağırlıklı günü birlik turların yapıldığı Kıyıköy’de, ayrıca kamp turizmi de her geçen sene artış gösteriyor.
Çevreci sivil toplum örgütleri tarafından acilen koruma altına alınması gereken yerler arasında önerilen Kıyıköy’de gün doğumu ise bir başka oluyor. Güneşin denizden doğduğu bu şirin belde de Karadeniz’in hırçın suları da kızıla bürünüyor.
Güzel bir alternatif; Kastro
6. Yüzyılda yapıldığı bilinen kalesinin halen kemerlerinden birinin ayakta olduğu tatil cennetimize girerken yer alan bu kemer tarihle, doğanın yüzleşme noktası olarak görülüyor. Kıyıköy’ün çevresindeki kumsal ve plajlar da bir o kadar ilgi çekici güzelliğe sahip. Beldeye 20 kilometre uzaklıkta olan Kastro, tıpkı Kıyıköy gibi doğası ve kumsalı ile dikkat çekiyor. Devasa Karaçam ormanlarının hakim olduğu Kastro da doğa ve deniz turizmi bakımından ümit vaat eden önemli yerlerimizden.
Deniz ve kumsalının yanı sıra bir mesire alanı olarak da kabul edilen Kastro’da yer alan Sultanbahçe ve Elmalı derelerinin berrak sularında balık yakalamak da alternatifler arasında.
Bir küçük sığınak; Panayır Iskelesi
Kastro ile birlikte Kıyıköy ile Iğneada arasında yer alan Panayır Iskelesi’nde küçük plajına rağmen doğallık bakımından bu güne kadar hiç bir değerini kaybetmemiş . Vize’ye bağlı Kışlacık Köyü sınırları içerisinde yer alan Panayır Iskelesi, ince kumlu sahili ve zümrüt ışıltılı suları ile Kastro kadar iddaalı. Özellikle Panayır Iskelesi’nde tutulan Mercan balıkları ile ünlenen bu sahil bölgesi, ardında yer aldığı ormanlarla da bir doğa harikası olarak nitelendiriliyor.
Tüm bu açıklayıcı bilgilerin yanı sıra sorulan ilk soru da “Nasıl gidilir?” olduğu için onu da açıklamak da fayda var. Özel araçla İstanbul üzerinden Edirne yönüne doğru giderken, Çerkezköy ayrımını kullanarak Saray’ı geçtikten sonra Kıyıköy’e ulaşabilirsiniz. Ya da Esenler otobüs terminalinden Saray’a giden otobüslere binmeniz gerekiyor. Saray’dan Kıyıköy’e minibüsler var.
Kırklareli’den Kıyıköy’e gitmek için ise Kırklareli- Pınarhisar- Vize- Kıyıköy istikametini takip etmek yeterli.
KAYNAK:www.gazetetrakya.com
ataturk14vh7.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder