Bulgaristan’dan eşi ve 2 çocuğu ile birlikte Türkiye’ye gelen ve ilk olarak Demirköy’ün Karacadağ köyüne yerleşen elektrik teknisyeni Sami Güney, imkânsızlıklar içerisinde mucit olup çıkmış! Halen Lüleburgaz’da dere kenarındaki evinde eşi, çocukları ve torunları ile birlikte yaşayan ve tüm elektrik ihtiyacını kendi ürettiği elektrik ile karşılayan Güney: “Devlet imkân tanısın, Dupnisa’yı ücretsiz elektrik ile ışıklandırayım.” Diyor. Öte yandan da, Sami Güney’in kendi icadı olan elektrik üretim sistemleri, devlet tarafından “öyle kendi kafana göre elektrik üretemezsin” denilip yasaklanarak, iptal edilmiş1994 yılında Bulgaristanın Kırcaali kentine bağlı Üçtepe köyünden Türkiyeye göç etmişler. Aile reisi Sami Güney, elektrik teknisyeniymiş. Eşi ve iki de oğlu ile Türkiyede ilk olarak Demirköyün Karacadağ köyüne yerleşmişler. Elektrik teknisyeni Sami Güneye, elektriğin üretildiği akarsular bol ve bereketli görününce, aklında elektrik üretmek fikri de belirivermiş.
Karacadağ geçinmeye yetmemiş
Orman ve su bakımından büyük bir potansiyel varmış Karacadağda. Araç motorlarının tamirini de süper yaparmış Sami Bey. Gelgelelim, çevrede araç sayısı az. Eşi ve 2 çocuğu ile birlikte 2 gelin ve 2 de torun bulunuyor. Toplam 8 nüfus doyacak. Bakmış ki, gelir gideri karşılamıyor, Lüleburgaza göç edilmiş. Bir ev yapmış. Evin projesinin olmayışı gibi sebeplerden dolayı da, elektrik bağlatamamış. Çocuklar ödevlerini gaz lambası ışığında yapmaya çalışıyorlarmış. Alışkanlık ta var ya, adres yine bir su kenarı. Su kirli. Malum Ergene. Amma, elektrik üretmek için suyun muhteviyatının pekte önemi yokmuş. Normal akan bir dereden, bir kasabaya yetebilecek elektrik üretirim diyor Sami Güney. Kuruyor sistemini. Evde elektriğe fatura ödenmiyor. Bahçede tavuk yetiştiriliyor. Sebze yetiştiriliyor. Kıt kanaat geçiniliyormuş. Ne var ki, fazlaca uzun sürmemiş bu rahat ve huzur! Birileri çıkıp, Sami Beyin elektrik çarkını tıkamışlar!
Ürettiği elektrik başına bela olmuş
Dereden ürettiği elektrik yüzünden, zaman zaman yetkili kurumlardan yana sıkıntılar da yaşamış. Elektrik mühendisleri gelip, nasıl elektrik ürettiğini incelemiş. Almanyadan da gelenler olmuş. İncelemişler Sami Güneyin sistemlerini. Devletten birileri de:Çabuk şu eliktrik üretim sistemlerini yok et! Öyle devletin suyuyla kafana göre elektrik üretemezsin! Herkes senin gibi elektrik üretmeye kalksa, devlet bu elektriği kime satacak? diye çıkışmışlar! Boşa akan ve değerlendirilmeyen suları görünce çıldırıyorum diyor. Sami Güney, resmi baskıların ve ikazların artması üzerine, sistemin yasaklandığını ve kaldırıldığını ise üzülerek ve sitem ederek dile getiriyor. Artık onun evinde de elektrik faturaları ödeniyor!
Dupnisayı ışıklandırırım
Yeni gelen Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu ya sesleniyor Sami Güney. Sayın Valim Karadenizde valilik yapmış. Oranın insanı da, benim gibi icatları severler. Geçenlerde TV de de gördüm. Bir adam, ailesinin elektriğini tümüyle kendisi karşılıyordu. Gelin bana imkân tanıyın; Dupnisa mağarasının tüm ışıklandırma sistemlerini, dereden üreteceğim bedava elektrik ile sağlayayım. Ekmeğini yediğim ve vatandaşı olmaktan onur ve gurur duyduğum memleketime benim de bir hayrım ve hizmetim dokunsun. Tek kuruş menfaat istemiyorum. Diyor.
Hayat şartlarının zoraki mucit haline getirdiği Bulgaristan göçmeni Sami Güneyin yaptığı bu enteresan çağrıya nasıl bir cevap alacağı merak konusu oldu.
Karacadağ geçinmeye yetmemiş
Orman ve su bakımından büyük bir potansiyel varmış Karacadağda. Araç motorlarının tamirini de süper yaparmış Sami Bey. Gelgelelim, çevrede araç sayısı az. Eşi ve 2 çocuğu ile birlikte 2 gelin ve 2 de torun bulunuyor. Toplam 8 nüfus doyacak. Bakmış ki, gelir gideri karşılamıyor, Lüleburgaza göç edilmiş. Bir ev yapmış. Evin projesinin olmayışı gibi sebeplerden dolayı da, elektrik bağlatamamış. Çocuklar ödevlerini gaz lambası ışığında yapmaya çalışıyorlarmış. Alışkanlık ta var ya, adres yine bir su kenarı. Su kirli. Malum Ergene. Amma, elektrik üretmek için suyun muhteviyatının pekte önemi yokmuş. Normal akan bir dereden, bir kasabaya yetebilecek elektrik üretirim diyor Sami Güney. Kuruyor sistemini. Evde elektriğe fatura ödenmiyor. Bahçede tavuk yetiştiriliyor. Sebze yetiştiriliyor. Kıt kanaat geçiniliyormuş. Ne var ki, fazlaca uzun sürmemiş bu rahat ve huzur! Birileri çıkıp, Sami Beyin elektrik çarkını tıkamışlar!
Ürettiği elektrik başına bela olmuş
Dereden ürettiği elektrik yüzünden, zaman zaman yetkili kurumlardan yana sıkıntılar da yaşamış. Elektrik mühendisleri gelip, nasıl elektrik ürettiğini incelemiş. Almanyadan da gelenler olmuş. İncelemişler Sami Güneyin sistemlerini. Devletten birileri de:Çabuk şu eliktrik üretim sistemlerini yok et! Öyle devletin suyuyla kafana göre elektrik üretemezsin! Herkes senin gibi elektrik üretmeye kalksa, devlet bu elektriği kime satacak? diye çıkışmışlar! Boşa akan ve değerlendirilmeyen suları görünce çıldırıyorum diyor. Sami Güney, resmi baskıların ve ikazların artması üzerine, sistemin yasaklandığını ve kaldırıldığını ise üzülerek ve sitem ederek dile getiriyor. Artık onun evinde de elektrik faturaları ödeniyor!
Dupnisayı ışıklandırırım
Yeni gelen Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu ya sesleniyor Sami Güney. Sayın Valim Karadenizde valilik yapmış. Oranın insanı da, benim gibi icatları severler. Geçenlerde TV de de gördüm. Bir adam, ailesinin elektriğini tümüyle kendisi karşılıyordu. Gelin bana imkân tanıyın; Dupnisa mağarasının tüm ışıklandırma sistemlerini, dereden üreteceğim bedava elektrik ile sağlayayım. Ekmeğini yediğim ve vatandaşı olmaktan onur ve gurur duyduğum memleketime benim de bir hayrım ve hizmetim dokunsun. Tek kuruş menfaat istemiyorum. Diyor.
Hayat şartlarının zoraki mucit haline getirdiği Bulgaristan göçmeni Sami Güneyin yaptığı bu enteresan çağrıya nasıl bir cevap alacağı merak konusu oldu.
HABER VE FOTO:ŞENOL GONCAGÜL
ataturk14vh7.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder