***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

4 Temmuz 2009 Cumartesi

GREV SESLERİ


Türk İş’e bağlı Petrol İş, Kristal İş, Tarım İş ve Şeker İş Sendikaları önceki gün AKP Lüleburgaz İlçe Başkanlığı önüne gelip basın açıklaması yaparak Hükümet’i protesto etti. Diğer sendika ve siyasi partilerin de destek verdiği açıklama sırasında ise AKP ilçe binasında yaklaşık 100 polis memuru tarafından güvenlik önlemleri alındı. Petrol İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova, Hükümet’ten üzerine düşen görevi yapmasını istediklerini belirterek, “Hükümetin işçinin aleyhine olan tavırları nedeniyle buradayız. Bu hükümeti başa getiren işçiler ve emekçiler indirmesini de bilir” dedi.Hükümetle uzlaşamayan Türk İş önceki gün 81 ilde yaptığı basın açıklamasıyla Hükümeti protesto etti. Lüleburgaz’da da Türk İş’e bağlı Petrol İş Sendikası Trakya Şubesi, Kristal İş Sendikası Trakya Şubesi, Tarım iŞ Sendikası ve Şeker İş Sendikası Alpullu Şubesi tarafından bir basın açıklaması düzenlendi.Saat 17.00’den itibaren Petrol İş Sendikası ve Kristal İş Sendikası’nın önünde toplanmaya başlayan işçiler saat 18.00’de buradan sloganlar eşliğinde hareket ederek AKP Lüleburgaz İlçe Teşkilatı önüne geldi. Eğitim Sen, Ses, Emekli Sen, ÖDP, Emek Partisi’nin de destek verdiği yaklaşık 300 kişi, AKP Lüleburgaz İlçe Başkanlığı önünde bir basın açıklaması yaptı.İşçilere çevrede bulunan esnaf da alkışlarla destek vererek basın açıklamasının sonuna kadar beraber durdu.Basın açıklamasından önce bir konuşma yapan Petrol İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova, “Hükümetin işçilerin taleplerini hiçe sayması nedeniyle buradayız. Hükümet ya bizim taleplerimizi dikkate alacak ya da genel grev yapacağız” dedi.Basın açıklaması esnasında polis yaklaşık 100 kişilik bir ekiple AKP Lüleburgaz İlçe Başkanlığı’nın önünde güvenlik önlemleri aldı. Basın açıklamasının sırasında işçiler “Obama’ya uşak, halka Kasımpaşalı”, “Susma sustukça sıra sana gelecek” ve “Genel grev genel direniş” şeklinde sloganlar attı. Konuşmasının ardından basın açıklamasını okuyan Petrol İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova şunları söyledi:“Biz Türk-İş’e bağlı sendikalara üye yaklaşık 300 bin kişi, kimimiz Ocak, kimimiz Şubat, kimimiz Mart ayından bu yana toplu iş sözleşmelerimizin imzalanmasını bekliyoruz. Konfederasyonumuzun yöneticileri, Türk-İş bünyesinde kurulan kamu kesimi koordinasyon kurulu tarafından belirlenen teklifimizi yerel seçimlerden önce Hükümete iletmişlerdir. Ancak gerek yerel seçimler, gerekse ardından gelen kabine değişikliği nedeniyle görüşmelerde ciddi bir mesafe katedilememiştir. Taleplerimize ilişkin cevap nihayet 4 Haziran 2009 tarihinde Kamu sözleşmelerinden sorumlu Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile yapılan görüşmede gelmiştir.Sayın Yazıcı, birinci ve ikinci altı aylar için yüzde 3; üçüncü ve dördüncü altı aylar için yüzde 2.5 zam teklifinde bulunmuş, düşük ücretlerin ise sadece 25 TL arttırabileceğini ifade etmiştir. Aradan geçen zamana rağmen bugün gelinen nokta farklı değildir. Yönetim Kurulumuzun dün Başbakan ile yaptığı görüşmede, Başbakan birinci altı ay için yüzde 3’ün üzerine çıkılamayacağını söylemiştir. Başbakan, ikinci altı aydaki yüzde üç rakamını ise yüzde 4’e çıkarmıştır.Türk-İş bu teklifi kabul etmemiş ve eylemlilik sürecinin startını vermiştir. Bugün itibariyle 89 bin 915 işçimiz için grev kararı alınmış, 3 bin 851 işçimizin toplu iş sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu’na intikal etmiştir; 96 bin 312 işçimizin ise toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam etmektedir.Gelinen noktada aylardır bekleyenler ve onların aileleri üzgündür, kırgındır, kızgındır.Bizlerin, yani kamu işçilerinin içinde bulunduğu durumla ilgili bir değerlendirme yapacak olursak;Türkiye’de sanayici ve iş adamları, kendi nam ve hesabına çalışanlar ile esnaf, gelirinin vergisini bir yıl sonra vermektedir.Geliri her ay vergilendirilenler ise sadece ücretlilerdir.Vergi mağduriyeti, işçilerde, diğer ücretlilere göre daha belirgin yaşanmakta, işçilerin ücretleri yıl içerisinde vergi nedeniyle dünmektedir.Bu durum 2006 yılından bu yana daha da ağırlaştırılmıştır. 2008 yılında ise işçi gelirlerinin sigorta prim tavanın aşan kısmı primlendirilmeye devam edilmiştir, ayrıca sadece kamu işçilerine ödenen ikramiyeden sosyal güvenlik primi kesilmeye başlanmıştır.Bu durumda ücretlerimiz Temmuz ayına bir önceki aya göre yüzde 6 azalmakta ve Aralık sonuna kadar düşük ücret devam etmektedir. Bu nedenle Temmuz ayında yapılacak yüzde 6 oranında zam sadece ücretimizin sabit kalmasına yetmektedir.Hükümetin önerdiği birinci altı ay yüzde 3, ikinci altı ay yüzde 4 ücret zam teklifi kabul edilirse, Temmuz ayında yüzde 3 zam almamıza rağmen ücretlerimiz yüzde 3 düşecektir.Bizleri ‘sabit gelirli’ kategorisinden de çıkarıp ‘azalan gelirli’ hale getiren bu çarpıklığı kabul etmemiz mümkün değildir.Gelir düzeyi itibariyle yoksulluk sınırın altında yaşayan bizler, Hükümetin ‘yoksulun yanındayız’ söylemlerinin karşılığını kendi hayatımızda görememekte, aksine reva görülen yüzde 3 zam nedeniyle özellikle mağdur edilmeye çalışıldığımızı düşünmekteyiz.İçinden geçtiğimiz kriz dönemi öncesinde işverenlere sağlanan kolaylıklar, primler ve muafiyetler kriz döneminde yenilenmekte ve genişletilmektedir.Oysa krizin daha kolay atlatılmasındaki en önemli ayak, piyasaların canlandırılabilmesi için geniş halk kitlelerinin satın alma gücünün arttırılmasıdır. Halkın satın alma gücü arttırılmadığı sürece alınacak diğer hiç bir önlemin bir faydası olmayacağı ortadayken, kamuda çalışan işçilere yapılacak zammın krizin atlatılması için bir fırsat olarak değerlendirilmemesi bırakın bizleri, krizi atlatma mücadelesi veren ülkemize zarar verecek.Krize karşı duyarsız olduğumuz düşünelemez. 2001 krizinden bu ülkeyi daha çok çalışarak, daha uzun çalışarak ve daha verimli çalışarak çıkaran bizleriz. 2001 krizinden bu tarafa da gelişen ekonomiden pay alamayan, ücretleri enflasyona yenik düşen, arttırılan vergi ve sigorta primleri ile ücretleri kuşa çevrilen de bizleriz.Bunların yanı sıra, kıdem tazminatlarımıza göz dikilen, üyesi olduğumuz sendikadan baskı ve tehditle istifa ettirip Hükümet, bürokrat destekli sendikalara üye olmaya zorlanan, sahip olduğumuz işsizlik sigortası fonu amacı dışında kullanılan da bizleriz.Hükümet artık üzerine düşen görevi yapmalıdır. Kayıpları yüzde 20’leri bulan kamu işçisinin verilen zam oranını kabul etmesi mümkün değildir. Gelinen noktada, Türk-İş taleplerini daha yüksek sesle dile getirebilmek amacıyla bir dizi eylem kararı almıştır. Bugün burada bu eylemin birincisini gerçekleştirmekteyiz. Eylemlerimiz, uyarı niteliğindedir ve taleplerimiz kabul edilinceye kadar devam edecektir. Edilmezse de grev silahımızı kullanacağımız açıktır.Umuyoruz ki bugün yarın bir gelişme sağlanır ve bu eylemler ve grevlere gerek kalmaz.Bizim maksadımız kavga etmek değil, soğuk kanlılıkla sükunetle konuyu çözüme ulaştırmaktır.”

KAYNAK:LÜLEBURGAZ GÖRÜNÜM GAZETESİ

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...