Çorlu Ticaret ve Sanayi Odasında yapılan konferansa davetli konuşmacı olarak katılan sinema sanatçısı, öğretim görevlisi Ediz Hun İstanbul boğazında yaşanan sirkülasyonun olmaması halinde İstanbul’un kokacağını söyledi.
Konferansa çevre dostları, mimar-mühendisler, ADD Üyeleri, Prof.Dr.Tamer Dodurka birde Ediz Hun’u film çevirdiği yıllardaki hayranları yalnız bırakmadı.
Yıllara meydan okuyan sanatçının zinde ve hareketli oluşu dikkatlerden kaçmadı. Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çorlu Temsilciliği tarafından düzenlenen konferansa katılan uzman biyolog, sinema sanatçısı, politikacı Ediz Hun, ''Sosyo-ekonomik kalkınmada doğa ve insan ilişkileri'' hakkında örnekleme metodu ile çok güzel bilgiler sundu.
Ediz Hun, İnsanlardan günde 5 ila 7 litre atık çıktığının düşünüldüğünü belirterek Ediz Hun, "İstanbul nüfusunun 15 -16 milyon olduğu söylenmektedir.
Ben tahminen 17 milyondur diye düşünüyorum ama 15 milyon olduğunu düşünelim bir kişiden çıkan atık miktarı da ortalama günde 5 litre olsa İstanbul'da sadece 1 günde 75 milyon litre atık çıkıyor demektir. İş bununla da bitmiyor bir de banyolarımızda, çamaşır makinelerimizde kullandığımız deterjanlar var. İstanbul, boğaz olmasa, boğazdaki o sirkülasyon, akıntı olmasa tamamen kokar. Dolayısıyla ülkemizde altyapı büyük önem taşıyor" dedi.
Türkiye'de çöplerin çok ilkel metotlarla toplandığını savunan Ediz Hun " Ben İstanbul Çevre Müdürlüğü görevinde bulunduğum sırada dönemin Çevre Bakanı ile birlikte Doğan Can Akyürek’in de baş danışmanı olarak görev yaptım.
Birlikte İspanya’ya gittik. Burada bazı incelemeler yaptık ve şunu gördük çöpler en ilkel şartlar altında toplandığını gördük. Ama Atıkların hepsi ayrı ayrı toplanıyordu.
Benim yaşadığım yer- kent İstanbul’da halen sırtlarında çuvallarla çöp toplayanlar var. Ancak medeniyet çok şık kıyafetler giymekle, erkek olup saçını başını taramakla, tıraşını olmakla olmuyor. Bu ayrı bir şey, sistemin çok iyi çalışması lazım. Sevgi olmazsa çevre korunamaz. İşin bilimsel yanında bir de felsefi, psikolojik tarafı da var.Çevreyi korumak için insan ruhunun derinliğine inmemiz lazım. Bu dünyada yalnız insan yaşamıyor.
Eğer yaradan dediğimiz o ilahi kudrete inanıyorsak, o zaman insanın haricinde yaratmış olduğu diğer canlılara da müşfik yaklaşmamız gerekir.(Hayvanlar alemini kastederek) Çevreyi korumak zorundayız, çevre yoksa yaşam yoktur."dedi. Konferansın düzenlenmesi için TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çorlu Temsilcisi Ramazan Cesur ve arkadaşları büyük gayret gösterdiler.
Konferans öncesi ve arada hazırlanan kokteyl davetlilere sunuldu. Sanatçı 1970’ li yıllarda Çorlu’da Balıkpazarı semtinde gece İstanbul’ la bağlantılı bir film çekimini gerçekleştirmiş ve bu film çekimlerini Çorlu’ lu iş adamı Bahattin Tacer’in oğlu ünlü kameraman Cengiz Tacer gerçekleştirmişti.
HABER: Erdal ÖZCAN
Konferansa çevre dostları, mimar-mühendisler, ADD Üyeleri, Prof.Dr.Tamer Dodurka birde Ediz Hun’u film çevirdiği yıllardaki hayranları yalnız bırakmadı.
Yıllara meydan okuyan sanatçının zinde ve hareketli oluşu dikkatlerden kaçmadı. Çorlu Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çorlu Temsilciliği tarafından düzenlenen konferansa katılan uzman biyolog, sinema sanatçısı, politikacı Ediz Hun, ''Sosyo-ekonomik kalkınmada doğa ve insan ilişkileri'' hakkında örnekleme metodu ile çok güzel bilgiler sundu.
Ediz Hun, İnsanlardan günde 5 ila 7 litre atık çıktığının düşünüldüğünü belirterek Ediz Hun, "İstanbul nüfusunun 15 -16 milyon olduğu söylenmektedir.
Ben tahminen 17 milyondur diye düşünüyorum ama 15 milyon olduğunu düşünelim bir kişiden çıkan atık miktarı da ortalama günde 5 litre olsa İstanbul'da sadece 1 günde 75 milyon litre atık çıkıyor demektir. İş bununla da bitmiyor bir de banyolarımızda, çamaşır makinelerimizde kullandığımız deterjanlar var. İstanbul, boğaz olmasa, boğazdaki o sirkülasyon, akıntı olmasa tamamen kokar. Dolayısıyla ülkemizde altyapı büyük önem taşıyor" dedi.
Türkiye'de çöplerin çok ilkel metotlarla toplandığını savunan Ediz Hun " Ben İstanbul Çevre Müdürlüğü görevinde bulunduğum sırada dönemin Çevre Bakanı ile birlikte Doğan Can Akyürek’in de baş danışmanı olarak görev yaptım.
Birlikte İspanya’ya gittik. Burada bazı incelemeler yaptık ve şunu gördük çöpler en ilkel şartlar altında toplandığını gördük. Ama Atıkların hepsi ayrı ayrı toplanıyordu.
Benim yaşadığım yer- kent İstanbul’da halen sırtlarında çuvallarla çöp toplayanlar var. Ancak medeniyet çok şık kıyafetler giymekle, erkek olup saçını başını taramakla, tıraşını olmakla olmuyor. Bu ayrı bir şey, sistemin çok iyi çalışması lazım. Sevgi olmazsa çevre korunamaz. İşin bilimsel yanında bir de felsefi, psikolojik tarafı da var.Çevreyi korumak için insan ruhunun derinliğine inmemiz lazım. Bu dünyada yalnız insan yaşamıyor.
Eğer yaradan dediğimiz o ilahi kudrete inanıyorsak, o zaman insanın haricinde yaratmış olduğu diğer canlılara da müşfik yaklaşmamız gerekir.(Hayvanlar alemini kastederek) Çevreyi korumak zorundayız, çevre yoksa yaşam yoktur."dedi. Konferansın düzenlenmesi için TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Çorlu Temsilcisi Ramazan Cesur ve arkadaşları büyük gayret gösterdiler.
Konferans öncesi ve arada hazırlanan kokteyl davetlilere sunuldu. Sanatçı 1970’ li yıllarda Çorlu’da Balıkpazarı semtinde gece İstanbul’ la bağlantılı bir film çekimini gerçekleştirmiş ve bu film çekimlerini Çorlu’ lu iş adamı Bahattin Tacer’in oğlu ünlü kameraman Cengiz Tacer gerçekleştirmişti.
HABER: Erdal ÖZCAN
ataturk14vh7.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder