***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

3 Temmuz 2009 Cuma

Trakya Sularındaki Kirlenme

Cangir, Trakya'da 1,9 milyon hektar tarım alanı olduğunu, bölgedeki potansiyel tarım topraklarının özenle korunup işlenmesi gerektiğini söyledi
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cemil Cangir, ''Tekirdağ alanına giren yüzey suları, özellikle boya sanayi ve diğer tekstil sanayi nedeniyle en kötü nitelikte olan 4. sınıf kalitedeki su konumuna gelmiştir'' dedi. Cangir, Trakya'da 1,9 milyon hektar tarım alanı olduğunu, bölgedeki potansiyel tarım topraklarının özenle korunup işlenmesi gerektiğini söyledi. Trakya'daki tarım topraklarının 1 milyon 550 bin hektarlık alanının, Türkiye ortalamasının üzerinde verim getirdiğini ifade eden Cangir, bunun da bölgenin yüzde 82'lere varan toprak yapısını teşkil ettiğini belirtti. Tarım arazilerinin sulanabilir nitelikte olduğunu, ancak yer altı sularının dengeli kullanılmaması yüzünden bu imkandan yararlanmanın mümkün olmadığını ifade eden Cangir, yer üstü sularının da sanayi atıkları yüzünden kirlendiğini, tarım arazilerinin sulama yapılamayacak nitelikte olduğunu bildirdi.
Cangir, ''Tekirdağ alanına giren yüzey suları, özellikle boya sanayi ve diğer tekstil sanayi nedeniyle en kötü nitelikte olan 4. sınıf kalitedeki su konumuna gelmiştir'' diye konuştu. Bu suların tarımda kullanılmasının insan sağlığı üzerinde ciddi tehlikeler yaratacağına işaret eden Cangir, şöyle devam etti: ''Bu kirli sulara bulaşmış organik ve inorganik ağır metallerle birlikte gelen elementler var. Bu elementler toprağa ulaştıktan sonra azot gübresi gibi uzaklaşmak yerine tutunurlar. Toprakta yetişen her ürün insana ulaşır. Davranış bozukluklukları ve el titremesi gibi komplikasyonlara yol açan ağır metal bulaşmalarının insanlara korkunç yan etkileri vardır, ancak tüm bunlar topluma yansımamaktadır.'' Cangir, İstanbul'daki boya ve tekstil sanayinin Çerkezköy ve çevresine taşınmasının ardından Trakya'daki tarım arazilerinin kaybedilmesi sürecinin başladığını, bu sürecin geri dönüşünün de olmadığını ifade etti. Sanayileşmeyle birlikte Trakya'nın yüzey sularını kaybettiğine değinen Cangir, yeraltı sularının da yine sanayide kullanıldığını vurguladı. Cangir, ''Gözlemlerimize göre sanayi kendi gereksinimi olan kuyuları açmakla kalmıyor, buraları tükettikten sonra almış olduğu ruhsat ile açtığı kuyu sayısını artırıyor. Körelen kuyulara ise kendi atıklarını pompa ediyor. Bu, yer altı su sistemini drenaj sistemiyle yer üstü su sistemi gibi yok etmesi anlamına geliyor'' diye konuştu. Cemil Cangir, Trakya'nın su potansiyelinin yetersiz olduğunu, suyun ileride tamamen tükenebileceğini öne sürdü. -TRAKAB PLANI- Prof. Dr. Cangir, Trakya'nın çevre düzenini içeren Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAB) Planının Trakya Üniversitesi tarafından hazırlandığını, 1/100 binlik planın Temmuz 2004'te Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylandığını kaydetti. TRAKAB çerçevesinde ayrıca bir firmaya 1/25 bin ölçekli plan hazırlandığını anlatan Cangir, şöyle konuştu: ''Onların yapmış olduğu haritalar, dünyanın hiç bir yerinde hiç bir sistemine girmeyen ve bilimsel verilere dayanmayan, masa başında hazırlanmış, bu konuda ileri gitmiş tarım kalkınmasını ve reformlarını tamamlamış ülkelerin ellerindeki toprak haritaları ile örtüşmeyen nitelikte haritalar. Bu haritalar toplum kalkınmasının hedeflerine ulaşamaz. Bizim hedeflerimiz biyolojik tarımdır, tarım topraklarının yanlış arazi kullanımı türlerinden uzaklaştırılmasıdır.'' Cangir, çevre düzeni planlamasının üç temel kuralı olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ''Eko sisteme uygun sistemleri kurmak zorundasınız. O havzada onun dışına çıktığınız zaman eko zincir kopar. Şu anda Trakya'da yaşanan olay budur. Tekirdağ'ın yöneticileri zora sokmasının nedeni, kentteki eko sisteme uygun bir düzenleme ve düzenek kurulamamasıdır. Aynı zamanda estetik olacaksınız ve yapmış olduğunuz planlar doğa ile uyumlu olacak, kuramsal olacak, uymadığınız takdirde doğayı mahvediyorsunuz demektir, toprak ve arazi bozulumunu çağırıyorsunuz demektir, toprağın fiziksel, kimyasal biyolojik niteliklerini geçmiş olduğu verimlilik düzeyini bozarak aşağıya çekiyorsunuz, ileriye taşıyamıyorsunuz, şu anda da topraklarımız böyle kritik bir noktada.''
KAYNAK:www.habercorlu.com

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...