***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

14 Kasım 2009 Cumartesi

AhmetTaner KIŞLALI'DAN - DÜNDEN GELEN IŞIK

Yıl 1923.Daha sonra İngiliz krallık tahtına oturacak olan Edward, Hindistan'ı veliahtolarak ziyaret etmektedir. Top ve trampet sesleri arasında bir savaşgemisinden iner. Ama kendisini karşılayanlar, sadece birkaç mihrace ilebirkaç yerli görevlidir.Alışılmışın tersine, halk ortalarda yoktur.Üzgün bir biçimde babası Beşinci George'a bir mektup yazar ve sorar:"Acaba bu durum, Gandi'nin düzenlediği bir aşağılama gösterisi midir?"Sorunun yanıtı tarihe geçmiştir:"Hayır! Bunun nedenini Mustafa Kemal'in açtığı Kurtuluş Savaşında aramakdaha doğru olur..."Yakup Kadri Karaosmanoğlu, İsviçre'de büyükelçiydi. Hindistan'ın genç elçiside Gandi'nin sağ kolu olan Desai'nin oğluydu. Arkadaş oldular. Ve Hintlidiplomat, ona bir anısını anlattı:"Okuldan eve her dönüşümde babam beni yatağına çağırır ve ne öğrendiğimisorardı. Ben de okuduğum derslerle ilgili olarak kendisine bilgi verirdim...Sık sık şöyle derdi: 'Bir insan olarak bu derslerden yararlanmak elbette kigerekir. Fakat bir Hintli olarak muhtaç olduğun en büyük ders, Türkiye'ninKurtuluş Savaşı tarihidir. Şimdi yanıma otur, onu da sana ben anlatayım'.."Endonezyalı bir diplomat da Yakup Kadri Bey'e bir anısını anlatmıştı:"Dokuz on yıl önceydi, bir ticaret işi için Saygon'a gitmiştim. Baktım kihalk tapınaklara toplanmış bir yas ayini yapıyor. 'Ne oldu? Kim öldü?' diyesordum. 'Mustafa Kemal sonsuzluğa göçtü' dediler..."Bir anı da Ahmet Emin Yalman'dan.Vatan gazetesinin baş yazarı, uzun gezilerinden birinde İngiliz Güyanı'nauğrar ve orada bir yerli ile arasında şu konuşma geçer:"Siz hangi millettensiniz?""Türküm.""Öyle ise dost ve hatta kardeş sayılırız.""Neden? Müslüman mısınız?""Hayır, Hıristiyanım. Fakat, bağımsızlığına susamış bir Güyanlı Hıristiyanımve birçok yurttaşım gibi, sizin kurtuluş mücadelenizin hayranlarındanım.Günün birinde, biz de büyük önderiniz Mustafa Kemal'in açtığı yoldanyürüyeceğiz..."Son anı da gene rahmetli Karaosmanoğlu'ndan.Brezilyalı bir diplomat, Atatürk'ün ölümünden sonra bir gün kendisine şöyleder:"Size doğrusunu söyleyeyim mi? Kemal Paşa sağ olduğu sürece siz bana ellialtmış milyonluk bir Avrupa ülkesi gibi görünürdünüz, Şimdi üzerimde küçükbir Balkan devleti etkisi yapmaya başladınız. Size, bundan daha samimi biritirafta bulunacağım. Biz Güney Amerika'da Türk denince, bir zamanlarülkemize göçmen olarak gelmiş ve sonradan zengin olmuş bazı doğulu ayaksatıcılarından başka kimseyi anlamazdık. Sizin ulus olarak büyüklüğünüzü,şeref ve değerinizi, ancak Mustafa Kemal adı işitildikten sonra takdir etmeolanağı bulabildik..."Ve UNESCO'nun, 1979 yılında 156 ülkenin oybirliği ile aldığı Atatürk ileilgili kararda şu satırlar var:"Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi,olağanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilkönder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasındahiçbir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz devlet adamı, TürkiyeCumhuriyeti'nin kurucusu..."Bugün 19 Mayıs, 1996.Ülkenin gene dışta güçlü düşmanları var... İçte gene karanlık güçler var,dış düşmanların uzantıları var... Eskileri öldü; ama yeni mandacılar, yeniayrılıkçılar, yeni şeriatçılar var.. Yarım yüzyıllık "gaflet" ya da"ihanet"in sonucu olarak gündeme gelmiş önemli sorunlar var..."Atatürk, Türkiye'yi kurtarmadı, emperyalizmin ajanıydı" diyenler bile var..Ama Türkiye gene de 77 yıl öncesinin Türkiyesi değil!İç ve dış düşmanlar da çok daha zayıf, sorunlar da çok daha küçük! VeAtatürk'ün devrimini emanet ettiği gençlik, çok daha bilinçli ve çok dahagüçlü!..
Ahmet Taner KIŞLALIBir Türkün Ölümü, S.45-47.,Ümit Yayıncılık, 1997. (Cumhuriyet, Mayıs 1996)Aynı yazı, Vural SAVAŞ, MİLİTAN ATATÜRKÇÜLÜK isimli kitabında da s:406-411bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...