***Hoşgeldiniz!!! Trakyadaki en güncel ve en kaliteli haberler için; www.trakyahaberci.com...

1 Eylül 2009 Salı

Barınma Merkezindeki Kaçakların Umudu



Kırklareli'nin Kavaklı beldesindeki Gaziosmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi'nde kalan 14 ülkeden toplam 152 yabancı uyruklu, ülkelerine dönmeyi veya üçüncü bir ülkeye gönderilmeyi bekliyor.
Daha iyi bir yaşam koşullarına ulaşmak amacıyla ülkelerinden kaçıp Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine geçmek isterken polis ve jandarma tarafından Çanakkale, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli'de yakalanan kaçaklardan 152'si Kavaklı beldesindeki Gaziosmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi'nde barındırılıyor. Kampta 2 yıldan bu yana bekleyenler olduğu gibi, 2 gün önce gelenler de var. Kırklareli Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kavaklı beldesindeki merkezin, 1989 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye zorunlu göç eden soydaşların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını, son iki yıldır da kaçaklara hizmet verdiğini söyledi. 390 dönümlük arazide kurulu merkezin 400 yatak kapasiteye sahip olduğunu bildiren Cambazoğlu, merkezde halen İran, Afganistan, Cezayir, Çin, Fas, Gürcistan, Irak, Kongo, Pakistan, Sudan, Suriye, Filistin, Somali ve Tunus uyruklu 128'i erkek, 8'i kadın, 8'i kız ve 8'i de erkek çocuk olmak üzere toplam 152 kişinin barındığını belirtti. Merkezden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Güncan da, tatlı hayallerle ülkelerinden kaçıp yasa dışı yollardan Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra yakalanıp barınma merkezine getirilen kaçakların her birinin kendisine göre farklı problemleri olduğunu ve imkanlar ölçüsünde onların rahatı, sağlığı ve güvenliği için bu sorunları çözmeye çalıştıklarını bildirdi. -Türk Misafirperverliği- Barınma merkezinin bir ceza veya tutukevi olmadığını vurgulayan Güncan, ''Bu insanlar kader mahkumu değil, kaderlerinin cilvesi onları buralara kadar getirdi. Bu insanlara herhangi bir kısıtlama uygulamıyoruz. Onlarla iç içe yaşıyoruz, onların dertlerini paylaşıyoruz, onlara Türk misafirperverliğimizi göstermeye çalışıyoruz'' dedi. Güncan, şöyle devam etti: ''Merkezde kalanlar futbol, voleybol ve basketbol oynayabiliyor. Özellikle gençlerin ve çocukların bu etkinliklere ilgisi büyük. Ayrıca merkez içinde yer alan market, kafeterya, yemekhane, dershane, televizyon izleme odası, terzihane, berber ve çamaşırhane gibi bölümlerinden ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. PTT'nin ankesörlü telefonlarından veya kendilerine ait cep telefonlarından aileleriyle görüşebiliyorlar. Bazılarının kendi odalarında televizyonu, bilgisayarı, hatta internet bağlantıları var. Günün hangi saatinde olursa olsun, dahili telefondan bize ulaşıp problemlerini ve isteklerini bildirebiliyorlar. Her gün doktor geliyor ve sağlık kontrolünden geçiriyor. Durumu ciddi olanlar derhal hastaneye gönderilip tedavi altına alınıyor.'' -Kampta Kur'an-I Kerim De Var, İncil De- Merkezde kalanların büyük çoğunluğunun Müslüman olduğunu vurgulayan, ramazan ayı öncesinde gelen talep üzerine merkezde mescit açtıklarını belirten Güncan şunları kaydetti: ''Merkezde kalanlar iftar sonrası akşam ve teravih namazını burada kılıyor. Aralarında bir kişi imamlık yapıyor. Kırklareli Müftülüğü'müz de halı, kilim, takke, tespih, seccade, Kur'an-ı Kerim ve rahle gönderdi. Burada ibadetlerini yapıyorlar. Tabii burada farklı dinlerden insanlar da var. Biz buraya İncil de getirdik. Bazen görüyorum, onlar da kendi odalarında İncil okuyor, haç çıkarıyor ve kendi ibadetlerini yapabiliyorlar.'' Dil konusunda anlaşma problemi yaşamadıklarını anlatan Güncan, polis memurları arasında Arapça ve İngilizce bilenlerin bulunduğunu, ayrıca, kaçakların sorunlarını anlatacak kadar Türkçe bildiğini ifade etti. -Kaçakların En Büyük Sorunu Beklemek- Merkezde kalanların en önemli sorununun ''beklemek'' olduğunu vurgulayan Güncan, şöyle devam etti: ''Burada kalan insanların çoğunun kimliği ve pasaportu bile yok. Böyle olunca, bazen bize yanıltıcı bilgiler de veriyorlar. 'Şu ülkedenim' diyor, başka ülkenin vatandaşı çıkıyor. Tabii ki, bu insanlarla ilgili yazışmalar, daha yakalandıkları ilk günden itibaren başlıyor. Yanıltıcı bilgiler yazışmaları uzatıyor. Kimisi burada iken, iltica talebinde bulunuyor, kimisi ülkesine dönmek istiyor. Bunlarla ilgili yazışmaların cevaplarını bekliyoruz. Bu insanlar da, İçişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile kendi ülkelerinin büyükelçiliklerinden gelecek olumlu bir haberi sabırsızlıkla bekliyorlar. Her gün postacının yolunu gözler gibi, bize gelip, 'haber geldi mi, benimle ilgili faks geldi mi' diye soruyorlar.'' Kaçaklar için beklemenin zor olduğunu hatırlatan Güncan, ''Bu bakımdan bazen kamptan kaçma teşebbüsleri oluyor. Buna önlem olarak, kamp dışını 24 saat kamera sistemiyle izliyoruz. Kampta 2 yıldan bu yana kalanlar olduğu gibi, 2 gün önce gelenler de var. Burada tanışıp evlenenler de var'' dedi. Güncan, yasa dışı yollardan Türkiye üzerinden veya başka ülkelerden Avrupa'ya gitme hayalinde olan bu insanların çoğunun deniz ve trafik kazalarında, kural dışı seyahatlerde hayatlarını kaybettiklerinin göz önüne alındığında, her şeye rağmen burada kalanların şanslı olduklarını kaydetti.
KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ

Hiç yorum yok:

sağ üst köşede yer alan Önceki kayıtlar'a tıklayarak geçmiş haberlere ulaşabilirsiniz...