
1 Eylül 2009 Salı
YALÇIN MENTEŞ TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANINI ZİYARET ETTİ

Telsiz karıştı, kaza orucu tutacaklar
Kırklareli'nde vatandaşlar, telsiz frekanslarının karışması nedeniyle 11 dakika önce oruç açtı. Alınan bilgiye göre, İstasyon Mahallesi'nde oturan bazı vatandaşlar, Cuma günü, Ahmet Cevdet Paşa Caminde 20.01'de okunması gereken ezanın 19.49'da okunması nedeniyle oruçlarını 11 dakika erken açarken, bazı vatandaşlar ise Ramazan topunun patlamasını bekledi. Bu arada, 19.49'da oruçlarını açan vatandaşlar, 11 dakika sonra ikinci bir ezan sesini duymaları üzerine şaşkınlığa uğradı. BURSA TELSİZİNİN FREKANSI KARIŞMIŞKırklareli Müftüsü İsa Saim, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, camilerindeki telsiz sisteminin, Bursa'daki telsiz frekanslarıyla karıştığını belirterek ''Bizim telsizlerimiz Bursa'da okunan ezanları çekiyor'' dedi. Saim, şunları kaydetti: ''Kırklareli'nde böyle bir olay ilk defa meydana geldi. Biz de şaşırdık. Bazı vatandaşlar orucunu bozmuşlar. Orucunu bozan kişiler kaza orucu tutacaklar. Ne yapalım, teknolojinin karşısında duramıyoruz.''
KAYNAK:www.22haber.com
KAYNAK:www.22haber.com
Barınma Merkezindeki Kaçakların Umudu


Kırklareli'nin Kavaklı beldesindeki Gaziosmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi'nde kalan 14 ülkeden toplam 152 yabancı uyruklu, ülkelerine dönmeyi veya üçüncü bir ülkeye gönderilmeyi bekliyor.
Daha iyi bir yaşam koşullarına ulaşmak amacıyla ülkelerinden kaçıp Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine geçmek isterken polis ve jandarma tarafından Çanakkale, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli'de yakalanan kaçaklardan 152'si Kavaklı beldesindeki Gaziosmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi'nde barındırılıyor. Kampta 2 yıldan bu yana bekleyenler olduğu gibi, 2 gün önce gelenler de var. Kırklareli Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kavaklı beldesindeki merkezin, 1989 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye zorunlu göç eden soydaşların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını, son iki yıldır da kaçaklara hizmet verdiğini söyledi. 390 dönümlük arazide kurulu merkezin 400 yatak kapasiteye sahip olduğunu bildiren Cambazoğlu, merkezde halen İran, Afganistan, Cezayir, Çin, Fas, Gürcistan, Irak, Kongo, Pakistan, Sudan, Suriye, Filistin, Somali ve Tunus uyruklu 128'i erkek, 8'i kadın, 8'i kız ve 8'i de erkek çocuk olmak üzere toplam 152 kişinin barındığını belirtti. Merkezden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Güncan da, tatlı hayallerle ülkelerinden kaçıp yasa dışı yollardan Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra yakalanıp barınma merkezine getirilen kaçakların her birinin kendisine göre farklı problemleri olduğunu ve imkanlar ölçüsünde onların rahatı, sağlığı ve güvenliği için bu sorunları çözmeye çalıştıklarını bildirdi. -Türk Misafirperverliği- Barınma merkezinin bir ceza veya tutukevi olmadığını vurgulayan Güncan, ''Bu insanlar kader mahkumu değil, kaderlerinin cilvesi onları buralara kadar getirdi. Bu insanlara herhangi bir kısıtlama uygulamıyoruz. Onlarla iç içe yaşıyoruz, onların dertlerini paylaşıyoruz, onlara Türk misafirperverliğimizi göstermeye çalışıyoruz'' dedi. Güncan, şöyle devam etti: ''Merkezde kalanlar futbol, voleybol ve basketbol oynayabiliyor. Özellikle gençlerin ve çocukların bu etkinliklere ilgisi büyük. Ayrıca merkez içinde yer alan market, kafeterya, yemekhane, dershane, televizyon izleme odası, terzihane, berber ve çamaşırhane gibi bölümlerinden ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. PTT'nin ankesörlü telefonlarından veya kendilerine ait cep telefonlarından aileleriyle görüşebiliyorlar. Bazılarının kendi odalarında televizyonu, bilgisayarı, hatta internet bağlantıları var. Günün hangi saatinde olursa olsun, dahili telefondan bize ulaşıp problemlerini ve isteklerini bildirebiliyorlar. Her gün doktor geliyor ve sağlık kontrolünden geçiriyor. Durumu ciddi olanlar derhal hastaneye gönderilip tedavi altına alınıyor.'' -Kampta Kur'an-I Kerim De Var, İncil De- Merkezde kalanların büyük çoğunluğunun Müslüman olduğunu vurgulayan, ramazan ayı öncesinde gelen talep üzerine merkezde mescit açtıklarını belirten Güncan şunları kaydetti: ''Merkezde kalanlar iftar sonrası akşam ve teravih namazını burada kılıyor. Aralarında bir kişi imamlık yapıyor. Kırklareli Müftülüğü'müz de halı, kilim, takke, tespih, seccade, Kur'an-ı Kerim ve rahle gönderdi. Burada ibadetlerini yapıyorlar. Tabii burada farklı dinlerden insanlar da var. Biz buraya İncil de getirdik. Bazen görüyorum, onlar da kendi odalarında İncil okuyor, haç çıkarıyor ve kendi ibadetlerini yapabiliyorlar.'' Dil konusunda anlaşma problemi yaşamadıklarını anlatan Güncan, polis memurları arasında Arapça ve İngilizce bilenlerin bulunduğunu, ayrıca, kaçakların sorunlarını anlatacak kadar Türkçe bildiğini ifade etti. -Kaçakların En Büyük Sorunu Beklemek- Merkezde kalanların en önemli sorununun ''beklemek'' olduğunu vurgulayan Güncan, şöyle devam etti: ''Burada kalan insanların çoğunun kimliği ve pasaportu bile yok. Böyle olunca, bazen bize yanıltıcı bilgiler de veriyorlar. 'Şu ülkedenim' diyor, başka ülkenin vatandaşı çıkıyor. Tabii ki, bu insanlarla ilgili yazışmalar, daha yakalandıkları ilk günden itibaren başlıyor. Yanıltıcı bilgiler yazışmaları uzatıyor. Kimisi burada iken, iltica talebinde bulunuyor, kimisi ülkesine dönmek istiyor. Bunlarla ilgili yazışmaların cevaplarını bekliyoruz. Bu insanlar da, İçişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile kendi ülkelerinin büyükelçiliklerinden gelecek olumlu bir haberi sabırsızlıkla bekliyorlar. Her gün postacının yolunu gözler gibi, bize gelip, 'haber geldi mi, benimle ilgili faks geldi mi' diye soruyorlar.'' Kaçaklar için beklemenin zor olduğunu hatırlatan Güncan, ''Bu bakımdan bazen kamptan kaçma teşebbüsleri oluyor. Buna önlem olarak, kamp dışını 24 saat kamera sistemiyle izliyoruz. Kampta 2 yıldan bu yana kalanlar olduğu gibi, 2 gün önce gelenler de var. Burada tanışıp evlenenler de var'' dedi. Güncan, yasa dışı yollardan Türkiye üzerinden veya başka ülkelerden Avrupa'ya gitme hayalinde olan bu insanların çoğunun deniz ve trafik kazalarında, kural dışı seyahatlerde hayatlarını kaybettiklerinin göz önüne alındığında, her şeye rağmen burada kalanların şanslı olduklarını kaydetti.
KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ
Daha iyi bir yaşam koşullarına ulaşmak amacıyla ülkelerinden kaçıp Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine geçmek isterken polis ve jandarma tarafından Çanakkale, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli'de yakalanan kaçaklardan 152'si Kavaklı beldesindeki Gaziosmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi'nde barındırılıyor. Kampta 2 yıldan bu yana bekleyenler olduğu gibi, 2 gün önce gelenler de var. Kırklareli Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kavaklı beldesindeki merkezin, 1989 yılında Bulgaristan'dan Türkiye'ye zorunlu göç eden soydaşların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını, son iki yıldır da kaçaklara hizmet verdiğini söyledi. 390 dönümlük arazide kurulu merkezin 400 yatak kapasiteye sahip olduğunu bildiren Cambazoğlu, merkezde halen İran, Afganistan, Cezayir, Çin, Fas, Gürcistan, Irak, Kongo, Pakistan, Sudan, Suriye, Filistin, Somali ve Tunus uyruklu 128'i erkek, 8'i kadın, 8'i kız ve 8'i de erkek çocuk olmak üzere toplam 152 kişinin barındığını belirtti. Merkezden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Güncan da, tatlı hayallerle ülkelerinden kaçıp yasa dışı yollardan Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra yakalanıp barınma merkezine getirilen kaçakların her birinin kendisine göre farklı problemleri olduğunu ve imkanlar ölçüsünde onların rahatı, sağlığı ve güvenliği için bu sorunları çözmeye çalıştıklarını bildirdi. -Türk Misafirperverliği- Barınma merkezinin bir ceza veya tutukevi olmadığını vurgulayan Güncan, ''Bu insanlar kader mahkumu değil, kaderlerinin cilvesi onları buralara kadar getirdi. Bu insanlara herhangi bir kısıtlama uygulamıyoruz. Onlarla iç içe yaşıyoruz, onların dertlerini paylaşıyoruz, onlara Türk misafirperverliğimizi göstermeye çalışıyoruz'' dedi. Güncan, şöyle devam etti: ''Merkezde kalanlar futbol, voleybol ve basketbol oynayabiliyor. Özellikle gençlerin ve çocukların bu etkinliklere ilgisi büyük. Ayrıca merkez içinde yer alan market, kafeterya, yemekhane, dershane, televizyon izleme odası, terzihane, berber ve çamaşırhane gibi bölümlerinden ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. PTT'nin ankesörlü telefonlarından veya kendilerine ait cep telefonlarından aileleriyle görüşebiliyorlar. Bazılarının kendi odalarında televizyonu, bilgisayarı, hatta internet bağlantıları var. Günün hangi saatinde olursa olsun, dahili telefondan bize ulaşıp problemlerini ve isteklerini bildirebiliyorlar. Her gün doktor geliyor ve sağlık kontrolünden geçiriyor. Durumu ciddi olanlar derhal hastaneye gönderilip tedavi altına alınıyor.'' -Kampta Kur'an-I Kerim De Var, İncil De- Merkezde kalanların büyük çoğunluğunun Müslüman olduğunu vurgulayan, ramazan ayı öncesinde gelen talep üzerine merkezde mescit açtıklarını belirten Güncan şunları kaydetti: ''Merkezde kalanlar iftar sonrası akşam ve teravih namazını burada kılıyor. Aralarında bir kişi imamlık yapıyor. Kırklareli Müftülüğü'müz de halı, kilim, takke, tespih, seccade, Kur'an-ı Kerim ve rahle gönderdi. Burada ibadetlerini yapıyorlar. Tabii burada farklı dinlerden insanlar da var. Biz buraya İncil de getirdik. Bazen görüyorum, onlar da kendi odalarında İncil okuyor, haç çıkarıyor ve kendi ibadetlerini yapabiliyorlar.'' Dil konusunda anlaşma problemi yaşamadıklarını anlatan Güncan, polis memurları arasında Arapça ve İngilizce bilenlerin bulunduğunu, ayrıca, kaçakların sorunlarını anlatacak kadar Türkçe bildiğini ifade etti. -Kaçakların En Büyük Sorunu Beklemek- Merkezde kalanların en önemli sorununun ''beklemek'' olduğunu vurgulayan Güncan, şöyle devam etti: ''Burada kalan insanların çoğunun kimliği ve pasaportu bile yok. Böyle olunca, bazen bize yanıltıcı bilgiler de veriyorlar. 'Şu ülkedenim' diyor, başka ülkenin vatandaşı çıkıyor. Tabii ki, bu insanlarla ilgili yazışmalar, daha yakalandıkları ilk günden itibaren başlıyor. Yanıltıcı bilgiler yazışmaları uzatıyor. Kimisi burada iken, iltica talebinde bulunuyor, kimisi ülkesine dönmek istiyor. Bunlarla ilgili yazışmaların cevaplarını bekliyoruz. Bu insanlar da, İçişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile kendi ülkelerinin büyükelçiliklerinden gelecek olumlu bir haberi sabırsızlıkla bekliyorlar. Her gün postacının yolunu gözler gibi, bize gelip, 'haber geldi mi, benimle ilgili faks geldi mi' diye soruyorlar.'' Kaçaklar için beklemenin zor olduğunu hatırlatan Güncan, ''Bu bakımdan bazen kamptan kaçma teşebbüsleri oluyor. Buna önlem olarak, kamp dışını 24 saat kamera sistemiyle izliyoruz. Kampta 2 yıldan bu yana kalanlar olduğu gibi, 2 gün önce gelenler de var. Burada tanışıp evlenenler de var'' dedi. Güncan, yasa dışı yollardan Türkiye üzerinden veya başka ülkelerden Avrupa'ya gitme hayalinde olan bu insanların çoğunun deniz ve trafik kazalarında, kural dışı seyahatlerde hayatlarını kaybettiklerinin göz önüne alındığında, her şeye rağmen burada kalanların şanslı olduklarını kaydetti.
KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ
Çorlu`da Zabıtadan FırınlaraRamazan Denetimi

Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü yetkilileri Ramazan ayı ile birlikte başlattıkları hijyen denetimlerine hız kesmeden devam ettiklerini belirterek; Vatandaşlarımız denetimden geçen fırınları gönül rahatlığıyla kullanabilir, bu yerlerden alışverişlerini yapabilirler. Rutin olarak yapılan fırın denetlemelerine Ramazan ayı dolayısıyla ağırlık verildi. Çorlu`nun değişik noktalarında aynı anda denetimler gerçekleştiriyoruz. Denetimlerde hijyen başta olmak üzere üretilen pidelerin gramajları ile fiyat tarifesi kontrollerine öncelik verildiğini belirten yetkililer kurallara uymayan fırıncı esnafına cezai müeyyideler uyguladıklarını da kaydettiler.
Gıda maddesi satan bütün işyerlerine ve özellikle de fırınlara yönelik denetimlerin aralıksız süreceğini belirten Zabıta yetkilileri, vatandaşların da bu konuda titiz davranarak ALO 153 şikayet hattına ihbarda bulunmalarını istediler.
KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ
Bu Kadarına da Pes

1980 yılında kullanılmaya başlanan ve 20 yılı aşkın süreyle İlçe Jandarma Komutanlığı binası olarak hizmet veren bina boşaltıldıktan sonra kaderine terk edildi.
Mekânsızların mekânı haline gelen bina kırılan camları, kimler tarafından konulduğu belli olmayan yatakları, yıkılmış duvarları, kırık dökük tuvaletleri ve içler acısı haliyle objektiflere işte böyle yansıdı. 1980 yılında Cemaliye Mahallesi Şube Sokak üzerinde hizmete açılan ve yeri Hazineye, kullanımı ise Jandarma Genel Komutanlığı’na ait olan şuan ise Jandarma eski binası olarak bilinen yer mekânsızların ve madde bağımlılarının mekanı haline geldi. Uzun yıllar İlçe Jandarma Komutanlığı ve rütbeli personel lojmanları olarak kullanılan binalar, mahalle sakinlerinin ve çevredeki vatandaşların sıkça şikâyet konusu haline geldi.
Yeni Binaya Taşınıldı, Eski Bina İçler Acısı Halde
İlçe Jandarma Komutanlığı olarak uzun yıllar kullanılan bina, artık atıl vaziyette yıkılmaya yüz tutmuş olarak duruyor. Yaklaşık 5 yıl önce İstanbul yolu üzerine yeni yapılan İlçe Jandarma Komutanlığı binasına taşınan ve eski binayı boşaltan Jandarma, aradan sadece birkaç yıl geçmesine rağmen eski binayı kaderine terk etti. Madde bağımlılarının zaman zaman kaldığı bir yer halini alan eski Jandarma binası, atıl vaziyette duruyor. Duvarlar, Tuvaletler Yıkılmış
Hemen karşısında Gazi İlköğretim Okulu bulunmasına rağmen doğru düzgün bir şekilde tedbir alınmamış halde bulunan jandarma binası, yetkililerin sorumsuzluğunu gözler önüne seriyor. İlköğretim Okulunun hemen karşısında atıl halde duran ve mekânsızların mekânı halini alan binanın içerisindeki görüntüler ise tablonun vahametini ortaya koyuyor. Duvarları bakımsızlıktan yıkılmış, binanım dış camları ve tuvaletlerdeki lavabolara varıncaya kadar kırılmış bir halde duran bina yetkililerin sorumsuzluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Milletin parasıyla ve devletin imkânları ile yapılan ve korunmadığı için yıkılmaya yüz tutan eski jandarma binasındaki rezalet objektiflere işte böyle yansıdı. Rezaletin İki Yanında Lojman Var
Jandarma binası olarak kullanılan yerin her iki yanında bitişik şekilde bulunan binaların ise İlçe Jandarma Komutanlığı rütbeli personeli tarafından lojman olarak kullandığı öğrenildi. Lojmanların yan tarafında bulunan binayı görmemek için araya bez ve halı parçası gerilmesi ise dikkatlerden kaçmadı.
Metruk bina ile lojmanları ayıran sınıra tel örgü çekilmesi, bez ve halı parçaları serilmesi ise metruk halde duran eski jandarma karakol binasında yaşananlara çözüm üretmek yerine görmezden gelmek için yapıldığı izlenimini yarattı.
Yer Hazinenin, Kullanım Jandarmanın
Mahalle sakinlerinin sıkça şikâyet konusu haline gelen eski jandarma binasının yerinin hazineye, kullanımının ise Jandarma Genel Komutanlığına ait olduğu öğrenildi. Bina içerisindeki içler acısı halin biran önce giderilmesi gerektiğini belirten mahalle sakinleri; Uzun yıllar Jandarma binası olarak kullanılan bina şimdi yıkılmaya yüz tutuyor. Bu bina böyle duracağına değerlendirilsin. Yakında okullar açılacak, bu binaya kimin girip kimin çıktığı belli değil. Yetkilileri ve sorumluları göreve davet ediyoruz diye konuştular.
Mekânsızların mekânı haline gelen bina kırılan camları, kimler tarafından konulduğu belli olmayan yatakları, yıkılmış duvarları, kırık dökük tuvaletleri ve içler acısı haliyle objektiflere işte böyle yansıdı. 1980 yılında Cemaliye Mahallesi Şube Sokak üzerinde hizmete açılan ve yeri Hazineye, kullanımı ise Jandarma Genel Komutanlığı’na ait olan şuan ise Jandarma eski binası olarak bilinen yer mekânsızların ve madde bağımlılarının mekanı haline geldi. Uzun yıllar İlçe Jandarma Komutanlığı ve rütbeli personel lojmanları olarak kullanılan binalar, mahalle sakinlerinin ve çevredeki vatandaşların sıkça şikâyet konusu haline geldi.
Yeni Binaya Taşınıldı, Eski Bina İçler Acısı Halde
İlçe Jandarma Komutanlığı olarak uzun yıllar kullanılan bina, artık atıl vaziyette yıkılmaya yüz tutmuş olarak duruyor. Yaklaşık 5 yıl önce İstanbul yolu üzerine yeni yapılan İlçe Jandarma Komutanlığı binasına taşınan ve eski binayı boşaltan Jandarma, aradan sadece birkaç yıl geçmesine rağmen eski binayı kaderine terk etti. Madde bağımlılarının zaman zaman kaldığı bir yer halini alan eski Jandarma binası, atıl vaziyette duruyor. Duvarlar, Tuvaletler Yıkılmış
Hemen karşısında Gazi İlköğretim Okulu bulunmasına rağmen doğru düzgün bir şekilde tedbir alınmamış halde bulunan jandarma binası, yetkililerin sorumsuzluğunu gözler önüne seriyor. İlköğretim Okulunun hemen karşısında atıl halde duran ve mekânsızların mekânı halini alan binanın içerisindeki görüntüler ise tablonun vahametini ortaya koyuyor. Duvarları bakımsızlıktan yıkılmış, binanım dış camları ve tuvaletlerdeki lavabolara varıncaya kadar kırılmış bir halde duran bina yetkililerin sorumsuzluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Milletin parasıyla ve devletin imkânları ile yapılan ve korunmadığı için yıkılmaya yüz tutan eski jandarma binasındaki rezalet objektiflere işte böyle yansıdı. Rezaletin İki Yanında Lojman Var
Jandarma binası olarak kullanılan yerin her iki yanında bitişik şekilde bulunan binaların ise İlçe Jandarma Komutanlığı rütbeli personeli tarafından lojman olarak kullandığı öğrenildi. Lojmanların yan tarafında bulunan binayı görmemek için araya bez ve halı parçası gerilmesi ise dikkatlerden kaçmadı.
Metruk bina ile lojmanları ayıran sınıra tel örgü çekilmesi, bez ve halı parçaları serilmesi ise metruk halde duran eski jandarma karakol binasında yaşananlara çözüm üretmek yerine görmezden gelmek için yapıldığı izlenimini yarattı.
Yer Hazinenin, Kullanım Jandarmanın
Mahalle sakinlerinin sıkça şikâyet konusu haline gelen eski jandarma binasının yerinin hazineye, kullanımının ise Jandarma Genel Komutanlığına ait olduğu öğrenildi. Bina içerisindeki içler acısı halin biran önce giderilmesi gerektiğini belirten mahalle sakinleri; Uzun yıllar Jandarma binası olarak kullanılan bina şimdi yıkılmaya yüz tutuyor. Bu bina böyle duracağına değerlendirilsin. Yakında okullar açılacak, bu binaya kimin girip kimin çıktığı belli değil. Yetkilileri ve sorumluları göreve davet ediyoruz diye konuştular.
KAYNAK:ÇORLU AVRUPA YAKASI GAZETESİ
1 ay önce evden çıkan genç bir daha geri gelmedi

Evliliğinin üstenden 1 yıl geçtikten sonra normal hayatında işçi konumunda Çorlu’da bulunan fabrikalarda çalıştı. Yaklaşık 1 ay gibi uzun bir aradan beri kayıp olan E.M (26) nerede olduğu belirsiz.
Olay, 27.07.2009 tarihinde saat 21:30 saatlerinde Çobançeşme Dergah Sokakta ikamet eden E.M (26) nin bilgisayarını tamir etmek için evden ayrılmasıyla başladı. Baba F.M nin evde olmadığı sırada dışarı çıkan genç bir daha eve gelmedi.
Karakola başvuran aile çocuklarının biran evvel polisler tarafından bulunmasını istedi. Oğullarının cep telefonu kapalı olduğundan E.M (26) ulaşamayan aile oğullarının hayatından şüphe duyduklarını belirtti.
HABER VE FOTO:Samet AKSOY
Çorlu Kızılay ramazan kampanyasını alışveriş merkezinde sürdürüyor

Çorlu halkının gerçekleştirdiği bağışlarla yüzlerce aileye Ramazan Bayramı sevinicini yaşatan Çorlu Kızılayı bu yıl da düzenlediği kampanyalarla yardımlarını sürdürüyor.
Açıklama şöyle: “Kipa A.Ş ve Çorlu Orion Alışveriş Merkezinde 15 Ağustos -19 Eylül 2009 tarihleri arasında standa bulunacak Kızılay görevlileri, hazırlanan gıda paketleri kabul edilmektedir. Paketlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşması Çorlu Kızılay Şubesi tarafından sağlanmaktadır.
Yardımsever Çorlu halkını bizleri yalnız bırakmadığı inancı içinde kampanyanın hayırlı olmasını diliyor ve şimdiden teşekkür ediyoruz. Selime DODURKA Şube Başkanı
HABER VE FOTO:Samet AKSOY
Açıklama şöyle: “Kipa A.Ş ve Çorlu Orion Alışveriş Merkezinde 15 Ağustos -19 Eylül 2009 tarihleri arasında standa bulunacak Kızılay görevlileri, hazırlanan gıda paketleri kabul edilmektedir. Paketlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşması Çorlu Kızılay Şubesi tarafından sağlanmaktadır.
Yardımsever Çorlu halkını bizleri yalnız bırakmadığı inancı içinde kampanyanın hayırlı olmasını diliyor ve şimdiden teşekkür ediyoruz. Selime DODURKA Şube Başkanı
HABER VE FOTO:Samet AKSOY
TEKİRDAĞ' DA BİR ALIŞVERİŞ MERKEZİNDE YANGIN ÇIKTI...

KAYNAK:ÇORLU FM
SU SİSTEMİNDEKİ ARIZA GİDERİLDİ
Ana borulardaki arızayı gideren ekibin çalışmalarını takip eden İşletme ve İştirakler Müdürü Ali Geyik, “Ana borudaki arızayı tespit ettikten sonra çalışmalara başladık. İş makinelerimizle bölgede kazı yaparak arızalı boruyu çıkardık ve yerine daha ileri bir teknolojiyle üretilmiş yeni plastik bir boru monte ettik. Bu sayede yeni takılan borunun ömrü daha uzun olacaktır. Kuyudan pompalanan suyun şebekenin tümüne dağılması biraz zaman alacaktır. Çorlululardan bu konuda ilgili anlayış bekliyoruz.”dedi
HABER VE FOTO:RAMADAN KARAGÖZ
ÇORLU'DA SESLİ YAPILAN REKLAMLARA İDARİ PARA CEZALARI UYGULANIYOR

Tekirdağ iline bağlı Çorlu Belediyesi zabıta ekipleri özellikle son günlerde sesli yapılan reklamlara karşı uygulamış oldukları idari para cezaları ve izinsiz dağıtılan ve asılan ilan ve afişler için yaptıkları uygulamalar ile vatandaşların takdirini topladılar.
Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürü Birol Uçar özellikle iş yerlerinin vatandaşları rahatsız edici şeklide tanıtım ve reklam amaçlı yaptıkları sesli müzikli reklamların 5326 sayılı kabahatlar kanunu gereğince yasak olduğunu belirtti ve bunun üzerine sözlerine şöyle devam etti.''İlgili kanunun 36/2 maddesi gereğince ticari işletme sahiplerine asgari 1.420 ile 7.105 TL. arasında idari para cezaları verilmektedir.Bunun yanında kamuya ait cadde,sokaklarda duvarlara ve benzeri yerlere izinsiz olarak bez,kağıt ve benzeri ilan ve afiş asanların 5326 sayılı kabahatlar kanunun 42 maddesi uyarınca 140 TL.ile 4.261 TL.arasında idari para cezaları yazılmaktadır.Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü olarak bu konuda halkımızın huzurunu ve sukunetini bozacak her türlü harekete karşı 24 saat vatandaşlarımızın hizmetinde olduğumuzu belirtir,bu konuda duyarlı vatandaşlarımızın şikayetleri için ALO 153 ZABITA'yı aramalarını rica ediyoruz. ''Dedi.
Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürü Birol Uçar özellikle iş yerlerinin vatandaşları rahatsız edici şeklide tanıtım ve reklam amaçlı yaptıkları sesli müzikli reklamların 5326 sayılı kabahatlar kanunu gereğince yasak olduğunu belirtti ve bunun üzerine sözlerine şöyle devam etti.''İlgili kanunun 36/2 maddesi gereğince ticari işletme sahiplerine asgari 1.420 ile 7.105 TL. arasında idari para cezaları verilmektedir.Bunun yanında kamuya ait cadde,sokaklarda duvarlara ve benzeri yerlere izinsiz olarak bez,kağıt ve benzeri ilan ve afiş asanların 5326 sayılı kabahatlar kanunun 42 maddesi uyarınca 140 TL.ile 4.261 TL.arasında idari para cezaları yazılmaktadır.Çorlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü olarak bu konuda halkımızın huzurunu ve sukunetini bozacak her türlü harekete karşı 24 saat vatandaşlarımızın hizmetinde olduğumuzu belirtir,bu konuda duyarlı vatandaşlarımızın şikayetleri için ALO 153 ZABITA'yı aramalarını rica ediyoruz. ''Dedi.
KAYNAK:ÇORLU FM
KIRKLARELİ BELEDİYE BAŞKANI CAVİT ÇAĞLAYANDAN DÜNYA BARIŞ GÜNÜ MESAJI
